Facebook, üzerinde çalıştığı ve yeni bir teknoloji olan giyilebilir akıllı bilekliğini duyurdu. Yakın zamanda tanıttığı son teknoloji ürünlerin yanına bir yenisini daha ekledi. En önemli özelliği ise ellerinizi ve parmaklarınızı kontrol eden sinir aktivitesini algılayabilmesi. Bu sayede yapacağınız hareketleri önceden tespit ederek, bilgisayar ortamına aktarabiliyor. Tasarım, yeni insan-bilgisayar etkileşimi türlerine olanak sağlaması planlanıyor.

Beklenen özellik nihayet YouTube Studio’ya geldi

Beklenen özellik nihayet YouTube Studio’ya geldi

YouTube Studio abone sayısını gerçek zamanlı olarak göstermeye başlayacak. Studio'nun edineceği yeni özellik ile abone sayısı için üçüncü taraf hizmetleri kullanmaya gerek kalmayacak.

Bileklik ne yapacağınızı sinirleriniz sayesinde algılıyor

Facebook sanal bileklik
Facebook sanal bileklik

Bir tür elektromiyografi cihazı işlevini gören bileklik, sinir sinyallerini dijital komutlara çeviriyor. Bileğinizdeyken, ister bir VR başlığı takıyor olun ister gerçek dünyayla etkileşimde bulunun, sanal girişleri kontrol etmek için parmaklarınızı boşluğa doğru hafifçe vurmanız yeterli oluyor. Ayrıca parmaklarınızın ne yapacağını hissetmesi için bilekliği eğitebiliyorsunuz. Böylece elleriniz tamamen hareketsizken bile yapmak istediğiniz eylemleri sanal ortama aktarabiliyorsunuz.

Bilekliğin henüz bir adı yok. Dolayısıyla şuan için sadece bir kavram olarak nitelendiriliyor. Bilekliğin dokunsal geri bildirim içeren farklı farklı versiyonları bulunuyor. Bosworth, bu teknolojinin yaygınlaşmasının, beş ila 10 yıl süreceğini söylüyor.

Tüm bu çalışmaların amacı aslında sanal gerçeklik konusundaki bir eksikliği gidermektir. Bu eksiklik şu sözlerle dile getiriliyor. ”Bir VR gözlüğünü takınca elleriniz tamamen kaybolur. Bir çift denetleyici alarak oyun oynayabilir veya sanal nesneleri kavrayabilirsiniz. Ancak öte yandan not alma veya hassas bir şekilde çizim yapma becerinizi kaybedersiniz.”

Herhangi bir nesneye temas etmek zorunda değilsiniz

Bosworth, Facebook’un bu bileklik teknolojisi için AR ve VR‘ın ötesinde vizyonları olduğunu söylüyor. “Fiziksel olarak yazmak veya fare kullanmak zorunda kalmayacaksınız. İşlemlerinizi dokunmadan gerçekleştirmeye izin veren bir arayüze erişim sağlayacaksınız. Bu tekonolojiyi her yerde kullanacaksınız.” Klavye ise bunun en iyi somut örneğidir. Bu bilek bilgisayarını, her yere yanınızda taşıyabilmeniz dışında, sanal gerçekliğe giriş yapmanın başka bir yolu olacak, dedi.

Zihin okuma teknolojisi

Facebook, bu hafta başlarında paylaştığı sanal demoda, bir oyuncunun bilek cihazını taktığını gösterdi. Bu demoda oyuncu, parmaklarını hiç hareket ettirmeden, oyundaki karakteri hareket ettiriyordu. Bu durumu Bosworth şöyle özetliyor. ” Bu teknoloji aslında, zihnin başparmağı hareket ettirecek olan sinyalleri cihaza aktarıyor. Bu sayede bileklik sinir aracılığıyla bu hareketi tahmin ediyor. Böylece parmak bile hareket etmeden işlem somut olarak gerçekleşiyor.  Bu tarz demolar aslında zihin okuma teknolojisine geçişin örnekleridir,” diye özetledi.

Araştırmacılar, EMG sensörlerini sanal giriş cihazları olarak kullanma alanında daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. Hassasiyetin büyük zorluk taşıdığını dile getiiryorlar. İnsan-Bilgisayar Etkileşim Laboratuvarı yöneticisi Chris Harrison, her bir insanın sinirleri, kolları ve bilek şekilleri birbirinden farklıdır, dolayısıyla bu teknolojiyi stabil bir şekilde kullanmak zaman alacaktır, dedi.

Öte yandan Facebook, bilekliğin çıkış tarihi hakkında herhangi bir detay vermedi. Dolayısıyla şu anda gelişmeleri beklemekten başka seçeneğimiz bulunmamaktadır. Bu teknolojinin getireceği yenilikleri merakla bekliyor olacağız.