Yıl 2005 ve Orta Asya’da petrol yüzünden büyük bir savaş çıkmıştır. Savaş demek ülkelerde kargaşa demektir ve bunun sonucunda kutuplaşma meydana gelmiştir. Bu savaş ve durum 2024 yılına kadar devam etmiştir. Kırmızı ve Mavi gruplar olarak oyunda Red Star Alliance ve Western Coalition olarak adlandırılmıştır. Kırmızı grupta Rusya ve Çin vardır. Mavi grupta ise Amerika ve Avrupa ülkeleri vardır. Biz Amerikalı bir asker olarak Rusya ve Çin’in Orta Asya’daki sınırlarına misilleme yapmak üzere savaşmaktayız. Yani cephenin en önlerinde savaştığımızdan, oyunun adı (Frontlines) da buradan geliyor.  

Yapay Zeka

Oyunda sizi en çok şaşırtan şey düşman askerlerinin yapay zekaları olacaktır. Kıyaslama yapacak olursak Crysis’teki düşman birimlerinden daha zeki ve gerçekçi davrandıklarını görebilirsiniz. Şöyle ki, düşman birimleri önünde yere sabitlenmiş makineli ile bize ateş ederken mermilerinden kurtulup makineliyi bize doğrultamayacağı bir açıya geçtiğimizde hemen makineliyi bırakıp silahını çekip ateş etmeye başlıyor ve başka bir yere siper alıyor.

Bir başka örnek bir arabanın yanından ateş etmeye başlayan düşman onu görüp ateş etmeye başladığımızda da hemen arabanın etrafından dolanıp sizi şaşırtmaya çalıyor ve diğer taraftan ateş etmeye başlıyor. Eğer ki en yüksek zorluk seviyesinde oynarsanız düşman birimleri ölü taklidi bile yapıyor, daha sonra ise kalkıp size ateş etmeye başlıyor.


Onlar anten değil, arkadaki bacalar.

Oyunda yere baktığımızda ayaklarımızı görebiliyoruz. Gerçekçilik bakımından gayet olumlu bir şey ancak merdivene tırmanırken silahımızla birlikte ayaklarımız da kayboluyor ve uçuyormuşuz gibi tırmanıyoruz. Bu, gerçekçilik açısından eksi bir yön olarak karşımıza çıkıyor.

Bölümler

Call of Duty 4‘ü unutturacak tarzda bu kadar güzel bir modern FPS oyununun, onun kadar kısa sürmemesi gayet sevindirici. Hatta son bölümden önceki bölümde oyuna bitmiş havası katılıyor ama bitmediğini gördüğünüzde gerçekten şaşırıyoruz ve devam etmek için can atıyoruz . Bölümler bir ana bölüm ve 4-5 tane alt bölümden oluşuyor.


Kumandalı helikopteriniz.

Bazı alt bölümlerde birazcık daha heyecan katması bakımından başlarında görüntülerle başlıyor ve kontrol daha sonra size veriliyor. Patlayan arabalar, havaya uçan helikopterler ve tanklar oyunda çok güzel yapılmış. Ancak patladıktan bir süre sonra kaybolmaları pek gerçekçi olmamış. Düşman birimi öldürdüğümüzde de aynı şekilde kayboluyor ki bu gerçeklikten biraz da olsa bir şeyler kaybettiriyor.


Cep tankı, dikkatli kullanın.

Silahlar

Oyunda gerçekten şaşırtıcı silahlar var. Aslında normal dürbünlü otomatik silahların veya uzun namlulu tarzlarının yanında bölümlerin içinde karşınıza çıkacak olan uzaktan kumandalı küçük helikopterler, kendini imha eden çift yüzlü araba, üzerine silahını yerleştirerek yere bıraktığımız tanklar ve daha fazlası ile bu tarz oyunlarda daha önce yaşamadığınız bir deneyim yaşatıyor.


Ağır silah budur! Dolur!

Bu silahları kullanmanız için bir kumandaya sahip oluyorsunuz ve aynı anda sadece bir tanesini kontrol edebiliyorsunuz ve kapsama alanından çıkmamaları gerekiyor bu araçların. Kapsama alanından çıkarlarsa yok edilmeden karakterimize dönerek yerini değiştirmeniz gerekiyor ki bu durum oyuna çok heyecan katıyor. Çift yüzlü kendini imha eden bir arabamız var ki onunla tankların baş etmesi çok zor ama bizim açımızdan tankları havaya uçurmak çok eğlenceli ve heyecanlı oluyor.

Araçlar

Oyunda savaş araçlarından birçoğunu kullanabiliyorsunuz. Bazı alt bölümlerde sadece tankla ya da hummer ile bitirdiğimiz oluyor. Helikopter kullandığımız bir bölüm bile var ama şu bir gerçek ki helikopterin kullanımına alışmak gerçekten zor. Tanklar bazen en önemli araç oluyor çünkü bir düşman grubun arasına savaşmak tanksız çok zor olabiliyor.


Hummer’ıma taret ne güzel yakışır!

Ekip olarak ilerlediğimiz için biz tankı kullanırken üzerindeki makineliye dostlarımızdan biri biniveriyor. Tankın içindeyken tankımız patladığında ölmüyoruz; canımız gidiyor ve tanktan çıkmış vaziyette oyuna devam ediyoruz. Gerçekçilik açısından olumsuz olsa da, tanktan sağ çıkıp oynamaya devam etmenizle ilgili bir şikayetiniz olacağınız sanmıyoruz.


Görevler, görevler, görevler…

Oynanış

Oyunda öldüğümüzde ele geçirdiğimiz son yerden başlıyoruz. O sırada dostlarımız öldüğümüz yerde savaşmaya devam ediyor. Hemen yanlarına gidip yardım etmemiz gerekiyor çünkü gitmesek dostlarımız sürekli bizi takip ettikleri için bizi almaya geri dönüyorlar. Oyunda ele geçirdiğimiz yerlere göre belirli sayıda ölüp tekrar en son kaldığımız yerden başlama hakkına sahip oluyoruz. Eğer hakkımız biterse o bölümü tekrar oynamamız gerekiyor. Bir oyun için böyle bir yenilme tarzının düşünülmesi güzel bir ayrıntı olmuş.

Sistem Gereksinimleri

Böyle bir oyunun sistem gereksinimlerini tahmin edebilirisiniz. 64 veya 32 bir olsun, Windows XP veya Vista altında oyun çalışıyor. Oyunu oynayabilmeniz için Pentium 2.8 HT veya AMD Athlon 2800+ seviyesinde bir işlemciye sahip olmalısınız. Windows XP için 1 GB, Vista için 2 GB belleğe sahip olmanızı öneririz. Ekran kartına gelince en aşağı nVidia 6800GT (SM3) veya ATI X800XT (SM2) ekran kartı olmalı. Örneğin oyunu test ettiğim makinemde, orta seviye nVidia 8600GT ekran kartına, 2 GB DDR2 belleğe ve Pentium D 925 çift çekirdek bir işlemciye sahiptim. 1440×900 çözünürlükte, maksimum özelliklerle oyunu bitirdim ve hiçbir sorun yaşamadım.

Son olarak söylemeliyim ki oyuna başladıktan sonra bitirmeden bırakmayacaksınız. Call of Duty 4 ve Crysis’i dahi unutacaksınız. En azından öyle düşünmüyorsanız dahi oyun size bazı farklı deneyimler sunacaktır. Diğer oyunların fanatiklerine bile kesinlikle denemelerini tavsiye edeceğimiz bir oyun olduğunu söyleyebiliriz.

Bilgi için: Frontlines
Yazan: Tarık Önce

SDN –
http://shiftdelete.net