Günlük bir ihtiyaç olmanın da ötesine geçip, vatandaşlık hakkı durumuna gelen internet için hız sınırını ortadan kaldırmanın bir yolu var, o da fiber internet. Türkiye’de fiber internet altyapısına geçiş konusunda yapılan önemli çalışmalar var. Ancak, yapılması gerekenler çok daha fazla. BTK’nın açıkladığı 2013’ün ilk çeyreğine ait verilerde 741.675 aboneye ulaşan fiber abone sayısı, yıllık bazda %96 büyüme gösteriyor.

Bu büyüme hızına rağmen, yetersiz altyapı nedeniyle şehrin göbeğinde yaşayan çok sayıda internet kullanıcısı, ışık hızında interneti henüz kullanamıyor ve bir an önce bu hizmetin kendi ev ve işyerlerine gelmesini bekliyor. Bu kişilerin sayısı resmi verilere göre 6.678.907 olarak belirlenmiş.

Fiber internet konusunda ülke içinde çizilen bu tabloyu bir kenara bırakıp, Türkiye’nin dijital ipek yolunda kaçırmak üzere olduğu fırsatı gündeme getirmemizde fayda var.

Coğrafi konumumuz gereği, Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Türkiye üzerinden geçecek olan genişbant internet ağı, yeni ekonominin de itici gücü olacağından dolayı, en az petrol ve doğalgaz boru hatları kadar öneme sahip. Eğer bu rüzgarı kaçırırsak, cazibesini yitirecek olan Türkiye’nin yerini ya Rusya ya da Dubai alabilir.

Altyapı yatırımı yapan Türk Telekom ve Superonline’ın kablo sahipliğini paylaşmasını talep eden çoğu veri merkezi (data center) kurumlar, diğer ülkelerle kıyaslandığında çok daha yüksek fiyatlarla karşılaşıyorlar. Rekabet etmenin imkansız olduğu bu durumda yeni altyapı yatırımı yapmak isteyen kurumları ise bir başka sürpriz bekliyor.

Bu riski daha detaylı verilerle açıklasam fena olmaz. Örneğin, hemen yanı başımızda bizi Avrupa’ya bağlayan Bulgaristan ile Türkiye arasında her geçen gün artan genişbant veri hattına çözüm olması için geçecek fiber kablo yatırımında herhangi bir cihaz olmaksızın, sadece kablo maliyeti kilometre başına 6.000 Euro civarında. Şartlar hiç değişmeden, aynı kabloyu Bulgaristan’da döşemenin maliyeti ise 1.000 Euro civarında.

Hızlı internet için altyapı yatırımının yanı sıra veri merkezlerinin ülkemizde olması için bir diğer dezavantaj da elektrik fiyatları. Avrupa’ya kıyasla %30 daha fazla fiyatla alınan elektrik, kozun fosil yakıtla çok ucuza elektrik üreten Arap ülkelerine geçmesine sebep olabilir.

Hem fiber altyapının hem de elektriğin pahalı olmasına karşın, dünyanın en büyük veri merkezlerinden TeleCity’nin SadeceHosting’i 85 milyon TL bedelle satın alması ve ilk yıl için 25 milyon TL yatırım planının olması, henüz ibrenin Türkiye tarafında olduğuna işaret ediyor. Söz konusu yatırım, ülkemizde rekabet edecek olan veri merkezlerinin ulaşması gereken standartların çıtasını da yukarıya taşımış olacak.

Dijital ipek yolunun Türkiye’den geçmesi, veri merkezlerinin ülkemizde bulunması için başta düzenleyici kurum BTK olmak üzere, bu vizyonu yöneten Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın, altyapı sahibi şirketlerin durumu yeniden gözden geçirmelerinde fayda var.

:: Ülkemizde yeterince fiber internet yatırımı yapılıyor mu?