Kingston Trilogy Tour Başlıyor

Rusya, Ukrayna ve Türkiye’deki Counter Strike tutkunlarının kendi takımlarını kurarak katılabileceği yarışmanın galiplerine toplam 12.500 dolar değerinde ödül dağıtılacak.

Turnuvanın ilk aşaması online olarak gerçekleştirilecek, her ülkenin kazanan ilk 3 takımına toplam 7.500 dolar değerinde donanım ödülü verilecek.

Turnuvanın finalinde ise 3 ülkenin kazanan takımı İstanbul‘a gelerek birbirleriyle karşılaşacak. Büyük finalin sonunda kazanan takım, 5.000 dolar tutarında ödülün sahibi olacak.

Kingston Trilogy Tour, yarışmacılar için İstanbul gezisi de düzenleyecek. Turnavanın kayıtları, 14 Aralık 2011 tarihine kadar www.anforamed.com adresinden yapılabilecek.

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

Online Turnuva Takvimi
28 Kasım – 14 Aralık 2011 : Kayıt ve Duyuru
16-17-18 Aralık 2011 : Rusya Karşılaşmaları
23-24-25 Aralık 2011 : Ukrayna Karşılaşmaları
06-07-08 Aralık 2011 : Türkiye Karşılaşmaları

Offline Turnuva Takvimi
03-04-05 Şubat 2012 : Final Karşılaşmaları

ÖDÜLLER

Online Ödüller
Her ülkenin 1. takımı : 5 adet 120 GB Kingston HYPERX SSD
Her ülkenin 2. takımı : 5 adet 4 GB 2133mhz HyperX Bellek
Her ülkenin 3. takımı : 5 adet 4 GB 1600mhz HyperX Bellek

Offline Ödüller
1. Takım : 3500 dolar
2. Takım : 1000 dolar
3. Takım : 500 dolar

:: Counter Strike yeteneğinize güveniyor musunuz?

Saints Row The Third İnceleme

Saints Row The Third’ün duyurulduğu andan itibaren serinin önceki oyunlarını oynayan oyuncuların burun kıvırdığına şahit olduk. Aslında tepkilerinde biraz haklı sayılırlardı. Seri her dönemde yüksek inceleme puanlarına sahip olsa da, Grand Theft Auto’nun gölgesinde kalmaktan kurtulamamıştı.

Saints Row serisinin sevenleri ve nefret edenleri olan bir oyun olduğunu anlatmak istiyorum aslında. Hal böyle olunca da, bazıları her dönem seriye GTA taklidi damgası vurarak önemsemediler. Özellikle o dönem “Sandbox” diye tabir edilen oyunlarda GTA serisinin yarattığı etkiyi hatırlamamak imkansız.

San Andreas ile bu oyun türünü eline geçirmeyi başarmıştı. Fakat artık GTA oyunları yavaş yavaş daha ciddi, daha dramatik olmaya başlamıştı. Eh Saints Row The Third ilk duyurulduğunda insanların burun kıvırmasının da sebebi buydu aslında. Önemsenmemesi.

Fakat bugünkü incelememizde de bir kez daha hatırlayacağınız üzere ummadık taş baş yarabiliyor. Başıma gelen de tam olarak bu oldu diyebilirim. Saints Row, ummadık taş çıktı.

{pagebreak::1}

Hemşerim memleket nire?

Oyuna başladığımda hızlı bir giriş yaptığımızı söyleyebilirim. Önce Star Wars’a göndermeler içeren bir sekans izliyoruz. Yıldızların olduğu bir arka planda kayan yazılarla başlayan hikaye anlatımı, kendimizi karakterimizin yüzünde kocaman ve oldukça komik bir maske ile bulmamız ile birlikte sona eriyor.

Ardından da bir banka soygununa başlıyoruz ama ortada bir problem var. Kimse bankayı soymak için orada olduğunu bilmiyor. Fakat bankayı soymayı başarıyoruz ve gruptan birinin yanlışlıkla alarmı çalıştırması sonucu kendimizi bir daha tükenmeyecek olan bir aksiyonun içerisinde buluyoruz.

The Third’ün girişi işte böyle. Ardından da az önce de söylediğim gibi bitmek bilmeyen bir aksiyon başlıyor ama önce karakterimizi yaratmamız isteniyor ve asıl eğlencenin başlangıcının bu ekran olduğunu görüyoruz.

Karakterler istenildiği gibi özelleştirilebiliyor ve ortaya çok ilginç tipler çıkabiliyor. The Sims 3’ün karakter yaratma ekranı aratılmamış adeta. Hatta çok daha abartılısı olduğunu belirtmem gerekiyor. Hayal gücünüze bağlı olarak gerçekten güzel görünen karakterler yaratabiliyorsunuz.

{pagebreak::2}

Zombi gibi yaşamak zor zanaat

Fakat burada şöyle bir sorun yaşanabiliyor. Karakterin ses tonunu seçerken, zombiyi seçmeyi düşünebilirsiniz. Benim gibi yani. Aslında çok da gerekli değilmiş. Çünkü zombiyi seçtiğinizde, altyazıları dahi açsanız, karakterinizin ne söylediğini anlayamayacaksınız.

Yalnızca hırlamalar, horlamalardan oluşan bir oyun sizi bekliyor demektir. Altyazılar ise “Moaning”, “Snorring” gibi kelimelerden oluşacak. Haliyle siz horlayacaksınız, karşınızdakiler konuşacak ve ne söylediğinizi asla anlayamayacaksınız.

Tabii bu durum oyunun konusunun pek de derin olmadığı düşünülürse, eğlence amaçlı olarak kullanılabilir rahatlıkla. Her ne olursa olsun bir süre sonra içinizi bayacağını düşünüyorum. Bunların haricinde oyunun sesleri oldukça güzel ve rahatsız edici gelmiyor.

Hatta patlamalar, silah sesleri veya karakterlerin seslendirmelerini başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Saints Row’u eğlenceli kılan unsurların başında da sesler ve atmosferi geliyor zaten.

{pagebreak::3}

Atara atar, gidere gider

Oyunun her saniyesinin yabancıların “Popcorn Movies” olarak adlandırdıkları çerezlik filmlerin aksiyon sahneleriyle dolu olması ise en büyük artısı oluyor. Çünkü sokaklarda gezerken bile rahat davranamayacaksınız.

Syndicate ile olan savaşınız sokaklarda çatışmaya dönmüş durumda ve sürekli olarak ara sokaklarda çatışmalar dönüyor. Ana yolda giderken bile ateş altında kalabileceğinizi ve arabasıyla gezen karşı çete elemanlarının tek kişilerken saldırmayıp, kalabalık grup halindeyken üzerinize koşacaklarını söylemem gerekiyor.

Doğal olarak siz de onlara karşı koymak durumundasınız ve bu süreçte yayaları da öldürmeye izniniz var. Yani oyun içerisinde var tabii ki. Yoksa peşinize ilginç taktikleriyle polislerin takılacağına emin olabilirsiniz.

Kısacası oyunu ölüm makinesine dönüşerek önünüze çıkan herkesi öldürmeye çalışarak oynarsanız, muhtemelen kendinizi polisler ve karşı çete elemanlarının çatışmasının tam ortasında bulacaksınız demektir.

Fakat oyunun en zevkli yanları da bu “öldürme anlarında” yaşanıyor. Tabii ki yayaları öldürmem sebebiyle, ruh hastası bir seri katil olduğumu düşünmenizi istemem ama oyunda o kadar güzel animasyonlar mevcut ki, dövüşmekten zevk alacağınızın garantisini verebilirim.

{pagebreak::4}

Biri animasyonlar mı dedi?

Evet oyunun animasyonları gerçekten güzel. Çünkü bu öldürme işlemlerinin bile ne kadar abartıyla hazırlandığını gördüğünüzde, ne demek istediğimi daha rahat anlayacaksınız. Kullanacağınız silahların hepsi güzel tasarlanmış ve abartıdan nasibini almış.

Hatta oyunda bir adet seks oyuncağını (bu da ne demekse?) da silah olarak kullanacağınızı belirtelim. Ayrıca hızlı koşarken PlayStation 3’te L2 ve R2 tuşlarına basarak yapacağınız hareketleri de denemenizi tavsiye ediyorum. Tüm hareketleriniz hızlı koşarken bambaşka bir hale bürünüyor. Her şeyi denemeniz gerekiyor.

Animasyonlarının bu kadar başarılı olmasına rağmen, grafikler konusunda pek önemsemedikleri çok net bir şekilde anlaşılabiliyor. Çağın çok gerisinde olan grafikleriyle Saints Row The Third bu konuda resmen çuvallıyor.

Haliyle atmosferin bir bölümünü de beraberinde götürdüğünü tahmin etmek güç değil. Yine de aksiyon hissiyatı sayesinde göz ardı edilebilecek bir durum. Yüzünüzde oluşacak gülümseme nedeniyle gerçekten görmezden gelmeyi başaracaksınız.

{pagebreak::5}

Son bir arzunuz?

Saints Row The Third, güzel sesleri, oldukça fazla yaşattığı eğlence hissi ve barındırdığı gariplikler ile kesinlikle oynanması gereken bir sürpriz oldu diyebilirim. Ummadık taş gerçekten de baş yarabiliyormuş.

Yapımın en güçlü yanlarından biri de çoklu oyunculu seçenekleri olmuş. Senaryo modunu Co-Op olarak arkadaşlarınızla birlikte oynayabileceğiniz gibi, karşılıklı olarak da savaşabiliyorsunuz. Mutlaka denenmesi gereken bir mod daha bu mod.

Tamamen kendi düşüncelerim ise uzun zamandır oynarken yüzümü güldüren bir oyunla karşılaşmıyor olduğumu farkettiğim yönünde. Sanırım oyunların gerçek amacının “eğlenmek” olduğunu unutalı bir süre geride kalmış denebilir.

Bu yıl en çok keyif alarak oynadığım oyunlar kesinlikle Skyrim, Batman: Arkham City, Assassin’s Creed: Revelations ve Saints Row The Third oldu. Tabii ki sezon henüz kapanmış değil ama yine de sürprizler dışında bomba oyunların bizleri bir süre bekleteceği de bir gerçek.

Keyifli bir oyun deneyimi dileyerek yazımı sonlandırıyorum. Saints Row The Third mutlaka denenmesi gereken bir oyun. Arabalara camlarından binmek, insanları olabilecek en ilginç ve komik şekillerde öldürmek istiyorsanız Saints Row The Third tam size göre demektir.

Grafik: 7/10

Ses ve Atmosfer: 8/10

Oynanabilirlik: 10/10

GENEL: 8/10

:: Saints Row The Third’ü oynamayı düşünüyor musunuz?

Yandex ile Maç Sonuçları Anında Ekranda

Yandex’in web tabanlı arama, e-posta, Facebook ve Twitter iletileri, hava durumu, özel çevirmen, Online TV ve radyo programları, videolar, Flash oyunları servisleri ve diğer hizmetlerine ulaşmayı kolaylaştıran Yandex.Bar araç çubuğuna yeni bir düğme eklendi: Spor Düğmesi.

Başta futbol olmak üzere, Türkiye ve dünyadaki spor olayları için en güncel bilgi kaynağı olan “Yandex.Bar Spor Düğmesi“, aynı zamanda, Türk futbol takımları ile yabancı takımların puan tablolarını anlık güncellemelerle sunuyor ve karşılaşmalardaki son durum, kimin önde olduğu gibi bilgileri de sağlıyor.

Canlı Trafik ve Video Büyük İlgi Görüyor

Yandex.Bar’da Türkiye’nin en kalabalık ili İstanbul’daki genel trafik yoğunluğunu gösteren bir düğme de bulunuyor.

Trafiği 10 puanlık bir ölçeğe göre değerlendiren Trafik Sıkışıklığı Endeksi‘ne erişim sağlayan yeni düğme, İstanbul’da trafiğe takılmadan araç kullanmayı çok kolaylaştırıyor.

Trafik Sıkışıklığı Endeksi’ni inceleyen sürücüler, belirli bir rotada A noktasından B noktasına ne kadar sürede ulaşabileceklerini net bir şekilde görebiliyor.

Yandex.Bar’ın diğer popüler öğesi Yandex.Video düğmesi ise son 24 saatte kullanıcıların dikkatini çeken en popüler 20 videoya hızlı erişim sağlıyor.

Kullanım ihtiyaçlarına göre sürekli yenilenen Yandex.Bar’ın farklı tarayıcılar ve masaüstü düzenleri için ayarlanması da çok kolay. Kullanıcılar, pratik bir tasarıma sahip Yandex araç çubuğu düğmelerinin sırasını istedikleri gibi değiştirebiliyor.

Yandex.Bar’ın Internet Explorer ve Mozilla Firefox sürümlerine http://bar.yandex.com.tr/ie ile http://bar.yandex.com.tr/firefox adreslerinden ulaşabilirsiniz.

:: Yandex’in Türkiye’ye özel servislerini kullanmaya başladınız mı?

Zynga, Angry Birds’ü Satın Almak İstemiş

Mobil oyunculuğun belki en çok bilinen oyunlarından olan Angry Birds‘ün yapımcısı olan Rovio‘nun, geçtiğimiz yaz aylarında büyük bir teklifle karşılaştığı ortaya çıktı. Teklifi yapan ise Farmville, Cityville gibi oyunlarla internet oyunculuğunun gelişmekte olan ismi Zynga‘dan gelmiş.

Zynga, Finlandiyalı mobil oyun yapımcısı Rovio ile geçtiğimiz yaz aylarında masaya oturmuş ve firmayı satın almak için 2.5 milyar dolarlık oldukça yüksek bir teklif yapmış. Ancak Rovio, halka açılmayı planladığı dönemde firmalarını satmak istemeyerek bu güzel teklifi reddetmiş.

Rovio, şu sıralarda halka açılmayı planlıyor ve değerinin 1 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Firmayı satmamalarındaki en önemli etken de bu gözüküyor. Angry Birds ise gelişmeye devam ediyor. Oyuncakları, bardakları, t-shirtleri, kılıfları tüm dünyada üretilerek satılıyor.

Satın alma işleminin gizli bir şekilde yürütüldüğü ve reddedilen teklifin iki firma tarafından hiçbir şekilde açıklanmadığı belirtiliyor. Bu haberi ortaya çıkan ise New York Times gazetesi. Gazete, iki firmanın da büyüme süreçlerinden dolayı bilgiyi gizlediklerini fakat çok güvenilir farklı kaynaklardan alınan bilgiler doğrultusunda öğrendiklerini söylüyor.

Daha önce de başkasını satın almak istemişti

Zynga, daha önce de PopCap Games‘i 950 milyon dolara satın almak istemiş fakat teklifi yine reddedilmişti. Daha sonrasında ise PopCap Games, Electronic Arts tarafından 1.3 milyar dolara satın alınmıştı.

:: Sizce Rovio, teklifi reddederek doğru olanı mı yaptı?

Apple Black Friday’den Karlı Çıktı

Geçtiğimiz Cuma günü gerçekleşen Black Friday, Amerika ve Avrupa’da büyük indirimlerle alışveriş çılgınlığının yaşanmasına sebep oldu. Birçok firma, ürünlerini büyük indirimlerle piyasaya sürdü. Tabii indirimler sadece tek gün için geçerliydi.

ComScore‘un yaptığı araştırmaya göre Kara Cuma gününde internet üzerinden en çok alışveriş yapılan 5 site belirlendi. Bu siteler arasında Apple’ın 5. sıradan kendini listeye dahil etmesi oldukça dikkat çekiciydi. Normal mağazalarının dışında internet üzerinden de indirim yapan Apple, yüksek bir satış rakamı yakalayarak ilk defa en çok alışveriş yapılan siteler arasındaki yerini aldı.

Birçok Macbook ve iMac modelini 100 dolar gibi bir indirimle satışa sunan Apple ile birlikte listede sırasıyla Amazon, Walmart, Best Buy ve Target siteleri yer alıyor. Apple’ın rakamları açıklanmasa da en çok Macbook Air ürününe ilginin olduğu belirtildi.

Bu arada listede yer alan sitelerin, Apple‘a oranla çok daha fazla ürün seçeneğinin bulunduğunu düşünürsek Apple‘ın sadece kendi ürünleriyle ilk 5 arasında yer alması gerçekten büyün bir başarı.

:: Black Friday gibi ülkemizde de tek gün için büyük indirimler olmasını ister miydiniz?

Avea ile Ericsson’dan Stratejik Ortaklık

Gerçekleştirilen bu stratejik ortaklık ile Avea, Ericsson’un test konusundaki uluslararası bilgi birikimini Türkiye’ye taşımış olacak.

İYTE bünyesindeki İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde (İZTEKGEB) kurulacak olan test merkezi, 2012 Ocak ayı itibariyle faaliyet vermeye başlayacak. Merkez, Ericsson’un bu alanda bölgede gerçekleştirdiği ilk yatırım özelliğini de taşıyacak.

Avea geliştirdiği yenilikçi ürün ve servisleri abonelerinin hizmetine sunmadan önce, Ericsson’la gerçekleştirdiği işbirliği çerçevesinde bu merkezde test ederek geri bildirimlerini raporlayacak.

Geri bildirim raporları ise Avea ürün ve hizmet kalitesinin çok daha yukarılara taşınmasında kaynak olarak kullanılacak.

Türkiye iletişim sektöründe bir ilke imza atacak olan bu test merkezi, Anadolu’daki mühendis ve üniversite mezunlarına iş imkanı sağlamasının yanı sıra telekomünikasyon alanlarında uluslararası bilgi birikiminden faydalanma ve ayrıcalıklı bir deneyim yaşamalarına da hizmet edecek.

{pagebreak::sinerji yaratacak}

Avea, Ericsson uzmanlığı ile ile sinerji yaratacak

Avea’nın bu işbirliğini; sadece son teknoloji ürünlerini takip edip satan GSM şirketi olarak değil Türkiye’nin ekonomik gelişimine sürdürülebilir katkı sağlayan bir şirket olma hedefiyle gerçekleştirdiği noktasının altını çizen Avea CEO’su Erkan Akdemir, açılacak test merkezi ve bu merkezin Avea için taşıyacağı önem hakkında şunları söyledi:

“Geleceğin şehir ve şirketleri teknolojiyle ayakta kalacak.Teknolojiye sahip olanlar ama en önemlisi de kullanmasını bilenler büyüyüp güçlenecek ve varlığını geleceğe taşıyacak.

Avea halen alanında Türkiye’nin ilk ve tek sertifikalı Ar-Ge merkezine sahip şirketi. Hayatı kolaylaştıran teknolojileri geliştiren” bir şirket olarak bu çalışmayla dünyanın sayılı teknoloji devlerinden Ericsson, Avea’nın stratejik partneri olacak.

Gerçekleştirilen bu proje kapsamında, teknolojik gelişmenin çok önemli bir fonksiyonu olan test alanında Avea ve Ericsson Türkiye’de birlikte çalışarak sinerji yaratacak.

Avea olarak Türkiye’nin bu alandaki ihtiyaçlarına yanıt verirken aynı zamanda yeni potansiyellerin oluşmasını da sağlamış olacağız.”

{pagebreak::Hedef 1 yıl içerisinde 100 mühendis}

Hedef 1 yıl içerisinde 100 mühendis…

Ericsson Türkiye Genel Müdürü Özgür Tohumcu “Ericsson bu merkezle IT alanındaki yönetilen servislerin testi konusundaki ( IT Test Managed Services) bilgi birikimini Türkiye’ye taşımakla kalmayacak, ileride Orta Doğu bölgesinde bu yönde oluşacak ihtiyaçlara da cevap verebilecek konuma gelecek.

Açtığımız test merkezinin ilk iş ortağı olan Avea’nın tüm bilişim teknolojileri uygulamaları (IT) Ericsson kalitesiyle uzman mühendisler tarafından test edilirken, pek çok yeni mezun ve öğrenciye de istihdam yaratılacak” dedi.

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü bünyesinde yer alan “İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi” (İZTEKGEB) içinde yer alacak “Ericsson Avea Test Merkezi“‘nde istihdam edilecek mühendis sayısı ise 1 yıl içerisinde 100’e ulaşacak.

:: Avea ve Ericsson’un işbirliği hakkında neler düşünüyorsunuz?

Total War Shogun 2’ye Yeni Ek Paket Geliyor

SEGA, Total War: SHOGUN 2’nin resmi bağımsız genişleme paketinin 2012 Mart ayında piyasada olacağını duyurdu.

Oyunun konusu ise şöyle; 1863 yılında, Samuray dönemi sona ermek üzereydi. Kılıç, yay ve at ustaları olan Samuraylar, topların uğultusu ve buharlı motorların çığlıklarıyla yeni bir Japonya’nın doğuşuna şahit oluyordu. Modern, Viktorya döneminin Avrupası ve Amerika Japonya’nın kapılarına dayanmış, ülkeye devrim yaratacak yeni silahlar getirmişti: Samuray sınıfının sonunu getirecek yeni silahlar.

Japonya bu yeni dünyaya kapılarını kapatıp geleneklerine sarılabilir, veya kucaklayıp gelişme yolunu seçebilirdi. İşte bu karışıklık esnasında eski Shogun’lara karşı, Japonya hükümdarı olarak İmparatoru diriltmeye çalışan yeni bir İmparatorluk hareketi de başlamıştu. Bu yükselen İmparatorluk gücünü mü, yoksa eskilerin Shogunluğunu mu destekleyeceksiniz? Tarafınızı seçmeli ve ülkenizi Japonya’nın geleceği için bu son savaşa sokmalısınız: Boshin Savaşı, yani Ejderha Yılı Savaşı.

Total War: SHOGUN 2’nin bu devasa, bağımsız genişleme paketi oyunculara yeni bir deneyim sunacak. Oynanabilir altı yeni klan arasında Satsuma gibi modern imparatorluk Japonyasını destekleyenler ve Nagaoka gibi eski Shogun ile müttefik olanlar da bulunuyor. Ayrıca oyunda üç büyük yabancı güçle de karşı karşıya geleceksiniz: Amerika, Britanya ve Fransa Japonya ile yakından ilgileniyorlar; onlara nasıl davranacaksınız? Bu olayların tümü de kuzeydeki yeni adalara kadar birçok bölgeyi kapsayan, genişletilmiş ve geliştirilmiş sefer haritasında geçecek ve bir Total War oyununda ilk kez demiryolları ve denizden bombardımanlar gibi yeni özellikler de bulunacak!

Sefer haritasında seçebileceğiniz üç yeni ajan türü, dört yeni tarihi senaryo, yepyeni kuşatma mekanikleri ve Total War: SHOGUN 2’nin çokluoyuncu modlarına yapılan önemli geliştirmelerle, yeni özelliklerin listesi de en az Total War: Shogun 2 – The Fall of the Samurai’daki savaşlar kadar destansı bir hal alıyor.

:: Total War: Shogun 2’yi oynadınız mı?

Dört Telefondan Biri ‘Akıllı’

Her ne kadar hemen hemen her gün akıllı telefonlarla ilgili bir haber ya da gelişme duysak da yapılan bir araştırma bu telefonların pazar payının konuşulduğu kadar büyük olmadığını bir kez daha ortaya koydu. 

VisionMobile tarafından dünya çapında yapılan araştırmanın sonuçlarına göre piyasadaki telefonların yüzde 27‘si akıllı. Bir başka deyişle yaklaşık her dört telefondan biri akıllı. Geri kalanı ise Feature Phone (özellikli telefon) ve standart telefon olan cihazlardan oluşuyor.

{pagebreak::2}

Akıllı telefon pazarında firma bazında Apple ve Nokia yüzde 5’lik bir pazar payına sahip. Onları yüzde 4 ile Samsung takip ediyor. Bu markaları ise yüzde 3 ile HTC ve aynı oranla RIM (BlackBerry) takip ediyor.

{pagebreak::3}

Akıllı telefonların bölgelere göre dağılımı ise beklenen sonuçları veriyor. Avrupa‘da akıllı telefon oranı yüzde 51 iken bu oran Kuzey Amerika‘da yüzde 63. Aynı rakam Asya Pasifik’te yüzde 19 iken, Afrika ve Orta Doğu’da yüzde 82. Latin Amerika’da ise bu oran yüzde 17. Yani Amerika akıllı telefon oranının en yüksek olduğu pazar.  Onu Avrupa takip ediyor. 

:: Akıllı telefon kullanıyor musunuz?

 

Günün Mobil Uygulaması

Skyscanner uygulaması ile 600’e yakın geleneksel tarifeli ve düşük maliyetli havaalanı bilet fiyatları arasında karşılaştırma yapabiliyorsunuz. Basit ve hızlı bir kullanım sunan Skyscanner ile ister doğrudan havayolu şirketlerinden ister de seyahat acentalarından biletlerinizi alabilirsiniz. 

{pagebreak::iki}

Skycanner uygulaması başlıca; 600 civarında havaalanını sorgularken, uçuş opsiyonlarını basit bir uygulama ile görmenizi, uçuş detaylarını arkadaşlarınızla paylaşmanızı sağlıyor. 28 ayrı dilde kullanılabilen Skyscanner ücretsiz bir uygulama.

{pagebreak::uc}

Android versiyonunu indirmek için tıklayınız.

iOS versiyonunu indirmek için tıklayınız.

:: Skyscanner uygulamasını beğendiniz mi?

Ice Cream LG’ye Geliyor

Geçtiğimiz günlerde yaptığımız Sony Ericsson‘un Android 4.0‘a geçecek modelleri açıklamasından (okumak için buraya tıklayın) sonra şimdi de LG benzer bir duyuru yaptı. Firmanın telefonlarından Optimus 2X, Optimus Black, Optimus 3D ve Optimus LTE, Ice Cream Sandwich kodlu Android 4.0 sürümüne terfi edecek.

Güncelleme ile ilgili kesin bir tarih verilmezken Aralık ayı içinde yapılacağı açıklandı. Yukarıdaki modellerin büyük bir kısmı Türkiye’de halen satılan telefonlar. Bu güncellemelerin Türkiye pazarına ne zaman geleceği konusunda ise kesin bir bilgi bulunmuyor.

Android işletim sistemini kullanan telefonlarda Türkiye güncellemeleri biraz sıkıntılı bir konu. Bazı markalar her güncellemeyi her telefon için Türkiye‘de sunmuyorlar. Bazıları ise bunu biraz gecikmeli yapıyor. Marka ve modele göre değişmekle birlikte bu gecikme bazen ayları bulabiliyor.

:: Android 4.0’ı beğendiniz mi?

 

Skyrim’in 1.2 Yamasının Detayları

Skyrim’in hataları olduğu bir gerçek. Tabii ki her güzelin bir kusuru vardır dememiz gerekiyor çünkü yılın oyunu olmaya en büyük adaylardan biri kendisi. Fakat özellikle PC versiyonlarında yaşattığı problemler ve optimizasyon sorunları Bethesda tarafından çözülmeye çalışılıyor.

Bunun için önce 1.1 yamasını yayımlayan Bethesda, şimdi de 1.2 yamasını oyuncularla buluşturmaya hazırlanıyor. Hatta bu haberi yazdığımız sırada PlayStation 3 versiyonunun indirilebilir durumda olduğu Bethesda tarafından açıklandı bile. Eğer yamayla birlikte hangi hataların önüne geçildiğini merak ediyorsanız, sizi bir alt paragrafa alalım.

  • Uzun süreli oynanıştan kaynaklanan performans problemleri düzeltildi. (PlayStation 3)
  • Kaplamaların sabit diske yüklenmesine rağmen değişiklik olmaması problemi düzeltildi. (Xbox 360)
  • Ses kalitesi 44100Hz’den yüksek olduğunda oyunun başlarken çökmesi engellendi.(PC)
  • Yansımaların yok olmasında yaşanan sıkıntı giderildi.
  • Oyuncuların nikah törenleri sırasında ziyaretçilerden birinin ölü olması problemi çözüldü.
  • Ejderha cesetleri artık düzgün bir şekilde yok olacak.
  • Çok nadiren olsa da, ejderhaların saldırmaması problemi çözüldü.
  • Bazı NPC’lerde görülen uyuma pozisyonu hatası düzeltildi.
  • Cesetlerin yok olması sorunu çözüldü.
  • Skeleton Key artık çantanızda Lockpick olmasa da düzgün çalışıyor.
  • Enchant yaptığınız zırh ve silahların isimlerinde oluşan problem düzeltildi.
  • Bazı ejderhaların öldüklerinde Soul vermemesi sorunu giderildi.
  • ESC tuşu artık menülerden çıkmak için kullanılabiliyor. (PC)
  • Sık görülen fare hassaslığı problemi çözüldü. (PC)
  • Bazı tuşların işlevleri değiştirilerek kontrol problemleri giderildi. (PC)

:: Skyrim’in 1.2 yamasını yararlı buldunuz mu?