Football Manager 2010 Basına Tanıtıldı

Sports Interactive imzalı Football Manager 2010 bugün, yani 4 Kasım 2009’da basına tanıtıldı. Bizim de orada olduğumuz toplantıda, oyunun Stüdyo Direktörü Miles Jacobson, bizzat Football Manager 2010’u (FM 2010) basına tanıttı. Yeni görünüşü, eklenen özellikler ve geliştirilen maç motoruna odaklanan toplantıda, Jacobson basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Oyuna eklenen lig editörü sayesinde, kullanıcılar da FM 2010‘da kendi liglerini ya da kupa gibi organizasyonlarını hazırlayabilecek. Konuyla ilgili Miles Jacobson, ilginç bir bilgiyi de bizlerle paylaştı. Henüz birkaç gün önce satışa sunulan Football Manager 2010 için, lig editörünü kullanarak İngiltere’nin 10 ligini de hazırlayan bir kullanıcı, bu dosyayı İnternet’te paylaşmaya başladı. Oyuna ilginin bu denli fazla olduğunu dile getiren Jacobson, Çin ve İngiltere’den sonra Football Manager’ın en çok Türkiye’de oynandığını da sözlerine ekledi…

Yapımcı Miles Jacobson ile yaptığımız röportajı ve FM 2010 incelememizi, en kısa sürede sizlerle paylaşacağız.

:: Football Manager 2010’dan beklentileriniz neler?

Dünyanın En Gereksiz Aleti

Akıllı telefon adını verdiğimiz cihazların yapamadığı şey yok neredeyse. Örneğin iPhone’u ele alalım, bu cihazla müzik dinleyebilir, İnternet’e girebilir, oyun oynayabilir, video izleyebilir, e-posta gönderebilir ve bunun gibi daha birçok şey yapabilirsiniz. Bu saydığım özellikler sadece iPhone’da değil hemen hemen tüm akıllı telefonlarda bulunuyor.

200 $ verip bu cihazı alan kaç kişi çıkar?

Günümüzün teknolojik oyuncakları böyle hemen her şeyi yapabilirken, sadece tek bir şey yapabilen bir cihazı kim ister? Dünyaca ünlü mikro blog sitesi Twitter’ın popülerliğinden faydalanmak isteyen Peek adlı bir firma, sadece Twitter’a girmeye yarayan bir ürün piyasaya çıkardı. QWERTY klavyeye ve renkli ekrana sahip TwitterPeek adlı cihaz sadece Twitter’a girip mesaj göndermeye ve gelen mesajları okumaya yarıyor. Bu çok fonksiyonlu (!) aletin fiyatı ise 199 $.

:: Bu cihazı satın almak ister misiniz?

Düşük Güçlü Phenom II Geldi

AMD bugün itibariyle Phenom II X4 965 BE adlı işlemcisinin yeni sürümünü duyurdu. C3 kod adlı bu yeni sürüm kendinden bir öndeki Phenom II X4 965 BE ile aynı fiyata (195 $), aynı frekansa (3,4 GHz) ve aynı ön belleğe (2 MB L2, 6 MB L3) sahip olacak.

Yeni Phenom II X4 965 BE’nin TDP’si 125 Watt

Peki bu yeni sürümün farkı nedir diye soracaksınız muhtemelen. 45 nm’lik, AM3 soketli bu yeni işlemci bir önceki modele göre daha az güç harcıyor. Daha az güç harcamasının yanı sıra yeni modelin TDP’si 125 W. Bir önceki sürümde bu değer 140 Watt’tı. Bu yeni işlemcinin test sonuçlarını SDN Magazin’in bir sonraki sayısında bulabilirsiniz.

:: Düşük güç tüketimi sizin için ne kadar önemli?

Google, Vergi Cezası İçin Ne Dedi?

2

Yurtdışından faturalar kesildiği için Maliye Bakanlığı‘na vergi ödemediği iddia edilen Google‘a kesilen yüklü miktardaki (71 milyon TL olduğu iddia ediliyor) ceza için Google Türkiye‘den cevap geldi. Firmanın yaptığı kısa açıklama şöyle…

İşe O Açıklama

Google, operasyonu olan her ülkede vergi kanunlarına uygun olarak hareket etmektedir. Türk yetkililer ile konu ile ilgili görüşmelerimiz sürmekte. Türk kanunlarına uygun hareket ettiğimize ilişkin inancımız tam.

Yapılan açıklama, bir bakımdan uzlaşma talebi anlamına geliyor. Şimdi merak edilen konu, Maliye Bakanlığı’nın konuyla ilgili nasıl bir adım atacağı.

Rakamlar Büyük

Maliye Bakanlığı‘nın konuyla yakından ilgilenmesinin asıl sebebi, Türkiye‘de internet reklamcılığında en büyük pay sahibinin Google olması.

Hem amatör hem de profesyonel binlerce web sitesi Google Adsense üzerinden reklam yayınlayarak gelir elde ediyor. Ülkemizdeki işletmelerin çoğu, bu reklamları yayınlayan sitelere Google AdWords üzerinden reklam veriyor.

Geçtiğimiz yıl Türkiye‘de firmaların Google AdWords üzerinden verdiği reklamların toplam değeri 100 milyon doların üzerinde.

Gelişmeleri, her iki taraftan izleyerek güncel bilgileri aktarmaya devam edeceğiz.

:: Google’a kesilen vergi cezası için ne diyorsunuz?

Navigasyonda Android İmzası

MiBuddy olarak adlandırılan ve Mio tarafından üretilen bu yeni GPS ürünü Google’in Android 2.0 işletim sistemi ile fark yaratıyor. 2010 yılında piyasaya çıkacak olan bu ürün Google Platform‘unun ilk cihazlarından biri olma özelliğini taşıyor.

Günümüzde kullanılan GPS cihazları Windows CE işletim sistemine sahip. Mio MiBuddy buna karşın Google’ın Android işletim sistemini kullanıyor.

 

4.7 inç dokunmatik bir ekrana sahip olan MiBuddy, GPS özelliğinin yanı sıra Internet’e bağlanması ile avantaj sağlıyor. Ürünün İnternet’e nasıl bağlanacağı hakkında herhangi bir açıklama yapılmış değil. SIM kart veya WLAN teknolojilerden hangisi kullanıldığı bilinmiyor. Bilinen tek şey Web’de gezinmek ve E-mail yazmak için katlanmalı bir QWERTY klavye kullanıldığı.

Mio MiBuddy ne tür bir navigasyon yazılımı kullanıldığı da bilinmiyor. Fakat söylentilere göre Android 2.0 ile birlikte geliştirilen Google Maps Navigation adlı yazılımın kullanılması muhtemelen.

:: Mio, bu ürün ile başarılı olabileceğini düşünüyor musunuz?

Krize Teknolojik Çözüm

Yazılım firması Verimax, Sage CRM firmasıyla ortaklığını bugün yaptığı toplantıda açıkladılar. Sage Ortadoğu Direktörü Vikram Suri, Türkiye’ye yatırım yapmalarının en büyük nedeninin, ülkenin yakın zamanda geçirmiş olduğunu kriz olduğunu söyledi. Suri, yapılan araştırmalara göre ekonomik hayatın sürekli bir dalgalanma içerisinde olduğunu, büyük düşüşlerden sonra büyük yükselmeler yaşandığının altını çizdi.

Bunun nedeni ise krizde sağ kalmaya çalışan firmaların değişim geçirip müşterilerine daha uygun hizmetlerde bulunmaya çalışmaları. CRM yazılımları da bu konuda şirketlere yardımcı oluyor. Girilen verilere göre tüketicilerin profillerini hazırlayan bu yazılımlar, müşterilere nasıl kişisel hizmet verebileceklerini özetliyor. 

Örnek vermek gerekirse bu yazılımlardan bir tanesi, girdiğiniz verilere göre şirketlerin yaptığı yatırımların kaç yılda ve yüzde kaç kârla geri döneceğini istatistiksel olarak müşteriye sunuyor. Verimax‘ın yaptığı açıklamaya göre, bu sistemi kullanacak olan 30 firma önümüzdeki yıl içerisinde CRM departmanlarda veri girişi ve denetleme görevleri için 100 kişilik bir iş sağası oluşturacak.

:: CRM programlarını firmanızda kullanmak istiyor musunuz?

Dünyanın En Büyük Fotoğrafı!

Dijital fotoğraf makineniz kaç megapiksel? Peki ya cep telefonunuz kaç megapiksel? Piyasada bulunabilecek ve son kullanıcıya hitap eden D-SLR makinelerin efektif megapiksel sayısı 10-15 megapiksel arası değişiyorken, sizce en büyük fotoğraf kaç megapiksel olabilir? Cevap veriyoruz: 15 megapiksellik kameralardan tam 1000 kat daha büyük fotoğraf mevcut!


Fotoğrafın büyük halini açmak için tıklayın

Amerika Birleşik Devletleri‘nde bulunan Yosemite Ulusal Parkı, dünyanın en büyük fotoğrafının çekildiği yer olma özelliğini taşıyor. Parkın, Glacier noktasından 2008 senesinde çekilen bu fotoğraf, tam tamına 17 gigapiksele sahip. Bu, tam olarak 17000 megapiksel yapıyor. Yani 5 megapiksellik bir cep telefonunun tam 3400 katı büyüklüğünde. Fotoğrafı çeken kişi ise Gerard B. Maynard adlı New York‘lu bir fotoğrafçı.


Zoom yapabilme kapasitesine bir örnek

Fotoğrafın özelliklerinden bahsedelim biraz. Çözünürlüğü tam 214.414 x 80.571 değerinde ve üzerinde 17.275.550.394 adet (17 milyar küsur) piksel bulunuyor. Orijinal boyutu (ham hali) ise, sıkı durun: 96.5 GB! Dolayısıyla fotoğrafı ham haliyle indirmeyi kimse istemez. Ev bilgisayarlarıyla bu fotoğrafı açmak da pek akıl karı değil. Dolayısıyla fotoğraf için ayrı bir site açılmış ve sitedeki arabirimden, dilediğiniz noktaya zoom yapabilmek mümkün.

{pagebreak::Teknik Özellikler ve Site}

Teknik Özellikler ve Site

Sitede sol altta bulunan bağlantılardan, fotoğrafı “gezebilmek” mümkün. “View In Zoomify” ile klavye aracılığıyla gezinebilirken (Yakınlaştırmak için Shift, uzaklaştırmak için CTRL), “View In HD View” bağlantıları ile fare aracılığıyla gezinebilirsiniz. Fotoğrafta dilediğiniz noktaya yakınlaşabilirsiniz fakat uyaralım, “Bu Zoom nerede bitecek merak ediyorum” diyeceksiniz.


2046 fotoğraf, bu makineyle çekildi

Fotoğrafın RAW dönüştürmesi Nikon Capture NX2 adlı yazılımla gerçekleştirilmiş. Rendering işlemi için ise Autopano Pro adlı bir yazılımdan yararlanılmış. Bu fotoğraf tabii ki tek bir kareden oluşmuyor. Birçok fotoğrafın birleştirilmesinden meydana gelmiş. Bu genel çerçeveyi oluşturmak için Nikon D2x ile tam 2046 fotoğraf çekilmiş. 300mm f/4 lens ve 1.7x teleconverter kullanılmış.

Siteye girmek için: http://www.yosemite-17-gigapixels.com/

:: Siz böyle bir fotoğraf çekecek olsaydınız, hangi bölgeyi çekerdiniz?

Cisco, EMC ve WMWare’den Güç Birliği

Cisco ve EMC, WMWare ile birlikte yeni Sanal Bilişim Ortamı işbirliğinin açıkladı. Bu işbirliği, yaygın sanallaştırma ve özel bulut altyapılarına geçişin yalınlaştırılması ve ivme kazanması konularında kurumlara nasıl destek olabileceğini içeriyor.

Cisco Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su John Chambers, EMC Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO‘su Joe Tucci ve WMWare Başkan ve CEO‘su Paul Maritz’in katıldığı Webcast yayınında bu işbirliğinin ayrıntıları paylaşıldı.

 

Web cast yayınını seyretmek için tıklayın

 

Firma temsilcileri, güç birliğinin, BT altyapısı esnekliği sağlayarak müşterilerinin iş alanında daha rahat hareket etmelerini; yaygın veri merkezi sanallaştırması ve özel bulut altyapılarına geçiş ile BT, enerji ve emlak harcamalarını azaltmalarını sağlamak için hayata geçirildiğini belirtti.

Cisco, EMC ve Wmware tarafından gerçekleştirilen işbirliği, Vblock Altyapı Paketleri ile, firmalara BT stratejilerini özel bulutlar etrafında düzenleme ve optimize etme olanağı sağlayacak.

:: Bu işbirliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Microsoft’un Veri Merkezinde Gezi

Dünyanın en büyüğü olduğu kesin olarak söylenemese de Microsoft’un ABD’nin Chicago kentine bulunan veri merkezinin, dünyanın en büyüklerinden biri olduğu kesin. 65000 metrekare alanı kaplayan merkez Microsoft’un son dönemde üzerinde çalıştığı “cloud computing” projeleri için oldukça önemli bir yer.

Binanın dış görünüşü hiç de etkileyici değil. Asıl olay içeride.

Microsoft’un “cloud computing” için üzerinde çalıştığı Windows Azure için uygulamların çalıştırıldığı, anlık mesajlaşma, e-posta gibi hizmetlerin verilmesinin sağlandığı, sunucuların konteynerlerde bulunduğu, 30 megawatt güç harcayan, soğutma sistemi için 7,5 mil boru döşenmiş olan bu enteresan veri merkezinde bir geziye ne dersiniz?

{pagebreak::1}

Microsoft’un yeni açtığı bu veri merkezi her biri yaklaşık 2500 adet sunucu taşıyan 56 adet konteyner alabiliyor

{pagebreak::2}

Zaten kendi başlarına oldukça ağır olan konteynerler içlerinde sunucular olduğu halde daha da ağır oluyorlar. Yerleri değiştirilmek istendiğinde tavanda bulunan raylı sistem ve vinçler kullanılıyor.

{pagebreak::3}

Veri merkezinde diğer veri merkezlerine benzeyen yerler de var. Binanın ikinci katında yer alan bu odada sunucu rafları alttan havayla soğutuluyor.

{pagebreak::4}

Veri merkezinin inşaatında 2400 ton bakır, 3400 ton çelik, 20000 ton beton, 300 km boru kullanılmış

{pagebreak::5}

Binada normal şartlarda soğutma için ortamda bulunan hava binanın içinde dolaştırılıyor. Sıcak günlerde ise soğutucu sistem devreye giriyor. Bu sistem yaklaşık 10 km uzunluğundaki soğuk su borularından oluşuyor.

{pagebreak::6}

Veri merkezi devasa olmasına rağmen çalışan sayısı oldukça az. Binada, güvenlik ve temizlik görevlileri dahil toplam 45 kişi çalışıyor.

{pagebreak::7}

Tüm güç tasarrufu önlemlerine rağmen Microsoft’un veri merkezi 30 megawatt güç harcıyor.

{pagebreak::8}

Microsoft, Chicago’daki veri merkezine önümüzdeki yıllar içerisinde 500 milyon dolarlık yatırım daha yapacak.

:: Microsoft’un veri merkezi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Intel ATOM’a Rakip Geliyor

Via yeni işlemci serisi ile direkt olarak Intel’in Atom işlemcisine rakip oluyor. Toplam yedi adet yeni işlemci üretecek olan Via, bu işlemcileri 1-2 GHz saat frekansında çalıştıracak.

Via’nın U3xxx olarak adlandırılan işlemcileri 1 ve 1.4 GHz sistem saat frekansında çalışacak. Bu işlemcilerin en büyük özelliği 100mW güç tüketmeleri. Buna karşın L3050 ve L3100 olarak adlandırılan diğer işlemciler, 1.8 ve 2 GHz saat frekansı ile birlikte 500 mWatt güç tüketecekler. Bu da demek oluyor ki, Via’nın yeni Nano işlemcileri Intel’in Atom işlemcilerinden çok daha az güç harcaması.

Via’nın yeni seri Nano işlemcileri, Intel’in ATOM işlemcilerine pazarı dar edecek.

 

Nano 3000 serisi işlemciler, eki tip Nano ve C7 işlemcilere oldukça benziyor. Pin sayısında herhangi bir değişiklik yapılmamış. Via VT sanlaştırma ve FSB800 desteği de aynı kalmış. Buna karşın performansta %20‘lik bir artış ve güç tüketiminde yine %20’lik bir tasarruf sağlanmış.

2010 yılının ilk çeyreğinde piyasaya çıkacak olan bu yeni işlemciler, Intel Atom 2 ile aynı döneme denk gelmesi, insanı ister istemez düşündürüyor.

:: Bu Via’nın ikinci denemesi. Sizce bu sefer başarılı olabilecek mi?

Türkiye’deki Telefon Fabrikasına Girdik!

19

Yerli mühendisler ve çalışanlarla beraber Türkiye‘de üretilecek olan ve üzerinde “Made in Turkey” yazacak olan telefonların üretileceği fabrika, bu alanda ilk olma niteliğine sahip. Ümraniye‘de kurulan ve 3 yılda 3 milyon telefon üretecek olan fabrikayı, sizler için gezdik ve önemli sorularımızı General Mobile Türkiye Ülke Müdürü Muzaffer Gölcü‘ye ilettik.

İşte o sorular!

#video_4997#

Fabrikada üretim mi yapılacak yoksa montaj mı? Telefon modellerine Türkçe isimler verilecek mi? Diğer ülkelere ihraç edilecek mi? Takvimde bayramlarımızı görebilecek miyiz? Bu soruların yanıtını ve daha fazlasını videoda bulabilirsiniz.

:: Bu fabrika için görüşleriniz neler? Forumda paylaşın.

 

Yeni VAIO Serileri Türkiye’de

2006 Aralık ayında sadece 2 modelle başlayan VAIO serüveni, bugün 15 farklı model ve elde edilen başarılarla devam ediyor.

Sony Eurasia bu kapsamda, yeni serilerini, Sony VAIO Avrupa Bilgi Teknolojileri Egitim Uzmanı David Speath ve Sony Eurasia VAIO Ürün Müdürü Levent Ertoğlu‘nun katılımıyla gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla tanıttı.

Gerçekleşen toplantıda Sony VAIO Avrupa Bilgi Teknolojileri Egitim Uzmanı David Speath, VAIO’nun ekran teknolojisindeki ve dayanıklılık konusundaki üstünlüğünü, özel olarak hazırladığı gösteri ile altını çizdi.

 

#video_4996#

 

Sony VAIO ürün grubu olarak üstün VAIO kalitesini, ileri teknolojisini ve şıklığını Türkiye’de çok daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediklerini ve bu amaçla ürün gamını Türk tüketicisi beklentilerine ve ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilecek şekilde genişlettiklerini belirten Levent Ertoğlu, “VAIO, yalnızca profesyonel kullanıcıların ultra mobil dizüstü ihtiyaçlarını değil, her kesimden dizüstü bilgisayar kullanıcısının kalite, tasarım ve üstün teknoloji beklentilerini karşılıyor. Yeni X, W, CW ve FW serileri de bu anlamda tüketicilerimizi fazlasıyla memnun edecek.” dedi.

{pagebreak::Dünyanın En Hafif Dizüstü Bilgisayarı }
Dünyanın En Hafif Dizüstü Bilgisayarı

Sony’nin geliştirdiği yeni VAIO X Dizüstü Bilgisayar Serisi, sadece 780gr olan ağırlığı ile dünyanın en hafif dizüstü bilgisayarı. Yeni VAIO X Serisi, şık yapısı ve üstün teknolojisiyle de kullanıcıların tüm beklentilerini fazlasıyla karşılıyor.

VAIO’nun özellikle iş dünyasının stil sahibi üyelerine yönelik geliştirdiği yeni X Serisi, göz alıcı tasarımı, performansı, dayanıklılığı, 13.9mm’lik inanılmaz inceliği ve en önemlisi de hafifliği ile çalışma hayatının zor koşullarını kolaylaştırıyor.

Karbon fiber alaşımı sayesinde oldukça sağlam ve dayanıklı bir yapıya sahip olan X Serisi, alüminyum kaplamalı klavyesiyle de hem rahat bir kullanım sağlıyor hem de şıklığıyla göz dolduruyor.

 

 

Kasım ayı itibariyle Türkiye’de satışa sunulan VAIO X Serisinin Sony Eurasia tarafından tavsiye edilen taksitli son kullanıcı fiyatı 3.199 TL + KDV’dir.

 

Intel Atom Z540 (1.86 GHz) işlemci, 2 GByte bellek, 128GB SSD Flash Drive ve LED arka aydınlatma teknolojisine sahip olan bu ürün, dayanıklı 11.1inç’lik geniş X-black LCD ekranı; yüksek kontrast oranını üstün renk kalitesi ile birleştirerek, tüm belgeleri, internet içeriğini, videoları ve diğer tüm görüntüleri çok daha detaylı ve net izleme imkanı sunuyor.

Yeni VAIO X serisini iş seyahatlerinin vazgeçilmezi yapacak bir diğer önemli özelliği ise uzun pil ömrü. Az enerji tüketen işlemcisi ve LCD ekranı sayesinde, modelin pilini sadece bir kez şarj etmek verimli bir iş günü için yeterli oluyor (yaklaşık olarak 8 saat). Ayrıca opsiyonel aksesuar olarak sunulan uzun ömürlü X pili ile pil ömrünü 16 saate kadar uzatılabiliyor.

Yeni seri, dahili 3G modemi sayesinde, Wi-Fi erişim noktasından uzakta bile olsa, GSM operatörlerinin desteklediği bölgelerde, 7.2 Mbps’ye kadar 3G HSPA mobil ağı üzerinden internete erişebiliyor.

Seride iki adet USB girişi, Ethernet ve VGA çıkışları, 802.11 b/g/Draft n ve Bluetooth bağlantısı bulunuyor. Ayrıca mikrofon girişi, MS ve SD slotları ve dahili MOTION EYE kamera sayesinde iş hayatının gerektirdiği her türlü paylaşıma olanak sunuluyor.

:: Sony Vaio’nun yeni ürün serilerini beğendiniz mi?