2024 yılı itibarıyla akıllı telefon pazarında seçenekler oldukça fazla. Bu durum, yeni bir model satın almak isteyenler için bazen kafa karıştırıcı olabilir. Satın alma öncesinde, kullanıcı ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması ve buna göre karar verilmesi oldukça önemli. Peki, pil performansına önem veren ve şarj aletini neredeyse unutmak isteyenler hangi ürünleri tercih etmeli? İşte şarjı en uzun giden akıllı telefonlar!
Şarjı en uzun giden akıllı telefonlar
DxOMark’a göre en iyi pil performansı gösteren telefon, 160 puanla bu yılın başında tanıtılan OPPO Find X7 Ultra oldu. 5.000 mAh pilden beslenen modeli, 157 puanla yine aynı dönemde tanıtılan Honor Magic 6 Pro takip etti.
Şarjı en uzun giden akıllı telefonlar listesinin üçüncü sırasında Honor Magic 6 Lite yer alıyor. 156 puan alan cihazın batarya kapasitesi ise 5.800 mAh. Dördüncü sırada ise Honor X9b karşımıza çıkıyor. 156 puanlı akıllı telefonun pil kapasitesi 5.800 mAh.
Payday 3’ün çıkışından itibaren sunucu sorunları, kötü eşleştirme, hatalar ve performans problemleri oyuncuların şikayetleri arasında yer almaya devam ediyor. Tam bir yıldır belini bir türlü doğrultamayan yapım, ilk iki oyunun başarısının çok altında kaldı. Oyunun baş yapımcısı, yaşanan bu durumun nedenlerini ele aldı ve öz eleştiride bulundu.
Payday 3’ün fiyasko olmasının sebebi ne?
Payday 2’nin uzun soluklu başarısının ardından büyük umutlarla piyasaya sürülen Payday 3, beklenen çıkışı bir türlü gerçekleştiremeyerek hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. Oyunun çıkışıyla birlikte yaşanan teknik aksaklıklar, eksik içerik ve oynanış deneyimindeki düşüş, oyuncular tarafından ciddi bir şekilde eleştirildi ve bu durum oyunun Steam puanlarına da yansıdı.
Oyunun baş yapımcısı Penniger, bir röportajda yaşadıkları hayal kırıklığını, “Bir rock grubu gibi sahneye çıkıp yeni albümümüzü çalmaya hazırlanırken tüm sahnenin çökmesi ve herkesin gitmesi gibiydi.” sözleriyle dile getirdi.
Yapımcı ekipten bir diğer isim olan Listo ise, “Oyuncuların oyunu oynayamadığı felaket bir lansman yaşadık. Saklanacak yer yok. Ancak teknik sorunları bir bahane olarak kullanmamamız önemli çünkü deneyim açısından da açıkça sınıfta kaldık. Oyun bitmemiş hissettiriyordu. Oyuncularımız için kötü bir deneyimdi.” şeklinde konuşarak yaşanan durumun farkında olduklarını dile getirdi.
Steam Next Fest resmen başladı. 21 Ekim'e kadar devam edecek etkinlikte 100'den fazla demo sunulacak. İşte detaylar.
Yapımcılardan Listo, oyunun ilk iki yapımın başarısını yakalayamamalarının nedeni sorulduğunda, oyun yapmanın çok zor olduğunu ve özellikle Payday 2 gibi hem çıkışında hem de onu takip eden 10 yılda büyük başarılar elde eden bir yapımın ardından aynı seviyeyi yakalamanın zor olduğunu söyledi.
Penniger ise, “Sorunların çoğu, gereken özeni yeterince göstermememizden kaynaklanıyordu. Payday 3’ü ne istediğimizi anlamaya çalışırken paralel olarak inşa ettik. Sonuç olarak, insanların yankı bulmadığı bir ürün ortaya çıktı. Sanırım Payday 2’nin başarısından dolayı biraz fazla özgüvenliydik ve kararları çok hızlı verdik.” şeklinde konuşarak hatalarını kabul etti.
Ekip, oyuncuların eleştirilerini dikkate alarak Payday 3’ü kurtarmak için yoğun bir çaba sarf etse de bu durum anlık oyuncu sayısına bir türlü yansımıyor. Bakalım önümüzdeki süreçte bu durumu düzeltebilecekler mi.
Bildiğiniz üzere ülkemizde de dünyada olduğu gibi hızlı (DC) şarj istasyonları son 2 yılda kayda değer oranda arttı. Özellikle İstanbul – İzmir Otoyolu üzerinde büyük bir hızla yayılan ve yavaş yavaş AC istasyonların yerini alan bu istasyonlarda aracınızı şarj etmeniz, gerçekten de batarya sağlığına olumsuz etki ediyor mu? İşte bilmeniz gerekenler…
DC istasyonlarda hızlı şarj, aslında zararlı değil!
Bildiğiniz gibi elektrikli araçların batarya ömrünü korumak için pek çok tavsiye mevcut. Özellikle bataryayı yüzde 80’e kadar şarj etmenin ve aracı yüzde 100 şarja hiçbir zaman çıkarmamanın, batarya sağlığı açısından en uygun yöntem olduğu sıkça dile getiriliyor. Ancak, bir diğer yaygın görüş ise DC hızlı şarjın uzun vadede bataryaya zarar verebileceği ve bu durumun menzil kaybına neden olabileceği… Peki bu doğru mu?
Elektrikli araçların menzil problemi, otomobil sahipleri için en büyük sorun olarak dikkat çekiyor. Şarj süresinin uzun olması ve benzin istasyonlarına göre şarj istasyonlarının halen daha az bulunması, menzil sorununu daha da ön plana çıkarıyor. Bununla birlikte, bataryanızı yalnızca yüzde 80’e kadar şarj ettiğinizde, üretici tarafından belirtilen menzilin beşte birini kaybetmiş oluyorsunuz.
Elektrikli otomobil satışları 2025 yılına kadar büyük bir ivme kazanabilir. Özellikle bataryalardaki geri dönüşüm, otomobillerin ucuzlamasını sağlayacak.E
Klima, hava sıcaklığı gibi faktörler de devreye girince, araç üreticisi tarafından taahhüt edilen menzil kayda değer oranda düşüyor. Bu anlamda kullanıcılar, ev tipi AC şarj istasyonları yerine DC istasyonları tercih ediyor. Peki, DC hızlı şarj gerçekten bataryanın ömrünü kısaltıyor mu?
DC hızlı şarj nedir?
Evlerde kullanılan elektrik, genellikle alternatif akım (AC) olarak iletilir. Ancak, elektrikli araçlar doğrudan akım (DC) ile çalışır. AC şarj cihazları aracınıza takıldığında, elektriği DC’ye dönüştürerek bataryaya iletir. Ancak, DC hızlı şarj istasyonları bu dönüştürme işlemini önceden yaparak elektriği doğrudan bataryaya gönderir. Bu sayede, şarj işlemi çok daha hızlı gerçekleşir.
Batarya sağlığına etkisi nedir?
DC hızlı şarj sırasında oluşan fazla ısı, bataryanın kimyasal yapısını bozabilir ve zamanla hücrelerin yıpranmasına yol açabilir. Ancak son araştırmalar, sık sık DC hızlı şarj kullanımının batarya ömrüne sanıldığı kadar zarar vermediğini gösteriyor.
Son olarak Tesla Model 3 üzerinde yapılan bir çalışma, sık DC şarj kullanan araçlarla daha az kullanan araçlar arasında batarya ömrü açısından çok büyük farklar olmadığını ortaya koydu.
Çalışmada, zamanının yüzde 70’inden fazlasını DC hızlı şarj istasyonlarında geçiren Tesla araçlar ile bu şarj türünü yüzde 30’un altında kullanan araçlar karşılaştırıldı ve bataryadaki aşınma ve yıpranma oranlarının benzer olduğu gözlemlendi.
Özetle, DC istasyonlarla AC istasyonları kullanmak arasındaki fark, bir batarya ömrünü gözle görülür oranda kısaltacak kadar kayda değer değil. Yine de uzmanlar, vakit problemi yaşamayacak olan ve evine AC istasyon kurdurabilecek olan kullanıcılara bunu yapmasını öneriyor.
Siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Android dünyasında sürekli olarak yeni cihazlar duyurulmaya devam ediyor. Huawei tarafından uzun süredir tanıtılması beklenen Nova 13 ve 13 Pro, sonunda gerçek görselleri ile ortaya çıktı. Tanıtım tarihi doğrulanan ve önümüzdeki günlerde tanıtılacak Huawei Nova 13 serisi tasarımı ve özellikleri sızdırıldı. İşte detaylar…
Huawei Nova 13 serisi tasarımı ortaya çıktı
Uzun süredir hakkında sızıntılar bulunan ve sonunda Huawei tarafından yapılan açıklamalarla birlikte 22 Ekim’de Çin’de tanıtılacağı doğrulanan Nova 13 serisinin şimdi de gerçek görselleri ortaya çıktı. Önceki serilerin Türkiye pazarında yer alması nedeniyle Nova 13 serisi de Türkiye’ye gelebilir fakat henüz kesinlik bulunmuyor.
Lansman etkinliğine bir hafta kalmışken, Huawei’in rezervasyon sitesinde ortaya çıkan görsellerle birlikte Huawei Nova 13 tasarımı gözler önüne serildi. Afişlerden de anlaşılacağı üzere yeni cihazlar HarmonyOS’un yeni sürümü olan HarmonyOS Next işletim sistemi üzerinde çalışacak.
BYD Fang Cheng Bao 8 Çin'de ön siparişe açıldı. 56 bin dolarlık fiyatıyla dikkat çeken araç, Huawei'den destek alıyor.
Resmi sitede görüntülenene göre Nova 13 ve Nova 13 Pro, Loddon Green, Feather Sand White, Feather Sand Purple, ve Star Black olmak üzere dört renk seçeneğinde sunulacak. Nova 13 için 256GB ve 512GB depolama bulunurken, 13 Pro modelinde 256GB, 512GB, ve 1TB seçenekleri sağlanıyor.
Henüz tüm özellikleri belli olmayan telefonların Beiduo uydu mesajlaşmasını destekleyeceği doğrulandı. Ayrıca sızıntılara göre Huawei’in Nova 13 serisi, Kirin 9010 işlemci ve 12GB RAM ile gelebilir. Bununla birlikte Nova 13 serisinin 50 megapiksel ana, 12 megapiksel ultra geniş açılı, ve 8 megapiksel telefoto kamera ile gelmesi bekleniyor. Batarya özellikleri de henüz bilinmeyen cihazların 100W hızlı şarj desteği ile gelebileceği söyleniyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Samsung, şu sıralar Android 15 tabanlı One UI 7 güncellemesinin gecikmesi nedeniyle eleştiriliyor. Güney Koreli marka buna rağmen kullanıcı güvenliğini artıran yamaların dağıtımını ihmal etmiyor. Kısa süre önce Galaxy S23 serisi için Ekim 2024 yamasını yayınlayan marka, son olarak orta segmente hitap eden Galaxy A54 için benzer bir karar aldı.
Samsung Galaxy A54 için Ekim 2024 güncellemesi yayında
Samsung‘un Ekim 2024 güvenlik güncellemesini alan son model Galaxy A54 oldu. İlk olarak Avrupa’daki modeller için yayınlanan yamanın ilerleyen dönemlerde diğer bölgelere de yayılacağı belirtiliyor. Bununla birlikte, A546BXXSACXI3 yapı numarasına sahip olduğunun altı çiziliyor.
Galaxy A54 modeli için Ekim 2024 güncellemesi 30’dan fazla güvenlik açığını düzelterek daha güvenli bir kullanıcı deneyimi sunduğu söyleniyor. Sadece bununla sınırlı değil. Zira, sistem kararlılığını artırdığı da ifade ediliyor.
Bluetooth 5.2, USB Type-C 2.0, NFC, Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac
Diğer
Ekran altı parmak izi, MicroSD
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Samsung tarafından uygulanmaya başlanan güncelleme politikası nasıl? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Apple, geçen yıl piyasaya sürdüğü Apple Watch Ultra 2 modelini bu yıl yeni bir renkle güncelledi. Pek çok kişi, Apple Watch Series 10 ile birlikte yeni ve daha dayanıklı bir model (Watch Ultra 3) beklerken, şirket aynı modeli bir yıl daha satışta tutmayı tercih etti. Ancak, yeni rengin yanı sıra, saat için yeni özellikler eklenmeye de devam ediliyor. İşte watchOS 11 ile gelen üç yenilik…
1. Tides uygulaması
Apple, iPhone 16 etkinliğinde duyurduğu Tides uygulaması ile kullanıcılarına dünyanın farklı kıyıları ve sörf noktaları için 7 günlük dalga tahminlerini sunuyor.
Uygulama ile birlikte yüksek ve alçak gelgitler, gelgitlerin yönü, dalga yüksekliği, gün doğumu ve gün batımı gibi bilgileri bir zaman çizelgesine işleyerek gösteriliyor. Bu uygulama ilk olarak Apple Watch Series 10 için tanıtılmış olsa da, artık Apple Watch Ultra 2 ile de kullanılabiliyor.
2. Çok daha güçlü hoparlörler…
Apple Watch Series 10’un öne çıkan özelliklerinden biri, yerleşik hoparlörleri sayesinde müzik dinleme ve podcast takip etme imkanı sunması…
Apple bu özelliği Series 10 modelleri için öne çıkarmış olsa da, Ultra 2 sahipleri de artık aynı avantajdan faydalanabiliyor. Bununla birlikte Apple Watch Ultra’nın hoparlörleri, Series 10’a göre daha güçlü ses verecek şekilde tasarlanmış durumda ve watchOS 11 ile ses performansında ciddi bir artış gözlemleniyor.
Apple analisti Mark Gurman, M4 işlemcisiyle gelen yeni MacBook Pro modeliyle ilgili sızıntılar hakkında ilk kez konuştu.
3. Uyku Apnesi tespiti…
Apple Watch Ultra 2, yeni güncellemeyle bilekteki küçük hareketleri izleyerek solunumdaki düzensizlikleri tespit ediyor ve bu sayede uyku sırasında oluşabilecek apne problemlerini fark edebiliyor.
Bu gelişmiş uyku izleme sistemi, Apple Watch Ultra 2’nin yanı sıra Series 10, and Series 9 gibi eski nesil modellerde de yer alıyor ve son işletim sistemi güncellemesiyle Ultra 2 kullanıcılarına da sunulmuş oldu.
Siz bu yenilikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı ihmal etmeyin.
Google, nükleer enerji alanında önemli bir adım atarak, Kaliforniya merkezli nükleer enerji girişimi Kairos Power ile bir güç satın alma anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, Google’ın gelecekte veri merkezlerini nükleer enerjiyle çalıştırma hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Google, tam 500 megavatlık enerji elde edecek
Anlaşma kapsamında, Kairos Power’ın inşa etmeyi planladığı küçük modüler reaktörler (SMR) ile Google’a 500 megavatlık enerji sağlanacak. Bu miktar, büyük bir nükleer santralin üretebileceği enerjinin yaklaşık yarısına denk geliyor ve küçük bir şehrin enerji ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde.
Ancak bu santrallerin devreye girmesi on yılı bulabilir. Projenin gerçekleşmesi için birçok yetkilinin onayının alınması gerekiyor ve bu sürecin uzayabileceği söyleniyor. Yine de, Google gibi bir teknoloji devinin nükleer enerjiye yatırım yapması, veri merkezi endüstrisindeki enerji sorununun çözülmesine dair önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.
Google ve Kairos Power, anlaşmanın finansal detaylarını ve santrallerin kurulacağı yerleri henüz açıklamadı. Ancak bu gelişme, Google’ın bulut hizmetlerinde sürdürülebilir enerji kullanımı konusundaki kararlılığını gösteriyor.
Google'ın Chrome için kullanılmayan sekmeleri kapatma özelliği üzerinde çalıştığı ortaya çıktı. İşte yeniliğin detayları...
Son olarak Microsoft, Pennsylvania’daki ünlü Three Mile Island reaktörünü yeniden faaliyete geçirmek için Constellation Energy ile bir anlaşma yaparken, Amazon ise aynı eyalette başka bir nükleer reaktörün yanına bir veri merkezi satın almıştı.
Nükleer enerjinin, sürdürülebilir enerji kaynaklarının yanında daha istikrarlı ve güvenilir bir çözüm sunması, özellikle yüksek enerji tüketen veri merkezleri için önemli bir avantaj olarak öne çıkıyor.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı ihmal etmeyin.
Redmi Note 14 serisi küresel pazarlara gelmek üzere. Geçen ay Çin’de tanıtılan ve kullanıcılardan olumlu geri dönüş almayı başaran akıllı telefonların teknik özellikleri ve tasarımları da büyük oranda biliniyor. Son raporlar ise seriye globalde Redmi Note 14 Pro 4G isimli bir modelin daha ekleneceğini iddia ediyor. Peki, cihaz kullanıcılara tam olarak neler sunacak?
Redmi Note 14 Pro 4G özellikleri ortaya çıktı: Neler Sunacak?
Redmi Note 14 Pro 4G, 24116RACCG model numarasıyla FCC veri tabanında göründü. Liste, cihazın çıkış tarihini netleştirmese de teknik özellikleriyle konusunda akıllardaki soru işaretlerini büyük oranda ortadan kaldırıyor.
Akıllı telefonda FHD+ (1080 x 2400) çözünürlüğe sahip 6,67 inçlik POLED bir ekran mevcut olacak. Bunun dışında, 8 GB + 128 GB, 8 GB + 256 GB, 12 GB + 256 GB ve 12 GB + 512 GB seçenekleriyle kullanıcıların karşısına çıkacak.
Akıllı telefon devi Xiaomi'nin Redmi K80 ekranı için TCL ile iş birliği yaptığı iddia edildi. İşte ayrıntılar...
Modelde, 5G sürümüyle aynı 5,500 mAh kapasiteli bir bataryanın kullanılması bekleniyor. İşlemcisi henüz netleşmemiş olsa da, kaynaklar cihazın 5G versiyonundaki Dimensity 7300 Ultra’dan daha düşük performanslı bir MediaTek yonga setine sahip olacağını, ancak bu donanımın günlük kullanımlarda tatmin edici bir performans sunacağının altını çiziyor.
Kullanıcılara fikir vermesi açısından Redmi Note 14 Pro 5G’nin özellikleri şu şekilde;
Özellik
Detaylar
İşlemci
Dimensity 7300-Ultra
Ekran
6.67 inç OLED, 120Hz yenileme hızı, 480Hz dokunma örnekleme hızı
Kamera (Arka)
50MP ana kamera, 8MP ultra geniş açı, 2MP derinlik sensörü
Kamera (Ön)
20MP
Batarya
5500mAh
Hızlı Şarj
45W hızlı şarj
Su ve Toz Dayanıklılığı
IP66/IP68/IP69
Depolama
128GB / 256GB / 512GB
RAM
8GB / 12GB
Fiyat
1399 Yuan – 1899 Yuan
Renk Seçenekleri
Mor, Yeşil, Beyaz, Siyah
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Katlanabilir telefonlar ilk ortaya çıktığı zamandan itibaren gerek Samsung, gerek rakibi Huawei tarafında büyük sorunlar baş göstermekteydi. Katlanabilir telefon üreticileri her yeni modelde sorunları çözerek kullanıcıların karşısına çıktılar. Son gelen sızıntılar ise Samsung’un katlanabilir telefon ekranlarındaki kırışıklık sorunu üzerinde çalıştığını gösteriyor.
Katlanabilir ekranlardaki kırışıklık sorunu ortadan kalkabilir
2019 yılında Samsung, katlanabilir telefon ailesi Samsung Galaxy Z Fold ve Samsung Galaxy Z Flip serisini tanıttı. Şirket, yaptığı hamle ile dikkatleri üzerine çekerken Çin’li rakibi Huawei ise sadece birkaç ay sonrasında Huawei Mate X ile katlanabilir telefon piyasasına giriş yaptı. Ardından Google, Oppo, OnePlus ve Xiaomi gibi markalarda sektöre giriş yapmaya başladı. Kullanıcılardan gelen şikayetler Samsung tarafından her yeni modelde onarılıyor olsa da katlanabilir ekranın verdiği kırışıklık sorunu gibi bir dezavantaj bulunuyor. Son gelen sızıntılar ise Samsung’un yeni çıkartmayı planladığı Samsung Galaxy Z Fold6 Special Edition katlanabilir telefonu ile bu sorunu ortadan kaldırabileceğini gösteriyor.
Yüksek istikrarlı sızıntıları ile ünlü olan X kullanıcısı @UniverseIce (Ice Universe), Samsung Galaxy Z Fold 6 Special Edition hakkında Bu sefer kırışıklık kontrolünde her zamankinden daha iyi bir iş çıkarmışlar yorumunu yapıyor. Ice Universe konu hakkında daha detaylı bilgi vermiyor lakin sorunun Paris olimpiyatları başlamadan önce yani birkaç ay önce tanıtılan standart model Samsung Galaxy Z Fold6’dan daha iyi olacağı tahmin ediliyor. Bir başka sızıntı ise yeni gelecek olan Galaxy Z Fold6 Special Edition modelinin ise ana modelden farklı olarak 0.6 mm daha ince olduğu ve titanyum çerçeve ile geleceğini gösteriyor.
Huawei çok yakında Galaxy Z Fold 6 rakibi Mate X6 modelini piyasaya sürecek. Cihazla ilgili sürpriz detaylar ortaya çıktı.
Ekran kısmında ise Galaxy Z Fold6 Special Edition, kapalı konumda 6.5 inç ekran büyüklüğüne, açık konumda ise 8 inç ekran büyüklüğüne sahip olacak. Ayrıca sızdırılan bilgiler içerisinde telefonun ekran altı ön kamera ve arka kısımda ise 200 MP’lik ana kameraya sahip olacağı yönünde. İlerleyen günlerde resmi bilgiler ve yeni sızıntılar gelmeye devam edecektir.
Peki siz kırışıklık sorununun çözülebileceğini düşünüyor musunuz? Lütfen düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın.
Apple’ın M4 işlemcisini kullanan yeni MacBook Pro modeli, birçok kişi tarafından merakla bekleniyor. Son günlerde Apple’ın yeni nesil MacBook Pro modelleriyle ilgili ortaya çıkan kutu açılım videoları, sektörde gündem oldu. Bazı Rus kaynaklar, yeni modeli bir şekilde ele geçirip videoları internete yaydı. Peki, sızdırılan yeni MacBook’lar gerçek mi yoksa sahte mi? Ünlü Apple analisti bu konuda bir fikri var. İşte detaylar…
Gurman: Sızdırılan M4 MacBook Pro modelleri gerçek!
Apple, nadiren bu tür büyük çaplı sızıntılarla gündeme gelir, bu yüzden bazı kaynaklar sızıntıların güvenilir olup olmadığını sorguladı. Ancak ünlü Apple analisti Mark Gurman, bu sızıntıların gerçek olduğunu belirtti ve cihazların Rusya’da çalınıp satıldığını iddia etti.
Apple’s new MacBook Pro indeed shows up in Russia weeks before announcement. The packaging has the same wallpaper as last year’s M3 MacBook Pro — an odd and rare choice — but I am certain these machines are the real deal. https://t.co/rWPyblo3lH
Geçtiğimiz haftalarda internete düşen bazı videolar, yeni MacBook Pro’nun kutu açılışı ve erken performans testlerini gösterdi. Videolarda Apple M4 işlemcisinin, cihazın aktif soğutma sistemi ile birleştiğinde ne kadar güçlü olduğunu görme fırsatı bulduk.
Apple yeni ürünü gizleyemedi. M4 İşlemcili MacBook Pro modeli bir kez daha kutu açılımı videosuyla gündeme geldi.
Özellikle M4 yonga seti, aynı donanıma sahip iPad Pro ile karşılaştırıldığında önemli bir performans farkı yarattı. MacBook Pro, iPad Pro’dan çok daha hızlı ve verimli çalışıyor gibi görünüyor. Ancak bu sızıntılardaki detaylar birçok kişinin şüphe duymasına neden oldu.
Örneğin, kutuda kullanılan duvar kağıdının M3 işlemcili önceki modelle aynı olması, bazı kullanıcıların bu sızıntıların sahte olduğunu düşünmesine yol açtı. Yine de, Gurman’ın açıklamaları, bu cihazların gerçekten Apple’ın yeni M4 işlemcisiyle donatıldığını ve lansman öncesinde sızdırıldığını doğruladı.
Apple’ın M4 yonga setli MacBook Pro’larını Kasım ayında tanıtması bekleniyor. Etkinlikte, yeni iMac ve Mac mini modellerinin de tanıtılacağı konuşuluyor. Apple’ın yeni cihazlarıyla ilgili beklentiler büyük. Hatta, cihazların performans ve verimlilik açısından büyük bir sıçrama yapacağı düşünülüyor.
Intel, teknoloji sektöründe uzun yıllar birbirinden önemli yeniliklere imza atmış bir şirket. Ancak son yıllarda karşılaşılan zorlu piyasa koşulları ve sektördeki değişimler, Intel’i yeniden yapılandırma kararları almaya zorladı. Şu andan itibaren gönüllü işten çıkarmalar bitti, zorunlu işten çıkarmalar başlıyor. İşte detaylar…
Intel, bu hafta 15 bin çalışanın işine son verecek
Şirket, bu hafta büyük bir işten çıkarma operasyonuna başlayacak. Yaklaşık 15 bin çalışanın işine son verilecek. Karar, Intel’in toplam iş gücünün yaklaşık yüzde 15’ini etkileyecek. İşten çıkarma süreci, aslında birkaç ay öncesine dayanan bir yeniden yapılandırma planının parçası. Ağustos ayında başlatılan süreçte, öncelikle gönüllü olarak erken emekliliği seçen veya işten ayrılmak isteyen çalışanlara cazip tazminat paketleri sunulmuştu.
Örneğin, şirkette 5 yıldan fazla süreyle çalışmış olanlara 4 aylık maaş, 10 yıl ve üzeri hizmet verenlere 10 aylık maaş, 30 yıl ve daha fazla süredir Intel’de çalışanlara ise tam 19 aylık maaş teklif edildi. Bu gönüllü ayrılmalar, Intel’in işten çıkarma hedeflerinin önemli bir kısmını karşılamış olsa da, şirket geri kalan çalışanlar için zorunlu işten çıkarmalar yapma kararı aldı.
Dünyanın en ünlü donanım üreticilerinden Intel, yeni nesil bir teknoloji sayesinde oyunlarda performans artışı vadediyor.
Intel CEO’su Pat Gelsinger, bu kararın şirketin uzun vadeli stratejileri için kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Gelsinger, maliyetleri kontrol altına almak ve şirketi daha verimli hale getirmek için bu tür zor adımların atılması gerektiğini belirtti.
İşten çıkarmalar, şirketin mali yapısını güçlendirme amacı güderken, şirketin teknolojik yatırımlarını artırmak ve gelecekteki büyüme fırsatlarını değerlendirmek için gerekli finansal kaynağı sağlamayı öngörüyor. İş gücünde yaşanan önemli değişimler, Intel’in gelecekteki inovasyon ve rekabet gücünü nasıl şekillendirecek, ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
SpaceX’in uzay çalışmaları ve Starlink projesi, dünya genelinde internet erişimini değiştirmeye devam ediyor. Elon Musk liderliğinde yürütülen bu projeyle bugüne kadar toplam 4 bin 745 Starlink uydusu yörüngeye gönderildi.
Bu uydular dünyanın birçok yerine internet hizmeti sunuyor ve küresel internet erişimini büyük ölçüde genişletmiş durumda. SpaceX ise bu ağı daha da iyileştirmek amacıyla ABD Federal İletişim Komisyonu’na (FCC) önemli güncelleme taleplerinde bulundu. Geçtiğimiz cuma günü yapılan başvuru ile Starlink’in ikinci nesil ağının geliştirilmesi için bazı teknik değişiklikler önerildi.
Sadece Starship ile fırlatılabilen 2. nesil Starlink uyduları geliyor!
SpaceX, FCC’den talep ettiği bu güncellemelerle Starlink ağında küçük ama kritik değişiklikler yapmayı planlıyor. Elon Musk’ın yaptığı açıklamaya göre bu yeni nesil Starlink uyduları yalnızca Starship roketi ile fırlatılabilecek kadar büyük olacak.
Bu yeni uydular mevcutta sunulan internet hızlarını 10 kata artıracak ve daha düşük irtifada yer alarak gecikmeyi ciddi ölçüde azaltacak. Musk, bu geliştirmelerin özellikle geniş bant internet hızını artıracağını ve dünya genelinde internet erişim kalitesini yükselteceğini belirtti.
SpaceX’in uydu internet ağı Starlink, büyük bir başarıya imza atarak 4 milyon aboneyi geçti. Detaylar haberimizde...
SpaceX’in başvurusunda dikkat çeken bir diğer detay ise uyduların irtifasının düşürülmesi yönündeki talepti. Şirket, mevcut uyduların üç kabuklu yapısının yörüngesini 45 ile 60 kilometre arasında azaltmayı planlıyor.
Bu değişiklik, daha düşük irtifada çalışan uyduların daha hızlı ve daha düşük gecikmeli internet hizmeti sunmasını sağlayacak. Ayrıca yeni nesil Starlink uyduları da E-band radyo frekanslarını kullanarak hem sabit uydu antenleri hem de mobil cihazlar için yüksek hızlı ve düşük gecikmeli internet hizmeti sunacak.
Yeni nesil Starlink uydularının donanımı da önemli ölçüde geliştirilmiş olacak. SpaceX’in talebine göre bu uydular daha yüksek kazançlı antenler ve gelişmiş beamforming (hüzmeleme) teknolojileri kullanacak. Böylece daha hedeflenmiş ve güçlü bir kapsama alanı sunulacak.
The next generation Starlink satellites, which are so big that only Starship can launch them, will allow for a 10X increase in bandwidth and, with the reduced altitude, faster latency https://t.co/HLYdjjia3o
Bu gelişmiş donanım mevcut bant genişliğinin daha verimli kullanılmasına olanak tanıyacak ve kaynakların daha etkin şekilde dağıtılmasını sağlayacak. Yeni uydular da internet hizmetini daha geniş kitlelere ulaştırarak dünya genelinde internet erişimini büyük ölçüde iyileştirecek.
Elon Musk’ın açıkladığı üzere Starlink’in ikinci nesil ağı sayesinde dünya genelinde internet hizmeti hızlanacak ve gecikme süreleri büyük ölçüde azalacak. Bu yenilikler belirttiğimiz gibi yalnızca geniş bant hizmeti sunmakla kalmayacak, aynı zamanda mobil bağlantı da sağlayacak.
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünya genelinde hala yeterli internet erişimine sahip olmayan milyarlarca insan için bu gelişmeler büyük bir fark yaratacak. SpaceX’in FCC’den talep ettiği bu değişiklikler onaylandığında Starlink projesi küresel internet erişiminde yeni bir dönemi başlatacak diyebiliriz.