İnç başına düşen piksel sayısı arttıkça, ekrandaki görüntü daha pürüssüz oluyor ve kullanıcıya iyi bir ekran deneyimi sunuyor. 300 PPI‘dan sonra insan gözünün algılamadığı ve bu değerlerden yukarı ekranlar ise Retina Display olarak adlandırılıyor.
Tabi ekran çözünürlükleri arttıkça işletim sistemlerine de daha çok iş düşüyor. Parmaklarımızla dokunduğumuz alanlarda eskiden çok daha az piksel varken, şimdi çok daha fazla piksel ile işletim sistemleri karşı karşıya. İşletim sisteminin desteği ve algılama konusundaki başarısı oldukça önemli.
Mobil pazara Windows 8 ile ciddi bir giriş yapmak isteyen Microsoft, yeni Metro arayüzüne yüksek çözünürlüklü ekran desteği getiriyor. 11.6″ ekranda üç farklı çözünürlük belirleyen Microsoft, daha etkili bir kullanım için arayüz geliştirmeleri yaptı. En iyi deneyim için 3 farklı ekran çözünürlüğünde Goldilocks Zone adında ideal dokunma alanları belirlendi.
Yeni arayüze göre ilk durumda butonlar ve yazılar olduğu gibi gösteriliyor. Daha sonra parmağınızla dokunacağınız alanda çözünürlüğe göre değişecek oranda büyütülmüş bir alan devreye giriyor. Bu sayede kullanıcılar ufacık yazıları yönetmekte zorlanmayacak.
Windows 8 özellikle Metro arayüzü hala geliştirilmeye devam ediyor. Yıl sonuna doğru resmen piyasada olması beklenen yeni işletim sistemi, mobil tablet piyasasındaki kullanım deneyimini ne kadar değiştirebilecek merak ediyoruz.
:: Windows 8’e ne gibi yenilikler gelmeli?
Bi zahmet Apple’ın gerisinde kalmasın
Microsfot mu 😀
aynen apple yeni ipad’in de super amoledi de geride bıraktı 😀