Hakikaten de Dünya’nın sonuna doğmuş olabiliriz. Bilim insanları son zamanlarda lav akıntılarını incelediler. Bu gözlemlerin sonuçlarını değerlendirdiler. Ve çok ilginç sonuçlara ulaştılar. Sızan bu lavlarda çok nadir bir izotopa rastlandı. Bilim insanları bu lavların dünyanın çekirdeğinden geldiğini düşünüyor. İşte detaylar…

Volkanik patlamalar, Dünya’nın çekirdeğinden mesaj getiriyor!

Araştırmacılar, Kanada’nın Arktik Takımadaları’ndaki büyük bir kara kütlesi olan Baffin Adası’ndan gelen antik lav akıntılarını incelediler. Bilim adamlarının şimdiye kadar karasal volkanik kayalarda bulduğu en yüksek oranlarda helyum-3, helyum-4 ve üçüncü bir izotop içerdiğini söyledi.

Araştırmacılar lav akıntılarının Dünya’nın çekirdeğinden geliyor olabileceğine inanıyorlar. Bu da Dünya’nın çekirdeğinde bir sızıntı olduğunu kanıtı niteliğinde. Ayrıca bu durum lavın gezegenin yüzeyine sızmasına yol açtığını gösteriyor. Bunun çekirdek için ne anlama gelebileceği belirsiz. Çünkü gezegenimizin çekirdeği hakkında onun var olduğu gerçeği dışında hiçbir şey bilmiyoruz.

Everest Dağı’nın üç katı: Kuyruklu yıldız Dünya’ya geliyor!

Everest Dağı’nın üç katı: Kuyruklu yıldız Dünya’ya geliyor!

Bilim insanları yaptığı açıklamada, uzayda bir kuyruklu yıldızın patladığını ve Dünya'ya doğru geldiğini belirtti.

Peki araştırmacılar bu sonuca nasıl ulaştılar? Her şey helyum-3 ile başlıyor. Bu izotop, son derece nadir bir element olarak kabul ediliyor. Evrendeki helyum-3’ün büyük bir kısmı, 13,8 milyar yıl önceki Büyük Patlama’ya kadar uzanıyor. Bu helyum-3’ün bir kısmı Dünya oluştuğunda Dünya’nın çekirdeğinde sıkışıp kaldı. Son zamanlarda ay kristallerinde helyum-3’ün keşfi merak uyandırdı.

Neyse ki bu sızıntı en azından şimdilik tehlikeli görünmüyor. Araştırmacılar, kayalarda tehlikeli olmaya yetecek kadar helyum-3 atomu bulunmadığını söylüyor. Ayrıca bunun soy bir gaz olması nedeniyle diğer elementlerle kimyasal olarak etkileşime girmediğini düşünüyor. Dahası, lav akıntılarının Baffin Adası’na ulaştığı bölge son derece uzak. Dolayısıyla ziyaret etmek için insanların epey çaba harcaması gerekiyor. Bu sayede insanların maruz kalma riski de çok fazla değildir.