Teknoloji son 40 yılda inanılmaz bir ivme yakaladı. İnsanoğlunun icat ettiği ilk bilgisayar bir oda büyüklüğündeyken, şimdi ise cebimize bile sığabilecek boyutlara kadar indirgenmiş durumda. Peki bu durumun arkasında nasıl bir güç yatıyor. Bilgisayarların arkasındaki gücü, tüm işlemlerin beyni konumundaki işlemcileri masaya yatırıyoruz.
Bilgisayarın beyni, işlemciler!
Bilgisayarların en önemli parçası hiç kuşkusuz işlemcilerdir. İşlemciler için basit bir tabirle bilgisayarların beyni benzetmesini yapabiliriz. Çünkü, bilgisayarda yaptığımız her işlem, işlemci vasıtasıyla gerçekleşir. Çok basit olarak bilgisayarda bastığınız bir tuş bile, işlemcide işlenerek monitöre yansıtılır.
Peki bilgisayarın beyni olarak nitelendirdiğimiz işlemciler nasıl bir yapıya sahipler?
Bilindiği üzere işlemcilerin temelinde transistörler, dolayısıyla da diyotlar bulunmaktadır. Diyotlar aynı transistörler gibi yarı iletken elemanlardır. Yani bir yönde akım geçirirken diğer yönde ise geçirmezler. Dolayısıyla diyot bir devreye ters bağlansa bile kondansatör gibi patlamaz. Sadece devre çalışmaz. Diyotlar yapıldıkları malzemelere göre 0.3 ya da 0.7 voltluk tetikleme gerilimiyle çalışırlar. Bu yapı transistörler için de benzer dinamikleri içerir.
“Tarihteki ilk transistör”
Bugün kullandığımız işlemcilerin içerisinde milyonlarca transistör bulunmaktadır. Bir işlemcide kullanılan transistörlerin sayısı arttıkça o işlemcinin hızı ve yapabildiği işlem sayısı da artmaktadır.
İşlemciler verileri 1 ve 0 olarak algılayarak çeşitli algoritmalarla verilen komutları yerine getirir. Gerçek dünyada tanımladığımız her ifadenin dijital elektronik olarak tabir ettiğimiz alanda (bu alan 1 ve 0’lardan oluşur) mutlak bir karşılığı bulunmaktadır. Örneğin 5 sayısının dijital elektronikteki (bazı yerlerde bu kavram makine dili olarak da geçebilir) karşılığı “101”dir. Ya da A harfinin karşılığı “01000001”dir. İşlemci, gelen elektronik sinyali 1 olarak, gelen nötr sinyali ise 0 olarak algılar.
Basitçe anlatmak gerekirse, klavyede 5 tuşuna bastığınızda, işlemciye önce pozitif sinyal verilir, sonra nötr sinyal verilir ve ardından tekrar pozitif sinyal verilerek ekrana 5 yazılması sağlanır.
Burada işin temelinde yine transistörlerin üstlendiği anahtarlama elemanı görevi yatmaktadır. Bilgisayarda “0” ve “1”lerin kapladıkları alana bit adı verilir.
İşlemcilerin sıçrama noktası
Eski bilgisayarlarda bulunan işlemcilerde kullanılan transistör sayısı bir hayli sınırlıydı. Transistörleri korumak için konulan dirençlerin de bir hayli büyük boyutlarda oluşu, üretilen işlemcileri de bir hayli hantal kılıyordu.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte devre elemanlarının boyutları küçülmüş, dolayısıyla işlemcilerin içerisinde kullanılan transistör sayısı arttırılarak, performans ve işlem sayısında da hatırı sayılar artışlar yaşanmıştı.
1971 yılı işlemciler için büyük bir sıçrama noktası oldu. Intel, 1971 yılında binlerce transistörü silikon çip üzerine yerleştirerek ilk mikro işlemciyi üretti. 1971 öncesine kadar bilgisayarlar sadece büyük şirketler ve üniversiteler tarafından kullanılabiliyordu. Bunun en büyük sebebi yazımın başında da bahsettiğim gibi bilgisayarların oda büyüklüğünde olmasıydı.
Intel’in mikro çipleri üretmesiyle birlikte bilgisayarların boyutları da küçülmüştü.
Intel’in 1971 yılında satışa sunduğu Intel 4004 işlemcisinde 2300 transistör bulunuyordu. Bu işlemcinin ana kartta kapladığı alan 12 mm²’ydi. Intel mikro işlemci alanındaki çalışmalarını hızla devam ettirdi. 1972 yılında çıkan Intel 8008 işlemcide 3500 transistör vardı. Transistör sayısının artmasıyla mikro işlemcinin kapladığı alanda 2 mm² artarak 14 mm² olmuştu.
Günümüze geldiğimizde transistör sayılarının iyice tavan yaptığını söyleyebiliriz. Örneğin 2012 yılında satışa çıkan 4 çekirdekli i7 işlemcilerde tam 1.7 milyar transistör bulunuyor. Bu transistörler bilgisayarların aynı anda yüzlerce işlem yapmasını gerçekleştirmektedir.
İşlemcilerin çekirdek yapısı
İşlemcilerin, gelen komutları şekillendirmesini sağlayan 4 tane temel bileşen bulunmaktadır. İşlemcide matematiksel olarak nitelendirebileceğimiz ikomutları şekillendiren bölüme ALU (Aritmetik ve Mantıksal İşlem Birimi) adı verilir. ALU fonksiyonu ne kadar fazlaysa işlemci de doğru orantıda performans kazanır.
İşlemcilerin diğer bir önemli bileşeni ise Komut Çözücü yani Instruction Decoder’dır. Bu bölüm anabellekteki verilerin çözümlenmesi için gerekli işlemleri başlatır. Diğer bir deyişle normal verileri, makine diline çevirerek çözümleme sürecini başlatır.
Dört temel bileşenden bir diğeri ise Kaydedici (Registers) bölümüdür. Bu bölümde veriler işlenmek üzere kaydedilir. Bu kayıt işlemi geçicidir. Komut sırası geldiğinde işlem Instruction Decoder bölümüne aktarılarak gerçekleştirilir.
İşlemcilerin en önemli fonksiyonlarından birisi de Veriyolu’dur. (Bus) İşlemcinin diğer bilgisayar donanımlarıyla bağlantısını sağlayan elektriksel yollar, işlemcilerin sinir sistemi olarak da tabir edilebilir.
Büyük evrim
İlk çıkan mikro işlemci olarak kabul edilen Intel 4004, 16 bacaklı basit bir entegre görünümündeydi. Bu entegre günümüzde meslek liselerinde yaptırılan birçok basit devrede hala işlevsel olarak kullanılmaktadır.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte işlemcilerdeki bacak (yada soket) sayısı da 1000’li sayılara kadar ulaşmıştır. Örneğin Intel’in Pentium 4 serisinin son işlemcilerinde 775 ayak bulunmaktadır.
Entegre şeklindeki işlemciler ana kartlara monte şekilde üretilirken artık günümüzde soket şeklinde bir tasarıma geçilmiştir. Intel 4004 işlemcisi anakarta lehimlenerek monte edilirken, son çıkan işlemciler ise basit bir şekilde sokete takılıp, çıkartılabilmektedir.
:: Şu an bilgisayarınızda hangi işlemciyi kullanıyorsunuz?
AMD Phenom II x4 925
intel reklamı hemde beleş… intel koyunları…
ngecmisten
n
ngelecege …
çok güzel yazı olmuş yapanin eline koluna sağlik bu tip yazilari cok seviyorum
1.7 milyon transistör nasıl sıgıyor buna hayatta inanmam göz var nizam var
Nano teknoloji diye bir şey var
Bu tur yazilarin artmasi dilegiyle 🙂
Milyon değil milyar tane transistör var artık işlemcilerde
Reklam mı? Adam gibi makale bu
AMD phenom 2 x6. Böyle yazılara devam edin lütfen. Merak ettiğim ama araştırmaya üşendiğim br konuydu 🙂
Dün oturup düşündüğüm konuyu bugün burda görmek sevindirici
bugun dersin konusu buydu
aynnnnnnnn
Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş. Böyle makalelere yer vermeniz bilgilenmemiz açısından son derece yararlı
şu transistorleri de silikon çip e nasıl gömüyorlar onu bi açıklayaydınız
Harika bir makale SDN App'ten yazıyorum ve yazar görünmüyor. Kim yazdıysa ellerine sağlık.
Ana sayfadaki gorselde dikkatsizce bakinca islemciyi Kabe, daire seklindeki kum tanelerini haci adayi zannettim.
Öyle bir fotoğraf koymuşsunuz ki işlemciyi Kâbe sandım
Suan Hala Intel Pentium E2140 1.6 ghz Dual Core islemci kullaniyom
Abicim keske bunu 1 hafta once yayinlasaydiniz bizim şeflerde bunlardan bahsetti en azindan birkaç bilgiyle hava atardim adamlara.
osman bey bir elektronikci olarak guzel bir yazi olmus. burada asil bilisim sektorunun temelinin elektronik oldugu gayet guzel betimlenmis.
AMD sempron 140 dan selamlar dostlar 😀
i5-3210M
lise anılarım canlandı transistörlü devre kurardık boarda
olum ne bicim fotografla bu , kabe zannettim
i7 4710HQ
Kabe'den ziyade mason simgesi gizlice yerleştirilmiş gibi bence…
Aynen bende Kabe zannettim:)))
Al haberi sinifta sunum yap tisikkirler osman 🙂
Milyonlarca transistör işlem farizasını yerine getirmek için işlemciyi tavaf ediyor…
Güzel bilgiler sağolun
seni brawo
Bunu zaten kabe sansınlar diye yapmışlar .devil inside.
pentium d 820 2.80 ghz kullaniyorum hala bu bu208 cok unlu transistor onunla hersey yapiliyor.
n
NPN mi PNP mi :D:D
BENDE İ7 7700HQ VE 6700HQ LAPTOP VAR 6700HQ ESKİDİ SATIYORUM 3500E
tatlı mı pirinç mi
kes lan
Güzel sade bir dille anlatiminiz icin sahsim adina tesekkur ederim.
Bizler halen sagci, solcu catismasi ile cok degerli vaktimizi ulus olarak heba ederek, ülkemizin bayragini YERLERDE süründürüyoruz.
Bir türk dünyaya bedel degildir..
Bir türk 1000 lerce köleye bedeldir.
Beynini calistirmaz Ama essek gibi 1000 kölenin yapacagi isleri yaparak, Ne mutlu TÜRKÜM naralarini atan bir irktir, irkiz..
Yaziniz icin tesekkurler