Şimdi aşağıdaki ekran görüntüsüne bir bakın. Bu görüntünün başından saatlerce kalkmayan milyonlarca gencin yaşadığı heyecanı hayal etmeye çalışın. Çok zor değil mi? Oooo.. bir saniye, yeni nesil gençlerin Minecraft’ı ne kadar çok sevdiğini gözden kaçırdım. Tamam sözlerimi geri alıyorum. Konumuza geri dönelim.

Bu ekran görüntüsünü bu gün artık neredeyse tüm oyunların genelinde hakim olan FPS türünün ilk örneği olan Wolfenstein 3D‘ye ait olduğunu muhtemelen biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız öğrendiniz. Evet şimdi bu oyun aradan geçen 22 yıldan sonra tekrardan yeni bir yapım olarak karşımıza çıkıyor; Wolfenstein: The New Order

{pagebreak:::: Ne değişti}

Ne değişti?

Haliyle grafikler epey değişti. Daha modern grafikler ile karşı karşıyayız. Üstelik 22 yıl önce sinema filmlerinde bile görmeye alışkın olmadığımız kalitede ara videolar bizi bekliyor. Peki, değişmeyen bir şey var mı?

Almanlar aynı acımasız Almanlar ama bu sefer II. Dünya Savaşında kaybeden değil, kazanan taraf olmuşlar. Aradan yıllar geçmiş ve teknoloji almış başını gitmiş. Çılgın Alman bilim adamları dehşetengiz yarı makine askerler, köpekler, dev robotlar filan üretmiş.

Kısacası bol bol aksiyon mevcut. (Evet ister inanın ister inanmayın bu aksiyon 22 yıl önce yazının başındaki karelere bakarken yaşıyorduk biz)

{pagebreak:::: Hikaye çok güzel}

Hikâye çok güzel

Oyunun hikâyesini çok beğendim. Size burada keyif kaçıracak bir şey söylemeyeceğim ama İngilizceniz iyiyse o yalnız askerin boğuk sesinin anlattığı hikâyeyi çok seveceksiniz eminim.

Oyunun akışı bir film edasına sahip. Müzikler ve sesler sizi havaya sokmak için dört dörtlük ama ama…

Peki, ama ne?

Kardeşim teknoloji bu kadar ilerlemiş, zaten oyun kapalı mekân ağırlıklı ilerliyor, 22 yıl sonra o muhteşem grafikleri duvarların ve objelerin yanına yaklaştığımızda çamura çevirmek de neyin nesi? Bethesda‘ya hiç yakıştıramadım bunu.

PC tarafında durum nedir bilmiyorum ama PS3 tarafında durum aynen böyle. Heyecanı öldürüyor mu? Hayır tek başına değil. Ama benim canımı sıkan bir başka şey daha var.

Nedir? Nedir?

Oyunun kontrollerini çok sevmedim. O hikâye, o heyecan içinde ikide bir yerden silah, cephane toplamak için tuşlara basmak anlamsız geldi bana. Ama çok ilginç bir şekilde PS3 kontrolcüsünün analog çubukları ile hiç beceremezken nişan alma ve ateş etme işini çok iyi becerdim bu sefer. Dolayısı ile işin bu yanını görmezden gelebilirim.

İkide bir duvarların ve objelerin dibine girmeyeceğimizi de düşünürsek grafiklerin normal ortam görüntüsünün PS3 gibi yıllanmış bir konsolda bile çok iyi olduğunu söyleyebilirim.

{pagebreak:::: Sonuç? Para harcamaya değer mi?}

Sonuç? Para harcamaya değer mi?

Hikâye 10 numara. Sesler 9 numara. Grafikler 8 numara. Kontroller 7 numara. Genel olarak 8 puanın üzerinde değer biçtiğime göre bu oyuna evet buna değer.

Ama şunu kesinlikle belirtmeliyim ki oyun 18 yaşından küçükler için pek uygun değil. Gerçi zamane gençliği artık bu kan revan işleriyle 10-12 yaşlarında tanışıyor. Bunu kafanıza pek takacağınızı sanmıyorum ama kutusunun üstünde kocaman +18 yazısını zaten göreceksiniz.

Yani?

Oynadım, keyif aldım, beğendim. Kusurlar yok değil ama o kadar kusursuz bir şey zaten bu dünyada yok. Kısacası bol Alman askeri, robot kurt köpekleri ve acayip bölüm sonu canavarları istiyorsanız, üstüne de güzel bir hikâyesi olsun diyorsanız. Afiyet olsun.

Aufwiedersehen!

:: Siz Wolfenstein: The New Order hakkında neler düşünüyorsunuz?