İnsanoğlunun Ay’a ilk ayak basışının 40.yılının kutlandığı şu günlerde bazı insanlar uzaya çıkmanın gereksiz olduğunu düşünebilirler. Sonsuz bir boşluğu incelemek, taş ve tozdan başka bir şeyden oluşmayan uyduları ve gezegenleri araştırmak kimileri için gereksiz gözükebilir.
Milyarlarca dolar harcanan bu projelerin insan hayatına doğrudan bir etkisi olmadığını düşünebilirsiniz. “Ay’a çıktık da ne oldu sanki?” diyebilirsiniz. Evet belki Ay’a çıkmak sadece bu açıdan bakıldığında gereksiz görülebilir ama uzay yolculuğu yapabilmek için geliştirilen teknolojilerin birçoğunu günlük hayatımızda kullandığımızın farkında mısınız? İşte günlük hayatımızda bile sıkça kullandığımız uzay teknolojilerinden birkaçı.
{pagebreak::Uydu TV}
Uydu TV
Tek kanallı günleri hatırlayanlarınız varsa o zaman ile bu zamanı karşılaştırdığınızda, o dönemlerde insanlar nasıl yaşıyordu diyebilirsiniz. Bugün eğer televizyonu açtığımızda tek değil de yüzlerce kanalla karşılaşıyorsak bunun için NASA’ya teşekkür etmeliyiz.
Uzaydaki astronotlarla bir şekilde iletişim kurmak zorunda olan NASA yer ekipleri bunun için bir teknoloji geliştirmek zorundaydılar. Daha önceleri bunun için yüksek irtifada uçan balonları kullanan yetkililer, daha sonra 1960′lı yıllara gelindiğinde uydu ile iletişim kurmaya başladılar. NASA ayrıca çanak anteni de ilk kez kullanan kurum olma özelliğine sahip.
{pagebreak::Dizüstü bilgisayar}
Dizüstü bilgisayar
Kulağınıza inanılmaz gelebilir ama gerçekten de ilk taşınabilir bilgisayarları kullanan kişiler astronotlardı. İlk kez 1983 yılında kullanılmaya başlanan Shuttle Portable Onboard Computer (SPOC) adı verilen cihaz, uzayda bulunan astronotların yön bulma ve kontrol işlemleri yapmasına olanak tanıyordu. Ayrıca cihaz oldukça sağlam bir yapıya sahipti.
GriD Systems adlı bir firma tarafından NASA için üretilen bu taşınabilir bilgisayar 1979 yılında William Moggridge adlı bir mühendis tarafından tasarlanmıştı. NASA’nın uzay yolculukları için kullandığı bu model, günümüzdeki dizüstü bilgisayarların atası olarak kabul ediliyor.
{pagebreak::Duman algılayıcıları}
Duman algılayıcıları
Birçok büyük binada ve evde kullanılan duman algılayıcıları kim bilir bugüne kadar kaç kişinin hayatını kurtarmıştır. Yangınların yayılmadan tespit edilmesi için kullanılan bu cihazlar ilk olarak 1970′lerde Skylab uzay istasyonunda zehirli gazları tespit etmek için geliştirilmişti.
Cihazın tasarımı tamamen NASA’ya ait olmasa da kurum, ürünü geliştirerek zehirli gazlarla, su buharı arasındaki farkı anlayabilecek bir hale getirdi.
{pagebreak::Tıbbi cihazlar}
Tıbbi cihazlar
Kalp pillerinden, tansiyon aletlerine kadar birçok tıbbi cihaz için uzay yolculuğuna teşekkür etmeliyiz. Tüm bu ve buna benzer cihazlar ilk olarak uzaya gidecek astronotlar üzerinde kullanılmıştı.
Hatta uzaydayken bile astronotların sağlık durumunu kontrol etmeye yarayan bu cihazlar üzerinde halen çalışmalar devam ediyor. Tüm tıbbi verileri dışarıdan görebilmek için geliştirilen teknolojilerin temeli uzay yolculuğu projesi zamanında atılmıştı.
{pagebreak::Joystick}
Joystick
Artık eskisi kadar popüler olmasalar da bir zamanlar tüm oyuncuların ellerinden düşüremediği joystick’ler de uzay yolculuğunun yarattığı teknolojinin bir ürünü.
Ay üzerinde gitmesi için tasarlanan Apollo Lunar Rover’ı kontrol etmek amacıyla tasarlanan joystick, astronotların engebeli arazi üzerinde aracı daha rahat kontrol edebilmelerini sağlıyordu. Tasarım büyük başarı sağlamış olacak ki, cihaz ilerleyen yıllarda en popüler oyun araçlarından biri haline geldi.
{pagebreak::Üç boyutlu grafik ve sanal gerçeklik}
Üç boyutlu grafik ve sanal gerçeklik
Üç boyutlu grafikler, sanal gerçeklik ve uçuş simülatörlerininin geliştirilmesinde NASA’nın oynadığı rol tartışılamaz. Astronotları uzaya göndermeden önce yer yüzünde denemeler yapmak zorunda olan mühendisler için uçuş simülatörleri büyük önem taşıyordu. Buradan elde edilen veriler olmasaydı, uzay yolculuğu da olmayabilirdi.
Üç boyutlu grafik teknolojisi ve sanal gerçeklik kavramının ortaya çıkmasına öncü olan bu teknoloji günümüzde birçok oyun için hazırlanan grafik motorlarının temelini oluşturuyor. Grafiklerine hayran kaldığınız bir oyunu oynarken, uzaya çıkmaya hazırlanan astronotların günler boyu yaptığı çalışmaları unutmayın.
{pagebreak::Yansıtıcı olmayan ekranlar}
Yansıtıcı olmayan ekranlar
Artık günümüzde pek rastlamasak da eski model monitörlerin parıl parıl parlayan halleri ve ekranda yüzünüzü yansıtmasını hala hatırlıyorsunuzdur. Artık bu modeller yerini yansıtıcı olmayan bir maddeyle kaplanmış ekranlara bıraktığından bu sorunlar yaşanmıyor.
Yansımayı engelleyici kaplamanın da kaynağı uzay yolculukları. Uzay mekiklerinde benzer sorunlar yaşayan astronotların şikayetleri üzerine geliştirilen bu karbon bazlı kaplama, monitör üzerine vuran ışığı emerek yansımasını engelliyor. Ayrıca aynı madde günümüzde çizilmeyen gözlük camlarında da kullanılıyor. Bu şekilde kullanım da ilk olarak astronotların kasklarının üzerindeki vizörlerde ortaya çıkmıştı.