Sosyal medyanın mobil teknolojilerin desteğiyle olan yükselişi, hız kesmeden devam ediyor. Milyonlarca kişinin yer aldığı bu yeni ortamda bulunmak isteyen, ürün ve hizmetlerini tanıtmayı hedefleyen ticari kurumlar, en uygun yöntemleri bulmak çok ciddi para ve zaman harcıyorlar.
Bazı çalışmalar harika sonuçlar verirken, süreci iyi yönetemeyen takımların sosyal medyada kaş yapayım derken göz çıkarttığına da çoğu zaman şahit oluyoruz.
Ekonominin bel kemiği olan bankalar da bu yeni ortamda daha iyi tanıtım yapabilmek için bazı projeleri hayata geçiriyorlar.
Sosyal Bankacılık ortaya çıktı
Görüş ve önerilerin daha hızlı alınması, şikayetlerin çok daha kısa sürelerde yanıtlanması, kampanyaların yerelleştirilmesi, markaya olan sadakatin güçlendirilmesi gibi çok sayıda hedef, sosyal medya ile birleşince bu sefer ortaya “Sosyal Bankacılık” kavramı çıktı.
Özel röportajı izleyin!
#video_6034#
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajda, bankaların sosyal medyayı nasıl gördüklerini, hangi fırsatların olduğunu, ne tür çalışmalar yapıldığını ve gelecek planları konuştuk.
Garanti Bankası‘nın ses getiren sosyal medya çalışmaları, diğer bankalara da örnek oldu. Müşterilerine daha yakın olmak için Twitter, Foursquare gibi yeni alanların kullanıldığı kampanyalar, çok iyi geri dönüşlerle sonuçlandı.
DenizBank ise Facebook‘ta şube açacak kadar konuyu ileri noktalara taşıdı. Bu durum, Facebook‘un tepe yönetimi tarafından heyecanla karşılandı ve Türk bankalarının tüm dünyaya örnek olduğunu paylaştılar. Banka, bu şubeye 2012‘de 350 bin müşteri gelmesini bekliyor.
DenizBank ve Garanti gibi aktif olmasa da Akbank da bu alanları önemsiyor ve resmi web sitesinde şöyle bir açıklama yapıyor; “Bundan böyle Akbank’la ilgili güncel haberleri ve fırsatları, tercih ettiğiniz sosyal medya sitelerinden de takip edebilirsiniz.” diyor ve 14 farklı hesabına ulaşmanızı sağlayacak bağlantıları paylaşıyor.
Sosyal bankacılığın getirdiği fırsatların yanı sıra tehditler de Akbank‘ın sitesinde en uygun dille müşterilerine bildiriliyor; “Bankamız ve bağlı markalarının temsilcisi gibi gösteren sitelere üye olmamanızı, bankanın anne kızlık soyadınız, şifre bilgileriniz gibi bilgileri asla Facebook veya Twitter üzerinden istemeyeceğini unutmamanızı rica ederiz” mesajıyla tüketiciler uyarılıyor.
Mobil uygulamalarını hızlıca çıkararak akıllı TV’lerde bile herkesten önce kendine yer bulan İş Bankası da sosyal medyayı kullanarak sosyal bankacılığı gündelik hayata ilk taşıyanlardan.
Firma, Facebook’ta “İnternet Şubesi” kavramını hayata geçirerek 100.000 takipçi toplamayı başarmasına rağmen kampanya tanıtımlarını yayınlamaktan öteye gidemediğini ve DenizBank gibi ilginç fikirleri hayata geçiren rakiplerinden geride kaldığını görüyoruz.
Sonraki Sayfa: Devlet bankaları ne durumda?
{pagebreak::Devlet bankaları ne durumda}
Devlet bankaları ne durumda?
Konuyla ilgili olarak Ziraat Bankası, VakıfBank gibi devlet bankalarının, resmi bürokrasiyi sosyal medyaya da taşıdığı görülüyor. Örneğin VakıfBank‘ın ana sayfasında sosyal medyadaki hesaplarına dair bir bağlantı bulunmuyor. Twitter‘dan paylaştığı son mesaj ise 27 Nisan‘a ait.
Ziraat Bankası‘nın ana sayfasına girdiğinizde en fazla 30 saniye dayanabiliyorsunuz. VakıfBank‘ın sosyal medya ile olan münasebetinin bir benzeri, Ziraat Bankası‘nda da geçerli. Yani, neredeyse yok gibi.
En fazla müşteri portföyüne sahip olmasına karşılık bugüne kadar 66 Twit atan Ziraat Bankası‘nın takipçi sayısı ise sadece 1.786.
Sonuç
Neredeyse tüm finansal işlemlerin bankalar üzerinden yapılacağı günlere doğu ilerliyoruz. İnterneti günlük hayatının bir parçası ve vazgeçilmezleri arasında olarak gören yeni nesle daha yakın olmak, bankaların olmazsa olmazları arasında yer almalı.
Sosyal medyayı kullanabilen bankalar rekabette öne geçerken, bu operasyonu iyi yönetemeyen markalar ise tüketiciler tarafından negatif algı oranını yükseltiyorlar.
Bankaların bu alandaki çalışmalarını ShiftDelete.Net okurlarıyla paylaşmaya devam edeceğiz.
:: Sizin sosyal bankanız hangisi? Tıklayın, SDN Forum’da tartışalım.
Bu uygulamayla birlikte Google ‘a büyük bir darbe vurulmuş oluyor aslında. Google yöneticilerinin acil bir çözüm bulmaları görüyor yoksa çok para döktükleri sosyal ağ projesini kaybedebilirler.