Turkcell Teknoloji Zirvesi, dolu dolu geçen iki günün ardından son etkinliklerle birlikte misafirlerini uğurladı. Ancak Silikon Vadisi yatırımlarıyla bilinen String Ventures çalışanı Emrah Yalaz’ın yaptığı keyifli sunum, kısa olmasına karşın katılımcılara bir dizi yenilikçi fikir sundu. Teknolojinin kalbinin attığı yer olan Silikon Vadisi denince ilk akla gelen terim olan “startup”, bizdeki adıyla “girişim” şirketleri için yazılımın neden vazgeçilmez olduğunu açıklayan Yalaz, öncelikle startup’ın yeni bir teknoloji ya da yeni fikirler demek olmadığının altını çizdi.
:: Turkcell Teknoloji Zirvesi’ndeki tüm gelişmeleri ve haberleri buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz…
:: Turkcell Kurumsal ile ilgili gelişmeleri takip etmek için LinkedIn sayfasını takip edebilirsiniz…
Süper star kıstasları
Buna göre startup ile ifade edilen şirketlerin ortak özelliği büyümeye olan yatkınlıkları. Silikon Vadisi’nde yeni kurulan şirketlerin yıllık veya üç aylık değil, haftalık büyümesine bakılıyor. Eğer bir şirket her hafta yüzde 5 ila 7 arasında büyüme gösteriyorsa, o şirket startup olarak görülüyor. Eğer bu büyüme yüzde 10 ve üzerindeyse o zaman bir süper star doğmuş oluyor.
Peki, böyle bir büyüme mümkün mü? Her hafta onda biri oranında büyüyebilen startup’ları Twitter, Instagram, Pinterest gibi örneklerle açıklıyor Emrah Yalaz. Derken konu yazılıma geliyor ve bir ilginç fikir daha ortaya çıkıyor: Önemli olan Internet of Things (Nesnelerin İnterneti) değil, önemli olan Endüstriyel İnternet.
Bu terim ise kurumsal bazda internetin sistemlere uygulanmasını tanımlıyor. Şirketlerin, organizasyonların ve devletlerin tüm süreçlerini akıllı cihazlar ve sensörler ile donatarak iyileştirmesi anlatılıyor. Tüketici, bu açıdan bakıldığında küçük kardeş rolü oynuyor. Bu vizyonu gerçekleştirmek için asıl iş kurumsal dünyaya düşüyor.
Yazılım dünyayı yiyor
Nesnelerin internetinde her yeni sensör, yeni bir işlemi, her yeni işlem de yeni bir yazılımı ortaya çıkarıyor. Emrah Yalaz, böylelikle IoT vizyonunda yazılıma, yazılım geliştiricilere ve startup’lara olan ihtiyacın neden asla bitmeyeceğini de açıklamış oluyor. Ön planda donanım nasıl çalışırsa çalışsın, arka uçta devasa bir veri kümesi oluşuyor ve her geçen gün büyümeye devam ediyor.
Bu sebeple hangi şirket, hangi sektör olursa olsun artık her şirket yazılım şirketi oluyor. BMW, Netflix, Amazon ya da Pixar’ın ana işi yazılımdan uzak olsa da, tüm bu şirketler ve daha birçoğu fark yaratan avantajlarını yazılımdan sağlıyor.
Fark yazılımın zanaatında
Yazılımı oluşturan ana etkenleri ise “yazılım programlama” ve “zanaat” (craftsmanship) olarak açıklayan Yalaz, ardından bu yaklaşımı detaylandırıyor. Yazılımın programlama kısmında en önemli farkı verimlilik ve etkin çalışma oluşturuyor. Bu alanda kısacası hızlı ve hatasız kodlayan kazanıyor. Zeka ve beceri daha iyi yazılımcılar için bu alanda işe yarıyor.
Zanaat kısmında ise devreye yetenek, zeka ve deneysel çalışmalar giriyor. İnovasyon da bu noktada doğuyor. Silikon Vadisi’ne uzanan köprünün alçısında bulunan bu yazılım zanaatı, Türkiye’den en çok eksikliği çekilen konulardan biri. Yazılımcıları aynı zamanda zanaatkâr yetiştirmek için en büyük görev ise yine üniversitelere ve eğitim kurumlarına düşüyor.