İnovasyonda Asus önderliği: PadFone
Asus, akıllı telefon çağının en ileri görüşlü ve en fütüristik ürünlere sahip markalarından biri. Hatta akıllı telefon dışında tablet pazarında da, bir dönem Apple’ın korkulu rüyalarından biriydi. Klavyesi ayrılan Transformers modelini hatırlamayan yoktur.
Ancak tam da tabletlerin yükselişte olduğu dönemde ortaya çıkan bir akıllı telefon, hibrid telefon kavramını akıllı telefon lügatına yerleştirdi. ilk PadFone daha ilk çıktığı dönemde büyük ilgi uyandırdı. Akıllı telefonun yanında gelen bir tablet aparatı, görenleri hayrete düşürüyordu.
Asus mühendisleri, PadFone telefonu içine oturtulunca çalışmaya başlayan bir tablet aparatı üretmişti. Böylece kullanıcı aynı anda hem telefon hem de tablet sahibi olacaktı. Tablet aparatının tam ortasında telefon için yer alan bir bölme yer alıyordu.
İlk PadFone 2012 yılında karşımıza çıktı. Yine aynı yılda telefonun ikinci versiyonu da piyasaya çıkarılmıştı. 2013 yılında ise PadFone Infinity ve Infinity 2 ile aile genişlemeye devam etti. ilk versiyonlar ve Infinity modelleri 10.1 inçlik bir tablete sahipti.
Infinity modelleriyle birlikte PadFone 5 inçlik bir ekran boyutuna sahip oldu. Doğrusu artık Android telefonlar için dev ekran dönemi açılmıştı. PadFone S ve PadFone X modelleri ise 9 inçlik bir tablet ile karşımıza çıktı.
Dönemlerinin en üst seviye Qualcomm işlemcisini kullanan modeller, uzun süre Asus için amiral gemisi akıllı telefon olarak hizmet etti.Yine bu inovatif seriye mini takısıyla, daha orta seviye modeller de eklendi. Bu modeller de genelde Intel işlemci kullanan Asus, yine 7 inçlik bir tablet aparatı sunuyordu.
Asus markasının yine tablet, telefon hibridi FonePad modelinden de bahsetmemek olmaz. Tam tamına 8 inçlik bir ekrana sahip olan cihaz için akıllı telefon demek ne kadar doğru bilemiyoruz.
O dönemlerde Samsung’un da SIM takılabilen ve telefon olarak kullanılabilen tablet modelleri mevcuttu. Ancak Asus bu modeli gerçekten de akıllı telefon olarak pazarladı. Yine de çok tercih edilen bir model olmadığını da not düşmek gerekir.
Lenovo kendini gösteriyor
Her ne kadar bir anda yükselen Çinli akıllı telefon markalarından olmasa da, Lenovo çok daha önceleri IBM’in bilgisayar bölümünü satın alarak, batı pazarına adım atmıştı. Batı pazarında malzeme kalitesiyle ön plana çıkan firma, bu güvenirliliği akıllı telefon pazarında kullanmak istiyordu.
Akıllı telefon konusunda 2014 yılında yeni bir strateji belirleyen firma, daha agresif ve üst seviye modellere yönelmeye başladı. Lenovo Vibe Z ve Vibe Z2 Pro ülkemizde pek bilinmese de, 2014 yılının yıldız Android akıllı telefon modellerinden biriydi.
Qualcomm’un 28 nm işlemci mimarisine sahip Snapdragon 800 işlemcisini kullanan model, performans açısından birçok rakibini ekarte ediyordu.Lenovo’nun LTE özellikli ilk ciddi amiral gemisi olan Vibe Z ve Vibe Z Pro, özellikle Avrupa ve Asya pazarında marka bilinirliğini pekiştirdi.
Bu işlemci 4K video desteğine ve 21 Megapiksel çözünürlük desteğine sahipti. Exynos ve yeni rakibi Huawei Kirin işlemciler çoktan 8 çekirdeğe geçmiş olsa da, Qualcomm 2.3 GHz gibi yüksek işlem gücüne sahip Krait 400 çekirdekleriyle, rakiplerinden hiç de geride kalmıyordu.
Bugün mobil işlemci piyasasının yaramaz çocuğu MediaTek ise henüz o dönemlerde yeni yeni piyasaya girmiş ve giriş seviye akıllı telefonlara güç veriyordu.
Asus padfone asıl şimdi lazımdı.
Asus zenfone 5 ah eski telim
Apple Pay dan Apple ın Türkiye ye verdiği önem anlaşılıyor