2017 yılı verilerine göre mobil uygulama indirme sayısı 175 milyarı aşarken, kullanıcılar mobil uygulamalar için 86 milyar dolardan fazla harcama yaptılar. İndirme sayısı 2015 yılı verileriyle kıyaslandığında yüzde 60, harcanan miktar ise yüzde 105 artış gösterdi.

Aynı raporun verileri incelendiğinde Çin’in dünyadaki en büyük uygulama pazarına sahip olduğu ortaya konuldu. Çin’deki kullanıcılar IOS, Google ve diğer play store’lar üzerinden kullandıkları mobil uygulamalarda 200 milyar saat harcadılar. Çin’in arkasından 50 milyar saat ile Hindistan ikinci gelirken üçüncü sırada 35 milyar saat ile Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor.

Eğer yerel diliniz ve İngilizce dil alternatifinin potansiyel yabancı müşterilerinize ulaşmak ve globalleşmeye ayak uydurabilmek için yeterli olduğunu düşünüyorsanız yanılıyor olabilirsiniz. Araştırmalara göre internet kullanıcıların yalnızca yüzde 15’i İngilizce konuşuyor. Bu da potansiyel müşteri kitlenizin büyük bir kısmını yerelleştirme yapmadığınız için kaçırdığınız anlamına gelir.
Sınırların olmadığı dijital dünyada tek sınırlayıcı dil farklılıklarıdır. Çoğu web sitesi ve mobil uygulama, bilgisayar tabanlı otomatik çeviri seçenekleri sunmasına rağmen bu yeterli değildir. Müşterilerinizin sizi anlamasını beklemek yanlış bir yaklaşım sayılabilir, kendinizi onlara, onların dilinde ifade ettiğiniz takdirde, kullanıcıların sizi tercih etme potansiyeli de artacaktır. Yapılan bir araştırma kullanıcıların yüzde 56.2’si bilgiye kendi dillerinde ulaşmanın ücretten daha önemli olduğunu söylediğinin ortaya konulmuş olması, bunu destekler niteliktedir.

Hangi dillerde yerelleştirme yapılmalıdır?

Elbette mobil uygulamanızın bütün dillere ayrı ayrı çevirisinin ve lokalizasyonunun yapılmasına gerek yoktur. Tercih edilmesi gereken dillere tamamen hedef kitlenizin bulunduğu ülkelere ve bölgelere göre karar verilmesi doğru olur. Bununla birlikte Çin, Kore ve Japon mobil uygulama pazarı dünyadaki en büyük pazarlar olduğundan, bu dillerde yerelleştirme çalışması yaptırmak mobil uygulamanızın çok daha fazla sayıda insana ulaşmasını sağlayabilir.

Mobil uygulama çevirisi ve lokalizasyonu yapılırken nelere dikkat edilmelidir?

Dikkat edilmesi gereken unsurların başında, diller arasındaki alfabe ve yazılış yönü farklılıkları gelmektedir. Mobil uygulamanızın kodları arasına yerleştirilmiş metinlerin ilk haliyle Latin alfabesi ve sağdan sola doğru yazıldığını düşünürsek, yukarıdan aşağıya doğru yazılan Japoncaya için grafik ve yazı özelliklerinin birbiriyle uyumlu olması gerekir.
Bu özelliğe ek olarak hedef kitlenizin kültürel alışkanlıkları gözetilmeli, tarih, saat, ölçü birimleri onların kullanım alışkanlıklarına uygun şekilde yerelleştirilmelidir. Kullanıcı ne kadar “yerel” bir hizmeti aldığını düşünürse o bağlılığı da o kadar artacağından mobil uygulamanızın başarısı kaçınılmaz olacaktır.

Mobil uygulama çevirisi ve lokalizasyonu konusunda yardım alacağımız tercümanı nasıl seçmelisiniz?

Öncelikle tercümanınızın mobil uygulama yazılımı bilmediğini varsayarsak, doğrudan bir tercüman ile bağlantı kurmak yerine bu konuda tecrübeli firmalarla çalışmak mobil uygulamanızın sağlıklı çalışması ve kullanılabilirliği açısından önemlidir. Protranslate online tercüme platformunun çok sayıda başarıyla gerçekleşmiş mobil uygulama yerelleştirme projesi bulunduğundan tercih edilebilir.