Dijital dönüşümün lokomotifi konumunda bulunan internetin gelişiminin ardından SMS devri de büyük ölçüde kapandı. Bu doğrultuda kullanıcılar, tek bir internet bağlantısı üzerinden çeşitli mesajlaşma uygulamalarını kullanarak birbirleri ile kolaylıkla iletişime geçebiliyorlar.
Peki dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kullanıcıya hitap eden bazı mesajlaşma uygulamalarının FBI gibi güvenlik güçlerine veri aktardığını biliyor muydunuz? Kısa süre önce bu konuya ilişkin detaylı bir rapor yayınlandı. Yazımızda anlattık…
İşte verilerini FBI ile paylaşan mesajlaşma uygulamaları
Mesajlaşma uygulamaların birbirinden farklı güvenlik politikaları bulunuyor. Özellikle bazıları kullanıcıların güvenliğini üst seviyede tutma amacı ile uçtan uca şifreleme yöntemleri tercih ediyor. Böylelikle potansiyel veri ihlallerinin önüne geçilmiş oluyor. Bu tür politikalara gerekli durumlarda FBI gibi güvenlik güçleri ile veri paylaşmanın da dahil olduğunu belirtelim.
Bu doğrultuda yakın zamanda FBI’ın mesajlaşma uygulamalarından yasal olarak ne kadar veri elde edebileceğini gözler önüne seren yeni bir rapor paylaşıldı. Raporda bazı uygulamaların FBI ile bilgi paylaştığı ortaya çıkarken, bazılarının ise aksi şekilde verilerini ifşa etmediği tespit edildi.
FBI’a en çok bilgi sağlayan mesajlaşma uygulamaları ise WhatsApp, iMessage ve Line. Yani ellerinde mahkeme kararı olması durumunda bazı önemli bilgiler kurumla paylaşılıyor. Öte yandan Signal, Telegram, Threema, Viber, WeChat ve Wickr gibi uygulamalarda diğerlerinin aksine verilerini açığa çıkarmıyor.
Raporda WhatsApp ve iMassage üzerinde daha fazla durulduğunu söyleyebiliriz. Zira bu yılın başlarında yeni gizlilik sözleşmesi nedeniyle eleştirilerin odak noktası haline gelen uygulama, mahkeme kararı olması halinde FBI ile temel abone kayıtlarının yanı sıra gönderici ve alıcı bilgilerini 15 dakikada bir paylaşıyor. Ancak buna rağmen mesaj içeriği korunuyor.
iMassage’da ise işler biraz daha farklı. Apple, yine mahkeme kararı olması durumunda FBI ile temel abone bilgileri, 25 günlük iMassage kayıtları, hedefteki kişinin cihaz ve iCloud yedeğini paylaşabiliyor. Buna ek olarak FBI, hedefi iCloud kullanıyorsa mesaj içeriğini de görebilme imkanına sahip oluyor.
Son olarak Telegram ve Signal’in bir istisna durumunda FBI ile işbirliği yaptığını belirtelim. Bu iki uygulama hiçbir şekilde mesaj içeriği ve genellikle iletişim bilgilerini sunmuyor. Ancak ulusal güvenliği tehdit eden bir terör soruşturmasında Telegram, IP adreslerini ve telefon numaralarını, Signal ise hedefteki kullanıcının hizmete kaydolduğu ve en son aktif olduğu tarih ve saati paylaşıyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce hangi uygulamanın güvenlik politikası daha doğru? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.