Ünlü müzisyen Can Bonomo ve ShiftDelete.Net kurucusu Hakkı Alkan, 7 Mayıs’ta Londra’da düzenlenen Apple etkinliğinde bir araya gelerek teknoloji üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Apple’ın yeni ofisinde çekilen videoda ikili, etkinlikte tanıtılan ürünler ve teknolojinin sanat ve yaratıcılık üzerindeki etkisi gibi konuları ele aldı.

Can Bonomo teknoloji muhabbeti

Can Bonomo, çevirmeli kitap okuyucusu kullanmasıyla Hakkı Alkan’ı şaşırttı ve teknolojiye olan ilgisinin sadece kullanıcı olarak kalmayıp yatırımcılığa kadar uzandığını belirtti. Kickstarter ve Indiegogo gibi platformlarda birçok projeye destek veren Bonomo, teknolojinin geleceğini yakından takip ediyor.

Etkinlikte tanıtılan Logic Pro yazılımındaki yapay zeka destekli Neural Engine teknolojisi de sohbetin önemli konularından biriydi. Bonomo, bu teknolojinin müzik yapım sürecini herkes için erişilebilir kıldığını ve yapay zekanın müzik endüstrisinde yeni bir çığır açabileceğini düşündüğünü ifade etti.

M4 işlemcili iPad Pro elimizde!

Yeni iPad Pro ve Apple Pencil Pro, Can Bonomo’nun yaratıcılığını destekleyen araçlar arasında yer alıyor. Cihazın güçlü işlemcisi ve Apple Pencil Pro’nun ergonomik tasarımı, Bonomo’nun illüstrasyon çalışmalarını kolaylaştırıyor. Ayrıca iPad Pro’nun yüksek çözünürlüklü ekranı da Bonomo’nun beğenisini kazanan özellikler arasında.

Can Bonomo, teknoloji ile sanatın kesiştiği noktada üretmeye devam edeceğini ve iPad Pro ile yaptığı çizimleri yakın zamanda hayranlarıyla paylaşacağını belirtti. Ayrıca yeni sezonda podcast çalışmalarına da devam edeceğinin müjdesini verdi.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Türkiye, bilim ve teknoloji alanında çığır açacak tarihi bir adım attı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Türk Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı (TARLA) Elektron Hızlandırıcısı’nın devreye girdiğini duyurdu. TARLA elektron hızlandırıcısı, Türkiye’yi süper iletken elektron hızlandırıcı teknolojisine sahip dünyadaki dört ülkeden biri haline getiriyor.

TARLA, bilimsel araştırmalarda yeni bir çağ açacak

Bakan Kacır, TARLA’nın sahip olduğu teknolojik altyapının, uygulamalı temel bilim ve mühendislik dallarında araştırmaların önünü açacağını vurguladı. Işık hızında elektron üretebilen bu hızlandırıcının, özellikle radyasyon yönetimi konusunda bilgi birikimi ve kabiliyet sağlayarak, sağlık başta olmak üzere birçok öncelikli alanda ulusal ihtiyaçlara cevap vereceği belirtildi.

TARLA’nın, havacılık ve uzay sanayii için de önemli bir rol üstleneceği açıklandı. Hızlandırıcı sayesinde, yüksek radyasyon ve ısı gibi zorlu dış faktörlere dayanıklı özgün malzemelerin Türkiye’de test edilmesi, geliştirilmesi ve üretilmesi mümkün olacak.

Hızlandırıcı teknolojilerinde dünyanın öncüleri arasında yer alacak

TARLA elektron hızlandırıcısı tüm fazlarıyla tamamlandığında parçacık fiziği, nükleer fizik, biyoteknoloji, nanoteknoloji, genetik, malzeme, endüstri, metroloji, çevre, kimya, ilaç, maden, enerji, savunma, uzay ve iletişim gibi çok sayıda alanda araştırma, eğitim ve uygulama imkanı sağlayacak. Bu yüksek teknoloji tesisi, Türkiye’nin hızlandırıcı teknolojilerine dayalı bilimsel kapasitesini geliştirerek ülkemizi dünyanın öncüleri arasına taşıyacak.

Bakan Kacır, Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda, TARLA elektron hızlandırıcısı gibi yeni araştırma altyapılarıyla teknolojinin takipçisi değil, teknolojiye yön veren bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerlediklerini belirtti.

TARLA, bünyesindeki karakterizasyon, lazer, çevre ve biyoteknoloji laboratuvarlarıyla Türk bilimine katkı sağlamaya devam edecek ve kendi öz yeterliliğini sürdürülebilir hale getirecek.

Bilim insanlarına tam destek

Bakan Kacır, bilim insanlarının uygun şartlar ve desteklerle bilim dünyasında öncü ve yenilikçi çalışmalarıyla adlarından söz ettirmeye devam edeceklerini vurguladı. Türkiye, bilimsel araştırmalara verdiği önemi artırarak, kritik teknolojileri milli olarak geliştirebilmek ve yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunabilmek için yetkinliklerini daha da ileriye taşıyacak.

Elon Musk, Apple tarafından tanıtılan yeni ürünlerle ilgili dedikodusuyla ortalığı karıştırdı. Apple’ın yeni iPad Air 6 ve iPad Pro modelleri büyük bir şovla sahneye çıktı ama görünüşe göre herkes bu yeniliklerden memnun değil. Tesla ve SpaceX’in CEO’su, Apple’ın devasa AR-GE (araştırma ve geliştirme) harcamalarını sorgulayarak teknoloji dünyasında yine dalgalar yarattı. İşte detaylar…

Elon Musk, Apple’ın ürün gizlediğine işaret etti

Musk, Apple’ın 2023’teki 30 milyar dolarlık AR-GE harcamasını ve yeni 11 inç iPad Pro’nun yalnızca biraz daha ince olmasını kıyaslayan bir görsele yanıt vererek, bu milyar dolarlık yatırımın belki de bazı “gizli ürünler”e aktarıldığını ima etti. Elon’un bu yorumu, sosyal medyada hızla yayıldı ve teknoloji severler arasında çeşitli spekülasyonlara yol açtı.

Elon Musk, Apple’ın bu kadar para harcamasına rağmen sadece iPad’in inceliğiyle övünmesinin yeterli olmadığını düşünüyor. Elon Musk, X’te yaptığı paylaşımda: “Bu kadar para harcandı, acaba Tim Cook liderliğindeki şirket bazı gizli ürünler üzerinde mi çalışıyor?” diye sordu. Bu da, Apple’ın gelecekte bizi nelerle şaşırtacağına dair heyecan verici teoriler üretmemize sebep oldu.

M4 işlemcili iPad Pro elimizde!

Bu paylaşım, diğer teknoloji devlerinin AR-GE harcamalarını da gündeme getirdi. Örneğin, Tesla neredeyse 4 milyar dolar harcarken, Apple ve Microsoft gibi şirketler 30 milyar dolara yakın bir bütçe ayırmış. Musk’a göre, şirketler arasında AR-GE harcamalarının etkinliği konusunda “devasa farklar” var.

Elon Musk’ın yorumları, Apple’ın potansiyel olarak gizli tuttuğu ürünler hakkında merak uyandırdı. Acaba Apple, sıradan bir tabletten çok daha fazlasını mı planlıyor? Belki de artırılmış gerçeklik, giyilebilir teknolojiler veya tamamen yeni bir ürün kategorisi üzerinde çalışıyorlar. Kim bilir, belki de Apple’ın sır gibi sakladığı bu ürünler, yakında teknoloji dünyasına bomba gibi düşecek.

Elon Musk’ın bu eleştirisi, teknoloji devlerinin nasıl harcama yaptığı ve bu harcamaların yeniliklere nasıl dönüştüğü üzerine ciddi bir tartışma başlattı. Apple’ın AR-GE yatırımlarının meyvelerini ne zaman ve nasıl göreceğimizi zaman gösterecek. Ancak şunu söyleyebiliriz ki, teknoloji dünyasında sular hiçbir zaman durulmuyor ve biz teknoloji severler olarak bu tür dedikoduları takip etmekten keyif alıyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

İstanbul’un devasa su ve kanalizasyon altyapısını yöneten İSKİ, son beş yılda gerçekleştirdiği dijital dönüşüm hamlesiyle geleceğin şehir yönetimine ışık tutuyor. İSKİ’nin Dijital Yolculuğu başlığıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla düzenlenen tanıtım toplantısında, bu dönüşümün etkileyici sonuçları ve gelecek hedefleri gözler önüne serildi. 

İSKİ, dijital dönüşüm ile suyun geleceğini koruyor!

Yaklaşık 1 milyar TL’lik bir yatırımla hayata geçirilen dijital dönüşüm süreci, sadece abonelere daha hızlı ve verimli hizmet sunmakla kalmıyor, aynı zamanda İSKİ operasyonlarını optimize ederek kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlıyor.

Bu dönüşümün temelinde üç temel hedef yatıyor. Bunlar sırasıyla abone memnuniyetini artırmak, kesintisiz hizmet sunmak ve güvenli bir altyapı oluşturmak. 7 milyon aboneye sahip İSKİ, dijitalleşme sayesinde online işlem adedini 3,5 kat artırırken, dijital fatura kullanımını da 600 bine yaklaştırdı.

Bu sayede abonelerin işlemlerini daha hızlı ve kolay bir şekilde yapabilmeleri sağlandı. Ayrıca kağıt israfının önüne geçilerek çevreye katkı sunuldu. Ayrıca vezne tahsilat hızı 7,9 kat artarken, arızalara müdahale süresi yüzde 80 azalarak vatandaş memnuniyetinde önemli bir artış yaşandı. 

İSKİ Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Tayfun İşbilen, bu dönüşümün sadece teknolojik bir yenilenme değil, aynı zamanda bir kurum kültürü değişimi olduğunun altını çiziyor. Beş yıllık süreçte 85 dijital dönüşüm projesinin hayata geçirildiğini belirten İşbilen, bu başarıyı mevcut bütçe ile gerçekleştirdiklerini gururla ifade ediyor. 

Gelecekte, İSKİ’nin bir dijital ikizinin oluşturulması ve yapay zeka tabanlı tahminleme çalışmaları (İSKİ GPT) planlanıyor. Bu sayede şehrin su altyapısı sanal ortamda modellenerek olası riskler ve senaryolar önceden tahmin edilebilecek, daha proaktif ve etkili bir su yönetimi sağlanabilecek. 

İSKİ, dijital dönüşümdeki deneyimlerini diğer şehirlerle de cömertçe paylaşıyor. Ocak 2024’te düzenlenen SUKİ Dijital Dönüşüm Zirvesi, bu alanda bilgi ve deneyim paylaşımına önemli bir katkı sundu. Kısacası İSKİ sadece İstanbul’un suyunu yönetmiyor, aynı zamanda geleceğin şehir yönetimi anlayışına da öncülük ediyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bir taraftan rutin hizmetleri yerine getirirken diğer taraftan, dijital dönüşüm projeleri hayata geçiyor. 1 milyar TL’ye yakın yatırım ile sonuçları vatandaşa dokunan, güvenlik risklerini azaltan, sorunları çözen dijital dönüşüm sürecini İSKİ başarıyla yürüttü.

Teknolojik dönüşümle beraber 3 hedefe ulaşacağız. Öncelikle İSKİ aboneleri daha hızlı ve daha verimli hizmet alacak. Bu, 7 milyon abonenin mutluluğu anlamına geliyor. İkinci olarak; İSKİ bilgi sistemlerinin kesintisiz ve daha hızlı çalışmasını sağlamak.

Ve bu da tabi etkili ve verimli bir şekilde iş üretmesini sağlayacak bir amaca hizmet ediyor. Üçüncü olarak da eski bilgi sistemlerinin, özellikle siber güvenlik alanındaki eksiklerini gidermek. İSKİ Genel Müdürlük Kampüsü’nde kurulan sistemin bir de birebir yedeğini kurma konusundaki çalışmalarımız da çok önemlidir.

Afet durumunda bu olmadığı takdirde, büyük sıkıntılar yaşanabiliyor. Özellikle deprem afeti, burada en önemli endişemiz. Bu konuda yatırım yapmamız gerekiyordu. İSKİ sistemlerinin kesintisiz çalışmasını sağlayacak ortamında sağlandığı bir yatırım oldu.”

İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa şunları söyledi:

“5 yıllık sürece Bilgi İşlem Daires 1.6 milyar TL değerinde yatırım yaptı. Bu rakamın 840 milyonu dijital dönüşüm projeleri için harcandı. Mevcut sunucular, en son 2016 yılında güncellenmiş ve fiziksel donanım ağırlıklı bir bilgi teknolojisi altyapısı kullanılmaktaydı.

Bu durum, daha çok bakım ve enerji maliyeti oluşturmaktaydı. Bununla birlikte sürekli artan dijital dönüşüm talepleri, mevcut altyapıyı yetersiz kılmaktaydı. Sürekli değişen siber saldırı yöntemlerine karşı alınacak tedbirler ve kanuni regülasyonlara uyum için güncel donanım ve lisans yatırımlarına ihtiyaç duyuldu.

2022 yılında başlayan dönüşüm sürecinde, öncelikli olarak yazılım ve donanım altyapısı yenilendi. Güncel ağ ve siber güvenlik donanımları ile daha hızlı ve daha güvenli bir bilgi teknolojileri altyapısı oluşturuldu.”