Ünlü İngiliz müzik grubu The Beatles‘ın dört üyesinden biri olan 79 yaşındaki Paul McCartney, yıllar öncesine zaman yolculuğuna çıkaran yeni klibinde deepfake teknolojisi ile karşımıza çıkıyor.
Son dönemde insanları ciddi anlamda tehdit eden deepfake teknolojisi ile ilgili sosyal medya devi Facebook ciddi bir önlem aldı.
Paul McCartney, deepfake ile Find My Way klibinde yer aldı
The Beatles grubunun üyesi Paul McCartney, çok daha genç bir haliyle göründüğü klipte bir otel koridorunda yürürken ve dans ederken görülüyor. Klibin sonunda genç McCartney, kendisini şarkıcı Beck olarak göstermek için yüzündeki maskeyi çıkarıyor. McCartney III Imagined adlı remix albümünde bulunan Find My Way şarkısı için bu klibin çekildiği ortaya çıktı.
Ünlü şarkıcıyı 30’lu yaşlarında gördüklerine oldukça şaşıran ve çoğu izleyiciyi hayrete düşüren bu video 1 günde 2 milyondan fazla izlendi.
Videonun altında yer alan bir kullanıcı, McCartney’in 1966’da öldüğünü ve yerine bir benzerinin geçtiği iddialarına atıfta bulunarak “Paul öldü ancak ekibi bu konuda kafayı yiyecek.” şeklinde bir yorumda bulundu.
Bu iddia, grubun davulcusu Ringo Starr’ın McCartney’in 1966’da gerçekleşen bir otomobil kazasında hayatını kaybettiğini açıklamasıyla ortaya çıktı. Hatta İngiliz Kraliyet Ailesi bu iddialar üzerine soruşturma başlattı ancak 48 yıldır bu iddia hiç kimse tarafından yalanlanmadı.
Deepfake videoları insanları korkutuyor
Tıpkı Paul McCartney’de olduğu gibi daha önce deepfake videosu ortaya çıkan ünlü aktör Tom Cruise da insanları dehşete düşürmüştü.
Belçikalı VFX uzmanı Chris Ume insanların haklı kaygılarına ilişkin de birkaç cümle sarf etmişti. Yaratıcı kurgucu, deepfake yöntemini Photoshop ile özdeşleştirdi. The Verge platformuna konuşan isim, “20 yıl önce insanlar fotoğraf düzenlemenin ne olduğunu bilmiyorlardı ve şimdi bunun bir sahtekarlık olduğunu hemen anlıyorlar,” diyerek korkulacak bir şey olmadığını ifade etti.
Valve’ın duyurduğu yeni el cihazını inceleyen IGN, geçen Perşembe günü yeni Steam Deck konsolunun 30 FPS oynanışı hedefleyeceğini açıklaması, birçok kullanıcıyı hayal kırıklığına uğrattı.
Valve şirketinin geçen hafta duyurduğu Steam Deck konsolunu sizler için Nintendo Switch ile karşılaştırdık. İşte sonuç...
Steam Deck’in kare hızı kafaları karıştırdı
Ancak Valve’den Pierre-Loup Griffais bu konudaki yorumunu duyurduğu Twitter gönderisinde, 30 FPS hedefinin performans testlerinde sorun yaratmadığını söyledi. Öte yandan cihazın daha iyi pil ömrü sunması için de bu sınırın bulunduğunu belirten Griffais, bu seçeneğin isteğe bağlı olarak açılabileceğini belirtti.
Yani IGN röportajında sadece 30 FPS oyun oynanabildiği anlaşılsa da, yeni gönderide bu durumun değiştirilebileceği ve Steam Deck’in 60 FPS oyun oynatabileceği anlaşılıyor. Ancak bir diğer kafa karıştırıcı nokta da Digital Foundry’den Richard Leadbetter’ın açıklamalarında bulunuyor.
Leadbetter, Valve’in kendisine Steam Deck’in değişken yenileme hızını destekleyen bir ekrana sahip olmadığını belirttiğini açıkladı. V-SYNC özelliğinin bazı ekran sorunlarına yol açabileceği için bu fikre sıcak bakmayan şirketin 30 FPS’e kilitlemeye yöneleceğini de ayrıca belirtti.
Pierre-Loup Griffais’in Leadbetter’ın bu gönderisine cevabı, Steam Deck’i takip eden ve satın almak planı yapanlar için belirleyici bir konumda bulunuyor. Çünkü halihazırda bilgisayar ve konsolda 60 FPS oyun oynama durumu birçok satın almayı ilk etkileyen faktörlerden oluyor.
Fiziksel kutulu oyunlar, yerini dijital kopyalara bıraktı. Ancak koleksiyon oluşturmayı sevenler için kutulu oyunların halen değeri var. Bu kapsamda koleksiyonunuzda olması gereken en iyi oyunlar listesiyle karşınızdayız. PlayStation 4 uyumlu, öne çıkan oyunları derledik.
Listemizi hazırlarken, çoğu oyuncunun tam puan verdiği yapımları seçmeye özen gösterdik. Aynı zamanda seçtiğimiz oyunlar hikaye moduyla dikkat çekiyor.
8.600 TL bütçe ile alınabilecek en iyi hazır sistem ile karşınızdayız. Bilgisayarın performansını oyunlarda ve sentetik testlerle ölçtük.
Koleksiyonunuzda olması gereken en iyi oyunlar
PlayStation 4 için seçtiğimiz yapımlar arasında, çok iyi olan fakat listemize dahil edemediğimiz oyunlar da var. Seçtiğimiz oyunlar ise birçok oyuncunun hafızasında iz bırakmış ve halen oynayabileceğiniz yapımlar. Dilerseniz lafı uzatmadan listemize geçelim.
Uncharted 4: A Thief’s End
The Last of Us Remastered
God of War
GTA V
Red Dead Redemption II
Mafia Definitive Edition
The Witcher 3
Assassin’s Creed Odyssey
Uncharted 4: A Thief’s End
PlayStation özel oyunları arasında birçok oyuncu için unutulmaz serilerden biri Uncharted diyebiliriz. Hikaye odaklı, üçüncü şahıs nişancı ve aksiyon türündeki oyun, Türkçe dublaj seçeneğine de sahip. Serinin son oyununda, Nathan Drake adlı hazine avcısının son serüvenine eşlik ediyoruz. Diğer yandan oyunun yakın zamanda PC’ye geleceğini hatırlatalım.
Hayatta kalma ve aksiyon temelli oyun The Last of Us, insanlığın sonunu getiren bir hastalığı hikaye merkezine alıyor. PlayStation özel oyununun ikincisi de geçtiğimiz yıl çıkış yaptı ancak kimileri tarafından beğeni alırken, bazı eleştiri oklarının da hedefi oldu. Fakat serinin ilk oyunu tüm oyunculardan tam puan aldı. Bu yüzden The Last of Us, koleksiyonunuza eklemeniz gereken en iyi oyunlar arasında yer alıyor.
2018’de çıkış yapan God of War, serinin son oyunu olarak karşımıza çıktı. Bu oyunda Kratos ve oğlu Atrius’un macerasına ortak oluyoruz. Ayrıca God of War, 3 yıl önce çıkmasına karşın halen grafikleri ve oynanış mekanikleri ile oyuncuları etkiliyor. PlayStation özel oyunları arasında kült serilerden olan God of War’ın son yapımını da koleksiyonunuzda bulundurmanızı öneriyoruz.
Rockstar Games’in en popüler oyun serisi Grand Theft Auto’nun son oyunu, koleksiyonunuzda olması gereken en iyi oyunlar listemizde yer alıyor. Yapım, 2013’te oyuncuların karşısına geldi. 8 yıl önce çıkış yapan oyun, halen grafikleri ve oynanış mekanikleriyle günümüze ayak uydurabiliyor. Keyifli ve etkileyici bir hikaye moduna sahip aynı zamanda online tarafta oldukça başarılı. Rockstar, GTA Online üzerinden günümüzde çok büyük kazanç elde etmeye devam ediyor.
Listemizdeki bir diğer Rockstar Games oyunu ise Red Dead Redemption 2. Oyun, vahşi batı temasını yansıtıyor. Aksiyon dolu hikayesi ve üstün grafikleriyle de ön plana çıkıyor. 1899 yılındaki Amerika’yı yansıtan oyunda Arthur Morgan karakterini yönetiyorsunuz. Diğer taraftan çetelerden ve ajanlardan kaçıp hayatta kalmanız gereken oyunda yaptığınız seçimler hikayenin gidişatını etkiliyor.
Oyun dünyası Mafia serisiyle 2002 yılında tanıştı. Hikayesi ile birçok oyuncunun en iyi oyunlar listesine aldığı yapım sonrasında, seriye ikinci ve üçüncü oyun eklendi. Ancak ikinci oyun ilk oyunun tadını vermedi ve üçüncü ise hayal kırıklığına neden oldu. Fakat efsane haline gelen Mafia I, 2020’de remake olarak tekrar geldi. Böylece oyun günümüze uygun hale geldi.
Oyun dünyasında son dönemde büyük etki yaratan oyunlardan biri de The Witcher 3 oldu. Oyun hikayesi bakımından da oldukça başarılıydı ve hatta Netflix’te bir de dizisi yapıldı. Ayrıca oyunun grafik ve oynanış tarafı da en az hikayesi kadar başarılı diyebiliriz. Fakat günümüzde biraz hantal kaldığını söyleyenlere de hak verebiliriz. Artıları ve eksileri değerlendirdiğimizde ise The Witcher 3 koleksiyonunuzda olması gereken en iyi oyunlar arasında yer alıyor.
Koleksiyonunuzda olması gereken en iyi oyunlar listemizin son üyesini ise Assassin’s Creed serisinden seçtik. Antik Yunan dönemini ele alan oyun; açık dünyası, hikayesi ve oynanış mekanikleriyle öne çıkıyor. Mitoloji unsurlarıyla zengin bir deneyim vaat eden yapım, Assassin’s Creed serisinin çehresini değiştiren oyunlardan biri diyebiliriz. Oyun, bir suikastçi hikayesinden fazlasını oyunculara sunduğu bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
Apple’ın ilk olarak iPhone X ile tanıttığı yüz tanıma sistemi Face ID, 2017’den beri üst seviye iPhone’ların ve iPad’lerin tamamında kullanılıyor. Parmak iziyle kimlik doğrulama özelliği Touch ID’nin yerine gelen Face ID, çoğu kullanıcı tarafından geceleri çalışmadığı gerekçesiyle olumsuz geri dönüşler alsa da Apple sistemden vazgeçmemekte kararlı.
Face ID özelliğini telefon ve tabletlerinin ardından Mac bilgisayarlarına da getirmeye hazırlanan Apple’ın bu noktadaki ilk somut adımı ne zaman atacağı belli oldu. Şirketin ayrıca Touch ID özellikli iPhone SE ve iPad Air gibi alt seviye modellere de yüz tanıma sistemini getirmek istediği belirtildi.
Apple'dan gelen sürprizlerin ardı arkası kesilmiyor. Gelen bilgilere göre şirket, bugüne kadarki en gelişmiş monitör üzerinde çalışıyor.
Mac için Face ID birkaç yıl içinde geliyor
Bloomberg’den Mark Gurman’ın haberine göre, Apple yakın bir zamanda Face ID destekli Mac bilgisayarlarını piyasaya sürecek. Net bir süre paylaşmayan Gurman, bunun en az birkaç yıl içerisinde gerçekleşmesini beklediğini ifade etti. Mark Gurman daha önce paylaştığı bir raporda, Apple’ın yeni nesil 24 inç iMac’ine Face ID desteği kazandıracağını iddia etmiş ancak bunun sonradan ertelendiğini bildirmişti.
iPhone ve iPad’lere de değinen Bloomberg yazarı Mark Gurman, Touch ID’nin Face ID’ye kıyasla daha düşük maliyetle üretilebilmesi sebebiyle alt seviye iPhone’larda tercih edildiğini söyledi. Ancak bu durumun da yakında değişeceğine ilişkin beklentilerini paylaşarak model fark etmeksizin tüm iPhone’ların er ya da geç Face ID sistemine geçirileceği bilgisini aktardı.
Ekrana gömülü kamera da yolda
Akıllı telefonlardaki çerçeveyi mümkün olduğunca inceltmek amacıyla üreticilerin yapmaya çalıştığı tasarım revizyonlarından bir tanesi: ekran altı kamera sistemi. Halihazırda son kullanıcıya ulaştırmayı başaran firmalar var ve bunlar arasına Apple’ın da katılacağı iddiaları gündemdeki yerini koruyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Mark Gurman, Apple’ın Face ID özelliğini iPhone’lardaki ekranın altına yerleştirmek için çalışmalara başladığını bir kez daha doğruladı. Öte yandan analist Ming-Chi Kuo, böyle bir iPhone modelinin 2023’ten evvel piyasaya çıkmayacağına ilişkin görüşlerini paylaştı. Net bir tarih ise ne yazık ki bilinmiyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınladığı Geçen Yaz filmiyle Türkiye’deki kullanıcılarından olumlu geri dönüşler alan Netflix, Sıcak Kafa isimli Türk dizisi için gün sayıyor. Yönetmen koltuğunda Mert Baykal ve Umut Turagay’ın birlikte oturduğu dizinin set ekibi bugün son kez kameraların karşısına geçti.
Arka Sokaklar’ın Mesut komiseri Şevket Çoruh’unda oyuncu kadrosunda yer aldığı Sıcak Kafa ekibinin bugünden itibaren paydos verdiği açıklanırken, yayın tarihine ilişkin herhangi bir detay ise paylaşılmadı. Dizinin Türkiye’de eşi benzerine pek rastlayamadığımız distopik bir havası olacak.
2021'in 2. çeyreğine ilişkin kullanıcı raporunu yayınlayan Netflix, aynı zamanda platformda en çok izlenen dizi ve filmleri de açıkladı.
Sıcak Kafa için heyecanlı bekleyiş başladı
Netflix Türkiye, orijinal yapımlarını genellikle çekimlerin tamamlanmasından sonraki 5-6 ay içinde yayınlıyor. Buna örnek olarak 50M2’yi gösterebiliriz. Burak Aksak’ın kaleminden çıkan dizi Temmuz 2020’de paydos vermiş, 27 Ocak 2021 tarihinde ise gösterime girmişti. Aradan geçen 5 aylık bir süre, “Sıcak Kafa ne zaman yayınlanacak?” sorusu hakkında fikir sahibi olmamızı sağlıyor.
Yeni yılın girmesine takriben 5 ay gibi bir süre var ve bugün çekimleri tamamlanan Sıcak Kafa dizisinin 2022’den evvel yayınlanması beklentiler arasında değil. Önümüzdeki senenin en erken ilk yarısında tüm dünyayla aynı aynda platformda izleyici karşısına çıkması bekleniyor.
https://www.instagram.com/p/CRvwnrEB5-a/
Sıcak Kafa oyuncu kadrosu, Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi Arka Sokaklar’dan tanıdığımız Şevket Çoruh’a ev sahipliği yapıyor. Usta oyuncuya Osman Sonant, Hazal Subaşı, Tilbe Saran, Kubilay Tunçer, Gonca Vuslateri, Özgür Emre Yıldırım, Zerrin Sümer, Erdem Akakçe, Şebnem Hassanisoughi, Hakan Gerçek, Cüneyt Uzunlar, Barış Yıldız, Furkan Kalabalık, Arda Anarat ve Haluk Bilginer gibi ünlü isimler eşlik edecek.
8 bölümden oluşması beklenen dizinin yapımcılığını ise Timur Savcı üstleniyor. Afşin Kum’un aynı adlı romanından uyarlanan senaryosu ise Mert Baykal, Zafer Külünk, Gökhan Şeker ve Müjgan Ferhan Şensoy’a ait.
Sıcak Kafa konusu ne?
Netflix, Sıcak Kafa dizisinin konusunu şöyle açıkladı:
Dil ve konuşma yoluyla, zihinden zihine bulaşan bir delilik salgınının alt üst ettiği dünyada, gizemli bir şekilde bu hastalıktan etkilenmeyen tek kişi, eski bir dilbilimci olan Murat Siyavuş’tur. Acımasızlığıyla ünlü Salgınla Mücadele Kurumu tarafından arandığını öğrenen Murat, saklandığı kurtarılmış bölgeden kaçmak ve yangınlar içindeki İstanbul’un gizemli dehlizlerinde hastalığın ona mirası olan “sıcak kafa”sının sırrının peşine düşmek zorunda kalır.
iPhone 13 olarak adlandırılması beklenen yeni iPhone serisine aylar kaldı. Aşılamanın dünya genelinde hız kazanmasını takiben vaka sayıları da Haziran ayında düşüşe geçmiş ve Apple kademeli olarak çalışanlarını ofise çağıracağını açıklamıştı. Ancak tabiri caizse bir çuval inciri berbat eden Delta varyantı planları değiştirdi ve Apple yüze yüze çalışmayı erteledi.
iPhone serisini her sene yeni modellerle güncelleyen Apple, lansman tarihi için Eylül ayını tercih ediyor. Fakat COVID-19 salgınının beraberinde getirdiği sorunlar nedeniyle iPhone 12 ailesini Ekim ayında tanıtmıştı. Ayrıca etkinliklerini normalde yüz yüze yapıyordu ancak her şirket gibi çevrimiçi ortamdan devam etme kararı almıştı.
Sihirli Elma YouTube kanalında farklı içerikler ile karşınıza çıkmaya devam ediyoruz. iPhone 13 ailesi ile ilgili iddiaları değerlendirdik.
Apple, iPhone 13 etkinliğini yine sanal olarak gerçekleştirecek
Apple’ın çalışanlarını ofise çağıracağının sinyallerini vermesi, lansmanların yeniden yüz yüze yapılabileceğine dair ümitleri yeşermişti. Ancak Bloomberg’den Mark Gurman’ın haberine göre işler beklendiği gibi gitmeyecek. Gurman’ın sektöre yakın kaynaklardan edindiği bilgilere göre, iPhone 13 serisinin tanıtılacağı etkinlik yine sanal ortamda gerçekleşecek.
Eğer Mark Gurman’ın iddiası doğru çıkar ve Apple gerçekten bir sonraki lansmanını da fiziksel olarak yapmazsa, üst üste iki yıl boyunca sanal iPhone etkinliği gerçekleştirmiş olacak. Elbette ki iPhone 13 serisinin duyurulacağı Eylül ayına daha 1 ay var ve bu süre zarfında beklenmedik bir gelişme yaşanma ihtimali yok değil. Koronavirüs vakaları yeniden düşüşe geçer ve Apple da yüz yüze çalışma modeline sıcak bakarsa belki de bir sonraki etkinliği fiziksel katılımın kabul edildiğini görebiliriz.
Sizce Apple’ın ilk yüz yüze etkinliği ne zaman olacak? Bu yıl içinde görebilir miyiz yoksa 2022’ye kadar olmayacak mı? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Teknoloji dünyasının büyük abilerinden olan ve birden çok kategorideki ürünleri ile başka birçok kişinin kullanıcısı olduğu Samsung hakkında neleri biliyorsunuz?
Samsung hakkında bilinmeyenler!
Dilerseniz sözü uzatmadan sizleri video ile baş başa bırakalım. İyi seyirler.
Samsung isminin anlamı ne?
Öncelikle Samsung’un Seul, Güney Kore merkezli bir şirket olduğunu belirtmek gerek. Samsung aslında Sam ve Sung olarak iki parçadan oluşan bir kelimedir ve bunların bir anlamı var. Sam ‘üç’, Sung ise ‘yıldız’ anlamlarını taşır. Yani Samsung’un anlamı “üç yıldız” demek.
Özetle Samsung’un isim DNA’sı, yani bu 3 yıldız güçlü olmayı, sonsuzluğu ve büyüklüğü temsil ediyor
Erişte fabrikası olarak kuruldu
Bugünün en büyük teknoloji devi olan Samsung, 1938 yılında 40 kişilik bir ekiple erişte fabrikası olarak kuruluyor. Asyalı insanlar genellikle makarna ve erişte gibi ürünleri sıklıkla tükettikleri için Samsung gıda sektöründe büyük bir ivme yakalıyor. Hal böyleyken Ülkede ki herkes Samsung’u tercih ediyor ve gücüne güç katıyor.
Samsung, Apple’dan 38 yıl önce kuruldu
Samsung’un Microsoft ve Apple’dan daha fazla çalışanı var: Samsung hem farklı sektörlerde de bulunduğu için hem de üretim yapan bir şirket olduğu için Apple ve Microsoft gibi şirketlere kıyasla çok daha fazla kişiye iş imkanı sağlıyor.
Örnek vermek gerekirse, Kore ordusunun filosunda bulunan KF-16 savaş uçaklarını Samsung geliştiriyordu. Tabi daha sonra bu bölümü Kore Havacılık ve Uzay Sanayii’ye devrederek savaş uçakları geliştirmeyi bırakıyor. Öyle ki Apple ve Microsoft’un istihdam ettiği kişi sayısı 100.000 civarındayken bugün Samsung’ta yaklaşık 400.000 kişi çalışıyor.
İlk akıllı saat
Akıllı telefonlar hayatımızda olmazsa olmaz bir hale geldi, bunun yanında telefonlarımızla uyumlu çalışan akıllı saatlerde var tabi. Peki Samsung’un 1999 yılında piyasaya çıkardığı ilk akıllı saati biliyor muydunuz? Cihazın ismi SPH-WP10 olarak geçiyor. Aslında bunu bir telefon olarak da kabul edebiliriz çünkü sesli arama yapabildiğiniz menülerde gezebildiğiniz ve menülerde gezmek için arkadan aydınlatmalı LED’i bulunan bir saatten bahsediyoruz. 50 gram ağırlığında ve 2 cm kalınlığında olan bu telefonla 90 dakika boyunca konuşma yapabiliyordunuz.
Şöyle bir gerçek var, Türkiye’de ilk telefon görüşmesi bile 1994 yılında Tansu Çiller ve Süleyman Demirel arasında yapılıyor, yani 1998 yılında böyle bir saatin temelini atmak teknolojik açıdan alkışlanacak bir olay diyebiliriz.
Samsung’un Android gibi kendi akıllı işletim sistemini kullanan telefonları da var
Muhtemelen çoğunuzun duyduğu Samsung’a ait Tizen işletim sistemi Samsung Z serisi akıllı telefonlarda da kullanılıyor. Bu telefonlar genellikle uzak doğu ülkelerinde uygun fiyatlarla satılıyor.
Samsung’un sahip olduğu birçok spor kulübü var
Teknoloji devi Samsung aynı zamanda 6 adet profesyonel 7 adet de amatör spor kulübü bulunuyor. Tabi bu rakamlar değişmiş olabilir çünkü e spor alanında bir sürü yenilik oluyor. Ayrıca Samsung dünyanın en büyük e-spor kulüplerinden birinin de sahibi.
Hatta LoL 2017 Dünya Şampiyonası’nda Fenerbahçe ve Samsung karşı karşıya geliyor ve Fenerbahçe maçı ucu ucuna kaybediyor.
Dünyanın en büyük gökdeleni
Burc Halife’yi çoğumuz duymuşuzdur. 828 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek gökdeleni. Peki bu gökdelen kim tarafından yapıldı? Tabi ki Samsung tarafından.
Projenin maliyetinin 850 milyon doları aştığı belirtiliyor. Peki Samsung neden böyle bir işe kalkıştı? Koskoca teknoloji devi inşaat işiyle niye uğraşsın diyebilirsiniz. Samsung kendini her alanda kanıtlamayı seviyor ve bu yüzden diğer teknoloji şirketlerine nazaran her sektörde kendini belli etmeyi istiyor. Bu yüzden de çok daha fazla insana iş imkanı sunuyor.
Rus girişimci Pavel Durov, VK ve Telegram gibi sosyal medya uygulamaların kurucularından olarak biliniyor. Bu önemli isim, akıllı telefonlarımızın güvenliğiyle ilgili bazı hedefleri suçladı. iOS’in ve Android’in babaları olan Apple ve Google, Rus girişimci tarafından hedef gösterildi. Durov’un suçlamasına göre bu iki şirket, telefonlarımızın hacklenmesinin baş sorumlusu konumunda.
Uzmanlar, Windows 11 indiren internet kullanıcılarını kötü amaçlı yazılımcılara karşı uyardı. İşte dikkat edilmesi gerekenler...
Telegram kurucusuna göre Apple ve Google, telefonlarımızın hacklenmesinden sorumlu
Son günlerde siber güvenlik dünyasını Pegasus adındaki bir virüs ilgilendiriyor. Bu virüsün devlet başkanları başta olmak üzere pek çok önemli ismi hedef aldığı söyleniyor. Epey büyük bir boyuta ulaşan söylentilerin ardından Fransa Başkanı Macron’un telefonu için bir çeşit güvenlik önlemleri bile alınmıştı.
Pavel Durov, daha önce siber güvenlik ihlallerinden dolayı Apple’ı suçlamıştı fakat bu defa Google’ı da hedef aldığını görüyoruz. Durov’a göre Apple ve Google bu tehditlerin farkında olsa da yeterli önlem almıyor. Tüm dünyadaki akıllı telefon kullanıcıları bu iki şirketin güvenlik politikalarına tabi olduğu için casus yazılımlar cirit atıyor.
Durov ayrıca bu tip yetersiz önlemlerin insanlık için bir gerileme olduğunu düşünüyor. Zira tüm dünya haberleşme için akıllı telefonları kullanıyor ve güvenliğimizden sorumlu iki şirket önlem almazsa bizim de yapabileceğimiz pek bir şey kalmıyor.
Özellikle devlet başkanları ve şirket yöneticileri iletişim konusunda hassasiyet göstermeye başladı. Dönem dönem bazı önemli isimlere siber saldırı yapıldığı haberlerini duyuyorduk, Pegasus virüsüyle iş ciddileşti. İlerleyen günlerde şirketlerin ne gibi önlemler alacağını göreceğiz.
The Walking Dead şu zamana kadar 10 sezon ve 146 bölümle seyirci karşısına çıktı. Başlarda oldukça sevilen dizi ortalara doğru zombi konseptinden yavaş yavaş ayrılıyor gerekçesiyle ufak bir düşüşe geçti. Ancak yine de hatırı sayılır bir fanatik kitle, seriden asla kopmadı.
The Walking Dead’in son sezonu hayranları tarafından sabırsızla beklenirken, merak uyandıran fragman nihayet geldi. Ayrıca yapımcı firma AMC, diziyle alakalı önemli birtakım açıklamalar yaptı.
ABD merkezli dijital yayın platformu HBO Max çok yakında reklam destekli ve nispeten daha uygun fiyatlı bir abonelik paketi yayınlayacağını duyurdu.
The Walking Dead 11. sezon fragmanı geldi
The Walking Dead‘in son sezonuna bir aydan kısa bir süre kaldı. Böylece üç parçaya ayrılacak olan sezonun ilk sekiz bölümü yakında başlayacak. Prömiyer tarihinden önce AMC, diziye katılan iki yeni oyuncunun yer aldığı bir fragman yayınladı.
Dizinin 11. sezonu22 Ağustos‘ta prömiyer yapacak. Ancak AMC+ aboneliğiniz varsa 15 Ağustos‘tan itibaren 11A‘daki tüm bölümleri izleyebilirsiniz. 11B ve 11C bölümlerinin 2022‘de prömiyer yapması bekleniyor.
Final sezonuna iki yeni oyuncu katıldı
The Walking Dead yapımcıları, Laila Robins ve Josh Hamilton‘ın dizinin yeni oyuncuları olarak Vali Pamela Milton ve Lance Hornsby karakterlerini canlandıracağını duyurdu.
Yapım her ne kadar gelecek yıl sona erecek olsa da bu franchise’ın boşta kalacağı anlamını taşımıyor. AMC, 2023‘te prömiyer yapması planlanan Daryl Dixon ve Carol Peletier‘e odaklanan bir yan diziye şimdiden yeşil ışık yaktı.
Negan karakterine odaklanılan spin-off dizisi gelebilir
Ek olarak TWD yan dizileri Fear The Walking Dead ve The Walking Dead: World Beyond bu Ekim ayında sırasıyla yedinci ve ikinci sezonları için geri dönüyor. Ayrıca Negan karakterine hayat veren Jeffrey Dean Morgan‘ın karakterine odaklanacağı potansiyel bir spin-off dizisinden de bahsediliyor.
Son olarak TWD’de dokuzuncu sezona kadar başrol Rick Grimes karakterine hayat veren Andrew Lincoln‘ün tekrardan başrolde olduğu bir The Walking Dead film üçlemesinin beyaz perdeye geleceği duyuruldu.
Sizlerin dizinin 11. sezonundan beklentileri neler? Sizce Rick Grimes bu sezon geri dönecek mi? Yorumlarda görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.
Microsoft, yeni işletim sistemi olan Windows11 yazılımını henüz piyasaya sürmedi. Fakat şu anda Windows 11’i indirmek için Insider programına katılabilir, birçok internet kullanıcısıyla birlikte test aşamasına yakından tanıklık edebilirsiniz.
Çok sayıda kullanıcı Windows’un yeni sürümünü indirmek için çoktan kollarını sıvadı bile. Fakat siber suçlular, bu durumdan fırsat bilip sahte yazılımlar hazırlamaya başladı. İnternette dolaşan çok sayıda Windows 11 indirme linkinin içine kötü amaçlı yazılımlar eklendi.
Microsoft'un yeni işletim sistemi Windows 11 için yeni Beta 4 güncellemesi yayınlandı. İşte güncellemenin detayları.
Kötü amaçlı yazılımlar bilgisayarınızı ele geçirebilir
Kaspersky tarafından paylaşılan blog gönderisine göre, internet ortamında dolaşan birçok kötü amaçlı yazılım bulaşmış Windows 11 linki bulunuyor. Şirket, bunlardan biri olan “86307_windows 11 build 21996.1 x64 + activator.exe” dosyasını ekran görüntüleri ile yayınlayarak test ediyor. 1.75 GB boyuta sahip dosya başlangıçta oldukça masum görünse de içerisinde fazladan birtakım DLL dosyaları barındırıyor.
İndirme linkinin içerisindeki fazlalık olan DLL dosyaları, aslında arka planda farklı bazı dosyalar indiriyor ve cihazınızda onları gizlice çalıştırıyor. Söz konusu kötü amaçlı yazılımlar ise kolayca tespit edilemiyor. Zira her link, ortaya çıkan virüsler konusunda farklılık içeriyor. Bazen bunlar zararsız birer reklam olurken; bazense truva atları, kullanıcıların şifrelerini ve kredi kartı bilgilerini elde edebiliyor.
Windows 11 çıkış tarihi ne zaman? Microsoft bu konuda net bir gün vermese de ardı arkası kesilmeyen sızıntılar tüm detayları ortaya koyuyor.
Kaspersky şimdiden bu virüslerin büyük bir çoğunluğunu yakalayıp imha ettiklerini söylüyor. Siber güvenlik uzmanları ise bu konuda kullanıcıların çok dikkatli olmaları gerektiğini dile getirirken; yalnızca resmi kaynaklardan Windows 11 indirmeleri gerektiğini hatırlatıyor.
Güvenli şekilde Windows 11 nasıl indirilir?
Windows 11’in çıkış tarihi için sabırsızsanız ve beklemek istemiyorsanız, siz de hemen Insider programına katılabilirsiniz. Bunun için Microsoft‘un resmi internet sitesine girip oturum açın. Akabinde aşağıdaki adımları sırasıyla takip edin:
Windows 10 cihazınızda kullandığınız Microsoft hesabınızla oturum açtıktan sonra test kullanıcısı olma hakkı kazanacaksınız.
Insider sürümüne geçebilmek için Ayarlar sayfasına girin.
Güncelleştirmeler sayfasından Windows Insider sayfasını açın.
Hangi Insider kanalına katılmak istediğiniz sorulduğunda, “Dev” kanalını tercih edin.
Ayarlar > Güncelleştirmeler > Windows Update yolunu izleyerek Windows 11 indirme yönergelerini takip edin.
Sony, yılın pek çok ayında olduğu gibi yine “yanlışlıkla” PlayStation Plus oyunlarını sızdırdı. Şirketin sosyal medya hesaplarından birinde gelecek ay sunulacak oyunlar açıklandı, ardından hemen yayından kaldırıldı. Neyse ki duyuru paylaşımını gören kişiler sayesinde hangi oyunların geleceğini öğrendik. İşte PlayStation Plus ağustos oyunları listesi.
Amazon Prime kampanyası kapsamında Battlefield 1 Origin üzerinden ücretsiz nasıl alınır? Detaylı bir rehberle tüm aşamaları anlattık.
PlayStation Plus ağustos oyunları neler?
Son zamanlarda konsolların sunduğu abonelik sistemleri eskisinden daha büyük önem kazandı. Özellikle PlayStation kullanıcıları, aylık abonelik servislerinden daha fazlasını beklemekte. PlayStation Plus aboneleri her ay farklı oyunlara o ay için erişebiliyor ve oyunlarını online oynayabiliyor. Eğer siz verilen oyunlardan beklentisi olanlardansanız bu ayki oyunlar pek yüzünüzü güldürmeyebilir.
Hunter’s Arena: Legends
Hunter’s Arena: Legends (PS5)
Tennis World Tour 2
Plants vs. Zombies: Battle for Neighborville
Hunter’s Arena: Legends, PlayStation 5 kullanıcıları için dikkate değer bir oyun. Kendisinin battle-royale ve solo modları var, bununla birlikte diğer oyuncularla online olarak savaştığınız küçük modlar da var. Diğer iki oyun ise sizi pek heyecanlandırmayabilir. Tennis World Tour 2, adından da belli ettiği gibi tenisi sevenlere ya da sevme potansiyeli olanlara hitap ediyor.
Plants vs. Zombies: Battle for Neighborville’nin zaten çok da pahalı bir oyun olmamasından ve çizgi tarzında grafiklere sahip olmasından dolayı tartışmalı olduğunu söylemeliyiz.
Sizler PlayStation Plus ağustos oyunları listesini nasıl buldunuz?
Çin merkezli teknoloji şirketi OPPO, Watch 2 akıllı saat modelini çok yakında piyasaya sürecek. Yeni modelin tasarımına ait görselleri ve teknik özellikleri sızdırıldı. Zaten geçtiğimiz haftalarda yeni modelin işlemcisi ve dahili hafızası da basına sızmıştı. Şirket, bir açıklama yaparak söz konusu iddiaların bir kısmını doğruladı. Şimdi ise cihaza dair yeni gelişmeler var.
OPPO, geçtiğimiz günlerde işlemcisi ve dahili hafızası sızdırılan OPPO Watch 2 modelinin bazı özelliklerini doğruladı.
OPPO Watch 2 hangi özellikleri barındırıyor?
27 Temmuz’da şirket, Oppo Watch 2 akıllı saatinin tanıtımını yapacak. Bu etkinliğin arifesinde, giyilebilir cihazın basın görüntüleri ve teknik özellikleri ortaya çıkmış oldu. Gizchina’nın haberine göre, öncelikle Apple Watch ile büyük benzerliklere sahip.
Apollo 4s yardımcı işlemcisiyle birlikte bir Snapdragon Wear 4100 işlemcisi taşıyor. Cihaz, alüminyum alaşımlı bir kasaya sahip olacak. OPPO yöneticisi, yeni akıllı saatin tek bir şarjla 2-3 gün çalışacağını açıklamıştı. OPPO Watch 2, 16 GB dahili depolama ile dikkat çekiyor. Yeni kadran seçenekleri ile gelecek cihazın diğer ayrıntısı ise OPPO Relax uygulaması. Ayrıca eSIM, GPS, NFC, kalp atış hızı monitörü desteği ile gelecek. Bunun yanı sıra stres seviyesini de ölçecek.
Akıllı saat iki işletim sistemine sahip; OPPO’nun Android temelli mobil işletim sistemi ColorOS ve Wear OS. Cihazın Çin sürümü ColorOS işletim sistemine sahipken, global sürümünde Wear OS yer alacak. Bununla birlikte, cihaz 42 mm ve 46 mm boyut seçeneklerine sahip.
OPPO Watch 2, oyun modları ile de dikkat çekiyor. Aramaları cevaplamanıza, mesajları kontrol etmenize, kalp atış hızınızı ölçmenize ve yakılan kalori miktarını belirlemenize olanak tanıyacak.
OPPO Relax uygulaması, yapay zeka desteği sayesinde kullanıcıların stres yönetimine daha fazla katkı sağlayacak. Nefes egzersizleri ve meditasyon özelliklerinin olduğu uygulama, cihazdan elde edeceği veriler ile kullanıcılara öneri verecek.
Counterpoint Technology Market Research‘ün verilerine göre, Oppo’nun küresel akıllı telefon pazarındaki konumu yükseliyor. Oppo’nun hissesi, Huawei’nin hissesinin düşmesiyle daha da büyüdü. Huawei, ABD’nin sert yaptırımlarının kurbanı olmuştu. Mayıs ayında Oppo’nun küresel akıllı telefon pazarında Apple’ın önüne geçtiği tahmin ediliyor. Oppo’nun hissesi, Apple imparatorluğu karşısında yüzde 15’e karşı yüzde 16 idi. Xiaomi ise yüzde 14 ile dördüncü sırada yer aldı. Diğer analistlere göre Xiaomi, Apple’ı geçerek ikinci çeyrekte zirveye çıktı.
