2011 yılında mobil güvenlik açıklarının yüzde 93 oranında artması ve yeni nesil çalışanların iş yerlerine akıllı telefon ve tablet gibi kişisel cihazlarını getirmesi kurumları “mobil tehditlere karşı ne kadar güvenliyim” sorusuyla baş başa bıraktı.
1980 sonrası doğan ve Y kuşağı olarak adlandırılan nesil iş dünyasında önemli bir yere sahip olmaya başladı. Y kuşağının bilişim teknolojilerine bakış açısı da son derece farklı. Artık çalışanlar çalıştıkları kurumlara kendi uygulamaları, cihazları ve sosyal ağlardaki faaliyetleriyle geliyorlar. Çalışan profilindeki değişim artan güvenlik riskleri ve kurumsal politikalara uyulmaması endişelerini de beraberinde getiriyor.
Symantec verilerine göre 2011 yılı mobil güvenlik açıklarının yüzde 93 arttığı, 67 adet yeni mobil tehdit ailesi ve binlerce tehdit varyasyonunun keşfedilmesiyle mobil tehditlerin gerçek anlamda ön plana çıkmaya başladığı ilk yıl oldu. Tablet ve akıllı telefon gibi cihazların iş dünyasında yoğun olarak kullanılması ile birlikte mobil tehditlerin daha da çeşitlenip yaygınlaşacağı ve bu cihazların kurumlara yönelik siber tehditlerdeki temel saldırı alanlarından birisini oluşturacağı düşünülüyor.
:: Siz iş yerine kendi akıllı telefonunuzu ne sıklıkla kullanıyorsunuz?
Eee ne ilgisi var Y kuşağıyla ne saçma salak abuk sabuk istatistik.
Akıllı telefonlar ve mobil teknolojiler yaygınlaşıyor, android platformlar ve ios tanınıp uygulamalar çoğaldıkça pc kasalarına ihtiyaç azalıyor. Ne olmuş çalışanlar kendi cihazlarını getiriyorsa, bunlar daha hiç birşey değil işletmeler bulut bilişime geçip verileri bulutta güvenli muhafaza etmek zorunda kalacak bir süre sonra çünkü zaten iş hayatı tamamen mobil olmaya başlayacak o cihazlarla evden uzak masaüstü ve exchange bağlantısı ile mailler okunup belgeler hazırlanacak,sadece işletmede yapılması gereken kritik görevler (depo lojistik, fatura kesme,…gibi görevler ve restaurant, showroom gerektiren işler) için bir ofise veya mağazaya ihtiyaç duyulacak. Zaten olana yön veren teknoloji geliştiren ve üreten firmalar. Bu süreçler kimsenin tercihine bağlı olarak gelişmiyor.
Hangi devlet kurumunda orjinal program ve antivirüs praogramı varki?