12GB RAM’li PUBG canavarı Galaxy F55 geliyor! İşte fiyatı

Samsung, önümüzdeki günlerde bütçe dostu yeni modelini tanıtacak. Samsung Galaxy F55 5G olarak adlandırılacak cihazın temel özellikleri ve fiyatlandırması ortaya çıktı. Yeni söylentiler telefonun orta seviyede rekabeti artıracağını gösteriyor.

Hindistan’dan gelen son sızıntıya göre Galaxy F55 5G üç depolama alanı varyantıyla gelecek. 8GB RAM + 256GB depolama alanı 360 dolardan, bir üst seviye 12GB RAM + 256GB depolama alanı sürümü ise 400 dolardan sunulacak.

Galaxy F55, bazı pazarlarda Galaxy M55 olarak piyasaya sürüldü. Ancak sızan özellikler, Galaxy C55’in yeniden markalanmış bir versiyonu olabileceğini ortaya koydu. Hem C55 hem de M55 daha önce aynı bellek konfigürasyonlarıyla 300 dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulmuştu.

Ubisoft’un korsan oyunu kısa süreliğine ücretsiz oluyor!

Ubisoft’un korsan oyunu kısa süreliğine ücretsiz oluyor!

Ubisoft’un oyun dünyasında tartışmalara yol açan oyunu Skull and Bones, kısa süreliğine ücretsiz oluyor. İşte detaylar!

Galaxy F55’in neredeyse tüm özellikleri elimizde. İlk olarak ekrandan başlamak gerekirse, cihaz 6,7 inç büyüklüğünde Super AMOLED bir panelle geliyor. 120Hz yenileme hızı sunan bu ekran FHD+ kalitesinde görüntüler aktarıyor. Ekranın üzerinde ise 50 Megapiksellik bir selfie kamerası yer alıyor.

Arka tarafta ana kamera olarak OIS’li 50 Megapiksellik bir sensör kullanan Samsung Galaxy F55, bunun yanında 8 Megapiksel geniş açılı kameraya ve 2 Megapiksel makro kameraya yer veriyor.

Gücünü Qualcomm tarafından geliştirilen Snapdragon 7 Gen 1 yonga setinden alan cihaz, kullanıcısına 12GB’a kadar RAM bellek seçeneği ve 256GB dahili depolama alanı tanıyor.

Sporcular dikkat: Testosteron takviyeleri çok tehlikeli! İşte nedeni

Sosyal medyada testosteron seviyelerini artırma yollarını tartışan binlerce gönderi ve bu sentetik hormonun faydalarını öven ünlü influencerlar, amatör sporcuları testosteron takviyeleri kullanmaya teşvik ediyor. Ancak, testosteronun doğal üretimini aşan miktarlarda sentetik olarak kullanmak, sağlığınıza ciddi zararlar verebilir.

Testosteron, hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunan, cinsiyet gelişimi, kas kütlesi oluşturma ve kemik büyümesi gibi birçok önemli işlevi olan bir steroid hormondur. Doğal yollarla bu hormonun üretimini artırmak mümkün.

Egzersiz, stres yönetimi ve cinsel aktivite gibi faktörler bu hormonu artırabilir. Ancak, sentetik testosteron takviyeleri kullanmak, kısa vadede cinsel isteği artırabilir ve kas kütlesini artırabilir, ancak uzun vadede sağlık üzerinde ciddi yan etkilere neden olabilir.

Bilinç biz doğmadan önce verildi teorisi ortalığı karıştırdı! Bilmediğimiz bir güç var…

Bilinç biz doğmadan önce verildi teorisi ortalığı karıştırdı! Bilmediğimiz bir güç var…

Bilim insanları, bilinç olgusunun biz doğmadan önce geldiğini ve yaşamı mümkün kıldığını savunan sıra dışı bir teori ortaya attı.

Sentetik testosteron kullanımı, akne, kellik ve erkeklerde meme büyümesi gibi yan etkilere neden olabilirken, kadınlarda adet düzensizlikleri, vücut kıllarında artış, ses kalınlaşması ve klitoris büyümesi gibi etkiler gözlemlenebilir. Ancak bu yan etkiler, uzun süreli ve tekrarlanan kullanımın yol açabileceği ciddi sağlık sorunlarına kıyasla daha hafif kalıyor.

Steroid kötüye kullanımı, kalp üzerinde değişikliklere neden olabilir, bu da kalbin büyümesi, kan basıncının yükselmesi ve arterlerin elastikiyetini kaybetmesi gibi sonuçlara yol açabilir. Bu değişiklikler, kalbin performansını zorlaştırarak ani ölüm riskini artırıyor. Steroid kullananların çoğunda bu kardiyovasküler değişiklikler kalıcı hale geliyor.

Ayrıca steroidlerin uzun süreli kullanımı karaciğer ve böbrek hasarına neden olabiliyor. Testosteronun psikolojik etkileri arasında ise artan agresyon, depresyon ve anksiyete yer alıyor.

Testosteron takviyeleri, beynin doğal hormon üretimini durdurmasına neden olarak hipogonadizm adı verilen bir duruma yol açabiliyor. Bu durumda, testosteron üreten dokular küçülür ve erkeklerde sperm sayısı ve testis hacmi azalıyor.

Hipogonadizm, depresyon ve libido kaybı gibi bir dizi yoksunluk belirtisine de yol açıyor. Steroidleri kötüye kullanan birçok erkek, ömür boyu testosteron replasman tedavisine ihtiyaç duyuyor.

Kendine güven ve fiziksel görünümünü iyileştirmek isteyen sporcu olmayan bireyler arasında testosteronun kozmetik amaçlı kullanımı, anabolik steroid kötüye kullanımının kamu sağlığı sorunu haline gelmesine neden olmuştur.

Doğa harikası: Bitkilerin nasıl nefes alıp verdiği görüntülendi!

Doğa harikası: Bitkilerin nasıl nefes alıp verdiği görüntülendi!

Gerçek zamanlı olarak nefes alan bitkiler, doğanın ne kadar muhteşem olduğunu gözler önüne seriyor. İşte detaylar!

Peki bu kadar iyi bilinen riskler ve zararlar varken, neden bazı kişiler testosteron kullanmayı tercih ediyor ve ciddi sağlık sorunları yaşasalar bile kullanmaya devam ediyorlar? Uzmanlar yıllardır bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor.

Belki de kullanıcılar, sağlık sorunlarını gelecekteki bir problem olarak algılıyor ve bu sorunların kısa vadede daha iyi bir performans veya görünüm elde etmek için kabul edilebilir bir risk olduğunu düşünüyorlar.

Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Her gün tükettiğimiz içeceğin Parkinson hastalığından koruyabildiği ortaya çıktı!

Beslenme ve içecek tercihleri sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahip. Yeni bir araştırmada kahve tüketimi ile Parkinson hastalığı arasında bir bağlantı buldu. 184.024 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan bu çalışma, kahve içenlerin Parkinson hastalığına yakalanma riskinin, kahve içmeyenlere göre daha düşük olduğunu ortaya koydu.

Uluslararası bir araştırma ekibi tarafından yürütülen çalışmada, Parkinson hastalığına sahip yüzlerce kişi üzerinde yapılan analizler sonucunda, kafeinin ana metabolitleri olan paraxanthine ve theophylline seviyelerinin Parkinson riskini azaltıcı bir etkisi olduğunu gösterdi.

Araştırmacılar, “Bu çalışma, 20 yılı aşkın bir süre boyunca takip edilen en büyük uzunlamasına kohortlardan birinde, kafeinli kahve tüketimi ile Parkinson hastalığı riski arasında ters bir ilişki olduğunu gösterdi” diye açıklama yaptı.

Daha önceki araştırmalar da kahve ve Parkinson arasında bir bağlantı bulmuştu, ancak bu çalışma, kafein alımının biyomarkörlerine odaklanarak daha ileriye gidiyor.

Kahve tüketiminin en üst yüzde 25’lik diliminde yer alan kişilerin, hiç kahve içmeyenlere göre Parkinson hastalığına yakalanma olasılıkları yüzde 40 daha düşük. Çalışma genelinde kahve tüketenler arasında risk azalması ülkeye göre yüzde 5 ile 63 arasında değişiklik gösteriyor.

Bilinç biz doğmadan önce verildi teorisi ortalığı karıştırdı! Bilmediğimiz bir güç var…

Bilinç biz doğmadan önce verildi teorisi ortalığı karıştırdı! Bilmediğimiz bir güç var…

Bilim insanları, bilinç olgusunun biz doğmadan önce geldiğini ve yaşamı mümkün kıldığını savunan sıra dışı bir teori ortaya attı.

Sigara ve alkol tüketimi gibi faktörler dikkate alındığında bile bu ilişki devam etse de doğrudan bir neden-sonuç ilişkisinin kanıtlanması için yeterli değil. Ancak kafein ve bileşenlerinin beyin üzerinde koruyucu bir etkisi olduğu görülüyor.

Önceki araştırmalara dayanarak, kafeinin beyinde dopamin akışını sürdürme şeklinin bu etkilerin nedeni olabileceği düşünülüyor. Parkinson hastalığı, substantia nigra adı verilen bölgedeki sinir hücrelerinin kaybı nedeniyle beyindeki dopaminin azalması ile biliniyor.

Araştırmacılar araştırma yazısında, “Bu nöroprotektif etkiler, kafein, paraxanthine ve theophylline ile Parkinson hastalığı insidansı arasında ters bir ilişki ortaya koyan bulgularımızla uyumludur” diye belirtiyorlar.

Kafeinin nöronlar üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, nörodejeneratif hastalıklarla bir ilişki olması şaşırtıcı değil. Ancak, Parkinson’un beyinde nasıl başladığı konusunda hala kesin bir bilgiye sahip olmadığımız için bu ilişkiyi tam olarak anlamak zor.

Parkinson hastalığının tetikleyicilerini, hastalık riskimizi etkileyen faktörleri ve nasıl durdurulabileceğini belirlemek için önemli çalışmalar devam ediyor. Sadece ABD’de, yaklaşık bir milyon insan Parkinson hastalığı ile yaşıyor ve bu hastalık titreme, normal hareket, denge ve uzuv sertliği ile ilgili sorunlara yol açıyor.

Araştırmacılar endişeli! Dünyanın en derin krateri alarm verdi

Araştırmacılar endişeli! Dünyanın en derin krateri alarm verdi

Sibirya'nın yeraltı dünyasına açılan kapısı Batagaika Krateri büyümeye devam ederek küresel ısınmanın etkilerini gözler önüne serdi.

Araştırmacılar, yazılarının sonunda “Kahve, dünya çapında en yaygın tüketilen psikoaktif içecektir. Kafeinin Parkinson hastalığı üzerindeki biyolojik etkilerini çözmek, sadece önemli halk sağlığı sonuçları taşımakla kalmaz, aynı zamanda Parkinson hastalığının etiyolojisini anlamamızı ve olası önleme stratejilerini teşvik eder” diye belirtiyorlar.

Dolayısıyla kahve tüketiyorsanız tüketmeye devam edin, tüketmiyorsanız tüketin. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Doğa harikası: Bitkilerin nasıl nefes alıp verdiği görüntülendi!

Doğa, karşımıza çıkardığı her şeyde bizleri büyülemeyi başarıyor. Bitkiler karbondioksiti alıp oksijene dönüştürerek atmosfere geri salarlar. Bu süreç genellikle gözle görülmez, ancak bilim insanları görüntülemeyi başardı. Gerçek zamanlı olarak bir bitkinin nefes almasını izlemek hem büyüleyici hem de biraz ürkütücü.

Reddit’te paylaşılan ve hızla viral hale gelen bir videoda bir bitkinin stomasını yakından görüyoruz. Stomalar, yaprakların alt kısmında bulunan ve bitkinin karbondioksit ve oksijen almasını sağlayan küçük açıklıklardır. Bu arada bu video 2022 yılında yayımlanan bir bilimsel makalede ortaya çıktı, sadece şimdi viral oldu.

Videoda, bitkilerin karbondioksit gibi gazları nasıl soluduğu gösteriliyor. Bu gazlar, bitkinin hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu besini fotosentez yoluyla oluşturmasına yardımcı olur ve bu süreç sonucunda oksijen yan ürün olarak serbest bırakılır. Video, bu sürecin ilk aşamasını gözler önüne seriyor.

Sosyal medyada büyük ilgi gören video, kullanıcıların esprili yorumları ve bitkilerin nefes alışını yakından izleyerek ne kadar etkileyici olduğunu belirten paylaşmalarıyla dikkat çekiyor. Doğayı gerçekten gözlemlediğimizde ve nasıl çalıştığını daha yakından incelediğimizde ne kadar muhteşem olabileceğini hatırlatan harika bir örnek.

Bilinç biz doğmadan önce verildi teorisi ortalığı karıştırdı! Bilmediğimiz bir güç var…

Bilinç biz doğmadan önce verildi teorisi ortalığı karıştırdı! Bilmediğimiz bir güç var…

Bilim insanları, bilinç olgusunun biz doğmadan önce geldiğini ve yaşamı mümkün kıldığını savunan sıra dışı bir teori ortaya attı.

Ancak küçük bir bitki ağzının gazları alırken açılıp kapanması biraz ürkütücü görünüyor. Bu gözlem, bitkilerin nasıl nefes aldığı konusunda bize çok şey öğretti ve tüm stomaların her zaman açık olamayacağını ortaya koydu, çünkü öyle olsaydı bitki kururdu.

Bu nedenle bitkiler, tıpkı bizim ağızlarımızın kurumasını önlemek için açıp kapatmamız gibi, küçük ağızlarını sürekli açıp kapatmak zorundalar. Bu döngü, bitkilerin hayatta kalması için kritik öneme sahip ve bu videoyla bir kez daha doğanın ne kadar karmaşık ve harika olduğunu anlıyoruz.

Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Netflix’te kesin izlemeniz gereken 10 İspanyol dizisi!

Netflix, dünya genelinde büyük beğeni toplayan pek çok uluslararası diziye ev sahipliği yapıyor. Bu diziler arasında İspanyol ve Latin Amerika yapımları da önemli bir yer tutuyor. Eğer siz de Netflix İspanyol dizisi arayışındaysanız, aşağıdaki önerilerimize mutlaka göz atmalısınız.

Kate del Castillo’nun Teresa Mendoza karakterini canlandırdığı bu telenovela (pembe dizi), Meksikalı bir kadının İspanya’da bir baron olma hikayesini anlatıyor. Arturo Pérez-Reverte’nin romanından uyarlanan dizi, Netflix’te üç sezon olarak yer alıyor.

Netflix’in orijinal yapımı Elité, İspanya’daki kurgusal Las Encinas lisesinde geçen bir gençlik draması. Zengin öğrencilerin hayatlarını konu alan bu dizi, cinayet, ölüm, bağımlılık yapan madde ve duygusal temalarla dolu. Dizinin sekizinci sezonu da bu yıl yayınlanacak.

Gerçek bir trajediden uyarlanan The Asunta Case, İspanya’da küçük bir kız olan Asunta Basterra’nın cinayetini ele alıyor. Gizem ve gerçek suç türlerini seviyorsanız, bu altı bölümlük mini diziyi kaçırmayın.

https://youtu.be/gYz1oQYkyq4

Taken benzeri hikayelerden hoşlanıyorsanız, Wrong Side of the Tracks tam size göre. José Coronado’nun canlandırdığı bir savaş gazisi, torununun yerel uyuşturucu satıcılarıyla yaşadığı korkunç olayların intikamını almaya çalışır. Suç ve dram dolu bu dizinin üç sezonunu Netflix’te izleyebilirsiniz.

Netflix’in en çok izlenen dizilerinden biri olan La Casa de Papel, Madrid Kraliyet Darphanesi’nde geçen bir soygun hikayesini anlatıyor. “Profesör” liderliğindeki bir grup hırsız, karmaşık bir plan yapar, ancak işler planlandığı gibi gitmez. Beş sezon boyunca gerilim, duygu ve aksiyon dolu anlar yaşatan bu diziyi izlemek kaçırılmaması gereken bir deneyimdir.

Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın hayatını anlatan Narcos, 1970’lerden başlayarak ölümüne kadar olan süreci konu alır. Wagner Moura’nın Escobar’ı canlandırdığı, Pedro Pascal ve Boyd Holbrook’un DEA ajanları olarak yer aldığı bu diziyi izlemek için üç sezonu Netflix’te bulabilirsiniz. Ardından Narcos: Mexico ile devam edebilirsiniz.

Cinayet, kara borsa organ ticareti ve yüksek seviyede örtbas olayları The Marked Heart dizisinde işleniyor. Karısının ölümünün ardındaki gerçeği bulmaya çalışan Simón’un hikayesini takip edebilirsiniz. Zenginlerin her şeyi yapabildiği bu dünyada, Camila adındaki bir kadın tüm olayların anahtarını elinde tutuyor.

Dram ve komedi dolu bir telenovela olan The House of Flowers, Meksika’da çiçekçilik işi yapan varlıklı ve disfonksiyonel bir ailenin sırlarla dolu hayatını konu alıyor. Aile reisi sevgilisinin intiharıyla başlayan bu üç sezonluk diziyi izledikten sonra, 2021’de çıkan The House of Flowers: The Movie ile hikayeyi tamamlayabilirsiniz.

Beş yabancı kadın, aynı doğum lekesine sahip olduklarını öğrenirler. Bu kadınlar, gerçeği bulmak için bir araya gelirler, ancak karşılaştıkları tehlike ve kötülük tahmin ettiklerinden daha büyük. Kardeşlik, kahramanlık ve suç dolu hikayesiyle The Five Juanas dizisi muhakkak ilginizi çekecektir.

Sosyal olmayan ancak dikkatli bir gözlemci olan Sofia, lise öğrencilerinin sırlarını ortaya çıkaran bir hacker’ın kimliğini açığa çıkarmaya çalışıyor.

Haziran 2024’te Netflix’te yayınlanacak diziler ve filmler!

Haziran 2024’te Netflix’te yayınlanacak diziler ve filmler!

Netflix Türkiye, Haziran 2024 için dizi ve filmseverlere hazırlanan yeni dizi ve film takvimini paylaştı. İşte Netflix Haziran 2024 listesi.

Netflix ’te izlenecek İspanyol dizisi arayanlar için hazırladığımız bu öneriler hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Call of Duty hayranı PS4 ve Xbox One sahiplerine müjde!

Reddit’te paylaşılan bir görüntüde bu yılın Call of Duty oyununun GameStop ön sipariş bilgileri ortaya çıktı. Yeni sızan bilgilere göre Call of Duty: Black Ops 6, 2013 yılında piyasaya sürülen PS4 gibi eski konsollarda da oynanabilecek.

Reddit’te paylaşılan görüntü, Insider Gaming tarafından doğrulandı ve Call of Duty: Black Ops 6’nın eski nesil konsollara geleceğini belirtti. Görüntüde Xbox One’dan bahsedilmese de Xbox Series X|S versiyonunun Xbox One sahipleri için çapraz nesil desteği sunacağı bildirildi.

https://twitter.com/charlieINTEL/status/1794089299589132780

Ayrıca Microsoft’un 2022 yılında Activision ile yaptığı anlaşma, Call of Duty oyunlarının en az 10 yıl boyunca Nintendo konsollarına da geleceğini garanti ediyor. Bu yıl Nintendo Switch dışarıda bırakılabilir, ancak uzun süredir söylentileri dolaşan Switch 2 piyasaya çıktığında, Call of Duty oyunları bu platforma da gelebilir.

Microsoft’un 9 Haziran 2024’te düzenleyeceği Xbox Games Showcase etkinliğinde Call of Duty: Black Ops 6 hakkında daha fazla bilgi edineceğiz. Etkinliğin ardından, birinci şahıs nişancı serisinin son oyununa özel bir gösterim yapılacak. Bu erken ve doğrulanmamış detaylar hakkında beklentileri düşük tutmakta fayda var; resmi açıklamalar gelene kadar PS4 ve Xbox One sürümleri konusunda temkinli olmak en iyisi.

Apple’ın hiç yayınlamadığı iPod modeli ortaya çıktı!

Apple’ın hiç yayınlamadığı iPod modeli ortaya çıktı!

Apple’ın prototip iPod üçüncü nesil için tasarladığı Tetris klonu oyunu görünce şok olacaksınız! İşte detaylar.

Oyunun çıkış tarihi henüz belli değil, ancak bu sonbaharda piyasaya sürülmesi bekleniyor. Call of Duty: Black Ops 6’nın PS4 ve Xbox One’a da gelmesi, bu konsollara sahip oyuncular için heyecan verici bir gelişme. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Huawei Watch Fit 3 inceleme!

Huawei, yeni Watch Fit 3 modeli ile sadece bir akıllı saat değil, modern tüketicinin “Fitstyle” yaşam tarzını yansıtan ve “Fashion Squared” konseptini hayata geçiren bir ifade sunuyor. Bu son versiyon, yenilikçi performansı ve gelişmiş fitness takibi deneyimleri ile tarzınızı ifade etmenin yeni ve benzersiz yollarını açmaya devam ediyor. Huawei Watch Fit 3 inceleme ile sizlerleyiz.

Huawei Watch Fit 3 satın almak için buraya tıklayın

Huawei Watch Fit 3, 1,82 inç, 1500 nit AMOLED ekranıyla dikkat çekiyor. 347 PPI çözünürlüğü ile görsellerin netliği üst seviyede. Ayrıca, 60 Hz yenileme hızı ve %77 ekran-gövde oranı ile kullanıcılarına pürüzsüz bir deneyim sunuyor. Dönen taç ve fonksiyon tuşu, basit bir navigasyon sistemi sunarak kullanıcı etkileşimini kolaylaştırıyor. Güneşle fırçalanmış döner kurma kolu, saat gövdesinin modern tasarımını tamamlıyor.

Yeni bas çıkar-link tasarımı ile kayış değişimi hızlı ve kolay bir şekilde yapılabiliyor. Bu, kullanıcıların tarzlarını ve ihtiyaçlarını kolayca yansıtabilmelerine olanak tanıyor. Özel saat yüzleri arasında Fun Mood ’emoji’ serisi ve şık paralaks Time Illusion bulunuyor. Fit 3, yüzlerce yeni yüz seçeneği ile kullanıcılarına geniş bir kişiselleştirme imkanı sunuyor.

HUAWEI TruSleep 4.0 ve HUAWEI TruSeenTM 5.5 teknolojileri, tüm gün nabız, adım, kalori yakımı, SpO2 ve stres takibi gibi özellikler sunuyor. Uyku nefes farkındalığı ve menstural döngü izleme özellikleri ile sağlık takibi daha kapsamlı hale geliyor. Aktivite halkaları, kullanıcıları fitness hedeflerine doğru motive etmek ve dengeli bir yaşam tarzı geliştirmek için günlük egzersiz, yakılan kaloriler ve ayakta durma hatırlatmaları gibi sağlık izleme yeteneklerini geliştiriyor.

Stay Fit uygulaması, kalori sayımı, kalori açığı takibi ve kilo alma/verme planlarını tek bir yazılımda bir araya getiriyor. Kalori hedeflerinizi takip etmenizi sağlayan kalori uyarısı ile sağlıklı beslenme ve egzersiz dengesi sağlanıyor.

Fit 3, futbol, basketbol, padel, eSpor ve pist koşusu gibi 100’den fazla spor modu sunuyor. Standart kullanımda 10, yoğun kullanımda ise 7 gün pil ömrü ile dikkat çekiyor. 10 dakikalık hızlı şarj ile tüm gün kullanım imkanı sağlıyor. HUAWEI Personal Trainer, animasyonlu egzersiz rehberliği sunarak kullanıcıların fitness hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oluyor. Isınma ve esneme animasyonları ile sesli talimatlar sunan 8 ortak egzersiz modu içeriyor.

Huawei Watch Fit 3, telefonunuza uzanmanıza gerek kalmadan birçok temel işlevi gerçekleştiriyor. Bluetooth bağlantısı ile arama kabul etme/reddetme ve müzik çalmayı ayarlama gibi özellikler sunuyor.

9,9 mm kalınlığında ve 26 gram ağırlığındaki saat, ana rakiplerine göre daha ince ve hafif. Siyah, pembe, yeşil ve ay beyazı floroelastomer kayışlı modeller, gri naylon ve inci beyazı deri kayışlı modeller gibi çeşitli seçenekler sunuyor. Huawei Watch Fit 3, tüm iOS ve Android cihazlarla uyumlu. Huawei Health uygulaması, App Store, Android ve Huawei AppGallery’den indirilebilir.

Huawei Watch Fit 3, modern yaşam tarzını yansıtan, yenilikçi teknolojilerle donatılmış ve tarzınızı ifade etmenin benzersiz yollarını sunan bir akıllı saat olarak karşımıza çıkıyor. “Fashion Squared” konseptiyle, moda ve teknolojiyi iki katına çıkararak, kullanıcılarına şıklık ve işlevselliği bir arada sunuyor.

Boyutlar43,2 × 36,3 × 9,9 mm (9,9 mm, saatin en ince konumunda ölçülen kalınlığıdır, sensör alanı hariç)
Ekran1,82 inç AMOLED, 480 × 408 pixel, 347 PPI
RenkAltın (Beyaz Deri), Gümüş (Gri, Yeşil, Beyaz), Pembe (Pembe), Koyu Gri (Siyah)
MalzemeAlüminyum alaşım, Beyaz Deri Kayış, Gri Naylon Kayış, Yeşil Kauçuk Kayış, Beyaz Kauçuk Kayış, Pembe Kauçuk Kayış, Siyah Kauçuk Kayış
AğırlıkYaklaşık 26 gr (kayış olmadan)
Kayış BoyutlarıBeyaz (Deri) ve Pembe: 120 – 190 mm; Gri, Yeşil, Beyaz ve Siyah: 130 – 210 mm
Sensörler9 eksenli IMU sensörü (İvmeölçer, Jiroskop, Manyetometre), Optik nabız sensörü, Ortam ışığı sensörü
KontrollerDöner kurma kolu, Fonksiyon düğmesi, Manyetik şarj pimi
UyumlulukAndroid 8.0 veya üzeri, iOS 13.0 veya üzeri
Suya Dayanıklılık5 ATM suya dayanıklılık (ISO 22810:2010 standardı)
BağlantıBluetooth 5.2 (2,4 GHz, BR ve BLE destekli)
Pil Ömrü10 gün (haftada 30 dakika egzersiz, kalp atış hızı izleme, TruSleep gece etkin, mesaj bildirimleri açık, ekran günde 200 kez açılış)
Tipik Pil Ömrü7 gün (haftada 30 dakika Bluetooth araması, 30 dakika müzik çalma, kalp atış hızı izleme açık, TruSleep etkin, stres algılama ve SpO2 ölçümü etkin, haftada 180 dakika egzersiz)
Hep Açık Ekran Pil Ömrü4 gün (Hep Açık Ekran etkin, haftada 30 dakika Bluetooth araması, 30 dakika müzik çalma, kalp atış hızı izleme açık, TruSleep etkin, stres algılama ve SpO2 ölçümü etkin, egzersiz)

Ubisoft’un korsan oyunu kısa süreliğine ücretsiz oluyor!

Skull and Bones, 11 yıllık bir geliştirme sürecinin ardından Şubat ayında piyasaya sürüldü ve oyunculardan karışık geri dönüşler aldı. Ubisoft, oyuncu katılımında rekorlar kırıldığını belirtse de satış rakamları hakkında net bir bilgi vermedi. İkinci sezonun başlamasıyla birlikte oyun, tüm platformlarda kısa süreliğine ücretsiz olarak oynanabilecek.

Ubisoft, Skull and Bones’un ikinci sezonunu kutlamak amacıyla oyunu 30 Mayıs – 6 Haziran tarihleri arasında Xbox Series X/S, PlayStation 5 ve PC platformlarında ücretsiz olarak sunacak.

Bu süre zarfında oyuncular, oyunun tamamını deneyimleyebilecek ve ilerlemelerini tam sürüme taşıyabilecekler. Ayrıca Ubisoft, oyunu bu dönemde yüzde 50 indirimli olarak satışa sunacak.

İkinci sezon, 28 Mayıs’ta başlayacak ve yeni içeriklerle dolu olacak. Ubisoft, yeni sezon hakkında fazla bilgi vermese de yayınladıkları hikaye fragmanı ve kısa açıklamalarla ufaktan heyecan oluşturmayı başardı.

Kısa videoda şöyle deniyor: “Compagnie Royale tarafından Hint Okyanusu’nu ele geçirmek ve korsanları ortadan kaldırmak üzere gönderilen Hubac İkizleri, tehlikeli yetenekleriyle denizleri kasıp kavuracak.”

Eleştirmenlerden karışık yorumlar alan Skull and Bones, bazı anlarda büyüleyici bir deneyim sunsa da çoğunlukla sıradan görevler ve sıkıcı olan gezinme süreci ile eleştiriliyor. Oyun içi çatışmalar ve diğer oyuncularla etkileşim anları kısa süreli heyecanlar yaratsa da genel olarak oyun, sürekli tekrar eden görevler nedeniyle sıkıcı bulunuyor.

Başarısı uzun sürmedi! Helldivers 2 oyuncu sayısı hızla düşüyor

Başarısı uzun sürmedi! Helldivers 2 oyuncu sayısı hızla düşüyor

PlayStation'ın Steam’i kasıp kavuran oyunu Helldivers 2, çıkışındaki başarısının ardından büyük oyuncu kitlesi kaybetti. İşte detaylar!

Skull and Bones’un ücretsiz deneme haftası, oyunu denemek isteyenler için iyi bir fırsat. Oyun, bazı oyuncular için eğlenceli ve büyüleyici anlar sunabilirken, uzun vadede tekrar eden görevler ve monotonlukla mücadele ediyor.

Ücretsiz deneme süresi, oyunu deneyimleyip, satın alıp almama konusunda karar vermenize yardımcı olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Steven Spielberg bu kez UFO filmi yapacak: Vizyon tarihi belli oldu!

Üç kez Oscar kazanan Steven Spielberg, modern sinema tarihinin en etkili yönetmenlerinden biri. Jurassic serisinden Indiana Jones’a Er Ryan’ı Kurtarmak’tan Sıkıysa Yakala’ya kadar birçok sevilen filme imza atan Steven Spielberg, yeni filmi için çalışmalara başladı.

Ünlü yönetmen son olarak 2022 yılında, kendi çocukluğundan ilham alarak hazırladığı The Fabelmans ile sinemalarda izleyiciyle buluştu. Yönetmenin merakla beklenen yeni projesiyle ilgili detaylar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Steven Spielberg, dramatik ve gerçekçi The Fabelmans’ın ardından yine bilim kurgu türüne geri dönmeye hazırlanıyor. Spielberg, isimsiz yeni projesi için Jurassic serisinde de birlikte çalıştığı senarist David Koepp ile yeniden bir araya gelecek. Ünlü yönetmenin sıradaki filmine ilişkin diğer detaylar henüz tam olarak açıklanmadı. Filmin sadece UFO’ları konu alacağı biliniyor. Filme bağlı herhangi bir oyuncu da henüz duyurulmadı.

Steven Spielberg UFO filmi vizyon tarihi

Peki Steven Spielberg merakla beklenen UFO filmini ne zaman gösterime sokmayı planlıyor? Proje hakkında neredeyse hiçbir şey açıklanmasa da Universal Pictures, filmin vizyon tarihini 15 Mayıs 2026 olarak belirlediklerini duyurdu. Bu arada projenin tanımlanamayan cisimler hakkında mı yoksa direkt olarak uzaylıları mı konu alacağı da belirsiz.

Haziran 2024’te Netflix’te yayınlanacak diziler ve filmler!

Haziran 2024’te Netflix’te yayınlanacak diziler ve filmler!

Netflix Türkiye, Haziran 2024 için dizi ve filmseverlere hazırlanan yeni dizi ve film takvimini paylaştı. İşte Netflix Haziran 2024 listesi.

Universal’a göre yaklaşan film, usta yönetmenin orijinal hikayesine ve David Koepp’un senaryosuna dayanacak. Sık sık birlikte çalışan ikili daha önce The Lost World: Jurassic Park, Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı ve War of the Worlds gibi filmlerle de bir araya geldi. Sadece bu üç filmin bile küresel gişede toplam 3 milyar dolardan fazla hasılat elde ettiğini de söylemeden geçmek olmaz.

Steven Spielberg, West Side Story ve The Fabelmans gibi yeni filmleri gişede 100 milyon doların altında hasılat elde etti. Ama bu durum usta yönetmenin yeni filmine olan ilgiyi azaltmıyor. Bakalım gişe rekorları kıran filmleriyle tanınan Steven Spielberg tacını yeni filmiyle geri alabilecek mi?

Apple, Steve Jobs’un mirasını bırakıyor mu?

90’larda ilk iMac’in çıkışından bu yana “i” ön eki Apple’ın bir simgesi haline gelmişti. Apple, iMac’in başarısının ardından bugüne kadar yaklaşık 30 ürününe “i” ön ekini ekledi. Fakat bu şimdilerde şirketin kurtulmaya çalıştığı bir ön ek haline geldi.

Bu durum bir tesadüf gibi görünse de iPad aynı zamanda Steve Jobs’un Apple için tanıttığı son cihazdı. Ayrıca Jobs’un “i” ön ekinin savunucusu olduğu da ön eki bulan Ken Segall tarafından da doğrulandı. Ön eki ilk olarak iMac’te kullanılmasını sağlayan kişi olan Segall, Jobs’un bunu çok benimsediğini ve hatta Apple’ı bu harf etrafında inşa ettiğini söylüyor.

Steve Jobs, Apple'ın yeni ürünü iPad'i tanıtıyor. (2010)

Fakat bu ön eki çok fazla firmanın kullandığını söyleyen Segall “‘i’ gitmeli… artık anlamsız.” açıklamasını da yaptı. Ayrıca Segall, “i” ön ekini korumanın yasalarca mümkün olmadığını da söyledi. Bu da Apple’ın “i” ön ekinden uzaklaşmasının asıl sebeplerinden biri olarak görülüyor. Ayrıca ilk iMac’in internet bağlantısını günlük hayatın bir parçası haline getirmesiyle “i” ön eki de “internet” ile ilişkilendirilen anlamını da kaybetti.

iPhone SE 4 fiyatı ortaya çıktı! Bu fiyata yok satar!

iPhone SE 4 fiyatı ortaya çıktı! Bu fiyata yok satar!

iPhone SE 4 için fiyat iddiası ortaya çıktı. Söylentilere göre iPhone SE 4, mevcut satıştaki iPhone SE 2022'den biraz daha pahalı olacak.

2006’da Apple iTV’yi piyasaya sürmeye hazırlandığında Birleşik Krallık’ın yayın ağı Independent Television (ITV) bu duruma itiraz etti. Apple da yeni ürününü iTV yerine Apple TV adıyla kullanıcıya sundu. Fakat şirket özellikle 2010’da kullanıcıyla buluşturduğu iPad ve 2011’de çıkan iCloud ve iAd’nin ardından bu ön ekten de yavaş yavaş kurtulma çalışmalarına başladı. Yeni iPhone ve iPad’ler hala kullanıcıyla buluşmaya devam etse de artık iWatch, iTV veya iVision Pro yok.

Apple bu sürecin ardından, iPod ve iSight’ı da geride bıraktı ve iPhoto uygulamasını “Fotoğraflar” olarak değiştirdi. iTunes da hala kullanılsa da uygulamanın telefonlardaki ismi artık “Müzik” olarak değiştirilmiş durumda. Şirketin aslında bu durum üzerinde on yıldan fazla bir süredir çalıştığı çok net görülüyor.

Gelişmelere bakıldığında bir gün iPhone’un da isminin değişip değişmeyeceğini düşünmeden edemiyoruz. Apple bu zamana kadar daha sayamadığımız birçok ürün ve hizmetinden “i” ön ekini sessiz sedasız çıkarmış olabilir. Fakat tarihteki en başarılı ve en sevilen ürününün ismini değiştirmek isterse kullanıcılara iyi bir neden sunması gerekecek.

Google TV, kaybolan kumanda devrini bitirecek!


Google, Android TV’nin son sürümü olan TV için Android 14 güncellemesini geçtiğimiz haftalarda Google I/O’da tanıttı. Kullanıcıyla buluşturmayı hazırladığı birçok yeni özellik ile Google, TV deneyimi başka bir boyuta taşımaya hazırlanıyor.

Fakat tanıtılan özellikler dışında başka bir yeniliğin de yolda olduğu öğrenildi. Şirketin geliştiricilere, güncellenmiş bir emülatöre erişim izni vermesiyle gözden kaçan bir başka yenilik de ortaya çıktı. Bu özellik ise ansızın ortadan kaybolan kumanda devrinin kapanacağını gösteriyor. İşte detaylar…

Google TV, merakla beklenen Android 14 güncellemesiyle “kumandamı bul” özelliğini de kullanıcıyla buluşturmaya hazırlanıyor. Yeni özellik kaybolan kumandasını ararken deliye dönen kullanıcılara ilaç gibi gelecek.

Google TV kaybolan kumanda devrini bitirecek!

Yakın zamanda Walmart’ta Onn Google TV 4K Pro satışı başladı. Yeni yayın kutusunda kaybolan kumanda sorununu bitirecek bu özellik ise ilk kez kullanıcılar tarafından deneyimlendi. Kutunun ön tarafında yer alan bir düğmeye basıldığında kumandadan bip sesi çıkıyor.

Google TV beklenen özelliğe kavuşuyor! İşte detaylar

Google TV beklenen özelliğe kavuşuyor! İşte detaylar

CES 2024'te Google nihayet Fast Pair teknolojisinin önümüzdeki ay Google TV ürünlerine geleceğini duyurdu.

Bu hamle ayrıca kumanda üzerinde yer alan LED ışıkların da yanıp sönmesini sağlıyor. Bu da kullanıcıların 30 metrelik bir mesafeden kumandalarını bulmalarına olanak tanıyor. Başlarda özelliğin yalnızca bu cihazla sınırlı olduğu düşünülmüştü. Fakat yeni sürümün incelenmesiyle durumun böyle olmadığı öğrenildi.

TV için Android 14 emülatörünün yapısı incelendiğinde “kumandamı bul” özelliğinin, Google TV platformunun bir parçası olduğu ortaya çıktı. İki özelliğin kod dizilimlerinin aynı olması da Onn Google TV 4K Pro cihazının bu yeniliği çoktan kullanmaya başladığını gösteriyor.

Kaybolan kumanda devrini sonlandıracak bu özellik herkesi heyecanlandırsa da yalnızca bazı Google TV kumandalarıyla uyumlu olacak. Bu kumandalarda ses çıkış ve LED ışık özelliklerinin bulunması gerekecek. Özelliği destekleyecek modellerin neler olduğu ise henüz açıklanmadı. Güncellemenin ardından kullanıcıların, Google TV cihazının üzerindeki düğmeye basarak veya ayarlar sayfasından bu özelliği kullanabilecekleri açıklandı.

İnsanların hayatları boyunca kaç saat veya günü kumanda arayarak geçirdiği bilinmese de bu sorunun artık ortadan kaldırılması gerekiyordu. Google TV’nin bu yeniliği, kaybolan kumanda krizini de tarihin tozlu raflarına kaldırmayı hedefliyor. Peki sizce bu özellik gerekli miydi yoksa kumanda aramak sizin için o kadar da büyük bir sorun değil mi?

Amazon’dan yapay zeka ile güçlendirilmiş Alexa: Pahalıya patlayacak!

Günümüzde birçok şirket, ürün ve hizmetlerini yapay zeka ile güçlendirerek daha gelişmiş bir versiyonunu üretmeye çalışıyor. Amazon da bu şirketlerden. Sanal asistanı Alexa için üretken yapay zeka teknolojisinden yararlanarak daha gelişmiş bir model oluşturmaya çalışıyor.

Geçen yıl bunun için çalışmalara başladığını duyuran şirketin, yeni Alexa’yı bu yıl içerisinde kullanıcıyla buluşturması bekleniyor. Fakat yeni ve güçlü Alexa, kullanıcılar için ucuza mal olmayacak gibi görünüyor. İşte detaylar…

Google Asistan ve Siri gibi sanal asistanların en büyük rakiplerinden olan Alexa, nihayet büyük yapay zeka dönüşümünü tamamlamaya hazırlanıyor. Daha konuşkan ve sezgisel Alexa’nın tabi ki bir de bedeli olacak. Amazon’dan sızdırılan bilgilere göre üretken yapay zeka dönüşümünden kendi payını alan Alexa, aylık abonelik ücreti karşılığında kullanıcıyla buluşacak. Şirketin bu hamleyi geliştirmek için harcadıkları maliyeti karşılamak için yaptığı konuşuluyor.

Amazon’un merakla beklenen ve daha konuşkan Alexa’sını bu yılın sonlarında piyasaya sürmesi bekleniyor. Güçlenmiş Alexa artık eski rakiplerinden sıyrılarak ChatGPT ve Gemini gibi yapay zeka destekli sohbet robotlarıyla rekabet etmeye başlayacak. Fakat içeriden sızdırılan bir başka bilgiye göre Alexa aboneliği, yıllık 139 dolar olan Amazon Prime paketine de dahil olmayacak. Görünen o ki Amazon, yenilenen Alexa için paha biçmeye zorlanıyor.

Amazon Alexa yolun sonuna mı geliyor?

Amazon gibi büyük şirketlerin tümü yeni yapay zeka teknolojilerini kullanarak hizmetlerini geliştirme çalışmalarına başladı. Geçtiğimiz yıl Google tarafından piyasaya sürülen Gemini de şuan benzer bir dönüşümün eşiğinde. OpenAI’ın geçtiğimiz haftalarda tanıttığı GPT-4o’yu artık söylemeye gerek bile yok. Apple da sesli asistanı Siri’yi tam bir yapay zeka dönüşümüyle geliştirmeye hazırlanıyor.

Hangi şirket yapay zekasını geliştirmede daha başarılı olacak? Yoksa hepsi dönüşümün sonunda birbirine çok benzeyen modeller mi üretecek? GPT-4o’ın “Her” filmini andıran tanıtımının ardından gelecekte ne olacağını kestirmek zor.

Fakat yapay zeka her geçen güç hepimizi şaşırtarak gelişmeye devam ediyor. Amazon’un Alexa ile diğerlerinden nasıl farklılaşacağını da bu yılın sonunda öğrenmiş olacağız. Sizce Alexa’nın aylık abonelik ücreti ne kadar olacak?