Nokia 808 Windows Phone’a Gelecek mi?

Hayatımıza kameralı cep telefonu kavramını sokan şirketlerden biri olan Nokia bu yılın başlarında Barselona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde tanıttığı 41 Megapiksel kameralı Nokia 808 PureView ile gerçekten büyük bir gürültü koparmıştı.

Etkinliğe katılan ve cihazı yerinde ilk inceleyenler arasındaydım ve bu cihazla ilgili olarak yazdığım ön inceleme yazısı oldukça fazla ilgi görmüş, insanlar bu telefon hakkında ilginç yorumlar yapmıştı. Söz konusu telefon birkaç ay sonra Türkiye’deki kullanıcılarla buluştu, basın mensupları da bu telefonu deneyimleyen ilk kullanıcılar arasında yer aldı.

Çok konuşuluyor

Şu sıralar Nokia 808 PureView hakkında çok fazla haber veya yorumla karşılaşabilirsiniz, ancak bu normal. Cihaz kendisi hakkında konuşturmayı hak ediyor. Sahip olduğu 41 megapiksel Carl Zeiss optik sensör gerçekten şimdiye kadar hiç bir cep telefonunda karşılaşmadığımız türden. Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar fazla piksel sayısını normal bir fotoğraf makinesinde bile sık görmüyoruz.

Detay yoğunluğu fazla

Nokia 808’de 41 Megapiksel sensör var, ancak cihaz maksimum 38 Megapiksel tam çözünürlükte çekim yapabiliyor. O zaman 41 Megapikselin sırrı ne? Nokia’nın bu soruya çok iyi şekilde cevap vermesi gerekiyor. Kamera sensörü sahip olduğu yüksek piksel sayısı sayesinde sıradan cep telefonu çözünürlüklerinde fotoğraf oluştururuken her bir piksel için elinde daha fazla veri bulunduruyor.

Ne kadar veri o kadar detay demek. PureView olarak adlandırılan bu teknoloji yardımıyla çekilen fotoğraflara yakınlaştırma yaptığınızda detayların çok fazla olduğunu göreceksiniz. Daha önce test ettiğim akıllı telefonlarda bu kadar fazla detaya rastlamamıştım.

{pagebreak::iki} 

Farklı telefonlara da gelecek

Nokia 808 PureView, Symbian ile yüklü gelmesiyle de çok konuşuldu. Windows Phone’a geçiş yapma sürecinde olan Nokia’nın bu kadar iddialı bir teknolojiyi Symbian ile lanse etmesi biraz garip karşılandı. Ancak açıklamalar PureView teknolojisinin Windows Phone yüklü Lumia’lara da geleceğini gösteriyor.

 

Yüksek teknolojiyi barındıran kaliteli bir kamera ve daha fazla uygulama barındıran bir mobil ekosistem sayesinde Nokia arzu ettiği günlere dönüş için istediği bileşeni yakalayabilir. PureView teknolojisi şu anda uygulamalarıyla kendini Windows Phone ekosisteminde farklılaştırmaya çalışan Nokia’nın bu alanda esas sıçramayı yapmasını ve farklılaşmayı sağlamasını beraberinde getirecektir.

Bu yazı Sabri Küstür tarafından yazılmıştır. 

:: Nokia 808 Pureview hakkında ne düşünüyorsunuz? 

iPhone 4 ve 4S’in İkinci Eli Patladı

iPhone 4‘ten sonra çıkan iPhone 4S, ekran ve kasa başta olmak üzere pek çok detayda iPhone 4 ile birebir aynıydı. Bu yüzden iPhone 4‘ün fiyatında inanılmaz düşüşler gözlemlenmedi. Özellikle ikinci el fiyatları iPhone 4′ün belli bir süre aynı kalmıştı.

iPhone 4 ve 4S‘ten sonra ekranı biraz daha büyütecek olan Apple, kasada yeni iPhone ile beraber değişiklikler olacak. Bu da iPhone 4 ve 4S‘in fiyatlarına olumsuz olarak yansımış durumda.

ABD‘nin en büyükk operatörlerinden olan Sprint‘te, iPhone 4 ve 4S’lerin fiyatı 50 dolar seviyesinde ucuzladı. Bu ucuzlama sadece bir başlangıç olarak görülüyor. Yeni nesil iPhone öncesi ciddi bir biçimde düşen satışları toparlamak için sıfır cihaz fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşanacağı konuşuluyor.

Yeni iPhone‘a geçmek isteyen iPhone 4 ve 4S kullanıcıları, cihazları değer kaybetmeden satışa çıkarmaya başladılar. eBay’de rekor derecede iPhone 4 ve 4S satışa sunulduğu ortaya çıktı.  eBay’den yapılan açıklamada 3 günde 100 bin iPhone’un ikinci elde satışa çıkarıldığına dikkat çekildi.

Sayının artması ikinci el fiyatlarının da azalması anlamına geliyor. Bakalım iPhone fiyatları olarak dünyanın epey önünde seyreden ülkemizde de iPhone 4 ve 4S‘in fiyatlarında ciddi bir azalma olacak mı? Çünkü iPhone 4 ve 4S sahipleri, cihazlarını ülkemizde de elden çıkarmaya çalışıyorlar.

:: iPhone 4 ve 4S fiyatları ülkemizde ne kadar düşer?

Microsoft Wireless Desktop 2000

Bilgisayarla çalışırken en büyük sıkıntılardan biri kablo kalabalığıdır. Güç, ağ, ses ve benzeri kablolar özellikel masaüstü cihazlar için büyük sıkıntı teşkil eder. Bu sıkıntının önüne geçmek için tasarlanan Microsoft‘un kablosuz fare/klavye çözümü Wireless Desktop 2000, bize bu kullanım kolaylığı sağlıyor.

ShiftDelete.Net farkıyla Microsoft Wireless Desktop 2000 video incelemesi:  

#video_6401#

Kablosuz rahatlığı

Ürün klavye ve fare olmak üzere iki farklı parçadan oluşuyor. Fare, firmanın geliştirdiği Bluetrack teknolojisini kullanıyor. Bu sayede birçok farklı zeminde fareyi kullanabiliyorsunuz. Bunun dışında fare hem sağ hem sol el için tek tip bir tasarıma sahip olduğundan farklı ellerini kullananlarda sıkıntı olmuyor.

Klavye, standart bir Q dizilimine sahip. Klavyede ellerin konulduğu bölüm kaymaz bir tasarıma sahip ve özel bir malzeme kullanılmış. Bu sayede uzun süre rahat bir şekilde yazı yazılabiliyor. Ayrıca klavyede Windows 7‘de kullanılabilecek özel kısayollar da mevcut. Yumuşak bir tuş sistemine sahip olan klavye ile uzun saatler konforlu bir şekilde yazı yazabiliyorsunuz.

{pagebreak::2}

İki cihaza tek algılayıcı

Microsoft’un bu fare/klavye çözümü tek bir algılayıcı ile kullanılıyor. Kutudan çıkan algılayıcı için hem klavye hem fare üzerinde özel birer yuva var. Kullanmadığınız durumlarda bu yuvalardan birine takarak algılayıcının kaybolmasının önüne geçebiliyorsunuz.

Teknik Özellikler

  • Genel: Klavye + fare seti
  • Ek özellik: Gelixmiş AES şifreleme teknolojisi, kısayol tuşları, Windows başlat düğmesi, Yastık dokulu avuç destek bölgesi, pil durumu göstergesi, kablosuz kullanılabilme, 2.4 GHz frekansında iletişim
  • Klavye: 105 tuşlu QWRTY Türkçe
  • Fare: Bluetrack teknolojisine sahip, iki elle de kullanabilme
  • Güç: 2 Adet AAA (klavye için), 2 adet AA (Fare için)


Artı:
Bluetrack teknolojisi, kablolardan kurtulmayı sağlıyor. 

:: Bu tip kablosuz ürünler kullanıyor musunuz?

 

 

Kayıp Piramitler Google Earth’te Bulundu

Dün sizlerle Flickr’da bir böcek keşfedildiği haberini paylaşmıştık. Bugün de Google Earth üzerinden amatör bir arkeolojistin Giza bölgesinde bulunan kayıp piramitleri keşfetmiş olabileceğine dair bilgiler olduğu arkeoloji dünyasının büyük ilgisine sebep oldu.

Kayıp piramitler var

Bir Mısırbilimci’den alınan bilgilere göre, Mısır’da halen keşfedilmemiş piramitler olduğu bilgisi doğru. Ayrıca, Google Earth üzerinden keşif yapan amatör arkeolojistin gizli piramitleri bulduğu tahmin edilen bölgenin henüz keşfedilmemiş bir alanda olduğu bilgisi, arkeoloji dünyasını heyecanlandırdı.

Yeni nesil kâşifler bilgisayar başında

Uzun yıllardan beri kum ve toprak altında kalarak korunan bu piramitlerin ortaya çıkarılması, tarih kitaplarındaki bilgileri bile değiştirebilecek güçte.

Keşfin asıl merak uyandıran tarafı, keşfin bilgisayar başında Google Earth‘te gezerken yapılmış olması. Önümüzdeki dönemde bu tarz keşfileri daha sıkça görmeye devam edeceğiz gibi gözüküyor.

:: Kayıp Piramit Google Earth’te Bulundu

iPhone 5’in Anakartı Bu mu Olacak?

Teknoloji dünyasının en büyük isimlerinden birisi şüphesiz Apple. Özellikle piyasaya sürdüğü iPhone ve iPad cihazları ile dikkatleri üzerine çeken firma, sektörün sözü geçer markalarından olmayı başarmış durumda.

Diğer ürünlerine nazaran son dönemde -kısa süre içerisinde görücüye çıkması planlanan– iPhone 5 ile gündemi meşgul eden dev isimden yeni haberler gelmeye devam ediyor. Her sene olduğu gibi bu sene de hakkında gerek doğru gerek dedikodu niteliğinde söylentiler dolanan yeni nesil iPhone’un, dış görünüm olarak daha uzun ve inceolacağı ön kapak paneline ait video ile kanıtlanmıştı.

Diğer taraftan devam eden tasarım çalışmaları neticesinde farklı formatlarda önümüze gelmeye devam eden çalışmalar akılları karıştırırken, ürünün ekran çözünürlüğünün 1136 x 640 piksel ve kullanılacak sim kartın ise nanoolacağı kulislerde konuşuluyor.

Gelen son bilgiler bu sefer iPhone’un beyni olan anakarta ait. Çin’de yayın yapan bir forumda yayınlanan ve 9to5Mac tarafından ortaya çıkarılan fotoğraf karesinin iPhone 5’e ait olduğu iddia ediliyor.

Dikkatli bakıldığından iPhone 4S’e göre birden çok anten girişinin bulunduğu aygıtın LTE bağlantı sistemini kullanılabileceği öngörülüyor. Genel yapı itibariyle önceki sürümlere benzeyen anakartın üzerinde şimdilik işlemcinin olmaması dikkat çekiyor.

Sim kart yuvasının iPhone 4S’e göre daha küçük olması ise seçim olarak mikro’dan nano’ya geçişin olabileceğinin sinyalini veriyor. Ayrıca batarya bağlantı bölümünde 5 yerine 4 adet pin‘in yer alması, daha uzun ömürlü şarj kullanım sürelerinin karşımıza çıkabileceğini söylüyor.

Apple tarafından doğrulanmadığı için iddia niteliği taşıyan görüntü daha önce iPhone 5’e dair yürütülen tahminlerin büyük bir bölümünü haklı çıkarması açısından önem arz ediyor. Prototip olabileceği düşünülen anakart bakalım gerçeği yansıtıyor mu, bekleyip göreceğiz.

:: Sizce iPhone 5 hangi özelliklere sahip olacak ve ne zaman çıkacak?

 

İşinizi Kolaylaştıracak Chrome Eklentileri

Sanal dünyaya erişim sağlamamıza yarayan yegane araçlar bildiğiniz gibi internet tarayıcıları. Geçmişten günümüze kadar hizmet veren servislerin temel yapı taşını ise Internet Explorer oluşturuyor.

Microsoft’un işletim sistemi Windows’a entegre olarak dahil ettiği IE, doğal olarak birçok kişinin tarayıcı anlamında kullandığı ilk uygulamalardan oldu. Fakat gelişen pazar ve rekabet ortamı neticesinde sektöre Mozilla Firefox veGoogle Chrome gibi önemli isimler dahil oldu.

Özellikle sunduğu eklenti desteği ve dinamik arayüzü sayesinde büyük ilgi toplayan ateş tilkisi Firefox’un kullanım oranı giderek yaygınlaştı. Alternatif olması ve daha üstün kullanıcı deneyimi sunması açısından dikkat çeken yazılım uzun bir süre IE’nin ardından ikincilik kürsüsünün hükmünü sürdü.

Fakat 2008 yılında Google’ın desteği ile geliştirilen Chrome tüm bilinenleri alt üst etti. Neredeyse Mozilla’nın sunduğu fonksiyonları aynı şekilde destekleyen fakat Firefox’un en çok yakınılan yüksek ram kullanım sorunu bulunmayan yazılım hızlı bir çıkış yakaladı. Elde ettiği ivmeyi her geçen gün arttıran ekip şu sıralar 310 milyon kullanıcı ile artık birçok bölgede lider tarayıcı konumunda.

Son olarak 21 sürümüyle yüksek çözünürlüklü görüntü “retina display”i destekler hale gelen yazılım diğer taraftan eklenti dünyasını da genişletmeye devam ediyor. Çeşitli kategorilerde hizmet veren yüzlerce ilave yazılım ile kullanıcılara büyük kolaylık sağlanırken birçok işlem tek hamlede yapılabiliyor.

Bizler de sizler için hazırladığımız bu haberimizde internet başındayken size büyük yardımı olacak eklentileri listeledik. İşte zamandan tasarruf yapmanızı sağlayacak o 8 eklenti!

Tek Tıkla Ekran Görüntüsü Alın

Tanıtacağımız ilk eklenti ekran görüntüsü almanıza imkan sağlıyor. Sunulan seçenekler sayesinde sayfanın tamamını, sadece görünen kısmını ya da işaretlenecek alanın kopyasını alabilmeniz mümkün.

*png formatında kayıt yapan yazılım görüntü kalitesinde herhangi bir düşüşe sebep olmuyor. Diğer taraftan bu yöntem ile içeriğini indiremediğiniz adreslerden dilediğiniz bölümü elde edebilmek oldukça kolaylaşıyor.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

{pagebreak::Gmail İle Gönder ve Not Tutmak Daha Kolay}

Gmail İle Gönder

E-posta hizmeti veren platformların en gözde isimlerinin başında şüphesiz Gmail geliyor. Arama motoru Google’ın bir başka hizmeti olan servis, sunduğu altyapı ve geniş barındırma seçenekleri sayesinde öne çıkmayı başarıyor.

“Gmail ile gönder” eklentisi ise özellikle gün içerisinde yoğun elektronik posta trafiği yaşayanların işini kolaylaştırıyor. Örneğin herhangi bir web sitesinde okuduğunuz haber ya da makaleyi arkadaşınıza göndermek istediniz. Bunun için tek yapmanız gereken eklentiyi tıklamak.

Yazının başlığı, yazarı otomatik olarak girilirken size sadece alıcı adresini belirtmek düşüyor. Diğer taraftan hatırlatıcı olarak da kullanılabilen sistem ile dikkatinizi çeken ve daha sonra okumak istediğiniz paylaşımları kişisel e-mail adresinizde depolayabiliyorsunuz.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

Not Tutmak Daha Kolay

Ücretsiz bir not defteri hizmeti sunduğunu söyleyebileceğimiz yazılım, adeta bilgisayarlarda kullandığımız uygulamaların tarayıcı versiyonunu oluşturuyor.

Yazı ve arkaplan renklerine müdahale edebileceğiniz eklentide yazdıklarınız bilgisayarınızda kaydediliyor. Yani içeriğe daha sonra erişmek isterseniz internete bağlı olmak zorunda değilsiniz. Üstelik “dışarı/içeri aktar” ile dosyaları elde edebilmeniz de mümkün.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

{pagebreak::İstediğiniz Rengi Bulun ve Google Voice’le Anında Arayın}

İstediğiniz Rengi Bulun

Daha çok web sitesi geliştiren ya da tasarımını yapan kişiler için hazırlanan uygulama ayrı bir sekmede çalışıyor. Açılanrenk paleti sayesinde istediğiniz rengin dilediğiniz tonunu sadece tek tıkla elde edebiliyorsunuz.

RGB kodu olarak belirlenen renkleri dilerseniz sisteme kaydederek daha sonra tekrar kullanmak için başvurabilirsiniz.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

Google Voice’le Anında Arayın

Belki de en kullanışlı servislerden birisi olan Google Voice, internet üzerinden sık sık sesli görüşme yapanlar için biçilmiş kaftan. Uzaktaki bilgisayarı arayarak bir nevi telefon görüşmesi gerçekleştirmenize yarayan hizmet, son dönemde özellikle iş dünyasının en çok kullanılan uygulamalarından.

Eklentinin asıl yeteneği ise sitelerdeki ya da Google arama sonuçlarındaki telefon numaralarını otomatik algılayaraklisteleyebilmesi. Daha sonra arama yolunu seçerek dilediğiniz hedefe tek tık ile kolaylıkla bağlantı kurabilmeniz mümkün.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

Şifre Unutmaya Son

İnternet üzerinde üye olduğumuz, aktif olarak takip ettiğimiz sitelere kullanıcı adı ve şifre ile giriş yapıyoruz. Fakat sık sık yaşanan hack saldırıları sebebiyle güvenliklerini tehlikeye atmak istemeyen kullanıcılar eski alışkanlıklarını bırakmış durumda.

Artık birden çok adrese aynı şifre ile girme devri neredeyse kapandı. Zira konu hakkında yaşanacak tatsız bir olay sonrası kişinin tüm bilgilerine ve hesaplarına kolaylıkla erişilebilir.

Bu yüzden birden çok şifre geliştiren kullanıcılar bu şekilde sörf yapar oldu. Ancak şimdi de ortaya şifrelerin unutulma sorunu ortaya çıktı. Konu hakkında tanıtacağımız LastPass ise tam da bu konuda yardımınıza koşuyor.

Şifre saklama merkezi olan eklenti ile tüm önemli bilgileriniz tek adreste toplanıyor. Dilerseniz ilgili verileri dosya olarak dışarı aktarabilmeniz mümkün. Diğer taraftan otomatik form doldurma hizmeti ile herhangi bir web sitesindeki “İsim, telefon, e-mail adresi” gibi kutucuklara zahmetsiz bir şekilde yazmanız mümkün.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

{pagebreak::Çıktı Almak Daha Kolay ve Sekmelerinizi Kaydedin}

Çıktı Almak Daha Kolay

Print Friendly ismindeki bu eklenti, gün içerisinde yazıcıdan sık sık çıktı (print) alanlar için tasarlanmış.

Normal bir web sayfasını kağıda basmak istediğinizde varolan yazılımlar ne görüyorsak aynen onu kağıda döküyor. Fakat değişen sanal dünya neticesinde artık birçok sitede reklamlar mevcut.

Böylesi bir sayfanın çıktısını almak ise tahmin edebileceğiniz gibi görsel olarak ortaya oldukça karmaşık sonucun çıkmasına sebep oluyor. Print Friendly ise ilgili bölümde reklam, tanıtım ve diğer görselleri devre dışı bırakarak sadeceönemli kısmın kopyasını sunuyor.

Üstelik dilerseniz içerikten istemediğiniz bölümleri silebilir ve *pdf uzantısıyla kaydedebilirsiniz.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

Sekmelerinizi Kaydedin

Tanıtacağımız son uygulama ise internetin yoğun ve araştırmacı kişilerine yönelik. Herhangi bir konu hakkında araştırma yaparken genel olarak birden çok bağlantıyı farklı sekmelerde açarak teker teker incelemeye alıyoruz.

Bu da hem tarayıcının oldukça kalabalık gözükmesine hem de kimi adreslerin gözden kaçmasına sebep oluyor. Hal böyleyken girdiğimiz, ziyaret ettiğimiz adresleri kaydetmek daha önemli hale geliyor.

Tab Packager adıyla bilinen eklentiye kaydettiğiniz adresler tek pakette toplanıyor. Yazılım işiniz bittiğinde size özel “tab.bz” adresi veriyor. İlgili link’i tıklamanız halinde ise kaydettiğiniz site adreslerine istediğiniz yerden erişebiliyorsunuz.

  • İndirmek için buraya tıklayın.

:: En çok hangi eklenti hoşunuza gitti? Sizin favori Chrome eklentileriniz hangisi?


 

AMD’den Profesyonellere FirePro APU

Profesyonel grafik kartları, son kullanıcılardan ziyade pek çok film yapımında, ürün tasarımında ve pek çok üst segment alanda kullanılıyor. Ayrıca işlemcilerden çok daha güçlü paralel işlem gücüne sahip ekran kartları, şifre kırma ve bilimsel çalışmalar gibi pek çok alan da kullanılabiliyor.

Nvidia‘nın Quadro ailesi, profesyonel ekran kartı serisini oluşturuyor. Bu alanda Tesla GPU‘ları ve Maximus platformu Nvidia‘ya yardım ediyor.

AMD‘nin de ATI‘yi satın aldıktan sonra FirePro ve FireGL gibi çözümleri piyasaya sunuldu.

Intel‘in dahili grafik işlemcili Sandy Bridge ve Ivy Bridge çözümlerinden sonra, yeni nesil Xeon işlemcilerinde, Nvidia Quadro ve AMD FirePro gibi harici profesyonel ekran kartlarına rakip, dahili grafik performansı sunan çözümler sunacak. 3D çizim, Photoshop, CAD, Video render, gibi pek çok programda kullanılacak çözüme AMD‘den de rakip geldi.

APU adındaki hızlandırılmış işlem birimi, AMD‘nin belki de en güçlü olduğu alanlardan biri. Radeon‘un üst seviye grafik gücüyle, AMD‘nin işlemcilerinin birleştiği APU‘lar, genel performans ortalaması olarak en ideal çözüm. Intel‘in HD Graphics 3000 ve 4000‘ine göre daha yüksek 3D başarımı sunan dahili Radeon GPU‘larına şimdi de profesyonel FirePro GPU‘ları eklenecek.

Intel‘in binlerce dolarlık Xeon işlemcilerinde sunmayı planladığı profesyonel dahili grafik birimini yeni nesil Trinity APU‘larında sunan AMD, FirePro A300 serisini duyurdu.

Bulldozer Next adıyla geliştirilen ve Bulldozer mimarisine göre aynı saat frekansında yüzde 15 -20 civarı yüksek performans veren Piledriver çekirdeğini kullanan A300 APU‘ları,  4 çekirdekli işlemciyle geliyor. O zaman bu işlemcilerin detaylarına bakalım.

{pagebreak::2}

A300 ve A320 adında iki modelden oluşan seride, aradaki farkı saat frekansları oluşturacak.

AMD FirePro APU A300:

A300, 3.4 GHz standart çalışma hızına sahip. TurboCore ile hızını 4.0 GHz‘e kadar çıkartabiliyor. 65 watt güç tüketimine sahip olan APU‘da, Radeon 7000 serisindeki GPU tasarımını kullanan FirePro çözümü kullanılacak.

WLIW4 tasarımını kullanan grafik işlemci, Cayman / Northern Islands karşımı bir mimariye sahip. 384 FirePro çekirdeğine sahip olacak dahili grafik birimi, orta seviye grafik kartlarının performansına rakip olabilecek güce teoride sahip. FirePro A300‘ün GPU‘su 760 MHz’de çalışacak.

Kullanılan yeni platformla beraber USB 3.0, 6 Gbps SATA gibi geniş desteğe sahip olan AMD OpenCL, AMD Eyefinity gibi teknolojileri de destekleyecek. AMD‘nin sunumlarında hazırladığı detaylara göre Nvidia Quadro 600 dengi performansı bizlere sunacak.

AMD FirePro APU A320:

AMD FirePro APU A300 ile aynı özelliklere sahip fakat saat hızları farklı olacak olan APU, 3.8 GHz standart çalışma hızına sahip. Turbo Core teknolojisi ile hızını 4.2 GHz‘e kadar çıkartabiliyor. Bu işlemcinin güç tüketimi ise 100 watt seviyesinde.

384 FirePro çekirdeğine sahip AMD Radeon HD 7000‘den esinlenen GPU‘yu kullanan A320‘de, GPU huzu 800 MHz olarak belirtiliyor.

:: Dahili grafik çözümlerine sıcak bakıyor musunuz?

Test: USB 3, Eski Diskleri Hızlandırır mı?

Sizlere daha önce pek çok karşılaştırma ve ürün incelemesi sunduk. Bu seferki karşılaştırmamızın konusu biraz ilginç.

USB 2.0 arabirimini destekleyen USB belleğinizi, USB 3.0 destekli anakarta taktığınızda performansı artar mı? Soruya verilecek cevap belli. USB 2.0 belleğin performansı neden artsın ki?

Genel kanı artmaz olacaktır. Çünkü USB 2.0 destekli kontrolcü bulundurduğu için, USB 2.0‘ın desteklediği hızlarda çalışacaktır. Bu yüzden USB 3.0′a taktığınızda performans farkı pek oluşmayacaktır. Peki ya artıyorsa?

Biz de dedik bunu test edelim. Çünkü ofis içinde de performans artar mı artmaz mı tartışması yaşadık. Hem kendimiz cevap bulduk, hem de sizlere ilginç bir detay aktarmış oluyoruz.

Elimizdeki pek çok flash disk ile doğruluğundan emin olana kadar test ettik. Sonuçlar orantılı. İşte o testler ve sonuçları. Son sayfamızda da USB teknolojilerine biraz değiniyoruz. O zaman başlayalım.

{pagebreak::2}

İlk Test:

USB 2.0 Portuna Taktığımızda Aldığımız Sonuç:

USB 3.0 Portuna Taktığımızda Aldığımız Sonuç:

HD Tune testlerinde özellikle minimum hızlara baktığımızda hızın 22.7′den 24.7‘ye çıktığını görüyoruz. Maksimum hız da 24.2’den 26.4 MB/sn seviyesine çıkıyor.

Ortalama hıza baktığımızda 23.3 MB/sn‘den 26.2 MB/sn seviyesine çıktığını görüyoruz. Gecikmede de 0.1 ms USB 3.0’ın ileride olduğunu görüyoruz.

Yani USB 2.0 tabanlı bir flaş belleği USB 3.0 portuna taktığımızda daha düz ve stabil bir grafik ortaya çıkıyor. Ortalama hız da saniyede 3 MB civarı artıyor.

{pagebreak::3}

İkinci Test:

USB 2.0 Portuna Taktığımızda Aldığımız Sonuç:

USB 3.0 Portuna Taktığımızda Aldığımız Sonuç:

Kingston‘ın 32 GB‘lık DataTraveler 150 modelini test ettiğimizde, USB 3.0 adına performans farkının daha da açıldığını görüyoruz.

HD Tune testlerinde özellikle minimum hızlara baktığımızda hızın 25.5′den 29.6′ya çıktığını görüyoruz. Maksimum hız da 27.8‘den 33.0 MB/sn seviyesine çıkıyor.

Ortalama hıza baktığımızda 27.5 MB/sn‘den 33.0 MB/sn seviyesine çıktığını görüyoruz.  Yaklaşık 6 MB/sn fark bulunuyor. Bu aynı diskte oldukça yüksek bir başarım farkı.

Gecikmede de 0.2 ms USB 3.0‘ın ileride olduğunu görüyoruz. Testlere göre USB 3.0′ın ciddi bir avantajı söz konusu.

{pagebreak::4}

USB 2.0, 480 Mbps bant genişliği sunabilen bir versiyondu. İlk çalışmalarda USB 2.0 bu hızı yakalayamıyordu. Daha sonra bu hıza çıkılmaya başlandı ve USB 2.0 yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Hala USB 2.0 yaygın olarak kullanılıyor.

USB 2.0, USB 1.1 ile uyumludur. Yüksek bağlantı hızı gerektiren harici CD/DVD yazıcı gibi cihazlar USB 2.0 standartını kullanırlar.

USB 3.0, ilk olarak NEC başta olmak üzere 3. parti üreticilerin hazırladığı yongalarla desteklendi. Daha sonra Intel ve AMD‘nin çipsetleri desteklemesiyle USB 3.0 pek çok anakartta desteklenmeye başladı.

Önümüzdeki günlerde 3. parti kontrolcülerle sağlanan USB 3.0 ile doğrudan çipset tarafından desteklenen USB 3.0 arasındaki hız farkını da karşılaştıracağız.

USB 2.0 tabanlı disklerde USB 2.0 kontrolcüsü olmasına rağmen, USB 3.0‘da daha yüksek performans sunuyorlar. Bunun sebebi de darboğaz yaşanmaması ve kontrolcülerin daha gelişmiş olması.

Artık sonuçta USB 3.0 destekli anakartlara geçmek lazım. USB 3.0 destekli cihazınız olmasa da USB 3.0 portu, USB 2.0’a göre daha yüksek performans sunuyor. Ayrıca şarj ederken de USB 3.0‘ın avantajı yüksek. Bizi takip etmeyi ihmal etmeyin.

:: Sizce USB 3.0 artık gerekli mi?

LG, Optimus 2X ve 3D’ye ICS Verecek

Daha önce yaptığımız haberlerde, LG‘nin Optimus 2X ve Optimus Black gibi modellere Android 4.0 ICS güncellemesini vermeyeceği gerçeğini sizlerle paylaşmıştık. LG, kullananlar artık yazılım sorunları ve yazılım güncellemelerinin gelmemesinden dolayı o kadar sıkıldılar ki, yeni çıkacak LG modellerine bile bu şikayetleri yazıyorlar.

Kendi işlemcisini, ekranını ve pek çok komponenti Samsung gibi üretecek olan LG, yeni akıllı telefonlarını piyasaya yavaş yavaş sürüyor. Bunlardan bir tanesi de LG Optimus 4X HD. Türkiye‘de satışa sunulan cihazın fiyatına ve detaylarına da buradan bakabilirsiniz.

LG, yeni telefonlarını duyurmadan önce marka imajını düzeltmeye çalışıyor. Buna da eski telefonlarına yazılım desteği vererek başlayacak.

LG‘nin, son çeyrek başı ya da üçüncü çeyrek sonu gibi Kore’den başlayarak, LG Optimus 2X ve 3D modellerine güncelleme vermesi bekleniyor. Bu güncellemenin ülkemize de gelmesi bekleniyor. Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz.

:: LG, bu güncellemelerle kullanıcılarının gönlünü alabilir mi?

 

HIS’ten Özelleştirilmiş Radeon HD 7970

AMD‘nin daha önce incelediğimiz hızlandırılmış Radeon HD 7970 modeli olan Radeon HD 7970 GHz Edition tabanlı özelleştirilmiş kartlar yavaş yavaş piyasaya sürülüyor.

Radeon HD 7970 GHz Edition incelememize buradan ulaşabilirsiniz.

HIS, özelleştirilmiş soğutucu ve PCB yapısıyla dikkat çeken yeni bir Radeon HD 7970 GHz Edition modelini resmi olarak tanıttı.

Radeon HD 7970 X, firmanın IceQ X2 soğutucusuyla geliyor. Kartın tamamen baştan tasarlanan PCB‘si, gelişmiş güç ünitesi ve kaliteli aktif devre elemanlarıyla beraber geliyor. Referans karttaki 5+1+1 fazlı güç tasarımı yerine 18+1+1 fazlı güç tasarımı kullanan ekran kartı, overclock severlere göz kırpıyor.

Standart AMD tasarımında 8 + 6 pinlik güç girişinin kullanıldı Radeon HD 7970 GHz Edition‘ı, 8 + 8 güç girişi ile güçlendiren HIS mühendisleri, yüksek akım ihtiyacını buradan karşılamayı düşünüyor.

1 GHz hızında çalışan GPU‘ya 6 GHz hızında çalışan GDDR5 bellekler eşlik ediyor. 3072 MB Bellek,  384 bit bellek arayüzünün kullanıldığı ekran kartı,  çift fan ve gelişmiş alimünyum sink yapısıyla bir o kadar da serin ve sessiz bir çalışma sunuyor.

2048 işlem birimine sahip Tahiti XT2 GPU‘sunu kullanan ekran kartı ayrıca firmanın iTurbo teknolojisini de kullanıyor.

Eyefinity 6 desteğine sahip olan ekran karıt, 4 adet Mini DisplayPort, HDMI ve DVI bağlantılarıyla beraber aynı anda monitöre çıkış verebiliyor. Ekran kartının yakında yaygın satışa başlanması bekleniyor. Kart ile ilgili bilgileri buradan alabilirsiniz.

:: Üst seviye ekran kartlarındaki tercihleriniz neler?

Delicious.com Gitti Geldi!

Günlük olarak kullandığınız, favori WEB sitelerini saklayabildiğimiz ünlü site Delicious.com‘a Türkiye‘den erişim engellenmişti. Sabah saatlerinde yaşanan kararın sebebi yoktu. Zaten Delicious gibi içerik üretmeyen bir siteye erişimin engellenmesi için bir gerekçe de yok gibi gözüküyordu.

İdari Tedbir kararı kaldırıldı ve tekrardan eski halinde geri döndü. Heralde yasaklanıp, tekrar açılmasında bir hata aramalıyız. Büyük ihtimalle hatalı bir karar alındı sonra da düzeltildi.

Sabahki durum

Üzerinde içerik bulundurmayan, sadece bizim online içeriklerimizi saklayan Delicious.com neden yasaklanır, nasıl bir kural ihlali yapabilir merak ediyoruz. Karar ile ilgili şimdilik daha fazla detay bulunmuyor.

:: Sizce Delicious.com’un erişimi neden engellenmiş olabilir?

Seagate Barracuda 3 TB İnceleme

Sizlerle daha önce pek çok SSD ve mekanik hard disk incelemesi yapmıştık. Yakın geçmişte Western Digital‘in 3 TB boyuta sahip Caviar Green 3 TB incelemesini burada sizlerle paylaşmıştık.

Mekanik hard diskler artık daha çok depolama amaçlı kullanılmaya başlandı. Performansa düşkün kullanıcılar artık SSD‘ye geçiş yapıyorlar. SSD‘deki kapasiteler düşük olduğu için kullanıcılar depolama için büyük kapasiteli diskleri alıyorlar. Büyük kapasiteli disklerdeki yeni moda 3 TB‘lık modeller.

3TB‘lık disklerde bölümlendirmeyi daha farklı yapıyoruz. Standart olarak MBR yaptığımızda, 2.19 TB ve üzerini kullanamıyoruz. Ayrıca eski anakartlarda da 2.19 TB ve üzerini kullanamıyoruz. Çünkü kontrolcülerin o boyutlardaki  adreslemeyi desteklemesi gerekiyor. Eskiden tek 3 TB‘lık diskler hayal olduğundan, bu tür bir desteğin bulunmaması doğal.

Anakartımız yeni, SATA kontrolcüsü 3 TB ve üzerini destekliyor. O zaman hard diski bağlayalım.

Diski depolama olarak kullanacağınızı düşünelim. Bilgisayar simgesine sağ tıklayıp yönet dediğimizde diski biçimlendirmemiz gerektiği söyleniyor. Eğer bu diski MBR disk olarak biçimlendirirsek 2.19 kısmından sonrasını kullanamayız. Çünkü MBR‘deki ( Master Boot Record ) 32 haneli adres 2.19 TB‘dan sonra geçersiz kalıyor. Eee biz ne yapacağız diyorsanız yardıma GPT geliyor. GPT 9.4 ZettaByte kapasiteye kadar depolama alanı sunuyor fakat geniş bir işletim sistemi desteğine sahip değil. Biz GPT olarak biçimlendiriyoruz. Disk 2.72 TB olarak görülüyor.

{pagebreak::2}

Seagate Barracuda 3 TB:

Seagate eskiden Barracuda ailesini ayrıyordu. 11.7200 gibi Barracuda XT gibi modeller mevcuttu. Şimdi Barracuda ailesi birleşti. Üst seviye performans veren diskler Barracuda, az güç tüketip, daha düşük hıza sahip ürünler de Green ailesi altında yer alıyor.

İncelediğimiz Barracuda 3 TB, 7200 RPM dönüş hızına sahip bir disk. Ayrıca NCQ desteğiyle de rakiplerinin önüne geçiyor.

Disk sessiz ve çok ısınmayan bir yapıya sahip. Ayrıca performansı da şaşırtıcı bir şekilde başarılı. Daha önce incelediğimiz Western Digital Green 3 TB‘a göre daha başarılı sonuçlar veriyor. İki diski de test ederken GPT yaptığımızı hatırlatalım.

64 MB önbelleğe sahip olan ürün,  SATA 6 Gpbs arayüzünü destekliyor.

{pagebreak::3}

Test Sistemi:

-Intel Core i7-3690X Default + Water Cooled

-Intel DX79SI Anakart

-4×2 GB DDR3 1866 MHz Corsair Vengeance

-AMD Radeon HD 6970

-Seagate 7200.11 1TB

-Corsair AX1200

-Windows 7 SP1 64bit

Performans Testleri:

HD Tune

{GRAPH::1328}

HD Tach

{GRAPH::1330}

{pagebreak::4}

CrystalDiskMark

CrystalDiskMark Sequanse Read / Write

{GRAPH::1346}

CrsytalDiskMark 4K Read / Write

{GRAPH::1347}

{pagebreak::5}

Teknik Özellikler ve Sonuç:

Teknik Özellikler:

Dönüş Hızı: 7200 RPM

Ürün Kodu: ST3000DMOD1

Depolama Alanı: 3.00.592 MB

Form Faktörü: 3.5 inç

Arabirim: Sata 6.0 Gbps

Önbellek: 64MB

Güç Tüketimi: Ortalama 6 watt

Fiyatı: 400 TL

Sonuç:

Disk performans olarak oldukça başarılı. Yüksek kapasiteli disklerin performansı daha da kötü olur gibi ön yargılardan kaçınmak gerekli. Gayet başarılı bir performansa sahip. Ürünün çalışma ısısı ve sesi de gayet makul değerlerde. 3 TB’lık disk almak isteyenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Fiyatı da uygun.

:: Toplam kaç TB diske ihtiyaç duyuyorsunuz?