Şu an için gerek teknoloji medyası gerekse de blog kavramı büyük ölçüde video içerik ile ilerleyen bir durumda yer alıyor. Hatta artık internetin televizyon yayınına kafa tutabilecek potansiyele sahip olma durumu, canlı yayınları da büyük ölçüde öne taşıdı. Keza yayınların yoğunluğu da bu taleplere cevap vermek üzerine oluşuyor.
Canlı yayın konseptinin internet üzerinde gerçekleştirilmesi ne yazık ki video yayınlamak kadar kolay değil. Özellikle amatör blog yazarlarının kendi kitlelerini oluşturması veya var olana mobil olarak hitap etmesi, canlı yayınla büyük uğraş ve altyapı gerektiriyor.
Periscope, artık yeni nesil canlı yayın medyası!
Bu noktada başta Youtube olmak üzere birçok video yayın sistemi, kullanıcılara kolay canlı yayın ara yüzleri sunmak için çalışıyor. Ancak mobil taraftaki uygulama yığınları arasında, bu konu ile ilgili bir boşluk olduğunu sezen Periscope, en başarılı olan mobil canlı yayın ağını iOS ile bütün kesimlerin beğenisine sundu!
Doğru bir tespit ile kullanıcı beklentilerinin yoğunluğu, Twitter ile paralel çalışmasıyla karşılamayı başaran Periscope, her yaştan kimsenin canlı yayın yapmasına olanak tanıdı. Üstelik bu olanağı belli sınırlar içerisinde tutmamakla kaymayıp, bütün dünyadan kitlelerin ulaşabileceği bir sistem hazırladı!
Periscope Android ve iOS’te!
Kısa zamanda Twitter’ın etkisiyle de iOS cihazlarda büyük bir sevilerek canlı yapan kitle oluşturan Periscope, uzunca bir süre diğer platformlarda yer alacak mı tartışmalarına da konu oldu. Her daim Periscope bu sorulara esnek cevaplar vererek kullanıcıları tek platformla bağlı tutmayacağını hissettirdi. En nihayetinde de Android platformunda da yer aldı ve kullanıcı kitlesi birden çok daha büyük boyutlara ulaştı. Ama bu durum, Periscopu’da bir noktada zora sokmuş oldu: Kontrol ve filtreleme!
Bilindiği gibi Periscope üzerinden kolaylıkla herkes canlı yayın yapabiliyor. Herkesin istediği görüntüyü canlı yayınla tüm dünyaya açabilmesi, özellikle denetim konusunda büyük zorluk oluşturuyor.
Hali hazırda Youtube gibi sistemlerde, videoları için telif hakları veya uygunsuzlukları konusunda bir filtreleme ve şikâyet sistemi bulunuyor ve uygulanıyor. Ancak iş canlı yayın noktasına geldiğinde uygulama çığırından çıkabiliyor.
Periscope’un bu denli fazla kitleye ulaşması ve herhangi bir filtreleme veya şikâyetle yayın durdurma pratikliğini barındırmadığı için her kesimden insanın yer alabileceği bir iletişim yolu haline gelebiliyor.
Bu konu ile ilgili bir süre önce ilk çatlaklar telif hakları konusunda ortaya çıktı. Firmalar veya bireyler, izinsizce yayına konu olan materyallerinden memnun değillerdi. Zira belli kullanıcılar devamlı müzik veya film gibi içerikler yayınlamasının yanı sıra habersizce veya yasaklı alanlardan gelen görüntülerde yayınlara konu oluyordu.