Shazam’ın En Popüler Şarkısı Ne?

Mobil cihazların olmazsa olmazlarının başında şüphesiz uygulamalar geliyor. Farklı ihtiyaçlara çözüm olması açısından geliştirilen birbirinden yetenekli yazılımlar, birçok konuda kullanıcıların yardımına koşuyor.

Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla hareketlenen sektör, gerek donanım gerek altyapı olarak üst seviyelere ulaşan cihazlar ile önemli ilerleme ve yetenek kazandı. Geliştiricilerin adeta hünerlerini sergilediği mobil yazılımların popüler isimlerinden birisi ise Shazam.

Müzik tanıma servisi olarak bilinen ve dinlettiğiniz şarkıyı analiz ederek sanatçı/isim bilgilerini bulan sistem uzun süren sessizliğini nihayet bozdu. Son olarak iPad için özel sürüm çıkartan yetkililer diğer taraftan gelen güncelleme ile 1 saniyede parça adı bulmaya başladı.

Kısa zaman önce FastCompany dergisine röportaj veren müzik ve içerik direktörü Will Mills ise uygulamaya ilişkin birtakım verileri paylaştı. Buna göre günde 10 milyonu aşkın kez etiketlemenin (müzik bulunma sayısı) yapıldığı sistemde, görücüye çıkılan 1999 yılından günümüze kadar ortalama 5 milyar kez işlem yapılmış.

Ek olarak en fazla bulunan şarkılar konusunda tahminde bulunan yönetici, henüz tam olarak kesinleşmeyen listenin muhtemelen şu şekilde olabileceğini bildirdi:

  • Gotye – Somebody I Used to Know (Şu ana kadar yaklaşık 1,5 milyon defa etikenlendi.)
  • Usher – Scream
  • Maroon 5 / Wiz Khalifa – Payphone
  • Calvin Harris / Ne Yo – Let’s Go
  • Rick Ross / Usher – Touch ‘N You
  • Gusttavo Lima – Balada Boa
  • Rudamental / John Newman – Feel the Love
  • DJ Fresh / Dizzee Rascal – The Power
  • Nicki Minaj – Pound the Alarm (Platformun en popüler ünlüsü. Geride bıraktığımız yıl içerisinde ortalama 5 milyon kez etiketlendi.)
  • Alabama Shakes – Hold On

Rakiplerine nazaran geniş arşivi ve akıllı kodlama sistemi ile bir adım öne çıkmayı başaran Shazam’ın iyileştirme çalışmaları hız kesmeden devam edecek. İnsanlar ise radyoda ya da televizyonda duydukları müziği çok kısa süre içerisinde keşfetmekten ötürü oldukça memnun.

  • Shazam’ı mobil cihazınıza indirmek için buraya tıklamanız yeterli.

:: Shazam uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin bugüne kadar bulduğunuz en önemli parça hangisi?

 

Sony, Xperia SL’i Duyurdu!

Sony, 2012’nin başında piyasaya sürdüğü amiral gemisi Xperia S, biraz geliştirilerek Xperia SL olarak satışa sunuldu.

Sony‘nin Xperia Arc ve Arc S modellerinde izlediği politikanın benzeri, Xperia S ve SL modellerinde yaşanmış oldu.

Sony, Xperia SL’de, 1.7 GHz hızında çalışan Qualcomm Snapdragon S3 MSM8260 işlemci ve Adreno 220 GPU’su kullanacak. Xperia S’teki işlemciden 200 MHz daha hızlı çalışacak olan telefon, doğrudan Android 4.0.4 Ice Cream Sandwich ön yüklü olarak geliyor.

Sony, Xperia SL’de zengin renk seçenekleri sunuyor. Siyah, gümüş, pembe ve beyaz renklerle piyasaya sunulacak olan Xperia SL, Xperia S gibi şık olacak. Sony Xperia SL için daha önce ortaya çıkan görsellere buradaki haberimizden ulaşabilirsiniz.

Telefon, Xperia S ile aynı ölçülerde ve ağırlığa sahip. Aralarındaki tek fark doğrudan Android 4.0.4 ile gelmesi ve işlemcinin 200 MHz daha hızlı olması. Pil ile ilgili bir açıklama yapılmadı fakat cihazın bekleme süresinde pek bir azalma gözükmüyor.

:: Xperia SL ile S arasında sizce fiyat farkı ne kadar olmalı?

Instagram’a Karşı Atak: Normalize

Instagram, mobil fotoğrafçılığa yeni bir soluk getirmeyi başarmıştı. Sahip olduğu fotoğraf filtreleri ile birlikte, kullanıcıların pek çok fotoğrafını filtreledi ve bu sosyal ağ, milyonlarca kullanıcıya ulaşmayı başardı.

Geri dönüş yok

Instagram’da bir fotoğrafı filtreledikten sonra, orijinalinden ayrı olarak kaydedilmesini istemediğiniz takdirde, fotoğrafı üzerine yazıyor ve hem telefon hafızanızda, hem de Instagram hesabınızda o fotoğrafın filtrelenmiş halini görüyorsunuz. Bu durumun geri dönüşü de yok.

Hal böyle olunca, bazı firmalar buradaki ihtiyacı keşfetmişler ve Instagram’la çekilmiş fotoğrafları filtreden ayıran bir sistem geliştirerek bunu bir uygulama haline getirmişler. Uygulamanın adı ise Normalize. Fakat bizler onu bir Anti Instagram olarak nitelendirebiliriz.

Normalize‘ı 0.99$ karşılığında, iTunes üzerinden indirebilirsiniz.

:: Instagram’a Karşı Atak: Normalize

 

 

Nikon’un Androidli Modeli Göründü

Geçtiğimiz günlerde haberini yaptığımız Nikon‘un Android işletim sistemini kullanacak dijital fotoğraf makinesinin fotoğrafları da ortaya çıktı. Firmanın Coolpix adını verdiği kompakt fotoğraf makinesi ailesine mensup olan yeni model aynen mobil cihazlarda olduğu gibi Android işletim sistemine sahip olacak.

İki farklı cihaza ait 4 farklı fotoğrafın internette dolaşırken bu fotoğrafların iki farklı modele ait olabileceği de ifade ediliyor. Daha önce internete düşen bilgilerde yeni modelin ismi Coolpix S800 olarak açıklanmıştı. Ancak bu konuda Nikon‘un resmi bir açıklaması bulunmuyor. 

 

Yeni modelin 22 Ağustos’ta resmi olarak duyurulması bekleniyor. Haberler doğru çıkarsa Android işletim sistemi telefon ve tabletlerden sonra farklı bir sektörde de kullanılmaya başlanacak. 

   

:: Sizce fotoğraf makinelerinde Android işletim sistemi uyumlu çalışır mı?

 

Tarihin En Değerli Şirketi Apple Oldu

Bizlerin de içerisinde bulunduğumuz teknoloji sektörünün üretici kategorisinde birçok isim mevcut. Farklı konularda hizmet veren markalar, piyasaya sürülen cihazlar ile pastadan istedikleri payı almayı hedefliyorlar.

Son dönemde teknolojinin hakim olduğu alanların başında ise mobil geliyor. En büyük üretici gruplarından birisini de şüphesiz Apple oluşturuyor. Özellikle iPhone ve iPad serileriyle akıllarda yer edinen şirket, çıkardığı ürünlerle adeta yeni akımların öncüsü oluyor.

Donanımın yanı sıra geliştirdiği iOS ile işletim sistemi cephesinde Android ile büyük rekabet içerisinde olan yetkililer, altyapı ve yazılım desteği bakımından ağır bir baskı altında.

iPhone sonrası gerçek anlamda başlayan akıllı telefon savaşlarında en büyük cevap Güney Kore merkezli Samsung‘dan gelmişti. Başta Galaxy S3 modeli ile satış rakamlarında Apple’ı geride bırakmayı başaran firmanın patent davaları halen devam etmekte.

Kısa süre önce iş dünyasının dergisi olarak bilinen Fortune’un araştırması ise oldukça önemli bir veriyi açığa çıkarıyor. Zira yayınlanan rapora göre tarihin en değerli şirketi ünvanı Microsoft’tan Apple‘a geçti. 20 Ağustos 2012 itibariyle yaklaşık 623 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşan teknoloji devi, böylelikle sektörün en değerli markası olmayı başardı.

Yazılım konusundaki deneyimiyle bilinen ünvanın eski sahibi –ve yakın zamanda çıkarılacak Windows 8 için çalışmalarını sürdüren- Microsoft ise 1999 yılında 618.9 milyar dolar değerlenmeye ulaşmıştı. Diğer taraftan Apple’ın bir adım gerisinde 200 milyar dolar daha az oranla Exxon Mobil yer alıyor.

Değerlerin Hatalı Olduğu Düşünülüyor

Her ne kadar araştırmalar bu yönde bir sonuç çıkarsa da konuyla ilgili kimi ekonomistlerin sert çıkışları mevcut. Rapora göre Microsoft’un şu anki değerinin 256.7 milyar dolar olduğu bildirilirken enflasyon oranlarının ihmal edildiği konuşuluyor.

Yazılım devinin enflasyonlu değerinin 851 milyar dolar civarında seyrettiği söylenirken, -Standard Oil gibi- petrol tekellerinin son dönemdeki ilerlemeleriyle bir ihtimal Microsoft’u geçmiş olabileceği bildiriliyor.  Kısa zaman içerisinde iPhone 5 ile karşımıza gelecek olan Apple’ın hisse fiyatları $660 iken birkaç ay sonra ilgili değerlenmenin de artış göstermesi bekleniyor.

:: Sizce Apple, Microsoft’u gerçekten geride bırakmış olabilir mi? Sonuççlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Hayvanların Teknolojiyle Arası Nasıl?

Teknoloji insanoğlunu geliştirdiği kadar, dünya üzerindeki yaşam biçimini ve diğer dostlarımızı da etkiliyor. Kimi zaman onlar da bu duruma uyum sağlıyor. Arada sırada, müzik yapan köpeklere, iPad ile oynayan kedilere rastlıyoruz. Peki onlar teknolojiden nasıl fayda sağlıyorlar, biz onlardan teknoloji sayesinde nasıl daha fazla faydalanıyoruz?

Güneş panelli araba

İlk örnek Afrika’dan. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ve eşşeklerin çektiği arabanın üzerinde güneş panelleri bulunuyor. Yani güneş enerjisi ile zayıf da olsa bir elektrik depolayan araç, aracın içindeki ampullerin yanmasını sağlıyor.

WiFi teknolojisine sahip eşekler


Bu sefer, sizi Afrika’dan alıp İsrail’e götürüyoruz. İsrail’de bulunan bir parkta yer alan eşşekler, wi-fi teknolojsine sahip ve böylece internete bağlı kalıyorlar. Eşeklerin üzerinde birer wireless router bulunuyor.

Teknolojinin hayvanların hayatını da kolaylaştırdığı bir gerçek. Fakat, hayvanlar zaten ihtiyaçlar için kullanılırken, bir de teknoloji ile donatılmasını gelen yorumlar nasıl olur bilemiyoruz. SDN Forum’da görüşlerinizi bildirebilirsiniz.

:: SDN Forum’da tartışıyoruz, hayvanların wireless router olarak kullanılması doğru mu?

Yenilenen Galaxy Nexus Plus’ın Özellikleri

Google‘ın Nexus telefonları her zaman Android güncellemelerini ilk alan ve kullanıcılarını yarı yolda bırakmaması ile ünlüdür. Samsung Galaxy S ayarındaki Nexus S‘te yaklaşık 1 aydır Android 4.1.1‘in resmi olarak gelmesi bu durumu kanıtlayan bir gelişme. Diğer bir örnek ise Nexus One ile HTC Desire arasındaki fark. Desire S resmi olarak en son Android 2.2 Froyo güncellemesini aldı. Donanım olarak daha az RAM‘e sahip olan Nexus One ise Android 2.3.7‘ye kadar güncellenmişti.

Samsung‘un Google ile beraber Android 4.0 ICS ile beraber tanıttığı Galaxy Nexus modeli hala güçlü fakat bazı cihazı almak isteyipte, özelliklerini yetersiz bularak almayan kullanıcılar için cihaz yeniden yorumlanıyor.

Samsung‘un mobil blogu Sammobile.com‘da ortaya çıkan özellik listesi, güncellemeyi doğruluyor. GT-I9250 kod adlı Galaxy Nexus, GT-I9260 olarak güncelleniyor.

Telefondaki TI-OMAP çipseti 1.2 GHz’den, 1.5 GHz‘e çıkartılıyor. Bu işlem sadece basit bir hız aşırtma değil de çipsetin değişmesi anlamına da geliyor olabilir. İddialara göre cihazda TI OMAP 4470 ve PowerVR SGX544 GPU‘su kullanılacak. Galaxy Nexus‘ta 4460 kullanılıyordu, GPU tarafında ise çipsete SGX540 güç veriyordu.

Eleştirilen kamera çözünürlükleri de Galaxy S3 ile eşitleniyor.  8 megapiksellik ana kameraya 1.9 megapiksellik ön kamera eşlik ediyor.

SD kart girişi olmayan Galaxy Nexus’a hafıza kartı desteği de ekleniyor. Ekran da da boyut ve çözünürlük değişmiyor fakat, Galaxy S3‘te kullanılan Super AMOLED HD ekran teknolojisi kullanılıyor. Böylece telefonun güç tüketimi daha da azalacak.

Samsung ve Google, belki de iPhone 4-4S örneğinde olduğu gibi telefonun tasarımını aynı tutarak, donanımını güçlendirip, bir süre daha piyasada gözükecekler. Ayrıca önümüzdeki sene ARM Cortex A15 tabanlı işlemciyle gelen bir Nexus modeli de düşünülüyor.

Yeni Galaxy Nexus Plus henüz doğrulanmadı. İddialar doğrulanırsa ürünün Ekim gibi satışa sunulması bekleniyor.

:: Yenilenen Galaxy Nexus’un özelliklerini yeterli buldunuz mu?

Rocket Internet, Türkiye’den Çekiliyor

Dünya genelindeki internet sektörünü yakından ilgilendiren, hem yerli hem de yabancı basında geniş yankı uyandıran Rocket Internet‘in Türkiye’deki varlığını sona erdirmesi herkesin kafasında soru işaretleri yarattı.

Rocket Internet kimdi, neler yaptı?

Rocket Internet, Almanya merkezli bir firma. Sektörün büyük oyuncularından, e-ticaret klonları ile sektöre giriyor ve agresif bir politika sergileyerek hızla büyüyor. Elbette bunu yapmak da zor değil. Türkiye’de sporena.com, evimister.com, zidaya.com gibi sitelerle birlikte çok da uzun olmayan bir zaman dilimi içerisinde 400 çalışana ulaştılar.

Ancak şimdi bu e-ticaret siteleri yeni tedariklerine devam etmiyor. Stoklarını bitirdikten bir süre sonra kapatılacaklar, yani bu e-ticaret sitelerinin kademeli bir geçişten sonra kapılarına kilit vurmasını ya da isim haklarının başka şirketlere satılmasını bekliyoruz.

Rocket Internet’in çekilmesi iyi mi, kötü mü?

Bir kere böylesine ciddi bir istihdamı sağlayan, uluslararası bir şirketin Türkiye pazarını bırakması, bunun medyada geniş yankı bulmasıni iyi bir haber olarak nitelendiremeyiz. Yüzeysel bir yorum yapacaksak, kısa vadede yabancı yatırımcılar Türkiye’ye biraz daha şüpheli yaklaşacak. Rocket Internet‘in piyasadan çıkmasının sebebi detaylı araştırılacak.

Peki iyi tarafı?

Peki Rocket Internet gibi büyük bir oyuncunun Türkiye pazarından çekilmesi iyiye yorumlanabilir mi? Şahsi kanaatim kesinlikle evet. Bu, bizim küçük ve orta ölçekli girişimcilerimizi cesaretlendirebilir. Çünkü büyük oyuncuların olduğu bir pazara girmek her zaman cesaret ister. Aynı şekilde, şimdi işsiz kalan nitelikli iş gücünün de ilerleyen süreçte yeni girişimlere el atmasını bekleyebiliriz.

Böylesine büyük bir çekilmenin, Türk internet sektörüne etkisini gözlemlemeye devam edeceğiz. Kişisel görüşüm ise, bunun Türk internet piyasasına ve girişimcilere yararlı olacağı yönünde.

:: Rocket Internet, Türkiye’den Çekiliyor

Bu Virüs Cepleri Vurdu

Çin merkezli güvenlik yazılım şirketi TrustGo Security tarafından ortaya çıkarılan SMS Zombie isimli zararlı yazılım, Çinli kullanıcıları hedef alıyor. Mobil operatör China Mobile‘in SMS ödeme sistemlerini hedef alan zararlı yazılım, banka kart ve para transfer bilgilerini çalıyor.

Çin‘in önemli online yazılım mağazalarından GFan‘da bulunan ve masaüstü deseni uygulamasına benzeyen zararlı yazılımın 500 bini aşkın kullanıcıyı etkilediği sanılıyor.

Telefona bir kere yüklendikten sonra silinmesi zor olan yazılım, kendine has bir konfigürasyon dosyası oluşturuyor. Bu dosya hackerlar tarafından uzaktan değiştirilebiliyor ve China Mobile‘in ödeme sistemlerine gönderilecek SMS bu dosya sayesinde oluşturulabiliyor. Ardından kullanıcının izni ve haberi olmadan SMS ödeme emri olarak gönderilebiliyor.

Android’i virüs akını.

Android işletim sisteminde resmi online yazılım mağazalarının dışında farkıl kaynaklardan uygulamalar da yüklenebiliyor. Bu da Android işletim sistemini bir yandan esneklik sağlarken diğer yandan siber saldırılara da açık hale gelmesini sağlıyor. 

:: Akıllı telefon kullanıyor musunuz?

 

123Mac! – iMovie ve GarageBand

Bu yazıyı okuyorsanız, tahmin ediyoruz ki cebinizdeki telefon yüksek çözünürlüklü video çekme özelliğine sahip bir akıllı telefondur. Ve siz bu telefonla hem çok iyi bir kameraman hem çok iyi bir yönetmen, hem de çok iyi bir kurgu uzmanı olabilirsiniz. Tabiki bu söylediklerimiz bir dijital kameranız varsa da geçerli.

Çekmiş olduğunuz videoları bilgisayarınıza aktarmak için insan üstü bir çaba harcamanıza gerek olmadığını tahmin etmişsinizdir. Peki kabloyu takıp videoları aktardıktan sonra bu kısa videolarla neler yapabilirsiniz?

Ufak tefek düzenlemeler yapıp videoları birbirine ekleyerek kısa film festivali için yarışmacı adayı olabilir misiniz? İşte iMovie yaratıcılığınızı sergilemek için güzel bir fırsat.

iMovie

iLife paketinin diğer bir bileşeni olan iMovie, öncelikle çekmiş olduğunuz videoları kolay bir şekilde organize etmenize ardından da tam anlamıyla bir filme dönüştürüp arşivinizde saklamanıza, isterseniz de sevdiklerinizle paylaşmanıza olanak sunuyor. Peki başka neler yapabiliyor iMovie?

Kendi kurgunuzu kendiniz oluşturun

Çekmiş olduğunuz video kliplerini proje alanına sürükleyip bırakarak birden fazla videoyu ard arda ekleyebilirsiniz. Videolarınız arasına iPhoto kütüphanesinden seçmiş olduğunuz fotoğraflarınızı da ekleyebilirsiniz. Fotoğraflarınıza özel kayma efektleri ekleyebilirsiniz. iMovie, fotoğraflardaki yüzleri algılama özelliği ile yüzlerin sürekli ekranda kalmasını sağlayacaktır. Böylece daha eğlenceli ve zengin videolar hazırlayabileceksiniz. 

Daha etkileyici filmler için

Proje alanına eklediğiniz videonun bir bölümünü keserek çıkarabilir, istediğiniz videoyu kısaltabilirsiniz. Dilerseniz bir videoya farklı bir ses kaynağından ses ekleyebilir, arkaplanda iTunes kütüphanesindeki müziklerden bir müzik çalabilirsiniz. 

{pagebreak::iki} 

Güzel bir başlangıç

Filmlerinize biraz Hollywood etkisi eklemeye ne dersiniz? Hazırlayacağınız filme bir tema veya film fragmanı (belgesel, aksiyon, komedi gibi 15 farklı fragman) belirledikten sonra gerçek bir sinema filmi havasında sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

Paylaşmaya ne dersiniz? 

Hazırlamış olduğunuz filmleri isterseniz bir DVD’ye yazarak, isterseniz de çevrimiçi paylaşabilirsiniz. iMovie, hazırlamış olduğunuz filmleri farklı ekran çözünürlükleri için kolay bir şekilde dönüştürebilecektir. Hazırladığınız filmlerinizi doğrudan Facebook’a yükleyebilirsiniz.

Artık çekmiş olduğunuz videoları kolayca organize edip, farklı filmler hazırlayıp, sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Peki bu filmleriniz için etkileyici müzikler oluşturmaya ne dersiniz?

{pagebreak::uc} 

GarageBand

Cep telefonunuz için bir zil sesi tonu veya senfonik bir melodi oluşturmak için iLife’ın üçüncü bileşeni olan GarageBand’ı kullanabilirsiniz. İster profesyonel bir müzisyen olun USB müzik klavyenizi bilgisayarınıza bağlayın, ister amatör olarak hazır ritimleri (Apple Loops) kullanarak kendi müziğinizi yaratın. 

Bilgisayarınızda müzik yapın

Gerçek bir müzik enstrümanınız olmasa da bilgisayarınızın tuşlarını kullanarak gitar, piyano, bateri gibi müzik aletleriyle kendi orkestranızı kurabilirsiniz. GarageBand içerisinde yapmış olduğunuz müzikleri 1000’den fazla Apple Loops ile pek çok enstrüman ve ritim çeşidi ile süsleyebilirsiniz. 

Aynı anda birden fazla enstrüman çalın

Önce gitarı, sonra piyanoyu, ardından bateriyi çalıp kaydettikten sonra hepsini miksleyerek kendi orkestranızı canlandırabilirsiniz. Apple Loops içerisinden uygun ritimleri seçerek orkestranızı zenginleştirebilirsiniz. Emin olun arkadaşlarınız bu müziği sizing yaptığınıza inanmayacak.

Paylaşmaya hazır mısınız? 

Hazırlamış olduğunuz müzikleri, CD kalitesinde veya MP3 formatında dışa aktarabileceğiniz gibi, iPhone’da kullanabileceğiniz zil sesi formatına da çevirebilirsiniz. Eğer müziğinizi henüz tamamlamışsanız, iPad veya iPhone’unuza transfer edip müziğinizi mobil olarak düzenlemeye devam edebilirsiniz.

iLife ile fotoğraf, video ve müzik alanındaki yaratıcılığınızı keşfettiginizde siz de çok şaşıracaksınız. Kolay kullanım özellikleri ile Mac OS işletim sistemi ve entegre bileşenleri 7’den 77’ye herkes için eğlenceli bir bilgisayar kullanımı hedefliyor.

Bir sonraki yazımızda Apple çevrebirimlerini inceleyecek ve çok işimize yarayacak ipuçları paylaşacağız.

Bu yazı Kayhan Belek tarafından yazılmıştır.

İlk yazımız olan Hoşgeldin Mac’e buradan,

İkinci yazımız Taşınıyoruz’a buradan, 

Üçüncü yazımız Program Yüklüyoruz’a buradan,

Dördüncü yazımız iLife ve iPhoto’ya buradan ulaşabilirsiniz.

:: iMovie ve GarageBand programlarını kullanıyor musunuz?

Sony Cepleri Coşturacak

Çok bilinen bir girçek olmasa da dünyada fotoğraf çekebilen birçok cihazda Sony‘nin ürettiği sensörler kullanılıyor. Fotoğraf ve video üretebilen bu minik elektronik devreler birçok cihaza hayat veriyor.

Firmanın cep telefonları için geliştirdiği yeni nesil Exmor RS CMOS imaj sensörü 13 Megapiksel çözünürlük sunuyor. HDR adı verilen teknolojiyi üzerinde barındıran yeni nesil sensör, benzerlerinden farklı olarak bu özelliği video modunda da kullanabiliyor. Özellikle ters ışık ve ışığın dengesiz olduğu ortamlarda işe yarayan HDR teknolojisi bugüne kadar sadece fotoğraf modunda kullanılabiliyordu.

Sharp’in geliştirdiği 20 Megapiksellik fotoğraf makinesi sensörü ile ilgili bilgi burada

Ekim ayında piyasaya sürülmesi beklenen yeni sensörün hangi telefonlarda kullanılacağı konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Ancak firmanın kendi markası olan Xperia telefonlarında bu sensörü görebilme ihtimalimiz yüksek. Ayrıca Sony farklı firmalara sensör de verdiğinden belki yeni nesil iPhone‘da da bu sensörün kullanılabilme ihtimali bulunuyor.

Sony’nin Xperia GX modelinin kamerası ile çekilmiş bir videoyu sizlerle daha önce paylaşmıştık. Muhtemelen o cihazda bu sensör kullanıyordu. Konuyla ilgili haberimizi okumak için buraya tıklayın. 

:: Cep telefonunuzun kamerasının çözünürlüğü kaç Megapiksel? 

 

Windows Phone için AstroPix

Astronomi’ye merakınız var mı? Uzayın hayranlık uyandırman muhteşem fotoğraflarına bakmak sizin için bir keyif mi? AstroPix adlı uygulama ile uzayın en güzel fotoğraflarına bakabilirsiniz.

AstroPix, 1 Megabyte boyutunda. Çalışması için internet gerektiren uygulamanın geliştiricisi Deneb Soft. Uygulama Windows Phone 7 ve üstünde çalışıyor. 

{pagebreak::iki}

AstroPix, fotoğraf kaynağı olarak NASA‘nın APOD (Astromy Picture of The Day) sitesini kullanıyor. Uygulamada Actions, New, History, Search adı altında 4 kategori bulunuyor. Actions ile bulunduğunuz günün, istediğiniz bir günün, rastgele bir günün fotoğrafına bakabilirsiniz.

New ile de en son eklenen fotoğrafları görüntüleyebilirsiniz. Bu aralar Mars’a gönderilen Curiosity adlı uzay aracının fotoğrafları ön planda. Çünkü bu insansız uzay aracı Mars’da araştırmalar yapıp fotoğraflar çekiyor.

History’de ise son görüntülenen fotoğraflar bulunuyor. Search kısmı ise arama yapmaya yarıyor.

{pagebreak::uc}

Fotoğrafların oldukça kaliteli olduğunu belirtelim. Fotoğrafları telefonu yana eğerek tam ekran görüntüleyebilirsiniz. Yakınlaştırma yapmak ve tam ekran görüntülemek de mümkün.

Uygulamanın en iyi yönlerinden birisi ise soru işareti ikonu ile fotoğrafla ilgili bilgiye ulaşabilmek. Ancak iyi derecede ingilizce gerektiriyor.

Uygulama temel olarak NASA‘nın APOD sitesinin yayınladığı fotoğrafları aktarmaya yarıyor. Başarılı bir uygulama olduğunu düşündüğümüz AstroPix’i tavsiye ederiz. 

İndirmek için tıklayın.

:: AstroPix uygulamasını kullanıyor musunuz?