Sinema sektöründe konu sıkıntısı çekildiği uzun zamandır dile getirilen bir konu. Hatta son yıllarda oyun sektörünün sinemayı beslediğini itiraf etmek gerek. Birçok video oyunu, o kadar popüler oldu ki, Hollywood‘un dikkatini çekmekte zorlanmadı. Bunun üzerine birer ikişer beyaz perdeye aktarılan yapımlar, bu kez oyuncuların değil sinema severlerin beğenisini kazanmaya başladı.

Sizler için maziye bir göz atıp, oyundan filme aktarılan yapımları derledik. Sayfalarımıza hepsini sığdıramamış olsak da, hemen hemen en bilindikleri bir araya topladık. İşte bir zamanlar video oyunu olup, sonradan beyaz perdenin tadına bakan yapımlar…

{pagebreak::Mortal Kombat}

Mortal Kombat (1995)

Bir dövüş oyunu fenomeni olan Mortal Kombat (MK), belki de en iyi film uyarlamalarından biri oldu. Maalesef en büyük eksiği, daha önce MK oynamamış ve hikayesini bilmeyenler için pek bir şey ifade etmemesiydi. Ancak sıkı Mortal Kombat fanatikleri için, Sub-Zero ve Scorpion‘u, Lord Rayden ve Shang Tsung‘ı beyaz perdede görmek paha biçilmez bir deneyimdi.

İlk MK oyunlarındaki hemen hemen her karaktere yer verilen yapımın sonu, devamının geleceğini müjdeler şekilde bitmişti. Çok geçmeden, yalnıza 2 yıl sonra yapımın devamıyla karşılaştık. İlk şok Rayden’ı canlandıran Christopher Lambert‘ın filmde yer almamasıydı. Ayrıca Mortal Kombat 2, kısa sürede Johnny Cage‘i harcıyordu… Bunlara karşın sayısız karakteri bir araya getiren yapım, bu kez ne fan’lara yaranabildi ne de MK’dan haberdar olmayanlara. İkinci film tam bir fiyaskoydu. Şimdi gözlerimiz 2010’da vizyona girmesi planlanan Mortal Kombat 3‘ün üzerinde. Umarız bu iyi bir deneme olur.

IMDB Puanı: 10/5.4

{pagebreak::Hitman}

Hitman (2007)

Dört video oyununun ardından beyaz perdeye aktarılan Hitman, başrol oyuncusu yüzünden oyun çevrelerinde epey tartışma yaratmıştı. Ajan 47 karakterini canlandıran Timothy Olyphant’ın, kahramanın ağırlığını veremeyeceğini düşünenlerin bir kısmı, filmi izledikten sonra karar değiştirmiş olsa da, bir kısmı da düşüncesini savunmaya devam etti.

Öyle ya da böyle Hitman de, oyundan filme aktarılan isimler arasına katıldı. Gerçi sıkı Hitman oyuncuları için yapım biraz fazla aksiyon olmuş olmasına karşın, başarılı bir uyarlama sayılabilir. Bilindiği üzere oyunda, gizlilik ön planda tutuluyor ve düşmanlara neredeyse hiç gözükmeden ilerleniyor. Filmde maalesef biraz daha agresift bir Ajan 47 karakteri çiziliyor. 100 milyon dolar gelir getiren filmin devamı da yolda. Öyle ki, 20th Century Fox, Hitman 2’nin çekileceğini müjdeledi. Muhtemelen Hitman 2, 2010’da vizyona girecek.

IMDB Puanı: 10/6.3

{pagebreak::Tomb Raider}

Tomb Raider (2001)

Belki de oyun dünyasının en seksi karakterlerinin başında gelen Lara Croft, evvela 2001 yılında beyaz perdeyle tanıştı. Hem de ne tanışma! Lara Croft: Tomb Raider adlı yapımın başrolünde, sinema dünyasının seksi yıldızı Angelina Jolie yer aldı. Sıradan bir aksiyon filmi olmuş olmasına karşın, oyunun takipçileri tarafından beğenilen Tomb Raider’ın devamı gecikmedi.

2003’de vizyona giren Lara Croft: Tomb Raider: The Cradle of Life‘ta da seksi kahramanı Angelina Jolie’den izledik. İlkinden pek de aşağı kalmayan yapım, sinema tarihine ortalama puanlarla geçti. Muhtemelen yapımcıları gişede çok fazla memnun edemeyen The Cradle of Life’dan bu yana, devam filmi çekilmiyor. Ancak şu sıralarda İnternet sitelerinin forumlarında, Tomb Raider 3 çekilirse Lara Croft’u Megan Fox‘un oynaması gerektiğini söyleyenler çoğunlukta.

IMDB Puanı: 10/5.3

{pagebreak::Silent Hill}

Silent Hill (2006)

Bir korku oyunu klasiği olan Silent Hill, belki de en iyi oyundan filme uyarlamalardan biri oldu. Rejisini, pek deneyimli sayılmayacak bir yönetmen olan Christophe Gans‘ın üstlendiği yapım, birçok tanıdık yüzü de kadrosunda bulundurdu. Cast’ında hiçbir büyük yıldızın bulunmadığı filmde, Radha Mitchell ve Sean Bean başrolü paylaştılar.

Yolu Silent Hill kasabasına düşen bir kadının orada kızını kaybetmesiyle başlayan yapımda, video oyununda görmeye alışık olduğumuz yaratıkları da görme fırsatı elde ettik. Pramit Kafa‘yı, hemşireleri ve daha birçok ucubeyi beyaz perdeye taşıyan bu film, etkileyici sonuyla da dikkat çekti.

IMDB Puanı: 10/6.5

{pagebreak::Doom}

Doom (2005)

Video oyunlarına yakınlığıyla bilinen Andrzej Bartkowiak‘ın yönettiği Doom, sinema severler ile 2005’te tanışmış olsa da, sanal dünyadaki mazisi çok daha eski bir isim. Öyle ki, FPS türünün en önemli örneklerinden biri olan yapım, 1993 yılında video oyunu olarak karşımıza çıkmıştı. Grafikleriyle adeta çığır açan yapımın filminde, Dwayne Johnson (Nam-ı diğer The Rock) ve Karl Urban rol aldı.

Özellikle sonlarında yaklaşık beş dakika boyunca FPS açısıyla ilerleyerek, oyuncuların kalbini kazanan yapım, genel olarak bakıldığında başarısız bir bilimkurgu aksiyon filmi olmaktan öteye gidemedi. Bu başarısız denemenin sonrasında, herhangi bir devam filminden bahsedilmez oldu.

IMDB Puanı: 10/5.2

{pagebreak::Max Payne}

Max Payne (2008)

Matrix filminden sonra tanıştığımız Max Payne, video oyunu olarak karşımıza çıkmıştı. “Bullet Time” adı verilen zamanı yavaşlatma tekniği ile, sanki Matrix kahramanlarından birini yönettiğimizi hissettiğimiz yapım, gönüllere taht kurmuştu. Devam oyunundan sonra serinin üçüncüsü beklenirken, film olarak vizyonda belirdi Max Payne.

Behind Enemy Lines ve The Omen filmlerinden tanıdığımız John Moore‘un yönetmenliği üstlendiği Max Payne’in senaristleri arasında, orijinal oyunun da yazarlığını yapan Sam Lake bulunuyordu. Oyuncu kadrosunda Mark Wahlberg, Chris O’Donnell ve son yıllarda büyük üne kavuşan Olga Kurylenko‘nun da yer aldığı yapım, maalesef eleştirmenlerinden yeteri kadar iyi eleştiriler alamadı. Sıradan bir aksiyon filminden ileriye gidemeyen yapımda, kısmen de olsa Max Payne’in atmosferinin yansıtılması başarılmıştı.

IMDB Puanı: 10/5.5

{pagebreak::Street Fighter}

Street Fighter (1994)

Dövüş oyunları arasında efsane olan Street Fighter’ın film olması hemen hemen her oyuncunun hayaliydi. Ancak işin şu kısmı unutuldu: Bunda karakteri bir araya getirecek nasıl bir hikaye yazılabilirdi? Zaten oyunun kendi içerisindeki senaryosunun bile ayakları yere basmazken, film denemesinden ne çıkabilirdi ki? Gayet saçma bir hikaye ile karakterlerin çoğu harcanarak karşımıza çıktı Street Fighter’ın filmi.

Jean-Claude Van Damme ve Kylie Minogue‘u bir araya getiren yapım, Guile ve M. Bison’ın savaşına, Chun-Li, Cammy, Ken ve Ryu’yu da dahil eden yapımda, ara ara Sagat, Balrog, Honda, Vega ve Zangief’i görüyorduk. Dhalsım’dan hiç bahsetme gereği duymuyorum zira filmde gördüğümüzün o olduğuna inanmak istemiyorum. Bu son derece berbat yapımdan 15 yıl sonra Street Fighter: The Legend of Chun-Li vizyona girdi. Eğer izlemediyseniz, üzülmeyin. Onun akıbeti de ilk denemeden farklı olmadı. Bir şey kaçırmış sayılmazsınız.

IMDB Puanı: 10/3.2

{pagebreak::Double Dragon}

Double Dragon (1994)

Televizyon için çektiği filmlerle tanınan James Yukichi‘nin yönettiği Double Dragon, aynı adlı oyunun hikayesine nispeten sadıktı. Çok eski bir dövüş oyunu olan Double Dragon‘da, ilerle ve dövüş mantığı güdülüyordu. Aynı adlı sinema filminde de yöntem aynı oldu. Billy Lee ve Jimmy Lee, Guisman’ı yok etmek için onlarca adam patakladı…

Mark Dacascos ve Robert Patrick‘in yer aldığı yapım, son derece kötü bir aksiyon filmiydi. Dönemin dövüş filmleri furyasının bir parçası olan Double Dragon, ünlü çizgi roman yazarı Paul Dini‘nin (Batman çizgi romanları ve Star Wars: The Clone Wars‘da imzası bulunuyor) kaleme aldığı senaryo bile yapımı kurtarmaya yetmedi. Dolayısıyla Double Dragon, kimsenin devam filmin yapmayı aklının ucundan bile geçirmediği bir isim olarak, hafızalarda kaldı…

Imdb Puanı: 10/3.2

{pagebreak::Resident Evil}

Resident Evil (2002)

Bir korku gerilim klasiği olan Resident Evil serisinin sinemaya aktarılması, muadillerine göre çok daha başarılı oldu. Şimdilerde 2010’da vizyona girecek dördüncü film için uğraşılan serinin beyaz perdede ilk görünüşü, 2002 yılında oldu. Milla Jovovich ve Michelle Rodriguez‘i bir araya getiren yapım, senaryosuyla da kısmen diğerlerinden daha başarılı oldu.

Paul W.S. Anderson‘un hem yönetmen hem de senarist koltuğuna oturduğu Resident Evil, bir virüsün insanları zombilere çevirmesini konu alan bir felaket resmediliyordu. Hem oyunun takipçilerini ilginlendiren, hem de hayatında eline gamepad almamış insanları da içine çeken bu konu başarıyla kurgulanınca, ortaya ortalamanın biraz üzerinde bir film çıktı. İlkinin başarısı devam filmlerine de kaynak oldu…

Imdb Puanı: 10/6.3

{pagebreak::Prince of Persia}

Prince of Persia: The Sands of Time

1989 yılında tanıştığımız Prince of Persia, birçok kez oyun olarak karşımıza başarıyla çıktı. Bu serüvenin film olmasını ümit ediyorduk; yapımcılar sesimizi duymuş olmalı ki, Prince of Persia: The Sands of Time filminin çekimlerine başlandı. 28 Mayıs 2010‘da gösterime girecek olan yapımın yönetmeni, Donnie Brasco ve Harry Potter and the Goblet of Fire’dan tanıdığımız Mike Newell.

Asıl merak edilen, yapımda Prens Dastan’ı kimin oynayacağıydı. Donnie Darko ve Brokeback Mountain filmlerinden tanıdığmız Jake Gyllenhaal, bu role hayat verecek isim olarak belirlendi. İlk görselleri yayınlanan filmin afişi bile belli oldu. Umuyoruz ki Prince of Persia: The Sands of Time, seyirciyle buluştuğunda beklentileri karşılar.

Vizyon Tarihi: 28 Mayıs 2010

{pagebreak::WarCraft}

WarCraft

Strateji oyunlarının mihenk taşı WarCraft, İnsan ve Orc ırkları arasındaki mücadeleyi konu alıyordu. İlerleyen dönemde, WarCraft II ve III, ardından World of WarCraft ile tanıştık. Hikaye epeyçe gelişti ve farklı açılımlar kazandı. Şimdi Blizzard, dünya çapındaki fenomenini sinemaya taşımaya hazırlanıyor.

Bu güzel gelişmenin ardından, geçtiğimiz 22 Temmuz’da filmin yönetmeni açıklandı. Spider-Man serisinden bildiğimiz ve şu sıralar Evil Dead‘i çeken Sam Raimi, yapımın rejisinin başında olacak. Şimdilerde cast hazırlıkları yapan deneyimli yönetmen, WarCraft’ı çekmeye başlamak için gün sayıyor.

Vizyon Tarihi: Belli Değil

{pagebreak::Tekken}

Tekken

Beyaz perde, dövüş oyunlarını misafir etmeyi seviyor anlaşılan. Önce Street Fighter, sonra Mortal Kombat, şimdi de Tekken. Bu yıl içerisinde gösterime girmesi planlanan Tekken’in kadrosu bir hayli ilgi çekici. Öyle ki, James Franco‘dan (Hwoarang), Ron Perlman‘a (Paul Pheonix), Jackie Chan‘den (Lei Wulong), Cary-Hiroyuki Tagawa‘ya (Heihachi Mismima) kadar birçok ünlü film yıldızı, Tekken için bir araya gelmiş.

Yeni yapımın yönetmeni, genellikle Prison Break ve 24 gibi televizyon dizileriyle öne çıkan Dwight H. Little. Merakla beklenen filmin senaryosu ise, daha önce oyun filmleri konusunda deneyim yaşamış birine teslim edilmiş. Daha önce Lara Croft: Tomb Raider‘da da görev alan Michael Colleary, Tekken’in hikayesinin ardındaki isim.

Vizyon Tarihi: 2009

:: Bu filmlerden en çok hangisini bekliyorsunuz?