Son günlerde radyolink teknolojisini oldukça sık duyar olduk. Hatta bu konuda bir özel röportajımız bile oldu. Özel röportajımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Yerli olarak üretmeye başladığımız radyolink teknolojisi, Turkcell tarafından kullanılmaya başlanıyor. Diğer operatörler de, Turkcell’i takip edeceklerdir.
Peki yerli üretimini yapabildiğimiz ve iletişim hayatımıza girecek olan radyolink nedir? Nasıl bir bağlantıdır ve nasıl çalışır? Bu yazımızda radyolink ile ilgili bilgileri sizlere aktaracağız.
Radyolink, iki nokta arasında elektromanyetik dalgalarla iletişim kuran bir sistem. Genellikle iletişimin zor olduğu koşullarda kullanılır. Güçlü veri iletimi sayesinde, en zor arazi koşullarında bile başarı ile kullanılabilir. İki nokta arası iletişimi hedeflediği ve çok güçlü bir bağlantıyı desteklemesi nedeniyle, genelde santraller arası iletişim için kullanılıyor.
Basitçe düşünürsek radyolink, GSM iletişiminin otobanı diyebiliriz. Santrallerin arasındaki tüm iletişim yükünü, radyolinkler taşıyor.
Radyolink iletim dalgaları, dar bir koridoru izleyerek hedefe ulaşır. Sanıldığı gibi geniş bir alana yayılmaz. İstenilen yöne ok gibi dalgalar aktarılır. Bu yolun dışına veriler kolay bir şekilde çıkamaz.
3G ve GSM alt yapısında kullanılacak olan yerli radyolinkler, 7 GHz frekansını kullanacak ve 155 Mbps hızında veri iletişimi sağlayacak. Böylelikle santrallerin bağlantılarını yerli radyolink sistemleri kuracak.
{pagebreak::2}
Radyolinkler yayıncılık sektöründe de kullanılır. Ama biz bu yazımızda telefon tarafına bakıyoruz. Telefon kanalları öncelikle taban bant adıyla birleştirilir. Birleştirme işlemi esasında çoklama işlemcidir. Kanal sayısı 10‘dan 1800 ve daha üst sayılara ulaşabilir. Bu kanallar üzerinden iletim başlatılır. Radyolinklerin hızı değişkendir. 10 GHz‘e kadar çıkabilir. Ülkemizde kullanılacak modeller 7GHz hızında çalışacak.
Yazımızın başında dediğimiz gibi yakın mesafede iki radyolink istasyonu yeterli olur. Alıcı ve verici olacak olan iki istasyon, mesafe arttıkça yetersiz kalacaktır.
Mesafe uzadıkça aralara tekrarlayıcı istasyonların kurulması gerekir. Çünkü radyolink iletiminin dezavantajları da mevcuttur. Dezavantajları bir sonraki sayfamızda anlatacağız.
Uzak bir noktaya giden radyolink hattı, çoklu terminale ihtiyaç duyar. Örnek vermek gerekirse İstanbul’dan İzmir’e bir hat düşünelim. İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir ve İzmir illerinde terminaller düşünelim.
Her istasyon aldığı sinyali, frekans değişikliği ile bir sonraki istasyona iletir. Aralara sadece sinyalleri kuvvetlendirmek için konumlandıracak olan tekrarlayıcı radyolink terminalleri ise, ara frekansta iç iletişim yaparlar. Tekrarlayıcılar santral ya da verici istasyonlarla iletişim içinde bulunmaz. Sadece belli bir doğrultuda giden verinin iletiminde rol oynarlar.
{pagebreak::3}
Radyolink sistemlerinin kullandıkları frekanslar, alana göre değişir. Ortamdaki engellerden oldukça etkilenen bu sinyaller, bağlantının iletimini engelleyebilirler. O yüzden iletimdeki istasyon ve tekrarlayıcı sayısı çok iyi seçilmeli. Tabi frekansın da iyi seçilmesi gerekiyor.
Radyolink frekanslarının iletiminde hava durumu, atmosfer, dünyanın yarı çapı gibi bir sürü engel çıkaran faktörler bulunmakta. İki radyolink istasyonu arasındaki mesafe seçilirken, en kötü koşulların hesaplanması gerekir.
Radyolink sistemleri zorlu ve bir ülkenin kendi iletişim alt yapısını oluşturması için gerekli bir donanımdır. Kendimizin üretebiliyor olması oldukça iyi bir adım. Tabi bu adım yeterli değil. Radyolinklerin bilgi taşıdığı santraller ve baz istasyonlarının da yerlileştirilmesi daha iyi olacaktır.
Radyolink sistemini üretenlerin, baz istasyonunu da geliştirebileceğine yürekten inanıyorum.
:: Radyolink sistemlerimizin yerlileştirilmesini nasıl buluyor sunuz?
hürriyet teknoloji sayfasında vodafone diyordu burada turkcell hangisi doğru ?
ilk adımı turkcell attı. vodafone da yapıyordur yani yapamaz diye bir kaide yok
turktelekom bu teknolojiyi 60 senedir kullanıyor. istanbul içinde onlarca radyo link var. geçenlerde gittiğim silivride bir istasyondaki radyo linkin, ta çamlıcayı doğrudan gördüğünü öğrendim. herhalde 70-80 km vardır. ama telekomun kullandığı radio linklerin köyler dışında hepsi koruma olarak kullanılıyor. çünkü kötü hava şartlarından ve iki radyo arasından geçen kuş sürülerinden falan trafik etkileniyor. ayrıca haberde yanlış okumadıysam 155m geçecek diyor. telekomun radyolarında daha yüksek hızlar geçiyor.
fiberin yerini hiç bir şey tutmaz
silinen mesajımın editlenerek düzeltilmesini isterdim kaldırılması yerine çünkü öğlen bir hata yaptınız…
kabullenmek bu kadar zor olmasa gerek değil mi ?
*Çünkü yayınınız da içerik yoktu…
yazının ilk üç paragrafı aynı yazıyı okurken ilk 2 dkka nedir şu link hadi söylüyosan söyle dedirtmek zorundamısınız
radyolink üretebildik diye seviniyor,gururlanıyoruz gerçekten trajik bir durum,bu teknoloji icad edileli kaç sene oldu acaba?!!
yapılanları küçümsemiyorum yanlış anlaşılmasın,ama bizim ülkemizn insanları çok daha büyük ve orijinal buluşlarla gururlanmayı hakediyor diye düşünüyorum.
Türk Telekom bu teknolojiyi 1980 li yıllarda kullanmaya başladı GSM operatörleri daha başlayamadılar uğraşıyorlar….
Hemen hemen her operatör kullanıyordur fakat burada belirtilmek istenen “yerli üretim” olması değil mi? 🙂
emeklemeden koşmayı bekleyenler koşmayı hiç başaramayacaklardır.
radyolink resimde görülen davula benzer şeylerin karşılıklı noktadan noktaya haberleşmesi ve bunun gerçekleşmesini sağlayan diğer ekipmanlardır. resimlerdekine benzer davul şeklindeki şeyleri daha önce görmüşseniz zaten yeni bir teknoloji de olmadığı anlayabilsiniz, hatta “ben radyolink gördüm” şeklinde cümle içinde de kullanabilirsiniz.
haberdeki tek önemli nokta artık bunun yerli üretiminin yapılıyor olması.
radyolink son kullanıcıyla alakalı bir ekipman olmadığı, baz istasyonlarının veya şebeke altyapısının haberleşme ihtiyacını karşıladığı için son kullanıcı için hiçbirşey ifade etmez. baz istasyonları isterse dumanla haberleşsin, ister radyolinkle, ister fiber optik kabloyla, ister uydu aracılığıyla haberleşsin son kullanıcıya yansıması operatörün keyfine kalır.
bir mobil operatörün altyapısı onun kendi planlaması ile alakalı maliyet, kapasite, süreklilik vb. değişkenlere göre opertörün kararına kalır. ayrıca son zamanlarda mobil internet kullanımının artmasıyla altyapı fiber optik kablolarla destekleniyor/yenileniyor.
bir opertarörün altyapısının ne şekilde oluşturulduğu ve hangi teknolojileri içerdiği son kullanıcıya genelde pek birşey ifade etmez. bir operatör isterse tüm altyapısını uyduya da taşıyabilir, fiber optik kabloya da. burada hizmet verilen coğrafya ve maliyet önemlidir. isterse bir operatör kuş uçmaz kervan geçmez bir yere bir uydu bağlantılı mobil baz istasyonu kurup orayı kapsama alanına da alabilir.
ayrıca habere konu Turkcell in İş Sürekliliği Yönetimi adı altında uyguladığı acil durum programı kapsamında ihtiyaç halinde veya felaket durumunda kullanılmak üzere uydu üzerinden iletişimini sağlayan 16 tane mobil GSM istasyonuna sahip olduğunadan 2010 yılındaki bir haberde bahsedilmiş. umarım bu haberi de baz istasyonları uydu teknolojisine ulaştı diye haber yapılmaz.
tl;dr : radyolink diye birşey var gsm de kullanılan böyle baz istasyonlarında falan oluyor davul gibi şekli olan; baz istasyonlarının kendi arasında haberleşmesini sağlıyor falan, işte onun yerlisini üretmişler de turkcell kullancakmış. bizimle bir alakası yok.
Ne vodafone Ne de turkcell geliştirmedi BTK öncülüğünde TÜBİTAK BİLGEM geliştirdi vodafone ve turkcell kullanacak
Arkadaşlar Türk telekom bu sistemi kullanıyor ama yerli olanını değil uzun zamandır kullannılıyor bu sistem sadece artık yerlisi yapılıyor tabi biraz geç kalınmış olsada
Link zaten bu işi yapıyorken tekrarlayıcı demek artık yazım hatasımıdır?