The Lord of the Rings: The Rings of Power’dan ikinci sezon müjdesi!

Sinema tarihinin en kült sinematik evrenleri arasında gösterilen The Lord of the Rings dünyası, dizi türünde izleyicisiyle bugün kavuştu. Amazon’un Prime Video platformunda yayınlanan dizi için sevindirici haberler gelmeye devam ediyor.

The Rings of Power dizisinin ikinci sezon çekimleri haftaya başlıyor

The Lord of the Rings sevenleri için sevindirici haber geldi. Yapım ekibi, ikinci sezon için kolları sıvadı. Dizinin yapımcısı Lindsey Weber, ikinci sezon için her şeyin hazır olduğunu, önümüzdeki hafta ya da en geç birkaç hafta içinde başlanacağını söyledi.

House of the Dragon 2. sezonu onaylandı! İşte yayın tarihi

House of the Dragon 2. sezonu onaylandı! İşte yayın tarihi

House of the Dragon 2. sezon onayını almayı başardı. İşte bir haftada 20 milyondan fazla izlenen dizi için merak edilenler.

Bugün yayınlanan yapım genel anlamda izleyiciden geçer not aldı. Büyük bütçe ve geniş kadrosuyla The Rings of Power dizisinin ilk etapta 5 sezon süreceği belirtilmişti. Dizinin seyrine göre sezon sayısının artması bekleniyor. Amazon dizisinin başrolünde Elrond (Robert Aramayo), Galadriel (Morfydd Clark) ve Isildur (Maxim Baldry) gibi tanıdık karakterler yer alıyor.

The Rings of Power

Öte yandan The Rings of Power ikinci sezon çekimlerine Ekim ayı içinde başlanacağına dair bazı bilgiler var. Ek olarak dizinin ikinci sezonunun da önümüzdeki yılın aynı dönemine denk gelebileceği konuşuluyor. Ancak henüz net bir açıklama yapılmış değil.

The Rings of Power

Geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan raporlara göre ise Amazon, Yüzüklerin Efendisi dizisi için rekor seviyede ödeme yapacak. Söylenene göre yalnızca 1. sezonun 465 milyon dolarlık bir bütçesi var. Ayrıca yayın haklarının satın alınması da 250 milyon dolar tutmuştu. Serinin orijinal üçlemesinin toplam gişe geliri 2.92 milyar dolardı. Fakat bu üç filmin toplam bütçesi 281 milyon dolar civarındaydı. 

Nikola Tesla’nın hayali gerçek oluyor!

Nikola Tesla‘nın en büyük amaçlarından bir tanesi de kablosuz elektrik iletimi yapmaktı. Bu konuda birçok deney yapan hatta bazı deneylerinde başarıya ulaştığı belirtilen Tesla, o dönemde istediği desteği görememiş ve bu planını tam olarak hayata geçirememişti.

30 metre uzaklıktan kızılötesi ışınla enerji aktarımı yapıldı

Günümüzde gelindiğinde ise kablosuz enerji aktarımı hâlâ büyük bir hedef olarak karşımızda duruyor. Araştırmacılar, kablosuz güç aktarımı için çeşitli deneyler yapmayı sürdürüyor. Yapılan son çalışmalarda bilim insanları 30 metre uzaklıktan 400 mW’lık güç iletmeyi başardı.

Elektrikli arabalar yapay zeka ile 10 dakikada şarj olacak!

Elektrikli arabalar yapay zeka ile 10 dakikada şarj olacak!

ABD'li araştırmacılar elektrikli araba için makine öğrenimine dayalı yeni bir şarj yöntemi geliştirdi. 10 dakikada yüzde 90 şarj sunuyor.

Kızılötesi lazer kullanılarak iletilen güç ancak küçük çaplı bazı cihazlara enerji sağlamak için kullanılabilir. Akıllı telefonlar gibi daha fazla enerji ihtiyacı olan cihazlar için ise bu sistemin biraz daha geliştirilmesi gerekiyor. Tamamen güvenli olarak nitelendirilen sistem, kullanılmadığı durumlarda ise düşük güç moduna geçerek hem enerji sarfiyatını düşürüyor hem de insanlara verebileceği olacı zararlardan kaçınılmış oluyor.

‘Dağıtılmış lazer şarj’ olarak nitelendirilen sistem diğer çalışmalardan daha güvenli olmasının yanı sıra daha fazla menzile sahip olmasıyla öne çıkıyor. Verici ve alıcı olarak ikiye ayrılan cihaz, birbirinin görüş açısı içerisinde olduğu sürece lazer ışını sayesine enerji aktarımı yapabiliyor.

Deney düzeneğinde, alıcı, ışık sinyalini elektrik enerjisine dönüştürmek için bir fotovoltaik hücre ile donatılmış durumda. 30 metre uzakta ise Erbium adı verilen gümüşi beyaz bir metal ile özel olarak işlenmiş bir amplifikatör vericisi kuruluyor.

Yalnızca 10mm x 10mm boyutlarındaki bu alıcı, sensör gibi kompakt aygıtlara sığacak kadar küçük olarak tasarlanmış durumda. Örneğin, hareket veya sıcaklık sensörleri gibi daha küçük akıllı ev cihazları bu şekilde kablosuz olarak şarj edilebilir. Bu sistem geliştirildiği takdirde akıllı telefonlar ya da diğer cihazlar herhangi bir kabloya gerek duyulmadan kullanım sırasında şarj edilebilecek.

Yeni sistem geliştirilmeye açık

Bu sürecin bir kısmı, alıcıdaki fotovoltaik hücrenin geliştirilmesi ile gerçekleştirilebilir. Böylece daha fazla lazer ışığını elektriğe dönüştürebilen sistem daha fazla enerji sağlayabilir. Bir başka potansiyel geliştirme ise sistemin aynı anda birden fazla alıcıyla çalışmasını sağlaması ile mümkün olabilir.

1550 nanometrelik merkezi dalga boyuna sahip lazer, kızılötesi spektrumun en güvenli kısmında yer alıyor. Bu dalga boyunun insan derisine veya gözlerine zarar vermediği belirtiliyor. Bilim insanları, mümkün olduğunca fazla enerjinin transfer edebilmek ve sistemin verimliliğini artırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Kablosuz enerji aktarımı için henüz daha yolun başında olduğumuzu söyleyebiliriz. İlerleyen dönemde bu teknoloji kişisel cihazların yanı sıra endüstride de fark yaratabilir. Peki siz kablosuz enerji aktarımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Oyuncular Windows 11’i neden tercih etmiyor?

Steam, aylık gerçekleştirdiği donanım ve yazılım anketlerinin sonuçlarını paylaştı. Bu sayede platformdaki kullanıcıların hangi donanımları ve işletim sistemlerini kullandığı konusunda bilgi sahibi olabiliyoruz. Peki ağustos ayı itibariyle oyuncuların en çok tercih ettiği işletim sistemleri hangileri? İşte en çok kullanılan işletim sistemleri!

Steam en çok kullanılan işletim sistemleri listesini paylaştı

Steam, ağustos ayının en çok kullanılan işletim sistemleri listesini paylaştı. Buna göre geçtiğimiz sene çıkış yapan ve ilk etapta ciddi sorunlarla gündemden düşmeyen Windows 11, son dönemde sorunlardan büyük ölçüde arınmasına rağmen halen oyuncuların tercih ettiği bir sürüm değil. Zira Windows 10, temmuz ayına kıyasla yüzde 4,11’lik bir düşüş yaşasa da yüzde 69,06’lık pazar payıyla zirvede yer almaya devam ediyor.

en çok kullanılan işletim sistemleri
En çok kullanılan işletim sistemleri

Windows 11 ise daha önceki performansının bir benzerini geçtiğimiz ay da gösterdi diyebiliriz. Zira sürüm, ağustos ayında sadece yüzde 2,66’lık bir artış yaşadı ve pazar payını yüzde 23,78’e yükseltti. Bunun dışında bir döneme damga vuran ve son olarak güncelleme desteğini kaybeden Windows 7 de geçen ay yüzde 0,56’lık bir artışla pastadan yüzde 2,60’lık bir pay almayı başardı.

20 yıllık Mars aracı hala Windows 98 kullanıyor! İşte sebebi

20 yıllık Mars aracı hala Windows 98 kullanıyor! İşte sebebi

20 yaşındaki uzay aracı neden hala Windows 98 kullanıyor? İşte Mars aracı MARSIS ve Windows 98 arasındaki ilginç entegrasyon.

Windows 11 sistem gereksinimleri

İşlemci:1 gigahertz (GHz) ya da daha hızlı, 2 veya daha fazla çekirdekli, uyumlu bir 64 bit işlemci ya da Çip Üzerinde Sistem (SoC)
RAM:4 gigabayt (GB)
Depolama:64 GB ya da daha büyük depolama cihazı
Sistem üretici yazılımı:UEFI, Güvenli Önyükleme özellikli
TPM:Güvenilir Platform Modülü (TPM) sürüm 2.0
Grafik kartı:WDDM 2.0 sürücüsüyle DirectX 12 veya üzeri ile uyumlu
Ekran:Diyagonal olarak 9 inçten daha büyük olan yüksek çözünürlüklü (720p) ekran, renk kanalı başına 8 bit
İnternet bağlantısı ve Microsoft hesapları: Windows 11 Home sürümünde, ilk kullanımda cihaz kurulumunu tamamlamak için internet bağlantısı ve bir Microsoft hesabı gerekir. Tüm Windows 11 sürümlerinde güncelleştirmeleri yapmak ve bazı özellikleri indirip bunlardan yararlanmak için internet bağlantısı gerekir.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce oyuncular arasında Windows 11 neden tercih edilmiyor? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

WhatsApp desteği sona erecek iPhone modelleri belli oldu!

Akıllı telefon kullanıcıları tarafından en önemli haberleşme kaynağı olarak görülen WhatsApp hemen herkesin telefonunda mevcut. Ancak artık yapılan güncellemeler ile birlikte bazı telefonlarda artık WhatsApp kullanmak da mümkün olmuyor. Eski nesil iPhone modelleri için de bu geçerli.

iPhone 5 ve iPhone 5c kullanıcıları için kötü haber!

iOS 16’nın beta testinde olduğu günümüzde iOS 10 veya iOS 11 sürümlerinde çalışan iPhone modelleri yakında WhatsApp’ı desteklemeyi bırakacak. Bu telefonlarda 24 Ekim’den itibaren kullanıcıların WhatsApp’a giremeyeceği belirtiliyor.

iPhone 14 fiyatı ne kadar? [2022 Güncel]

iPhone 14 fiyatı ne kadar? [2022 Güncel]

Apple'ın Eylül ayında tanıttığı iPhone 14 serisinin Türkiye fiyatları ile karşınızdayız. iPhone 14 ne kadar? sorusunun cevabı!

Eski nesil iPhone kullanıcılarının WhatsApp’ı kullanmaya devam etmek için telefonlarını iOS 12 veya daha yeni sürümlere yükseltmeleri gerekecek. Ancak bu durum iPhone 5 ve iPhone 5c kullanıcıları için pek mümkün görünmüyor. Çünkü daha yeni işletim sistemlerinin bu telefonlarda verimli çalışmadığı belirtiliyor.

WhatsApp’ı destekleyecek bir iOS güncellemesi pratik olarak mümkün olmadığı için iPhone 5 ve iPhone 5c kullanıcıları yeni bir telefon almak zorunda kalacaklar gibi görünüyor. Diğer yandan iPhone 5s ve üzeri modellere sahip kullanıcılar, iOS 12’ye güncelleme yaparak WhatsApp desteği almaya devam edebilecekler.

WhatsApp, bu değişiklikleri yansıtmak için SSS sayfasındaki sistem gereksinimlerini güncelledi. Mesajlaşma platformunu telefonlarında çalışır durumda tutmak için iPhone kullanıcılarının iOS 12 veya daha yeni bir güncelleme alması gerekecek. Buna karşılık, WhatsApp desteği hala Android 4.1‘de çalışan cihazlar için devam ediyor.

İstatistiksel olarak baktığımızda ise bu durumun sadece küçük bir kesimi ilgilendirdiği görülüyor. Yayınlanan raporlara göre iPhone kullanıcılarının yüzde 89’u iOS 15’i kullanıyor. Kullanıcıların ise sadece yüzde 4’ünün iOS 13 veya daha eski nesilleri kullandıkları belirtiliyor.

iPhone’unuzu güncellemek için Ayarlar > Genel > Yazılım Yükseltme adımlarını izleyerek yüklemek istediğiniz iOS sürümünü seçebilirsiniz. Peki siz iPhone’unuzda hangi iOS sürümünü kullanıyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Beko, SaveWater teknolojili ürünlerini tanıttı

Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı olma özelliği taşıyan IFA 2022’ye yerli markalarımız damga vurmaya devam ediyor. Bu yıl sürdürülebilirliği odak noktasına alan Beko su tasarrufu sağlayan yeni ürün ve teknolojilerini sergiledi.

Beko SaveWater teknolojili beyaz eşyalar

SaveWater teknolojisini öne çıkartan Beko’nun bu teknoloji ile tasarladığı çamaşır makinesi, kurutma makinesi ve bulaşık makinesi, temizleme performansından ödün vermeden su tasarrufu sağlıyor. 

SaveWater teknolojisiyle tasarlanan kurutma makinesinin su tankında, çamaşır makinesinin su girişine bağlı bir boşaltma sistemi bulunuyor. Kurutma makinesi her çalıştırıldığında su tankında 5,2 litreye kadar su topluyor.

Tankta biriken suyun doğrudan çamaşır makinesine verilmesiyle her yıkamada 5,2 litreye kadar su tasarrufu sağlanıyor.  SaveWater bulaşık makineleri ise, son durulama suyunu biriktirerek bir sonraki yıkama çevriminin başında kullanmaya imkân tanıyor.

Beko ürünlerinde gamdaki en düşük su tüketimini sağlayan teknoloji olan SaveWater teknolojisi sayesinde son durulama suyu mega su tankında toplanarak bir sonraki yıkamada yeniden kullanılmak üzere saklanıyor.

SaveWater bulaşık makinelerinde Eco program ile yapılan her yıkamada aynı enerji sınıfı ve kapasiteye sahip Beko bulaşık makinalarının Eco programlarındaki su tüketimine kıyasla 2,6 litre su tasarrufu sağlanıyor.

Böylece daha az suyla kusursuz temizlik sağlanırken bulaşık makinesi tam kapasite doluyken yalnızca 6,9 litre su tüketiliyor. Saklanan su 72 saat boyunca kullanılmadığı durumda hijyen kuralları çerçevesinde otomatik olarak giderden boşaltılıyor.

Aquatech teknolojisi ile enerji tasarruflu çamaşır yıkama 

Beko’nun IFA’da sergilediği Aquatech teknolojisi, enerji tasarrufu sağlarken çamaşırları daha hızlı ve hassas bir şekilde yıkıyor. Aquatech teknolojisi ile tasarlanan Beko çamaşır makinesi, deterjan ve suyu önceden karıştırarak elde ettiği bu solüsyonu doğrudan kumaşa uyguluyor.

Bu sayede yıkama süresi azalırken, deterjanın çamaşırlara daha iyi karışmasıyla yıkama işleminin gücü artıyor.  Aquatech özelliği sayesinde çamaşır makinesi kazanının temizlik sırasındaki hareket oranı da azaldığından enerji tüketimi azalıyor.

Beko Aquatech çamaşır makinesi, A enerji sınıfına göre yaklaşık yüzde 30 oranda daha az enerji tüketiyor.

 

Mars’ta yaşam için en büyük engel ortadan kalkıyor!

İnsanlığın bir sonraki durağı için en uygun görülen noktalardan birisi de Mars. Atmosferinin neredeyse tamamı karbondioksitten oluşan kızıl gezegende bir süredir su ve oksijen bulmak için çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Araştırmacılar Mars’ta oksijen üretme konusunda ise önemli bir adım atmış durumda.

NASA, Mars’taki oksijen sorununu çözdü!

Bilim insanları, önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek olası insanlı Mars görevlerini desteklemek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Oksijen kaynağı ise Mars görevinin en can alıcı noktası konumunda. Araştırmacılar, çeşitli atmosfer koşullarında oksijen üretmeyi başararak bu sorunu ise tamamen ortadan kaldırmış olabilir.

James Webb’ten bir ilk! Güneş sistemi dışında bir gezegeni görüntüledi

James Webb’ten bir ilk! Güneş sistemi dışında bir gezegeni görüntüledi

James Webb Uzay Teleskobu, ilk kez Güneş sistemi dışındaki bir gezegeni görüntüledi. Bu gezegenin Dünya'ya göre daha genç olduğu ortaya çıktı.

NASA‘nın Mars aracı Perseverance Şubat 2021’de gezegene indiğinden bu yana, Mars’ta oksijen yaratmayı amaçlayan Massachusetts Institute of Technology liderliğindeki bir teknoloji çalışması olan MOXIE’yi (Mars Oksijen Yerinde Kaynak Kullanımı Deneyi) beraberinde taşıyor.

Beslenme çantası büyüklüğündeki alet, Nisan ayında yaptığı ilk çalışmalarda başarılı oldu. Böylelikle MOXIE, başka bir gezegende oksijen üreten ilk cihaz olarak kayıtlara geçti. Ancak asıl başarı ise bu cihazın farklı atmosfer koşullarında astronotların ihtiyacı olan oksijeni üretmesi olacaktı.

MOXIE, gündüz ve gece dahil olmak üzere farklı Mars koşullarında yedi deneysel çalışmayı başarıyla geçmiş durumda. Bu gelişme ile birlikte Mars’ta kolonileşme yönünde de önemli bir adım atılmış oldu. Bilim insanları, büyük ısı değişimlerinin yaşandığı şafak vakti ve gün batımı saatlerinde henüz MOXIE’nin test edilmediğini belirtmiş olsalar da cihazın başarısından oldukça memnun durumdalar.

MIT’nin web sitesinde yer alan bir raporda, MOXIE‘nin yedi çalışmasının her birinde, saatte altı gram oksijen üretme hedefine ulaştığı belirtildi. Bu rakam az görünebilir ancak ortalama bir ağacın da bu kadar oksijen ürettiğini hatırlatmakta fayda bulunuyor.

Astronotların oksijen ihtiyacı kızıl gezegenden karşılanacak

Başarılı deneylerin ardından bilim insanları, Mars’a yapılacak bir insanlı görevi için MOXIE’nin daha büyük, daha güçlü bir versiyonunun konuşlandırılabileceğini belirtiyor. Bu sayede astronotlara rahatlıkla nefe alabilecekleri bir ortam sağlanabileceği ve Dünya’dan oksijen taşıma ihtiyacının ortadan kalkacağına inanılıyor.

https://shiftdelete.net/wp-content/uploads/2022/06/NASA-Mars-gizemini-cozmek-icin-yardiminizi-istiyor.webp

MOXIE’nin çalışma şekli ise öncelikle Mars’ın kirli havasını filtreleyerek başlıyor. Daha sonra basınç değeri yükseltilen karbondioksit bakımından zengin hava, elektrokimyasal olarak oksijen iyonlarına ve karbon monoksite ayrıştılmak üzere Katı Oksit Elektrolizörü (SOXE) adı verilen bir cihaza gönderiliyor. Burada ayırılan oksijen iyonları ayrıldıktan sonra moleküler oksijen olarak geri birleştirilerek nefes almak için uygun hale getiriliyor.

MOXIE, şu anda yeteneklerini kanıtlamış durumda. Bilim insanları sonraki adım olarak cihazın üretim kapasitesini artırmayı hedefliyor. Peki siz Mars’ta oksijen üretimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

PTT’de veri ihlali! 38 bin kişi etkilendi

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) bugün iki farklı veri ihlali bildirimi yaptı. Bu bildirimlerden ilki bir turizm firmasına işaret ederken diğeri ise direkt olarak PTT‘yi gösteriyor. KVKK, resmi internet sitesi üzerinde sürekli olarak bu tür bilgilendirmeler paylaşıyor.

KVKK, PTT’de veri ihlali yapıldığını açıkladı

Bir veri ihlali bildiriminde PTT gibi bir kurumun da yer alması ise şaşkınlık yarattı. Posta ve Telgraf Teşkilatı Biriktirme ve Yardım Sandığı için yayımlanan ihlal bildiriminde KVKK tarafından şu ifadelere yer verilmiş durumda:

Bilindiği üzere, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun “Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler” başlıklı 12 nci maddesinin (5) numaralı fıkrası “İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kurula bildirir. Kurul, gerekmesi hâlinde bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir.” hükmünü amirdir.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Biriktirme ve Yardım Sandığı tarafından Kurula iletilen veri ihlal bildiriminde özetle;

  • Zararlı yazılımlar vasıtasıyla üyelerin bilgilerinin bulunduğu sisteme yetkisiz erişim sağlandığı,
  • Yetkisiz kişiler tarafından, anne kızlık soyadı, cilt seri no gibi PTT çalışanlarının kişisel verilerinin, 3.2 gb veri tabanı yedeğinin ve sitenin tüm dosyalarının ele geçirildiğinin iddia edildiği,
  • İhlalin 29.08.2022 ile 30.08.2022 tarihleri arasında gerçekleştiği ve 30.08.2022 tarihinde tespit edildiği,
  • İhlalden etkilenen kişisel verilerin kimlik ve üyelik işlemlerine ait bilgiler olduğu,
  • İhlalden yaklaşık 38.000 kaydın etkilendiği,
  • İhlal ile ilgili çalışmaların devam etmekte olduğu

bilgilerine yer verilmiştir.

Konuya ilişkin inceleme devam etmekle birlikte, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 01.09.2022 tarih ve 2022/891 sayılı Kararı ile söz konusu veri ihlali bildiriminin Kurumun internet sayfasında ilan edilmesine karar verilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Avrupa ülkesi, veri ihlali iddiasıyla Google’ı yasakladı!

Avrupa ülkesi, veri ihlali iddiasıyla Google’ı yasakladı!

Google veri ihlali iddiasıyla çalkalanıyor. Danimarka, Chromebook ve Workspace'in veri sızdırdığını söyleyerek yasakladı.

Bir diğer ihlal bildirimi ise Biblos Alaçatı Turizm Yatırımları A.Ş adına yapıldı. KVKK tarafından paylaşılan resmi yazıda ise şu ifadeler kullanıldı:

Bilindiği üzere, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun “Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler” başlıklı 12 nci maddesinin (5) numaralı fıkrası “İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kurula bildirir. Kurul, gerekmesi hâlinde bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir.” hükmünü amirdir.

Veri sorumlusu sıfatını haiz olan Biblos Alaçatı Turizm Yatırımları A.Ş. tarafından Kurula iletilen veri ihlal bildiriminde özetle;

  • İhlalin kaynağının fidye yazılımı saldırısı ve parola saldırısı olduğu,
  • İhlalin 19.08.2022 tarihinde başladığı, aynı tarihte veri sorumlusunun iş telefonlarına gönderilen mesajlar ve personeline gönderilen e-postalar aracılığıyla siber saldırının tespit edildiği,
  • İhlalden etkilenen kişisel veri kategorilerinin kimlik, iletişim, müşteri işlem, finans, pazarlama, görsel ve işitsel kayıtlar olduğu,
  • İhlalden etkilenen özel nitelikli kişisel veri kategorilerinin sağlık bilgileri ve biyometrik veriler olduğu,
  • Öte yandan insan kaynakları, ön büro ve finans departmanlarında kullanılan programlar vasıtasıyla personel bordro kayıtlarının, misafir verilerinin ve şirketin mali verilerinin ihlale maruz kalmasının ihtimal dahilinde olduğu,
  • İhlalden etkilenen ilgili kişi gruplarının çalışanlar, müşteriler ve potansiyel müşteriler olduğu,
  • İhlalden etkilenen tahmini kişi sayısının 450 olduğu, ancak siber saldırıya uğrayan programlar ve verilerle ilgili envanter çalışmasının devam ettiği,
  • İlgili kişilere ait verilerin siber saldırı sonucunda silinmesi nedeniyle bildirim yapılamadığı

bilgilerine yer verilmiştir. Konuya ilişkin inceleme devam etmekle birlikte, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 01.09.2022 tarih ve 2022/882 sayılı Kararı ile söz konusu veri ihlali bildiriminin Kurumun internet sayfasında ilan edilmesine karar verilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

KVKK tarafından belli aralıklarla kamuoyunu bilgilendirmek için bu tür paylaşımlar yapılıyor. Peki siz PTT kurumunda yapılan veri ihlali hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Vestel IFA 2022’de yerli dikey süpürgesini tanıttı!

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen IFA 2022 fuarında, 3 bin metrekarelik standıyla 30’uncu kez fuardaki yerini alan Vestel, tüm süreçlerinde sürdürülebilir yöntemler kullanarak ürettiği yenilikçi ürünlerini sergiliyor. Teknoloji devi, dünya kaynakları üzerindeki baskının etkilerini azaltma ve dünyayı daha iyi bir yer yapma çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini duyurdu.

Vestel yeni teknolojilerini IFA 2022’de tanıttı!

Sürdürülebilirliği yatırım yaptığı alanlara da taşıyan Vestel, elektrikli araç kullanımın yaygınlaşmasının dünyanın geleceğinde ne kadar önemli olduğunun bilincinde. Bu doğrultuda elektrikli araçlara şarj çözümü sunan Vestel, Iberdrola, E.ON, Eneco gibi dünyanın önde gelen enerji şirketleriyle yaptığı uluslararası iş birlikleriyle Avrupa’da EVC’lerin yaygınlaşmasına öncülük ediyor.

Vestel’in Ar-Ge faaliyetleri kapsamında geliştirdiği ve dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği Elektrikli Araç Şarj Cihazları (EV Charger) yeni tasarım ve geliştirilen özellikleriyle IFA’da sektörün beğenisine sunuldu.

Kendi faaliyetlerinin yanı sıra bireylerin de sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlamaları için çevreci teknolojiler geliştiren Vestel, bu ürünleri IFA 2022’de görücüye çıkardı. Vestel’in standında yer alan, çamaşırdan suya geçen mikro düzeydeki elyaf parçacıklarını filtreleyerek, tahliye edilen su ile atılmalarını önleyen Mikrofiber Filtreli Çamaşır Makinesi dikkat çekiyor. Su kaynaklarını ve canlıların sağlığını koruyan bu teknoloji ile Vestel, doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılmasını hedefliyor.

Su ve deterjan karışımını, tambur içinde 20 farklı noktadan çamaşırın üzerine püskürten Hydroboost teknolojili çamaşır makinesi ise farklı programların sürelerini kısaltma ve yük kapasitelerini artırma faydaları ile su ve zaman tasarrufu sağlıyor.

Dose-On teknolojili çamaşır makinesinde ise her yıkamadan önce yumuşatıcı ve deterjan eklemeye ihtiyaç kalmıyor. Çamaşırın kirliliğine ve yüküne göre deterjan ve yumuşatıcı dozajını otomatik ayarlayan bu teknoloji, kullanıcıların hayatını kolaylaştırırken ekstra kimyasal kullanımının da önüne geçiyor.

Ek kimyasal dezenfektan maddeler kullanmak istemeyen kullanıcılar için çamaşırlarda yüksek düzey hijyen sağlayan, UV-C ışınları ile bakteri ve virüsleri ortadan kaldıran PureBeam+ teknolojisi ise hem su tasarrufu sağlıyor hem de ekstra kimyasal kullanımını engelliyor.

Çamaşır kurutma makinelerinde ise Sonic Steam teknolojisinin yardımıyla, çamaşıra nüfuz eden buhar kırışıklıklar azaltılırken (2 kat daha az kırışıklık), hijyenik, tazeleme ve kolay ütüleme imkanı da sağlanıyor. Cross Dry teknolojisi ile de kullanıcılara geleneksel sistemlere kıyasla yüzde 30 daha hızlı kurutma süresi sunuluyor. Ayrıca su geri kazanım özelliği ile kurutma makinesinde toplanan su, çamaşır makinesinde kullanılabiliyor. Böylece, kullanıcılar su tasarrufu yapabiliyor.

A+++ – %20 Enerji Sınıfı Çamaşır Kurutma Makinesi en çevre dostu soğutucu gazlardan biri olan R290 kullanıyor. R290 soğutucu gazının global ısınmaya neden olma potansiyeli, diğer soğutucu gazlardan 500 kat daha az olma özelliğinde.

7 ila 14 kg kapasiteye sahip G Serisi çamaşır makineleri yeni tambur modeli, yeni yan panel ve yeni yıkama teknolojileri içeriyor; ayrıca yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu sunuyor. Ayrıca, bu serinin modern ve şık tasarımlı kontrol panelleri de kullanıcılara kolaylık ve eşsiz bir çamaşır yıkama deneyimi sunuyor. Sürdürülebilirlik, G serisinin ana temalarından birini oluşturuyor.

Yaşanan kazanın ardından robot taksiler geri çağrılıyor!

General Motors’un robot taksi servisi Cruise şirketine ait otonom araç Haziran ayında bir kazaya karışmıştı. Kaza sonucunda araçta hasar meydana gelirken, yolcular ise hafif şekilde yaralanmıştı. Bu kazanın soruşturması devam ederken Cruise, otonom araçlarını geri çağırma kararı aldı.

Cruise, 80 otonom aracını yazılım güncellemek üzere geri çağırıyor

Meydana gelen kaza otonom aracın kavşakta sola dönmek için hamle yaparken karşıdan gelen aracın kavşaktan dönmeyip düz gitmesi sonucu meydana geldi. Hem San Francisco polis departmanı hem de Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi kazanın ardından soruşturma başlattı.

Elon Musk açıkladı; otonom sürüş artık daha pahalı!

Elon Musk açıkladı; otonom sürüş artık daha pahalı!

Tesla CEO'su Elon Musk, sürücü asistanı yazılımının ön maliyetinin 5 Eylül'de 15.000 dolara yükseleceğini açıkladı.

Cruise, karşıdan gelen aracın sağa dönüş şeridinde gittiğini ve şeritten çıkıp ilerlemeden önce 40 km/s’lik hız sınırının bulunduğu şeritte yaklaşık olarak 65 km/s hızla gittiğini belirtti. Şirket, otonom taksinin “yeterince reaktif” olmadığını ise kabul etmiş durumda.

Cruise sözcüsü Hannah Lindow, kazanın videosunu yayınlamayı reddederken araçlarını ise yazılım güncellemesi yapmak için geri çağıracak. Cruise, geri çağırmayı işlemi ile yapılacar yazılım güncellemesi ile robotaksinin kazaya benzer koşullar da dahil olmak üzere diğer araçların ne yapacağını tahmin etme yeteneğini geliştireceklerini söyledi.

Cruise, kazanın ardından San Francisco’daki robotaksi hizmetine devam etmişti. Ancak Cruise, araçlarının bu şekilde sola dönüş yapma işlevini devre dışı bıraktı ve robotaksinin çalıştığı alanı küçülttü. Cruise, yapılan güncellemelerina ardından ise kademeli olarak korumasız sola dönüşleri yeniden başlattı.

Korumasız sola dönüşler, genellikle tam otonom bir aracın gerçekleştirdiği en zorlu şeylerden biri olarak kabul edilir. Örnek vermek gerekirse Waymo’nun Arizona’daki robot taksileri, riskleri en aza indirmeye yardımcı olmak için bazen bu dönüşlerden kaçınıyor.

Robot taksi geliştirmek ve işletmek son derece zor ve pahalı bir hizmet dalı. Cruise şirketinin otonom araçları daha önce de farklı hatalar ile gündeme gelmişti. Bakalım robot taksiler tam olarak ne zaman kullanılmaya başlanacak?

Peki siz robot taksiler hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Microsoft Office 365’e büyük zam!

Microsoft 365; Office, Teams ve Outlook gibi popüler uygulamaları içerisinde barındırıyor. Bu uygulamalar özellike iş dünyası ve öğrenciler tarafından sıklıkla kullanılmakta. Neredeyse hepimiz için vazgeçilmez hâle gelen bu uygulamalar da son gelişmeler ile birlikte zamlandı.

Microsoft Office 365’in zamlı Türkiye fiyatı belli oldu

Microsoft geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile bu uygulamalara yaklaşık yüzde 20 oranında zam yapacağını açıklamıştı. Şimdi ise Microsoft Office 365‘in zamlı Türkiye fiyatı belli oldu. Yapılan zammın ardından Microsoft 365 Office’nin yıllık fiyatı 1.299,99 TL olarak açıklandı.

Microsoft, eski Office uygulamalarının fişini çekiyor!

Microsoft, eski Office uygulamalarının fişini çekiyor!

Microsoft 365 desteği Windows 7 ve Windows 8.1 için sonlanıyor. Microsoft, 2023'te eski Office uygulamalarına güncelleme vermeyecek.

Microsoft yaklaşık 10 yılın ardından ilk kez Office uygulamalarına zam yapmış oldu. Daha önce yıllık 949,99 TL olan yıllık abonelik ücreti böylece yaklaşık yüzde 37 artmış durumda. Yapılan 350 TL’lik zammın Microsoft 365 üyeliklerini nasıl etkileyeceği merak konusu.

microsoft office yeni sürüm

Microsoft yaptığı açıklama ile zamlı abonelik ücretlerinin 13 Eylül‘den itibaren geçerli olacağını belirtti. Diğer yandan Microsoft 365 Office üniversite öğrencileri için ise ücretsiz sunulmaya devam ediyor. Microsoft tarafından kullanıcılara gönderilen mailde ise şu ifadeler kullanılıyor:

3.09.2022 itibarıyla, MICROSOFT 365 PERSONAL için TRY 949,99 olan abonelik ücreti, değişen pazar koşullarını yansıtacak şekilde TRY 1,299.99 olarak değiştirilecek. 13.09.2022’den sonra yapacağınız planlanmış ödemeniz öncesinde aboneliğinizi iptal etmediğiniz takdirde bu fiyat üzerinden ücretlendirilirsiniz. Hesabınızda değişiklik yapmak veya aboneliğinizi iptal etmek için hesap sayfanızda oturum açın, Hizmetler ve abonelikler bölümünü ziyaret edip Ödeme ve faturalandırmayı seçin.

Microsoft Office 2021 piyasa tarihi belli oldu

Microsoft 365 şirketinin başkan yardımcısı Jared Spataro ise bu paketin kullanıma sunulmasından bu yana 24 farklı uygulama eklendiğini dile getirdi. Bu fiyat artışının sunulan hizmet değerindeki artışın bir yansıması olduğunu belirten Spataro, zam oranının normal olduğunu sözlerine ekledi.

Zamlar artık hayatımızın bir parçası hâline gelmiş durumda. Peki siz Microsoft 365 Office abonelik ücretine gelen zamlar hakında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Xiaomi’den bir modele daha Android 12 müjdesi!

Xiaomi, güncelleme konusunda en hareketli şirketlerden biri. Zira bir hayli geniş ürün yelpazesi nedeniyle günden güne yeni bir güncelleme haberiyle karşı karşıya kalıyoruz. Son olarak Android 13 kararlı sürümü yaklaştıkça bu noktada daha da bir hareketlenme söz konusu. Şirket, bir model için daha Android 12 yayınladı. İşte ayrıntılar!

Xiaomi MIX Fold, Android 12 güncellemesi aldı

Xiaomi’nin 2021’de kullanıcıların beğenisine sunduğu ilk katlanabilir telefonu MIX Fold, V13.1.1.0.SJTCNXM yapı numarasıyla Android 12 güncellemesi aldı. Bugüne dek Android 11 tabanlı MIUI 13 çalıştıran cihaz, son gelişmeyle birlikte halihazırda en güncel sürümü deneyimlemeye başladı.

Bunun dışında sürümün ilk etapta sadece Çin’de kullanıma sunulduğunu belirtelim. İlerleyen dönemlerde diğer bölgelere de gelmesi bekleniyor. Sistem güvenliğini artırmaya odaklı Ağustos 2022 güvenlik ekini de beraberinde getirdiğini belirtelim.

Güncelleme desteği biten Xiaomi modelleri – Şubat 2023

Güncelleme desteği biten Xiaomi modelleri – Şubat 2023

Xiaomi, güncelleme desteği biten modeller listesini güncelledi. Peki hangi modeller bundan böyle yazılım desteği almayacak?

Xiaomi’nin geçtiğimiz günlerde duyurduğu MIUI 13.1 güncellemesi alacak modeller ise şöyle;

  • Xiaomi MIX FOLD 2
  • Xiaomi MIX FOLD
  • Xiaomi Pad 5 Pro 12.4″
  • Redmi 10X
  • Redmi 10X 5G
  • Redmi K30 Ultra
  • Xiaomi 10 Ultra
  • Redmi K30S Ultra / Mi 10T
  • Redmi 9T
  • Mi 10T Lite / Mi 10i / Redmi Note 9 Pro 5G
  • Redmi Note 9T / Redmi Note 9 5G
  • Mi 11
  • Redmi K40 / POCO F3 / Mi 11X
  • Redmi K40 Pro / Mi 11X Pro / Mi 11i
  • Mi 11 Lite 5G
  • Mi 10S
  • Mi 11 Ultra
  • MIX 4
  • Xiaomi Pad 5
  • Xiaomi Pad 5 Pro
  • Xiaomi Pad 5 Pro 5G
  • Xiaomi 12X
  • Redmi K40 Gaming / POCO F3 GT
  • Xiaomi 12 (Android 13)
  • Xiaomi 12 Pro (Android 13)
  • Redmi K50 Gaming / POCO F4 GT (Android 13)
  • Redmi K40S / POCO F4
  • Redmi K50
  • Redmi K50 Pro (Android 13)
  • Xiaomi 12S Pro
  • Xiaomi 12S
  • Xiaomi 12S Ultra

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Xiaomi’nin güncelleme politikasını beğeniyor musunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.

Eylül ayında bizi gökyüzünde neler bekliyor?

NASA, her ay gökyüzünde gerçekleşecek ve yeryüzünden görünebilecek olayları bizlerle paylaşıyor. Uzay ajansı, Eylül ayı içinde gökyüzünde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair bir paylaşım yaptı. Yapılan paylaşıma göre Eylül ayında birçok özel olay bizleri bekliyor.

NASA, Eylül ayında görülmesi gereken olayları paylaştı

İlk olarak Mars ile başlayalım. Kızıl gezegen tüm güzelliği ile uzayda süzülürken bu ay içerisinde Aldebaran ve Betelgeuse isimli iki kımızı dev yıldız ile birlikte bir üçgen oluşturacak. Her üçü de kırmızının tonlarına sahip olan bu gök cisimlerini bu şekilde görmek kesinlikle etkileyici olacaktır.

Ay’a gidecek NASA roketinde yıldırım paniği!

Ay’a gidecek NASA roketinde yıldırım paniği!

NASA, Ay görevi Artemis I'i 29 Ağustos'ta başlatmak istiyor. Ancak roketin bulunduğu fırlatma rampasına yıldırım düştü.

Eylül ayı ayrıca güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olan Jüpiter‘i gözlemlemek için mükemmel bir fırsat sunuyor. 11 Eylül tarihinde güneş doğmadan önce Jüpiter’i Ay’a oldukça yakın bir konumda göreceğiz. Jüpiter’i çıplak gözle kolayca takip edebilirsiniz ancak dürbün veya teleskopunuz varsa, Jüpiter’in çok yakın hareket eden dört büyük uydusunu da görebilirsiniz.

NASA ayrıca Jüpiter yörüngesindeki Juno uzay aracının 29 Eylül’de bu buzlu uydulardan biri olan Europa’nın yanından geçerek. Uzay aracı Dünya’ya geri göndermek çeşitli veriler toplarken Europa’nın yüzeyinden sadece 320 kilometre uzaklıkta olacak.

9 Eylül tarihine gelindiğinde ise Satürn ve Jüpiter’i Ay’a eşlik ederken göreceğiz. Üçlünün hava karardıktan sonraki ilk birkaç saat güneydoğuda yükseldiğini ve gece boyunca birlikte batıya doğru süzüldüğünü izleyebileceğiz. Eylül ayı boyunca da bu üçlüyü farklı konumlarda izlemek mümkün olacak.

Son olarak NASA’nın Ay’a geri dönüş programı da yine Eylül ayı içerisinde başlayacak. NASA’nın şimdiye kadar yapılmış en güçlü roketini kullanan Artemis I görevi Cumartesi günü başlıyor. Mürettebatsız olacak olan bu görevin ardından ise 2030 yılında Ay’a tekrar dönüş planlanıyor.

Eylül ayında gökyüzünde yaşanacak etkileyici olaylar bu şekilde sıralanıyor. Gökyüzünü daha detaylı incelemek için ise çeşitli uygulamalar bulabilirsiniz. Peki siz en çok hangi olayı merakla bekliyorsunuz? Cevaplarınızı yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.