Apple dünyasının en önemli analistlerinden biri olan Mıng Chi Kuo, v-bu sefer çok yakın tarihli bir analizle karşımıza çıktı. Kuo, Eylül ayında yapılacak Apple lansmanında tanıtılacak Macbook Pro için mini LED ekran teknolojisi kullanacağı görüşünde. Peki ama Kuo bu analizi hangi emareler üzerine yaptı?
Ming Chi Kuo’dan mini LED ekranlı Macbook Pro tahmini
Apple, uzun süredir çok daha az enerji harcayan ancak çok daha yüksek kontrast oranıyla öne çıkan mini LED ekran teknolojisine yatırım yapıyor. İlk olarak iPad Pro 2021 modelinde karşımıza çıkan bu mini LED ekranlar, şimdi de Macbook Pro modeliyle hayatımıza mı girecek? Ming Chin Kuo bu soruya kesin emin olmasa da yüksek bir ihtimalle evet olarak cevap veriyor.
Apple'ın Eylül ayında gerçekleştireceği etkinlikte birçok yeni cihazını tanıtacağı iddia ediliyor. Yeni iPhone serisi ve iPad dikkat çekiyor.
Chin Kuo, bu öngörüyü iki önemli detay üzerinden şekillendirdi. Buna göre Apple son zamanlarda mini LED üretimi yapan ikinci bir üretici ile anlaştı. Bu da Apple’ın mini LED ekran üretimini artıracağı şeklinde yorumlanıyor. Yine Apple’ın bu sene Macbook Pro üretim kapasitesini artırdığı da ilk gelen bilgiler arasında. Kuo, geçen seneye göre piyasaya yüzde 20 daha fazla Macbook Pro sürüleceği görüşünde.
Apple’a yakınlığıyla bilinen Kuo, şimdiye kadar birçok isabetli analiziyle ön plana çıktı. Kuo’nun analistinin dışında da başka uzmanlarda Apple’ın Macbook Pro için önemli bir değişikliğe gideceği görüşünde.
Geçen sene Intel işlemciler yerine ARM tabanlı M1 ile güçlenen bilgisayarlar bu sene de gücünü M1X adlı işlemciden alacak. Henüz bu işlemcinin performans detayları belli olmasa da ilk gelen bilgilere göre M1’e göre yüzde 30 performans artışı gösterdi.
iPad Pro‘da kullanılan M1 işlemci ve mini LED ekran teknolojisi bir anda Apple’ın tabletini taşınabilir bilgisayar pazarına taşıdı. Geçen seneden beri yapılan bir çok performans testinde, Macbook Pro modelleri ARM tabanlı M1 işlemciler Apple’ın stratejisinin başarısını ortaya koydu.
Bu sene tanıtılacak M1X işlemcisi ise vadettiği performansı sergileyebilirse Apple, Intel ve AMD gibi rakiplerin gözünü korkutabilir. Uzmanlara göre yine bu işlemcinin mini LED ekran ile Macbook Pro modellerinde bir araya gelmesi, özellikle pil ömrüne olumlu katkı sağlayacak.
Dünyanın en popüler dijital oyun platformu olan Steam sık sık güncelleniyor. Özellikle internette bu güncellemeler ile ilgili birçok meme görmüşsünüzdür. Aslında bu güncellemelerin gereksiz olmadığı ortada. Kısa süre önce ortadan kaldırılan bir Steam açığı sizi zengin edebilirdi.
Football Manager (FM) severlere Steam'den müjde geldi. Steam, FM 2021 için yüzde 60 indirim yaptı. İşte oyunun yeni fiyatı...
Steam’deki açık cüzdandaki paranızı istediğiniz gibi ayarlamanızı sağlıyordu
Araştırmacı “drbrix”, HackerOne aracılığıyla söz konusu Steam açığını Valve’e bildirdi ve saldırganların Steam cüzdanındaki parayı dilediği gibi değiştirmesini sağlayan güvenlik açığını bulduğunu belirtti. Drbrix, herhangi bir saldırganın öncelikle “amount100” terimini içeren e-postayı Steam hesaplarına bağlaması gerektiğini ve bunu takiben, Smart2Pay kullanan herhangi bir ödemeyi seçerek cüzdanlarına normal şekilde para ekleyemeye devam edebilecekleri bir açık keşfetti.
Smart2Pay aracılığıyla yapılan ödemeler 1 dolardan az olmalı, çünkü bu açığı kullanan herkes POST isteğini (Sunucuya gönderilen veri) durdurabilir ve ödeme tutarını değiştirebilir. Valve‘den JonP, drbrix’e teşekkür etti. Valve’e bildirilen açık geliştirici ekip tarafından kontrol edildikten sonra düzeltildi. Şirket, drbrix’e yardımından dolayı 7500 dolar ödül verdi ve bildirilen sorunu orta dereceden kritik seviyeye yükseltti.
JonP, “Rapor için teşekkürler. Bu, açıkça yazılmış rapor, ortaya çıkabilecek ciddi problemlerin belirlenmesinde yardımcı oldu. Problemin risk seviyesini, işin potansiyel maliyetini yansıtarak orta dereceden kritik seviyeye çıkardık ve buna göre bir ödül uyguladık. Gelecekte sizden daha fazla geri bildirim almayı umuyoruz” dedi. Sorun ne kadar çözülse de yüzde 100 güvenliğin mümkün olmadığını Valve de biliyor. Bu yüzden problemin risk seviyesini kritik‘e çıkardılar.
Söz konusu açığın daha önce bilgisayar korsanları tarafından kötüye kullanılıp kullanılmadığı bilinmiyor. Valve bu konuda bir bilgi paylaşmadı.
İlk çıktığında büyük ses getiren Marvel’s Avengers oyunu daha sonralarda bu popülerliği kaybetti. Live Service bir oyun olan ve bir süre sonra görevlerde tekrara düşen yapımda çok az süper kahramanın bulunması, oyuna olan ilgiyi azalttı. Fakat oyunun geliştiricisi Crystal Dynamics azalan ilgiyi geri kazanma niyetinde.
Bugüne kadar Battlefield 2042 hakkında paylaşılan tüm bilgileri tek bir yazımızda sizler için topladık. Yeni oyunda bizi neler bekliyor?
Marvel’s Avengers’a bu yıl Spider-Man geliyor
Crystal Dynamics, daha önce Spider-Man’den söz etmeden Black Panther DLC’si ünlü aktör Chadwick Boseman‘ın ölümü nedeniyle bir sonraki tarihe ertelendi. İlginç nokta ise Spider-Man karakteri yalnızca PlayStation kullanıcılarına sunulacak. Geliştirici ekibin uzun süren sessizliği bazı hayranları endişelendirmişti.
Kıdemli oyun tasarımcısı Scott Walters, geliştirici ekibin 2021 yılı için Spider-Man’i geliştirdiğini, karakter hakkında ayrıntılar bulunmasa da yolda olduğunu doğruladı. Walters, “Her zaman Spider-Man’i 2021‘de PlayStation sahipleri için çıkarmayı planladık. Karakter yolda, bu yüzden bu yıl içinde daha fazla duyuru yapacağız” dedi.
Black Panther DLC’sinin 16 Ağustos‘ta gelişini haber vermek için, Marvel’s Avengers Steam, PlayStation ve Stadia‘da ücretsiz hafta sonu etkinliği gerçekleştirdi. Genellikle oyunda gerçek zamanlı olarak birkaç yüz eşzamanlı oyuncu oluyordu fakat ücretsiz etkinlik nedeniyle bu sayı 24 saatte, 10.000‘den fazla oyuncuyla yeni bir zirve belirledi.
Apple’ın uzun süredir yeni cihazları ile ilgili birçok bilgi etrafta dolanıyor. Özellikle iPhone 13 serisi ve iPad mini 6 gibi cihazlar büyük ilgi görüyor. iPhone 13 serisinin sahip olduğu teknik özellikler ve fiyatları daha önce sızdırıldı fakat sızdırılan özellikler ve fiyatların bir resmiyeti bulunmuyor.
Son dönemde katlanabilir telefonlar üzerinde çalıştığı iddia edilen Apple, aldığı yeni patentle teknoloji dünyasını heyecanlandırdı.
iPhone 13, AirPods 3, Apple Watch Series 7 ve iPad mini 6 Eylül ayında tanıtılabilir
Bloomberg’den Mark Gurman, Apple’ın iPhone 13 serisini, AirPods 3‘ü, iPad mini 6‘yı ve Apple Watch Series 7‘yi duyuracağı dolu dolu bir Eylül etkinliği planladığını iddia etti. Gurman, yaklaşmakta olan iPhone 13 serisinin “s” seviye yükseltme paketine sahip olmasına rağmen Apple’ın bu seriyi iPhone 13 olarak adlandıracağını belirtiyor.
Daha önce iPhone 13 serisinin 120 Hz ekrana, portre video moduna, daha küçük çentiğe, yeni kamera özelliklerine ve daha hızlı bir A15 çipine sahip olacağı iddia edildi. Apple, yeni iPhone serisinin yanı sıra, Eylül etkinliğinde hafif bir yeniden tasarımla Apple Watch Series 7’yi tanıtacak. Yeniden tasarlanan Apple Watch, daha düz bir ekrana ve yeni bir ekran teknolojisine sahip olacak.
Ayrıca Apple’ın, Eylül ayında iPad mini 6 ve iPad 9’u da duyuracağı iddia ediliyor. iPad mini 6, daha ince çerçeveli bir tasarıma sahip olacak. Önceki raporlara göre, iPad mini 6’nın daha büyük bir 8.3 inç ekran, bir USB-C bağlantı noktası ve bir A15 çipi ile gelecek. iPad 9 ise daha ince bir kasaya ve güncellenmiş dahili parçalara sahip olacak.
AirPods 3, Apple’ın Eylül etkinliğinde ilk gösterimini gerçekleştirecek. AirPods 3’ün daha kısa bir gövdeye fakat AirPods Pro‘ya benzer yenilenmiş bir tasarıma sahip olacağı iddia ediliyor.
Geçtiğimiz hafta yaptığımız derlemede, yapay zekanın yakın gelecekte yok edebileceği mesleklerden bahsetmiştik. Özellikle gençlerin kariyer planı oluştururken teknolojinin, bulunacakları sektörü nasıl etkileyeceğini bilmesi gerekiyor. Eğer yapay zekanın gerçekleştiremeyeceği, her zaman insanların yapacağı meslekleri merak ediyorsanız işte yapay zekanın yok edemeyeceği meslekler…
Teknolojinin son yıllardaki en büyük ürünü olan yapay zeka hızla gelişiyor. Peki yapay zekanın yok edeceği meslekler neler?
Yapay zekanın yok edemeyeceği meslekler
Listedeki meslekleri kendi öngörülerimize göre hazırladık. Yapay zeka hala bir bebek gibi olduğundan, ilerleyen yıllarda saydığımız meslek grupları için akıbet değişebilir. Eğer 2021 yılı için öngörülerimizden bahsedecek olursak listemizdeki mesleklerin yapay zeka tarafından yok edilmesi pek mümkün değil.
İnsan kaynakları uzmanlığı
Yapay zekanın yok edemeyeceği meslekler
Yapay zeka ne kadar akıllı olursa olsun insanları anlayacak üstünlüğe ulaşması yakın gelecekte mümkün değil. Karşıdaki insanın duygularını ve düşüncelerini anlamak, insana özgü bir davranıştır. İnsan kaynakları uzmanları işe alım yaparken CV incelemek dışında bir takım marifetlerini de hissettirmeden sergiler. Eğer şu an tüm işi yapay zeka yapabilseydi sadece CV’yi inceleyip aday seçerdi. Ancak bir iş alımı yaparken CV dışında yüz yüze iletişim de kritik önem taşır. Bu yüzden yapay zeka, insan duygularını anlamada bir uzman olmadığı sürece insan kaynakları uzmanları işsiz kalmayacak.
Yazarlar
Yapay zekanın yok edemeyeceği meslekler
Benim için iyi haber; yazarlık türlerine göre ayrılsa da duygular içerdiği için makine yığınlarının pek de yapabileceği bir iş değil. Daha önce uzmanlar haber editörlüğü gibi yoruma ihtiyaç duyulmayan içerikleri yapay zekaya yazdırabilmişti. Ancak yazarın kendi yorumunu ve duygusunu kattığı içeriklerin yazılması için gerçek bir insan gerekli olacaktır.
Avukatlık
Avukatlık
Muhtemelen yapay zeka hiçbir zaman avukatların yerini tutamayacak. Bu meslek grubunda zekanın yanı sıra insanın insanı anlamasıyla yapılan öneriler de çok önemli. Yapay zeka sadece kanunları saniyesinde tarayıp durumu müvekkilin lehine anlatabilir, ancak bu yeterli değil. Çünkü yapay zeka, hakime son derece ham bir bilgi sunabilir ve ikna edici pek bir yorum katamaz. Avukatlar ise işin içine kendi marifetlerini katarak hakimi ikna edebilir.
İş geliştirme yöneticiliği
Yapay zekanın yok edemeyeceği meslekler
CEO olarak da tabir edebileceğimiz bu pozisyon, her zaman en tepede olacak. Şirkette ne kadar yapay zekaya ihtiyaç olduğunu bile belirleyen CEO’nun yerini bir yapay zekanın alması işleri garipleştirir. Eğer bir şirketteki CEO görevini bile yapay zeka yapabiliyor olsaydı bu şirket kimin için var olacaktı? Makinelerin otomasyon haline getirdiği bir şirket, insan zekasından da yararlanmadığı için verimli işler yapamayacak.
Psikolog
Psikolog
Listemizdeki diğer meslek grupları gibi yapay zekanın bu meslek dalının yerini dolduramama sebebi insanları anlayamaması. Ancak tek neden bu değil, yapay zekanın bu mesleğin yerine geçememesinin nihai sebebi insanlar olabilir. Çünkü insanlar duygusuz, sadece 0 ve 1’leri yorumlayan son derece mantıksal bir nesneden tavsiye almak istemeyecektir. Başka bir deyişle “samimi” bulmayacaktır.
Yazılım geliştiriciliği
Yazılım geliştiriciliği
Bazı insanlar, yazılımcıların yapay zekanın yaratıcısı olduğunu düşünse de durum pek öyle değil. Bunun en büyük örneği geçen yıl kod yazabilen yapay zekalar görmemiz oldu. Ancak yazılım geliştiriciliği pek çok alt dala ayrılmakta. Büyük ihtimalle yapay zeka kodlayabilen yazılımcıların yeri asla yapay zeka tarafından doldurulamayacak. Ancak web geliştiriciliği ve özellikle insanların tasarladığı sayfaların koda dökülmesi işinin yapay zeka tarafından yok edilmesi son derece olasılık dahilinde. “Eğer onları yenemiyorsanız onlara katılın.”
Grafik tasarımcılık
Grafik tasarımcılığı
Grafik tasarımcılığı aynı zamanda ressamlığı da kapsıyor. Sanat her zaman insana özgü bir iş oldu, bazı insanlar bunu iş olarak bile yorumlamıyor. Grafik tasarımcılığı şu sıralar bizim günlük hayatta gördüğümüz pek çok şeyi etkileyen bir meslek. Yaratıcılık gerektiren bu işin yapay zekalar tarafından yapılabilmesi pek mümkün değil. Grafik iletişim alanındaki bazı işler yapay zeka tarafından yapılabilse de grafik sanat alanındaki işler, pek de yapay zekaya göre değil.
2021 yılında gördüğümüz kadarı için konuşursak yakın gelecekte bu mesleklerin yok olacağını düşünmüyoruz. Belki de işler tersine döner ve Google Asistan bile sizin yerinize geçmek ister. Bu yüzden tahminlerimiz aklınızın bir köşesinde kalsın; çünkü asıl sonuçları yaşandıkları zaman göreceğiz.
Eski adıyla DICE LA, şimdiki adıyla Ripple Effect tarafından geliştirilen Battlefield 2042 bu yıl 22 Ekim‘de çıkış yapacak. Battlefield V’in başarısız çıkışından sonra Ripple Effect, yeni bir Battlefield oyununa odaklandı. Oyunu geliştirirken sık sık Battlefield topluluğuna danıştılar ve bu aldıkları en iyi kararlardan birisiydi. Battlefield 1 ile birinci dünya savaşına dönüş yapmıştık ve Battlefield oyunları arasındaki en iyi hikayeye sahip olduğu belirtiliyordu.
Battlefield V‘teki başarısız hikaye modu, Ripple Effect’in bir sonraki oyun için çok oyunculu moda odaklanmasını sağladı. Bir oyunun hikaye modu geliştirme aşamasında çok fazla zaman kaybettirebiliyor. En son 2018 yılında çıkmış Battlefield oyunu üzerinden 3 yıl geçti ve Ripple Effect bu süre boyunca Battlefield 2042′nin geliştirilmesine odaklandı.
Şirketin geliştirme süreci boyunca sadece çok oyunculu moda odaklanması, serinin hayranları tarafından olumlu karşılandı. Ripple Effect, Battlefield 2042 ile bizlere ilk kez 128 kişilik benzersiz bir savaş atmosferi sunmayı vaat ediyor.
Battlefield 2042'nin geliştiricilerinden olan DICE LA, isim değişikliğine gitti. Stüdyo, bundan sonra Ripple Effect olarak adlandırılacak.
Devasa haritalar
Battlefield 2042 devasa haritalara sahip. Bu devasa haritaları desteklemek için kesinlikle yeni oyun modlarına ihtiyaç duyuluyor. Conquest ve Breakthrough oyun modlarını seven oyuncular için All-Out Warfare adında yeni bir mod duyuruldu. All-Out Warfare‘de oyun sizi devasa haritaya bırakıyor.
Bu mod ile birlikte haritada sektörler ortaya çıkıyor, her sektör içerisinde Conquest modundan alışık olduğumuz ele geçirme noktaları yer alıyor. Bu noktaları ele geçirmek için oyuncular büyük bir mücadele verecek. Bir sektördeki tüm noktalar bir takım tarafından ele geçirildiğinde o sektörün sahibi ele geçiren takım oluyor ve karşı takım o sektöre bir daha erişemiyor.
Oyun ilk duyurulduğunda 7 tane haritaya sahipti. Fakat geçtiğimiz günlerde PORTAL modunun duyurulmasıyla birlikte önceki Battlefield oyunlarından 6 tane daha harita eklenmiş oldu. Battlefield 2042’de Hourglass, Kaleidoscope, Manifest, Discarded, Breakaway ve Renewal haritaları yer alıyor.
PORTAL ile birlikte oyuna, Battle of The Bulge (Battlefield 1942), El Alamein (Battlefield 1942), Arica Harbor (Battlefield: Bad Company 2), Valparaiso (Battlefield: Bad Company 2), Caspian Border (Battlefield 3) ve Noshahr Canals (Battlefield 3) haritaları ekleniyor. Battlefield 1942’yi oynamayan oyuncular için Battle of The Bulge ve El Alamein haritaları kesinlikle farklı bir tat verecektir. Ayrıca Bad Company 2 ve Battlefield 3‘ten eklenen haritalar, oyuncuların en sevdiği ve sık sık oynamayı tercih ettikleri haritalardı.
Battlefield 2042 arka plan hikayesi
Battlefield 2042 çok oyunculu bir oyun olsa da, arka planda bir hikayeye sahip. Tabi bu kısa kısa metinler ile anlatılmış fakat hikayeyi okuduktan sonra oyunda aşağı yukarı neler olduğunu anlayabiliyorsunuz.
On Yıllık Kaos
2031
Dünyayı uçurumun eşiğine getirmek için 10 yıllık bir süre yeterli oldu. Yükselen deniz seviyeleri, çöken ekonomiler ve bozulan ittifaklar.
9 Ekim 2033
Zeta Kasırgası. Dünyanın ilk kategori 6 fırtınası.
11 Ocak 2034
Küresel gıda ve yakıt kıtlığı İkinci Büyük Buhran’ı tetikliyor.
8 Ağustos 2035
Avrupa birliği, Almanya’nın çöküşünün ardından resmen dağılıyor.
Geride kalan, yerinden edilmiş grup, güvenli liman arayışında bir paçavra filosu gibi bir araya geldi. No-Pat‘ler bir zamanlar aile, çiftçi, doktor, mühendis ve asker olan insanlardı. Ayrıcalıklı ve farklı dünyalara sahiptiler. Birlikte hayatta kalmaya zorlanmış ve geçmişe çakılıp kalan yoksullar oldular. Medya onlara Vatansızlar, onlarsa kendilerine No-Pat diyor.
Yeni Normal
2037
İnsanlık yeni normale uyum sağlıyor. Enerji, çöl sulama, hidrolik setler ve deniz duvarları için yapılan devrim gibi yenilikler kıyı şehirlerini kurtarmayı başarıyor. İnsanlar, tarım arazilerini geri alıyor ve tedarik zincirlerini yeniden inşa ediyor. İstikrar bulma umudu, bazı ülkelerin sınırlarını tekrardan açmasına neden olur.
Ancak 1,2 milyar insanı ülkelerine geri göndermenin hiçbir yolu olmadığı için No-Pat, tüm ekonomik, askeri ve sosyal politika oluşturulmasında demirbaş haline geliyor. Pek çok No-Pat, kendilerini sürgüne gönderen hükümetlere hâlâ güvenmiyor ve yeniden asimile olma çağrılarını reddediyor. Ortaya çıkan No-Pat liderleri, eski ırklarından bağımsız yeni bir kimliğe ilham veriyor ve Eski Dünya ile Yeni Normal arasına kumdan bir çizgi çekiyorlar. #WeAreNoPats bir toplanma çığlına dönüşüyor. Dünyanın tekrardan yapılanmasının ortasında, geriye kalan son iki süper güç, hızla değişen dünyanın kontrolü için rekabet ediyor. ABD ve Rusya arasındaki bu rekabet sürtüşmesi kıvılcımlarla patlıyor.
2040’ın Karartması
2040
Ani bir uzay enkazı fırtınası, yörüngedeki tüm uyduların yüzde 70‘inden fazlasının bozulmasına ve Dünya’ya düşmesine neden olan bir “KesslerEtkisi” yaratır. Fakat bunun nedenini kimse bilmiyor.
Bir sonraki elektrik kesintisi global yıkıma neden olur. Uçaklar düşer ve iletişim ağları çöker. Zaten büyük bir sıkışıklık yaşayan küresel tedarik zincirleri durma noktasına gelir. Petrol, tahıl, kömür gibi temel tüketim ihtiyaçlarının fiyatları katlanarak artar. Doğrulanmamış iddialar göre bu olaylardan dolayı 100 bin insanın öldüğü bildirilir.
Dünya uçurumun eşiğine gelir ve hatta o eşiği aşar. İnternet yok. Navigasyon yok. Gözetleme yok. Fırtına tahmini yok.
Gerçekleşen olaylar ve teknoloji altyapısının çöküşü ile birlikte jeopolitik güvensizlik bir gecede yükselir. Ülkeler birbirlerine casus gönderip haber alamadıkları ve uydulardan birbirlerini izleyemedikleri için kimse birbirine güvenmez. Hem Rusya hem de ABD, bu Karartma’dan diğerinin sorumlu olduğunu iddia eder. Bazıları da No-Pat’lerin bu Karartma’nın arkasında olduğunu dair suçlamalar yapar. No-Pat’ler arasındaki askeri ve savaş eğitimi almış eski Uzmanlar, gerilim arttıkça kendilerinin savunmak için silahlı Görev Güçlerine dönüşür.
Savaşın Eşiği
Ortaya çıkan Gıda ve Yakıt kıtlığı, ABD ile Rusya arasında bir gölge savaşını ateşliyor. İnkar edebilmeleri ve bunu sürdürebilmeleri için, her iki taraf da kaynaklar üzerindeki artan çatışmalarda elçi olarak No-Pat Görev Güçlerini kullanıyor ve eğer savaşı kazanırlarsa kaybeden ülkeden geriye kalan kaynakların bir kısmını vaat ediyor.
2042
Savaş yakın. No-Pat’lerin taraf seçmekten başka seçeneği yok, bir bayrak için değil, gelecekleri için savaşıyorlar.
Anlayacağınız, Rusya ve ABD göstere göstere savaşmıyor. Onun yerine No-Pat‘ler içindeki Görev Güçlerini kullanıyor. Bu yüzden oyunda iki ülkenin kontrol ettiği No-Pat’ler ile oynayacağız.
Battlefield 2042: PORTAL
Yukarıda oyun modlarından bahsetmiştik, All-Out Warfare gibi. PORTAL sayesinde diğer oyuncular oyun modları tasarlayabilecek. PORTAL‘a bir internet sitesi aracılığıyla erişebileceksiniz ve oyuna sahip olmanıza gerek bile yok. Yalnızca Origin hesabınızın olması yeterli. Savaşın kurallarını dilediğiniz gibi değiştirebilir, hangi silahın ne kadar hasar vereceğinden tutunda oyuncuların canlarına kadar geniş bir ayar yelpazesi bulunuyor.
Bir Sandbox modu olan PORTAL’da dilediğiniz gibi deneyimler oluşturabilirsiniz. Programla bilginizin olmasına da gerek yok, Yapboz şeklinde tasarlanan programlama arayüzü sayesinde oyun modlarını kolayca tasarlayabilirsiniz. Ayrıca tasarlanan oyun modları sunuculara kolayca aktarılabilecek ve böylece diğer oyuncular için eğlenceli deneyimler yaratabilirsiniz.
Oyunda bir Battle Royale modu bulunmuyor fakat, dilerseniz PORTAL ile birlikte bir Battle Royale modu tasarlayabilirsiniz. Herhangi bir oyun modu tasarlamak tamamen sizin hayal gücünüze kalmış durumda. Ayrıca PORTAL aracılığıyla tasarlanan modlarda oyuncular XP kasabilir ve seviye atlayabilir. Oyun modu tasarlarken dilediğiniz haritaları, araçları ve silahları kullanabiliyorsunuz.
Battlefield Hazard Zone modu ile ilgili çok fazla bilgi yok bu yüzden biraz beklememiz gerekiyor.
Uzmanlar
Eski oyunlarda Medic, Support, Assault ve Recon gibi sınıflar bulunuyordu. Battlefield 2042 ile birlikte bu sınıfların yerini Uzmanlar aldı. Oyunda şimdilik 4 tane uzman bulunuyor, bunlar; Webster Mackay, Maria Falck, Pyotr “Boris” Guskovsky ve Wikus “Casper” Van Daele. Hepsinin kendine has özellikleri bulunuyor. İlerleyen dönemlerde daha fazla Uzman oyuna eklenecek.
Webster Mackay, Grappling Hook (Kanca) ve Nimble adındaki yeteneklere sahip. Kancayı fırlattığınız bir yüzeye hızlıca gidebiliyorsunuz. Nimble, karakterin daha hızlı hareket etmesini sağlıyor.
Maria Falck, Syrette Pistol ve Combat Surgeon adındaki yeteneklere sahip. Syrette Pistol, sağlığı az olan takım arkadaşınızı bir tabanca yardımı ile uzaktan iyileştirmenizi sağlıyor. Combat Surgeon, yere düşen takım arkadaşınızı yeniden kaldırmanızı sağlıyor.
Pyotr “Boris” Guskovsky, SG-36 Sentry System ve Sentry Operator adındaki yeteneklere sahip. SG-36 Sentry System, savaş alanında spotlanan düşmanları tespit eden ve onlara saldıran bir taret. Sentry Operator bir düşmana kilitlendiğinde düşmanın sürekli görünmesini sağlıyor.
Wikus “Casper” Van Daele, OV-P Recon Drone ve Movement Sensor adındaki yeteneklere sahip. OV-P Recon Drone, yakınında bulunan hareket halindeki düşmanları spotlar ve düşmanlara kilitlenebiliyor ayrıca silahlar için hedef belirleme aracı olarak da kullanılabilir. Movement Sensor, oyuncuyu hem normal zamanda ve hem de Recon Drone kullanırken yaklaşan düşmanlara karşı uyarabiliyor.
Robot köpekler ve araçlar
Oyunda hem kontrol edebileceğimiz hem de yapay zekanın yönetimine bırakabileceğimiz robot köpekler yer alıyor. Battlefield V’teki squad puanı sistemi Battlefield 2042’de de kullanılıyor. Battlefield V’te bu durum biraz kısıtlıydı fakat Battlefield 2042’de çok daha verimli hale getirildi. Battlefield 2042’de squad puanlarımızı robot köpekler, araçlar, tanklar ve zırhlılar çağırmak için kullanabileceğiz. Oyunda ayrıca birlikleri taşımak için V-TOL da bulunuyor. Oyunda henüz hangi silahların olduğu bilinmiyor. Fakat silahları anlık olarak özelleştirebileceğiz.
Battlefield 2042 Live Service bir oyun olacak
Live Service oyunlar uzun yıllar güncellenerek ve geliştirilerek sıcak tutulan yapımlar oluyor. Battlefield 2042′nin de o oyunlardan birisi olması hayranları memnun etti. Eğer Ripple Effect başarılı bir şekilde oyunu desteklemeye devam ederse, Battlefield 2042’nin uzun süreler boyunca oynanması bekleniyor. Ayrıca oyunda bir Battle Pass sistemi ve sezonlar bulunuyor. Her sezon yaklaşık 3 ay sürüyor. Ripple Effect, her yeni sezon ile dünyayı ve oyunun hikayesini genişleteceğini belirtiyor.
Battlefield 2042, 22 Ekim 2021‘de PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox Series X|S, Xbox One ve Microsoft Windows için çıkış yapacak. 128 kişiye kadar oynanabilen sunucular yalnızca PlayStation 5, Xbox Series X|S ve Microsoft Windows platformlarında olacak. Eski nesil konsollar da 64 kişilik sunucular yer alacak.
Battlefield 2042 Sistem Gereksinimleri
Minimum sistem gereksinimleri
İşletim Sistemi: 64 bit Windows 10
İşlemci (AMD): AMD FX-8350
İşlemci (Intel): Core i5 6600K
Bellek: 8GB
Video Belleği: 4GB
Grafik Kartı (AMD): AMD Radeon RX 560
Grafik Kartı (NVIDIA): Nvidia GeForce GTX 1050 Ti
DirectX: 12
Çevrimiçi Bağlantı Gereksinimleri: 512 KBPS veya daha hızlı
Önerilen sistem gereksinimleri
İşletim Sistemi: 64 bit Windows 10
İşlemci (AMD): AMD Ryzen 5 3600
İşlemci (Intel): Intel Core i7 4790
Bellek: 16GB
Video Belleği: 8GB
Grafik Kartı (AMD): AMD Radeon RX 5600 XT
Grafik Kartı (NVIDIA): Nvidia GeForce RTX 2060
DirectX: 12
Çevrimiçi Bağlantı Gereksinimleri: 512 KBPS veya daha hızlı
Mobil piyasasında nadir de olsa sıra dışı telefonlara rastladığımız dönemler mevcut. Ana akımın dışında tasarımlara sahip olan bu cihazların kimisi, önemli satış rakamlarına ulaştı, kimisi de tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Belli bir temaya uygun dizaynlarla da piyasaya merhaba diyen bu telefonlar, yaratıcılığın sınırlarını zorlamalarıyla meşhur.
İşte bu noktada sizler için birbirinden sıra dışı telefonları listeledik. Toplamda 10 cihazın bulunduğu listede oldukça ilginç görünümlü modeller bulunmakta.
İlk Android telefon olan HTC Dream kullanıcılarına neler vadediyordu? İşte bu sorunun yanıtını yazımızın içerisinde yer alıyor.
Dikkat çekici sıra dışı telefonlar
2000‘li yılların başından itibaren radikalleşen bazı tasarımlar, özellikle genel bir standardın olmamasının ekmeğini uzun bir süre yedi. Örneğin günümüzdeki telefonlar birbirine oldukça benzer iken, bahsettiğimiz dönemde cihazlar, ne kadar farklı olabilirse o kadar çok kullanıcıya ulaşabilme imkanına sahip oluyorlardı.
Samsung Matrix Phone – 2003
Takvimler 2003’ü gösterirken, Matrix serisinin ikinci filmi Reloaded vizyona girmiş ve sinema dünyasını kasıp kavurmayı başarmıştı. Kendine has distopik bir dünyada geçen yapım, gelecekte geçtiği için ileri teknolojiyi izleyenlere sunuyordu. Filmde başrol karakterlerimizin elinde stilistik bir haberleşme cihazı bulunuyordu. Hayranların ilgisini çeken telefon, Samsung tarafından sınırlı adette üretime geçti. Filmdeki ses efektlerinin dahi yer aldığı cihaz ne yazık ki ülkemizde satışa sunulmadı.
Palm Phone – 2018
Avuç içinize dünyaları sığdırmaya hazır olun. 2018 yılında satışa çıkan Palm Phone, Android cihaz rekabetine farklı bir boyut kazandırmayı hedefliyordu. Artan teknoloji ile büyüyen cihazların aksine Palm, yapılabilecek en küçük telefon için kolları sıvamıştı. Şirin yapısı ile oldukça beğenilen akıllı telefonun devamı ne yazık ki gelmedi.
Nokia 7280 – 2004
Sıra dışı telefonlar listemizdeki en ilginç modellerden biriyle karşı karşıyayız. 2000‘li yılların başı Nokia açısından da oldukça hareketli geçti. Sektörde önemli bir yere sahip olan firma, farklı farklı modeller ile kullanıcılarını karşılamaya başladı. 2004’te piyasaya çıkan Nokia 7280 ise tam anlamıyla sınırları zorlayan bir model oldu. Uzaktan bakınca kalem veya ruja daha çok benzeyen cihaz, küçük bir ekran ve bir adet arka kameraya sahipti. 600 dolarlık fiyat etiketi ile piyasaya çıkan 7280, farklı dizaynı ile dönemin iddialı isimlerinden biriydi.
LG Wing 5G – 2020
Modern çağın ilginç denemelerinden biri de LG Wing 5G idi. Artık akıllı telefon piyasasında yer almayan Güney Kore devi, son cihazlarından birinde resmen herkesi şaşırttı. Katlanabilir ve çift ekranlı cihazların arttığı dönemde firma, kızaklı ancak açıldığında “T” şeklini alan bir model çıkardı. Amiral gemisi özelliklerle donatılan akıllı telefon, diğer sıra dışı rakiplerine nazaran daha uygun fiyatlı bir seçenek sunuyordu. Mobil dünyadan çekilen LG, artık bu telefonun devamını getiremeyecek.
Samsung Serenata – 2007
Samsung müzik tutkunları için, 2007 yılında oldukça sıra dışı bir telefon geliştirdi. Bluetooth hoparlörlerin yaygınlaşmadığı ve telefondan müzik deneyiminin gelişmediği o dönemlerde firma, Bang & Olufsen isimli ses ekipmanları üreten bir şirket ile anlaştı. Farklı bir ürün çıkarmak isteyen Samsung, kocaman hoparlöre sahip Serenata‘yı geliştirdi. Kızaklı yapıya sahip cihazın üst tarafında ses kontrolcüsü yer alıyordu. Bununla birlikte kullanıcılar kızağı kaydırarak devasa hoparlörü ortaya çıkarabiliyordu. Estetik açıdan sıkıntıları bulunan sıra dışı telefonun devamı gelmedi.
Energizer Power Max P18K – 2019
Sıra dışı telefonlar listemizin devine merhaba demeye hazırlanın. Takvimler 2019‘u gösterirken, akıllı telefonlar artık batarya sorunlarını minimuma indirmeyi başarmıştı. Pek çok firma 4000 mAh ve üzeri piller ile kullanıcılarını karşılıyordu. Ancak piyasaya çıkan bir ürün inanılmazı başardı. ABD‘li pil firması Energizer, en yüksek pil kapasitesine sahip Power Max P18K‘yı piyasaya sürdü. Genel yapı itibariyle önden bakıldığında pek bir numarası gözükmeyen cihaz, tam 18 bin mAh batarya ile çıkış yaptı. Oldukça kalın olan akıllı telefon, tek seferlik bir denemeydi ve internette firmanın beklediği etkiyi yapmayı başardı.
Blackberry Passport – 2014
2010‘lu yıllar Blackberry için kötü gidişatın iyice hissedildiği dönem olarak tarihe geçti. Güncel trende göre eski kalan “klavyeli telefonlar”, rakiplerinin gerisinde kalıyordu. Buna bir dur demek isteyen firma, 2014‘te Passport modelini piyasaya sürdü. Dokunmatik ekranlı akıllı telefon aynı zamanda fiziksel klavyeye de sahipti. Hal böyle olunca cihaz, gereğinden fazla büyük boyutlara ulaştı. Bir türlü istenilen ilgiyi görmeyen modelin devamı ise ne yazık ki gelmedi.
Nokia 7710 – 2004
Nokia 7710, firma tarihinde bir ilk olarak bizleri karşılıyor. Zira sıra dışı telefon, şirketin ürettiği ilk dokunmatik cihaz. Yatay kullanıma uygun olarak geliştirilen 7710, dönemin dikkat çeken modelleri arasında yerini alıyordu. Kalem ile kullanıma da uygun olan telefon, daha sonradan Samsung‘un popülerleştireceği Galaxy Note serisinden yıllar önce, benzer işleri gerçekleştirebiliyordu. Ancak yatay kullanıma tam optimize edilmeyen arayüzü ve 3G özelliğinin olmaması cihazı bizlere erken unutturan faktörlerden oldu.
Nokia N-Gage – 2003
Tasarımsal anlamda hep sınırları zorlayan Nokia, 2003‘te oyuncuların ilgisini çekmek için N-Gage modelini piyasaya sürdü. Game Boy severlerin ilgisini çekmek isteyen firma, performans anlamında bekleneni bir türlü veremedi. Her ne kadar cihaz çok eleştirilse de bugün, oyuncu odaklı akıllı telefonların atası olarak nitelendiriliyor.
Haier P7 – 2004
Bir dönemin en büyük modası, olabildiğince küçük telefonlar üretmekti. Sıra dışı telefonlar listesinin son üyesi, Haier tarafından üretilen P7 de tam bu trende hizmet ediyordu. Kalem boyutunda olan cihaz, küçücük ekrana ve tuşlara sahipti. Gerçekten tam olarak anlaşılamayan boyutlara sahip sıra dışı telefon, satış rakamlarında başarısız oldu ve tarihin tozlu sayfalarına karıştı.
Peki sizler bu sıra dışı telefonlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlere aktarmayı unutmayın.
Çocukluğumuz GTA: Vice City, Need For Speed ve Battlefield gibi oyunlarla geçti. Bunların arasında bir de CS 1.6 güncellemesi bulunuyor. Güncelleme o kadar tuttu ki çoğu oyuncu hala Counter Strike 1.6’yı farklı bir oyun olarak biliyor.
Counter Strike 1.6 her ne kadar eski bir oyun olsa da günümüzde de hatrı sayılır oyuncu topluluğu tarafından oynanıyor. Biz de bu yüzden 2021 yılında CS 1.6 oynamanın 5 adet nedenini sizlerle paylaşıyoruz.
Günümüzde pek çok oyun güçlü bir donanım ve bileşen istiyor. Ancak CS 1.6‘nın böyle bir gereksinimi bulunmuyor. Evinizde bulunan en eski bilgisayarla bile bu oyunu oynayabilirsiniz. Ayrıca yapımın bir de tarayıcı sürümü bulunuyor. Bu sürüm hiçbir donanım şartı sunmuyor.
Yüksek maliyetlerle bilgisayar toplayıp oyun oynamak yerine minimal fiyatlarla bir bilgisayar alıp eğlenmenize bakabilirsiniz. Çocukluğumuzdan beri sevilen bir yapım olduğu için oyunu oynarken pek canınız sıkılmayacaktır. Bunun yanı sıra grafiğin bir oyunda en önemli etmen olduğunu düşünmüyorsanız da iyi bir tercih olabilir.
Oyun sizden sadece 256MB RAM, 186MB depolama alanı ve 32MB ekran kartı belleği istiyor. Günümüzde de bu gereksinimleri karşılayamayacak bir bilgisayar bulunmuyor.
Oynaması ücretsiz
Şu anda piyasada bulunan pek çok oyun ücretli. Yapımların ücretlerine baktığımızda oldukça yüksek rakamlar bulunuyor. Bu yüzden bu oyuna yönelmeniz için farklı bir seçenek sunuyor. Üstelik ücretsiz oyunların çoğu pek iyi yapımlar olmamasına rağmen CS 1.6 o kategoriden kolayca sıyrılıyor.
Ücretli olan oyunları oynamanız için kırılmış sürümlerini tercih etmeniz gerekiyor. Bu versiyonlar bilgisayarınızda çeşitli işletim sistemi kaynaklı sorunlara ya da virüs bulaşmasına yol açabiliyor. Ayrıca çevrimiçi destek sunmadığı için bütün eğlenceyi kaçırıyorsunuz. Ancak CS 1.6‘yı indirerek topluluk sunucularına da katılabilirsiniz. Burada arkadaşlarınızla ya da diğer insanlarla eğlencenin doruklarını yaşayabilirsiniz.
Oyuncu sayısı
Günümüz oyunlarını deneyimlemiş pek çok oyuncu CS 1.6‘ya ölü gözüyle bakabilir. Ancak ortaya çıkan eş zamanlı oynanış rakamlarına göre pek de öyle durmuyor. CS 1.6, Steam Charts‘ın sunduğu verilere göre son 24 saat içerisinde 13.280 oyuncuya ulaşmış. Buradan tam net olmasa da bir hesaplama yaparsak bir haftada oyunu yaklaşık 93.000 kişi oynamış demek oluyor.
CS 1.6 oyuncularının yüzde 80‘lik bir dilimi Steam‘in kendi sunucularını kullanıyor. Kalan yüzde 20‘lik kısımda oyuncular tarafından oluşturulmuş topluluk sunucuları bulunuyor. Bu noktada nerede oynamak istediğiniz kararı tamamen size kalmış durumda.
Oyun çeşitliliği
Counter Strike 1.6‘da çok fazla basit mod bulunuyor. Bu modlardan birkaçını aşağıda bulabilirsiniz:
Bomba yerleştirme / imha etme
Bu modda bomba kurulabilecek iki adet nokta bulunuyor. Bu yerlere A ve B isimleri verilmiş. Teröristler mod dahilinde A ya da B noktasına gidip bombayı kurmaya çalışırken Anti Terörist takımı buna engel olmaya çalışıyor. Eğer bomba yerleştirilmişse ve patlarsa turu Terörist takımı, eğer bomba imha edilirse Anti Terörist takımı kazanıyor.
Rehin alma / rehine kurtarma
Bu mod rehinelerin etrafında şekilleniyor. Burada Terörist takımı rehinleri kendi bölgelerinde tutmaya çalışırken Anti Terörist takımı onları kurtarmaya çalışıyor. Oyun ya tur sonunda bitiyor ya da Terörist takımı tüm Anti Teröristleri öldürüyor.
VIP suikast
Oyunda bulunan bir VIP oyuncu suikastten kaçmaya çalışıyor. Terörist takımının bu kaçan oyuncuyu öldürmesi gerekirken Anti Terörist takımı bu noktada onlara engel olmaya çalışıyor. Ardından da kişiyi güvenli bölgeye taşımaları gerekiyor.
Oyun tarzı
Bu oyunu çoğu oyuncunun severek oynamasının sebeplerinden birisi basitliği oluyor. Diğer oyun şirketlerine baktığımızda en popüler oyunlarının aşırı karmaşık stillere sahip olmadığını aksine oldukça basit olduğunu görüyoruz. Bu durum oyunları boş ve sıkıcı yapmıyor. Hatta oldukça kolay anlaşılabilir kılıyor. CS 1.6‘da da böyle bir durum mevcut. Yalnızca iki takım ve çeşitli oyun modlarına sahip bu oyun olabildiğince basit bir düzene oturtulmuş.
Sizler Counter Strike 1.6 hakkında ne düşünüyorsunuz? Oyunda yaşadığınız güzel anları yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
‘’Telefonunda ne var?’’ video serimizde bu kez konuklarımız Röportaj Adam ismiyle popüler olan Mahsun Karaca ve ekip arkadaşı Şahin Sarsu oldu. Videoda Mahsun Karaca’nın telefonunda neler olduğuna yakından baktık. Aynı zamanda ShiftDelete.Net kurucusu Hakkı Alkan, iki sosyal medya fenomeni ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
ShiftDelete.Net ailesi olarak bu videomuzda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile buluştuk. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun telefonunda ne var?
Röportaj Adam Mahsun Karaca’nın telefonunda ne var?
Hakkı Alkan, Tuzla Gençlik Kampı’nda Mahsun Karaca ve Şahin Sarsu ile buluştu. Buluşmada keyifli bir sohbet eşliğinde iPhone X kullanıcısı Mahsun Karaca’nın telefonunda ne olduğuna baktık. Dilerseniz lafı uzatmadan sizi video ile baş başa bırakalım.
İçerik üreticisi olan Röportaj Adam Mahsun Karaca; TikTok, YouTube Studio, Twitter, Facebook, WhatsApp ve Netflix uygulamalarını sıkça kullandığını belirtti. Aynı zamanda Hakkı Alkan’dan gelen talep üzerine, Mahsun Karaca son bir ayda ne kadar izlenme aldığını gösterdi. Röportaj Adam YouTube kanalı, bir aylık süreçte 18 milyona yakın görüntülenme aldı.
Telefonundaki uygulamaları samimiyetle videomuzda gösteren Mahsun Karaca, Instagram hesabına gelen mesajların da bir kısmını paylaştı. Karaca’nın Instagram hesabına gelen direkt mesajlar ise videoda komik anların yaşanmasına yol açtı.
Mahsun Karaca’nın dikkat çeken bir diğer uygulama tercihi ise YouTube Music oldu. Karaca, müzik dinlemek için Spotify veya diğer uygulamalar yerine YouTube Music’in daha kullanışlı olduğunu düşünüyor.
Teknoloji liderlerinin insanlara ışık tutacak biyografileri sizin de ilginizi çekiyor mu? Teknoloji CEO’ları dünyanın en zeki insanlarından kabul ediliyor. Üstelik birçoğu fikirlerini dinlemek isteyen herkesle paylaşmak istiyor. Steve Jobs, Elon Musk, Jeff Bezos ve diğerlerinin hikayelerini sizin için derledik. En çok merak edilen ve beğenilen bu hayat hikayelerinden birkaçı belki ilginizi çekebilir. Unutmayın ki büyük işler başaran insanlar çeşitli kitaplar okumayı sevdiklerini dile getiriyor.
Listemiz girişimci olmayı düşünenler için de kapıyı aralayabilir. Belki de dikkatinizi çeken bu kitapları okumaya karar verirsiniz.
Netflix, Redwall Abbey'de yaşayan farelerin, köstebeklerin ve tavşanların kahramanca maceralarını anlatan popüler Redwall kitaplarını diziye uyarlayacağını duyurdu.
Teknooloji liderlerini anlatan en iyi biyografi kitapları
Walter Isaacson’un kaleminden: Steve Jobs
Steven Paul Jobs yani kısa adıyla Steve Jobs, bilgisayar endüstrisinin önderlerinden biri. Apple Inc.’in kurucu ortağı Jobs, dünyaya adeta hükmeden iPod, iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch’un muciti. 2011 yılında ölümüne kadar ünlü iş insanı, Apple’ın Kurucu Ortağı, Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO‘suydu.
Steve Jobs aynı zamanda The Walt Disney Company‘ye sattığı bilgisayar animasyon stüdyosu Pixar‘ın da CEO’suydu. Pixar Studios, Toy Story, Finding Nemo, Cars, WallE gibi filmlerin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Jobs, 1976’da Apple’ı Steve Wozniak ve Ronald Wayne ile birlikte kurdu.
“Steve Jobs” isimli kitapta, ünlü girişimcinin hayat hikayesi, kariyeri baştan sona anlatılıyor. Hayatı, karakteri, Apple’ı kurma hikayesi ve hastalığıyla olan mücadelesi kitabın konuları arasında. Yazarın Jobs’ın biyografisini yazmak için 3 yıl onunla yaşaması da kitabı ayrıca önemli kılıyor.
Kitapta ilk olarak Jobs’ın gençlik ve çocukluk yıllarındaki anıları, evlatlık verilmesi gibi özel yaşamı anlatılıyor. Gençlik yıllarında arkadaşlarıyla teknolojik çalışmalar yapan Jobs, aynı zamanda hırslı ve sinirli bir karaktere sahip. İşte bu tutumları Apple’dan kovulmasına bile yol açmıştır. Ancak şirketin batma noktasına gelmesiyle yeniden göreve çağrılmış ve Apple’ı Apple yapmıştır.
“Steve Jobs” isimli biyografi ülkemizde en az yaklaşık 40 TL’den başlayan fiyatlarla çeşitli kitapçılarda satılıyor.
Teknoloji liderlerinin biyografileri arasında olmazsa olmaz: Elon Musk
Milyarder iş insanı Elon Musk‘ın yaşam öyküsü elbette listemizde yer alıyor. Elektrikli araba üreticisi Tesla ve uzay taşımacılığı şirketi SpaceX‘in kurucusu Musk’ın biyografisi Ashlee Vance‘ın kaleminden çıktı. Kitabın adı, “Elon Musk: Tesla, SpaceX, and the Quest for a Fantastic Future.”
Musk, SolarCity, Tesla Motors ve SpaceX‘in hedeflerinin dünyayı ve insanlığı değiştirme vizyonu etrafında döndüğünü söylemişti. Hedefleri arasında sürdürülebilir enerji üretimi ve tüketimi yoluyla küresel ısınmayı azaltmak var. Ayrıca Mars’ta bir insan kolonisi kurarak “yaşamı çok gezegenli hale getirmek” ve “insanların yok olma riskini” azaltmak yer alıyor.
Kitap ülkemizde “Elon Musk-Tesla SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde” ismiyle piyasada yer alıyor. Ashlee Vance, biyografi için 300’e yakın insanla Musk hakkında konuştu. Ayrıca bununla sınırlı kalmayan yazar, Elon Musk ile 30 saatten fazla birebir görüşme yaptı. Ülkemizde bu kitap, çeşitli kitapçılarda en düşük yaklaşık 40 TL civarında.
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg
Girişimci Mark Zuckerberg‘in biyografisi Ekaterina Walter‘ın kaleminden. “Think Like Zuck: The Five Business Secrets of Facebook’s Improbably Brilliant CEO Mark Zuckerberg” isimli kitap ülkemizdeki kitapçılarda yok. Ancak bu önemli eseri de listeye ekledik.
ABD’li bilgisayar programcısı Mark Elliot Zuckerberg, Facebook’un Yönetim Kurulu Başkanı, İcra Kurulu Başkanı ve Kurucu Ortağıdır. Şüphesiz Zuckerberg’in girişimi dünyayı değiştirdi. Facebook, dünya nüfusunun yedide birinden fazlasının iletişim kurma ve bilgi tüketme biçiminde tek başına devrim yaptı.
Peki, Zuckerberg neyi doğru yaptı? Bunu merak ediyorsanız, girişimcinin tutku, amaç, insanlarla iletişimi, ürününün farklılığını ve ortaklıklarını bu kitapta bulabilirsiniz. Ancak kitabın ülkemizde satılmadığını belirtmiştik. Amazon’daki fiyatı ise 12.76 Dolar.
Teknoloji liderlerinin biyografileri: Jeff Bezos elbette listede
Amazon‘un kurucusu Jeff Bezos’ın hayatını gazeteci, yazar Brad Stone‘un kaleminden okumaya ne dersiniz? “The Everything Store: Jeff Bezos and the Age of Amazon”, Türkiye’de “Aradığın Her Şey: Uluslararası Bestseller Jeff Bezos ve Amazon Çağı” ismiyle satışta.
Bezos, sadece bir kitap satıcısı olmakla yetinmedi. Zamanla şirketini her şeyin satıldığı dev bir e-ticaret sitesine dönüştürdü. Bunu ise sınırsız ürün seçeneği ve düşük fiyatlar ile tüketiciyi kendine çekerek yaptı. Brad Stone, eski ve mevcut Amazon çalışanları ve Bezos’ın ailesi ile sohbet etti. Böylece, Amazon’daki hayatı aktaran ilk kitabı yazmayı başardı.
Biyografi, Jeff Bezos’ın çocukluğu, gençliği ve 1994’te Amazon.com‘u kurması için ona ilham veren Wall Street’teki çalışmasıyla başlıyor. Küçük bir garajdan dünyaya yayılan Amazon’un hikayesini öğrenmek oldukça ilgi çekici. Bezos’ın büyüme ve müşterilerine her zaman mümkün olan en iyi hizmeti sunma konusundaki sarsılmaz kararlılığı, onun için her zaman Amazon’un hisse fiyatını kısa vadeli stratejilerle şişirmekten daha önemliydi.
Kitabın fiyatı 35 TL civarında.
Einstein: Yaşamı ve Evreni
Teknoloji liderlerinin biyografileri hakkındaki bu yazımızda dahi fizikçiye yer vermezsek olmazdı. Yazar Walter Isaacson, dünyanın lider fizikçisi Albert Einstein’ın hayatını okurlara aktardı. “Einstein: His Life and Universe (Türkçesi Einstein: Yaşamı ve Evreni)” kitabı önemli biyografiler arasında yer alıyor. Çok satan “Benjamin Franklin: Bir Amerikalının Hayatı”nın yazarı fizikçinin de ilk tam biyografisini yazdı.
Einstein nasıl düşünüyordu? Onu bir dahi yapan neydi? Isaacson’ın yazdığı kitap, bilimde onu ayırt edilen bir kişi yapmasından asi doğasına kadar pek çok özelliğine değiniyor. Yaratıcılık ve özgürlük arasındaki bağlantının bir kanıtı olan büyüleyici hikayesi, modern çağın zaferlerini ve kargaşalarını yansıtıyor.
Einstein’ın biyografisi, yeni çıkan makalelere ve kişisel mektuplara dayanıyor. Hayal gücü kuvvetli, küstah bir patent memurunun nasıl kozmosun yaratıcısının zihin okuyucusu ve atomun ve evrenin gizemlerinin çilingiri haline geldiğini araştırıyor. Onun başarısı, geleneksel bilgeliği sorgulamaktan ve başkalarına sıradan gelen gizemlere şaşırmaktan geldi.
Türkiye’de kitabın fiyatı ortalama 50 ila 80 TL.
Siz de bu listeye katkıda bulunmak için aklınıza gelen eserleri yorumlar bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Rolls-Royce, beş yıldır üzerinde çalıştığı gelişmiş jet motorunu Tempest avcı uçağında kullanacak. Şirket son yaptığı açıklamada uçağa güç sağlayacak gelişmiş jet motorunda ikinci aşamaya geçildiğini duyurdu. Böylelikle 2035 yılında İngiltere’de faaliyetlerine başlayacak Tempest savaş uçağı, süpersonik itiş gücüne sahip elektrikli motordan güç alacak.
Günümüzde faaliyet göstermeye başlayan beşinci nesil savaş uçaklarının akabinde, yeni nesil uçaklar durmak bilmeden geliştirilmeye devam ediyor. Bunun en yakında örneklerinden biri ise İsveç, İtalya ve İngiltere’nin ortaklaşa geliştirdiği Tempest savaş uçağı.
ABD merkezli havacılık şirketi Boeing ve Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin geliştirdiği insansız savaş uçağı Loyal Wingman ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
Geliştirilen motor Tempest programına dahil edildi
Altıncı nesil savaş uçağı olarak öne çıkan Tempest, hızlı ve çevikliğin yanı sıra gizlilik odaklı geliştiriliyor. Geliştirilen uçak, komuta ve kontrol sistemi için dinamik sensör platformuna sahip olacak. Böylelikle uçağın sahip olduğu yapay zeka sistemleri ve derin öğrenme teknolojisi ile görevini en iyi şekilde yerine getireceği iddia ediliyor.
Beş yıldır yeni nesil avcı uçağı için motor geliştiren Rolls-Royce, ikinci aşamaya geçti ve Tempest uçağı için gaz türbini motorunun çekirdeğine gömülü elektrikli marş jeneratörü içeren bir motor üzerinde çalışmaya başladı. Yeni nesil motorda büyük miktarlarda elektrik gücü sağlamaya önem veriliyor.
Yeni Rolls-Royce motorunda iki bobin üzerine yerleştirilmiş iki elektrik jeneratörü kullanılacak. Bu motorlar, birinden diğerine güç aktararak motor veya jeneratör görevi görmelerini sağlayacak. Yapılan bu düzenlemenin motoru daha duyarlı ve verimli hale getireceği düşünülüyor.
Ayrıca motorda yeni bir enerji depolama sistemi bulunduğu belirtiliyor. Ek olarak motorda, enerji talebinin nasıl ele alınacağı ve termal yüklerin nasıl azaltılacağı konusunda gerçek zamanlı kararlar veren algoritmalara sahip olduğu ifade ediliyor. Böylelikle uçak güç ağını yönetmek için akıllı bir güç ve motor kontrol sistemine sahip olacak.
Bir dönemin efsane telefon markası Nokia’nın, akıllı telefon çağını resmen başlattığı telefonu 9000 Communicator 25 yaşında. 15 Ağustos 1996 tarihinde piyasaya sürülen cihaz, şimdiki telefonlarımızın atası olarak kabul ediliyor.
Devrim niteliğindeki bu cihaz, Nokia tarafından. “çok amaçlı cihaz” olarak değerlendiriliyor ve akıllı telefon çağını müjdelediği belirtiliyor. Ses ve veri iletimi konusunda yeni bir ürün kategorisi ortaya koyan telefon, farklı cihazlara ihtiyaç duymadan her şeyi kendi başına yapmasıyla dikkat çekiyor.
Bir dönem telefonlarıyla öne çıkan Nokia, gözünü ağ bağlantılarına çevirmiş durumda. Şirket 400G için işbirliğine gidiyor.
Akıllı telefon çağı 9000 Communicator ile başladı
Arama yapma, kişileri yönetme ve internete bağlanma işlevleri yerine getirebilen cihaz, dönemin modern kişisel dijital asistanı olarak kabul ediliyordu. Kısa antene sahip telefon aynı zamanda brikete benzerliği ile dikkat çekiyordu.
Zarif bir briketi andırdığı ifade edilen telefonun ağrılığı ise neredeye 400 gramdı. O dönem için oldukça hafif kabul edilen cihaz, hareket halinde kullanılabilir oluşu ile öne çıkıyordu. Klavyeye sahip tasarımı ile de adeta küçük bir bilgisayar hissi yaratıyordu.
4.5 inç boyutunda 640 x 200 piksel çözünürlüğünde ekrana sahip olan telefonun neredeyse masaüstü monitörü kadar ekran deneyimi sunduğu belirtiliyor. Sonuç olarak Nokia’nın vaatlerini yetine getiren 9000 Communicator, faks ve e-posta gibi ofis görevleri için de önemli bir araç görevi görüyordu.
1996’da Hannover’da bulunan CeBIT’te görücüye çıkan telefon dönemin yaz aylarında piyasaya sürülmüştü. Ve 2700 Alman markı fiyat biçilmişti. Cep telefonu fikrini şekillendirildiği düşünülen Communicator, özellikleri ve klavyeye sahip oluşu ile dönemindeki popülerliğini günümüze kadar taşımayı başardı.