Snapdragon Wear 4100 işlemcili Meizu Watch tanıtıldı

Akıllı saatler yaygınlaşmaya devam ediyor. Günlük adım sayısından kandaki oksijen seviyesine kadar ölçen bu cihazlar, kullanıcılardan yoğun ilgi görüyor. Şu an için Apple‘ın hakim olduğu pazardaki rekabet ise günden güne artıyor.

Bu konudaki son hamle ise Meizu’dan geldi. Bir süredir aksesuar pazarından uzak olan Çinli teknoloji şirketi, Meizu Watch ismindeki yeni akıllı saatini duyurdu.

Huawei Watch 3 serisi kanlı canlı sızdırıldı!

Huawei Watch 3 serisi kanlı canlı sızdırıldı!

Huawei'nin HarmonyOS sistemini çalıştıran ilk akıllı saatleri canlı olarak sızdırıldı. İşte karşınızda Huawei Watch 3 ve Watch 3 Pro.

Meizu Watch özellikleri ve fiyatı

Son olarak 2016 yılında bazı akıllı özelliklere sahip analog saatini tanıtan Meizu, uzun bir aradan sonra pazara geri döndü. Bugün bir etkinlik düzenleyen şirket, Meizu Watch isimli akıllı saatini tanıttı. Akıllı saatlerdeki en büyük sorunlardan biri olan performans kısmını ciddiye alan şirket, bu üründe Qualcomm Snapdragon Wear 4100 işlemcisini tercih etti. Aynı zamanda 1GB RAM ve 8 GB‘lık yerel depolama alanı bu üründe karşımıza çıkıyor.

e-SIM özelliği sayesinde hiçbir cihaza ihtiyaç duymadan tek başına bağlantı sağlayan Meizu Watch, 1.78 inç büyüklüğünde AMOLED bir ekrana sahip. 368 x 448 çözünürlüğündeki ekran, Corning Gorilla Glass ile korunuyor ve 326PPi’da 500 nit parlaklık değeri sunuyor.

Pil konusunda da iddialı olan saatin 420mAh bataryası, 36 saate kadar kullanım ömrü sunuyor. Şirketin açıklamalarına göre hızlı şarj özelliğine sahip olan cihaz, 15 dakikalık bir dolum süresi ile tüm gün kullanılabiliyor. 46 x 38.4mm ölçülerinde ve 12.97mm kalınlıkta olan saat, seramik tabanlı alüminyum bir tasarıma sahip.

2.4GHz Wi-Fi, Bluetooth 4.2 ve NFC‘yi destekleyen Meizu Watch,  iç/dış mekan koşusu, yürüyüş, bisiklet, masa tenisi, badminton, bowling, kürek çekme, tırmanma, ip atlama gibi çeşitli spor aktivitelerini takip edebilir. Kandaki oksijen takibi, kalp atış hızı takibi, basınç izleme, uyku takibi, nefes alma eğitimi ve hareketsizlik alarmı da bu saatte bulunan özellikler arasında.

Sadece tek bir versiyona sahip olan saat, 1.499 Yuan (235 dolar) fiyatıyla 1 Haziran‘da satışa çıkıyor. İlk olarak sadece Çin pazarı için ulaşılabilir olan ürünün globale gelip gelmeyeceği ise şimdilik gizemini koruyor.

OPPO Watch 2’nin işlemcisi ortaya çıktı

Ortaya çıkan söylentilere göre OPPO Watch 2, Snapdragon Wear 4100 yonga setinden güç alacak. Söylentiler doğruysa cihaz, bu işlemciyi kullanan ikinci akıllı saat modeli olacak.

Akıllı saat piyasası karışıyor! Oppo Watch Free yolda

Akıllı saat piyasası karışıyor! Oppo Watch Free yolda

Oppo Watch Free akıllı saat piyasasına katılmaya hazırlanıyor. Çinli şirketin, model için ticari marka başvurusu yaptığı ortaya çıktı.

Yonga seti kullanımında akıllı saat üreticileri yavaş davrandı

Qualcomm, akıllı saatler için üretilen yonga setlerini piyasaya sürmede yavaş davrandı, ancak akıllı saat üreticileri yonga setlerini cihazlarına ekleme konusunda daha yavaştı. Uzun bir süre Android Wear ve Wear OS cihazları, Snapdragon Wear platformunun en optimize edilmemiş sürümünde çalıştı. Şu anda yalnızca Mobvoi TicWatch Pro 3, 11 ay önce piyasaya sürülmüş olan en son Snapdragon Wear 4100‘de çalışıyor.

oppo watch 2

Bu yılki akıllı saat neslinin, bir sıçrama yapacağına dair öngörü bulunuyor. En son gelen söylenti, 42mm ve 46mm boyutlarında yedi model olacağına ve altı adet renk seçeneği bulunacağına değiniyor. Bu yükseltmelere rağmen OPPO’nun, Apple Watch‘a benzetilen kare şeklindeki dizaynını sürdüreceği düşünülüyor.

Her ne kadar söylentileri ve teaserları göz önünde bulundursak da, bazı kafa karıştırıcı noktaları bulunuyor. Ambiq Apollo4s, düşük güç modu ile OPPO’nun RTOS’unu çalıştırmak için kullanılan bir yardımcı işlemci olabilir ve yalnızca Çin modeline özel sunulabilir. Her iki durumda da söylentiler, OPPO Watch 2 global versiyonunun önceki cihazı gibi Wear OS kullanacağına işaret ediyor.

Sizin bu söylenti hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Vietnam’daki üretim sıkıntıları Apple ve Samsung’u vurdu!

Covid-19 pandemisi dünyanın bir yarısında etkisini kaybederken, aşı bulamayan öbür yarısında fırtınalar estiriyor. Özellikle Vietnam gibi ekonomik anlamda zayıf ülkeler, aşıya erişemediği için zorluklarla boğuşuyor. Ancak bu durum bölge halkından fazlasını etkiliyor.

Ucuz iş gücü nedeniyle teknoloji şirketleri tarafından sık sık tercih edilen Vietnam, elektronik tedarikinde oldukça ciddi bir yere sahip. Ancak ülkedeki artan Covid-19 vakaları bu durumu riske atıyor. Apple ve Samsung tehlikede.

Apple’ın Türkiye’ye getirmediği HomePod mini elimizde!

Apple’ın Türkiye’ye getirmediği HomePod mini elimizde!

Apple'ın ülkemizde satışa sunmadığın nadir ürünlerden olan akıllı hoparlör HomePod mini incelemesi ile karşınızdayız!

Apple ve Samsung üretimde aksama yaşayabilir

Gelen bilgilere göre Asya ülkesindeki artan Covid vakaları, Vietnam‘ın yoğun şekilde sanayileşmiş kuzey eyaletlerindeki üretim kapasitesini etkiliyor. Ülkedeki 63 şehrin 30’unda etkisini gösteren salgın, günde yaklaşık 3 bin kişiyi etkiliyor ve vaka sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu durumun önüne geçmek isteyen Vietnam yetkilileri, çareyi tam kapanmakta buldu. Ancak bu Apple ve Samsung gibi şirketleri olumsuz etkiliyor.

Pek çok şehirde tam kapanma kararı alan Vietnam, sanayi bölgelerini ve fabrikaları da bu kapanmanın içine dahil etti. Bu durumun Apple ve Samsung dahil pek çok şirketin tedarik zincirinin etkilenmesine neden olacak. Vietnam neredeyse tek başına bu iki şirketin akıllı telefon ve tablet üretiminin yarısını oluşturuyor. Hali hazırda sorunlu olan tedarik zincirinin daha da kötü hale gelmesi bekleniyor.

Apple tedarikçilerinden birinde çalışan bir kaynak, şirketin işgücünü iki vardiyaya böldüğünü söyledi ve bunu “iki haftalık geçici bir çözüm” olarak nitelendirdi. Kaynak aynı zamanda bunun tedarik zincirinin daha fazla bozulmaması için yapıldığını da sözlerine ekledi.

Eminönü’nden 80 TL’ye AirPods 4 aldık!

Apple AirPods kulaklıklar kullanıcılar tarafından memnuniyetle kullanılırken, birçok kişi de yeni model kulaklıkları bekliyor. Biz de Apple’dan önce Eminönü’nden AirPods 4 alıp kutusunu açtık!

80 TL’ye AirPods 4 olur mu?

Dilerseniz sözü fazla uzatmadan sizleri video ile baş başa bırakalım. İyi seyirler!

Pro 4 Kablosuz Kulaklık satın almak için: https://bit.ly/3yPYbeI

Pro 4 ne sunuyor?

Yüksek ve tatmin edici ses sunduğunu iddia eden kulaklık özelliklerine baktığımızda HD Mikrofon ile net, anlaşılır ve sorunsuz konuşmalar yapılabildiği yer alıyor.

Gürültü önleme özelliği bulunan kulaklıkta Bluetooth 5.0 kablosuz bağlantı ve IPX4 su geçirmezlik sertifikası bulunuyor. Şarj kutusunun pil kapasitesi 260 mAh iken kulaklıkların pil kapasitesi ise 30 mAh olarak yer alıyor. 1-1.5 saatte tam şarj olan kulaklık, 40 saat bekleme süresi ve 2-2.5 saat de çalışma süresi sunuyor.

Dokunmatik kontrollerin bulunduğu kulaklıkta sonraki şarkıya geçiş için sağ kulaklığa çift, önceki şarkıya geçiş için sol kulaklığa çift, oynatma/durdurma içinse sol veya sağ kulaklığa tek dokunarak bu işlevleri yerine getirebiliyorsunuz.

TikTok’un piyasa değeri ne kadar?

Son dönemin en çok konuşulan uygulamalarından biri de şüphesiz TikTok. Kısa süre içinde büyük kitlelere ulaşarak Facebook, Instagram ve Twitter gibi yıllardır hizmet veren sosyal medya devlerine rakip olan platform, video ve canlı yayın konsepti ile her geçen gün büyümeye devam ediyor.

Sosyal medya platformunun hızla büyümesi, kullanıcı sayısını ciddi oranda arttırması gibi detaylar doğal olarak uygulamanın değerini de katlamasına neden oluyor. Peki sosyal medyaya damga vuran TikTok uygulamasının piyasa değeri nedir? Uygulamanın kullanıcı sayısı ne kadar? Yazımızda açıkladık.

TikTok yüzlerce videoyu yayından kaldırdı

TikTok yüzlerce videoyu yayından kaldırdı

Popüler sosyal medya platformu TikTok, politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle yüzlerce videonun yayından kaldırıldığını açıkladı.

TikTok uygulamasını kaç kişi kullanıyor?

Pandemi döneminin araya girmesi ile kullanıcı sayısını katlayan platformlardan biri de TikTok oldu. Evde kaldığımız bu dönemde en hızlı büyüyen uygulamalardan biri olan TikTok, 2021 yılı itibariyle toplam 2 milyar indirme sayısının üzerine çıkmayı başardı.

TikTok piyasa değeri ne kadar?

Toplam 155 ülkede kullanılan ve 75 farklı dilde hizmet veren TikTok, 2021 yılı raporlarına göre aylık 700 milyonun üzerinde aktif kullanıcı sayısına sahiptir. Bu da uygulamayı, Snapchat, Reddit, Pinterest ve Twitter gibi yıllardır bu piyasada hizmet veren birçok platformun önüne geçirerek dünyanın en büyük altıncı sosyal medya platformu yapıyor.

TikTok üzerinden paylaştığı videolar ile dünya genelinde fenomen olan binlerce isim mevcut. TikTok’un popülerliğini arttırmasının ardından birçok oyuncu, şarkıcı, Youtuber, ünlü restorant sahipleri ve siyasetçi de bu uygulamaya üye olarak paylaşımlarına başladı.

Tiktok piyasa değeri ile dudak uçuklatıyor

Sosyal medya uygulamasının piyasa değeri de en çok merak edilen konuların başında geliyor. Geçtiğimiz aylarda açıklanan verilere göre uygulamanın Çinli sahibi ByteDance, değerini katlamayı başardı. Şirket, TikTok’un tüm dünyada popüler hale gelmesinin ardından yatırımcıların odak noktası haline geldi. Bu sayede ByteDance, değerini 2021 yılı itibariyle 250 milyar doların üzerine çıkardı.

tiktok piyasa değeri
Diğer yandan TikTok, aldığı yatırımlar ile piyasa değeri 250 milyar doların üzerine çıkarmayı başardı.

ByteDance, 2021 yılının başından itibaren ciddi yatırım almaya başladı. Şirketin değeri Şubat ayı içerisinde 200 milyar dolar seviyelerindeydi. Aldığı yatırımlar ile değerini 250 milyar doların üzerine çıkaran ByteDance, Coca-Cola gibi şirketleri geride bıraktı.

TikTok verilere göre 2021 yılının sonuna doğru aylık aktif kullanıcı sayısını 1 milyarın üzerine çıkaracak. Diğer yandan, uygulamanın sahibi ByteDance’in piyasa değeri olarak da ciddi bir sıçrama yapması bekleniyor.

LTE nedir? 4.5G ile arasındaki farklar

2016 yılında 4.5G mobil iletişim teknolojisine geçiş yaptıktan sonra hayatımıza giren LTE, üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen halen daha kullanıcılar tarafından en çok merak edilen kavramlardan biri. Hatta o dönem çoğu kullanıcı, 4.5G’ye geçiş yaptıktan kısa bir süre sonra telefonlarında LTE veya LTE-A yazdığını görmüş, karşılarına çıkan kavramların ne anlama geldiğini araştırmaya başlamıştı.

Peki o dönem kullanıcıların merak edip araştırdığı, günümüzde bile ara sıra karşımıza çıkan LTE nedir? 4.5G ile arasındaki farklar nelerdir? Yazımızda detaylı bir şekilde anlattık.

Uçtan uca yerli 5G projesi nasıl başladı?

Uçtan uca yerli 5G projesi nasıl başladı?

Yerli 5G teknolojisi konusunda çalışma yürüten Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) başkanı ile sohbet ettik.

LTE nedir?

Açılımı Long-Term Evolution Türkçe karşılığı ise Uzun Süreli Gelişim anlamına çıkan LTE, aslında kullanıcıların yakından tanıdığı bir kavramdır. Aynı zamanda yüksek hızlı internet anlamına da gelen LTE, 4G’nin arkasındaki teknolojidir. LTE, neredeyse eskiden tüm cihazlar tarafından kullanılan küresel bir standart teknolojidir.

LTE teknolojisi aslında 4G’nin bir türüdür. Çoğu yerde bu iki teknolojinin aynı olduğuna dair yanlış bilgiler yer alsa da bu teknolojiler hiçbir zaman aynı değildir. Basit bir örnekle anlatacak olursak; LTE iPhone 6s ise 4G teknolojisi de iPhone 7‘dir. Bu iki mobil iletişim teknolojisinin arasında internet hızı olarak da bazı farklılıklar vardır.

4G teknolojisi LTE’ye göre daha hızlı kablosuz bağlantı ve kullanıcı deneyimi sunar. LTE teknolojisinin ise gerçek bir hız standartı olmadığından bağlantı hızının 3G’nin sağladığı 20 Mbps(Teorik hız) ile 4G’nin sağladığı 100 Mbps (Teorik hız) aralığında olduğu düşünülüyor.

LTE A nedir?

lte nedir

LTE-A, LTE-Advanced ve LTE+ aynı hizmetin adlarıdır. LTE’nin daha hızlı, daha kararlı ve normal LTE’den daha yüksek bant genişliğine sahip gelişmiş veya yükseltilmiş sürümü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu teknoloji gerçek 4G teknolojisinin sunduğu bağlantı hızlarına en yakın olanıdır.

4.5G ile LTE-A teknolojisinin arasındaki fark nedir?

lte nedir
LTE nedir?

Kullanıcılar tarafından en çok merak edilen bu konunun aslında oldukça basit bir cevabı var. LTE-A teknolojisi normal LTE’ye göre 2-3 kat daha hızlıdır. Bu da LTE-A teknolojisini 4G’ye hız olarak en yakın hale getiriyor. Günümüzde bazı telekomünikasyon şirketleri tarafından bu teknolojilere 4G veya 4.5G isimleri takıldı. Ancak şunu belirtmeliyiz ki, bu mobil iletişim teknolojileri her ne kadar hızlı olsalar da hiçbir zaman gerçek bir 4G veya 4.5G teknolojisi olmadılar.

Merkez Bankası’ndan kripto para raporu geldi: İşte detaylar

Ülkemizde dahil olmak üzere tüm dünyada odak noktası haline gelen kripto paralar ile ilgili en çok merak edilen konulardan biri de şüphesiz yasal düzenleme oldu. Özellikle kripto para yatırımcıların sıklıkla araştırdığı bu konu ile ilgili son günlerde yeni bir gelişme ortaya çıktı. Gelen bilgilere göre, kripto varlıklar için yasal düzenleme hazırlık aşamasında.

Sputniknews’in haberine göre, Merkez Bankası‘ndan kripto paralar ile ilgili bir rapor geldi. Yayımlanan raporda, kripto paralar ile ilgili “asli değeri yok ve değeri çok oynak” gibi ciddi vurguların yanı sıra dünya genelinde 370’ten fazla kripto para borsasının bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca raporda, dünya merkez bankalarının kripto varlıklar ile ilgili pilot araştırmalar başlattığına dikkat çekiliyor.

Son dönemde vatandaşların bazı kripto para borsaları tarafından dolandırılarak mağdur olduğu ve büyük kayıplara uğradığı şeklinde ifadeler de raporda yer alırken, Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinesinde çalışmalar yürütüldüğü, bunun sonucunda yasal düzenlemelerin yakında ortaya çıkacağı bildirildi. İşte tüm detaylar…

MASAK’tan kripto para piyasası için rehber geldi

MASAK’tan kripto para piyasası için rehber geldi

MASAK, kripto para piyasası için kapsamlı bir rehber yayınladı. Yayınlanan rehbere göre, kripto para hizmet sağlayıcılarına yeni yükümlülükler getirildi.

Fikir kimden çıktı?

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’na sunulan ‘Mayıs 2021’ tarihli Merkez Bankası raporunda; kripto varlıklar; dijital ortamda üretilen ve kullanılan, bilgisayar ağları üzerinde doğrudan eşler arasında işlem gören, değeri genellikle küresel olarak kullanıcıları tarafından arz ve talep dengesi ile belirlenen, merkezi bir otorite yerine kriptografik tekniklerle yönetilen dijital varlıklar olarak nitelendirildi.

Yeni para yaratmak ve işlemlerini kontrol etmek için merkezi bir otoriteden ziyade kriptografiyi kullanan bir para formu olarak ilk defa 1998’de Wei Dai tarafından ‘cypherpunks’ posta listesinde yer alan bir fikir ile ortaya konan kripto paranın, ilk ve en çok bilinen örneğinin Bitcoin olduğu vurgulandı. Bitcoin’in ise 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma adlı kişi veya kişilerce yayımlanan “Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System” adlı makale sonrasında duyulduğu ve birkaç yıl içerisinde hızla yaygınlaştığı belirtildi.

‘Değişim aracı olamaz’

Raporda, Kripto paraların bir asli değeri yoktur ve değeri çok oynaktır tespiti yapılırken, bu nedenle hesap değer birimi veya değişim aracı olarak kullanılmalarının mümkün olmadığı ifade edildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: Ayrıca, günümüzdeki haliyle, işlemlerden yüksek ücret alınması ve işlemlerde performans kaynaklı gecikmeler yaşanması gibi nedenlerle daha çok bir yatırım aracı olarak kullanılmaktadır.

Bu nedenlerle kripto paralar başta FSB (Financial Stability Board) olmak üzere düzenleyici finansal otoriteler tarafından kripto varlık (crypto-asset) olarak tanımlanmaktadır. Bitcoin sisteminde kullanıcılar arasındaki işlemler herhangi bir merkezi otoritenin aracılığı olmaksızın doğrudan eşler (kullanıcılar) arasında gerçekleşir. Güvenirlilik ve güvenlik kırılması oldukça zor, açık kaynak kodlu şifreleme algoritmaları ile sağlanır.

Bitcoin altyapısında sınırlı bir emisyon hacmi (toplamda 21 milyon adet Bitcoin üretilebilecektir), bu emisyonda yer alan Bitcoin üretiminin zamana bağlı olması, her yeni Bitcoin üretimi için önceden bilinmeyen özel bir matematiksel hesaplamanın yapılması gibi gereksinimler bulunmaktadır.”

Sahibi var mı?

Raporda, Bitcoin ağının sahibinin olmadığı belirtilirken, “Bitcoin dünyadaki tüm Bitcoin kullanıcıları tarafından kontrol edilir. Geliştiriciler yazılımı geliştirirken, tüm kullanıcılar hangi yazılımı ve sürümü kullandıklarını seçme konusunda özgür oldukları için Bitcoin protokolünde bir değişikliği zorlayamazlar. Birbirleriyle uyumlu kalmak için, tüm kullanıcıların aynı kurallara uygun yazılımı kullanması gerekir. Bitcoin, tüm kullanıcılar arasında tam bir fikir birliği ile doğru şekilde çalışabilir. Bu nedenle, tüm kullanıcılar ve geliştiriciler bu fikir birliğini korumak için güçlü bir motivasyona sahiptir” denildi.

Raporda, Bitcoin’in piyasaya sürülmesinden sonra, çok sayıda alternatif kripto varlığın (ör. Ether, Litecoin, Monero, XRP gibi) kendilerine özgü niteliklerle (ör. tam anonimlik, akıllı sözleşmeler) geliştirildiği dile getirildi.

Yeni elektronik varlıkların değerinde görülen büyük artışların medya ve halkın kripto varlıklara olan ilgisini artırdığı tespiti yapılan raporda, 5 Mayıs 2021 tarihli verilere göre toplam piyasa değeri yaklaşık 2.3 trilyon ABD doları olan 9 bin 600’den fazla kripto varlık bulunduğu kaydedildi. Raporda, kripto varlık piyasasının yüzde 45.6’sını Bitcoin, yüzde 16.8’ini ise Ethereum’un oluşturduğu bildirildi.

Hangi riskler var?

Kripto varlık savunucularının, Bitcoin gibi merkezi olmayan bir kripto varlığın, sansüre ve merkez bankasının para basarak yarattığı devalüasyona karşı dirençli olması nedeniyle merkezi bir itibari paradan daha güvenilir olduğunu iddia ettiği dile getirilen raporda, gerçekte kripto varlıkların hem finansal istikrar hem de tüketiciler açısından önemli riskler doğurduğu ifade edildi.

Fiyat dalgalanmaları karşılığında kişinin varlığında azalma, geri döndürülemez hatalı işlemler nedeniyle de mali kayba uğrama ihtimaline dikkat çekilen raporda, “Kripto varlıklarının alım, satım ve saklamasına aracılık eden, halihazirda küresel ölçekte toplam sayıları 370’den fazla olan kripto varlık borsalarının diğer ifadeyle sanal varlık hizmet sağlayıcıların düzenlenmemiş olması çeşitli dolandırcılık ve suistimallere yol açmakta” denildi.

Raporda, dünyanın önde gelen finans kuruluşları ve teknoloji şirketlerinin işbirliği içinde blockzincir teknolojisiyle sundukları finansal hizmetleri daha verimli ve etkin hale getirmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerine işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı:

“Bu kapsamda genç ve yenilikçi şirketlerden oluşan finansal teknolojiler (FinTek) sektöründe gerçekleştirilen araştırma projelerine yatırım yapılmakta veya bu projelere bizzat katılım sağlanmaktadır.

Başta dev teknoloji firmaları, uluslararası bankalar, çok uluslu finansal hizmetler ve borsa şirketleri, ödeme sistemleri işleticileri, ödeme hizmeti sağlayıcıları, hizmet altyapısı sağlayıcıları olmak üzere finansal hizmetler alanındaki tüm paydaşların güç birliği yaparak oluşturdukları R39 ve Hyperledger10 vb. konsorsiyumlar çerçevesinde yürütülen ortak çalışma projeleri bu alandaki güncel örneklerdir.”

Raporda, dünyada önde gelen merkez bankalarının da finansal teknolojilerin kendi faaliyet alanlarında ne şekilde kullanılabileceğine dair araştırmalar yapmakta olduğuna vurgu yapılarak, başta Çin ve İsveç olmak üzere bazı merkez bankalarının kavram kanıtlama veya pilot çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekildi.

Yasal düzenleme hazırlığı

Türkiye olarak kripto varlıklara ilişkin yasa başta olmak üzere düzenlemelere yönelik dikkatli çalışmalar yürütüldüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Merkez Bankamız da görev ve sorumluluk alanı kapsamında dağıtık defter teknolojisi de dâhil olmak üzere finansal teknolojiler konusundaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve uluslararası çalışmalara katkı sağlamaktadır.”

”Kripto varlık alım satım platformları da dahil olmak üzere kripto varlıklara ilişkin hizmetler ve işlemler ile genel hususlara ilişkin düzenlemelerin değerlendirilmesi çalışmalarına T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili kurumların katılımıyla devam edilmektedir. Kripto varlıklara ilişkin genel düzenleme bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkacaktır.”

Google gizlilik ayarlarını bilerek zorlaştırıyor

Google için Arizona’da açılan davadan yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Davada düzenlenmiş belgelere göre şirket, akıllı telefon kullanıcıların gizlilik ayarlarını bulmasını zorlaştırıyor.

Insider‘in bildirdiği habere göre, Arizona‘da Google‘a açılan davada şirket yöneticilerinin ve mühendislerinin akıllı telefon kullanıcılarının konum bilgilerini gizli tutmasını zorlaştırdığı ifade edildi.

Google’a açılan ayrımcılık davası genişliyor

Google’a açılan ayrımcılık davası genişliyor

Google aleyhine açılan cinsiyet eşitsizliği davasında yeni bir gelişme yaşandı. Mahkeme, duruşmanın toplu dava statüsüne geçirdi.

Google telefon üreticilerine de baskı yapıyor

Belgeler, Google‘ın kullanıcılar konum paylaşımını kapattıktan sonra bile konum verilerini topladığını ve kullanıcıların gizlilik ayarını bulmasını zorlaştırdığını gösteriyor. Ayrıca, belgelerde kullanıcılar arasında popüler olduğu için Google‘ın telefon üreticilerine gizlilik ayarlarını saklama konusunda baskı yaptığı bildiriliyor.

google-gizlilik-ayarlarini-bilerek-zorlastiriyor

Arizona Başsavcısı Mark Brnovich, şirkete açılan davada bazı özellikler için arka planda konum izlemeyi sürdürmesini ve yalnızca kullanıcılar sistem düzeyinde izlemeyi devre dışında bıraktığında uygulamayı durdurmasını önerdi.

Bununla birlikte belgelerde bir Google çalışanının Google’a değil de üçüncü taraf bir uygulamaya konum verip vermemenin bir yol olup olmadığını sorduğunu gösteriyor. Insider’a göre, çalışan şirketin medyaya açıklamasını isteyeceği bir bir şey gibi gelmediğini de belirtti.

Google, işletim sistemi Fuchsia OS’i Nest Hub’a getirdi

Google, işletim sistemi Fuchsia OS’i Nest Hub’a getirdi

Google, işletim sistemi Fuchsia OS'i ilk olarak kendi ürünü Nest Hub'da kullandı. İşletim sistemi gelecekte Android'in yerini alabilir.

Davayı yürüten Brnovich’le ilgili açıklamalarda bulunan Google sözcüsü Jose Castaneda, Başsavcı’nın rakiplerin hizmetleri yanlış karakterize elde etmek için elinden geleni yaptığını söyledi. Castaneda ayrıca “Ürünlerimize her zaman gizlilik özellikleri ekledik ve konum verileri için sağlam kontroller sağladık” ifadelerini kullandı.

Bilim insanlarından şoke eden gençleşme formülü

Çoğu insanın aklına en az bir kere ”Acaba gençleşmek mümkün mü?” sorusu gelmiştir. Sadece bu soru üzerinde yıllardır mesai harcayan bilim insanları bugüne kadar birçok araştırma ortaya koydu. Gençlik iksiri, DNA ışıltısı, gençlik aşısı bu çalışmalardan sadece bazıları…

Bu çalışmalara geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. DNA metilasyonunu hedef aldığını iddia eden yeni araştırma, bilim insanlarının ifadelerine göre sadece birkaç hafta içinde insanları gençleştirmeye başlıyor.

Önemli keşif: Bilim insanları antik hayvanat bahçesi buldu

Önemli keşif: Bilim insanları antik hayvanat bahçesi buldu

Bilim insanları, tarih öncesi canlılara ait kalıntılar keşfetti. Çalışma, Kaliforniya tarihindeki en önemli paleontolojik keşiflerden biri.

Gençleşme formülü 8 haftada 3 yaş gençleştirdi iddiası

Kısa sürede gündem olan bu araştırma, insanların beslenme düzeni ve yaşam tarzında yapılan bazı değişiklikler ile yaşlanma sürecini tersine çevireceğini iddia ediyor. Bunun üzerine klinik deneyler sonucunda bilim insanları, DNA metilasyonunu dengeleyerek deneklerin yaşlarının 8 hafta gibi bir sürede 3 yaş gençleştiğini ortaya koydu. Diğer yandan, bu formülün DNA saatini geriye alarak kronik hastalıkları da engellediği ifade ediliyor.

Independent Türkçe’nin haberine göre, bilim insanları klinik deneylerde 8 hafta boyunca deneklere bitkisel gıdalar, düzenli uyku, egzersiz ve ek probiyotiklerin olduğu bir tedavi programı uyguladı. Klinik deneylerde ise yaşları 50 ila 72 arasında değişen 43 sağlıklı erkek yer aldı. Araştırma sonucu elde edilen bilgiler, uygulanan bu tedavi programına bağlı kalmanın yaşlanma hızını ciddi oranda azalttığını ortaya koydu.

Araştırma lideri Kara Fitzgerald, bu tedavi programının DNA metilasyonu adı verilen biyolojik mekanizmayı hedef almak için tasarlandığını ifade etti. Diğer yandan, McGill Üniversitesi’nin epigenetik uzmanı Moshe Szyf ise bu süreç boyunca hiçbir şekilde ilaç kullanılmadığını tamamen doğal bir yaklaşım sergilendiğini belirtti.

Klinik deneylerden olumlu sonuç almayı başaran bilim insanları şimdi daha fazla kişinin olduğu bir deney programı başlatacaklarını açıkladı. Araştırma lideri Kara Fitzgerald, elde ettikleri bulguları destekleyecek daha geniş bir program için yeni katılımcılar aradıklarını söyledi.

Call of Duty Mobile için beklenen mod geliyor

Call of Duty Mobile ile birlikte mobil oyun sektörüne giriş yapan efsane seri, dünya çapında geniş bir oyuncu kitlesine sahip. Spurned & Burned isimli dördüncü sezonla birlikte, yakın zamanda güncellemeyle gelecek olan takım dayanışmasına dayalı bir mod duyuruldu.

Call of Duty Mobile, yeni bir oyun modu ile gündemde

Call of Duty Mobile, yeni bir oyun modu ile gündemde

Yaklaşık 500 milyon indirmeye ulaşan Call of Duty Mobile, İkincil Silah adını verdiği yeni oyun modu ile gündeme geldi.

Call of Duty Mobile klan savaşları modu ile haftalık yarışmalarda mücadele edilecek

Oyuna gelecek yeni modun ismi, Klan Savaşları olarak belirtildi. Bu modu oynayabilmek için, öncelikle oyunda bir klanda bulunmanız gerekiyor. Klan oluşturduktan sonra, haftalık yarışmalarda diğer klanlarla rekabet ediyorsunuz. Her bir yarışma klanların, klan puanı kazanmak için verdiği mücadeleleri ele alıyor.

https://twitter.com/PlayCODMobile/status/1398685919797035009?s=20

Her bir haftalık yarışma sürecini, mini bir sezon gibi düşünebiliriz. Tüm etkinlik, sezonun sonunda sıralamada üst sıralara çıkmak için liderlik tablolarıyla tamamlanan, iki sezonluk bir programda ilerliyor. Skor tablolarında, üst sıralara tırmananlar için çeşitli ödüller sunuluyor. Puanlar ve para, hem bireysel hem de klan olarak ayrı ayrı veriliyor.

call of duty mobile

Bazıları sadece klan para birimi ya da klan puanı kazanılarak satın alınabilen, klan modunun yanı sıra yeni ödüller alınabiliyor. Bunların başında, yeni bir efsanevi karakter olan Ronin geliyor. Efsanevi karakterler gibi, oyuncuyu motive edebilecek birçok ödül oyun içerisine ekleniyor.

Sizlerin Call of Duty Mobile Klan Savaşları modundan beklentileriniz neler?

AMD Radeon RX 6000 mobil GPU’ları duyuruldu

AMD, NVIDIA‘nın RTX 30 serisi mobil ekran kartlarına rakip olmasını amaçladığı Radeon RX 6000 serisi ekran kartlarının dizüstü bilgisayar sürümlerini duyurdu.

AMD Radeon RX 6800M özellikleri sızdırıldı: Navi 22

AMD Radeon RX 6800M özellikleri sızdırıldı: Navi 22

AMD, 2021 yılında mobil pazara daha fazla önem vermek istiyor. Son gelen haberlere göre ise mobil ekran kartı AMD Radeon RX 6800M özellikleri ortaya çıktı.

Serinin en başını Radeon RX 6800 çekiyor

AMD Radeon RX 6000 serisinin ilk başında, Radeon RX 6800M yer alıyor. RX 6800M ile birlikte AMD‘nin uzun zamandır beklenen üst düzey mobil oyunlara dönüş yaptığı görülüyor. Ekran kartı, 40 CU‘ya sahip bir Navi 22 GPU’ya dayanıyor. Kartın masaüstü bilgisayar tarafındaki karşılığının AMD Radeon RX 6800 olduğu belirtiliyor.

radeon rx 6000

AMD, 12GB GDDR6 belleğe sahip olan mobil ekran kartının 145W TGP‘ye sahip olacağını belirtiyor. Ekran kartının, saniyede 120 kare hızı oluşturacağını ve NVIDIA RTX 2070 grafik kartı içeren 2019 model dizüstü oyun bilgisayarlarına göre, performans anlamında önemli kazanımlar sunacağını vaat ediyor. Radeon RX 6800M bu bilgisayarlara göre Resident Evil Village’da 1,7 kat, Cyperpunk 2077’de ise 1,4 kat iyileştirme getiriyor.

AMD, bu üst düzey mobil ekran kartının NVIDIA RTX 3070‘den ve bazı durumlarda NVIDIA RTX 3080‘den daha iyi performans göstereceğini iddia ediyor. AMD Radeon RX 6800M, Resident Evil Village’da ortalama 141 FPS performans göstermeyi başardı. NVIDIA’nın mobil ekran kartlarını ise, hem Borderlands 3‘te hem de Assassin’s Creed Valhalla‘da geçti.

Pilde oyun oynama konusunda şirket, etkileyici kazanımlar elde ettiğini belirtiyor. AMD Radeon 6800M’in hem Resident Evil Village hem de Dirt 5‘te RTX 3080’in 1.4 katı performans sunacağını öne sürüyor.

AMD’nin bir diğer Radeon 6000 serisi GPU’ları, RX 6700M ve RX 6600M oldu

Şirket, Radeon RX 6800M’den biraz daha az performans sunan RX 6700M ve RX 6600M ekran kartlarını da tanıttı. 36CU, 10GB GDDR6 bellek ve 135W‘a kadar TGP içeren RX 6700M, 1440p çözünürlükte 100FPS‘e kadar oyun performansı vaat ediyor. Serinin bir sonraki ekran kartı RX 6600M ise 26CU, 8GB belleği ve 100W‘a kadar TGP’si ile NVIDIA’nın mobil RTX 3060 ekran kartını hedefliyor.

AMD’ye göre Radeon RX 6600M, Borderlands 3 ve Dirt 5 dahil olmak üzere birçok 1080p çözünürlükteki oyunda NVIDIA RTX 3060’a göre performans artışları sunuyor. Şirket, en hızlı ‘dizüstü bilgisayarlar için AMD Radeon Graphics‘ olarak lanse ettiği ekran kartlarının şu anda mevcut olduğunu belirtiyor. Radeon RX 6800M ve RX 6600M bugünden itibaren piyasaya çıkıyor, ancak RX 6700M yakın zamanda piyasaya sürülecek.

AMD’nin yeni ekran kartlarını içeren ilk dizüstü bilgisayarlar da yavaş yavaş gönderilmeye başlandı. Türkiye‘ye ne zaman gelir henüz bilinmiyor. Ancak, AMD Radeon RX 6800M mobil ekran kartını Ryzen 9 5900HX işlemciyle birleştiren ROG Strix G15 bugün piyasaya çıkışını gerçekleştirdi.

Siz RX 6000 serisi mobil ekran kartlarının sunacakları performans konusunda ne düşünüyorsunuz?

Filistin tepkileri sonrası Instagram geri adım attı

Tüm dünyanın odak noktası haline gelen İsrail ve Filistin olaylarının yankıları sürüyor. İsrail‘in 7 Mayıs tarihinde başlattığı saldırılar sonucunda yüzlerce Filistinli vatandaşın hayatını kaybetmesinin ardından tepkiler artarken bazı sosyal medya platformları da kullanıcıların hedefindeydi.

Kullanıcılara göre Instagram, Facebook ve Twitter gibi platformlar Filistin lehine yapılan paylaşımları sansürlemek ile kalmıyor, paylaşımları yapan hesapları da tek tek askıya alıyordu. Bu iddialar üzerinde Facebook, Twitter ve Instagram açıklama yaparak paylaşımları yapay zeka hatası nedeniyle engellediklerini ifade etmişti.

Facebook ve Twitter’dan Filistin itirafı: Yanlışlıkla oldu

Facebook ve Twitter’dan Filistin itirafı: Yanlışlıkla oldu

Filistin olayları nedeniyle kullanıcıların hedefinde olan Facebook ve Twitter, uzun süre konuşulacak bir itirafta bulundu.

Instagram algoritma değişikliğine gidiyor

Hatanın giderildiğini ve tekrar yaşanmayacağının sözünü veren şirketlerden biri de Instagram. Bu süreçte platforma bir tepki de kendi çalışanlarından geldi. Gelen bilgilere göre bazı çalışanlar, Instagram algoritmasının Mescid-i Aksa Camisi ve Filistin ile ilgili yapılan paylaşımları sansürlemesinin ardından ciddi itirazlarda bulundu. Çalışanlara göre uygulanan sansür kasıtlı değildi. Fakat bazı çalışanlara göre, uygulamanın algoritması bu tür paylaşımlara karşı önyargılı olarak kodlanmıştı.

Şirket, tepkilerin ardından ani bir karar ile algoritma değişikliğine gittiğini açıkladı. Instagram’ın kullandığı eski algoritma orijinal hikayeler ve gönderileri, re-post olarak adlandırılan tekrar paylaşılan gönderilere göre daha fazla ön plana çıkarıyordu. Diğer yandan şirketin iddiasına göre, Filistin olayları ile ilgili yapılan paylaşımların çoğu re-post sınıfına giriyordu. Bu da bu paylaşımların geri planda kalmasına yol açıyordu. Şirket, algoritma değişikliği ile artık iki tür paylaşıma da eşit derecede önem verecek.

Konu ile ilgili The Verge’e gönderdiği e-posta ile açıklamalarda bulunan bir Facebook yetkilisi, algoritma değişikliğinin sadece Filistin tepkileri üzerine yapılmadığını, şirket olarak algoritmanın işleyişindeki sorunu anladıklarını açıkladı. Diğer yandan yetkili, çoğu kişinin bu değişikliğin belirli görüş ve konuları bastırmak amacıyla yapıldığını iddia etse de durumun böyle olmadığını ifade etti.