Ara sıra hani olur da açılmıştır diye kontrol ettiğim YouTube video paylaşım sitesine bu akşam girmeye çalıştığımda her zamanki kırmızı renkli Yassah Hemşerim! uyarısıyla karşılaştım. Elbette yasaklanma sebeplerine ve yasaklanmanın kendisine karşı olsam da, arada hukuki bir sürecin işlediğini ve temel sorunun da burada olduğunu söylemem gerekiyor. Ama her durumda “halimiz Çin gibi olur mu” diye düşünüyoruz. Sonuçta artık bu işin kanunu da var, ilk görüldüğü yerde yasaklanması gerektiği yazıyor. Önce vuralım, sonra sorgularız, zihniyetinin yerleştiği bir ülkede yaşamak da zor yahu!

Tıkla Tıkla Bilinçlen!

Neyse, esas konuya döneyim. Diyelim ki yoldan çıktınız, bilinciniz bir an için sizi terk etti ve tarayıcınızın adres satırına YouTube.com yazma gafletinde bulundunuz. Sonuçta karşınıza kırmızı bir uyarı yazısı çıktı. Elbette bu uyarı yazısı, koskoca mahkemenin kararıyla sizi doğru yolu bulmaya davet eden, kapatılan sitenin aslında iğrençliğin rezaletin bin türlüsünü barındıran bir şer yuvası olduğunu anlatmaya çalışan bir yazıdan başka bir şey değil. Ama bilinç bu, bir kere uçunca kolay kolay yerine gelmez. Bu yönde görülen bir eksik de devlet eliyle giderilmeye çalışılmış.

Yasaklanmıştır! Bilinçlenin öyle gelin!

Artık mahkemelerce yasaklanan “tu kaka” sitelere erişmeye çalıştığınızda karşınıza çıkan mahkeme kararının hemen sağ üst tarafında bilinçli internet kullanımına yönelik bir internet sitesine erişeceğiniz bağlantı da bulunuyor.

Her ne kadar sitedeki genel içerik, bilinçli internet kullanımıyla ilgili olsa da arada vazgeçilmezlerden olan ihbar hattı performansı değerlendirmesinin de bulunması takdire şayan. Bilinçlendirmeye adanmış bir internet sitesinde “aslında biz döve döve yola getiriyoruz” mesajını veren istatistiklerin bulunması daha da vahim bir durum.

{pagebreak::Kafayı Kuma Gömmek}

Sonuç: Kafayı Kuma Gömmeye Devam

En nihayetinde, site yasaklamanın sebebi ne olursa olsun, olayın uluslararası hukuk boyutunda çözmeden erişim engelleme kararını çıkartmak kolayımıza geliyor. Sanki tüm dünyada bahsi geçen sitenin yayınını durdurmuş olan, Vatandaşıma istemediğimi izletmem, ahlakını bozdurmam diyen devlet de artık bambaşka bir boyuta geçiyor.

Sonuçta bilgisayarların güvenliğini sağlayarak ücretli porno sitelere yönlenmesini engellemek farklı, insanların bilinçli şekilde erişmeye çalıştığı içeriğe erişmesini engellemek farklı. Tabii bu noktada birçok hukuki ve sosyolojik tartışmalar yapmak mümkün; ama temelinde insanların hızlı ve özgür biçimde bilgiye erişmesini sağlama amacı yatan internet üzerindeki Çin’sel eğilimlerimizi sorgulamamız gerekiyor.

Bir Anı

Zararlı olduğu düşünülen içeriğe erişimin engellenmesi, insanları doğruya yöneltmez. Diğer taraftan bilinçlendirme çabası da bunu makul ve mazur göstermez. Zira insanın içi fesat olunca siz ne yapsanız boşuna. Bundan yıllar önce, dosya paylaşım programları MÜYAP ve benzeri mesleki karteller tarafından kaset satışlarını düşürdüğü gerekçesiyle yasaklatılmadan önce, bir bilgisayar dergisi Kazaa benzeri bir dosya paylaşım yazılımı veriyor. Sonra bir okur, dergiye telefon ederek bundan şikâyetçi oluyor. 

Olayı aktaran dostumuz, telefon eden kişinin “arama satırına “chlidlover” yazınca çocuk pornosu çıkmasından rahatsız olduğu” için telefon ettiğini, bunun ahlaka sığmayacağını, insanların yasadışı içeriğe ulaşmasını sağladığı gerekçesiyle yazılımı barındıran CD’lerin toplatılması gerektiğinden dem vurduğunu söyledi.

Dostumuzun verdiği cevap ise kısa ve net olmuş: Yazmazsanız çıkmaz! Sonuçta her türlü araç gibi internetin de, internet üzerinde çalışan hizmetlerin de nasıl kullanıldığı tamamen kullanan kişiye göre şekilleniyor. Birisi eğer niyeti bozmuşsa, tüm interneti kapatsak, kendisine intranet kurar yine yapacağınız yapar, diyoruz.

          :: SDN forumlarında hep beraber bilinçleniyoruz!

Bilgi için: Serin Füzyon
Yazan:
Berkin Bozdoğan
SDN – http://shiftdelete.net