Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net

Eğitimde teknoloji kullanımı ne durumda?

Ana sayfa / Teknoloji Gündemi

Eğitimde teknoloji kullanımı, ülkelerin kendi geleceklerini en iyi şekilde hazırlama yöntemlerinden biri haline geldi. Uygulayım biliminin hızla gelişmesi, bir nüfusun gitgide zorlaşan yaşama ve iş rekabetlerinin çetinleştiği hayat şartlarına karşı alabileceği önlemlerin etkisini artırmaya yarar. Eğitim politikalarından alınan verimliliğin üst düzeyde olmasını sağlamak için öğrencilerin yıllarını verdiği öğrenim dönemlerinin en hızlı ve en etkili şekilde tamamlatılması gerekir.

Bu bağlamda, eğitimde teknoloji kullanımı konusunun iyi bir şekilde irdelenmesi ehemmiyet arz etmektedir. Her branşın sahip olduğu standartlar esas alınarak, en güncel ve en randımanlı sistemlerin kullanılmasına dikkat edilmelidir. Nitelikli bilişim uzmanları, bu konuda önemli bir rol oynuyor. Peki, günümüzde en çok tercih edilen eğitim teknolojileri neler?

Bu yazıda; bilişimin eğitimde ne kadar önemli olduğunu, bir bilginin aktarılması hususunda nelerin farklı yapılabildiğini ve gelişmiş ülkelerin hangi metotları takip ettiğini öğreneceksiniz. Buna ek olarak, modern zamanda en çok tercih edilen 6 farklı eğitim teknolojisini de beraber inceleyeceğiz.

Çocuklara İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ücretsiz bilim eğitimi

Tüm öğrencilere güzel bir haberimiz var. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santralİstanbul kampüsünde, tüm devlet okulu öğrencileri için bilim eğitim programları sunuluyor.

Eğitimde teknoloji kullanımı ne kadar önemli?

Zamanın en seçkin öğretim yöntemlerine şöyle bir göz atmadan önce bunun ne kadar elzem olduğunu bilmek gerekiyor. Buradan hareketle teknolojiye entegre olmuş bir sistemin, toplumların gelişiminde oynadığı rolü iyice kavramak gerekiyor. Görüntü ile sesin birleşimi, bilgilere anlık ulaşımın sağlanması ve ezberleme yöntemi yerine pratiğin ön planda olması değişimin ve dönüşümün söz sahibi olduğu bir ortamda kesinlikle kaçınılmazdır.

Tek taraflı, monolog şeklinde, uzun ve öğrencilerin sıkça sorduğu “Bu bilgi hayatımızda ne işimize yarayacak?” tipi bir anlatım tarzı, bugün itibari ile artık pek de kabul görmeyen bir geleneksel eğitim yaklaşımı olarak hafızalarda yer almaktadır. Öğrencilerin çeşitli teknolojiler ile iç içe olması, onların uygulanabilirliğe dair olan tutkusu ile birlikte bireylerin öğrenimlerini hatrı sayılır bir şekilde hızlandırır. İnsanlar, görüp uygulayabildiği ve sonuç alabildiği uygulamalardan daha çok keyif alır. Bu, bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmış bir olgudur.

Eğitim teknolojilerinin bir diğer önemi ise onların, çocukları siber alan ile çok daha erken bir zamanda tanıştırmasıdır. Bugün; savaştan tarıma, ekonomiden sanayi üretimine bütün alanlar robotik, kod bazlı ve analitik düşünce temelli üretimlerin yapıldığı alanlara dönüştü. Bir bölgede verimli bir şekilde problem çözme becerisinin küçük yaşlara düşmesi, orada yaşayan toplumların toplumsal gelişimlerini hızlandırır. Bu hızlanma, bir ülkenin yeni nesline ait olan ilgili dönemin daha refah bir şekilde geçmesini sağlar.

Eğitimsel medyanın bir diğer özelliği; ses, video, görüntü, animasyon ve simülasyon gibi öğrencilerin beyinlerinde sembolik ile kültürel bir bağlantı yaratabilmesidir. Bu bağlantı, bir kişinin öğrendiği bilgiyi ona daha çabuk bir biçimde kalıcı olarak (hatırlama) elde ettirir. Bu hatırlama, pekiştirme sürecinin daha etkili bir biçimde ilerlemesini sağlar ve sonuç olarak kalıcı öğrenim gerçekleşir. Zengin içerikler, öğrenmenin kolaylaştırılmasını sağladığı için eğitim hazzını artırır. Bu hazzın artması, bir anlamda, teknolojinin gücüne bağlıdır.

iRobot, eğitim odaklı robotlara yöneldi

İleri teknoloji robotlar konusunda eğitime yatırım yapmak isteyen iRobot, eğitim robotları mevzusunda güvendiği marka olan Root Robotics ile bir iş birliği yapmaya karar verdi ve onu satın aldı.

Eğitim teknolojileri alanında kullanılan ve geçtiğimiz yıllarda daha çok popüler olan akıllı tahta ile projeksiyon birlikteliği, yerini daha farklı ve interaktif yöntemlere bırakmaya hazırlanıyor. Bugün akıllı cihazların söz geçirdiği elektronik dünya, sağlıktan ev yaşamına, geleneksel yaklaşımları değiştirmeyi başardı. Eğitimin ve öğretimin kalitesi; çizimlerle, sanal vaka incelemeleri ile ve hatta öğrencinin olaya direkt bir şekilde dahil olup müdahale edebildiği içeriklerle arttı. Arzu ederseniz, eğitim teknolojisi yöntemlerine bakarak asıl konumuzu irdelemeye başlayalım.

Eğitimsel teknoloji ve dijitalleşme: Özel Öğrenme Deneyimi

Özel öğrenme deneyimi, on temel yaklaşımın temel alınarak oluşturulduğu bir modern öğretim tekniğidir. Bu tekniğin prensipleri şu şekilde:

— Motive edici olmak ve öğrencilerin fikirlerine kulak vererek onların da seçim yapmalarını sağlamak.

— Beraber çalışmak ve öğrencinin psikolojisine göre hareket edebilecek uygun kişileri bulmak.

24 saat boyunca ulaşılabilir olmak.

Her zaman güvenilir kaynaklardan bilgi toplamak ve onları sunmak.

Video aracılığı ile öğretim yapmak.

— Eş zamanlı olmamak (iki olay aynı anda gerçekleşmez felsefesi).

— Hap bilgiler sunmak.

— Fiziksel beynin kavramsal zihne bağlanmasını sağlamak.

— Kişinin beyinsel gelişimine göre eğitimlerin seviyesini belirlemek. Bu sayede her eğitim, birbirinden bağımsızdır ve eşsizdir.

— Eğitici tasarımlar kullanmak.

Bu uygulama, modern araçlar ve arayüzlerle gerçekleştirilir. İlgili kişinin ihtiyaçları, tercihleri ve uygunluk halleri öğretimin başlayıp başlamayacağı konusunda esastır.

Harvard Üniversitesi, Microsoft ve Smithsonian Enstitüsü gibi birçok ünlü ismin kullandığı bu öğretme metodolojisi; proje yönetimi, yazılım geliştirme ve eğitimsel tasarımcılık gibi bir sürü meslek alanında kullanılıyor. Özellikle yurt dışındaki üniversiteler, sizin kendi yerel markanızı bile oluşturmaya izin veriyor çünkü onlar gerçek bir tecrübe ile iş hayatında öğrendiklerinizi uygulamanızı istiyor.

Bu teknolojinin kullanımına bir örnek: Genç bir cerrahın kendi mobil uygulaması aracılığı ile bir cerrahi operasyon sırasında kritik bir cerrahi hamle için yönlendirme isteyebilmesi. Teori ve sadece anlatım yerine uygulamalı gösterimin o bireye kattığı bilgi birikiminin başka bir eşi benzeri yok.

Bulut Bilişim Teknolojisi

Bulut bilişim teknolojisi, diğer tüm teknolojilerden daha fazla, yüksek teknoloji eğitiminin kapısını açtı. Bulut sunucularında depolanan bilgilerin her zaman ve her yerde erişilebilirliği, öğrenimin yüz binlerce insana aynı anda ulaşmasını sağladı. Bu bilgiler ışığında, eğitim yazılımlarına ve eğitim materyallerine herhangi bir uygun elektronik cihazdan erişmek mümkün oldu. Bu teknoloji, kütüphanede dahi bulunmayan bir kitabı okumanızı sağlayabilir veya üniversitede hazırladığınız teziniz adına diğer öğrencilerden yardım almanızı imkanlı hale getirebilir.

Aslında bu depolamaya benzer teknolojiler daha önce de bulunabiliyordu fakat bulut sistemlerinin en büyük avantajı, çok sınırlı olan depolama alanlarının yarattığı bir dezavantajı ortadan kaldırdı:Büyük dosyaların veri tabanlarında saklanamaması. Bir fiziksel arşiv, bu teknolojiler sayesinde işlettiğiniz veri tabanlarında kullanılabilir. Böylesine avantajlı bir konsept hakkında bazı örnekler şu şekilde:

Dropbox

Google Docs

IBM Cloud

Hiçbir kurulum gerektirmeyen bulut teknolojisi, eğitimde kullanılan materyallerin en çabuk ve en hızlı şekilde öğrencilere gösterilmesini sağlar. Donanımsal ve yazılımsal engellerin yaratacağı vakit kaybını önleyen bulut bilişim, maliyet tasarrufu da sağlayarak öğrenciler üzerinde daha fazla yatırım yapılabilmesine de olanak tanır. Eknomik avantajlar sağlayan sanal depolama sistemi, eğitimi nasıl daha verimli bir hale getiriyor?

Pahalı ders kitaplarının ortadan kaldırılması: Öğrenciler, kitaplara harcayacağı paraları kendilerine harcayarak öğretimlerine daha kolay ve daha çok keyif alarak adapte oluyorlar. Bu adaptasyon, maddi sıkıntıların önüne geçiyor ve öğrenciler daha huzurlu bir şekilde derslerine çalışıyor.

Eski bilgilerin yeni bilgiler ile hızlı bir şekilde değiştirilmesi: Bir ders kitabında yapılan bilgi hatası, bir sonraki basıma kadar değiştirilemiyor. Eğer bu bilgi hatası fark edilmezse, ilgili öğrenci yanlış bilgiler ile donatılıyor. Aynı şekilde, değişen bilgiler de bulut teknoloji sistemleri ile birlikte hemen eskilerinin yerine konulabiliyor.

Diğer bütün avantajlar, ekonomik avantajlar sınıfına giriyor. Tek gereken, iyi bir internet bağlantısı ve ders içerikleri. Bulut altyapısını tercih eden bazı ülkeler:

— Japonya

— Güney Kore

— Singapur

— Birleşik Krallık

Sanal Asistan ve Sesli Komut

Cihazların ve uygulama platformlarının büyük çoğunluğu, sanal asistan uygulamaları veya sesli komutla çalışan altyapılar ile uyumlu bir halde. Ses komutlarına cevap veren bu akıllı yardımcılar, öğrenmeyi daha da kolaylaştırıyor. Öğrencilerin telefona söylediği cümleleri ekrana yazan cihazlar, not alma konusunda onları oldukça rahatlatıyor.

Google Cloud ile de uyumlu olan sanal asistanlar, metin transkripsiyonlarının bir platformdan başka bir platforma aktarılmasında da önemli bir rol oynar. Buna benzer olarak bir videoda anlatılanları not etmek isteyen genç bireyler, sesli komut ile çalışan asistanların sesleri algılamaları sayesinde işitilen ilgili cümleleri hemen kaydedebiliyorlar. Amerika Birleşik Devletleri, bu konuda en öncü ülkelerden biri. 

Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik

Son yıllarda teknoloji severlerin hayatına iyice giren bir kavram olan artırılmış gerçeklik, kendisini sanal gerçeklik ile birlikte bir kez daha gösteriyor.  Eğitimde teknoloji kullanımının yararları, bu sayede her iki kaynaktan da beslenerek, artıyor. Oyunlardan bilinen VR (sanal gerçeklik) konsepti ve akıllı telefonlar sayesinde tanışılan AR (artırılmış gerçeklik) teknolojileri, eğitimin en önemli mihenk taşlarından ikisidir.

Öğrenciler, VR ve AR sayesinde sürükleyici bir öğrenim deneyimi yaşarlar. Bu teknolojilerin kullanımına bir örnek vermek gerekirse, 3D uzay düzlemi üzerinde çalışan bir ekibi düşünebilirsiniz. Uzay nesnelerine daha yakından bakmak isteyen birtakım gönüllü kesim, Samanyolu’nun o eşsiz atmosferini hissedebilir. Benzer şekilde kritik cerrahi işlemlerin gerçek zamanlı olarak yayınlanması, tıp öğrencilerinin daha sürükleyici bir deneyim yoluyla öğrenmelerini sağlar.

Klasik ve kitap bazlı teorik bir anlatım yerine böylesine uygulamalı bir metot, hem öğrenci açısından hem de öğretmen açısından eğitimi ve öğretimi daha zevkli bir hale getirdi. Bir bilgiyi hayatının hangi alanında kullanabildiğini gören kişiler, öğrendiklerini unutma konusunda diğer yöntemler ile öğrenen kişilere göre çok aşağı seviyelerde. Onlar, kolay kolay unutmuyorlar. Kısacası, kalıcı öğrenim daha kısa sürede gerçekleşiyor.

Günümüzde öğrenciler zaten çeşitli teknolojilere aşinalar ve bu yüzden bilgisayarlı araçlar ve uygulamalar, sınıf ortamında verimli kullanılabiliyorlar. Pazarlama öğrencileri arasında yapılan bir çalışma, eğitimde teknoloji kullanımının işe yaradığını gösteriyor. Zira bu alandaki öğrencilerin yüzde 87’sinin sınıfa katılma olasılığı, rapora göre, artmış. Bu deney grubunun yüzde yetmiş ikisinin de katılım olasılığı direkt olarak artmış.

ABD’de 16 ila 24 yaşları arasındaki kişilerden yüzde yetmiş birlik kısım en az bir akıllı telefona sahip. Bu bağlamda, en azından Amerika Birleşik Devletleri için, sanal ve artırılmış gerçekliğin ne denli önemli olduğu anlaşılıyor. Özellikle son zamanlarda kullanımı daha da artan artırılmış gerçeklik, aşağıdaki videoda olduğu gibi, öğrenimi daha etkili kılıyor. Sanal gerçeklik de ev ödevlerine çok yardımcı oluyor. Bu sistemler, çocuklara tek başına kendi kendine yetmeyi öğretiyor.

En iyi eğitim uygulamaları!

3D Printing

Üç boyutlu yazıcıların kullanıldığı bir eğitim sistemi, öğrencilerin daha somut ve fiziksel bir deneyim ile öğrenmelerini sağlar.  Prototip olarak da bilinen 3D baskı, kişilerin nesneler hakkında daha sağlıklı fikirler elde etmesini ve onları daha iyi bir şekilde kavramasını mümkünleştirir. Genç beyinler, 3D baskı ile hayal güçlerine şekil verebilirler.

Öğrenme Analizi

Eğitim sistemlerinin yüksek teknolojiyi benimseme hızları arttı. Her bireyin nasıl öğrendiğini bir veri tabanında analiz ederek saklamak ve buna göre karar alma prosedürlerini çabuklaştırmak giderek daha önemli bir hale geliyor. Öğrencilerin aktif öğrenime katılım oranı, aktif öğrenime katılmama oranı, nasıl öğrendiğinin çıktıları, bu çıktıların gerekli kriterlere göre değerlendirilmesi ve hepsinin toplamı, büyük bir depolama alanı ister.

Bu veriler, öğrenme analitiklerini doğurur. Bu analitikler, analizler doğru bir şekilde yapıldığı takdirde yüzde yüze yakın bir isabet oranında öğretim gerçekleşir. Yakın gelecekte öğretmenleri belirli konular hakkında uyaran, öğrencileri önemli tarihler ve kendi performansları hususunda bilgilendiren ve analitik öğrenmeyi sağlayan teknolojileri daha sık görebiliriz. Öğrenme analitikleri, öğrencinin eğitime katılımını daha çok artıracaktır.

Bu teknolojinin eğitime yararları neler?

— Öğrencilerin başarılarını ve davranış kalıplarını analiz etmek.

— Öğrencilerin performansını optimize etmek, onu izlemek ve analizler doğrultusunda kişiye göre öğretim yöntemini en iyiye yönelik değiştirmek.

— Erken müdahale ve tahmin sistemi sayesinde hataların geri dönülemez bir faciaya dönüşmesinden önce şartları düzeltmek.

— Etkili öğretim tekniklerini tanımlamak ve onları geliştirmek.

— Standart değerlendirme tekniklerini ve araçlarını analiz etmek (örneğin bölüm ve lisans sınavları).

— Müfredatı test etmek ve onu değerlendirmek.

— Mevcut dersleri geliştirmek veya yeni müfredat teklifleri geliştirmek.

— Kurumsal yöneticilerin verimliliğini ve etkilerini artırmak.

Eğitimde teknoloji kullanımının yararları

Yukarıdaki katkıların dışında daha bir sürü katkı sağlayan bu sistem, hangi yazılım teknolojileri sayesinde hayata geçiriliyor, bir bakalım. Zira makaleyi ilgilendiren en önemli kısım burası:

Beestar Insight: Öğrenciler, öğretmenler ve yönetim hakkında veriler sunar. Ayrıca, öğrencilerin katılım ve etkileşim oranını raporlar.

LOCO-Analyst: Uzaktan eğitim sistemi ile hazırlanan eğitimleri analiz eder ve öğrenme süreçlerini inceler.

Student Activity Monitor: Kişisel öğrenme koşullarını analiz eder.

SNAPP: Okulların tartışma forumlarında bulunan konulardan ve konulara gelen yanıtlardan kaynaklanan etkileşimleri görselleştirip onları rapor eden bir öğrenme analizi aracıdır.

Solutionpath StREAM: Tüm kurumsal roller için yapılandırılmış ve yapılandırılmamış kaynakları kullanarak öğrencinin katılımı ile ilgili tüm yönleri belirler. Gerçek zamanlı olarak çalışır. İngiltere merkezlidir.

Student Success System: Öğrencinin performansını, katılımını ve yaşayabileceği riskleri öngörür. Buna ek olarak, öğrencinin içerikler ile olan etkileşimlerini inceler ve o kişinin neden ilgili davranışları gösterdiğini analiz eder.

Sonuç olarak eğitimde teknoloji kullanımı, devletlerin geriye kalan ömürlerini nasıl geçireceğine karar verirler. Kritik bir oynarlar. Geleceğini kendi çıkarlarına göre en iyi şekilde şekillendirmek isteyen devletler, toplumlarını en verimli öğretim yöntemleri ile donatmak zorundadırlar. Diğer bir yazımızda görüşmek dileği ile.

Yorum Ekleyin