Marvel ve DC, artık sadece çizgi roman piyasasında kıyaslanmıyor bildiğiniz üzere. Sinema sektöründe de yer alan bu iki dev, hayranları tarafından çokça tartışma konusu haline geliyorlar. Peki sektörde taşları yerinden oynatan yapımlara sahip iki evrenden hangisi daha önde?

2008 yılında başlayan Marvel Sinematik Evreni mi? Yoksa 2013 yılında rakibine merhaba diyen DC Genişletilmiş Evreni mi? İşte bu sorunun cevabını yazımızda vermeye çalıştık.

Marvel, sinema evreni kurmayı nasıl başardı?

Marvel Sinematik Evreni nasıl başarılı oldu? Stüdyonun yaptıklarını incelediğimiz yazımızda bu konuya geniş çaplı bir bakış atıyoruz.

Rekabette kim daha ön planda? Marvel mı, yoksa DC mi?

Sinema sektöründe ortak ve birleştirilmiş evrenler artık oldukça sık rastlanan bir durum haline geldi. Hemen hemen pek çok yapım devam filmi konusunda cömert davranışlarda bulunabiliyor. Hatta bazı stüdyolar, birbirinden farklı markaları aynı evren çatısı altında buluşturmaktan çekinmiyorlar.

Hal böyle olunca rekabetin yarattığı etki de oldukça büyük oluyor. Çizgi roman endüstrisinin öncü şirketleri, arkalarında önemli stüdyolar ile çalışıyorlar. Marvel, Disney ile DC de Warner Bros. ile beraber süreci yürütmekte. Bununla birlikte iki evrenin de geniş bir hayran kitlesi bulunmakta.

Marvel, piyasayı oluşturan etkenlerden biri haline geldi

2008 yılında bu yola giren Marvel, genel yapı itibariyle oldukça farklı bir konumda yer alıyor. Disney öncülüğünde, hayranlarına yapımlar sunan stüdyo, daha doğru düzgün rakibi yokken piyasadaki aslan payına sahip olmuştu. İlerleyen süreçlerde evren içerisine vasat filmler de yerleşse, seyirciler Marvel‘a çoktan alıştı.

Rakibi DC ise, piyasaya daha geç girdi. 2013 yılında Man of Steel ile yarışa dahil olan DC, mevcut evrenini yarılamak üzere olan Marvel ile rekabete girmek zorunda kaldı. Bu da şirkete, hayranları ikna etme konusunda zor zamanlar yaşattı.

DC Genişletilmiş Evreni istikrarı bir türlü yakalayamadı

Rakibinden geç başlayan evren, istikrar sorunları ile de baş başa kaldı. Bazı yapımların başarısızlıkları nedeniyle külliyat, dallanıp budaklanmak zorunda kaldı. Durum o kadar ciddileşti ki, Warner Bros. ve DC, genişletilmiş evrene Joker ve The Batman gibi yapımları eklemek konusunda oldukça tereddütlü bakış açılarına sahip oldular. Oscar ödüllü Joker filminin ana evrene dahil olamaması bunun en büyük kanıtı.

Öte yandan Marvel cephesi, ana evreni dallandırmak istese bile bağlantısız iş yapmıyor. Dördüncü fazında çoklu evren ve alternatif senaryolar üzerine yoğunlaşacak stüdyo, yine de her şeyi bir plan dahilinde gerçekleştirecek. Zira Marvel bu konuda, hayranlarına da oldukça güven veriyor. Hatta stüdyo, rakibinin filmlerini dahi ekleyemediği yarışta, dizilerini de evrene dahil etmeye başladı.

Gişede Marvel etkisi

Sinema sektöründe bir filmin başarısını, gişe performansı belirler. Elde edilen gelirlere göre gelecek planları oluşturulurken, Marvel‘ın bu konuda eli oldukça kuvvetli. Zira stüdyo, sadece Avengers: Endgame ile kısa bir süre olsa da dünyanın en çok hasılat elde eden filmine sahip olmayı başarmıştı.

DC kısmında ise işler pek iç açıcı gözükmüyor. Stüdyo sadece Aquaman filmi ile 1 milyar dolar barajını geçmeyi başardı. Eğer iki evrenin filmlerini gişe hasılatına göre toplu bir şekilde sıralasaydık, ilk 10‘da 9 Marvel, 1 de DC yapımı yer alırdı.

Marvel vs DC: Karşılaştırma sonucu

Çizgi roman okurlarının son derece mutlu olduğu bu rekabette Marvel, rakibine nazaran biraz daha önde yer alıyor. Stüdyo, gerek tecrübesi gerekse de hayranları memnun edebilmesi ile diğer tüm sinema evrenlerine karşı ciddi bir yarışmacı olduğunu gösteriyor.

Öte yandan DC Genişletilmiş Evreni adına da yolun sonu demek için oldukça erken. Joker filmi ile ne kadar ciddi olduğunu gösteren stüdyo, Marvel‘a nazaran daha ikonikleşmiş karakterleri ile sektörde toparlanmayı hedefliyor.

Sizler bu kıyas hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin gönlünüzde kazanan kim? Yorumlarınızı bizlere aktarmayı unutmayın.