SSD’siz bir hayat mümkün olacaktı: Sloot Dijital Kodlama Sistemi

Hollandalı elektronik mühendisi Romke Jan Bernhard Sloot, bir filmi 8 KB’lık bir depolama biriminde saklayabildiğini iddia etmişti. Bu sistem, günümüzde kullanılan WinRAR gibi çalışmıyor.

Dosya boyutu 10 GB olan bir filmi 8 KB’a indirdiğini ve bunu hiçbir kalite kaybı olmadan çalıştırdığını söyleyen Sloot, Roel Pieper isimli bir Philips yöneticisi ile anlaşmaya varmıştı.

1996 yılında, Pieper ile anlaşmaya varmadan önce, Jos van Rossum isimli bir yatırımcı ile anlaşan Hollandalı mucit, 6 yıllık bir patent satın aldı. Bu patent belgesinde Sloot’un yatırımcı, Van Rossum’ın ise patent sahibi olduğu yazıyordu.

Kaybolan icatlar

Roel Pieper, bu proje için Philips’ten istifa etti ve Sloot ile bir şirket kurmaya karar verdi. Sloot’un şirketinde CEO olarak göreve başlayan Pieper, şirketin adını The Fifth Force olarak değiştirdi.

Kod çözme algoritması 370 MB olan bu dijital kodlama sistemi, 64 KB’lık bir depolama birimi sayesinde aynı anda 16 filmi birden çalıştırabildi. Bu sayede birçok yatırımcıyı kendisine çekmeyi başaran Sloot, 11 Eylül 1999 tarihinde evinin bahçesinde ölü bulundu. Hollandalı mucit, kalp krizi sebebi ile hayata gözlerini yumdu.

Sloot’un 12 Eylül 1999 tarihinde kaynak kodlarını teslim edeceği ve bu teknolojinin dünyaya yayılmasını sağlayacağı söylendi. Ölümünden sonra kendisinin depolama birimi aylarca arandı ancak bulunamadı.

Birçok kişi bu birimin yakıldığını ve kaynak kodlarının yok edildiğini düşünüyor. Sloot, katı hâl diski (SSD) kullanımını ortadan kaldıracaktı. İsterseniz yazımıza Şam çeliğinden bahsederek devam edelim.

Şam çeliği: Formülü unutulan kılıç

Günümüzde Şam çeliği olarak adlandırılan bir çelik, üretimi oldukça zor olduğu için çok değerli bir ham madde olarak nitelendiriliyor. Bu çeliğin üretilmesi için iki çeliğin bir ocak kaynağı ile kaynatılması, katlanılması, dövülmesi, tekrar katlanılması ve tekrar dövülmesi gerekiyor.

Bu işlem, çeliğin katılaşmasını sağlıyor. Güney Hindistan’dan ithal edilen wootz isimli bir çelik, bu çeliğin ham maddesidir. Buradan hareketle Şam çeliğinin üretimi için ithalat işlemlerinin de devreye girdiğini anlıyoruz.

Dayanıklılığı ve keskinliği ile dikkat çeken bu çelik, Osmanlı Devleti’nde yaşayan ustalar tarafından kılıç yapımında kullanılıyordu. Günümüzde de Şam çeliğinden yapılan kılıçlar mevcut ancak bu kılıçların kalitesi 18. yüzyıldaki kılıçların kalitesi ile aynı değil.

İnsanlıktan gizlenen icatlar

Batı ülkeleri, bu çelik ile 3. yüzyılda tanıştı. Sert ve esnek yapısı ile savaşlarda çokça kullanılan bu kılıç, teknolojinin gelişmesine rağmen gizemini koruyor. 18. yüzyılda üretilen Şam çeliği ile üretilen orijinal kılıçlar, günümüzdeki kılıçlardan çok daha iyi bir kaliteye sahip.

18. yüzyılda yaşayan ustalar, bu çeliği nasıl şekillendirdiğini sonraki nesillere aktarmayı tercih etmedi. Bugün dünyada hâlâ orijinal Şam çeliğinin nasıl üretildiği bilinmiyor. Zira bu ham maddenin aslında nasıl şekillendirilmesi gerektiğini anlatan hiçbir belge yok.

Üretim tekniklerindeki farklılıklar yüzünden formülü unutulan Şam çeliği, günümüzde de kılıç üretiminde kullanılıyor ancak orijinal Şam kılıçları sadece koleksiyoncularda bulunabiliyor. Bu kılıçların fiyatı oldukça yüksek.