Steam kullanıcıları için son günlerde oldukça şaşırtıcı ve sevindirici bir gelişme yaşandı. Dijital oyun platformu Steam’de Total War: Warhammer serisinin ilk iki oyunundan herhangi birine sahip olan kullanıcılar, serinin üçüncü ve son oyununa ait devasa bir moda ücretsiz erişim hakkı kazandı. Bu gelişme, serinin hayranları için beklenmedik bir sürpriz oldu.
Total War: Warhammer serisinde devrim gibi ücretsiz erişim kararı
Normal şartlarda serinin her oyunu kendi haritasına, ırklarına ve mekaniklerine sahip bağımsız yapımlar olarak çalışıyordu. Ancak Creative Assembly tarafından yayınlanan son güncelleme ile birlikte, Total War: Warhammer 1 veya 2 sahibi olan herkes, Total War: Warhammer 3’ün “Immortal Empires” (Ölümsüz İmparatorluklar) kampanyasına giriş yapabiliyor.
Bu durum, serinin üçüncü oyununu hiç satın almamış olsanız bile, eğer önceki oyunlardan birine sahipseniz Total War: Warhammer 3’ün Steam kütüphanenize otomatik olarak ekleneceği anlamına geliyor. 4 Aralık tarihi itibarıyla aktif olan bu güncelleme sayesinde, kullanıcılar oyunu indirip doğrudan bu özel sefer modunu deneyimlemeye başlayabiliyorlar.
Windows ve SteamOS karşılaştırmasında şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıktı. Harici ekran kartlarında hangi işletim sistemi daha hızlı? İşte detaylar.
Bu erişim hakkı sayesinde oyuncular, Immortal Empires haritasında yedi arkadaşa kadar desteklenen ortaklaşa (co-op) çok oyunculu modları oynama şansına sahipler. Kullanıcılar, halihazırda sahip oldukları ilk iki oyundaki ve satın aldıkları ek paketlerdeki (DLC) tüm ırkları, lordları ve fraksiyonları bu yeni harita üzerinde kullanabiliyorlar. Ayrıca “The Lost God” isimli giriş hikayesi de oynanabilir içerikler arasında yer alıyor.
Ancak bu erişimin belirli kısıtlamaları olduğunu da belirtmek gerekiyor; bu durum oyunun tamamının tamamen ücretsiz olduğu anlamına gelmiyor. Oyuncular birleştirilmiş büyük haritada oynayabilseler de, Total War: Warhammer 3 ile tanıtılan yeni ırkları veya lordları kullanamıyorlar. Benzer şekilde, üçüncü oyuna özel “Realm of Chaos” hikaye kampanyası veya çok oyunculu senaryo modları da kilitli durumda kalıyor.
Steam mobil desteği ile PC oyunları artık cebe girecek. Valve, ARM tabanlı cihazlar için kritik testlere başladı.
Eğer oyuncular Total War: Warhammer 3’e özgü olan 10 Efsanevi Lord, 8 yeni fraksiyon ve özel oyun modlarına tam erişim sağlamak isterlerse, Total War: Warhammer 3 Yükseltme Paketi’ni satın almak zorundalar. Yine de sadece eski oyunlara sahip olanlar için sunulan bu geniş çaplı içerik, strateji tutkunları için oldukça cömert bir adım olarak değerlendiriliyor.
Peki siz bu yeni erişim modeli hakkında ne düşünüyorsunuz? Daha önce Total War serisinden herhangi bir oyunu deneyimleme fırsatınız oldu mu?
Sosyal medya devi Instagram, kullanıcı deneyimini ve internetin arama dinamiklerini etkileyecek sessiz bir değişikliğe imza attı. Ortaya çıkan son raporlara göre platform, kullanıcıların bilgisi veya onayı olmaksızın gönderilere Instagram otomatik başlık tanımlamaları yapmaya başladı. Bu durum, özellikle içerik üreticileri ve gizlilik savunucuları arasında yeni bir tartışma başlattı.
Instagram otomatik başlık sistemi nasıl çalışıyor?
Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri aktaran 404 Media’nın raporuna göre, Instagram paylaşılan gönderilerin arka planındaki HTML kodlarına müdahale ediyor. Platform, yapay zeka algoritmalarını kullanarak paylaşılan fotoğraf veya videolar için sansasyonel ve SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) odaklı yeni başlıklar üretiyor. Kullanıcılar uygulama içerisinde gezinirken bu başlıkları görmüyor; ancak bu metinler, Google gibi arama motorlarının içeriği taraması için oluşturulan <title> etiketleri arasına gizleniyor.
Bu stratejinin temel amacı, Instagram içeriklerinin Google arama sonuçlarında daha üst sıralarda listelenmesini sağlamak gibi görünüyor. Normalde basit bir açıklama ile paylaşılan bir gönderi, arka planda arama motorları için “tık tuzağı” (clickbait) tarzında yeniden isimlendiriliyor.
Örneğin, ünlü yazar Jeff VanderMeer’in paylaştığı ve sadece bir tavşanın muz yediği sıradan bir video, sistem tarafından şu şekilde etiketlendi: “Muz Yemeyi Seven Tavşanla Tanışın: Evcil Hayvanınız İçin Besleyici Bir Atıştırmalık.” Bu tür yapay zeka üretimi metinler, içeriğin orijinal bağlamından kopmasına neden olabiliyor.
İçerik üzerindeki kontrol tartışması
Benzer bir durum, bir kütüphanenin düzenlediği etkinlik duyurusunda da yaşandı. Basit bir kitap etkinliği duyurusu, sistem tarafından “Jeff VanderMeer ile Sahilde Geçen Heyecan Dolu Bir Maceraya Katılın” şeklinde değiştirildi. Cosplay (kostümlü oyun) yapan bazı kullanıcılar da gönderilerinin tuhaf ve kendi yazmadıkları başlıklarla etiketlendiğini fark etti.
Konuyla ilgili olarak Google, bu başlıkları kendilerinin oluşturmadığını, metinleri doğrudan Instagram’dan çektiklerini belirtti. Meta cephesinden ise henüz konuya dair resmi bir açıklama gelmedi. Bu uygulama, görme engelli kullanıcılar için hazırlanan “alt metin” (alt text) özelliğinden tamamen farklı bir amaca hizmet ediyor ve doğrudan arama motoru optimizasyonunu hedefliyor.
Yapay zekâ devi OpenAI, artık sadece yazılımla yetinmiyor, CEO Sam Altman ve efsanevi tasarımcı Jony Ive arasındaki tarihi ortaklık sayesinde doğrudan tüketici donanım pazarına adım atıyor. Silikon Vadisi’nin en sıkı korunan sırlarından biri olan bu projenin ilk prototipleri tamamlandı ve bu, şirketin geleceği açısından önemli bir kilometre taşını işaret ediyor.
Kişisel Teknolojiyi Yeniden Düşünmek: ‘Huzurlu Kabin’ Deneyimi
Yeni YZ donanım konsepti, ne telefonun ne de dizüstü bilgisayarın yerini almayı amaçlıyor. Bu, modern cihazların yanında konumlanacak bir “üçüncü cihaz” olarak geliştiriliyor.
OpenAI CEO’su Sam Altman, ürünü, modern akıllı telefonların sürekli bildirimlerle dolu ortamının aksine, daha sakin bir deneyim sunan bir cihaz olarak tanımladı. Mevcut cihazları “Times Meydanı’nda yürümeye” benzetirken, bu yeni ürünün amacının “bir göl kenarındaki huzurlu bir kulübede oturmak gibi” hissettirmek olduğunu söyledi.
Razer’ın 20 yıllık inovasyon yolculuğunu simgeleyen, yalnızca 1.337 adetle sınırlı tek seferlik bu özel sürüm, dünyanın ilk gerçek oyuncu faresinin mirasını kutluyor.
Cihazın, ihtiyaç duyulana kadar pasif kalması ve yalnızca gerçekten yararlı veya önemli bir şeyi paylaşacaksa kullanıcıyı bölmesi bekleniyor. Sürekli farkında olan, bağlama duyarlı ve uygun zamanda tepki veren bir ortam asistanı olarak inşa ediliyor. Altman, amacın, sürekli dikkat talep etmeden, zaman içinde kullanıcılara bir huzur ve güven duygusu vermek olduğunu belirtti.
Donanımın ekransız ve muhtemelen cep boyutunda olacağı biliniyor. Erken prototiplerin basit ve dokunsal olduğu ifade ediliyor. Bazı raporlar, cihazın bir iPod Shuffle’ı andıran, boyunda takılabilen veya bir masanın üzerine konulabilen klipsli bir tasarıma sahip olduğunu öne sürüyor. Telefon, akıllı gözlük veya akıllı saat gibi görünmesi beklenmiyor.
Etkileşim; mikrofonlar ve muhtemelen kameralar veya sensörler aracılığıyla gerçekleşecek. Cihaz, konuşulan sorguları ve gerçek dünya bağlamını anlamak için OpenAI’nin en son modellerine güvenecek; dinleyecek, gözlemleyecek ve hatırlayacak.
Altman, cihazın kullanıcının anahtarını nereye koyduğu ya da mağazada hangi kitaba baktığı gibi şeyleri hatırlayabilmesi gerektiğini söyledi. Uzun zaman dilimleri boyunca sezgisel, farkında ve yardımcı hissettiren bir cihaz yaratmak temel hedef.
OpenAI, donanım alanındaki ciddi hamlesini Mayıs 2025’te Jony Ive’ın ‘io’ adlı startup’ını satın alarak başlattı. 6.4 milyar dolarlık bu hisse anlaşması, OpenAI’ye YZ’ye özgü donanım tasarımına odaklanmış bir ekibe erişim sağladı. Apple’da iPhone ve iMac tasarımlarıyla tanınan Ive, bu yeni cihazın tasarımını üstlendi ve şu anda yaratıcı firması LoveFrom çatısı altında hem OpenAI hem de eski io ekibinin tasarım çalışmalarına liderlik ediyor.
Ancak ‘io’ markası, Google Ventures destekli bir startup olan ‘iyO’ tarafından telaffuz benzerliği nedeniyle dava edilerek hukuki bir sorun haline geldi. Mahkeme, OpenAI’nin ismini kullanmasını yasakladı.
Cihaz şu anda prototip aşamasında. Altman ve Ive, Kasım 2025’te, “hayranlık uyandıran derecede iyi” olarak tanımladıkları çalışan bir versiyona sahip olduklarını doğruladılar.
Ive, cihazın iki yıldan kısa bir süre içinde piyasaya sürülebileceğini belirtti. Şirket içinde ise hedef, 2026 sonu veya 2027 olarak belirlendi. OpenAI, üretimi hızla ölçeklendirerek, hiçbir şirketin daha önce başaramadığı bir hızla 100 milyon adet sevk etmeyi umuyor. Ancak, teknik tasarım, gizlilik endişeleri ve devam eden marka anlaşmazlığı gibi faktörler, takvimi geciktirebilir.
Opel, popüler modelleri Mokka ve Grandland’ın ardından şimdi de kompakt sınıftaki güçlü temsilcisini güncelledi. Makyajlı Opel Astra, hem tasarımındaki modern dokunuşlar hem de teknik altyapısındaki iyileştirmelerle dikkat çekiyor. Brüksel Otomobil Fuarı’nda sahne almaya hazırlanan model, sedan ve Sports Tourer gövde seçenekleriyle kullanıcıların beğenisine sunulacak.
Opel Astra 2026 tasarım yenilikleri
Yenilenen modelde ilk göze çarpan detay, aracın yüzündeki belirgin değişim oluyor. Opel mühendisleri, aydınlatma teknolojisinde çıtayı yukarı taşıyarak Intelli-Lux HD LED far sistemine geçiş yaptı. Toplamda 50.000 farklı ışık hücresinden oluşan bu sistem, gece sürüşlerinde üst düzey bir görüş netliği vaat ediyor.
Tasarımcılar, aracın hem ön hem de arka bölümüne aydınlatmalı marka logosunu yerleştirerek modern bir imza atmış durumda. Bu yeni tasarım dili, markanın sportif konsepti Corsa GSe Vision Gran Turismo’dan izler taşıyor. Ayrıca dış görünümde, yeni tasarıma sahip 17 ve 18 inç jant seçenekleri ile beyaz ve yeşil renk alternatifleri de kataloğa eklenmiş. Siyah tavan opsiyonu ise araca çift renkli ve dinamik bir hava katıyor.
İç mekan ve teknolojik özellikler
Aracın içine geçtiğimizde, konfor odaklı güncellemeler bizi karşılıyor. Sürücü ve yolcu sağlığını düşünen AGR sertifikalı koltuklar, artık en baz donanım seviyesinden itibaren standart olarak sunuluyor. Bu koltuklar, uzun yolculuklarda yorgunluğu azaltmayı hedefliyor. İsteğe bağlı olarak ısıtma, bel desteği ve masaj fonksiyonları da eklenebiliyor.
Sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, iç mekandaki döşemelerde tamamen geri dönüştürülmüş materyaller tercih edilmiş. Bununla birlikte bilgi-eğlence sistemi de elden geçirilerek daha hızlı, anlaşılır ve kullanıcı dostu bir arayüze kavuşturulmuş.
Teknik tarafta ise elektrikli versiyonun batarya kapasitesi ve verimliliği artırıldı. 58 kWsa’lik batarya paketi sayesinde araç, selefine göre 35 km daha fazla yol katedebiliyor. Böylece toplam menzil 454 kilometreye ulaşıyor. Ayrıca yeni eklenen V2L (vehicle-to-load) özelliği sayesinde, araçtaki enerji harici elektronik cihazları çalıştırmak için kullanılabiliyor. Hibrit ve benzinli motor seçeneklerinin de güncel versiyonda yer almaya devam etmesi bekleniyor.
Peki, makyajlı Opel Astra hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Xiaomi’nin yapay zekâ alanındaki yükselen yetkinliğini gözler önüne serecek yeni akıllı soru-cevap asistanı “Mi Chat” geliştirdiği iddia edildi. WeChat’in “Du Jia” adlı bir genel hesabında detaylandırılan sızıntıya göre, tüketiciye yönelik bu uygulamanın ilk versiyonu halihazırda tamamlanmış durumda. Bu uygulamanın, Xiaomi’nin yapay zekâ genişleme stratejisinin bir parçası olarak bu yılın başlarında piyasaya sürdüğü kendi tescilli büyük dil modeli MiMo-7B-RL tarafından desteklenmesi bekleniyor.
MiMo Modeli Rakip Devleri Geride Bıraktı
MiMo modeli, sadece 7 milyar parametreye sahip olmasına rağmen, daha önce OpenAI’nin o1-mini ve Alibaba’nın Qwen QwQ-32B-Preview gibi kendisinden daha büyük rakiplerini önemli karşılaştırma testlerinde geride bırakarak dikkatleri üzerine çekmişti. Özellikle AIME 24/25 ve LiveCodeBench v5 gibi kıstaslarda üstün performans sergilemesi, modelin verimli ve güçlü olduğunu kanıtlamıştı.
Xiaomi’nin bu modeli daha da ölçeklendirmesi bekleniyor ve Mi Chat’in, şirketin gelişmiş akıl yürütme özelliklerini günlük tüketici senaryolarına taşıyacak bir arayüz görevi görmesi muhtemel.
McDonald's'ın yapay zeka ile hazırladığı ve büyük tepki çeken Noel reklamı yayından kaldırıldı. Tartışmalı reklamın detayları haberimizde.
Bu girişim, Xiaomi’nin yapay zekâyı ‘İnsan x Araç x Ev’ ekosistemiyle birleştirme yönündeki geniş stratejisini destekliyor. Xiaomi Ortak ve Başkanı Lu Weibing, şirketin birkaç çeyrektir yapay zekâya önemli yatırımlar yaptığını doğrulayarak, büyük model geliştirme sürecinin beklentileri aştığını kaydetti. Weibing, Xiaomi’nin bir sonraki stratejik hedefinin, yapay zekânın fiziksel dünya ile derin entegrasyonu olduğunu vurguladı.
Kurucu Lei Jun’un da yapay zekâ ekibini güçlendirme konusunda doğrudan rol aldığı bildiriliyor. Bu yıl MiMo departmanına katılan ve DeepSeek’ten transfer edilen önemli bir isim olan Luo Fuli’nin, Peking Üniversitesi ile işbirliği içinde yayınlanan yeni bir bilimsel makalede sorumlu yazar olarak yer alması, şirketin bu alandaki akademik gücünü artırdığını gösteriyor.
Razer, ikonik Boomslang’in modern çağ için yeniden tasarlanan özel versiyonunu duyurdu: Razer Boomslang 20th Anniversary Edition. Koleksiyonerler için üretilen bu özel model, günümüzün en ileri sensör, aktarım ve mekanik anahtar teknolojileriyle donatılarak hem efsanenin ruhunu hem de modern rekabetin gereksinimlerini bir araya getiriyor.
Dünyanın ilk oyuncu faresi olarak piyasaya çıkan Boomslang, yalnızca oyunu değiştirmekle kalmadı, yeni bir çağ başlattı. Yenilikçi 2.000 DPI bilyeli sensörü, anında hassasiyet ayarı özelliği, yılan başını andıran ikonik silueti ve kauçuk kaydırma tekerleğiyle, rekabetçi PC oyunculuğunun henüz şekillenmeye başladığı bir dönemde hassasiyet ve performans standartlarını yeniden tanımladı.
Aradan geçen yirmi yılın ardından bu miras hâlen yaşamaya devam ediyor. Boomslang, 20. Yıl Özel Sürümü ile geri dönüyor; modern oyun çağının en ileri teknolojileriyle yeniden doğarken, her şeyin başlangıcındaki tasarım diline ve ruhuna sadık kalmayı sürdürüyor.
ÜSTÜN PERFORMANS, ZAMANSIZ TASARIM
Boomslang 20th Anniversary Edition, köklü tasarım mirasını yeni nesil mühendislikle bir araya getirerek günümüzün rekabetçi oyuncuları için tavizsiz bir performans sunuyor:
Razer Focus Pro 45K Optical Sensor Gen-2
45.000 DPI ve %99,8 çözünürlük doğruluğu sunan yeni nesil sensör, 2.000 DPI’lık orijinal Boomslang sensörüne kıyasla iki on yıllık teknolojik sıçrayışı temsil ediyor. Piksel hassasiyetinde kontrol isteyen rekabetçi oyuncular için tasarlandı.
Razer HyperPolling Wireless Teknolojisi
Gerçek 8.000 Hz kablosuz sorgu hızıyla milisaniyenin ötesine geçen tepki süresi sunarak rekabetçi seviyede hız standartlarını yeniden belirliyor.
Razer Optical Mouse Switches Gen-4
100 milyon tıklama ömrüne sahip yeni nesil optik anahtarlar, ışık hızında tetikleme ve net geri bildirim sunarken uzun süreli dayanıklılık sağlıyor.
Yeni Nesil Kablosuz Şarj
Razer Mouse Dock Pro desteği ile sorunsuz kablosuz şarj imkânı sunan Boomslang, aynı zamanda bu şarj istasyonu üzerinde sergilendiğinde ikonik siluetini tam bir koleksiyon parçası olarak öne çıkarıyor.
TASARIM KÖKLERİNE SADIK, DOKUNUŞU GELECEKTEN
Gerçek Ambidekströz Form
Efsanevi Boomslang tasarımı modern ergonomiyle yeniden yorumlanmış olup, PU deri kaplı birincil tuşlarıyla üstün kavrama ve premium bir his sunuyor. Sağ veya sol el fark etmeksizin konfor ve kontrol sağlıyor.
9 Bölge Razer Chroma RGB Aydınlatma
Tam taban altı RGB aydınlatma, Boomslang’in karakteristik yarı saydam görünümünü modern ışık efektleri ve ekosistem senkronizasyonuyla bir üst seviyeye taşıyor.
8 Programlanabilir Tuş
Razer Synapse üzerinden tüm tuşlar yeniden atanabiliyor; gelişmiş makrolar ve kişiselleştirilmiş oyun profilleri oluşturulabiliyor.
20 YILIN ARDINDAN: BİR EFSANE İÇİN TEK SEFERLİK ÜRETİM
Boomslang 20th Anniversary Edition, Razer’ın yenilikçi geçmişine bir saygı duruşu niteliğinde. Sadece 1.337 adet seri numaralı birimle sınırlı bu özel üretim, koleksiyonerler ve e-spor tutkunları için gerçek bir miras parçası.
Razer topluluğu, orijinal Boomslang hikayelerini yakında düzenlenecek etkinliklerde paylaşmaya davet ediliyor. Etkinlik kapsamında Min-Liang Tan tarafından imzalanmış özel #1337 numaralı birim de ödül olarak verilecek.
Oyun dünyası hızla evrilmeye devam ederken Boomslang 20th Anniversary Edition, hem nereden gelindiğini hatırlatıyor hem de Razer’ın gelecekteki vizyonuna işaret ediyor.
Adana’dan Bursa’ya, Eskişehir’den Antalya’ya Türkiye’nin dört bir yanında oyun severlere bambaşka heyecanların kapısını açan RE:PLAY turnuvası, İstanbul’da, Çırağan Palace Kempinski’de düzenlenen büyük finalle sona erdi. YouTuber ve Twitch yayıncısı Pqueen’in açılışını yaptığı gecede, farklı şehirlerde gerçekleşen yarışmalarda birinci olan finalistler, büyük ödül için karşı karşıya geldi. Hız, refleks ve stratejinin öne çıktığı yarışmanın şampiyonu, Bursa’dan turnuvaya katılan Eren Tokmak oldu. Tokmak, 500 bin TL değerindeki Teknosa hediye çekinin sahibi oldu. Turnuvanın ikincisi Intel Core i7 işlemcili G870 notebook, üçüncüsü de Intel Core i5 işlemcili G870 notebook kazandı.
Belgeselden sahne şovlarına RE:PLAY coşkusu yaşandı
Yıl boyu süren heyecanın ardından gerçekleşen final gecesinde RE:PLAY belgeselinin gösterimi yapıldı ve turnuvada yaşanan unutulmaz anılar paylaşıldı. Etkileyici dans performansları ve LED keman şovla renklenen gecede, Can Bonomo sahne aldı. Ünlü sanatçı, özel repertuvarı ve enerjik sahne performansıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Sahneyi devralan DJ performansı da gecenin enerjisini zirveye taşıdı.
Modern yaşamın vazgeçilmezi olan Teknohit mobil aksesuar ürünleri, teknolojiyi şıklıkla birleştiriyor. Cihazlarınız için aradığınız üst düzey korumayı ve estetik görünümü bu platformda kolayca bulabilirsiniz.
Teknohit mobil aksesuar çeşitleri neler sunuyor?
Marka, geniş ürün yelpazesi ile teknoloji tutkunlarının dikkatini çekiyor. Giyilebilir teknolojiden şarj ünitelerine kadar binlerce farklı seçenek mevcuttur. Üstelik tüm ürünler yüksek kalite standartlarında sunuluyor. Hızlı teslimat ayrıcalığı sayesinde siparişlerinize hemen ulaşırsınız. Günlük kullanım deneyiminiz bu sayede çok daha pratik bir hale gelir. Estetik tasarımlar cihazlarınıza değer katar.
Telefon koruma ve şarj teknolojileri
Akıllı telefonlarınız için özel üretilen şok emici kılıflar öne çıkıyor. Özellikle iPhone ve Samsung modelleri için MagSafe uyumlu seçenekler vardır. Ayrıca ekran ve lens koruyucularla cihazınızda tam güvenlik sağlarsınız. Enerji ihtiyacınız için ise hızlı şarj adaptörleri kullanabilirsiniz. Taşınabilir powerbank serileri ile şarjınız asla bitmez. Araç içi tutucular ise sürüş güvenliğinizi artırır.
Tablet ve bilgisayar donanımları
Tablet ve bilgisayarlarınız için de şık çözümler bulunuyor. iPad kılıfları ve ekran koruyucuları tabletinizi darbelere karşı korur. MacBook kullanıcıları için özel tasarlanan sleeve modelleri mevcuttur. Ayrıca laptop standları çalışma alanınızı düzenler. Bu ürünler hem ofiste hem de evde konfor sağlar.
Öne çıkan özel seriler ve dayanıklılık
Markanın amiral gemisi ürünleri arasında Torras Spin Air modeli yer alıyor. iPhone 17 Pro serisi için tasarlanan bu kılıf, 360 derece düşme koruması sunar. Buna ek olarak Kevlar %100 Aramid Fiber kılıflar balistik dayanıklılık sağlar. Bu kılıflar ince yapılarına rağmen cihazı mükemmel korurlar.
Giyilebilir teknoloji ve spor ürünleri
Akıllı saatlerinizi kişiselleştirmek artık çok kolay. Apple Watch kordonları koleksiyonu ile saatinize yeni bir hava katabilirsiniz. Spor, deri veya metal seçenekleri inceleyebilirsiniz. Aktif yaşamı sevenler için ter geçirmez kordonlar idealdir. Koşu sırasında telefon tutucular sporu keyifli hale getirir.
Peki, Teknohit ürünleri hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Teknoloji dünyasında yapay zeka kullanımı hızla artarken, büyük markaların bu alandaki bazı denemeleri beklenmedik sonuçlar doğurabiliyor. Bunun son ve en çarpıcı örneği McDonald’s cephesinden geldi. Fast-food devi, tamamen yapay zeka araçları kullanılarak hazırlanan ve Noel dönemini konu alan bir reklam filmi yayınladı. Ancak reklam filmi, izleyiciler tarafından o kadar yoğun bir eleştiri yağmuruna tutuldu ki, marka videoyu yayınladığı orijinal YouTube kanalından ve diğer platformlardan kısa süre içinde kaldırmak zorunda kaldı.
İzleyicilerin nefret ettiği McDonald’s yapay zeka reklamının perde arkası
Reklamın yapımını Hollanda pazarı için TBWA\NEBOKO adlı ajans üstlenirken, prodüksiyon süreci The Sweetshop stüdyosu tarafından yönetildi. Gelen tepkilerin ardından prodüksiyon şirketi, sonradan sildiği bir açıklama yayınlayarak durumu savunmaya çalıştı. Şirket, videonun arkasında yedi haftalık uykusuz bir çalışma olduğunu, Google Earth görüntüleri, özel LoRA modelleri, ComfyUI grafikleri ve binlerce yineleme içeren son derece karmaşık bir teknik sürecin işlediğini belirtti. Yapımcılar bunun basit bir yapay zeka hilesi olmadığını, sinematik bir film yaratma çabası olduğunu vurguladı.
McDonald's has released an AI-generated Christmas adThe studio behind it says they 'hardly slept' for several weeks while writing AI prompts and refining the shots — 'AI didn't make this film. We did'Comments have been turned off on YouTube
Tüm bu teknik savunmalara rağmen izleyiciler ortaya çıkan işten hiç memnun kalmadı. Reklamda kullanılan müzik, klasik bir Noel şarkısının yapay zeka ile üretilmiş “huysuz” ve uyumsuz bir parodisi olarak nitelendirildi. Görsel tarafta ise rüzgarda şarkı söyleyen insanlar veya jenerik bir oyuncak ayı için kavga edenler gibi izleyiciye tanıdık gelmeyen ve gerçeklik hissi vermeyen sahneler yer aldı. Yapay zeka kaynaklı görsel hatalar, örneğin bir otopark kapısı gibi aşağı doğru dönen yılbaşı ağacı veya mekânın iç mi dış mı olduğunun belli olmaması gibi detaylar tepki çekti.
Reklamın başarısızlığının bir diğer nedeni de tonlaması oldu. Videonun “hayat berbat” temalı mizah anlayışının 90’lı yıllarda kaldığı ve günümüz izleyicisiyle bağ kuramadığı ifade ediliyor. Eleştirmenler, gerçek insan oyuncuların aktardığı duygu ve sıcaklığın yapay zeka tarafından taklit edilemediğini ve videonun izleyicide rahatsız edici bir his bıraktığını belirtiyor. Sonuç olarak, teknolojinin insan emeğiyle buluştuğu iddiası, izleyiciler tarafından sadece kötü bir reklam olarak algılandı.
Girişimciliğin desteklenerek yaygınlaştırılması amacıyla İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), yılın son Sahne XL etkinliğini dünyanın dört bir tarafından gelen saygın konukları ile birlikte gerçekleştirdi. BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte BTM üyeleri ile yatırımcıların yanı sıra; Dünya Melek Yatırım Forumu (WBAF) ile iş birliği içinde dünyanın birçok ülkesinden melek yatırımcılar, risk sermayesi fonları ve yüksek potansiyelli girişimler geldi. Etkinlikte 32 ülkeden 80 yatırımcı sunumları dinledi.
Etkinliğin açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası ve BTM Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç gerçekleştirdi. Avdagiç, “Biz her yıl buraya koşarak geliyoruz. Çünkü her yıl ülkemiz için, gençlerimiz için, girişimcilerimiz için yeni kapılar açacak ne büyük faaliyetler yaptığımızı görmenin coşkusunu yaşıyoruz. Bu da yetmiyor. Yaptıklarımız yeni bir yıl için bize güçlü bir motivasyon ve sinerji kaynağı oluyor” ifadesini kullandı. İstanbul Ticaret Odası olarak her yıl 56 fuarın milli katılımını gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Avdagiç, “Bu fuarlarımıza BTM girişimlerimizi de götürerek onların kendilerini tanıtmalarına, anlatmalarına imkan tanıyoruz. Girişimcilerimizi ve girişimlerimizi bu fuarlarla dünyaya açıyoruz” dedi.
Yerli ve global yatırımcılarla buluşuyorlar
Avdagiç, “Bugün burada sahneye çıkacak girişimcilerimiz kendilerini geliştiren, mücadele ruhlarını artıran ve nihayetinde onları daha iyiye dönüştüren bir yolculuk yaptılar. Tıpkı bu etkinliğin ana teması olan Odyssey gibi, kendi destanlarını yazdılar. Girişimcilerimize bakınca şunu söyleyebilirim: Geçmişi Ergenekonlar, Oğuz Kağanlar, Manaslar gibi destanlarla örülmüş bir milletin gençleri, şimdi teknolojinin ve girişimciliğin destanını yazıyor. Biz de Türkiye’de gençlerin bir fikri varsa bu topraklarda hayata geçirmesini istiyoruz. Bizim bütün idealimiz sınır ötesine gitmelerine izin vermeden burada filizlenmeleri sağlamak. Biz de onları hem ulusal hem uluslararası yatırımcılarla buluşturuyoruz. Eminim ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daha çok girişimcimiz çok daha yüksek yatırım alıma imkanı bulacak. Türk ekosistemine biz de İstanbul iş dünyasına çok etkin şekilde katkı vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
BTM TEKMER yüzde 100 doldu
BTM bünyesinde haziran ayında açılan Teknoloji Geliştirme Merkezi’nin kısa sürede yüzde 100 doluluğa ulaştığını da kaydeden Avdagiç, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ve özellikle bakanımız Fatih Kacır’ın özel destekleriyle kısa süre evvel açılan Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) çok ciddi bir şekilde kabul gördü. Şu an 30’a yakın firmamız oradan hizmet alıyor. Hedefimiz, İstanbul’un ve Türkiye’nin en güçlü TEKMER’lerinden biri olmak. İnşallah hem BTM’yi hem TEKMER’i büyütme konusunda çok önemli hedeflerimiz var. Ümit ediyorum ki; kısa bir süre sonra fiziki olarak da bu imkanlarımızı büyütüp daha çok firmamıza hizmeti sunma imkanı bulacağız” dedi.
Başkan Avdagiç’ten sonra kürsüye gelen BTM Genel Müdürü Dr. Önder Kul da uzun zamandır üzerinde çalıştıkları BTM’nin uluslararasılaşma vizyonunu artık somut adımlarla hayata geçirmeye başladıklarını söyledi. Kul, “Bugün büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki, BTM’nin Dubai ve Londra’da iki uluslararası ofisi bulunmaktadır. YTÜ Yıldız Teknopark iş birliğimizle birlikte, bu adım ekosisteme yeni bir ivme kazandırıyor. Bu ofisler aracılığıyla girişimlerimiz, uluslararası yatırımcılarla ve global iş ağlarıyla doğrudan temas kurma fırsatı elde ediyor. BTM, artık yalnızca Türkiye’de değil, dünya girişimcilik ekosisteminde de aktif bir oyuncu olma yolunda ilerliyor” dedi.
Dünya Melek Yatırım Forumu (WBAF) ile iş birliği içinde, dünyanın dört bir yanından gelen melek yatırımcıları, risk sermayesi fonlarını ve yüksek potansiyelli girişimleri Sahne XL etkinliğinde bir araya getirmiş olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Kul, “Yılın ilk ayından itibaren CES, MWC Barcelona ve MWC Doha, Hannover Messe, WIN Eurasia, Teknofest ve Take Off gibi ulusal ve uluslararası fuarlara girişimcilerimizle birlikte katılım sağladık ve sağlıyoruz. Uluslararası fuarların girişimciler açısından taşıdığı değer çok boyutlu. Bu fuarlar, küresel rekabeti yerinde deneyimleme, uluslararası pazarları keşfetme, global yatırımcılarla birebir temas kurma imkânı sunuyor. BTM olarak bu fuarlara katılımı gerçek bir ölçeklenme adımı olarak görüyoruz. Her uluslararası temas, girişimcilerimizi dünyaya entegre ediyor ve Türkiye’nin girişimcilik kapasitesini daha görünür kılıyor” diyerek sözlerini tamamladı.
13 girişim sahne aldı
Etkinlikte ilk kez sponsorlar yer aldı. Altın sponsorluğu Emlak Konut GYO üstlendi. AWS, Destek Patent ve Etkin Proje diğer sponsorlar oldu. Bu arada Sahne XL etkinliğinde 13 girişimci sahneye çıkarak girişimlerini anlatma olanağı buldu. Etkinlik kapsamında iki panel düzenlendi. Etkinlikte sahne alan girişimler ise şu isimlerden oluştu.
Petözel: Petözel evcil hayvan ailelerinin ürün ve hizmetlere güvenle ulaşmasını sağlayan; petshoplar ile markalara ise satış ve görünürlük imkânı sunan bir pazaryeridir.
dentalPrices: Dentalprices hastaların dental ihtiyaçlarına en uygun diş kliniğini kolayca bulmalarını ve tedavi ödemelerini taksit seçenekleriyle gerçekleştirmelerini sağlar.
Fermente Bahçem: Fermente Bahçem fermantasyon tabanlı üretimle sağlıklı içecekler sunar ve tarım, gıda ile kozmetik sektörlerine yeşil teknoloji çözümleri geliştirir.
Aqtivite App: Aqtivite yapay zekâ destekli arama motoruyla etkinlik ve mekân keşfini, bilet alımını ve sosyalleşmeyi tek platformda sunan bir uygulamadır.
Dijisöz: Dijisöz sözleşmelerin dijital dönüşümünü ve mevzuata uyumlu yönetimini yapay zekâ destekli analiz ve asistanlarla kolaylaştırır.
CAMPERLOGY: Camperlogy alternatif konaklama seçenekleri, kamp rezervasyonları ve kültürel etkinlik biletlerini tek platformda sunar.
Beeasist: Beeasist KOBİ’lerin satış, pazarlama, operasyon ve finans süreçlerini tek noktadan yöneterek verimliliğini artıran, yapay zekâ destekli bir B2B2C SaaS platformudur.
HIST ENDÜSTRİYEL: HIST ENDÜSTRİYEL sensörlerle bası yaralarını erken tespit eden, hasta konforunu artırıp bakım yükünü azaltan akıllı hasta yatağı teknolojisidir.
Poder: Poder inşaat projelerindeki kayıp bilgileri dijitalleştirip arşivler, tek platformda proje ve kentsel dönüşüm çözümleri sunar.
Arya AI: Arya AI, kurumsal yapay zekâ iş gücü olarak otonom kararlarla görevleri yönetir. Operasyonları hızlandırır, verimliliği artırır ve hatasız yürütür.
Grower: Grower dijital pazarlama süreçlerini hızlandıran, kolaylaştıran ve verimli hale getiren bir pazarlama sistemidir.
Zephlex: Zephlex yapay zekâ destekli platformuyla yatırımcılara piyasa öngörüleri, risk yönetimi ve kârlı fırsatları tek noktada sunar.
DinamikCRM: DinamikCRM işletmelerin satış, müşteri ilişkileri ve operasyon süreçlerini tek bir akıllı platformda birleştirerek verimliliği maksimuma çıkarır.
Apple Fitness+, ödüllü fitness ve sağlık hizmetini 28 yeni pazara genişletiyor. 15 Aralık itibarıyla Şili, Hong Kong, Hindistan, Hollanda, Singapur ve Tayvan gibi ülkelerde kullanıma sunulacak olan hizmet, Japonya’da ise gelecek yıl başlıyor.
Apple Fitness+ yaygınlaşıyor
Bu genişleme, Apple Fitness+’ın beş yıl önce piyasaya sürülmesinden bu yana en büyük kapsamlı adımı olarak öne çıkıyor. Hizmet kapsamında, yüzlerce antrenman ve meditasyon dijital olarak İspanyolca, Almanca ve Japonca dublajlı sunulacak; her hafta eklenen yeni bölümlerle içerik sürekli güncellenecek. Ayrıca, platforma K-Pop müzik türü de dahil ediliyor.
Apple’ın Fitness Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jay Blahnik, Fitness+’ın Apple cihazlarıyla sorunsuz entegrasyon sayesinde kullanıcıları daha sağlıklı bir yaşam sürmeye teşvik ettiğini belirtiyor. Apple Watch veya AirPods Pro 3 üzerinden anlık kişisel metriklerin görüntülenebilmesi, iPhone veya iPad ile hizmetin her yere taşınabilmesi, kullanıcı deneyimini güçlendiriyor.
Bu genişleme ile hizmet artık 49 ülkede erişilebilir hale geliyor. Fitness+, Strength, Yoga, HIIT, Pilates, Dance, Cycling, Kickboxing ve Meditation gibi 12 farklı antrenman türünü sunuyor; bölümler 5 ila 45 dakika arasında değişiyor.
Nissan, elektrikli crossover modeli Nissan NX8 aracını özellikle Çin pazarı için geliştirdi. İşte detaylar.
Kullanıcılar, Apple Watch ile antrenmanlarını güçlendirebilir veya AirPods Pro 3 üzerinden ekran üzerinde kalp atış hızı, yakılan kalori, Aktivite halkalarındaki ilerleme ve Burn Bar gibi kişisel metrikleri takip edebilir. Custom Plans özelliği, kullanıcıların favori aktiviteleri, süreleri, eğitmenleri ve müzik tercihlerini baz alarak kişiselleştirilmiş programlar oluşturuyor.
Google, mobil işletim sisteminin geleceği için oyun odaklı geliştirmelere hız kesmeden devam ediyor. Ortaya çıkan son bilgilere göre, Android 17 gamepad desteği konusunda kullanıcılarına çok daha fazla özgürlük sunmaya hazırlanıyor. Özellikle konsol kalitesinde oyun deneyimi arayanlar için geliştirilen bu yeni özellik, oyun kollarındaki tuşların işlevlerini tamamen kişiselleştirmenize olanak tanıyacak.
Android 17 gamepad ayarları neler sunacak?
Android’in test sürümlerinde keşfedilen yeni bir menü, Bluetooth ayarlarına entegre edilen “Oyun Kumandası Ayarları” başlığını gün yüzüne çıkardı. Bu yeni arayüz, kullanıcıların favori oyun kollarını bağladıklarında tuş dizilimlerini diledikleri gibi değiştirmelerine imkan tanıyor. Özellikle Sony DualSense gibi popüler kontrolcüleri kullananlar için bu özellik büyük bir kolaylık sağlayacak.
Şu anki test aşamasında sistem, kullanıcıların iki ana kategoride değişiklik yapmasına izin veriyor:
Tuşlar (Keys): A, B, X, Y, L1, R1 gibi standart butonların işlevleri değiştirilebiliyor.
Eksenler (Axes): Analog çubuklar ve yön tuşları (D-pad) için yönlendirme ayarları yapılabiliyor.
Bu özellik sayesinde, örneğin “A” tuşuna bastığınızda oyunun bunu “B” tuşu olarak algılamasını sağlayabileceksiniz. Bu durum, oyunların varsayılan kontrol şemalarından memnun olmayan veya erişilebilirlik konusunda özel ihtiyaçları olan oyuncular için hayati bir önem taşıyor.
Oyun dünyası için neden önemli?
Google’ın bu hamlesi sadece mobil oyuncular için değil, şirketin Android’i masaüstü sistemlere getirme vizyonu için de kritik bir adım olarak görülüyor. Dokunmatik ekran desteği olmayan birçok oyunun Android platformunda rahatça oynanabilmesi için güçlü bir kontrolcü desteği şart. Standartlaştırılmış tuş atama sistemi, geliştiricilerin her bir oyun kolu modeli için ayrı ayrı optimizasyon yapma zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor.
Henüz geliştirme aşamasında olan bu özelliğin, 2026 yılında piyasaya sürülmesi beklenen Android 17 ile birlikte tam kararlı sürümüne ulaşması öngörülüyor. Google’ın bu süreçte arayüzü daha kullanıcı dostu hale getirmesi ve PlayStation veya Xbox gibi özel kontrolcülerin simgelerini sisteme eklemesi bekleniyor.