1999 – 2008 yılları arası Symbian işletim sistemini geliştiren Symbian Ltd. şirketi, dengesiz güç dağılımdan ve stratejik olarak zayıf karar alımlarından muzdarip haldeydi. Öncelikle Nokia’nın şirketin büyük orandaki hissesine sahip oluşu şirketin gündemi ve hedefini Nokia’nın belirlemesi anlamına geliyordu ve bu Nokia’nın rakibi konumundaki diğer üretici ortakların zararına oluyordu.

Arayüzün (UI) işletim sisteminden (OS) ayrık olması, üreticilerin kendi arayüzlerini geliştirmelerini gerektiriyordu. Nokia (Symbian OS’in ona göre gelişmesini sağladığı) S60 arayüzü ile Symbian’ı kullanırken, diğerleri Symbian OS için UIQ ve MOAP arayüzlerini geliştirmek zorundaydı ve bu da fazladan masrafa sebep oluyordu.

 

 

Son olarak işletim sisteminin hedeflenen bir donanım platformu üzerinde çalışmasını sağlamak Symbian’ın değil, üreticilerin göreviydi, aynı donanım platformunun birden çok varyantını hızlıca üretebilen Nokia, bu görevin maddi külfetinden fazla etkilenmezken, görece daha az varyant üreten küçük ölçekli rakipleri, bu külfetin altında eziliyordu.

{pagebreak::2}

2007 yılında Google’ın Android işletim sistemini geliştirip kaynak kodunu üreticilere ücretsiz olarak dağıtacağını açıkladı. Bunun üzerine Nokia, ortak olduğu rakiplerine zarar ettiren ve bu nedenle ilgilerinin ücretsiz olan Android’e kaymasından korktuğu Symbian için, hem finansal hem de stratejik olarak avantajlı bir adım atarak Symbian vakfını kurdu. Ardından, Symbian şirketinin tüm hisselerini diğer ortaklardan satın aldı ve elindeki Symbian kaynak kodlarını vakfa bağışlayarak, işletim sistemini Android gibi lisansa tabi olmayan, ücretsiz ve açık kaynaklı bir hale getirme planını açıkladı.

Nokia, sözde vakfın kontrolü altındaki işletim sisteminin gelişimi için en fazla miktarda iş gücünü ayırarak yine söz sahibi oldu ve işletim sisteminin gelecek hedeflerini daha çok kendi çıkarları doğrultusunda belirleyerek, rakipleri ile olan ortaklık ilişkilerine zarar verdi. Bunun sonucunda vakfın kurucu ortaklarından biri olan Samsung, daha fazla Symbian’ı desteklemeyeceğini, vakfın kurucu ortaklarından bir diğeri olan SonyEricsson ise uzun vadede Symbian tabanlı bir cihaz üretmeyi planlamadığını duyurdu. Böylece Symbian vakfında Symbian tabanlı cihaz üretmeye devam eden iki üretici kaldı, biri Nokia diğeri ise Japonya pazarı dışına çıkmayan Fujitsu’ydu.

Yanlış kararlarla şirketin değerini her geçen yıl daha da düşüren CEO Olli-Pekka Kallasvuo yönetim kurulu tarafından gönderilerek yerine Stephen Elop getirildi. Elop’un göreve getirilişinin 41. gününde Nokia Qt’un Symbian için tek geliştirme ortamı olarak seçildiğini ve 1200’ü Symbian takımlarından olmak üzere 1800 kişinin işten çıkarılacağını açıkladı.

{pagebreak::3}

Peki neden Symbian takımlarından 1200 kişi işten çıkartılıyor? Tamamen yeniden oluşturulacak arayüz sayesinde eski S60 arayüzüne ihtiyaç kalmazken, bu yeni arayüz Qt kullanılarak oluşturulacağı için (Symbian^3’e kadar S60 arayüzünde kullanılan kütüphaneler olan) AVKON’a da ihtiyaç kalmıyor.

Symbian içerisinden S60 ve AVKON’u çıkarttığınız zaman geriye kalanlar ise donanım sürücüleri, zamanlayıcılar, bellek yönetimi ve güvenlik sistemi gibi temel işletim sistemine ait parçalar oluyor (detaylı bilgi için bkz: http://forum.shiftdelete.net/symbian/176035-os101-isletim-sistemleri-teknik-rehberi.html). Yani Qt’un sisteme bütünleştirilişiyle mevcut Symbian platformunun büyük kısmına ihtiyaç kalmıyor. Üstelik Qt mevcut yapılandırmadan çok daha esnek ve güçlü olduğu için, Qt kullanıldığında Symbian’ı geliştirme işlemi de hızlanıyor ve verimlileşiyor. Bu durumda bu kadar kişiyi istihdam etmenin gereği de kalmıyor.

Symbian takımlarındaki işten çıkarmalar ve ilk verdiğimiz bağlantıda değindiğimiz üzere Symbian konusunda Nokia’nın stratejisinin değiştiğini açıklaması, medyada Symbian Vakfı’nın kapanıp Symbian gelişiminin Nokia içerisinde devam ettirileceği düşüncesine yol açtı. Her ne kadar madalyonun bir yüzüne bakıldığında, Symbian Vakfı, Symbian’ın üzerindeki bürokrasiyi artırıp, kodun şekillenmesini geciktiren ek bir kurul gibi geliyor. Fakat madalyonun diğer yüzüne bakıldığında, Nokia’nın hâlâ Symbian koduna (%80 civarında) katkıda bulunan en büyük ortak olduğu için, Symbian yönetim kurulunun zaten pek işlevsel olmadığı, yönetimin aslında dolaylı olarak Nokia’nın elinde bulunduğu sonucu ortaya çıkıyor.

{pagebreak::4}

Bu durumda büyük yatırımlar yapılarak kurulan Symbian Vakfı’nın, özellikle de kuruluşunun ardından bir yıl kadar zaman alan altyapı inşaatı yeni tamamlanmış ve kaynağı herkese açılan Symbian’a Nokia dışından da katkılar yapılmaya başlanmışken, bu oluşumu yıkmak epey mantıksız bir hal alıyor.

 

Bu sözlerimi Nokia’nın pazarlar bölümü genel müdürü Niklas Savander, geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda, “vakfı kapatmak için herhangi bir sebepleri olmadığını” ifade ederek doğruluyor. Ayrıca “Açık kaynağın doğası gereği başkalarının Symbian’ı kullanmayı veya kullanmamayı tercih edebileceğini fakat bu tercihin vakfın gidişatını engellemeyeceğini” söyleyerek üstü kapalı olarak Samsung ve SonyEricsson’u ima ediyor ve “Symbian’ın artık açık kaynaktan güç alan bir oluşum olduğunu ve Nokia’nın bu şekilde devam edeceğini” sözlerine ekliyor.

Niklas Savander, Nokia cephesinden uzun zamandır yinelenen sözleri tekrarlayarak, “Şu an Symbian tabanlı cihazlarımız fiyat konumlandırması olarak pazardaki üst diliminin en altında bulunuyor. Ancak işlevsel olarak Symbian’dan daha üstün olan MeeGo cihazlarımız zamanla üst dilime hakim olmaya başladıkça, üretim maliyetlerini önemli miktarda aşağı çekebildiğimiz Symbian cihazlar orta dilime hitap eden ürünlerimiz olacaktır” diyor ve Symbian’ın geleceği hakkında çok önemli bilgiler veriyor. Ayrıca “Aslında, tüketicilerin büyük kısmı tembeldir. İnsanlar çoğunlukla varsayılan ayarları kullandığı için bir üretici olarak üstümüze düşen görev, en iyi kurulumu yapmaktır” şeklinde konuyla alakasız görünen bir söylemde de bulunuyor.

Peki bizler kullanıcılar bu bilgileri nasıl yorumlamalıyız? Aslında Niklas Savander’in son olarak alıntıladığım konuyla alakasız görünen sözleri, Symbian’ın geleceği hakkında büyük ipuçları içeriyor. Symbian için hedef kitle artık cihazını kurcalamaya meraklı üst dilim alıcıları değil de, cihazını pek kurcalamayan orta dilim alıcıları olacağı için, Nokia Symbian işletim sisteminin arayüzünü baştan oluştururken arayüzü basitleştirmeye gidecek ve (işletim sistemini hantallaştırıp, kullanıcıları işletim sistemine yabancılaştıran ve uygulama yazarlarını Symbian’dan uzak tutan) Symbian’da hâlihazırda bulunan bir takım işlevler yitirilecek, bunun dolaylı bir sonucu olarak ise MeeGo işletim sisteminin işlevsel olarak Symbian’dan daha üstün oluşu sağlanacak

Yani bir diğer deyişle, önümüzdeki aylarda alacağınız Symbian^3 tabanlı bir cihaz, alabileceğiniz en işlevli Symbian cihaz olacak çünkü Symbian’ın zaman içinde evrimleşmesiyle kullanım kolaylığı ve 3. şahıslara ait uygulamaların sayısı artarken, bunları sağlayabilmek için sunulan işlevler azaltılacak.

:: Symbian’ın geleceği hakkında düşüncelerinizi bizimle paylaşın.

Yazan: Emre Can