Şarkıcı Sefo’nun İsabella şarkısını kendi orgu ile birlikte yorumlayan ve sosyal medyada çok izlenen Fevzi Kaan, SDN editörü Samet Jankovic ile buluştu. 1 günü birlikte geçiren ikili neler yaşadı? Detaylar videomuzda.
İsabella Fevzi ile 1 gün!
SDN takipçilerine özel “DOREDLT” indirim kodunu https://www.doremusic.com.tr/ adresinden almak istediğiniz ürünlerde kullanabilirsiniz.
Sosyal medya hesabında yaptığı farklı coverlar ile bilinen Fevzi Kaan, Instagram’da 500 binden fazla takipçiye sahip. Geçtiğimiz haftalarda Sefo’nun ‘Isabella’ isimli parçasını farklı bir şekilde yorumlayarak söyleyen Kaan’ın bu videosu izlenme rekorları kırdı. Hatta Sefo’nun konserinde de kısa süreyle yer aldı.
SDN editörü Samet Jankovic, doremusic’te Fevzi ile buluştu. En büyük tutkusunun ve sevdiği müzik aletinin org olduğunu söyleyen Kaan, mağazadaki ürünlere göz attı.
İkili, mağazada Yamaha PSR-A5000 model elektronik klavye kutu açılışını da gerçekleştirdi. Ayrıca doremusic, Fevzi Kaan için şan dersi, vokal dersler ve bu tarz tüm eğitimleri sağlayacak. Müziğe ilgili olan tüm insanlar için de müzik eğitimleri doremusic’te sunuluyor.
Ekonomi ve para piyasalarındaki dalgalanma, teknolojik ürün fiyatlarını oldukça olumsuz etkiledi. Yeni bir telefon ya da bilgisayar almak pek çok kişi için oldukça zor bir hale geldi. Bu nedenle insanların ellerindeki cihazları uzun süre kullanmak dışında bir çareleri kalmadı. Peki bazı hataların, telefonun ömründe ciddi kısalmaya neden olduğunu biliyor muydunuz? İşte iPhone kullanıcılarının yaptığı 5 yaygın hata…
iPhone kullanıcılarının yaptığı hatalar
Lisanssız ve ucuz aksesuarların kullanılması
Listemizin birinci sırasında olan madde, eminim pek çoğunuza tanıdık gelecektir. Evet, iPhone’ların kutusundan şarj aleti çıkmıyor. Bu nedenle kullanıcıların çoğu yeni bir adaptöre ve duruma bağlı olarak çeşitli aksesuarlara ihtiyaç duyuyor. Her ne kadar bunu yaparken tasarruf pek çoğumuz için önemli olsa da ucuza kaçmak düşündüğünüzden daha pahalıya mal olabilir. Yapmanız gereken, lisanlı ve güvenilir bir markadan ürün olarak riski minimuma indirmek.
Optimize edilmiş şarj özelliğini kullanmamak
Kulağa oldukça garip gelse de telefonun ömrünü kısaltan şeylerin başında şarj etmek geliyor. iPhone dahil çoğu modern cihazda kullandığımız lityum iyon piller zamanla bozulur. Bu yaşlanma süreci kaçınılmaz olsa da aşırı sıcaklıklar (hem yüksek hem de düşük) ve uzun süre şarj etme gibi bazı faktörler pilin daha hızlı bozulmasına katkıda bulunur. Sorunun önüne geçmenin en kolay yolu ise Optimize edilmiş şarj özelliğinden faydalanmak.
Onaylanmamış uygulamaları yüklemek için iPhone’unuzu Jailbreak yapmak
Listemizin sıradaki sorunu aslında güncel iPhone kullanıcılarını pek de ilgilendirmiyor. jailbreak yapmak, Apple tarafından uygulanan kısıtlamaları kaldırmak ve üçüncü kaynaklardan onaylanmamış uygulamalar yüklemenize izin vermek anlamına gelir. Ancak, iPhone’unuzu jailbreak yapmanın garantisini geçersiz kılabileceğini ve onu kötü amaçlı yazılımlara ve diğer güvenlik tehditlerine karşı daha savunmasız hale getirebileceğini bilmelisiniz. Bu durum ayrıca gelecekteki yazılım güncellemelerini yüklemeyi de zorlaştırarak sizi yeni güvenlik açıklarına maruz bırakır.
Uygulama izinlerine dikkat etmemek
İlk bakışta oldukça paranoyakça gelen bu madde, aslında oldukça sağlam temellere dayanıyor. iPhone’unuza her uygulama yüklediğinizde, cihazınızın kamera, mikrofon veya konumunuz gibi belirli özelliklerine erişmek için izin isteyecektir. Hüküm ve koşulları veya kullanım kılavuzlarını muhtemelen okumadığınız gibi, bir saniye bile düşünmeden İzin Ver’e dokunabilirsiniz. Ancak, konumunuz veya mikrofonunuz gibi hassas verilerin daima arka planda aktarılması cihazınızı yıpratacak bir iş yükü olduğu gibi gizlilik ve güvenlik riski de oluşturuyor.
iPhone’umu Bul özelliğini kullanmamak
Aslında bu madde diğerlerine göre oldukça farklı. Yine de en az onlar kadar önemli. Ne yazık ki, değeri her geçen gün artan iPhone’unuz, fiziksel tehlikelerle de karşı karşıya. Kayıp ve çalıntı ihtimali bu kadar yüksek olan bir ürün için en ideal çözüm olan iPhone’umu Bul özelliğini kullanmamak ise yapılabilecek en kritik hatalardan biri. Özelliği aktif hale getirmeniz durumunda olası bir krizde kullanabilir ve kayıp cihazınızın size dönmesini sağlayabilirsiniz.
Teknoloji devi Apple, birkaç yıl önce Apple Card adlı bir ödeme aracını kullanıma sundu. Kullanıcıların daha rahat ödeme yapmasını sağlayan sistem, normal bir kredi kartının sunduğu her imkânı sunuyor. Şimdi ise ortaya çıkan bilgilere göre Apple Card, hizmetine eklediği yeni bir özellikle iyice bankaya dönüşüyor. İşte detaylar!
Apple tasarruf hesabında faiz getirisi elde etmek mümkün
Kullanıcılarına Apple Card hizmetiyle daha kolay bir ödeme yapma imkânı sağlayan Apple, hizmetine yeni bir özellik ekliyor. Şirket, kullanıcılarına daha fazla bankacılık hizmeti sunma yolunda önemli bir adım adıyor. Yeni özelliğe göre kullanıcılar, kendilerine bir tasarruf hesabı açma şansına sahip olacak.
Apple, bugün kendi blogundan yaptığı açıklamada, Apple Card kullanıcılarının kısa bir süre sonra tasarruf hesabı açabileceklerini söyledi. Bu hesap ile Apple Card kullanıcıları, günlük olarak nakit biriktirebilecek. Ödüllerini ise Goldman Sachs’ın yüksek getirisi olan tasarruf hesabında artırabilecek.
Çin ile önemli ortaklıkları bulunan Apple, ana üretim sahası olarak uzun vadede Tayland'a geçmek istiyor. İşte ayrıntılar...
Ayrıca şirketin açıklamasında göre tasarruf hesabıyla ilgili herhangi bir kısıtlama yok. Yani, 1 dolar yatıran kullanıcı 1 dolarlık bir faiz getirisi elde edecek. Kısacası kullanıcılar, tasarruf hesabı açıp, yatırdıkları para karşılığında faiz getirisi elde etme şansına sahip olacak.
Bunlarla birlikte kullanıcılar, tasarrufları daha da genişletmek için bağlantılı bir banka hesabıyla tasarruf hesaplarına ek para yatırabiliyor. Apple’ın bu özelliğine benzer bir yenilik farklı platformlarda da yer aldı. Kısa süre önce PayPal, yüzde 2,45 yıllık yüzde getirisi olan bir tasarruf hesabı ekledi.
Şirket, tasarruf hesabı seçeneğinin önümüzdeki aylarda kullanımda olacağını söylüyor. Ancak günlük nakit bakiyeleri için faiz oranının ne olacağını henüz açıklamadı. Ayrıca Apple Card’ın Türkiye’de aktif bir hizmeti olmadığını da belirtmek gerekiyor. Bu da tasarruf hesabının ülkemizde olmayacağı anlamına geliyor.
Peki, siz Apple Card tasarruf hesabı özelliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Microsoft, Windows 10 ve Windows 11 ile mümkün olduğu kadar çok gereksiz uygulamayı kaldırdı. Bilgisayar kaynaklarını arka planda tüketen bu uygulamaların haricinde kullanıcılar tarafından popüler olarak tercih edilen başka yazılımlar da var. Bilgisayarınızdan kaldırmanız gereken uygulamaları listeledik.
Kullanıcılar arasında yıllardır devam eden bazı alışkanlıklar Windows 10’la birlikte tarih oldu. Örneğin Windows’un Microsoft Defender aracı yeterince güçlü olduğu için, ekstra PC temizleme uygulamalarına ihtiyacınız yok. İşte bilgisayarınızda gereksiz yer kaplayan ve kaldırmanız gereken uygulamalar.
Windows 10 halen çok kullanılıyor ve 11'e tahtını bırakmaya hazır değil. Sizler için on Windows 10 hızlandırma yöntemini bir araya getirdik.
Bilgisayarınızda gereksiz yer kaplayan uygulamalar
Bilgisayarınızdaki uygulamalardan kaç tanesini düzenli olarak kullandığınızı hiç düşündünüz mü? Çoğu kişi aslında oyunlar, internet tarayıcıları ve iş ile ilgili yazılımlardan daha fazlasına kullanmıyor. Ancak önceden yüklediğiniz pek çok yazılım hem arka planda çalışıyor hem de depolamanızı kullanıyor.
Adobe Flash and Shockwave
Uzun bir süre boyunca videolar, oyunlar ve internet için evrensel standart olarak kullanılan Shockwave ve Adobe Flash, yakın zamanda kullanımdan kaldırıldı. Yalnızca eski Flash oyunlarını oynamak isterseniz kullanacağınız bu yazılımlara daha fazla ihtiyaç duymayacaksınız.
Animasyon standartlarındaki mevcut gelişmeler, çoğu oyun ve videonun daha yeni teknolojilere sahip grafiksel kullanıcı arayüzü (GUI) formatlarına geçmesine yol açtı. Animasyondaki bu geçiş ise Adobe Flash ürünlerinin sonunu getirdi.
Teknoloji devi Samsung, akıllı telefon dünyasının hiç kuşkusuz en büyük isimlerinin başında geliyor. Şirket, her yıl ürettiği orta ve üst düzey modellerinde sektörün en üst seviyesini hedefliyor. Ancak zaman zaman batarya konusunda yetersiz kaldığı gelen şikayetler arasında en çok göze çarpanı oluyor.
Samsung, pil şişme sorununun farkında ve çalışmalarını sürdürüyor
Son dönemde birçok kişi, 2 yaşını geçmiş birçok Samsung akıllı telefonun pillerinde şişme olduğu gerekçesiyle şikayette bulunuyor. Samsung, akıllı telefonlar üzerine önemli içerikler sunan Arun Maini isimli kullanıcı geçtiğimiz günlerde bu şikayeti dile getiren bir tweet attı.
Ardından birçok kullanıcı kendisinin de aynı sorunu yaşadığına dair binlerce yanıt verdi. Bunun üzerine Samsung sözcüsü Chris Langlois, verdiği demeçte Samsung’un bu durumu kabul ettiğini belirtti. Langlois, “Samsung, pil sorununun farkında ve teknik değerlendirmeleri araştırıyor.” cevabını verdi.
Samsung SDC 2022 yani Samsung Geliştirici Konferansı, San Francisco'da gerçekleştirilirken etkinlikte bir Türk marka boy gösterdi.
Sözcü, böyle bir durumla karşılaşanların hemen Samsung Müşteri Hizmetleri Temsilcileri ile iletişime geçmeleri gerektiğini söyledi. Samsung, pil şişme sorununu sadece son dönemde yaşamıyor. Şirket, yıllardır bu tarz haberlerle gündeme gelmişti. Öyle ki 2017’de Galaxy Note 7 bataryalarının üretim tesisinde çıkan yangın, o dönem şirketin imajına büyük bir zarar vermişti.
Öte yandan bu tarz sorunlar sadece akıllı telefonlarda gerçekleşmiyor. Tabletlerde de görünen bu sorun akıllı saatlerde de görünmüş olabilir. Geçtiğimiz günlerde bir Samsung Galaxy Watch kullanıcısı, saatinin kendi kendine yandığını, bunun bataryadan kaynaklanabileceğini belirtmişti. Ancak durumla ilgili net bir bilgi henüz bulunmuyor.
2010 yılından itibaren mobil sektörde yaşanan değişimin meyveleri toplanmaya başladı. Bu kapsamda sektörde faaliyet gösteren şirketlerin sayısı Çinli üreticilerin katılımı ile artarken, dünyada mobil cihaz kullanımı da adeta tavan yaptı.
Akıllı telefonların ve tabletlerin günlük hayatımızın bir parçası haline gelmesiyle uygulama mağazaları da çeşitliliği artırma amacıyla genişlemeye başladı. Peki Android işletim sistemi denince akla ilk gelen mağazalardan Google Play Store’da 1 milyar indirmeyi geçen uygulamalar hangileri? Sizler için derledik…
Sensor Tower, ocak ayının en çok indirilen mobil oyunlar listesini açıkladı. Peki geçtiğimiz ay hangi oyun daha çok tercih edildi?
Google Play Store’da 1 milyar indirmeyi geçen uygulamalar
Statista verilerine göre bünyesinde 2,6 milyondan fazla uygulama barındıran Google Play Store, mobil sektör için büyük önem teşkil ediyor. Özellikle son birkaç ayda trojanlı uygulamalarla eleştirilen odak noktası haline gelse de, Android kullanıcıları için en iyi seçenek konumunda diyebiliriz.
Not: Listedeki uygulamaların bir kısmının ön yüklü olarak geldiğini hatırlatmakta fayda var.
Google Play Hizmetleri
Google Play Store’da 1 milyar indirmeyi geçen uygulamalardan Google Play Hizmetleri, Google uygulamalarını ve Google Play Store’dan indirilen uygulamaları güncellemek için kullanılıyor. Dünyadaki Android akıllı telefon sayısını ele aldığımızda bu noktada fazla şaşırtmayan yazılım, 10 milyarın aşan indirme sayısı ile öne çıkıyor.
YouTube
Listenin ikinci sırasında çevrimiçi video ve sosyal medya platformu YouTube var. Sosyal medyadan para kazanma konseptinin öncülerinden biri olarak lanse edilen platform, an itibari ile Google Play Hizmetleri’nde olduğu gibi 10 milyarın üzerinde indirmeye sahip.
Google Haritalar
Üçüncü sırada bulunan Google Haritalar, kullanıcılara gerçek zamanlı GPS navigasyonu, trafik ve toplu taşıma bilgileri dahil olmak üzere birçok noktada yol göstererek daha hızlı ve daha kolay yolculuk yapılmasına imkan sağlıyor. Uygulamanın indirme sayısı ise 10 milyarın üzerinde.
Google Chrome
Google tarafından geliştirilen ücretsiz web tarayıcısı Google Chrome, mobil platformlarda da sıklıkla tercih ediliyor. Chromium tabanlı web tarayıcısının Google Play Store’daki toplam indirme sayısı 10 milyarın üzerinde.
Gmail
Google’ın kullanıcılara sunduğu ücretsiz e-posta hizmeti Gmail, mobil tarafta da başarılı işlere imza atıyor. Gerçek zamanlı bildirim desteği ve birden fazla hesap desteği gibi işlevlerle kullanıcılara hitap eden hizmet, 10 milyarı aşkın indirme sayısı ile dikkat çekiyor.
5 milyardan fazla indirilen uygulamalar
Google Search
Google Text-to-Speech
Facebook
Android Accessibility Suite
Google Drive
WhatsApp
Google TV
Google Fotoğraflar
Facebook Messenger
Google Hangouts
1 milyardan fazla indirilen uygulamalar
Google Currents
Google Play Kitaplar
Google Play Games
Google News
MX Player
Samsung Push Hizmeti
Instagram
Android System WebView
Google Street View
Skype
Subway Surfers
Gboard
Facebook Lite
Google Duo
Google Cloud Print
Samsung Print Service Plugin
Samsung Internet Browser
SHAREit – Transfer & Share
Google Takvim
Snapchat
Microsoft Word
Microsoft OneDrive
Samsung My Files
Samsung Gallery
Microsoft PowerPoint
Microsoft Excel
Samsung One UI Home
Samsung Email
Samsung Voice Recorder
Device Care
Samsung Members
ANT+ Plugins Service
Samsung Health
ANT Radio Service
Samsung Calculator
Candy Crush Saga
TikTok
Mesajlar (Google)
Flipboard Briefing
Samsung Experience Service
Twitter
Carrier Services
Netflix
Secure Folder
Dropbox
Android Auto
Google Docs
Google Play Services for AR
Google Telefon
Google Keep – Notlar ve Listeler
Google Çeviri
Spotify
Google Files
Google Clock
Samsung Security Policy Update
Samsung Notes
YouTube Music
Free Fire
Viber
Telegram
Peki siz listedeki hangi uygulamaları kullanıyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından ya da SDN Forum‘da bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Microsoft, geçtiğimiz günlerde Ignite 2022 etkinliği gerçekleştirdi. Etkinlik daha çok Microsoft 365 ile odaklı haberlerle doluydu. Ancak resmi duyuruların yanı sıra şirket, farklı bir Windows arayüzü paylaştı. Bu paylaşımın ardından pek çok kişi Microsoft’un yanlışlıkla Windows 12 kullanıcı arayüzünün bir önizlemesini paylaştığını iddia etti. İşte detaylar!
Microsoft, Ignite 2022 etkinliğinde Windows 12 arayüzünü göstermiş olabilir
Microsoft’un birkaç gün önce gerçekleşen Ignite 2022 etkinliğinde beklenmedik bir paylaşım ortaya çıktı. Şirket, isimsiz bir Windows kullanıcı arayüzünün ekran görüntüsünü paylaştı. İddialar, bu görüntünün bir Windows 12 arayüzü olduğunu öne sürüyor.
Microsoft, genellikle ‘Next Valley’ olarak adlandırılan bir sonraki Windows sürümü üzerinde çalışıyor. Şirketin temmuz ayında üç yıllık bir geliştirme döngüsüne girdiği ve Windows 12 adıyla anılan bir sonraki sürümün 2024 yılında gelme ihtimali konuşuluyordu. Ancak Microsoft 365 ağırlıklı Ignite etkinliğinde beklenmedik bir durum meydana geldi.
Yaptığı etkinlik ile yeni ürünlerini görücüye çıkaran Microsoft, Windows 11'in ilk büyük güncellemesini de paylaştı.
Sunum sırasında Microsoft Temas çalıştıran bir Windows masaüstü görüntülendi. Sunum dikkatli bir şekilde incelendiği zaman Windows arayüzünün biraz farklı olduğu ve daha öncekilere benzemediği ortaya çıktı.
Arayüzün en dikkat çeken kısmı, havada duran başlat menüsü oluyor. Ayrıca arayüzün sol üst kısmında hava durumu bilgisi yer alırken, sağ tarafında sistem ikonları ve ortasında da bir arama çubuğu bulunuyor. Genel olarak dokunmatik ekranlı cihazlar için hazırlandığı düşünülen bu arayüzün Windows 11 için de gelme ihtimali var.
Görüntü çok net olmadığı için arayüzün yeni bir modeli oluşturuldu. Prototip ise Microsoft’un tasarım hedefini temsil ediyor. Daha öncesinde de Windows 12 gündemde yer aldı. Ancak genel olarak Windows 12 işletim sisteminin 2024 yılında karşımıza çıkacağı iddia ediliyor.
Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu görüntü Windows 12’ye mi ait? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Meta, yeni sanal gerçeklik donanımlarını tanıtarak Metaverse’ü günlük yaşamın rutin bir parçası haline getirmeye çalışıyor. Bununla birlikte şirket, geçtiğimiz yıldan beri donanım bölümü Reality Labs için önemli yatırımlar yaptı. Ancak çıkan haberlere göre şirketin parayı tam anlamıyla ne için kullandığı hakkında bir bilgi yok. İşte detaylar
Meta, Reality Labs için 15 milyar dolardan fazla harcama yaptı
Ana şirket Meta, Metaverse faaliyetini artırmak için önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Bunlardan biri de Reality Labs bölümü oldu. Şirket, geçen yılın başından bu yana Reality Labs Metaverse girişimi için 15 milyar dolardan fazla harcama yaptı. Ancak şirket, paranın tam olarak ne için harcandığını paylaşmadı.
Uzmanlar, şirketin bu kadar para harcamasından ve bu konuda şeffaf olmamalarından endişe ediyor. Bir teknoloji analisti, “Sorun şu ki parayı harcıyorlar, ancak yatırımcılarla şeffaflık bir felaket oldu.” sözlerini kullandı.
Metaverse konusunda son dönemde ciddi adımlar atan Meta, karma gerçeklik gözlüğünün yanı sıra Microsoft ile ortaklığını da duyurdu.
Meta, geçtiğimiz yıl Reality Labs için finansal bilgileri açıklamaya başladı. Bununla birlikte şirket, görünürdeki kayıpların bir sonu olmadan girişime 10 milyar dolardan fazla battığını açıkladı. Şirket, 2022’nin ilk altı ayı için 5 milyar dolardan fazla zarar olduğunu da bildirdi. Bazı analistler ise bu yıl için toplam kayıpların geçen yıl tutulacağını düşünüyor.
Konuyla ilgili Meta, bir yorum yapmayı reddetti. Ancak şirket sözcüsü, Meta’nın Reality Labs segmenti için finansal ayrıntıları açıklamadığını söyledi. Teknoloji analisti Dan Ives, Meta’nın Metaverse için şu ana kadar harcadığı paranın, özellikle bu haftaki güncellemeler dikkate alındığı zaman son derece endişe verdiğini söyledi.
Bir başka analist olan Mark Zgutowicz ise Reality Labs için kayıpların en az yüzde 60’ının tamamen yeni bir dünya oluşturmak için harcandığı tahmininde bulundu. “Hepimiz bizi uzaylı gibi göstermeyen gözlükler takana kadar, en azından ölçeklenebilir bir bakış açısıyla gerçek bir Metaverse yok.”
Bunların yanı sıra analist, bu harcamadan nasıl ve ne zaman bir getir elde etmeyi bildikleri takdirde şeffaflığın çok daha iyi olacağını belirtti. Ayrıca Meta’nın her şeyi kendileri inşa etmeye çalışmak için meşru nedenleri olduğuna da dikkat çekti.
Peki, siz Reality Labs harcamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Teknoloji devi Microsoft, sistemini yeniliklerle birlikte güncel tutmak istiyor. Bu bağlamda yola çıkan şirket, bilgisayar dünyasında efsaneleşmiş Microsoft Office bölümünü kaldırıyor. Peki Word, Excel, PowerPoint, Outlook gibi programlara ne olacak?
Microsoft Office programları Microsoft 365’e taşınıyor
30 yıldır hayatımızda olan Microsoft Office, artık emekliye ayrılıyor. Elbette gözler, birçok insanın gün içinde sıklıkla kullandığı programlarda. Şirket, bu programları Microsoft 365’in içine taşıyor. Ancak durum biraz farklı olacak.
Microsoft, değişiklikleri Ignite konferansında duyurmuştu. Önümüzdeki birkaç ay içinde Office.com, Office mobil uygulaması ve Windows için Office uygulaması Microsoft 365 çatısı altında toplanıyor. Office ve 365 arasında birçok benzerlik bulunsa da bazı farklılıklar göze çarpıyor. Bunlardan en önemlisi ise fiyatlandırma.
Surfaca Laptop 5 ve Studio 2 Plus masaüstü bilgisayarlarını tanıtan Microsoft, yeni Surface Pro 9 modelini de görücüye çıkardı.
Şirket, programlarında aylık hizmet modelini kullanacak. Microsoft Office, tek seferlik satın alınan bir hizmetti. Microsoft 365 ise abonelik sistemiyle çalışıyor. Şirket Microsoft 365 aboneliklerini 2 yıl önce başlatmıştı. Şirket, bu hizmetini arttırma peşinde.
Öte yandan geçtiğimiz ay Microsoft 365 abonelik ücretlerine zam gelmişti. Microsoft yaptığı açıklama ile bu uygulamalara yaklaşık yüzde 20 oranında zam yapacağını açıklamıştı. Şimdi ise Microsoft Office 365‘in zamlı Türkiye fiyatı belli oldu. Yapılan zammın ardından Microsoft 365 Office’nin yıllık fiyatı 1.299,99 TL olarak açıklandı.
Yeni ürünleri için ses getiren tanıtım etkinlikleri düzenleyen teknoloji devleri, yazılım geliştiriciler için de kapsamlı etkinlikler gerçekleştiriyor. Bunlardan birisi olan Samsung SDC 2022 yani Samsung Geliştirici Konferansı, San Francisco’da gerçekleştirilirken etkinlikte bir Türk marka boy gösterdi.
Samsung Electronics Başkan Yardımcısı Jong-Hee Han, açılış konuşmasında Samsung’un her zaman teknolojik yeniliklerle hayatı kolaylaştırmayı amaçladığını dile getirirken, kolaylığın ön planda olmadığı durumlarda yeniliklerin kullanıcılar için büyük bir külfete dönüşebileceğini vurguladı.
10 yıl önce piyasaya sürülen ve günümüzde gelişmiş bir işletim sistemine dönüşen Tizen o günden bu yana 330 milyondan fazla TV, buzdolabı ve diğer akıllı cihazlara güç sağlıyor. Tizen işletim sisteminin daha fazla cihazda kullanılabilmesi ve kurumsal alandaki kullanım için B2B çözümleri sunan Samsung geçen yıl kiosk ve elektronik reklam panolarında Tizen kullanmayı mümkün hale getirmişti.
Tabela ve otel televizyonlarında da Tizen’ın kullanılmaya başlanacağını duyuran Samsung, Tizen Business Manager ile cihazlara uzaktan müdahaleyi mümkün hale getirirken, B2B API’sini NOX ile harmanlayarak güvenliği artırdı.
Tizen’ın yayılmasını hızlandırmak için sistem sahipleri ve TV donanım üreticileri ile ortak bir çalışma yürüterek referans TV’ler geliştirdiklerini vurgulayan Samsung’un iş ortakları arasında yer alan markalardan birisi de Atmaca Elektronik oldu.
Başta Sunny televizyonlar olmak üzere robot süpürgeden, ev aletlerine kadar birçok farklı ürün Atmaca Elektronik tarafından üretiliyor.
Google, mayıs ayında ön gösterimi yapılanPixel 7 serisini geçtiğimiz haftalarda resmen tanıttı. Güçlü işlemcilerinin yanı sıra bu seri, kamera özellikleriyle de dikkatleri çekmeyi başardı. Bugün ise Google Pixel 7 Pro, DxOMark kamera sıralamasında zirvenin yeni ismi oldu. İşte Pixel 7 Pro’nun kamera puanı!
Google Pixel 7 Pro, 147 puan ile zirvenin yeni sahibi oldu
Geçtiğimiz haftalarda resmi duyurusu yapılan Google Pixel 7 Pro, satışa sunulmasının ardından DxOMark’ta yerini aldı. Söz konusu ekran incelemesinde Pixel 7 Pro, iPhone 14 Pro Max’ten sonra ikinci sırada yer aldı. Ancak model, kamera incelemesinde önemli bir başarı ortaya koyarak zirveye yerleşmeyi başardı.
Pixel 7 Pro, fotoğraf testinde 148 puan, video karşılaştırmasında ise 143 puan aldı. Genel ortalamada da 147 puan aldı. Buna rağmen model, zirveyi paylaşıyor. Bu puana ulaşan bir diğer telefon ise Honor Magic 4 Ultimate oldu. Söz konusu sensörler olduğu zaman Google Pixel 7 Pro, çok da iddialı durmayan üç kamera sunuyor. Ancak Google, bu zamana kadar sürdürmüş olduğu kamera yazılımıyla Pixel 7 Pro’da adından söz ettiriyor.
Google Pixel 7 Pro, yakınlaştırma yetenekleriyle DLSR makinelere kafa tutuyor. İşte tüm fotoğraflar ve özellikleri...
DxOMark’a göre Pixel 7 Pro, yazılım ayarlamada Pixel 6 Pro’ya göre daha iyi video kalitesine ve yakınlaştırmaya sahip. Bunun yanı sıra güçlü kontrast koruması ve daha iyi pozlama doğruluğu sağlıyor. Uzmanlar, telefonun kamerasının zorlu koşullarda çekim yaparken dahi cilt tonunu doğru bir şekilde ürettiğini belirtti.
Bununla birlikte hem videoda hem de kamerada otomatik odaklamanın oldukça doğru ve hızlı olduğu söylüyor. Ayrıca telefondaki sabitleme sisteminin de etkili bir şekilde çalıştığı ortaya çıktı. Yeterli ışığın olmadığı noktalarda da fotoğrafta bir etki bırakabiliyor. Bunların dışında yakın mesafeden çekilen görüntülerde bir detaylandırma sıkıntısı olduğu görüldü.
Apple cihazlar arasında çok hızlı ve kolay bir şekilde dosya transferi yapma imkanı sunan AirDrop günümüzde kullanıcılar için vazgeçilmez özelliklerden birisi olsa da, maalesef bazı kişiler tarafından kötüye kullanılıyor. Özellikle sosyal medya platformlarında AirDrop ile aynı ortamda bulunan kişilere rastgele fotoğraf / video gönderenlerin çektiği videolar oldukça popüler hale geliyor. Ancak söz konusu havacılık sektörü ve bilinçsiz bazı kullanıcılar olunca olaylar bambaşka bir boyuta dönüşüyor.
Daha önce AirDrop aracılığıyla gönderilen görseller nedeniyle uçuşların iptal olduğuna birçok kez şahit olduk. Ülkemizin popüler havayolu şirketlerinden AnadoluJet ikinci kez AirDrop krizi ile gündeme geldi.
AnadoluJet uçuşu iptal etti, baştan aşağı arama yapıldı
HavaSosyalMedya tarafından paylaşılan habere göre, AnadoluJet’in TK7347 sefer sayılı Bodrum – İstanbul Sabiha Gökçen uçuşunda bir yolcu tarafından, uçaktaki diğer yolculara patlayan uçak fotoğrafı gönderildi. Yolcuların bu durumu bildirmesi sonrasında uçakta arama yapılmasına karar verildi.
Yolcuların terminale alınması sonrasında tüm uçağı ve çantaları arayan ekipler herhangi bir tehlike ile karşılaşmazken, uçuş iptal edildiği için yolcular otele yerleştirildi. Biraz önce belirttiğimiz üzere bu AnadoluJet’in başına gelen ikinci AirDrop vakası;
Mayıs ayında İsrail’in kıyı şeridinde yer alan Tel Aviv şehrindeki Ben Gurion Havalimanı’ndan kalkarak İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelmeyi planlayan AnadoluJet uçağında yolculara AirDrop yüzünden uçak kazası fotoğrafının gönderilmesi üzerine terör şüphesi nedeniyle uçuş iptal edilmişti.