Google, kullanıcıların zaman yönetimini iyileştirmek için yenilikler yapmaya devam ediyor. Şirket, uzun süredir beklenen Google Takvim görev zamanlama özelliğini nihayet duyurdu. Artık takviminizde boşluk yaratmak için “kendinizle toplantı” ayarlamanıza gerek kalmayacak.
Google Takvim görev zamanlama ne işe yarayacak?
Bu yeni özellik, belirli bir işe odaklanmanız için zaman ayırmanızı kolaylaştırıyor. Kullanıcılar basitçe yeni bir görev oluşturup buna bir isim verecek. Ardından bu görev için ne kadar süreye ihtiyaç duyduklarını seçecekler. Böylece takvim üzerinde o saat aralığı tamamen o işe ayrılmış olacak.
Workspace ve Education kullanıcılarına özel fırsatlar
Ücretli abonelik sahipleri bu özellikten daha kapsamlı şekilde yararlanabilecek. Workspace ve Education kullanıcıları, görev süresince “Rahatsız Etmeyin” modunu otomatik olarak açabilecek. Ayrıca bu süreye denk gelen toplantı istekleri otomatik olarak reddedilebilecek. Bu sayede odaklanma sorunu tamamen ortadan kalkacak.
Samsung satın alma planları için gaza bastı. Şirket, büyümesini sürdürmek adına yeni birleşme ve satın alma ekibi kurdu.
Yeni özellik ne zaman herkes için aktif olacak?
Google, bu faydalı güncellemeyi kademeli olarak sunmaya başladı. Özellik, bu ayın başlarında bazı kullanıcılar için aktif hale geldi. Şirket, Aralık ayı başına kadar güncellemenin tüm kullanıcılara ulaşacağını belirtti. Yani takviminizi daha verimli kullanmak için çok az beklemeniz gerekecek.
Peki, Google Takvim görev zamanlama özelliği hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Qualcomm, 2026 yılının ikinci yarısında piyasaya sürmeyi planladığı yeni amiral gemisi mobil işlemci ailesi Snapdragon 8 Elite Gen 6 serisini iki farklı sürümle kullanıcıların karşısına çıkarıyor.
Qualcomm, 2nm sürecine yaklaştı
Şirketin ilk 2 nanometre çözümü olacak bu platform, teknoloji dünyasında büyük bir adım anlamına geliyor. Qualcomm, bu seride Apple’ın A20 serisinde kullanacağı tahmin edilen N2 sürecine karşı, TSMC’nin daha gelişmiş N2P üretim düğümünü tercih eden ilk mobil işlemciler arasında yerini alıyor.
Yeni platform, mevcut tasarımların N2P sürecine kolaylıkla geçiş yapmasını sağlıyor. Bu geçiş, hem güç tüketiminde belirgin avantajlar yaratacak hem de çok çekirdek performansını önemli ölçüde artıracak. Serinin en dikkat çekici yeniliği ise ürün gamının genişlemesi oluyor.
Qualcomm, standart Snapdragon 8 Elite Gen 6 modelinin yanında, daha yüksek performans sunan Snapdragon 8 Elite Gen 6 Pro sürümünü de piyasaya sürmeyi planlıyor.
DRAM maliyetlerindeki yükseliş, ekran fiyatlarında da artışa sebep olacak gibi görünüyor.
Şu an için tüm detaylar kesinleşmiş olmasa da, Pro varyantının standart modele göre daha yüksek saat hızlarına sahip çekirdekler, artırılmış grafik işlemci birimleri (GPU), genişletilmiş önbellek kapasitesi ve LPDDR6 ile UFS 5.0 gibi premium özelliklere sahip olacağı sızan bilgiler arasında yer alıyor.
Ayrıca, Qualcomm’un Merkezi İşlemci (CPU) mimarisinde yeni bir 2+3+3 dizilimine geçtiği de gelen bilgiler arasında. Bu yeni mimari, özellikle düşük frekansta çalışan üç çekirdeğin devreye girmesiyle enerji verimliliğini önemli ölçüde iyileştirecek.
Star Trek serisi, Paramount’u satın alan Skydance stüdyosunun kararıyla sıfırlanarak yeniden başlıyor. Bu yepyeni film projesi hızla şekilleniyor ve stüdyo, filmi hazırlayacak isimleri belirledi. Projenin hayata geçmesi beklenenden daha hızlı gerçekleşiyor.
Yeni Star Trek filmi karşımıza çıkacak
Paramount, sıfırdan başlayacak bu yeni Star Trek filmi için Jonathan Goldstein ve John Francis Daley ikilisini görevlendirdi. Goldstein ve Daley, daha önce başarılı projelere imza atan, deneyimli bir ikili.
Yeni Star Trek filmi, çok yakında karşımıza çıkabilir.
Birlikte çalıştıkları filmler arasında Game Night ve Dungeons & Dragons: Honor Among Thieves bulunuyor. Yeni Star Trek filminin senaryosunu bu ikili yazacak ve yönetmenliğini de yine onlar üstlenecek.
Stüdyonun seçimi, serinin bilim kurgu yönünün öne çıkmasını bekleyen izleyicilerde farklı bir etki yaratabilir. Goldstein ve Daley, eğlence ve aksiyonu harmanlayan, daha çok eğlence odaklı yapımlarla tanınıyor.
DRAM maliyetlerindeki yükseliş, ekran fiyatlarında da artışa sebep olacak gibi görünüyor.
Bu durum, yeni filmin de yakın zamanda çıkan Star Trek yapımlarından farklı olmayacağı izlenimini veriyor. Projenin kağıt üzerindeki bu görünümü, filmin aksiyon ve eğlence dozunun yüksek olacağını gösteriyor. Yeni Star Trek filminin hızla belirlenen ekiple birlikte ne yönde ilerleyeceği merakla bekleniyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yeni film beklentileri karşılayabilecek mi? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Oyun dünyasının başyapıtlarından biri olan Red Dead Redemption 2 hala popülerliğini koruyor. Ancak konsol oyuncuları uzun süredir daha iyi bir performans bekliyordu. Sonunda, Red Dead Redemption 2’nin yeni nesil sürümü ile ilgili heyecan verici gelişmeler yaşanıyor.
Red Dead Redemption 2’nin yeni nesil sürümü neler sunacak?
Ortaya çıkan son raporlar, oyunun teknik açıdan güncelleneceğini işaret ediyor. Özellikle PlayStation 5 ve Xbox Series X kullanıcıları bu habere çok sevinecek. Çünkü oyunun mevcut sürümü yeni konsollarda hala kısıtlı performansla çalışıyor.
60 FPS desteği yolda olabilir
Oyuncuların en büyük şikayeti 30 FPS kilidiydi. Yeni sızıntılar, geliştirilmiş sürümün 60 FPS desteği sunacağını belirtiyor. Böylece Vahşi Batı macerası çok daha akıcı bir hale gelecek. Ayrıca görsel kalitede de belirgin iyileştirmeler bekleniyor.
Epic Games, yeni haftanın ücretsiz oyununu resmen açıkladı. Yapım, birçok kişiyi şimdiden heyecanlandırdı.
Rockstar Games planlarını gizli tutuyor
Şirket henüz resmi bir duyuru yapmadı. Ancak sızdırılan Microsoft belgeleri bu güncellemeyi doğrular nitelikteydi. Buna rağmen stüdyo şu an tamamen GTA 6 projesine odaklanmış durumda. Bu nedenle güncellemenin çıkış tarihi henüz netleşmedi.
Peki, Red Dead Redemption 2’nin yeni nesil sürümü hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Samsung satın alma planları doğrultusunda geleceğini güvence altına almak için stratejik bir hamle yaptı. Güney Koreli teknoloji devi, büyüme hızını artırmak ve yeni pazar fırsatlarını değerlendirmek adına çalışmalarına ivme kazandırdı.
Samsung satın alımlar ve yeni yapılanma
Şirket, gelecekteki büyümesinin anahtarı olabilecek diğer firmaları bünyesine katmak istiyor. Bu amaçla Samsung, birleşme ve satın alma projelerini özel olarak takip edecek yeni bir iş destek bölümü kurdu. Güney Kore basınında çıkan raporlara göre bu yeni ekip, doğrudan şirketin genişleme stratejilerine odaklanacak.
M&A ekibinin başında deneyimli bir isim var
Samsung Electronics, bu kritik süreci yönetmesi için deneyimli yönetici Ahn Joong-hyun’u görevlendirdi. Ahn Joong-hyun, daha önce şirketin Harman International’ı başarıyla satın almasında kilit rol oynamıştı. Ayrıca şirket, 2017 yılında Gelecek Strateji Ofisi’nin dağıtılmasının ardından kurduğu Görev Gücü bölümünü de yeniden organize etti.
Samsung, 2nm GAA yonga süreci için Çinli kripto para madenciliği şirketleri MicroBT ve Canaan ile anlaştı. TSMC ile rekabet kızışıyor.
Geleceğe yönelik büyüme hedefleri
Teknoloji devi son dönemde pazar konumunu güçlendirse de gelecekteki büyüme hızını korumayı hedefliyor. Bu nedenle şirket, yeni kurulan M&A (Birleşme ve Satın Alma) ekibiyle birlikte potansiyel anlaşmaları daha hızlı sonuçlandıracak. Yapılan bu organizasyonel değişiklikler, Samsung’un önümüzdeki dönemde büyük satın almalara imza atacağı beklentisini yükseltti.
Apple, 2011 yılındaki iPhone 4S modelinden bu yana ana iPhone serisini genellikle Eylül veya Ekim aylarında tanıtıyor. Android akıllı telefon üreticileri de zamanla kendi amiral gemisi lansmanlarını Apple’ın bu sonbahar takvimine yaklaştırdı. Sektör tam bu ritme alışmışken, Bloomberg’den gelen yeni bir rapor Apple’ın 2026’dan itibaren tamamen farklı bir hızda koşacağını gösteriyor. İddialara göre iPhone 18 serisiyle birlikte Apple, lansman takvimini sonbahar ve ilkbahar olarak ikiye bölecek. Bu durum, tüm akıllı telefon endüstrisinin çıkış tarihlerini yeniden şekillendirebilir.
Tüm sektör yeniden şekillenecek: iPhone 18 lansman takvimi ikiye bölünüyor
Raporlara göre Apple, 2026 sonbaharında (muhtemelen Eylül ayında) iPhone 18 Pro, iPhone 18 Pro Max ve ilk katlanabilir telefonu olan iPhone Fold’u tanıtacak. Bu lansmanda standart iPhone 18 modelinin yer almaması dikkat çekiyor. Söylentilere göre standart iPhone 18 ve iPhone 18e gibi modeller ise altı ay sonra, yani 2027 ilkbaharında piyasaya sürülecek. Apple’ın bu yeni programla yılda beş ila altı farklı model tanıtması ve bu düzeni ilerleyen yıllarda sürdürmesi bekleniyor.
Apple’ın bu strateji değişikliğinin arkasında birden fazla mantıklı neden yatıyor. Gelir akışını sadece yıl sonu tatil sezonuna yoğunlaştırmak yerine yıl boyunca daha istikrarlı bir gelir elde etmek temel amaçlardan biri olarak görülüyor. Ayrıca, lansmanların bölünmesi çalışanlar, üretim ortakları ve tedarik zinciri üzerindeki yoğun baskıyı da azaltacak. Bir diğer önemli fayda ise farklı modellerin pazarlama çabalarının birbiriyle çakışmasını (kannibalizasyon) önleyerek her modele kendi parlama şansını vermek olacak.
Screenshot
Apple’ın bu çift sezonlu yeni lansman takvimi, Android amiral gemilerinin çıkış tarihlerinde de büyük bir bölünmeye yol açabilir. Sektör tahminleri, Android üreticilerinin de bu yeni düzene ayak uyduracağını öngörüyor. Tahminlere göre, premium Android modeller (Pro ve Ultra serileri) Apple’ın Pro modellerine rakip olmak için sonbahar aylarına kayacak. Katlanabilir telefonların da “tesadüfen” iPhone Fold’un çıkış tarihine yakın zamanlarda tanıtılması bekleniyor.
Apple, çok konuşulan iPhone Fold modeli ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Buna karşılık, daha uygun fiyatlı amiral gemileri, orta segment ve giriş seviyesi Android telefonların lansmanları ise ilkbahar aylarına (Şubat, Mart ve Nisan) kayabilir. Bu modeller, Apple’ın ilkbaharda tanıtacağı standart iPhone ve iPhone e modelleriyle doğrudan rekabet edecek. Bu geçişin birkaç yıl sürmesi ve kademeli olması bekleniyor. Örneğin, Samsung’un Galaxy S Ultra ve Z Fold’u sonbahara, standart Galaxy S ve FE modellerini ilkbahara çekebileceği konuşuluyor. Benzer şekilde Google’ın da Pixel Pro’ları sonbaharda, standart Pixel ve A serisini ilkbaharda tanıtacağı tahmin ediliyor.
Gelen bilgilere göre Apple, iPhone Air serisini yıllık planlamıyor. Bu nedenle iPhone Air 2 modelinin 2026'da gelmesi beklenmiyor.
Bloomberg raporu ayrıca iPhone Air ile ilgili söylentilere de açıklık getirdi. İddiaya göre iPhone Air, yıllık bir yenileme döngüsünde olan bir model değil ve 2026 için zaten planlanmamıştı. Bu modelin daha çok 2nm çipe geçiş gibi teknolojik denemeler için kullanıldığı belirtiliyor. Hatta iPhone Air’in, Apple’ın ilk katlanabilir telefonu (iPhone Fold) için bir hazırlık adımı olduğu; malzemeler, minyatürleştirme teknikleri ve pil optimizasyonları konusunda tedarik zincirini hazırladığı ifade ediliyor.
Eğer bu raporlar doğru çıkarsa, 2026 yılı akıllı telefon piyasası için bambaşka bir yıl olacak gibi görünüyor. Apple’ın bu hamlesi, tüm sektördeki rekabeti ve ürün çıkış döngülerini kökten değiştirebilir. Peki, siz Apple’ın lansman takvimini ikiye bölme planı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzun zamandır beklenen amiral gemisi katili nihayet aramızda! OnePlus 15 modelini derinlemesine incelediğimiz bu videoda, telefonun neden piyasanın en heyecan verici cihazlarından biri olduğunu tüm detaylarıyla ele alıyoruz. OnePlus, 15 serisiyle akıllı telefon sektöründe çıtayı inanılmaz yükseltmiş. Bu canavar, sadece saf performansı değil, yeni tasarım yaklaşımı ve pil teknolojisindeki devrim niteliğindeki adımlarıyla da sınırları zorluyor. Peki, kağıt üzerindeki bu etkileyici özellikler günlük kullanımda, oyunlarda ve profesyonel içerik üretiminde nasıl bir deneyim sunuyor? Cevabı videomuzda!
OnePlus 15’in kalbinde, mobil dünyanın en güçlü işlemcilerinden biri olan Qualcomm Snapdragon 8 Elite Gen 5 (3 nm) bulunuyor. Bu en yeni ve ultra hızlı yonga seti, tam 16GB’a kadar çıkan devasa RAM seçenekleri ve ultra hızlı UFS 4.1 depolama ile birleşince ortaya durdurulamaz bir güç çıkıyor. En zorlu mobil oyunları en yüksek ayarlarda denedik ve telefonun AnTuTu testlerinde elde ettiği rekor sonuçlar, akıcılık ve verimlilik konusunda hiçbir taviz vermediğini gösteriyor. İşlemcin termal performansı, yeni soğutma sistemiyle dengeliyor.
Kullanıcı deneyiminin en kritik unsurlarından biri olan ekran, OnePlus 15’te adeta görsel bir şölen sunuyor. 6.78 inç büyüklüğündeki 165Hz LTPO AMOLED panel, 1 milyar renk desteği, Dolby Vision ve 1800 nit’e ulaşan tepe parlaklığı ile görüntü kalitesinde zirveyi hedefliyor. Oyun oynarken veya dış mekanda içerik tüketirken akıcılığı ve canlılığı hemen fark edeceksiniz. Tasarım tarafında ise IP68/IP69K su ve toz direnci sertifikası, Gorilla Glass Victus 2 ön koruması ve premium alüminyum çerçevesiyle sağlamlık ve şıklık bir arada sunuluyor.
Kamera yetenekleri, OnePlus 15’in en iddialı olduğu alanlardan bir diğeri. Üçlü 50MP’lik ana kamera sistemi, OIS destekli geniş sensör, tam 3.5x optik zoom yapabilen periskop telefoto lens ve ultra geniş açılı lens ile her senaryoya hazır. Özellikle 8K@30fps video kayıt desteği ve Hasselblad iş birliğiyle gelen renk bilimindeki gelişmeler, mobil fotoğrafçılıkta yeni bir dönemi başlatıyor. Tüm bu gücün arkasında ise devrim niteliğinde bir batarya bulunuyor: 7300 mAh kapasiteli Si/C Li-Ion pil, 120W kablolu şarj ile sadece 15 dakikada %50 doluluğa ulaşabilme yeteneği sunuyor. Ayrıca 50W kablosuz şarj desteği de mevcut!
OnePlus 15, sunduğu bu üst düzey özelliklerle (Snapdragon 8 Elite Gen 5, 7300 mAh batarya, 165Hz ekran, 3.5x periskop kamera) amiral gemisi dünyasına sağlam bir yumruk atmış ve rekabeti kızıştırmış. Peki, fiyat etiketine değer mi? Bu telefonun gizli kalmış artıları ve eksileri neler? Tüm sorularınızın cevabı, kapsamlı incelememizde! Videonun tamamını izlediğiniz için teşekkürler. Daha fazla inceleme, ipucu ve teknoloji içeriği için kanalımıza abone olmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın!
Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde art arda açılan tazminat davalarına konu olan Google, yalnızca bu yıl açılan davalar sonucunda 5 milyar doların üzerinde tazminat ödemek zorunda kaldı.
Google yine tazminat ödeyecek
Şirket, geçtiğimiz hafta ABD’de 700 milyon dolarlık bir tazminat cezasında uzlaşma sağlamak durumunda kalmıştı. Bu hafta ise Almanya’dan yeni bir ceza haberi geldi. Google, Almanya’da 572 milyon Euro tutarında bir tazminat cezasına çarptırıldı. Bu cezaların odağında piyasa istismarı suçlamaları bulunuyor.
Berlin’deki mahkeme, şirketin Google Shopping hizmetini arama sonuçlarında rakiplerine kıyasla avantajlı bir şekilde konumlandırdığına hükmetti. Mahkeme kararına göre Google, Alman fiyat karşılaştırma platformu Idealo’ya yaklaşık 465 milyon euro, Producto’ya ise 107 milyon euro ödeme yapmak zorunda kaldı.
Idealo, Google’a karşı açtığı davada, şirketi arama sonuçlarında kendi hizmetlerini öne çıkararak rekabete zarar vermekle suçladı. Firma, bu hukuki mücadeleyi Şubat 2025’te en az 3,3 milyar euroluk bir tazminat talebiyle başlatmıştı.
Google ise kendisini savunarak, 2017 yılında yaptığı değişikliklerle rakip alışveriş platformlarına da Google Arama üzerinden reklam gösterme konusunda eşit fırsatlar sunduğunu belirtti.
DRAM maliyetlerindeki yükseliş, ekran fiyatlarında da artışa sebep olacak gibi görünüyor.
Google, Avrupa’da daha önce de benzer suçlamalarla karşı karşıya geldi. Şirket, Google Flights ve Google Hotels hizmetlerini de arama sonuçlarında kayırdığı gerekçesiyle suçlanmış, hatta Avrupa Birliği’nin Dijital Pazarlar Yasası çerçevesinde ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacağı belirtilmişti.
Ayrıca, bu karardan sadece bir ay önce Avrupa Komisyonu, Google’a reklam teknolojileri alanındaki tekelleşme uygulamaları nedeniyle yaklaşık 3 milyar euro ceza kesmişti.
Samsung’un Now Brief uygulaması, Google’ın popüler yapay zeka görsel oluşturma aracı Nano Banana ile güncellendi. Galaxy kullanıcıları artık günlük brifingleri içinde bu yeni özelliği kullanarak eğlenceli görseller oluşturabilecek. “Nano Banana Görsel Oluşturma” olarak adlandırılan bu seçenek, Now Brief ayarları menüsünde yer alıyor. Özelliği kullanmak isteyenlerin bu ayarı manuel olarak açması gerekiyor. Etkinleştirildiğinde, gün sonunda sunulan kişiselleştirilmiş brifinglerde yapay zeka görsel oluşturma önerileri görünmeye başlıyor.
Galaxy telefonlara yapay zeka dopingi: Now Brief artık Nano Banana kullanıyor
Samsung, Now Brief özelliğini ilk olarak Ocak ayında Galaxy S25 serisiyle birlikte duyurmuştu. Bu uygulama şu anda Galaxy Z Fold 7, Z Flip 7, Z Flip 7 FE, S25 Edge, Galaxy S24 ve Galaxy Tab 11 serisi dahil olmak üzere birçok Samsung cihazında mevcut. Kullanıcıların Now Brief ile ilgili yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri, YouTube haricinde üçüncü parti uygulamalardan bilgi alamamasıydı. Nano Banana, Samsung’un kendi uygulamaları dışından Now Brief’e eklenen nadir entegrasyonlardan biri olarak dikkat çekiyor.
Yeni entegrasyonun çalışma şekli oldukça basit. Nano Banana ayarı açıldığında, özellik otomatik olarak kullanıcının Galeri uygulamasından bir fotoğraf seçiyor ve bunu günlük “Anılar” özetine dahil ediyor. Ardından, bu fotoğrafı düzenlemek veya geliştirmek için kullanılabilecek çeşitli istemler (prompt) öneriyor. SamMobile’ın aktardığına göre, önerilen istemlerden birine dokunulduğunda, fotoğraf işlenmek üzere Gemini uygulamasına yönlendiriliyor.
Nano Banana, görseli Gemini uygulaması içinde işleyerek istenen sonucu üretiyor. Kullanıcılar, yapay zeka tarafından oluşturulan bu nihai görseli kaydedebilir, kopyalayabilir veya doğrudan paylaşabilir. Bu iş birliği, kullanıcıların mevcut fotoğrafları üzerinde hızlı ve yaratıcı değişiklikler yapmasına olanak tanıyor ve kişisel anıları yapay zeka ile yeniden şekillendirmeyi kolaylaştırıyor.
Bazı Samsung cihazlarındaki AppCloud uygulamasının İsrail bağlantılı bir casus yazılım olabileceği iddia edildi.
Kullanıcıların bu yeni özelliği Now Brief ayarlarında görebilmeleri için telefonlarındaki “Kişisel Veri Zekası” (Personal Data Intelligence) uygulamasını güncellemeleri gerekebilir. Bazı durumlarda uygulama güncel olsa bile, özelliğin etkinleştirilmesinin ardından önerilerin brifingde görünmesinin biraz zaman alabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, ayarı açtıktan sonra önerileri hemen görememek normal bir durum olabilir.
Samsung ve Google arasındaki bu yeni iş birliği, yapay zeka özelliklerinin günlük kullanıma daha fazla entegre olduğunu gösteriyor. Peki siz Samsung cihazlarınızda Now Brief özelliğini aktif olarak kullanıyor musunuz? Bu yeni yapay zeka entegrasyonu hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
Android cihazların önemli bir parçası olan ve telefonun güvenliğini sağlayan, hataları düzelten Google Play sistem güncellemeleri, bazen beklenmedik sorunlara neden oluyordu. Bu güncellemeleri kaldırmak, normal uygulamaların aksine, zorlu bir süreç gerektiriyordu. Google, bu durumu nihayet düzeltiyor ve soruna yol açan güncellemeleri kaldırmayı artık çok daha kolay hale getiriyor.
Google Play güncellemeleri yenileniyor
Daha önce, bir Google Play Sistem güncellemesini resmi olarak geri almanın tek yolu, özel bir aracı kullanmaktı. Bu yöntem, telefonu bir bilgisayara bağlamayı ve çoğu sıradan kullanıcının nasıl kullanılacağını bilmediği ADB’yi (Android Hata Ayıklama Köprüsü) kullanmayı gerektiriyordu. Bu zorluk nedeniyle, sorunlu bir güncellemeyi kaldırmak, çoğu kullanıcının kaçındığı veya mümkün olduğunu bile bilmediği bir işlemdi.
Google, şimdi çok daha kolay bir seçenek sunuyor. Bazı cihazlarda Google Play Hizmetleri’nde “Mainline hizmetleri” adında yeni bir giriş görünmeye başladı. Bu özellik henüz tüm kullanıcılara sunulma aşamasında, ancak kullanıma açıldığında Google Play Sistem güncellemeleri doğrudan telefon üzerinden kaldırılabilecek ve bilgisayar ihtiyacı ortadan kalkacak.
Kullanıcı “Mainline hizmetleri” seçeneğine dokunduğunda, doğrudan Play Store sayfasına yönlendiriliyor. Burada, eğer yüklenmeyi bekleyen bir güncelleme varsa, telefonu yeniden başlatmak için bir düğme çıkıyor.
DRAM maliyetlerindeki yükseliş, ekran fiyatlarında da artışa sebep olacak gibi görünüyor.
Ancak güncelleme yüklendikten sonra, ekranda “Güncellemeleri Kaldır” adında yeni bir düğme beliriyor. Bu düğmeye dokunulduğunda, sistem güncellemelerinin kaldırılmasının telefonun özelliklerini etkileyebileceğini belirten bir uyarı mesajı gösteriliyor. Kullanıcı devam etmeyi seçerse, sorunlu güncelleme kaldırılıyor.
ASUS Republic of Gamers (ROG), ROG Azoth oyun klavyesi serisinin en yeni üyesi olan Azoth 96 HE‘yi duyurdu. Azoth 96 HE ROG HFX V2 manyetik anahtarlar, çok yönlülük için yeni %96 boyutlu düzen ve 8000 Hz’e kadar yenileme hızı dahil olmak üzere serideki diğer ürünlere kıyasla birçok avantaj sunuyor. Ayrıca üründe 1,47 inçlik tam renkli dokunmatik ekrana ve çalıştırma noktalarının ve diğer ayarların yerleşik olarak ayarlanması için üç yönlü bir düğmeye de yer veriliyor.
Çalışırken değiştirilebilir ROG HFX V2 manyetik anahtarlar ve ROG Hall sensörü
Azoth 96 HE, yüksek potansiyeline sahip oyun meraklıları için özel olarak tasarlanmış bir klavye. Serideki diğer modellerde bulunan ROG NX anahtarlar yerine, bu modelde ROG HFX V2 manyetik anahtarlar kullanılıyor. Aktivasyon noktası 0,1–3,5 mm arasında özelleştirilebiliyor ve hassas 0,01 mm’lik adımlarla ince ayar yapılarak tuş vuruşları iyileştirilebiliyor.
Azoth 96 HE ayrıca yüksek hassasiyetli 0,01 mm tuş vuruşu algılama, daha yumuşak ve daha güvenilir giriş için daha yüksek manyetik akım toleransı ve iyileştirilmiş güç verimliliği sunan ROG Hall sensörüne sahip. Her klavye, üretim sırasında her tuşun hareket mesafesinin hassas bir şekilde kaydedildiği çok aşamalı bir kalibrasyon sürecinden geçiriliyor. Bu veriler, gelişmiş kontrol için algoritmaya aktarılıyor ve tutarlı bir şekilde doğru (minimum toleransla) ve ultra duyarlı Hızlı Tetikleme performansı elde ediliyor.
Üç farklı bağlantı modu
Azoth 96 HE; ROG SpeedNova 8K kablosuz teknolojisi, kablolu USB ve Bluetooth® aracılığıyla aynı anda beş cihaza kadar bağlanabilir. Klavye ayrıca, güçlendirici aksesuara gerek kalmadan hem ROG SpeedNova 8K kablosuz hem de kablolu modlarda gerçek 8000 Hz yenileme hızı sunuyor.
Tam renkli OLED dokunmatik ekran
Azoth 96 HE’nin 1,47 inçlik tam renkli dokunmatik ekranı, önemli klavye ve sistem bilgilerini görüntülüyor. Bu ekran,amiral gemisi Azoth Extreme modelinde bulunan ekranla aynı. Klavye, çeşitli ayarlar arasında geçiş yapmak için üç yönlü bir düğmenin yanı sıra çalıştırma noktası ve tetik hassasiyeti ayarı imkanı veriyor.
Contalı yapı ve altı katmanlı sönümleme
Azoth 96 HE, titreşimleri ve anahtar seslerini emmeye yardımcı olan dört PORON® katmanı, IXPE dolgusu ve silikon dolgusu ile yumuşak bir yazma hissi sağlıyor. Conta yumuşaklığı, altındaki sönümleme katmanları değiştirilerek ayarlanabiliyor.
Azoth 96 HE’nin üst kapağının metal kaplaması, birinci sınıf bir görünüm sunuyor. Oyuncular, ROG simgeli benzersiz yarı saydam tuş kapakları ile klavyeyi daha da özelleştirebilir.
Tesla CEO’su Elon Musk, şirketin tedarik zincirinde önemli bir değişikliğe gidiyor. Gelen son bilgilere göre Tesla, Amerika Birleşik Devletleri’nde ürettiği otomobillerde Çin’de üretilmiş hiçbir bileşenin kullanılmaması talimatını tedarikçilerine vermeye başladı.
Tesla, Çin malı bileşen kullanmayacak
Bu karar, ABD ile Çin arasında kızışan ticaret savaşının batarya hücrelerinden nadir toprak elementlerine kadar en temel bileşenleri dahi kapsamasıyla, otomobil üreticileri için oluşan risk alanına karşı atılmış en dikkat çekici adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Elon Musk yönetimindeki şirket, bazı parçaların şimdiden Çin dışındaki alternatiflerle değiştirildiğini bildiriyor. Geri kalan tüm bileşenlerin ise önümüzdeki bir ila iki yıl içinde tamamen Çin dışındaki kaynaklardan sağlanması gerekiyor.
Doğrudan Musk’tan geldiği belirtilen bu katı karar, Tesla’nın ABD tarafından uygulanan gümrük vergisi tarifelerinden daha az etkilenmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda gelecekte ortaya çıkabilecek olası tedarik sıkıntılarının da önüne geçilmiş oluyor. Bu durum, General Motors ve Ford gibi diğer devlerin de uzun süredir tedarik ağlarını yeniden düzenleme çabalarına uyumlu bir adım olarak görülüyor.
DRAM maliyetlerindeki yükseliş, ekran fiyatlarında da artışa sebep olacak gibi görünüyor.
Tesla’nın Çin’e karşı agresif sayılabilecek bu adımı atmasında, Çin pazarındaki satışlarının giderek düşmesinin de etkili olduğu düşünülüyor. Çinli otomobil üreticilerinin pazar payını hızla artırmasıyla birlikte yerli alternatiflere yönelen Çinli kullanıcılar, Tesla’dan uzaklaşıyor. Bu nedenle, Elon Musk ve Tesla’nın Çin pazarını kaybetmekten eskisi kadar çekinmediği belirtiliyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.