Apple, Let Loose etkinliğinde yeni iPad Pro ve iPad Air serilerini tanıttı. Bir yandan, Apple’ın bu yeni modelleriyle performans ve yenilik açısından büyük adımlar attığını görmek sevindirici. Diğer yandan ise, bazı ülkeler için kutudan adaptör çıkmayacağını öğrenmek hayal kırıklığı yarattı. İşte detaylar…

Apple, İngiltere ve Türkiye dahil Avrupa’da satılacak olan yeni iPad modellerinden adaptörü çıkardı!

Apple’ın yeni iPad Pro ve iPad Air modelleri, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Türkiye dahil Avrupa’daki bazı ülkelerde kutudan sadece USB-C kablosuyla çıkacak. Daha önce, bu modellerin kutularında bir adaptör bulunuyordu, ancak yeni modellerde adaptör artık yok. İlginçtir ki, Birleşik Krallık ve Avrupa dışında satılan iPad Pro ve iPad Air modellerinde adaptör hala kutuda yer alıyor.

Bu değişiklik, Avrupa’daki “Elektrik ve Elektronik Ekipman Atığı” düzenlemeleri nedeniyle yapılıyor. Yani, Apple aslında bu düzenlemeleri öne sürerek adaptörü kutudan çıkarmakla, “çevreyi koruma” adı altında maliyetleri kısmayı planlamış olabilir.

Apple iki ürünün kutusundan adaptörleri çıkardı!

Apple, "Let Loose" etkinliğinde yeni iPad modellerini tanıttı, ama artık kutu içeriğinden adaptör çıkmayacak. İşte detaylar...

Apple, bu değişikliğin nedenini resmi olarak açıklamadı. Ancak medyada yer alan bilgilere göre, adaptörlerin çıkarılması, Apple’ın sürdürülebilirlik çabalarının bir parçası olarak gösteriliyor. Apple, benzer bir adımı daha önce iPhone modelleri için de atmıştı. Ancak bir çok kullanıcıya göre, bu adımın arkasında çevreyi korumaktan çok, maliyetleri azaltma ve kullanıcıları ek aksesuarlar almaya teşvik etme gibi bir niyet olabileceği konuşuluyor.

Daha önce de iPhone’lardaki adaptörleri çıkartan Apple, “çevre dostu” adımlar atarken bu adımların cüzdan dostu olmadığını müşterilerine öğretmişti. Bu değişiklik, teknoloji dünyasında çok fazla eleştiriyi de beraberinde getirdi. Bazı kullanıcılar, adaptörün kutudan çıkarılmasını çevre dostu bir adım olarak değerlendirse de, çoğu kişi bu kararı doğru bulmadı.

Bir çok kullanıcıya göre adaptörsüz kutular, kullanıcıları ek maliyetlerle karşı karşıya bırakıyor ve bu da zaten pahalı olan Apple ürünlerinin toplam maliyetini daha da artırıyor. Kim bilir, belki bir gün Apple kutunun içinden iPad’i de çıkarıp, “Çevreyi koruyoruz” diyebilir, ama o güne kadar kullanıcıların bu durumu sineye çekmesi gerekecek gibi görünüyor.

Kullanıcılara göre Apple, yeni iPad modelleriyle yenilikler sunarken, aynı zamanda adaptörleri kutudan çıkararak hem çevre dostu, hem de kullanıcı dostu olmayan bir yaklaşım benimsiyor. Bu değişiklik, kullanıcılar arasında tartışma yaratmış olsa da, Apple’ın sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda atılmış bir adım olarak gösteriliyor.

Peki siz Apple’ın aldığı bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Akıllı telefonların neredeyse herkesin cebinde olduğu günümüzde, bağımsız medya oynatıcıları artık eskisi kadar popüler değil. Ancak retro tasarımlara duyulan ilgi, bu eski cihazları yeniden gündeme getirdi. Tasarımcı Eslam Mhd’nin konsepti, nostaljik Winamp medya oynatıcısını fiziksel bir cihaz olarak hayata geçirmeyi planlıyor.

İkonik Winamp konsepti bu kez fiziksel olarak karşımıza çıkıyor

Winamp, 1990’larda ve 2000’lerin başında popüler olan bir medya oynatıcı uygulamasıydı ve kullanıcıların uygulamanın arayüzünü kişiselleştirmesine olanak tanıyan esnek bir yapıya sahipti. Bu konsept, Winamp’ın modüler yapısını gerçek bir cihaz haline getirerek bizi eski günlere götürüyor.

Üç ana bileşen, yani medya kontrol ünitesi, ekolayzer ve albüm kapağı ile çalma listesi gösteren panel, manyetik bir bağlantı sistemiyle birbirine tutturuluyor ve istendiği gibi düzenlenebiliyor. Bu modüler yapı, kullanıcıların cihazı ihtiyaçlarına ve kişisel zevklerine göre özelleştirmesine de olanak tanıyor.

Winamp eski günlere geri mi dönüyor?

Winamp, 1990'ların sonu ve 2000'lerin başında bir medya oynatıcı ikonu olarak tanınırken, şimdi yeniden dirilişini yaşıyor.

Medya kontrol ünitesi, çalma, durdurma, ileri ve geri sarma gibi temel fonksiyonları içeriyor. Ekolayzer, ses ayarlarını yapmak için fiziksel kaydırıcılara sahip. Albüm kapağı ve çalma listesi paneli ise dinlediğiniz müziğin görsel unsurlarını sağlıyor.

Bu üç bileşen, farklı konfigürasyonlarla bir araya getirilebiliyor. Örneğin, medya kontrol ünitesini ekolayzerin üstüne koyup, albüm kapağı ve çalma listesi panelini arka tarafa yerleştirerek daha kompakt bir cihaz oluşturulabiliyor.

Alternatif olarak, sadece medya kontrol ünitesi ve ekolayzer kullanılarak basit bir yapı da elde edilebiliyor. Bu modüler Winamp konsepti, fiziksel kontroller kullanarak dokunmatik ekranlara bir alternatif sunuyor.

Fiziksel düğmeler ve kaydırıcılar, cihazın retro havasını korurken, modern bir dokunuş ekliyor. Bu, Winamp’ın LEGO benzeri yapısını fiziksel bir dünyaya taşıyarak, kullanıcıların cihazlarını istedikleri gibi özelleştirmelerine olanak tanıyor.

Konsept ayrıca, cihazın taşınabilir olmasını da sağlıyor. Tüm bileşenler, manyetik bağlantılar sayesinde kolayca bir araya getirilip bir arada taşınabilir hale geliyor. Bu, cihazın hem masaüstünde hem de taşınabilir bir medya oynatıcı olarak kullanılabileceği anlamına geliyor.

Peki siz Winamp’ın fiziksel tasarım konseptini nasıl buldunuz? Çıksa satın almak ister miydiniz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.