Klasik zombi senaryoları neredeyse gerçek olmak üzereydi.
Hindistan’da bir tıp fakültesi, ölen insanların beynini hayata geri döndürme çalışmalarında önemli derecede yol kat edince oluşan korku ve tepkiler, devletin bu araştırmaları yasaklamasıyla sonuçlandı.
Özellikle kazalarda ve silahlı saldırılarda hayatını kaybedenleri hedef alan çalışmalar büyük umut vadediyordu.
Doktorlar bu sayede maktulün hasarlı organlarını tedavi etmek ve yeniden yaşama şansı kazanması için kaza sırasında ölen beynini yeniden hayata döndürmeyi başaracaktı.
Kazada hayatını kaybeden yakınınız geri dönse?
Yaşlılık veya hastalıklar nedeniyle değil, bıçaklanma, trafik kazası, ani acı, kalp krizi, kan kaybı ve şok gibi nedenlerle yaşanan beyin ölümlerini geriye çevirmeyi planlayan çalışmalar, klinik deneylere kadar ilerlemişti.
Hindistan’ın önemli tıp fakültelerinden National Institute of Medical Statistics’te yürütülen bu bilimsel çalışma, halktan gördüğü tepkiler yükselince, apar topal iptal edildi.
Çeşitli kimyasallar ile beynin yeniden çalıştırılabileceğini savunan bilim insanları bu çalışmalarını 20 yeni ölmüş kazazede üzerinde denemeyi planlıyordu.
Alzheimer’a çare arayan video oyunu
Bilim insanları ilk deneylerin sonunda, ölülerin ayağa kalkıp evine gitmesini beklemiyorlar.
Çalışma, insanları ölüm halinden, koma haline geri döndürmeyi hedefliyordu. Bu aşamadan sonra ise gerekli tedavilerin uygulanması ile hastanın eski sağlığına ulaşması planlanıyordu.
Elbette deneyler durdurulmuş olabilir ancak bu kadar önemli bir çalışmanın bilim insanlarının gündeminden düşmesi mümkün olmayacaktır.
Bilimin daha önce de kalbi durduğu için ölü kabul edilen insanları yeniden hayata döndürmenin yolunu bulmuş olduğunu unutmayalım.
:: Beyin ölümünden geri döndürülmek hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yalnız sadece beyin ölümü gerçekleşen hastaları koma haline döndürmekten bahsediyor. Zaten beyin ölümü gerçekleşen bir hasta ölmüş olmaz beyin hariç diğer organları çalışmaya devam eder. O kadar akıllılarsa kalbi durmuş ve üzerinden 5 dakika geçmiş bir hastayı hayata döndürsünlerde görelim 🙂
Belki ömür uzatma adına yol katedebilirler ancak ruh yani bilinç denilen bir şey var .Onu hesaba katmak gerekir
Lan bunuda yasaklamak için nasıl bi kafa lazım anlamıyorum ne kadar güzrl bir ilerleme olurdu
t virüsü lazım hacı
Tövbe haşa
Günah derler bizimkiler.
21. yy ve insanlık hala yobazlarla uğraşıyor. utanç verici..
Hapı yuttuk
Öldüren de dirilten de O'dur. (NECM/44) Allah azze vecelle
İyikide yasaklanmış..yoksa insanlığın sonunu getirecekler zombileri yaratarak…rabbim doğ büyü öl demiş…ölümün canlandırılması bence insanlığın sonunu getirir
Ölüler canlandırılsa, Yeni doğumlarda aynı hızla dünyaya gelse dünyanın sonu gelmiştir demek
Musluman milliyetcileri dolusmus yine yorumlara
Yobazsınız olm alayınız, bırakın diriltsinler size ne?
Hindistan yasaklar ama bunu başka ülke yapar, bu tür işlerin peşini bırakmazlar insanlar.
İki şeyin önüne geçemezsiniz, ölüm ve ihtyarlık…
Tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin. Azrail çelmeyi takacaktır.
aynen
Ruhu nasıl canlandıracaklar, ineğe tapandan ne beklersin, guru gürültü işte..
Ne işşsiz insanlar
21. Yüzyıl olmuş biz hala kendini ilerici sanan yobaz bile olamayacaklarla uğraşıyoruz. Ölüm Allah ın emri yaratılışın gereği. Yaratılan her şey muhakkak ölecektir. Burda beyin ölümünden bahsediliyor. Beyin ölümünün ne olduğunu öğrenin de öyle gelin ileri beyinliler.insan ın tıbbi müdahalelerle hayat belirtisi göstermeye başlaması veya hayata dönmesi ölen insanın dirilmesi demek değildir. İnsan kesin manada ölmüş ruh bedenden ayrılmışsa tıbbın ve bütün insanların feriştahı gelse o insan tekrar hayata döndürülemez.(Örneğin mezarlardaki insanlar) Ama insan da daha hayati bazı fonksiyonlar devam ediyorsa ister beyin ölümü gerçekleşsin ister başka bir ölüm fark etmez çıkmamış candan umut kesilmez ve tıbbi müdahalelerle çareler aranabilir bu da gerçek anlamda da ölenin dirilmesi değil sadece çıkmamış candan umut kesilmez kaidesinin insanlara verdiği umuttur.
Ruhu nasıl geri getirecekler?
Azrail bu haberden sonra mesleği bıraktı…
Allahcilar gelmis
Sanki yapılmış bir şey varmış gibi yorum yazmaya başlamış ateist takımı. Hemen başlamışlar yobazlar vs diye milleti aşağılamaya. Bir tarafınızı da yırtsanız ölümün çaresini bulamazsınız. Bu alemdeki hiç bir şey ölümsüz değildir. Bakıyorum da bazılarına, Allah sözü bile zorlarına gidiyor. 00:04:33 özellikle
kalbi duran insan ölmüş olmuyor sadece kalbi durmuş oluyor yeniden çalıştırılabilirse yaşıyor çalıştırılamazsa ölüyor.
Haberin başlığı yanlış başlık ölüleri canlandırma değil beyin ölümü gerçekleşenleri hayata döndürme olmalıydı
yasakladiklarina göre demekki başarmışlar gizli yürütülecek demekki.
Ruh diye bir şey yok. İnsan kemik ve etten ibarettir. Yeterli bilgi birikimi ve teknoloji ile başarılmayacak iş yoktur.
İnsanların yeniden dünyaya dönmeleri önemli bir gelişimdir. Bir yakınının beyin ölümü gerçekleşirse hatırlarsın bu dediklerini.
babadan oğula nesil bunlar
boş işler bunlar, var mı ölüp de dirilen bir canlı, kalbi durup da çalışan demiyorum, ölüm olayı gerçekleştikten sonra tekrar dirilen bir canlı? mümkün değil ancak kıyamet günü.
Bundan yıllar öncesi, 'hadi canım nerde görülmüş böyle birşey' denilen çok şey vardı.
Size şunu diyeyim:
"La İlahe İllallah Muhammedün Rasulullah"
Gün gelecek mahşer günü hesaba çekildiğimizde o zaman Allah'a inanmayanlar ne yapacak? Bunu da bir düşünün.Bazı yorumlara cevap olarak bunu yazdım.
Olabilir; mümkündür. Dine salt mantık penceresinden bakanlar; lütfen biraz saygı… İslâm dinine göre böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini savunanlara gelince… Canın bedenden her ayrılışı, uyku örneğinde olduğu gibi, ölüm değildir. Yoksa Ashab-ı Kehf'in 309 yıl uyuyup sonra uyanmalarını sadece uykuyla izah edemeyiz. Şayet uyku olsaydı, yiyip içemedikleri ve temizlenemedikleri için çürümeleri ve ölüp bir daha uyanamamaları gerekirdi. Evet canı verme emrini veren de alma emrini veren de Allah'tır. Ancak herkesin eceli de farklı farklıdır. Kalbi durup bütün vücut fonksiyonları sona ermiş bir kimsenin dakikalar sonra kalbinin atmaya başlaması ve tamamen eski haline gelmesini nasıl açıklayacağız? Bu arada ruh bedenden ayrılmış mıydı yoksa hâlâ bedende miydi? Cevabını kesin olarak veremeyeceğimiz bir konu… Bunun dini inkârla ya da dine karşı din çıkarmakla da alâkası yoktur. Öyle olsaydı, ölmek üzere olan bir hastayı hayata döndürmeye çalışan bir doktoru dine aykırı bir harekette bulunuyor kabul etmemiz gerekirdi ki bu abes bir şey olurdu. Dolayısıyla böyle bir geri döndürmenin en azından imkânsızlığını ispatlayamayacağımız için mümkün olabileceğini söyleyebiliriz. Belki bu denemenin psiko-sosyal ve ahlâkî açıdan yol açabileceği sakıncalar hakkında tartışılabilir. O da varsayımdan öteye geçmez…
BİLİM KATİLLERİ. İSTE BU YÜZDEN HİNDİSTAN 3.DUNYA ULKESİ 🙂
bir tane canlı hücre yapmadan, bir tane uzaylı bulmadan, hastalıkları tamamen yoketmeden, fakirliği bitirmeden, bilinçli bir makina yapmadan, ölümsüz olmadan, bu iddaalı açıklamalar anlamsız değil mi ?
Saolun