Xiaomi’nin İstanbul Avcılar’daki Salcomp üretim fabrikasında gerginlik devam ediyor. Fabrikada sendikalaşma süreci ve beraberinde 170 personelin işten çıkarılması, olayları tetiklemişti. İşçiler bir süredir greve devam ederken, şirket konuya ilişkin bir açıklama yaptı.
Sosyal medya platformlarında, haklarında paylaşılan bilgilerin bazılarının yanlış olduğunu aktaran sözcüler; bu sorunları gidermek için ellerinden geleni yapacaklarını bildirdi.
Xiaomi – Salcomp fabrikasındaki olaylar nasıl bu hale geldi?
Yabancı sermayeli bir Türk şirketi olarak yasalara saygılı hareket ettiklerini beyan eden Salcomp sözcüleri; ortaya çıkan aksiliklerden ötürü üzgün olduklarını ve yanlış anlaşılmaları gidermek istediklerini paylaştı. Bu yıl Mart ayında yeni başlayan bir yabancı yatırımcı olarak, Türkiye’ye en ileri teknoloji ve iş fırsatlarını getirmeye devam etmek istediklerini eklediler.
İki farklı sendika tarafından ikinci kez protesto edildiklerini bildiren Salcomp, bu doğrultuda Temmuz ayında 3 gün işleri durdurduklarını açıkladı. Ancak mevcut durumun bir sarmal olarak devam ettiğini söylediler. Sosyal medyada çıkan iddialara karşı şirket şunları kamuoyuyla paylaştı:
“Türk Metal, iki hafta önce fabrikamızın önünde protestoya başladı. Birkaç işçi çalışma yerlerini terk etti ve bahçemizdeki protestoya katıldı. İşe geri dönmelerini istedik ve döndüler. Olağandışı bir şey olmadı ve işçiler tekrar (çalışma yerlerinden) ayrılırsa, iş sözleşmelerinin feshedileceğine dair bir duyuru yayımladık.
Bununla birlikte, sendika faaliyetlerini kısa sürede tanıdık. Geçen hafta bakanlıktan Türk Metal’in işçi sendikamız olduğuna dair bir yazı aldık. Bunun meşruiyetini doğrulamak için doğal olarak yasal süreçlerden geçmek istedik. Bu talebimizi, 13 Eylül Pazartesi öğleden sonra mahkemeye sunduk. Ancak, yaklaşık 100 işçi, daha bizim bu talebimizden olmamızdan önce iş yerlerini terk etti ve bahçemizin içinden protestoya katıldı. Yüksek ses kirliliği devam etti ve mülklerimize fiziksel zararlar verildi.
Bazı işçiler (gece vardiyası çalışanları da dahil), çalışma yerlerine geri dönmedi ve bahçemizde kamp yapmaya devam etti. Salı günü yoklama kaydını kontrol ettik ve yasal olarak noter aracılığıyla gündüz işçi sözleşmelerini feshettik. Çarşamba günü de gece vardiyasındaki çalışanları (çalışma yerlerine geri dönmeyen) da doğrulayarak sözleşmelerini de feshettik.
Şirketimizin sendikalı çalışanlarını işten çıkardığı, güvenlik kapılarını, banyo kapılarını kilitlediği ve onları bahçemize zorla hapsettiğine dair gülünç iddialar vardı. Müfettişler geldi ve bu anlamsız iddiaları çürüttü.
Kimlerin sendika üyesi olduğunu bilmiyoruz. Bu onların gizlilik haklarıdır. Soyunma odası veya tuvalet kapılarını kilitlemiyoruz. İçeride mutlu değillerse bahçemizden ayrılmalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Kapılar sadece dışarıdaki davetsiz misafirlere kilitlenir. Nitekim, çitler kırıldı. Bu gösteriler ve protestolar Türk hukukuna aykırıdır. Bu gürültülü protestoları kimin düzenlediğinden emin değiliz ve Türk Metal’in sorumlu olup olmadığını veya işçilerimizin kendilerinin mi yaptığını yazılı olarak soruyoruz. Bahçemizdeki birçok insan bizim çalışanımız değil. Kim olduklarını bilmiyoruz.
Bu farklılıkları barışçıl yollarla çözmeyi umarak sosyal medyaya karşı çok sessiz kaldık. Mahkemede açıklığa kavuşturacağımız birçok iddia vardı. Şimdi halka açık ve yasal bir açıklama yapmamız gerekiyor. Bunu esas olarak haklarımızı ve çıkarlarımızı ihlallerden korumak için yapıyoruz.”
Salcomp
“Çalışanlar, tekrar şirkete dönmek istiyor”
“Türk kanunlarına uyuyoruz. İnsanlarımız burada çalışmaktan mutlu. Bozulmamış çalışma koşullarımız ve cömert avantajlarımız web’de kolayca bulunabilir.
Türkiye’de birçok kişiyi işe aldık. Bazıları bizi kendi istekleriyle terk etti. Kimisi kendi isteğiyle aramızdan ayrıldı, kimisi de belirli iş kanunlarına göre işine son verildi.
Son iki gündeki hareketler bizi şaşırttı. Hoparlörlü büyük bir otobüs her gün fabrikamızın önünde protesto gösterileri yapıyor, uzun konuşmalar bize iftira atıyordu. Nedenini bilmiyoruz ve hangi kişinin hangi birliktelikte olduğunu bilmiyoruz. Bilmemize imkan yok. Daha önce kimse bize mutsuz olduklarını söylemedi. Çok sayıda belediye binası toplantımız oldu ve sistemimize sadece 8 şikayet aldık, bunların çoğu kafeterya yemeklerimiz çok yağlı veya çok tuzluydu. Kendilerini uygulayarak iyi bir yaşam sürmek isteyen birçok mutlu insanımız var. Dün, bir çalışma hücresi hedefini aştı ve bir performans bonusu kazandı.
Bugün işten çıkarılan çalışanlarımızdan resmi yazılar aldık ve tekrar şirketimizle çalışmak istediler. Birçok kişi de benzer taleplerle İK departmanını aradı. Mektuplar gelmeye devam ediyor.
Türk Metal ile samimi ve verimli bir sohbet gerçekleştirdiğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Karşılıklı anlayış için çalışıyoruz. Müşterilerimizi, topluluğumuzu ve çalışanlarımızı destekleyebilmek için huzurlu bir çalışma ortamı istiyoruz.”
Peki ya siz Salcomp’un bu açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Olayla ilgili görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Salcomp-Xiaomi fabrikasında çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim, bu açıklama gayet gerçeği yansıtan bir açıklamadır. Her türlü memnuniyetsizliği rahatlıkla ilgili birimlere iletebiliyoruz. Protesto eden çalışanlar neden böyle bir davranış içine girdiklerine anlam veremiyorum.
Ben bir çalışan olarak, tamamen şirket üzerine bir karalama kampanyası olduğunu apaçık görüyorum. şirkette çalışanların dahi çalışmasını istemiyorlar. Şirket türk şirketlerinin vermediği tüm imkanları sağlıyor. Bizim sendikaya ihtiyacımız yok.
İş verince böyle saçmalayanları başka işe almamak lazım. Madem çok iyi elemansın git başka yerde çalış
Öncelikle işçiler neden protesto yaptı, yani hangi haklari ihlal edildi?
Açıklamayı okuyunca firma da sıkıntı yok gibi, belkide yabancı sermaye yi urkutmek icin sendikaların icindeki kirli ve bozuk zihniyetin bir oyunda olabilir. Çünki fosil zihniyet her yerde bazen hala kendini göstermeye çalışıyor.
Eger hak ihlali ile ise zaten yasalar kanunlar belli verirsin mahkeme ye sonuç ortaya çıkar , firmanın mülkiyetine zarar vermek nedir , at hırsız lari sendika içinde yuvarlanmış belli.