Apple çalışanları Siri için endişe duyuyor

iOS 26.4 Güncellemesi şirket içinde tartışma yarattı. Apple, iOS 26.4 ile birlikte uzun zamandır beklenen yenilenmiş Siri deneyimini sunmaya hazırlanıyor. Ancak şirket içinden gelen bilgilere göre, bu dönüşüm süreci herkesin içini rahatlatmış değil. Bloomberg’den Mark Gurman’ın haberine göre, Apple’daki bazı mühendisler yeni Siri’nin henüz beklentileri karşılayacak seviyede olmadığını düşünüyor. Özellikle doğruluk, kararlılık ve tepki süresi gibi temel alanlarda eksiklikler bulunduğu öne sürülüyor.

Yeni Siri Daha “Akıllı” Olacak

Apple, WWDC 2024’te tanıttığı yeni Siri versiyonunun yalnızca sesli komutları değil, bağlamsal anlamı da kavrayabilen bir yapıya kavuşacağını duyurmuştu. Yeni Siri, iPhone’un ekranında açık olan içeriği algılayarak, kullanıcının ne hakkında konuştuğunu anlayabilecek. Örneğin bir kullanıcı Mail veya Mesajlar uygulamasında ailesine dair bir plan hakkında konuşuyorsa, Siri o bilgilere dayanarak Annenin uçuşu saat kaçta? gibi sorulara yanıt verebilecek.

Ayrıca yeni sistem, uygulama içi işlemleri de doğrudan sesle yönetmeyi mümkün kılacak. Yani kullanıcılar Fotoğrafları düzenle ya da Notlara yeni madde ekle gibi komutlarla işlemlerini uygulama açmadan tamamlayabilecek. Apple, bu sayede Siri’yi yalnızca bir sanal asistan değil, cihazın iç zekası haline getirmeyi hedefliyor.

Çalışanlardan Performans Kaygısı

Buna karşın bazı Apple çalışanları, sistemin hâlâ gerçek kullanım senaryolarında yeterince istikrarlı çalışmadığını düşünüyor. Siri’nin derin bağlam anlama özelliği kimi durumlarda hatalı sonuçlar üretebiliyor. Bu da Apple içinde, güncellemenin planlandığı gibi 2026’nın ilkbaharında çıkıp çıkmayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Yine de şirketin elinde hâlâ birkaç aylık geliştirme süresi var. iOS 26.4’ün Mart veya Nisan 2026 döneminde yayınlanması bekleniyor. Bu süre içinde Apple, test verilerini genişleterek Siri’nin hata oranını düşürmeyi ve kararlılığını artırmayı planlıyor.

MacBook Pro dokunmatik OLED ekranla gelebilir!

MacBook Pro dokunmatik OLED ekranla gelebilir!

Apple'ın bir sonraki MacBook Pro modelleri için planları sızdırıldı. Dokunmatik OLED ekran, M6 serisi işlemci ve daha ince bir tasarım yolda.

Yeni Siri, Apple Intelligence ekosisteminin kalbini oluşturacak. Dolayısıyla bu güncelleme sadece bir yazılım yeniliği değil, Apple’ın yapay zeka vizyonu için kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.

X algoritması değişiyor: Grok karar verecek!

X’in içerik sunma biçimi kökten değişiyor. Elon Musk, platformun mevcut algoritmasını devre dışı bırakarak içerik akışını tamamen Grok yapay zeka sistemine devredeceğini açıkladı. Musk’ın xAI şirketi tarafından geliştirilen Grok, bir süredir sohbet aracı olarak kullanılıyordu. Yeni dönemde ise sistem, X’in merkezine yerleşerek kullanıcı deneyimini baştan tasarlayacak.

Musk, değişimin önümüzdeki altı hafta içinde başlayacağını duyurdu. Şu anda X’te içerikler, kullanıcı davranışlarını önceden tanımlanmış kurallara göre analiz eden klasik bir algoritmayla belirleniyor.

Beğenilen veya paylaşılan gönderilere benzer içerikler öne çıkıyor, yüksek etkileşim alan hesaplar daha görünür hale geliyordu. Ancak bu sistem, kullanıcıların gerçek ilgi alanlarını derinlemesine anlamakta yetersiz kalıyordu. Grok, bu sorunu çözmek için geliştirilen yeni bir yapay zeka tabanlı model olacak.

Grok Öğrenen ve Kişiselleşen Bir Akış

Yeni dönemde Grok, milyonlarca kullanıcıdan gelen verileri derin öğrenme yöntemleriyle analiz ederek kişiye özel içerik akışları oluşturacak. Kullanıcının yazı dili, beğeni geçmişi, etkileşim süresi gibi detaylar sürekli değerlendirilecek. Böylece Grok, her gün 100 milyondan fazla gönderiyi tarayarak en uygun içerikleri öne çıkaracak. Kullanıcılar ayrıca Grok’a doğrudan komut verebilecek.

Daha Adil ve Etkileşimli Bir Sosyal Deneyim

Musk’a göre, özellikle yeni kullanıcılar ve az takipçili hesaplar için daha adil bir görünürlük sağlayacak. Geleneksel algoritmalar popüler hesapları öne çıkarırken, Grok ilgi çekici içerikleri objektif şekilde değerlendirerek özgün üreticilerin de fark edilmesini sağlayacak.

Elon Musk’ın beyin çipi için binlerce kişi sırada bekliyor

Elon Musk’ın beyin çipi için binlerce kişi sırada bekliyor

Elon Musk’ın beyin-bilgisayar arayüzü projesi Neuralink’e ilgi büyük. Deneme süreci için 10 binden fazla kişi başvuru yaptı.

Bu dönüşüm X’i yalnızca bir sosyal medya platformu olmaktan çıkarıp, yapay zeka destekli etkileşimli bir deneyim alanına dönüştürecek. Ancak uzmanlar, kendi kendine öğrenen yapının şeffaflık ve tarafsızlık konularında yeni tartışmalar doğurabileceğini belirtiyor.

Elon Musk’ın bu adımı, X’in geleceğini açıkça yapay zekaya bıraktığını işaret ediyor. Artık algoritmalar değil, yapay zekanın kendisi içerik akışını yönetecek.

OpenAI açıkladı: GPT-6 bu yıl çıkmayacak

OpenAI, son dönemde artan söylentilere noktayı koydu. Şirket, 2025 yılı içinde GPT-6 modelini piyasaya sürmeyi planlamadığını resmen açıkladı. Bunun yerine mevcut GPT-5 serisini derinleştirmeye ve optimize etmeye odaklanıyor.

OpenAI: GPT-5 Ailesi Genişliyor

Şirket, halihazırda GPT-5 Auto, GPT-5 Reasoning ve GPT-5 Instant gibi birden fazla varyant üzerinde çalışıyor.

GPT-5 Auto, sorgunun türüne göre farklı modeller arasında otomatik geçiş yaparak en uygun yanıtı üretiyor.

GPT-5 Instant ise hız odaklı tasarımıyla daha seri yanıtlar vermesiyle öne çıkıyor. Bu yapı, OpenAI’ın gelecekteki model stratejisinin temelini oluşturuyor.

GPT-6 Spekülasyonları: CNBC İddiası ve Açıklamalar

Sektörde GPT-6’ya yönelik beklentiler bir süredir gündemde. CNBC’ye konuşan analist Mark Mahaney, GPT-6’nın yıl sonuna kadar tanıtılabileceğini iddia etmişti. Ancak OpenAI cephesinden gelen açıklama bu söylentiyi hızla yalanladı.

Şirketin mühendisi olduğu bilinen ve X platformunda Roon takma adıyla paylaşımlar yapan bir kaynak, GPT-6’nın 2025 içinde çıkmayacağını kesin bir dille doğruladı. Bu açıklama, lansman takvimine dair belirsizlikleri büyük ölçüde giderdi.

Performans, Kararlılık ve Verimlilik

Uzmanlara göre, yeni bir model tanıtmak yerine GPT-5.5 gibi ara sürümler üzerinde yoğunlaşarak mevcut altyapıyı güçlendirmeyi hedefliyor. Bu strateji, modelin muhakeme (reasoning) kapasitesini, kararlılığını ve verimliliğini artırmaya odaklanıyor.

Yapılan son testlerde, GPT-5 Reasoning’in daha tutarlı ve güvenilir sonuçlar verdiği gözlemlendi. Bu da şirketin gelecekte tamamen mantıksal çıkarım ve bağlam anlama yeteneğini geliştirmeye yöneleceğini gösteriyor. OpenAI, GPT-6’yı bekleyen kullanıcıları şimdilik hayal kırıklığına uğratsa da stratejisini yeni model değil, daha akıllı model anlayışı üzerine kuruyor.

Kullanıcılar tarafından yoğun ilgi gören GPT-5 Auto modeli, sorgulara en uygun yanıtı seçebilme özelliğiyle öne çıkıyor.

ChatGPT sosyal medya mı oluyor?

ChatGPT sosyal medya mı oluyor?

ChatGPT, doğrudan mesajlaşma özelliği sunmaya hazırlanıyor. Bu gelişme, kullanıcıları oldukça heyecanlandırdı.

GPT-6 Ne Zaman Çıkacak?

OpenAI’ın bu yaklaşımı, yapay zeka sektöründe sürekli güncelleme yerine sürdürülebilir gelişim anlayışının yükseldiğini gösteriyor. Şirket, daha derin bağlam anlayışı, uzun süreli hafıza yönetimi ve kullanıcıya özel etkileşim alanlarında önemli yenilikler planlıyor. Uzmanlar, GPT-5 ailesinin bu şekilde büyümeye devam etmesinin, gelecekte GPT-6’ya zemin hazırlayan en güçlü adım olacağı görüşünde. GPT-6 için net bir tarihte henüz açıklanmadı. OpenAI, hızdan çok istikrara ve güvenilirliğe odaklanıyor.

BitLocker tehlikesi: Windows verilerinizi sizden habersiz silebilir!

Microsoft’un Windows işletim sistemi için güvenlik amacıyla geliştirdiği BitLocker şifreleme özelliği, bir kullanıcının kabusu oldu. Normalde verileri koruması gereken bu araç, Reddit’te bir kullanıcının paylaşımına göre tam 6 TB verinin kalıcı olarak kaybolmasına neden oldu. Bu olay, özellikle Windows 11 kullanıcıları için önemli bir tehlikeye işaret ediyor. Bu olay; güvenlik önlemi olarak sunulan bir özelliğin, nasıl aşılmaz bir engele dönüşebileceğini gözler önüne serdi.

Windows 11’deki BitLocker verilerinizi silebiliyor

Her şey, bir kullanıcının bilgisayarının yavaşladığını hissetmesi ve temiz bir Windows kurulumu yapmaya karar vermesiyle başladı. Sisteminde biri işletim sisteminin kurulu olduğu disk olmak üzere toplam altı adet sürücü bulunuyordu. Bu sürücülerden ikisi, her biri 3 TB kapasiteli önemli yedek dosyalarını içeren D: ve E: diskleriydi. Kullanıcı, Windows’u yeniden kurduktan sonra bu iki diskin BitLocker tarafından şifrelendiğini ve erişilemez hale geldiğini fark etti. İşin kötü yanı, kullanıcının BitLocker’ı daha önce hiç manuel olarak etkinleştirmemiş olmasıydı.

Sorunun temel kaynağı, Microsoft’un Windows 11 ile birlikte getirdiği yeni bir varsayılan ayar. Eğer Windows 11 kurulumu sırasında bir Microsoft hesabı ile oturum açarsanız, işletim sistemi otomatik olarak BitLocker disk şifrelemesini devreye sokuyor. Pek çok kullanıcı bu durumdan haberdar olmadığı için, şifreleme anahtarını bir yere kaydetme gereği duymuyor. Durum böyle olunca, sistem yeniden kurulduğunda veya diske başka bir bilgisayardan erişilmeye çalışıldığında, Windows’un istediği kurtarma anahtarı ortada olmuyor ve verilere erişim imkansız hale geliyor.

BitLocker Windows veriler

Mağdur kullanıcı, veri kurtarma yazılımları da dahil olmak üzere birçok yöntemi denese de başarılı olamadı. Çünkü BitLocker’ın temel amacı, verileri yetkisiz erişime karşı korumak ve bu şifrelemeyi kırmak neredeyse imkansız. Kullanıcı, çaresizce sistemi bir kez daha yeniden kurduğunda bu defa işletim sisteminin yüklü olduğu C: sürücüsünün de şifrelendiğini gördü. Neyse ki bu kez durumu fark edip yeni anahtarı kaydetmişti. Ancak eski disklerin anahtarlarına Microsoft hesabından da ulaşamadı ve 6 TB’lık arşiviyle baş başa kaldı.

Windows 10 kullanıcıları Linux’a geçmeye başladı

Windows 10 kullanıcıları Linux’a geçmeye başladı

Windows 10 kullanıcıları, Microsoft'un desteği kesmesinin ardından Windows 11 yerine doğrudan Linux'a geçmeye başladı. İşte detaylar..

Bu olay, BitLocker’ın tek sorununun veri kaybı riski olmadığını da gösteriyor. Yapılan testler, yazılım tabanlı BitLocker şifrelemesinin işlemciye ek yük bindirerek SSD’lerin rastgele okuma ve yazma hızlarını %45’e varan oranlarda düşürebildiğini ortaya koyuyor. Yani kullanıcının en başta bilgisayarının yavaşlamasından şikayet etmesinin sebebi de muhtemelen arka planda çalışan bu şifreleme işlemiydi. Bu bağlamda tüm Windows 11 kullanıcılarının disklerinin şifreleme durumunu kontrol etmesi ve eğer açıksa kurtarma anahtarını mutlaka güvenli bir yere kaydetmesi büyük önem taşıyor.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bilgisayarınızda BitLocker özelliğinin aktif olup olmadığını daha önce hiç kontrol etmiş miydiniz? Değerli verilerinizi korumak için hangi yedekleme yöntemlerini kullanıyorsunuz? Deneyimlerinizi ve görüşlerinizi yorumlar bölümünde bizimle paylaşın.

Dünyanın en hafif laptopu: Sadece 634 gram!

Japon teknoloji devi Fujitsu, dizüstü bilgisayar dünyasında taşınabilirliğin sınırlarını zorlayan yeni UX-K3 modelini tanıttı. Yalnızca 634 gram ağırlığındaki bu cihaz, “dünyanın en hafif dizüstü bilgisayarı” unvanını resmi olarak paylaşıyor. Bu rekoru, yine Fujitsu tarafından 2022’de tanıtılan Lifebook WU-X/G2 ve 2024 model Dynabook Lifebook WU5/J3 ile birlikte elinde tutuyor. Bu son lansmanla birlikte, üretilmiş en hafif üç dizüstü bilgisayarın da Japonya menşeli olması dikkat çekiyor.

Fujitsu laptopu hafifletmek için karbon fiber kullanıyor

Bu etkileyici hafifliğin sırrı, Fujitsu’nun malzeme mühendisliğindeki uzmanlığında yatıyor. Cihazın üst panelinde dayanıklılığıyla bilinen karbon fiber kullanılırken, klavye ve taban kısmında ise magnezyum-lityum alaşım tercih edilmiş. Bu özel malzeme kombinasyonu, cihaza ekstra kütle eklemeden sağlam bir yapı kazandırıyor. Fujitsu, taşınabilirliği artırmak adına sadece dizüstü bilgisayarı değil, adaptörünü de hafifletmiş. Eski modelde 280 gram olan AC adaptör, yeni modelde sadece 151 gram ağırlığında.

Laptop Fujitsu UX-K3 Intel Core Ultra 7

FMV UX-K3’ün kalbinde, Intel’in verimlilik odaklı Core Ultra 7 255U işlemcisi yer alıyor. 12 çekirdekli ve 14 iş parçacıklı bu işlemci, entegre Intel Graphics birimi ve yerleşik yapay zeka motoruyla hem gündelik hem de daha yoğun görevlerde dengeli bir performans sunuyor. Cihaz, 16 GB bellek ve 512 GB SSD depolama ile donatılmış olarak geliyor. Bu donanım, ofis uygulamaları ve çoklu görevler için akıcı bir deneyim vadediyor.

Cihazın 14 inçlik ekranı, 1920×1200 (WUXGA) çözünürlüğe ve 16:10 en-boy oranına sahip. Bu oran, standart 16:9 ekranlara göre daha fazla dikey çalışma alanı sağlıyor. IPS teknolojisi sayesinde geniş görüş açıları sunan panel, sRGB renk gamının tamamını kapsıyor ve 400 nit parlaklığa ulaşıyor. Mat yüzeyi sayesinde parlak ortamlarda yansımaları en aza indiriyor. Wi-Fi 7, Bluetooth 5.4, USB Type-C, HDMI ve Gigabit LAN gibi zengin bağlantı seçenekleri de sunuluyor. Ayrıca, Windows Hello uyumlu parmak izi okuyucu ve web kamerası için gizlilik kapağı gibi modern güvenlik özellikleri de unutulmamış.

Öğrenciler için en iyi fiyat/performans laptopları

Öğrenciler için en iyi fiyat/performans laptopları

Öğrenciler için en iyi fiyat performans laptopları 2025 listesiyle karşınızdayız. Hepsiburada'daki en güncel ve güçlü modelleri inceliyoruz.

Fujitsu, UX-K3 modelinin video oynatmada yaklaşık yedi saat, bekleme modunda ise 18 saate kadar pil ömrü sunduğunu belirtiyor. Yaklaşık $1,863 fiyat etiketine sahip olan bu model, ham performanstan çok ultra taşınabilirliğe öncelik veren profesyonelleri ve sürekli hareket halinde olan kullanıcıları hedefliyor. Şirket ayrıca, 869 gram ağırlığında fakat 35 saate varan pil ömrü sunan U77-K3 adında daha ağır bir versiyonu da tanıttı.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bir dizüstü bilgisayarda sizin için en önemli özellik ağırlık mı, yoksa performans ve pil ömrü mü? Yorumlarda fikirlerinizi bizimle paylaşın.

İlk katı hal pilli elektrikli otomobil 2027’de geliyor!

Otomotiv devi Toyota, elektrikli otomobil dünyasında kuralları yeniden yazacak bir duyuru yaptı. Şirket, 2027 veya 2028 yılında dünyanın ilk tam katı hal pilli elektrikli aracını piyasaya sürmeyi planladığını açıkladı. Bu hedef doğrultusunda Japonya merkezli Sumitomo Metal Mining şirketi ile katı hal pillerinin seri üretimi için gereken katot malzemeleri üzerine ortak bir anlaşma imzaladı. Bu gelişme, elektrikli araç pazarında heyecan verici yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

Toyota elektrikli otomobil piyasasına damga vurmaya hazırlanıyor

Mevcut elektrikli araçlarda kullanılan lityum iyon piller, enerjiyi depolamak için sıvı bir elektrolit kullanıyor. Katı hal teknolojisi ise bu sıvıyı katı bir malzeme ile değiştiriyor. Bu değişim sayesinde pillerin daha küçük boyutlu, daha yüksek çıkış gücüne sahip, çok daha hızlı şarj olabilen ve daha uzun ömürlü olması hedefleniyor. Uzmanlar, bu teknolojiyi yıllardır batarya geliştiricileri için “kutsal kase” olarak tanımlıyor ve son yıllarda seramik tabanlı malzemelerle önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtiliyor.

Elektrikli otomobil Toyota katı hal pil

Toyota, bu alandaki çalışmalarını hızlandırmak için farklı ortaklıklar kuruyor. Sumitomo Metal Mining ile 2021’den beri yürüttüğü ortak araştırmalar sonucunda, katot malzemelerinde önemli atılımlar yapıldığı açıklandı. Ayrıca, teknolojinin diğer kritik bileşeni olan katı elektrolit için de Japon petrol devi Idemitsu Kosan ile iş birliği yapıyor. Toyota, bu ortaklıkların yeni nesil elektrikli araçlarının piyasaya çıkışını hızlandıracağına inanıyor.

Ancak Toyota bu yarışta yalnız değil. Elektrikli araç teknolojisinin öncüsü olan Çinli batarya üreticileri CATL ve BYD de kendi katı hal çözümleri üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Hatta Çin’deki bazı araştırma enstitülerinin, tek şarjla 600 milden (yaklaşık 965 km) fazla menzil sunabilecek pillerin önünü açacak çözümler bulduğu rapor ediliyor. Diğer yandan SAIC MG markası, MG 4 modelinde “yarı katı hal” olarak bilinen bir teknolojiyi kullanarak seri üretime geçen ilk marka oldu.

Elektrikli otomobil Toyota katı hal pil

Avrupalı üreticiler de rekabette oldukça iddialı. Mercedes-Benz, prototip EQS modeliyle tek şarjla 750 mil (yaklaşık 1200 km) gibi etkileyici bir menzile ulaşmayı başardı. BMW ise katı hal pilli i7 prototipiyle yüksek enerji yoğunluğu konusunda önemli bir başarıya imza attı. Volkswagen destekli QuantumScape, Honda ve Stellantis Grubu gibi devler de kendi teknolojileriyle bu yarışın çok gerisinde olmadıklarını belirtiyorlar.

Subaru yeni elektrikli efsane üzerinde çalışıyor!

Subaru yeni elektrikli efsane üzerinde çalışıyor!

Subaru tarafından yapılan açıklamalarla birlikte uzun süredir beklenen elektrikli efsane araç için sinyal verildi.

Uzmanlara göre teknolojinin laboratuvar ortamında çalışması ile milyonlarca adet seri üretilmesi arasında büyük bir fark var. Asıl zorluk, otomotiv standartlarına uygun pilleri uygun maliyetle ve yüksek adetlerde üretmek. Bu süreç, tahmin edilenden daha yavaş ve pahalı ilerliyor. Bu bağlamda Toyota’nın 2027’de ilk olması mümkün olsa da üretim zorlukları süreci yavaşlatabilir. Önümüzdeki 2-3 yıl, bu “kutsal kase” teknolojisinin kaderini belirleyecek gibi görünüyor.

Peki, siz bu teknoloji yarışı hakkında ne düşünüyorsunuz? Toyota’nın rakiplerini geride bırakıp ilk katı hal pilli aracı piyasaya sürebileceğine inanıyor musunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.

Bu hafta teknoloji gündeminde neler yaşandı? – 19 Ekim 2025

Teknoloji dünyasından en son haberleri ve gelişmeleri kaçırmak istemeyenler için hazırladığımız bu videoda, haftanın en önemli teknolojik gelişmelerini üç ana başlık altında inceliyoruz: Tüketici elektroniği, elektrikli otomobiller ve yapay zeka. 5G ihalesinden WhatsApp’a gelen yeni özelliklere, Apple’ın yeni M5 işlemcisinden Samsung’un merakla beklenen VR gözlüğüne kadar birçok konuyu ele alıyoruz.

Videomuzda, 5G teknolojisinin hayatımıza ne zaman tam olarak gireceğini ve kotalar üzerindeki etkilerini tartışıyoruz. Ayrıca, nadir toprak elementlerinin teknoloji dünyasındaki önemine ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyeline değiniyoruz. WhatsApp’a gelen ve spam mesajları engellemeyi amaçlayan yeni özelliği de sizler için inceliyoruz. Apple’ın M5 işlemcisinin getirdiği yenilikleri ve Vision Pro’nun geleceği hakkındaki son gelişmeleri de kaçırmayın.

Elektrikli otomobil dünyasındaki son gelişmeleri de mercek altına alıyoruz. Tesla’nın Cybertruck’ı ile evlere elektrik sağlama projesinden, otonom sürüş teknolojilerindeki son yeniliklere kadar birçok konuyu ele alıyoruz. Ayrıca, Çin’in elektrikli otomobil şarj altyapısına yaptığı devasa yatırımları ve Türkiye’nin bu alandaki durumunu karşılaştırıyoruz. Türkiye’nin yerli uçan otomobili Aircar’dan gelen sevindirici haberleri de sizlerle paylaşıyoruz.

https://shiftdelete.net/bu-hafta-teknoloji-gundeminde-neler-yasandi-12-ekim-2025

Yapay zeka alanındaki baş döndürücü gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Google’ın Gemini 3’ü, yapay zeka destekli tarayıcılar ve işletim sistemleri, füzyon enerjisi ve yapay zeka iş birliği gibi konuları detaylı bir şekilde inceliyoruz. Ayrıca, Türkiye’de geliştirilen yapay zeka dil modeli Kumru’yu ve teknoloji dünyasındaki bot hesap sorununu da ele alıyoruz. Nvidia’nın yeni yapay zeka ürünü DGX Spark’ı videomuzda bulabilirsiniz.

Apple M5 Çip Eski Ultra Modelleri Yakaladı!

Apple, geçtiğimiz hafta üçüncü nesil 3nm süreciyle üretilen yeni M5 çipine sahip üç yeni ürününü tanıttı. Şimdilik yalnızca 14 inç MacBook Pro modelinde yer alan bu çip, ilk performans testleriyle inanılmaz derecede umut verici sonuçlar elde etti.

Henüz serinin en güçlüleri olan M5 Pro, Max veya Ultra versiyonları piyasaya sürülmemiş olsa da, temel M5 çipinin sunduğu performans dikkatleri üzerine çekiyor. Tıpkı M4’te olduğu gibi 4 performans çekirdeği ve 6 verimlilik çekirdeği ile donatılan M5, önceki nesillerin en tepe modellerine kafa tutuyor.

Apple M5

M5, 2022 yılında piyasaya sürülen ve edinmek için 4.000 dolarlık bir Mac Studio gerektiren M1 Ultra çipini çoklu çekirdek performansında neredeyse yakaladı. Geekbench 6 testlerinde, M5’in M1 Ultra’nın skorunun sadece %6 gerisinde kaldığı görüldü.

iPhone Air Galaxy S25 Edge ile aynı kaderi yaşıyor

iPhone Air Galaxy S25 Edge ile aynı kaderi yaşıyor

Apple tarafından tanıtılan ultra ince telefon iPhone Air beklenen ilgiyi görmedi ve üretim kısıtlamasına gidiliyor.

Yeni temel çip, binned M3 Max çipiyle de benzer skorlar elde ediyor. Çoklu çekirdek performansında 18933 puan alan M3 Max’in yalnızca %5 gerisinde kalması, M5’in gücünü net bir şekilde ortaya koyuyor.

Apple’ın kendi çipleriyle yakaladığı bu yıllık performans artışı, sektördeki hakimiyetini pekiştiriyor. Yalnızca bir veya iki yıl önce binlerce dolarlık Mac’lerde erişilebilen bir performans seviyesine, artık temel çip ile ulaşılıyor.

M5 çipi şu an için 1.599 dolardan başlayan fiyatlarla 14 inç MacBook Pro’da mevcut. Ancak zamanla bu güçlü çipin 999 dolarlık MacBook Air ve 599 dolarlık Mac mini gibi daha uygun fiyatlı cihazlara da gelmesi bekleniyor. Bu durum, üst düzey işlem gücünün giderek daha fazla kullanıcı için erişilebilir hale geldiğini gösteriyor ve Apple’ın işlemci mimarisindeki başarısını bir kez daha kanıtlıyor.

Android 16 tabanlı Realme UI 7 için geri sayım!

Realme, merakla beklenen amiral gemisi Realme GT 8 serisiyle birlikte, Android 16 tabanlı yepyeni kullanıcı arayüzü Realme UI 7’nin de resmen tanıtılacağını doğruladı. Yeni arayüz, Çin’deki Realme kullanıcılarına kasım ayından itibaren kademeli olarak ulaşmaya başlayacak. Şirket, hangi cihazların ne zaman güncelleme alacağına dair resmi takvimi paylaştı.

Realme, stabil Realme UI 7 sürümünü ilk etapta en üst düzey cihazlarına dağıtacak. İşte Çin pazarı için belirlenen başlangıç takvimi:

Cihazlar
Kasım 2025GT 7 Pro, GT 7, GT 5 Pro, Neo 7 Turbo, GT Neo 6 Serisi
Aralık 2025GT 5 240W, Neo 7x, Realme 14 Pro, Realme 14 Pro+
Ocak 2026GT Neo 5 240W, GT Neo 5 SE, Realme 15 Serisi, Realme 13 Pro Serisi, 12 Pro Serisi, V70 Serisi, V60 Serisi

Realme, her zaman olduğu gibi, güncellemenin modellere ve bölgelere bağlı olarak aşamalı bir şekilde yayınlanacağını ve kullanıcıların bu takvime göre yavaş yavaş bildirim alacağını belirtti.

realme gt8 pro

Realme UI 7, sadece bir yazılım güncellemesi olmanın ötesine geçerek estetik ve performans tarafında önemli yenilikler getiriyor. Arayüz, cam benzeri (glass-like) estetik ile yeniden tasarlandı. Işık ve gölge efektleri sayesinde arayüz daha yumuşak ve zarif bir görünüme kavuştu.

Realme GT 8 serisinin renk temalarıyla uyumlu dinamik duvar kağıtları sisteme eklendi. Simgeler ve kontrol merkezi, buz stili (floating ice-style) ve buzlu cam (frosted glass) kaplama efektleriyle tamamen farklı bir görünüme sahip.

iPhone Air bu ülkede yok satıyor!

iPhone Air bu ülkede yok satıyor!

iPhone Air modeli, Çin pazarında beklenmedik bir ilgi görüyor. Bu durum, birçok otoriteyi oldukça şaşırttı.

Kullanıcı deneyimini hızlandırmak için yeni motorlar devreye alındı.

  • Flow Light Motoru: Daha akıcı ve daha yumuşak sistem animasyonları sağlıyor.
  • Kare Takibi (Frame Tracking): Özellikle oyun oynama ve çoklu görevler sırasında performansı stabil tutuyor.
  • Flow Hızlandırıcı: Günlük kullanılan altı senaryoda telefonun yanıt verme hızını artırıyor.
  • Akıllı Pencere (Smart Window): Aynı anda 12 adede kadar uygulamanın arka planda kayan pencerelerde çalıştırılmasına olanak tanıyor.

Ana ekrandaki simgeler artık 1×2, 2×1 ve 2×2 gibi farklı düzenlerde yeniden boyutlandırılabilir hale geldi. Realme’nin GT 8 Pro modelini 11 Kasım’a kadar Hindistan’da piyasaya sürmesi beklendiğinden, Realme UI 7’nin küresel lansmanının da önümüzdeki günlerde yapılması kuvvetle muhtemel. Şirketin, küresel ve Hindistan pazarı için geçerli olacak kesin güncelleme takvimini ise kasım ayı içinde duyurması bekleniyor.

Redmi K90 Pro Max ses özellikleri ile dikkat çekecek!

Redmi’nin yeni amiral gemisi K90 Pro Max, Çin’deki resmi lansmanından (23 Ekim) hemen önce, ses sistemiyle ilgili çarpıcı bir özellikle gündeme geldi. Redmi Ürün Müdürü Sun Cun, Weibo hesabından yaptığı son paylaşımla, telefonun alışılmışın dışındaki 2.1 hoparlör kurulumunun detaylarını ve akustik iyileştirmelerini açıkladı.

Sun Cun’un açıklamasına göre, Redmi K90 Pro Max’ın arka kamera lensinin hemen yanında bulunan o yuvarlak modül, yalnızca bir tasarım öğesi değil, gerçek bir hoparlör. Bu arka hoparlörün eklenmesinin, telefonun IP68 sertifikalı su ve toza dayanıklılığından ödün vermediğini belirten Sun Cun, tasarımın bu korumayı sürdürecek şekilde özel olarak mühendislikten geçirildiğini vurguladı.

Redmi, en iyi ses kalitesini sağlamak için yazılımsal bir çözüm de eklemiş. Ses titreşimli toz giderme özelliği sayesinde, hoparlör açıklıklarının tıkanmasını önleyerek ses performansını her zaman en üst seviyede tutmayı hedefliyor.

Poco F8 Ultra tasarımı belli oldu

Poco F8 Ultra tasarımı belli oldu

Poco F8 Ultra modelinin tasarımı resmen ortaya çıktı. Cihaz, yenilikçi özellikleri ile büyük fark yaratabilir.

Sektörün güvenilir bilgi kaynaklarından Digital Chat Station’a göre, Redmi K90 serisi, akıllı telefonlar için nadir görülen bir kurulum olan 2.1 kanallı hoparlör sistemi ile gelecek. Bu sistem, üst, alt ve arka hoparlörleri bir araya getirerek:

  • Oyun oynama,
  • Video izleme,
  • Müzik dinleme

gibi deneyimlerde derinlik ve sürükleyiciliği önemli ölçüde artırmayı vadediyor.

Ürün Müdürü Sun Cun, K90 Pro Max’ın denim renkli seçeneğine de ayrı bir parantez açtı. Bu varyantta, gerçek denim dokusunu ve hissiyatını başarıyla yansıtan özel bir teknik kumaş malzeme süreci kullanılmış. Bu malzeme, aynı zamanda kire, aşınmaya ve çizilmelere karşı daha yüksek direnç sağlıyor. Cun, bu tasarım farklılığına rağmen denim modelinin soğutma performansının, standart siyah ve beyaz versiyonlarla tamamen aynı seviyede olduğunun garantisini verdi.

Beklenen Diğer Özellikler:

  • İşlemci: Snapdragon 8 Gen 5 Elite.
  • Ekran: 6.59 inç 2K çözünürlüklü düz ekran ve ultrasonik parmak izi tanıma.
  • Kamera: OIS destekli 50 megapiksel 1/1.3 inç ana kamera ve periskop telefoto lens ile güçlendirilmiş gelişmiş kamera kurulumu.

Redmi K90 Pro Max, benzersiz ses sistemi ve yüksek performanslı çipiyle amiral gemisi pazarında iddialı bir çıkış yapmaya hazırlanıyor.

iPhone Air Galaxy S25 Edge ile aynı kaderi yaşıyor

Akıllı telefon pazarının iki devi Samsung ve Apple’ın ultra ince tasarım stratejisi, beklenen ilgiyi görmeyerek hayal kırıklığı yarattı. Samsung’un Galaxy S25 Edge modelinde yaşadığı satış sıkıntılarının ardından, şimdi de Apple’ın iPhone Air modelinin benzer bir kaderi paylaştığı ortaya çıktı. En son raporlara göre, iPhone Air, üst düzey özelliklere ve şık, ultra ince bir tasarıma sahip olmasına rağmen, beklenenden daha yavaş bir taleple karşı karşıya.

Japon Mizuho Securities’i kaynak gösteren The Elec raporuna göre Apple, beklenenden düşük talep nedeniyle iPhone Air modelinin bu yılki üretimini yaklaşık bir milyon adet kısmayı planlıyor.

Apple iPhone 17 Air

Bu durum, Apple’ın genel iPhone stratejisiyle büyük bir tezat oluşturuyor. Zira şirket, serinin diğer üyeleri olan iPhone 17, iPhone 17 Pro ve iPhone 17 Pro Max modellerinin toplam üretimini iki milyon adet artırma kararı aldı. Bu hamleyle birlikte iPhone 17 serisinin toplam üretim tahmini 2026 başı için 88 milyondan 94 milyon adede yükseltildi. Bu, serinin diğer modellerine olan güvenin tam olduğunu gösteriyor.

iPhone Air’a yeni rakip: Motorola Moto X70 Air

iPhone Air’a yeni rakip: Motorola Moto X70 Air

Motorola, dünyanın en ince telefonu unvanına sahip yeni amiral gemisini duyurdu. İşte merakla beklenen Motorola Moto X70 Air özellikleri.

iPhone Air, lansman döneminde özellikle Çin pazarında hızla tükense de, Batı pazarlarında daha düşük bir ilgiyle karşılaştı. Analistler, bu durumun temel nedenlerini şöyle sıralıyor:

  • Ultra ince tasarımlar genellikle daha düşük batarya kapasitesine ve daha az kamera seçeneğine yol açıyor. Tüketiciler, pil ömrü ve fotoğrafçılık yetenekleri söz konusu olduğunda incelikten feragat etmeyi tercih etti.
  • Kullanıcılar, ya daha uygun fiyatlı olduğu için standart iPhone 17 modelini ya da gelişmiş kamera sistemleri ve premium özellikler sunan iPhone 17 Pro modellerini tercih ediyor. iPhone Air’in fiyat ve özellik dengesi, bu iki modelin arasında kalarak cazibesini yitirdi.

Bu düşüş, Samsung’un benzer bir hikayeyle Galaxy S25 Edge modelinin satışlarının yavaşlaması üzerine Galaxy S26 Edge projesini iptal edip, yerine Galaxy S26 Plus modelini geri getirmesiyle de örtüşüyor.

Pazar gözlemcileri, Apple’ın bu stratejik ayarlamasının bir geri adım yerine, inovasyon ile pazar beklentileri arasındaki dengeyi bulma çabası olduğunu düşünüyor. Zira iPhone Air’deki kısıntıya rağmen, iPhone 17 serisinin genel performansı son yılların en güçlüleri arasında yer alıyor.

Horizon Zero Dawn film oluyor

Sony’nin popüler video oyun serilerinden biri olan Horizon Zero Dawn’ın sinema uyarlaması projesi hızla somutlaşıyor. Yılın başında duyurulan film için senaryo aşaması tamamlandı, çekimlerin başlangıç tarihi ve vizyon tarihi belirlendi.

Horizon Zero Dawn filmi geliyor

Bu hafta ortaya çıkan yeni mahkeme belgeleri, Sony’nin Horizon Zero Dawn filmi için belirlediği yol haritasını gözler önüne serdi. Sony ile Tencent arasında devam eden bir dava kapsamında mahkemeye sunulan bu belgeler, senaryonun artık hazır olduğunu ortaya koyuyor.

Belgelere göre Sony, filmin çekimlerine 2026 yılı bitmeden başlamayı planlıyor. Bu, oyuncu kadrosu, yönetmen ve diğer yapım detaylarının çok yakında kamuoyuna duyurulacağı anlamına geliyor. Şirket, çekimlerin ardından filmi 2027 yılında sinemaseverlerle buluşturmayı hedefliyor.

Horizon Zero Dawn’ın hikayesi, 31. yüzyılda geçen kıyamet sonrası bir dünyayı konu alıyor. Bu gelecekte dev robotlar gezegene hükmediyor, insanlar ise teknolojik olarak gerilemiş kabileler halinde yaşıyor. Hikâyenin merkezinde Aloy isimli genç bir savaşçı bulunuyor.

Xiaomi 17 Pro Max vs 15 Ultra Kıyaslama – Sonuç bizi de şaşırttı!

Xiaomi 17 Pro Max vs 15 Ultra Kıyaslama – Sonuç bizi de şaşırttı!

Xiaomi 17 Pro Max ile serinin bir önceki canavarı Xiaomi 15 Ultra modellerini karşılaştırıyoruz. İyi seyirler dileriz.

Film uyarlamasının, ilk oyunda olduğu gibi, Aloy’un orijin hikayesini anlatacağı söyleniyor. Sony, bu filmi 2027’de gösterime sokarak video oyunu uyarlaması furyasındaki iddiasını güçlendiriyor.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.