Evrende bizden başka yaşam olup olmadığı sorusu halen daha gizemini koruyor. Bu nedenle özellikle güneş sistemimiz başta olmak üzere, galaksinin her bir köşesi araştırılıyor. Uzay araştırmaları da teknolojinin gelişmesiyle birlikte geçtiğimiz yıllarda büyük bir ivme yakaladı. Son olarak ise gökbilimciler, bugüne kadarki en genç gezegeni keşfetti.
Uzayda yapılan araştırmaların tamamı sadece yeni bir yaşam formu veya yaşanabilir ekosisteme sahip yerler keşfetmek için yapılmıyor. Bu tip bizlere gezegenimizin oluşum sürecini daha iyi anlayabilmemizi sağlayacak genç gezegenlerin keşifleri de oldukça önem arz ediyor.
NASA, Mars’ın sesini kaydetmeyi başardı!
NASA, Şubat ayında Mars'ın yüzeyine indirdiği Perseverance gezgini sayesinde gezegenin sesini kaydetmeyi başardı. İşte detaylar...Bilinen en genç gezegen: 2M0437b
Gökbilimciler daha önce de bazı genç gezegenler üzerinde çalışmalar kaydetti. Ancak hiç birisi bu kadar genç ve izlenmesi kolay değildi. CBS News‘ün yaptığı habere göre Hawaii Üniversitesi liderliğindeki bir ekip, sadece bir kaç milyon yaşında olan ve literatüre en genç gezegenlerden biri olarak geçen 2M0437b‘yi Toros Bulutu içerisinde keşfetti. Sayılara aldanmamak gerekiyor. Çünkü bu gezegen henüz daha bebek olarak tanımlanıyor.
Dünyamıza yaklaşık 400 ışık yılı uzaklıkta bulunan 2M0437b, oldukça büyük bir gezegen. Üstelik kendi yıldız sistemi içerisindeki güneşten de dünyamız ile güneş arasında ki mesafeden neredeyse yüz kat daha uzak. Genellikle kendi sisteminde bu kadar dışarıda kalan bir gezegen kızılötesi radyasyon yayamayacak kadar soğuk oluyor. Ancak 2M0437b sadece bir kaç milyon yaşında olduğu için hala sıcak kalmayı başarabilen nadir gök cisimlerinden.
Gezegenin lavlarla kaplı yüzey sıcaklığının yaklaşık olarak bin 500 Kelvin (bin 227 santigrat derece veya iki bin 240 Fahrenheit) olduğu tahmin ediliyor. Bu sayede 417 ışık yılı uzaklıkta olduğu halde gökbilimciler tarafından yaydığı kızılötesi ışık 2018 yılında fark edildi. Hawaii‘de bulunan Subaru teleskopu sayesinde bu keşfi yapan ekip, W. M. Keck gözlemevini kullanarak yakın kızılötesi gözlemlerini gerçekleştirdi.
Austin‘deki Texas Üniversitesi‘nde görev alan gökbilimci Adam Kraus konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Keck Gözlemevi’nden elde edilen mükemmel veriler, soluk duran komşumuzun hiç de öyle olmadığını, yıldızıyla birlikte uzayda hareket ettiğini ve bu ne denenle gerçek bir arkadaş olduğunu doğrulamamızı sağladı. Sonunda, yıldızın etrafındaki yörünge hareketini bile ölçebiliriz.
Bebek gezegen 2M0437b, Hubble Uzay Teleskobu için adaylar arasında
Gezegenin keşfini ve incelemelerini yapan ekip, Hubble Uzay Teleskobu kullanılarak yapılacak gözlemler için bu yıldız sisteminin mükemmel bir aday olacağına inanıyor. Bugüne kadar pek çok yıldız sistemi ve içlerindeki gezegen ve uydular özel geliştirmelere sahip gözlemevleri tarafından incelendi. Çünkü bu yıldızlardan gelen ışık, dünyamızın atmosferine girerken çarpıtma etkisi yüzünden bozuluyor ve istenilen görüntüyü almak normal gözlemevleri için mümkün olmuyor.
Hubble sayesinde tüm bu engellerin önüne geçilebilir. Eğer aday olarak kabul edilirse, yıldızın ve gezegenin yaşı başta olmak üzere kütlesi, çekim gücü, atmosferindeki kimyasal izler bile tespit edilebilir. Bu da 2M0437b‘nin nasıl oluştuğunu anlamamızı dolayısıyla kendi gezegenimiz hakkında daha çok fikir sahibi olmamızı sağlayabilir. Hawaii Üniversitesi gökbilimcilerinden Michael Liu şu açıklamayı yaptı:
Hepimiz geleceğin teknolojileri ve teleskoplarıyla bu tür gezegenlerin daha ayrıntılı araştırmalarını ve bu tür keşifleri dört gözle bekliyoruz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!