Satışa sunulduğu 2005 yılında, Uzak Doğu merkezli korku sinemasını sanal ortama taşımasıyla büyük ses getiren F.E.A.R. , türünün önde gelen örneklerinden biri olarak kabul edilmişti. Ardından yapımcı ve yayıncı ayrılığı yaşayan oyun, bir dizi problemin ardından yeniden F.E.A.R. adıyla, fakat bu kez sonuna 2 takısı ve Project Origin eki alarak raflara dizildi.


Oyuna başlar başlamaz, Power Armor’u kullanmaya başlıyoruz

İlki kadar beğeni toplamayan yapımda, daha önce övgüyle söz edilen korku öğeleri geri plana itilmiş, aksine aksiyon sahneleri fazlalaştırılmıştı. Pek uzun sürmeyerek ve tatmin etmeyerek sonlanan yapımın ardından DLC yapılacağı duyuruldu. F.E.A.R. 2: Reborn adı verilen paket, Steam, Xbox Live ve PlayStation Network üzerinden yayınlandı. “M” logosuyla yayınlanan yapım, 17 yaş üstü kullanıcılara hitap ediyor.


Hedefte bir asker olmasına karşın, karşıdaki sniper da beni gözüne kestirmiş gibi görünüyor. Kırmızı lazere baksanıza

{pagebreak::2}

Serinin ilk oyununa hazırlanan paketleri bilindiği üzere yapımcı firma olan Monolith geliştirmemişti. Tamamen yayıncı şirketin inisiyatifinde farklı geliştiricilerle anlaşılmış ve sonunda, F.E.A.R. adına yakışmayacak işler ortaya çıkmıştı. Reborn’u yapanın bizzat Monolith olduğu müjdesini vererek incelememize başlayalım.


Orijinal oyundaki gibi yer yer harabelerde dolaşıp, ardından yine kapalı mekanlara kendimizi kapatıyoruz

Yine başka bir asker olarak ikinci oyunun geçtiği mekanlara geri dönüyoruz. Bir Replica askeriyiz ve kod adımız da Foxtrot 813. Daha yapım başlar başlamaz Power Armor ile açılışı yaptığımız oyunda, ekranda gözüken arayüzde ufak tefek değişiklikler olduğu göze çarpıyor. Eğer benim gibi F.E.A.R. 2: Project Origin‘i bitirip bir kenara attıysanız, kontrollere ve ekrandaki göstergelere alışmanız biraz zamanınızı alabilir.


Oyunda çoğunlukla bu tip mekanlarda ilerliyoruz

{pagebreak::2}

Tuşlarda bile bir takım değişiklikler olduğunu fark edeceğiniz yapımda, ara ara diğer Foxtrot üyesi Replica‘larla beraber ilerliyoruz. Tahmin edeceğiniz üzere bu süreç fazla sürmüyor ve ortamda bulunan doğaüstü güçler yüzünden, kötü bir sanrı görüp, takım arkadaşlarımızı öldürmeye başlıyoruz. Ardından, Alma ve Paxton Fettel yetmezmiş gibi Foxtrot 813 üyeleri de bize hücum ediyor. İşte bu galeyan ile başlıyor F.E.A.R. 2: Reborn ve 4 bölüm boyunca süregeliyor.


Bu iğrenç yaratık, ölmüş askerlerin bedenlerini kuklacı misali kontrol ederek, bize saldırmalarını sağlıyor

Yeni mekanlar içeren yapımda, serinin iki oyununu da bitirdiyseniz, mantığını tahmin edeceksinizdir. Önce uzun bir müddet aksiyona giriyorsunuz, ardından çok kısa bir süre, Alma ya da Paxton Fettel sizi rahatsız ediyor. Özellikle Fettel’ın ara ara çıkıp, “Sen diğerlerinden farklısın” gibi gaza getirici sözleri üzerine, kendinizi kaptırmanız olası.


Bu duruma düşmemek için işlerini uzaktalarken bitirmelisiniz

{pagebreak::2}

Uzun bir oyun içeriği sunmayan yapımda, grafiksel anlamda da herhangi bir gelişme yok. Aksine, (PC) düşük sistemli kullanıcılar için muhtemelen bazı efektlerden feragat edilmiş ve dolayısıyla daha iyi optimize edilmiş. Eğer iyi bir performans alamıyorsanız, evvela Anti Aliasing’i kapatarak performans artırmayı deneyebilirsiniz.


Alma, küçük bir kız gibi görünse de, aslında şeytanın ta kendisi

Lichtech: Jupiter Ex motorunun bir hayli modifiye edilmiş bir versiyonuyla geliştirilen yapımda, özellikle yapay zeka problemlerinin devam etmesi üzücü. Ateş ederek üzerinize gelen düşmanlar mı dersiniz, feneri açıp kapatarak dikkat çekmenize karşın, sizi fark edemeyenler mi? Gerçi uzun bir müddet kapa aç yaptığınızda, askerlerden biri mutlaka “Fener ışığı gördüm” diye arkadaşlarını uyarıyor fakat ışığın merkezinin ne tarafta olduğunu henüz anlayacak aşamaya gelemediğini tecrübe etmek mümkün.


Namlunun ucunda görüyor olsak da, onu öldürmek hiç kolay değil

{pagebreak::2}

Kimi zaman yapay zeka ciddi bir problem haline gelse de, F.E.A.R. 2: Project Origin standartlarından aşağıda değil. Oyunda bulunan zamanı yavaşlatma modu yüzünden düşmanları kolaylıkla avlayabileceğiniz yapımda, zorluk seviyesini artırmanız sadece daha kolay ölmenize yol açıyor. Reborn’un istediğiniz bir anında zorluk ayarını değiştirebileceğinizi belirtmek gerek. Dolayısıyla “Hard” kademesinde başladıktan eğer işler istediğiniz gibi gitmezse, seviyeyi düşürebilirsiniz.


Yıkılmak üzere olan binalarda dolaştığımızdan ötürü, artık mekanlar yan yatmış olarak karşımıza çıkıyor

Eğer orijinal oyundaki görevlere doyamadıysanız, F.E.A.R. 2: Reborn’da ekstra 4 bölümü oynayıp, bir süre daha yapımın keyfine varabilirsiniz. Ancak aynı tas aynı hamam olduğunu da belirtmekte yarar var. Aradığınız paketin özelliği, oyuna yeni bir soluk getirmesi ise, Reborn o DLC değil. Yine de serinin fan’ları, hikayenin vardığı aşamayı takip etmek adına oynayabilir fakat tatmin olur mu, orası tartışılır.


Görüntüye bakılırsa, başını duvarlara vura vura ölmüş olmalı(!)

Puan: 10/7

:: F.E.A.R. 2: Project Origin ve F.E.A.R. 2: Reborn hakkında ne düşünüyorsunuz?