AMD Trinity Platformunun Test Sonuçları

AMD‘nin APU adı ile piyasada bulunan Fusion modelleri, bildiğiniz gibi işlemci ve grafik işlemcinin tek yapıda topluyor. AMD, rakibi Intel’e göre Radeon grafik işlemcileri ile önde.

Intel’in dahili HD grafik çözümlerine göre, Radeon HD 6000 ya da 7000 serisinin kullanıldığı GPU’lar oldukça güçlü yapıda.

AMDnin geliştirdiği Ultrathin platformuna, yeni nesil Trinity işlemcileri güç verecek. Daha düşük güç tüketimi ve daha yüksek performans ile Intel’e rakip olmaya çalışacaklar.

Piyasadaki Llano‘nun yerini alacak olan Trinity, aksilik olmadığı takdirde bu yılın ortalarında çıkacak. Hem normal notebook modellerine hem de Ultrathin adındaki ince notebooklarda kullanılacak.

35W TDP ve 17-25W arası TDP ile iki farklı seri şeklinde piyasaya sunulacak. 35 wattlık Trinity işlemcinin, mevcut Liano işlemcilere göre 2 kat daha fazla performans sunması bekleniyor.

32nm teknolojisi ile üretilecek olan Trinity’ler, DX11 dahili GPU’ları ile Intel işlemciler ile mücadele edecek.

Testte kullanılan Trinity versiyonu 17W TDP ile gelecek olan ULV modeli ve kompakt formdaki dizüstü modellerini güçlendirecek. 3DMark Vantage testinden 2,355 almayı başaran işlemci, Core i5-2537M ULV‘nin iki katı performans sunmayı başarıyor. Aynı testte Core i5-2537M ULV modeli 1.158 puan alıyor.

Bu farkı oluşturan temel neden ise yazımızın başında bahsettiğimiz güçlü dahili GPU. Tabi saf işlemci performansına baktığımızda Intel’in üstünlüğü mevcut. Çekirdek başına düşen performans, Intel’de daha yüksek.

:: Ultrabook mu Ultrathin mi?

 

Mass Effect 4 Hazırlanacak mı?


Mass Effect serisi henüz son bulmayacak gibi görünüyor

BioWare’den Mike Gamble, yaptığı açıklamayla Mass Effect serisinin hayranlarını oldukça sevindirecek gibi görünüyor. Zira Mass Effect 3‘ü oynadıktan sonra kayıtlı oyunlarınızı silmemenizi tavsiye ediyor.

Mass Effect 3‘te kayıtlı oyunlarınızı silmemenizi tavsiye edebilirim. Aslına bakarsanız hiç de kötü bir fikir olmayacaktır. Tabii ki daha fazla konuşmam yasak ama dediğim gibi, kayıtlı oyunlarınıza dokunmayın…”

İşte bu sözlerle Mike Gamble, olası bir Mass Effect 4‘ün sinyallerini verdi. Hatırlarsanız daha önce BioWare tarafından serinin bu oyunla birlikte sonlanmayabileceği ve devam oyunlarının oldukça olası olduğunu söylenmişti.

Mass Effect 3 ise 9 Mart tarihinde PC, PlayStation 3 ve Xbox 360 sahipleri için piyasada olacak.

:: Mass Effect serisini seviyor musunuz?

Twisted Metal’in Yeni Tanıtım Videosu


Sweet Tooth intikam almaya geliyor

Sweet Tooth geri dönüyor. Eat Sleep Play’in yapımını üstlendiği Twisted Metal‘in PlayStation 3 için tekrar hazırlandığını hatırlarsınız. Yapımın başındaki isim David Jaffe’ye göre Twisted Metal orijinal yapıma tamamen sadık kalınarak hazırlanmış.

Aşağıda göz atabileceğiniz yaklaşık iki saatlik Twisted Metal demo incelemesi var ve David Jaffe’nin kendi anlatımını da dinleyebiliyorsunuz. Sizlere tavsiyem özellikle Twisted Metal‘in giriş videosuna göz atmanız.

10. dakikadan itibaren başlayan giriş videosunun ardından tek kişilik oynanış görüntülerini de izleyebilirsiniz. Videonun neredeyse iki saat olduğunu ve senaryo modunun ilk bölümlerinin oldukça fazla aksiyon içerdiğini de hatırlatalım. İyi seyirler.

http://cdn.playwire.com/bolt.swf

Twisted Metal, 1 Mart’ta tüm Avrupa’da ve Türkiye’de piyasaya sürülecek.

:: Twisted Metal’i beğendiniz mi?

Facebook 8 Yaşında!

Mark Zuckerberg tarafından 4 Şubat 2004‘te üniversite bünyesinde iletişim ağı olarak düşünülen, fakat gördüğü yoğun ilgiyle -beklenenden- daha kısa sürede tüm dünyaya yayılan Facebook, çağımızın en popüler web sitelerinden birisi.

Zuckerberg, her ne kadar vaktinde “fikir” hırsızı olarak suçlanmış olsa da sitenin önlenemez yükselişi giderek devam etti. Kullanıcıların aklında yer edinmeye başlayan servis, birkaç yıl içerisinde internetin sözü geçer lider platformlarından birisi oldu.

Bu denli  bir büyüme ivmesi yakalayan yetkililer ise en büyük sorunlardan birisi olarak görülen kullanıcı gizlilik ayarlarını istenilen kalıba getirdi. Daha sonra yayılma politikasını hayata geçiren genç CEO, mobil platformlara da açılarak daha fazla kullanıcıya ulaştı.

Ayrıca tasarım ve yenilik anlamında yoluna ritimli adımlarla devam eden ağ, son olarak kullanıcı profilleri değiştirilerek Zaman Tüneli (Timeline) fonksiyonu devreye aldı. Daha estetik ve dinamik bir yapıya bürünen sayfalar ayrıca birçok ek uygulama ile oldukça zenginleştirildi.

#video_1254#

{pagebreak::2}

Gerek ekonomik gerekse üye sayısı (+800 milyon) anlamında büyüyen şirket yakın zamanda yüksek bir kar oranı elde ettiğini açıkladı. Ayrıca halka arzı söz konusu olan site, 8 yıllık geçmişin ardından daha kritik adımlarla karşımıza gelmeye başladı.

Kimi ortaklık anlaşmalarıyla sanal sosyalliğin merkezi olma yolunda emin bir şekilde ilerleyen Facebook, Google+ gibi rakiplerini de kolaylıkla geride bırakmış durumda.

Günlük hayatı kolaylaştıran, paylaşım ortamının yanısıra öte yandan trend iletişim aracı haline gelen Facebook, tüm bunlara ek olarak sunduğu kullanıcı dostu adımlarıyla milyonların sevgisini kazandı.

Günümüz gençliğinin adeta bağımlısı olduğu site, bakalım önümüzdeki süreçte ne gibi gelişmelerle karşımızda olacak.

  • ShiftDelete.Net Facebook’ta. Teknoloji gündemi yakından takip etmek için buraya tıklamanız yeterli.

:: Facebook sizin için ne anlama geliyor? Siteyi hangi sıklıkta ziyaret ediyorsunuz?

 

Haftanın Gezilesi Web Siteleri

İçeriğiyle, tasarımıyla fark yaratan web sitelerini paylaşmaya devam ediyoruz. Siz de site tavsiye etmek isterseniz SDN Forum’da bu kategoride paylaşımda bulunabilirsiniz.

Feedfloyd.com 


Siteye gitmek için buraya tıklayın

Video, müzik, fotoğraf, moda, sinema, alışveriş, yemek tarifi, dekorasyon.. İnternette rastladığınız ve beğendiğiniz içerikleri ilgi alanlarınıza göre organize edin, saklayın, paylaşın! Diğerlerinin beğenilerine göz atın, ilham alın, alışveriş listeleri hazırlayın, etiketleyin. Feedfloyd çok farklı amaçlar için kullanılabilecek yeni nesil bir web servisi.

{pagebreak::2}

Giftibox.com


Siteye gitmek için buraya tıklayın

Hediye seçiminde zorlananlardansanız Giftibox tam size göre. Çünkü Giftibox’ta yapmanız gereken sadece hediyenizin tarzını seçmek ve tarz paketini satın alıp hediye etmek.

Örneğin adrenalin paketini satın alıp hediye ettiğiniz. Hediyeyi alan kişi Giftibox’un adrenalin paketi içerisindeki seçeneklerinden birini seçerek ücretsiz adrenalin aktivitesine katılabiliyor. Ya da kişisel bakım paketi aldıysanız paket içindeki seçeneklerden birini seçerek istediği bakım ya da masaj türünü seçebiliyor. 

{pagebreak::3}

Kumpara.com


Siteye gitmek için buraya tıklayın

Pro-Filer isimli “yapay zekâ” yazılımıyla yönetilen bir internet sitesi olan Kumpara.com, markaların ana reklam mecralarının yanı sıra hedef kitlelerine ulaşabilecekleri destek bir mecra oluşturuyor.

Kumpara.com’a üye olan bireysel kullanıcılar, firmaların internet sitelerine yönlendirilerek ürün ve kampanyaları hakkında bilgi edinirken aynı zamanda bir gelir elde edecek.

{pagebreak::4}

WordPress Webinar


Siteye gitmek için buraya tıklayın

WordPress kullanıcılarının deneyimlerini artırmak için düzenlenen Webinarları wpacademy.tv adresinden izleyebilirsiniz.

Seminerin web ortamındaki hali olan webinarlar canlı olarak belli saatlerde gerçekleştiriliyor. İngilizce olan bu WordPress deneyimlerinin aktarıldığı Webinar programına bakarak istediğiniz semineri saatinde izleyebilirsiniz.

{pagebreak::5}

Yuzde100yerli.com


Siteye gitmek için buraya tıklayın

Yüzde 100 yerli sitesi, blog tadında bir site. İçerik olaraksa tamamiyle ülkemizde üretimi yapılan hemen hemen her şeyi konu ediniyor. Yerli üretimle ilgili bilgiler veren site, aynı zamanda üretilen ürünlerin durumları hakkında da bize rapor sunuyor.

Eğer siz de yerli malını kullanmaya özen gösterenlerdenseniz bu siteye mutlaka bir göz atmalısınız. Belki tahmin ettiğinizden daha çok yerli ürün vardır.

:: Siteleri nasıl buldunuz?

 

The Avengers ve G.I.Joe’dan Yeni Fragman

Bu sene sinema açısından mükemmel bir sene bizi bekliyor. Daha önce bu sene içerisinde beklediğimiz filmlerin fragmanlarından oluşan haberimizi sizlerle paylaşmıştık. Şimdi de bu sene içerisinde çıkacak The Avengers ve G.I. Joe Retaliation filmlerinin ortaya çıkan yeni görüntülerini paylaşıyoruz. 

Amerika’da bu pazar yapılacak olan Super Bowl’u milyonlarca insan televizyon başında canlı izleyecek. Bu sebeple Super Bowl reklamlarının göreceği ilgiden filmler de nasibini almak istiyor. İşte Super Bowl reklam arasında gösterilecek The Avenger ve G.I. Joe görüntülerine hep beraber bakalım.

The Avengers

Marvel’ın süper kahramanlarını bir araya getirecek olan The Avengers, bu kısa görüntüde de tüm kahramanları aksiyon anında gösteriyor. İştem ükemmel ön bakış videosu.

#video_1252#

G.I. Joe: Retaliation

İlk filmiyle beğeni toplanan G.I. Joe, bu devam filminde fragmanın sonlarına doğru göreceğiniz sürpriz bir oyuncuyu da kadrosunda barındırıyor.

#video_1253#

:: Fragmanları nasıl buldunuz?

 

Android için Glow Hockey

Glow Hockey, renki grafikleri ve etkieyici ses efektleri ile öne çıkan bir masa hokeyi. Sadece grafikleri bile oyunun dikkat çekmesini sağlıyor. Neon ışıklara benzer grafiklerin yanına etkileyici ses efektlerini koyan Glow hockey’de oynanış da bir o kadar kaliteli.

 

{pagebreak::iki}

Maçlar normalde 7‘de bitiyor. Bu sayıyı arttırma imkanınız bulunmuyor. Dört zorluk seçeneği sunuluyor. Topun rengini ve tuttuğunuz aracın rengini de değiştirebiliyorsunuz. Maçlar çok keyif verirken oyundaki zorluk seviyesinin pek bir farkı olmadığını görüyoruz. Zira yapay zeka çok hızlı oynadığı zamanlarda sayıları yanlışlıkla kendi kalesine atabiliyor ve böylece avantaj sağlıyorsunuz. 

İndirmek için tıklayın.

İndirmek için taratın.

:: Glow Hockey’i denediniz mi?

 

 

Fiber İnternet Fiyatları Belli Oldu

Son yılların yükselen trendi olan fiber teknolojisi ile yüksek hızlı internet hizmeti artık ADSL ile birlikte sunulmaya başlanıyor. Bununla ilgili geçtiğimiz günlerde Türk Telekom bir basın toplantısı düzenlemiş ve teknoloji ile ilgili bilgi vermişti.

Ancak Türk Telekom fiberi son kullanıcıya değil İnternet Servis Sağlayıcı şirketlere satıyor. Bu yüzden fiyat açıklaması yapılmamıştı. İlk fiyat bilgisi ise sektörün lideri TTNET‘den geldi. Fiber teknolojisini FİBERNET olarak piyasaya süren şirket farklı paketlerle abonelerinin karşısına çıkıyor. Fiyatlar ise aylık olarak 34 TL’den başlıyor 115 TL’ye kadar çıkıyor.

İşte TTNET’in FİBERNET paketleri:

  • FİBERNET4: 20 Mbps’ye kadar hız ve 4 GB kota + TTNET WiFi (dk/ay): 300dk. Aylık 34 TL
  • TTNET FİBERNET6: 20 Mbps’ye kadar hız ve 6 GB kota + TTNET WiFi (dk/ay): 600dk. Aylık 37 TL
  • TTNET FİBERNET12: 20 Mbps’ye kadar hız ve 12 GB kota + TTNET WiFi (dk/ay): 600dk. Aylık 45 TL
  • TTNET FİBERNET LİMİTSİZ: 20 Mbps’ye kadar hız + TTNET WiFi (dk/ay): 600dk. Aylık 65 TL
  • TTNET FİBERNET LİMİTSİZ: 50 Mbps’ye kadar hız + TTNET WiFi (dk/ay): 600dk. Aylık 95 TL
  • TTNET FİBERNET LİMİTSİZ: 100 Mbps’ye kadar hız + TTNET WiFi (dk/ay): 600dk. Aylık 115 TL

TTNET‘in ardından diğer servis sağlayıcıların da fiyat açıklaması bekliyor. 

:: Fiyatları nasıl buldunuz?

 

 

Türk Telekom’dan Ankara’ya Akıllı Bina

Türk Telekom’un halen Ankara Altındağ’daki mevcut genel müdürlük binasın yanına yapılacak olan yeni binası, 192 metrelik yüksekliğiyle Ankara’nın en yüksek ofis kulesi olacak. Bina, mimari yapısı, sahip olduğu akıllı bina sistemleri ve çevre dostu özellikleriyle modern mimari anlamında Ankara’ya yeni bir soluk getirecek.

Dün Ankara‘da gerçekleştirilen temel atma törenine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Türk Telekom CEO’su K. Gökhan Bozkurt da katıldı. Törende kısa bir konuşma da yapan Binali Yıldırım, yapılan yatırımları överken, Fatih Projesi‘nden de bahsetti. Projenin pazartesi günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın katılımıyla başlayacağının haberini veren Yıldırım, bunun çok önemli bir proje olduğunun da altını çizdi.

Projenin önemini vurgulayan Türk Telekom CEO’su K. Gökhan Bozkurt, şunları aktardı: “Bugün başkentimiz Ankara’ya mimari anlamda değer katacak bir projeyi başlatmanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. Bu yeni projenin bizim için ayrı bir anlamı ve önemi var. Ankara’nın en teknolojik ve çevreci ofis binalarından birisi olacak yeni genel müdürlük binamız, başkentin sembol binaları arasında yerini alacak.”

{pagebreak::2}

Bina ile ilgili notlar

  • Güneş enerjisinden sıcak su temin edilecek.
  • Aydınlatma tesisatı otomasyonu ile güneş ışığından azami derece de istifade edilmesi sağlanacak.
  • Yağmur suyunun mevsimsel ihtiyaçlara göre bina soğutma tesisatı soğutma kulelerinde ya da bahçe sulamada kullanılacak.
  • Yeni Genel Müdürlük binası 550 kişi kapasiteli konferans salonu, fuaye ve çok amaçlı sosyal alanlar olacak.
  • Yaklaşık 6300 metrekarelik zemin oturumu bulunan yapının 3 bodrum katı ve zemin üzerinde 30 katı bulunuyor. Toplam 54.290 metrekare kapalı alana sahip olacak.
  • Genel Müdürlük birimlerinin yer alacağı yeni genel müdürlük binasında toplam bin 500 kişi çalışacak.
  • İç bahçe tasarımları, katlardaki yeşil alanları ile yeşil bina konseptinin öncüsü olacak. İç bahçe tasarımları ile kampüsteki yeşil doku, yapının içine alınarak üst mekanlara taşınacak.
  • Beş katta bir oluşturulan, yaklaşık 20 metre yüksekliğindeki bu bahçelerle farklı birimde çalışanların da bir araya gelebileceği sosyal mekanlar olarak düzenlenecek.

2013 yılında tamamlanacak

Yaklaşık 6 bin 300 metrekarelik zemin oturumu bulunan yapının, üç bodrum katı ve zemin üzerinde 33 katı bulunuyor. 54 bin 290 metrekare kapalı alanı bulunan binada toplam bin 500 kişi çalışacak. Genel Müdürlük birimlerinin de yer alacağı binada 550 kişi kapasiteli konferans salonu, fuaye ve çok amaçlı sosyal alanlar da olacak. Binanın 2013 yılı içinde tamamlanması planlanıyor.

:: Türk Telekom hizmetlerinden faydalanıyor musunuz?

 

Tumblr’dan Yenilik: Öne Çıkanlar

Ülkemiz internet kullanıcıları arasında giderek yaygınlaşan ve önemli miktarda bir topluluğu da halihazırda barındıran Tumblr, site bünyesindeki ufak değişimlerine devam ediyor. 

Kullanıcı odaklı çalışmalarıyla bilinen firma, genelde üyelerinden gelen istekler doğrultusunda yaptığı güncellemelere bir yenisini daha ekledi.

Türkçe’ye “Öne Çıkanlar” olarak çevirebileceğimiz fonksiyon, -içerik yazılan- ileti penceresinin sağ altına “Highlight this post” seçeneğiyle yerleşiyor. Önemli bulduğunuz öğelerin kullanıcı arayüzündeki (dashboard) yoğunlukta kaybolmasını engelleyip dikkat çekmesini sağlayan sistem oldukça kullanışlı.

İlk adımda aktif hale getirdikten sonra uyarının konusunu seçmemiz isteniyor. Ek olarak imaj ve renk ayalarını değiştirebilmeniz de mümkün.

Böylelikle önemli bir gelişme ya da duyurunuz canlı akıştan sıyrılarak yukarudaki gibi dikkat çekici hale geliyor. Fonksiyonun suistimal edilmesini istemeyen Tumblr, herbir özel içerik için 1TL gibi temsili bir ücret alıyor.

:: Tumblr blog’unuz var mı? “Highlighted Posts” yeniliğini nasıl buldunuz?

Skype’ın Yeni Sürümü Yayınlandı

Bilgisayar kullanıcılarının vazgeçilmez yazılımlarından olan Skype’ın -Windows için- yeni sürümü 5.8.0 yayınlandı. Özellikle uzak mesafedeki kişilerin birbirleriyle ücretsiz telefon ve video görüşmesi yapabilmesini sağlayan popüler uygulama, güncelleme ile birtakım önemli fonksiyonlara kavuştu.

Buna göre –uygun web kamerasına sahip olmanız durumunda- Skype’ta çok istenen HD, yani yüksek çözünürlüklü video görüşmesi artık mümkün. 

Daha kaliteli veri aktarımının yanısıra ücretli sürüme gelen ekran paylaşma özelliği ile de, daha çok toplantı gibi etkinliklerde konferans görüşmesi yapan çalışanlar düşünülmüş.

Bahsi geçen diğer bir yenilik ise entegre edilen Facebook ve Bing servisleri. Böylelikle program üzerinden Facebook video chat’i kullananlara da -tek tıkla- konuşma daveti gönderebileceksiniz.

Tüm bunlara ek olarak kimi güvenlik sorunlarını da ortadan kaldıran ekip, kolay kullanım için kısayol tuşları gibi ufak yeniliklere de imza attı.

  • Skype 5.8.0’ı indirmek için buraya tıklamanız yeterli.

:: İnternet üzerinden görüntülü ve sesli iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?

 

iOS ile Android’i Karşılaştırdık

Son yıllarda teknoloji dünyasında en sıkı rekabet mobil dünyada ve özellikle cep telefonu pazarında yaşanıyor. Bu rekabetin önemli bir bölümü ise Apple tarafından geliştirilen iOS ve Google tarafından geliştirilen Android arasında yaşanıyor. Bu yazımızda her iki işletim sistemini karşılaştırıyoruz. 

Hem iOS hem Android Linux tabanlı işletim sistemleri. Her iki işletim sistemi de sadece cep telefonlarında değil aynı zamanda tablet bilgisayarlarda da çalışabiliyor. Birbirlerine göre avantaj ve dezavantajlara sahip olan işletim sistemlerinden iOS kapalı bir eko sisteme sahipken, Android ise daha açık bir sistemadikle çalışıyor.

Açık ya da kapalı olmasının yine bazı avantaj ve dezavantajları var. Apple’ın geliştirdiği iOS kapalı bir sistem olduğundan dış saldırılara karşı daha güvenli. Ancak bu cihazlara dışarıdan müdahaleyi çok zorlaştırıyor. Hatta cihaza MP3 ya da fotoğraf yükleme işlemini bile özel bir yazılım ile (iTunes) yapmanız gerekiyor.

{pagebreak::2}

Android açık bir sistem ve isteyen üreticiler tarafından kullanılabiliyor. Cihaz çeşitliliği çok fazla ve bu işletim sistemine sahip bir telefona dışardan yazılım (uygulama) yükleyebiliyorsunuz. Bu ise hem esneklik hem saldırılara karşı açık hedef haline gelmesine sebep oluyor. Ayrıca cihaz çeşitliliği uygulama geliştiricileri zorlayan bir etken haline de gelebiliyor. 

Her iki işletim sisteminin de kendine has uygulama ekosistemi var. Apple online uygulama mağazasına App Store adını veriyor. Google ise Android Market adını tercih ediyor. App Store’dan Türkiye hesabı ile uygulama satın alınabilirken Android Market’te bu şimdilik mümkün değil.

Şimdi belli başlıklar altında her iki işletim sistemini ele alıyoruz.

{pagebreak::3}

Kullanım Kolaylığı ve Arayüz

Android

Android akıllı telefonlarında genelde 5 tane ana ekran bulunuyor (bu sayı üreticiye göre artabiliyor). Bu ekranlara widget adı verilen kısa yollar ekleyerek çok daha kullanışlı hale getirebiliyorsunuz. Menüye girmeden Twitter, Facebook, Foursquare, haberler ve hava durumu gibi onlarca widget ekleyip, anında bilgilere erişebiliyorsunuz.

Kullanım kolaylığı ve arayüz konusunda Android işletim sisteminin biraz karışık olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ayarlar birden fazla sekmenin altında bulunuyor ve teknolojiye hakim olmayan kullanıcılar için fazlasıyla karışık olduğunu belirtelim.

iOS

Son derece basit ancak kullanışlı bir tasarıma sahip olan iOS, telefonla ilgili tüm ayarları “Ayarlar” uygulamasının içinde barındırıyor. Ayırdığı kategoriler bakımından en ince ayarları yapmak bile oldukça kolay. iOS’un tüm özellikleri ve uygulamaları kutu şeklinde ekranda yer alıyor. Ayrıca istenilen uygulamalar klasör haline getirilerek kullanım kolaylığı daha da arttırılıyor. Ek olarak ekranı en sola getirdiğiniz zaman çıkan arama kısmında mesajlardan rehbere, uygulamalardan notlara kadar tüm bilgilere erişebiliyorsunuz.

Home tuşuna iki kere basılınca açık uygulamaların ve müzik çaların çıkması, kilit ekranındayken kameraya hızlı geçiş yapılabilmesi, artı tuşuyla fotoğraf çekebilmek, yeni bildirim sistemiyle tüm bildirimleri tek ekranda görmek gibi özellikleriyle de iOS kullanımı en kolay mobil işletim sistemi durumuna geliyor.

Kazanan

Kullanım kolaylığı ve arayüz konusunda iOS açık ara önde çıkıyor. Teknoloji bilgisi yeteri kadar iyi olmayanlar ve çocuklar bile iOS işletim sistemine sahip cihazları kolaylıkla kullanabiliyor.

{pagebreak::4}

Performans

Android

Android işletim sistemi, Linux çekirdeği üzerinde Dalvik sanal makinasının çalışması ile ortaya çıkan bir işletim sistemi. Kısaca ifade etmek gerekirse Android’i Dalvik sayesinde kullanıyoruz. Dalvik çalışmak için Linux çekirdeğine ihtiyaç duyuyor. Bu da belli bir işlem gücü istiyor.

Öte yandan Android işletim sistemi açık bir sistem ve birçok cihaz tarafından kullanılıyor. Ancak cihaz çeşitliliğinden dolayı genel bir performansa göre optimize edilebiliyor. Bu yüzden kapalı sistemler gibi kolayca performans odaklı bir şekilde optimize edilemiyor.

iOS

iOS, takılma gibi problemlerin olmadığı, ne kadar açık uygulama olursa olsun yavaşlamanın olmadığı bir işletim sistemi. Aslında widget sisteminin henüz gelmemiş olması da sistemin hızını arttırıyor.

Özellikle son çıkan iPhone modeli iPhone 4S, iOS’u en iyi kullanan cihaz durumunda. Zorlamanın sıfıra kadar indiği iPhone 4S’de tüm menülerin açılması, uygulamaların çalışması, yükleme süreleri gibi beklemeyi gerektiren etkenler oldukça düşük. Hatta multitasking performansı da son derece başarılı.

Kazanan

Kuşkusuz performans konusunda da iOS liderlik koltuğunu bırakmıyor. Stabilizasyon konusunda Andoid henüz iOS’un eline su dökemiyor.

{pagebreak::5}

Uygulamalar

Android

Android Market, 400.000 civarı uygulama sayısına sahip dev bir market platformuna sahip. Market’te birçok uygulamayı bulmak mümkün. Uygulamaların kalitesi ve çeşit sayısı de son aylarda ciddi anlamda arttığından aranılan uygulamaları bulmak sıkıntı olmuyor.

Android Market ile ilgili en büyük sıkıntı yazılım satın alma fonksiyonunu Türkiye’deki kullanıcılar tarafından kullanılamaması. Hatta geçen sene Mart ayına kadar Market uygulamasına Türkiye’de satılan telefonlardan resmi olarak ulaşmak mümkün olmuyordu.

Android telefonlara APK uzantılı uygulama dosyaları dışarıdan yüklenebiliyor. Bu Market’e bağımlı olmama adına güzel bir uygulama. Ancak bu aynı zamanda trojan ve benzeri zararlı yazılımların telefonlara yüklenebileceği anlamına geliyor ki ciddi bir güvenlik zaafı oluşturuyor.

iOS

Cep telefonları için uygulama konusu Apple’dan önce de vardı. Ancak Apple bunu düzenli bir online yazılım mağazası haline getirip milyonlarca kullanıcıya ulaşan ilk şirket oldu. Apple bu alanda ilk olmanın avantajını da  fazlasıyla kullandı ve kullanıyor.  Bu alanda ilk olması sebebiyle geniş uygulama ağına sahip. Dünya çapında 500 binden fazla uygulamasıyla beraber kullanıcılara geniş seçenek sunuyor. Ülkemizde de birçok firma, mobil uygulama geliştirirken kullanım oranı ve stabil çalışması bakımından ilk olarak iOS’a uygulama geliştiriyor.

Kazanan

Android son bir yılda atağa geçse ve uygulama adedini hızla artırsa da henüz iOS’taki çeşitliliğe ulaştığını söylemek zor. Ayrıca iOS’ta yerel (Türkiye’ye özel) uygulama sayısı da çok daha fazla. Yani bu kategoride de galip iOS oluyor.

{pagebreak::6}

Sınırlamalar ve Esneklik

Android

Android işletim sisteminin en güzel yanlarından biri sınırlama konusunda neredeyse hiç sınırının olmaması.  Telefonun ekran ışığından tutun, ses yükseklik sınırını kaldırmaya, işlemcinizi hızlandırmaktan, depolamayı kontrol etmeye kadar herşeye hükmedebiliyorsunuz.

Androidli bir telefonu bilgisayara bağladığınızda USB sürücü oluyor ve istediğiniz dosyayı içine atabiliyorsunuz. Ayrıca özel yazılım ve işletim sistemi modlarıyla istediğiniz özelleştirmeleri yapabiliyorsunuz.

Ancak bütün bu işlemler için ortalamanın üstünde (hatta yerine göre üst düzey) bilgi sahibi olmanız gerekiyor.  Bu da az bilgili kullanıcıların müdahalesini zorlaştırıyor.

iOS

Apple, sınırlamalar konusunda oldukça titiz. Güvenliği had safhada tutan Apple, uygulamaların hepsini kontrol ettikten sonra App Store’da yayınlıyor. Telefonu iTunes olmayan bir bilgisayara bağladığınız zaman içindeki fotoğrafları alabiiyorsunuz. Fakat yine güvenlik sebebiyle bu klasöre hiçbir dosya kopyalanamıyor. iOS, tamamiyle kapalı bir sistem durumunda. Bu, kullanıcıların bazı özellikleri yapmasını engellese de tam güvenlik sağladığı için büyük oranda tercih sebebi oluyor.

Öte yandan arayüz esnekliği ve benzeri özelliştirmeler konusunda iOS biraz daha korumacı davranıyor. Herşeyi değiştirmeniz ya da düzenleme yapmanız çok kolay değil.

Kazanan

Sınırlamalar ve Esneklik konusunda galip ise Android. Her ne kadar iOS güvenlik konusunda daha titiz olsa da bu titizlik zaman zaman can sıkabiliyor. Özelleştirmeler konusunda da çok başarılı olamayan Apple, bu kategoride liderlik koltuğunduan iniyor.

{pagebreak::7}

Erişilebilirlik

Android

Android işletim sisteminin en önemli avantajı (yerine göre dezavantaj da olan) düşük kapasiteli cihazlarda bile çalışabilmesi. Bu güzel bir şey olsa da performans isteyen uygulamaların sorun çıkarması kullanımda sıkıntılara yol açabiliyor.

iOS

Apple’ın kontrolcü tavrı burada da ortaya çıkıyor. iOS işletim sistemi Apple’ın mobil cihazlarından başka hiçbir üründe çalışmıyor. iPhone 2G, iPhone 3G, iPhone 3GS, iPhone 4, iPhone 4S, iPad, iPad 2 ve iPod Touch modelleri, şuan için iOS kullanan Apple ürünleri. iOS’un son sürümünü olan iOS 5’i ise yukarıda saydığım ilk iki iPhone modeli kullanmıyor.

Cihaz sayısının az olması hem uygulama geliştirilecek hem kullanıcılar açısından önemli bir avantaj. Seçenek sayısı az olsa da stabilizasyon sıkıntısının olmaması iOS’u tercih edilebilir bir işletim sistemi haline getiriyor.

Kazanan

Bu bölümde de galip iOS oluyor. Cihaz sayısının az olması dezavantaj gibi görünse de stabilizasyonun korunabilmesi açısından önemli bir etkin oluyor.

{pagebreak::8}

Güncellemeler

Android

Google Android‘e çok sık olmasa da güncelleme yapıyor. Android 2.3 Gingerbread sürümünü 2.3.7‘ye kadar güncelledi. Bu güncellemeler ise telefonlara hız ve özellik kattı. Ama bütün üretici firmalar bu güncellemeleri telefonlara yansıtmıyorlar. Yansıtsa da çok geç yansıtıyorlar. Bu da özellikle Türkiye’de satılan telefonlar açısından sıkıntı oluşturabiliyor.

iOS

Her sene yeni bir iPhone ile büyük iOS güncellemesi yayınlanıyor. Bu güncelleme birbirinden fazla yenilik, hatta büyük değişimler içeriyor. Son yapılan iOS 5 güncellemesi telefona 200’ün üzerinde yenilik getiriyor.

Büyük güncellemelerin yanı sıra ortalama 2 ya da 3 ayda bir küçük güncellemeler yayınlanıyor. Bu güncellemeler genellikle yenilik getirmeden sorun çözme odaklı oluyor.

Kazanan

iOS bu kategorinin de galibi. Güncellemeler düzenli ve kullanıcı talepleri dikkate alınıyor. Android ‘de ise Google güncelleme yapsa bile her telefon üreticisi bunu cihazlarına yansıtmıyor. Yansıtma bile Türkiye’de bu güncelleme yayınlanmayabiliyor.

{pagebreak::9}

Sonuç

Telefon cephesinde Android ve iOS arasındaki rekabette kazanan iOS oluyor. Kullanım kolaylığı, stabilizasyon ve uygulama zenginliği iOS’u liderlik koltuğuna taşıyor. Android ise Sınırlamalar ve Esneklik konusunda bizden olumlu puan aldı. Öte yandan karşılaştırma yapmasak da fiyat anlamında iOS’un bu alanda da liderlik koltuğunu bırakmadığını hatırlatalım. 

Özetle kolay, kullanışlı ve kafa karıştırmayan bir işletim sistemi arıyorsanız iOS size göre. Uğraşmayı ve kurcalamayı seviyor, teknolojiden de anlıyorsanız Android size daha uygun olabilir. 

Bu yazı iOS’da Yusuf Canpolat, Android kısmında Tolga Küçükyılmaz, karşılaştırma konusunda ise Özgür Çetin’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

:: Siz ne diyorsunuz? Android mi? iOS mu?