Amazon, dünyanın en büyük şirketleri arasında bulunuyor. Şirket, e-ticaretin yanı sıra kullanıcılarına Prime ile birlikte çeşitli hizmetler de veriyor. Bu sayede kullanıcılar ayda belirli bir ücret ödeyerek bazı avantajlara sahip oluyorlar.
Amazon Prime Gaming de bu hizmetlerden bir tanesi. Şirket, her ay Prime abonelerine bu servis üzerinden bazı ücretsiz oyunlar veriyor. Bu sayede kullanıcılar pahalı oyunları ücretsiz bir şekilde oynayabiliyorlar. Bu ayın ücretsiz olan oyunları şirket tarafından paylaşıldı. Yapılan paylaşıma göre Mayıs ayında 6 oyun ücretsiz oldu.
E-ticaret devi Amazon, 2022 yılı için ilk çeyrek verilerini açıkladı! Teknoloji firmasının açıklamalarının ardından hisseler düştü!
Amazon Prime Gaming Mayıs ayı ücretsiz oyunları açıklandı!
Geçtiğimiz ay Prime Gaming, kullanıcılarına The Elder Scrolls IV: Oblivion gibi oyunlara ücretsiz olarak erişim sağlamıştı. Bu ay ise şirket, 6 farklı oyunu servisinde ücretsiz yaptı. Ücretsiz yapılan oyunlar arasında 2023 yılında ilk sürümünün remake versiyonu yapılacak Dead Space 2 de bulunuyor.
Dead Space 2
The Curse of Monkey Island
Out of Line
Mail Mole + ‘Xpress Deliveries
Cat Quest
Shattered – Tale of the Forgotten King
Bu oyunlardan The Curse of Monkey Island, ilgi çeken oyunlar arasında bulunuyor çünkü geçtiğimiz ay serinin Monkey Island 2 Special Edition: LeChuck’s Revenge oyunu ücretsiz yapılmıştı. Bu ücretsiz oyunları Mayıs ayı içerisinde Amazon Prime Gaming servisinden ücretsiz olarak temin edebileceksiniz. Hizmetin sunduğu avantajlar bunlarla sınırlı değil.
Bedava oyunların yanı sıra hizmet, bazı oyunlar için ücretsiz paketler veriyor. Bu ay servis Overwatch, Lost Ark, Fall Guys, Grand Theft Auto Online, Rainbow Six Siege, Apex Legends ve Dead by Daylight oyunları için bazı ücretsiz bonuslar verecek. Bu bonuslar ve ücretsiz oyunlar aboneliğiniz bitse dahil sizde kalmaya devam edecek.
Peki, sizin düşünceleriniz neler? Sizce Mayıs ayında ücretsiz olarak verilen Amazon Prime Gaming oyunları nasıl? Görüşlerinizi yorumlar kısmında veya SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Günümüzde katlanabilir telefon denildiğinde ilk akla gelen Galaxy Z Flip ve Z Fold modelleri oluyor. Z Flip modeli, Fold’un aksine dikey bir şekilde katlanıyor. Yıllar önce Motorola Razr gibi modellerde karşımıza çıkan dikey katlanan telefon tasarımı, o dönemlerde oldukça pahalıydı. Samsung bu tasarım anlayışı benzer şekilde devam ettirirken, gözler yeni modele: Galaxy Z Flip 4‘e çevrilmiş durumda.
Geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan bazı raporlarda, yeni modelin eskisi ile aynı pil kapasitesine sahip olacağı belirtiliyordu. Ancak GalaxyClub tarafından yayınlanan rapor, Galaxy Z Flip 4’ün birazcık daha büyük bir pile sahip olacağını iddia ediyor. Birazcık ifadesini neden kullandığımızı, değeri duyunca anlayacaksınız.
Geçtiğimiz yaz tanıtılan Samsung'un yeni katlanabilir telefonu Galaxy Z Flip3 5G modelinin günlük hayattaki etkisini deneyimledik.
Galaxy Z Flip 4 batarya konusunda can sıkacak
SM-F721 model numarasına sahip olacağı ortaya çıkan Samsung’un yeni katlanabilir telefonu Z Flip 4’ün EB-BF721ABY ve EB-BF722ABY model kodlarına sahip iki pile ev sahipliği yapacağı belirtiliyor. Pillerin detaylarını incelediğimiz telefonun toplam kapasitesinin 3400 mAh seviyesinde olacağı ortaya çıkıyor.
2021 yılının Ağustos ayından bu yana piyasada olan Z Flip 3 modelinde, 3300 mAh kapasiteli bir batarya bulunuyor. Yani iki cihaz arasında sadece 100 mAh civarında bir batarya farkı olacak, buna iyileştirme denilip denilemeyeceği ayrı bir tartışma konusu.
Galaxy Z Flip 4’ün tanıtılmasına halen birkaç ay daha var, ancak tanıtım etkinliği yaklaştıkça çok daha fazla detayın ortaya çıkacağına eminiz.
– Galaxy Z Flip 4 batarya kapasitesindeki bu çok küçük artış hakkında ne düşünüyorsunuz?
Telegram, dünyanın en büyük mesajlaşma platformları arasında yer alıyor. Özellikle WhatsApp politikalarındaki değişiklerden sonra popülaritesi giderek artan uygulamanın milyonlarca aktif kullanıcısı bulunuyor.
Kripto paralar, hayatımızın içine girmeye devam ediyor. Pandemiden önce daha az kişi tarafından satın alınan dijital varlıklar, artık herkes tarafından tercih ediliyor ve aktif olarak işlemlerde kullanılıyor. İşlemlerin sayısındaki artış da birçok büyük uygulamayı bu alana sevk ediyor. Sosyal medyada yapılan açıklamalara göre Telegram, kullanıcılar arasında kripto paraların transferine izin verecek.
Kripto para piyasasının büyüklüğü ve yatırım yapabilecek varlığın sayısı kafanızı karıştırabilir. Peki hangi birimlere yatırım yapılmalı?
Telegram, kullanıcılarının aralarında TON Coin göndermesine izin verecek!
TON Blockhain Twitter hesabından yapılan paylaşıma göre dünyaca ünlü mesajlaşma uygulaması Telegram, kullanıcılarının kendi aralarında TON Coin göndermesine izin verecek. Bu gönderim sırasında diğer platformlarda olduğu transfer ücretleri alınmayacak ve uzun kripto cüzdanlarının adresleri girilmeyecek.
Yapılan paylaşımda kullanıcılar arasında nasıl transfer yapılacağına dair bir videoya yer verildi. TON tarafından yapılan paylaşıma göre kullanıcıların ilk olarak kripto cüzdanlarını uygulamaya eklemesi gerekiyor. Bu cüzdan eklemesi sayesinde kullanıcılar kripto para göndermenin yanı sıra kredi kartı ile kripto para alabilecek ve takas yapabilecek.
Cüzdan hazır olduktan sonra Telegram uygulamasında sohbet sırasındayken ek menüden cüzdanı açıp göndermek istediğiniz TON Coin miktarını giriyorsunuz. Onayladıktan sonra kripto paralarınız hiçbir transfer ücreti alınmadan karşı tarafa gönderiliyor. Bu sayede kullanıcılar hem transfer ücreti ödemiyor hem de uzun kripto adresleri girerek karışıklık yaşamıyor.
TON (Telegram Open Network) şirketin kendi kripto parası olarak bizlerin karşısına çıkıyor. Her ne kadar 2020 yılında proje kapatılsa da bazı geliştiriciler tarafından projeye sahip çıkıldı ve Gram’ın ismi TON olarak değiştirildi. Şimdi de proje eskisi gibi yürütülmeye devam ediyor.
İlerleyen zamanlarda farklı kripto paraların uygulamaya eklenip eklenmeyeceği henüz bilinmiyor. Peki, sizin düşünceleriniz neler? Sizce Telegram, ilerleyen günlerde diğer kripto paraları da uygulamasına entegre eder mi? Görüşlerinizi yorumlar kısmında veya SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.
WhatsApp, toplam 2 milyar kullanıcıyla dünyanın en çok kullanılan anlık haberleşme platformu. Bu yüzden siber korsanlar, uygulama üzerinden pek çok kişiyi dolandırmaya ve bilgilerini ele geçirmeye çalışıyor. Siber güvenlik uzmanıları, birçok kullanıcının WhatsApp’ta güvenlik yeterli ayarı yapmadığını belirtti.
Güvenlik uzmanları, kullanıcıların bazı ayarları yapması halinde korsanları uzak tutabileceğini ve güvenliklerini sağlayabileceğini açıkladı. Peki WhatsApp’ta güvenliği sağlamak için hangi ayarları yapmak gerekiyor? Haberin detaylarına hep birlikte göz atalım.
Anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp, emojilerle hızlı tepki verme özelliğini test ediyor! İşte detaylar...
En önemli güvenlik ayarı, iki adımlı doğrulama!
Siber güvenlik şirketi Lookout’un Uzman Tom Davidson’un yaptığı açıklamaya göre WhatsApp’ta güvenlik için etkinleştirilecek en önemli ayarın iki adımlı doğrulama olduğunu açıkladı. WhatsApp iki adımlı doğrulama, kullanıcılarına e-posta yoluyla bir sıfırlama bağlantısı gönderiyor ve hesabı güvende tutmayı sağlıyor.
İki adımlı doğrulamayı etkinleştirmek için şu adımları izlemek yeterli:
WhatsApp Ayarlar
Hesap
İki Adımlı Doğrulama
Etkinleştir
Siber güvenlik uzmanı Tom Davidson’un konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İki adımlı doğrulama, numaranızı başka bir cihazda yapılandırarak mesajlarınıza erişmeye çalışan birine karşı ilk savunma hattıdır. Birinin kullanıcı adını ve şifrenizi ele geçirmeyi başarması durumunda ekstra koruma sağlar.”
Tom Davidson’un yaptığı açıklamaya göre aynı zamanda ek olarak WhatsApp Gizlilik Ayarları kısmından bilgilerin herkese açık olmaması oldukça önem taşıyor. WhatsApp okundu bilgisinin kapalı olması ve uygulama içi Ekran Kilidi’ni etkinleştirmek de yine gizlilik ve güvenlik için yapılması gerekenler arasında yer alıyor.
Kullanıcı bilgilerinin sadece kişilere açık olması da yine dikkat edilmesi gereken konular arasında bulunuyor. Çünkü artık kullanılmayan eski numaralar, belli bir süre sonra başkası tarafından satın alınıyor. Bu yüzden rehberdeki kişileri sık sık gözden geçirmekte fayda var.
Siz okuyucularımız bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi Yorumlar kısmında ya da SDN Forum‘da belirtebilirsiniz.
Apple’dan bir monitör satın almak istediğinizde önünüzde iki seçenek bulunuyor: 2019 yılında tanıtımı gerçekleştirilen ve 65 bin TL’nin üzerinde başlangıç fiyatına sahip olan Pro Display XDR veya geçtiğimiz aylarda Mac Studio ile birlikte karşımıza çıkan Apple Studio Display.
27 inç büyüklüğünde 5K panele sahip olan Apple Studio Display’in en büyük farkı, tek başına bir monitör olmaması. aslında tek başına bir monitör değil. Apple A13 Bionic işlemciye ve iOS işletim sistemine ev sahipliği yapan bu monitör, 12 Megapiksel ultra geniş açılı kameraya ve altı hoparlöre sahip.
Apple'ın geçtiğimiz mart ayında tanıttığı Studio .Display ülkemizde satışa çıktı. Peki Studio Display Türkiye fiyatı ne olacak?
iMac’ten Studio Display olur mu? İşte sonuç
Uzamsal ses desteği de sunabilen monitör, bir adet Thunderbolt 3 (USB-C) ve üç adet USB-C bağlantı noktasını bünyesinde barındırıyor. Ancak monitörü alanların bir eleştirisi var: 2014 iMac’te yer alan 27 inçlik 5K ekran (ProMotion ve MiniLED yok) ile Studio Display’de kullanılan panel arasında büyük benzerlikler var. Bu kapsamda bir YouTuber, iMac’i dönüştürme fikri ile yola çıktı.
Ortaya çıkan sonuç, dahili kameraya ve USB-C portlarına sahip olan bir monitör oldu. Teknik beceriler gerektiriyor olsa da, eski bir iMac’i üst düzey bir monitöre dönüştürmenin mümkün olduğu bu video ile kanıtlanmış oldu. Tabi Studio Display ile aynı performansı almak mümkün değil.
Örneğin, iMac’teki ekran P3 renk gamını desteklemiyor. Bunun yanı sıra siyahların Studio Display kadar derin olmadığı, aynı şekilde kontrastında daha geride olduğunu belirtiyor. Tabi 2015 veya daha sonra satışa sunulan bir iMac’te bu işlem uygulandığında çok daha iyi bir sonuç elde edilmesi kaçınılmaz.
Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden olan ve konfor konusunda referans marka olarak gösterilen Citroën, tamamen elektrikli ë-C4 ile elektrikli mobilite hamlesini devam ettiriyor. Mobilite dünyasının her alanına değen ve herkesin erişimine uygun ulaşım sunma hedefiyle marka, C4 modelinin tamamen elektrikli versiyonu ë-C4’ü sonbaharda ülkemizde yollara çıkarmaya hazırlanıyor.
Hem erişilebilir hem de müşteri gereksinimlerini karşılayan şarj özelliği ile ideal bir teknoloji çözümü olan ë-C4, hafif 50 kWsa bataryayı 100 kW DC şarj gücüyle birleştirerek rakiplerinin çoğundan daha iyi şarj süreleri sunmayı başarıyor. ë-C4, 357 km (WLTP döngüsü) menziliyle günlük kullanım dışında uzun yolculukları da desteklerken, Charge My Car uygulaması şarj sürecinin yönetimini kolaylaştırıyor.
Geçtiğimiz ay satışına başlanan Türkiye'nin en ucuz otomobili Citroen Ami'ye yerli üreticiden rakip geldi. İşte Amperino...
Tamamen elektrikli Citroen e-C4, sonbaharda Türkiye’de
Uygulama, Avrupa genelinde 300.000 şarj noktası ile yolculukları planlama ve şarj noktalarını bulmaya yardımcı oluyor. Toplam C4 satışları içinde kısa sürede yüzde 35’lik paya erişen tamamen elektrikli ë-C4, 2022’nin ilk çeyreğinde Fransa ve İspanya’da elektrikli kompakt sınıf pazarında lider konumuyla öne çıkarken, Hollanda’da ikinci sırada yer almasıyla dikkat çekiyor.
ë-C4, günlük kullanım için ideal çözümü sunuyor. ë-C4’ün kullanım kolaylığı, iş, alışveriş veya gezmek için çoğu kullanıcının günlük kullanımını; sessiz, sarsıntısız, dinamik ve CO2 içermeyen bir sürüşle karşılıyor. Batarya, günlük kullanımda ofiste ve evde geleneksel bir priz veya Wall Box aracılığıyla şarj edilebiliyor. Onaylı 357 km (WLTP döngüsü) menzili ile bataryayı her gün şarj etmeye gerek kalmıyor.
50 kWsa batarya ile ë-C4, satın alma maliyeti açısından elektrikliye geçiş için uygun bir çözüm sunuyor. Ayrıca, kompakt tasarımı ve makul ağırlığı ile günlük kullanımda yaşama alanı hacmini veya tüketimi etkilemiyor. Optimize edilen ağırlık sayesinde 260 Nm tork ve düşük tüketimle sürüş keyfi sunuyor.
Uzun yolculuklar için ideal çözüm
ë-C4, kısa günlük yolculukları daha pratik hale getirirken, aynı zamanda uzun mesafe kullanımlarını destekleyen özellikler sunuyor. Daha kompakt batarya daha az ağırlık anlamına gelirken, bu da düşük tüketimi sağlayan en büyük etkenlerin başında geliyor. Bunun yanında 100 kW hızlı şarj kullanan DC şarj ile şarj süreleri optimize ediliyor. Isı pompası, higrometrik sensör ve optimize edilen iletim sistemiyle elektrik tüketimi iyileştiriliyor.
ë-C4, ağır ve pahalı bir batarya taşımak yerine, hızlı şarj olan optimize edilmiş bir bataryaya sahip olarak, elektrikli yolculuklara yeni bir yaklaşım getiriyor. Daha sık ve daha kısa sürelerle durmak, uzun süre yol almaktan daha etkili olurken, bataryanın maksimum şarj gücünden yararlanmak için, şarj seviyesi düşükken ve optimum çalışma sıcaklığına ulaştığında (örneğin bir otoyol sürüşü sonrası) bataryayı şarj etmek avantaj sağlıyor.
Şarj hızı, şarjın başlangıcında, sonuna göre daha hızlı gerçekleşiyor. Bu nedenle, bataryayı %80’den %100’e şarj etmek, %0’dan %80’e şarj etmekten daha uzun sürüyor. Ayrıca kullanıcı sadece daha kısa şarj süresinin keyfini çıkarmakla kalmıyor bunun yanında örneğin Fransa’daki hızlı şarj ağlarının çoğunda şarj maliyetleri dakikalarla hesaplandığından finansal olarak da avantaj sağlıyor.
Planlı yolculuklar
Elektrikli araçların uzun yolculuklarda sağladığı konfordan yararlanmak için sürücünün farklı bir yaklaşım benimsemesi, rotasını, mola ve şarj sürelerini optimize edecek şekilde planlaması gerekiyor. ë-C4’de sunulan Seyahat Planlayıcı, rota boyunca mevcut hızlı şarj noktalarını gerçek zamanlı olarak bulmak ve durma sıklığını yönetmek için devreye giriyor.
ë-C4 kullanıcısı, Free2move’un Charge My Car uygulaması ile yolculuklarını kolaylaştırmak için Trip Planner hizmetine erişebiliyor. Charge My Car, Avrupa’daki 300.000 şarj noktası arasından rota boyunca uyumlu terminalleri bulmaya yardımcı oluyor. Kullanıcılar, Charge My Car uygulaması ile yolculuk öncesinde otomobillerini şarj etmek için gereken süre ve maliyetle ilgili tahmin alabiliyor.
Doğrudan uygulama üzerinden veya Free2move kartı ile şarjı başlatılabiliyor ve durdurulabiliyor. Uygulama ayrıca tüm faturaların kaydını tutuyor. Kullanıcı, menzil, istasyon konumu, dış sıcaklık, coğrafya ve klima kullanımı bilgilerini hesaba katarak, rotayı planlamak ve yolculukları gerçek zamanlı olarak hesaplamak için Trip Planner’ı kullanabiliyor. Ayrıca rota aracın navigasyon sistemine gönderilebiliyor.
Sıfır emisyonla seyahat özgürlüğü
ë-C4 ile elektrikli araçların sağladığı konforun keyfini sürerek seyahat edilebiliyor. Kullanıcı böylece hafta sonu 100 kilometreden uzak mesafelere tatil için gidebiliyor. Bataryayı şarj etmek için gereken ek süre, insanların dinlenmek, öğle yemeği yemek veya yol güvenliği önerilerine uymak için verilen mola sürelerinden (her iki saatte bir 15 ila 20 dakikalık molalar) daha uzun değil. ë-C4* ile yapılan seyahat sürelerine ilişkin bazı örnekler:
Citroen e-C4 teknik özellikler
Güç: 136 hp (100 kW)
Tork: 260 Nm
Batarya: Lityum iyon; Kapasite: 50 kWsa; Menzil: 357 km WLTP
Şarj süresi:
100 kW hızlı şarj istasyonu: 30 dakikada %80 / 10 dakikada 100 km şarj
Wall Box 32 A: 5 saat (isteğe bağlı 11 kW şarj cihazıyla üç faz) ile 7 saat 30 arası (tek faz) arasında
Ev tipi priz: 15 saat (güçlendirilmiş priz) ve 24 saatten uzun (standart priz) arasında
ABD merkezli Alexa Amazon çatısı altındaki şirketler arasında yer alıyor. Alexa Toolbar adlı yazılımı kullanan kişiler ise tüm dünyadaki web sitelerine ait -trafikleri başta olmak üzere- bilgileri görüntüleyebiliyor. Fakat Amazon, artık bu hizmetine son veriyor. Bugün itibariyle Alexa kapanıyor.
E-ticaret devi Amazon, 2022 yılı için ilk çeyrek verilerini açıkladı! Teknoloji firmasının açıklamalarının ardından hisseler düştü!
Alexa kapanıyor: İşte Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 50 sitesi!
Yaklaşık 25 yıldır aramızda olan Alexa artık kapanıyor. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen sitelerine baktığımızda ise ilk 5’te herkesin tahmin edebileceği üzere Google, YouTube, Facebook, Twitter ve Instagram yer alıyor.
Hemen ardında ise alışveriş siteleri, haber siteleri, ve diğer sosyal medya platformları bulunuyor. Aylık 10 milyonu aşan tekil ziyaretçi sayısı ve yaklaşık 30 milyona yakın sayfa gösterim değerleriyle Türkiye’nin en büyük teknoloji sitesi olan ShiftDelete ise yarışı ilk 50 içerisinde tamamlamayı başardı.
Buna ek olarak Alexa’nın çatı şirketi Amazon’un alışveriş sitesinin Türkiye sıralamasında 32. sırada, Microsoft’un 35, Reddit’in ise 37. sırada olduğunu belirtelim. Ayrıca devlet kurumlarının resmi siteleri de yine bu listede yer alıyor.
Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi sitesi olan meb.gov.tr 45, e-Devlet’e giriş yaptığımı turkiye.gov.tr ise 13. sırada bulunuyor. Tabii bu sıralamanın aktif trafiğe göre sürekli olarak değiştiğini de belirtelim. Zira pek çok kişinin severek kullandığı Vikipedi şu anda 13. sırada yer alıyor. Fakat ekran görüntüsünü aldığımız sırada 17. sırada bulunuyordu.
Alexa Toolbar neleri gösteriyor?
Dünya ve ülke sıralaması
Ortalama yükleme süresi
En çok ziyaretçi aldığı kelimeler
En çok ziyaret edilen sayfaları
Ortalama ziyaret süresi
Virüs bakımından güvenilir olup olmadığı
Benzeri siteler
Internet Archive kayıtları ile sitenin geçmişi
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi SDN Forum‘da veya yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Elon Musk’ın Twitter’ı satın alma girişiminden hemen sonra bazı kullanıcılar, platformu hızlı bir şekilde terk etmeye başladı. Sosyal medya platformunun özgür olmasını isteyen iş insanı, sahte hesapları kapatarak kimlik doğrulama getireceğini açıklamıştı. Twitter ‘dan ayrılan sosyal medya kullanıcıları çareyi benzer platformlar olan Reddit, Discord, Mastodon’a geçerek bulduklar.
Platformlar arasındaki en çok kullanıcı göçü Discord’a yaşandı. Bu yüzden Discord’un ana akım platformların arasına girmesi bekleniyor. Haberin detaylarına hep birlikte göz atalım.
Trump, Twitter hesabının açılması için başvuru yaptı mı? Elon Musk, Trump'ın hesabını açmak istiyor olabilir.
İçerik oluşturucuların kendi sunucularını başlatması bekleniyor!
Kullanıcıların Twitter ‘dan toplu göç yaşamasından sonra ünlülerin ve içerik oluşturucuların Discord ‘da kendi sunucularını başlatması bekleniyor. İlk olarak 2015 yılında piyasaya sürülen uygulama, şimdiye kadar oyuncular için haberleşme aracı olarak kullanılıyordu. Fakat şimdi kullanıcı sayısındaki hızlı artıştan dolayı platformun atılım yapması öngörülüyor.
Elon Musk, Twitter’ın insanlığın geleceği için hayati önem taşıyan konuların tartışıldığı dijital alan olduğunu düşünüyor. Fakat bazı Twitter kullanıcıları, insanların platformda çok fazla kaos olduğunu ve daha sakin bir alana ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Bazı Twitter kullanıcıları ise platformun özgürleşmesi durumunda daha iyi olacağını düşünüyor ayrıca Discord için ise duvarları çevrili bahçe benzetmesi yapıyor.
Ayrıca Twitter’dan ayrılıp Discord’a geçen kullanıcılar, Elon Musk’ın kimlik doğrulama sistemiyle insanlığın geleceğini şekillendireceğini düşünüyor.
Siz okuyucularımız bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz Elon Musk’tan Twitter kullanmaya devam ediyor musunuz yoksa ayrıldınız mı? Düşüncelerinizi Yorumlar kısmında ya da SDN Forum‘da belirtebilirsiniz.
Çin’de Covid-19 vakalarının rekor sayıya ulaşmasıyla birlikte pandemi başından beri en zor zamanlarını yaşıyor. Ülkenin birçok eyaleti bu nedenle tamamen kapanmaya alındı. Eyaletlerdeki büyük teknoloji şirketleri ve fabrikaları da uzaktan çalışmaya ya da kapalı döngü üretimine geçti.
Apple için parça üretimi yapan Foxconn da pandemi nedeniyle üretim sorunu yaşayan şirketlerden biri oldu. Firma, bu yüzden teslimat sorunu yaşanacağını iPhone üretiminin geride kalacağını öngörmüştü. Apple konuyla ilgili açıklama yaptı. Haberin detaylarına hep birlikte göz atalım.
Yayınlanan rapora göre Apple, 5G çip üretimi için çalışmalarını hızlandırdı. Şirketin 2023 yılında kendi çipini üreteceği tahmin ediliyor.
Apple, tedarik dengesini sağlamakta zorlanıyor!
Teknoloji devi Apple; yaşanan sorundan kaynaklı 2022 yılının ikinci çeyreğinde iPhone, iPad ve Mac ürünlerinin arz- talep dengesini sağlamakta zorlandı. Firma, hala devam eden pandemi sorunu nedeniyle 2022 yılının üçüncü çeyreğinde de tedarik sorunu yaşayacağını düşünüyor.
Apple Mali İşler Müdürü Luca Maestri, Çin’de devam eden pandemi sorunun yüzünden müşteri talebini karşılayacak kadar ürün üretemediklerini duyurdu. Şirket, müşterilerine yeterli ürün ulaştıramadığı için Çin’deki tedarikçilerin yeniden başlama tarihine göre 4 ila 8 milyar dolar arası kayıp yaşayacak.
Apple CEO’su Tim Cook, tedarik sorunun tamamen Şangay’da olduğunu fabrikaların açılmaya başladığını bildirdi. Fakat fabrikaların açıldıktan sonra eski üretim seviyelerine dönmelerinin biraz zaman alacağını da bildirdi.
Tedarik sorununda en çok etkilenen Apple ürünleri, iPad’ler ve MacBook Pro’lar oldu. Fakat Tim Cook’a göre ilerideki zamanlarda tüm ürünler tedarik sorunundan etkilenecek. Bunun sonucunda da Apple Haziran ayında gelirin ne durumda değişiklik yaşadığını öğrenecek. Apple ise tedarik sorunu yaşamasından sonra ürünlerine zam geleceği konusunda resmi bir açıklama yapmadı.
Siz okuyucularımız bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Apple ürünleri, tedarik sorunu yüzünden zamlanır mı? Düşüncelerinizi Yorumlar kısmında ya da SDN Forum‘da belirtebilirsiniz.
Ülkemizin en popüler internet sağlayıcılarından olan ve yüzde yüz hızda taahhütsüz internet mottosu ile beğeni toplayan TurkNet, SDN ofisine ve evlerinde TurkNet kullanan arkadaşlarımıza ne kattı? İşte SDN’nin TurkNet internet deneyimi!
Tek fiyat ve tek tarife stratejisi yürüten TurkNet şu anda 139,90 TL‘ye hizmet sunuyor. 2022 öncesinde bu paketin hızı, 99,90 TL seviyesindeydi. Yani yeni yılda 40 TL civarında bir zam yapılırken, hali hazırda müşteri olan bazı kullanıcılara 10 TL indirim uygulandığı ve 129,90 TL seviyesinde tutulduğu biliniyor.
Ülkemizde internet sağlayıcıların en büyük sorunlarından biri de altyapı yatırımları. Kısa sürede kendi altyapısını oluşturarak kullanıcılara Gigabit internet (Gigafiber) sağlayan TurkNet, SDN ofisinin de 8 yıldır internet altyapısında destek oluyor.
1000 Mbps (1 Gbps) internetin olduğu SDN ofisinde, 1 ms gecikme mevcutken hız testlerinde kayıp yaşanmıyor. TurkNet internet ile canlı yayınlarımızda, ana yayını da kendi yayınımıza verdiğimiz zamanlarda hem yükleme hem de indirme konusunda darboğaz yaşanmıyor.
Evlerinde de TurkNet kullanan SDN editörü Furkan Karaca ve Prodüksiyon ekibimizden Esabil Doğan, hız olarak daha makul bir internet kullansalar da genel itibariyle şirketten satın aldıkları hızı sürekli kullanabildiklerini ve memnun olduklarını belirtti.
James Webb Uzay Teleskobu‘nun geçen yıl Aralık ayında fırlatılmasından bu yana mühendisler, teleskobun donanımını yerleştirmek, ardından yansıtıcılarını ve ekipmanlarını hizalamak için çalışmalarını sürdürüyorlardı.
Şimdi ise aylarca süren süreç tamamlandı ve teleskobun tamamen hizalandığı doğrulandı. NASA ve AvrupaUzay Ajansı, Webb’in tüm araçlarının netlik kontrolünü gösteren, hepsinin net ve düzgün odaklanmış olduklarını ortaya koyan bir görüntü paylaştı.
Evrenin sırlarını çözmek için fırlatılan James Webb teleskobu, çalışmalarına yaz ortasında başlayacak olsa da şimdiden bir görüntü gönderdi.
James Webb Uzay Teleskobu göreve hazır!
Tüm hizalamaların yapıldığı ve net görüntülerin alınmaya başlandığı teleskop yapılacak son kontrollerin ardından görevlerine başlayacak. James Webb Uzay Teleskobu‘nun Orta Kızılötesi Aracı (MIRI), Yakın Kızılötesi Kamera (NIRCam), Yakın Kızılötesi Spektrograf (NIRSpec) ve Yakın Kızılötesi Görüntüleyici ve Yarıksız Spektrograf/İnce Kılavuz Sensörü (NIRISS/FGS)’dan oluşan ekipmanları son testlerden geçecek.
Avrupa Uzay Ajansı, teleskoptaki son çalışmaların ardından bir açıklama yaptı:
Her bir cihazın görüş alanındaki odaklanmış yıldızların mühendislik görüntüleri, teleskopun tamamen hizalanmış ve odakta olduğunu gösteriyor. Bu test için Webb, Samanyolu’nun küçük bir uydu gökadası olan Büyük Macellan Bulutu’nun bir bölümüne odaklandı ve tüm gözlemevinin sensörlerine yüz binlerce yıldızdan oluşan yoğun bir alan sağladı. Burada gösterilen görüntülerin boyutları ve konumları, Webb’in her bir cihazının teleskopun odak düzlemindeki göreli düzenini gösterir, her biri gökyüzünün birbirine göre hafifçe kaymış bir bölümünü işaret ediyor.
Dört farklı cihazın kontrolü her birinin aynı hedeflere yönlendirilmesi ile yapıldı. Sonuçların ise mühendislerin umduğundan bile daha iyi olduğu açıklandı. Yüksek derecede görüntü kalitesi sağlandığı belirtilirken, teleskobun görüntü boyutu için mümkün olan maksimum ayrıntı miktarını yakaladığı vurgulandı.
Son kontroller yapılıyor!
Hizalamalar tamamlandıktan sonra ekip artık her bir cihazı sırayla kontrol etmeye başlayacak. Bu işlem, cihazların bilim operasyonlarına hazır olduklarından emin olmak için maske ve filtre gibi parçaları yapılandırmak ve kontrol etmekten oluşuyor. Teleskobun bir hedeften diğerine hareket ederken sabit bir sıcaklıkta kaldığını kontrol etmek gibi gerekli bazı son teleskop kalibrasyon işlemleri de yapılacak. Bütün bunlar yapıldıktan sonra, teleskobun bu yaz bilim operasyonlarına başlaması planlanıyor.
İlerleyen günlerde çok daha etkileyici görüntülerle karşılaşmayı bekliyoruz. Peki siz James Webb Uzay Teleskobu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında ya da SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.
Otomotiv sektöründe sıfır emisyon hedefine ulaşmak için elektrikli otomobillerden daha fazlası gerekiyor. İlerleyen döndem içten yanmalı motora sahip araçların üretimini durdurmayı hedefleyen şirketler ayrıca üretim sürecindeki emisyonları da azaltmak için fazla mesai yapıyor.
Bu amaç doğrultusunda çalışan firmalar tesislerini de sıfır emisyonlu hâle getirmeye çalışıyor. Son dönemde çıkardığı elektrikli otomobiller ile dikkat çeken BMW, Macaristan’daki Debrecen fabrikasının şirketin ilk sıfır emisyonlu üretim merkezi olacağını açıkladı.
BMW CEO'su Oliver Zipse bazı markaların elektrikli otomobil konusunda acele ederek hata yaptığı inancında.
BMW, araç üretimini sıfır emisyonlu olarak gerçekleştirecek!
2025 yılında faaliyete geçecek olan Macaristan’daki montaj tesisi, markanın Neue Klasse (yeni sınıf) olarak adlandırdığı modellere ev sahipliği yapacak. Neue Klasse, öncelikle elektrikli araçlara yönelik geliştiren platform üzerinde yükselecek son model araçlardan oluşuyor.
Üç yıl içerisinde faaliyete geçecek olan Debrecen fabrikası, markanın en yeni modellerini üretmekle görevlendirildi. Tüm bu modeller sadece yenilenebilir enerji kullanılarak hayata geçecek. Fosil yakıta yer verilmeyecek olan tesis, BMW’nin emisyonlarını büyük ölçüde azaltma planında önemli bir basamağı oluşturuyor.
Alman şirket, on yıl içerisinde CO2 emisyonunu büyük ölçüde azaltmayı hedefliyor. Yeni tesisler ile üretim sürecinde ortaya çıkan emisyonların 2019 seviyelerine kıyasla yüzde 80 oranında azaltılması planlanıyor. Bu kapsamda, üretim için gereken enerjinin çoğu tesis içerisinden sağlanacak. Bu sayede BMW sıfır emisyon hedefine de bir adım daha yaklaşmış olacak.
Lüks otomobil üreticisi, Macaristan’daki fabrikanın, üretim süreçlerinde fosil enerji kaynaklarını tamamen ortadan kaldıran sektördeki ilk tesis olacağını söylüyor. Debrecen’de üretilecek ilk araç, geçmiş modellerle herhangi bir bağlantı olmaksızın sıfırdan geliştirilecek. Bu modelin 3 Serisi‘nin elektrikli kardeşi olması bekleniyor.
Peki siz BMW ve sıfır emisyon hedefi doğrultusunda açılan Debrecen fabrikası hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında ya da SDN Forum‘da bizimle paylaşabilirsiniz.