Sosyal Medya hayatın her alanına etki ettiği gibi kariyere de etki etti. Artık İnsan Kaynakları Uzmanları Sosyal Medya üzerinden iş ilanı yayınlayıp yine aynı platformlar üzerinden başvuruları alır oldu.
Yalnızca büyük şirketler değil orta ölçekli şirketler de artık birini işe almadan önce Google’da o kişiyi araştırır oldu. Peki işverenlerin Sosyal Medya üzerinden nasıl dikkatlerini çekeriz, neleri yapmamız neleri yapmamamız gerekiyor? Sosyal Medya’da Kişisel Markalaşma serimiz boyunca bunları inceleyeceğiz.
Linkedin üye sayısı 200 milyona ulaşmış olan dev bir profesyonel iş ağı. Binlerce farklı sektörden insan bu ağ üzerinde toplanmış durumda.
İlk girdiğinizde çokta kullanılmayan küçük bir hayalet kasaba gibi gelebilir size. Ancak Linkedin, Facebook gibi Ana Sayfası’nda hayatın döndüğü bir alan değil. Linkedin’de hayat gruplardadır.
Linkedin’e üye olmanızın ardından ilk dikkat etmeniz gereken şey fotoğrafınız. Ciddi bir fotoğraf yükleyin. Ancak ciddilikten kasıt kesinlikle vesikalık değil. Sadece arkadaşlarınızla yaptığınız bir piknikte çimlere uzanmış şekilde çekilmiş bir poz olmasın.
Profil fotoğrafınızı ayarlamanızın ardından özgeçmişinizi hazırlamaya başlayın. Kariyer sitelerinde harcadığınız emeğin iki üç katını harcayabilirsiniz, emin olun değecek.
Kesinlikle hazırlamış olduğunuz özgeçmişiniz İngilizce olmalı. Alternatif olarak bir de Türkçe hazırlayabilirsiniz ancak aslı İngilizce olarak hazırlanmalı. Hangi meslek grubunda olursanız olun girdiğiniz dünya profesyonellerin dünyası.
{pagebreak::iki}
Onların dikkatini çekmek için uğraşmaya değecektir. Eğer İngilizce’niz yeterli seviyede değilse Google Translate kullanabilirsiniz ancak mutlaka bilen birine kontrol ettirmelisiniz hazırlamış olduğunuz özgeçmişinizi.
Özgeçmişime yazacak bir şeyim yok öyleyse şunları da kafadan ekleyeyim derseniz kendinizi bitirmiş olursunuz. İnsan Kaynakları Uzmanları profilinize girdiğinde yalanın kokusunu alabiliyorlar. Bahsettiğiniz sektörden ya da işyerinden eğer hiç bağlantınız yoksa yalan söylemiş olduğunuz apaçık ortaya çıkmış oluyor. Yazacak neyiniz varsa sadece onu yazın.
Linkedin’de profilinizi %100 olarak tamamlayana dek her alanı doldurmaya gayret edin. Varsa eğer bugüne dek hazırlamış olduğunuz slaytları SlideShare.net aracılığıyla Linkedin profilinizde paylaşabilirsiniz. Bu size büyük bir artı katacaktır.
Profilinizi tamamlamanızın ardından sıra geldi profil linkinize. Profil linkiniz oldukça önemli. linkedin.com/in/sheqercocuq nickine sahip birine hiç kimse iş vermeyecektir. Elinizden geldiğince linkinizde ad ve soyad kullanmaya gayret edin.
İsminizin SEO’su sizin elinizde. Google’da Linkedin hesabınızın daha üstlerde çıkabilmesi için linkiniz büyük önem arz ediyor.
İletişim bilgilerinizi doğru yazmanız da oldukça önemli. Mümkünse adınız ve soyadınızdan oluşan bir Gmail ya da Yandex mail hesabıyla kaydolmanız gerekmekte.
Eğer halihazırda bir yerde çalışıyorsanız hem kişisel hem de kurumsal mail adresinizi eklemeniz başkalarının sizi Linkedin üzerinde bulabilmesine olanak sağlayacaktır. Ancak yeni bir iş teklifini şahsi mail adresinize almanız daha iyi olacaktır. Yani öncelikli e-mail adresiniz mutlaka şahsi hesabınız üzerinde olsun.
Gelecek bölümde yine Linkedin üzerinden Kişisel Markalaşmaya devam edeceğiz.
:: Kişisel Markalaşma hakkındaki yazımız yararlı oldu mu?
Yazan: Haydar Özkömürcü
adam ingilizce bilmeyip translate kullansa nolcak olduda görüşmeye çağrıldığında translate yanında mı olacak :)) ama linkedIN için güzel bi inceleme olmuş gerçekten, ama bence ingilizce öğrenmeden girmeyin böyle işlere ofiste espri konusu olmak istemiyosanız :))
Türkiyede özel sektör tamamen Ego eksikliği içinde olan tiplerden oluşmuş ve kendine köle arayan bir sistemdir, Şükür Kpss yi Kazandım ve devletin ne derece rahat ve ekonomik açıdan şartların özele göre ne derece hafif yormayan bir sistem olduğunu yaşamaktayım, Allah Yardımcısı olsun özeldekilerin:))