Dünya çapında 2 milyardan fazla kullanıcıya sahip olan mesajlaşma platformu WhatsApp, sınırları genişletiyor. Metin mesajının yanı sıra fotoğraf, video, belge, ses dosyası, görüntülü ve sesli arama imkanları sunan uygulama yeni bir adım atıyor. Son olarak şirket, kullanıcılarının emoji ile yapabileceklerinin sınırlarını artırıyor. WhatsApp, avatar ile görüntülü aramalarda katılım sağlamanıza izin verecek.
WhatsApp, görüntülü arama sırasında Avatar seçeneği getiriyor
Meta, Snapchat’in Bitmoji’si ve Apple’ın Memoji’sine rakip olarak Avatar’ı tanıttı. İlk olarak Facebook için duyurulmuş olan Avatarlar, sonrasında Instagram’da da ortaya çıktı. Şimdi ise bu özellik WhatsApp’a geliyor. Son yayınlanan beta güncellemesi de Avatarlar’la ilgili yeni bir özelliği gösteriyor.
Yeni özellik sayesinde kullanıcıları, görüntülü arama sırasında ‘Avatar’a Geç’ adlı bir seçeneğe sahip olacak. Görüşme anında da karşıdaki kişiyle Avatar aracılığıyla sohbete devam edebileceksiniz. Bu özellik, kullanıcıların arama sırasında düz kamera görüntüsü ya da profil resmi kullanmak yerine alternatif olarak Avatarlar’ı kullanabileceği anlamına geliyor.
WhatsApp için fotoğraf bulanıklaştırma özelliği nihayet geliyor. Artık fotoğraflarınızı farklı uygulama kullanmadan düzenleyebilirsiniz.
Ekran görüntüsünde, kullanıcıların Avatar’ına geçmek için basması gereken düğme yer alıyor. Şu anda test aşamasında olan özelliğin gelmesinin bir başka nedeni de var. Kullanıcılar, Instagram ve Facebook’ta olduğu gibi grup ya da bireysel sohbetlerde Avatar çıkartmaları da gönderebilecek. Ek olarak, ‘Avatarı Düzelt’ seçeneğinin olacağı da söylentiler arasında yer alıyor.
Bu özellik hem Android hem de iOS kullanıcılarına sunulacak. WABetaInfo özellikle ilgili bir açıklama yaptı. “Görüntülü arama ekranında, gelecekteki bir güncelleme düştüğünde hemen avatarımıza geçmemizi sağlayan yeni bir seçenek olacak.”
Bunların yanı sıra, ‘Avatar Editörü’ adlı yeni bir bölüm olacağını da söyledi. Bu bölümde kullanıcılar, kendi avatarlarını oluşturacak veya avatarlarını özelleştirecek. Merakla beklenen WhatsApp avatar özelliğinin ne zaman kullanıcılara sunulacağı hakkındaysa herhangi bir bilgi yer almıyor.
Peki, siz WhatsApp Avatar özelliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu özelliğin nasıl etkisi olacak? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Sosyal medya devi Snapchat, ücretli abonelik teklifini erişime açtı. Snapchat+ adındaki yeni premium özellik, kullanıcılara birtakım avantajlar ve özelliklere erken erişim hakkı tanıyacak. İşte Snapchat Plus hakkında bilmeniz gerekenler.
Snapchat+ nedir ve nasıl kullanılır?
Snapchat, reklama ek olarak para kazanma yollarını genişletiyor. Ayda 3.99 dolara sunulacak Snapchat+ ile halihazırda uygulamada olmayan bazı özelliklere erişim hakkı sunulacak. Snapchat’in basın açıklamasına göre, Plus aboneleri “tonla yeni özelliği” test etme fırsatı yakalayacak.
Açıklamaya göre, Snapchat Plus ile Snap’lerinizi bir defadan fazla izleyen kullanıcıları görmekten uygulama simgesini değiştirmeye kadar bir dizi yenilik sunulacak. Şirket, bu abonelik katmanı sayesinde topluluğu daha çok dinleme fırsatı yakalayacağına inanıyor.
Telegram Premium nihayet erişime açıldı. Kullanıcılara abonelik katmanıyla ek özellikler sunan Telegram Premium fiyatı ne kadar?
Snapchat Plus’ın profilinizi daha fazla kişiselleştirme hakkı vereceğini söylemek mümkün. Dikkate değer yeni özellikler arasında uygulama simgesini değiştirme, hikayenizi inceleyen kullanıcıları görme ve bir arkadaşınızı BFF (En İyi Arkadaş) olarak sabitleme imkanı bulunuyor.
Özel, deneysel ve lansman öncesi özelliklerden oluşan bir koleksiyon olan Snapchat+’ı kullanıma sunuyoruz. Bu abonelik, topluluğumuzun en tutkulu üyelerinden bazılarına yeni Snapchat özellikleri sunmamıza ve öncelikli destek sunmamıza olanak tanıyacak.
Snapchat+’ınTürkiye’de bulunmadığını belirtelim. Fakat platform, zamanla daha fazla ülkeye yayılmak istediklerini söyledi. Resmi duyuruya göre premium hizmetten faydalanabilecek ülkeler şu şekilde: Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Avustralya, Yeni Zelanda, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri.
Sosyal medya şirketlerinin ücretli abonelik sistemleri yaygınlaşacak gibi görünüyor. Daha önce Telegram, Premium isimli özelliğini ve Twitter ise Blue abonelik sistemini sundu.
Peki siz Snapchat Plus için ayda 3,99 dolar öder misiniz? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın.
Apple, iPhone modelleri dahil tüm cihazların fiyatlarına en son 6 Haziran’da düzenlediği WWDC22 etkinliği sırasında zam yaptı. Tabii bunda enflasyon ve dolar kurunun etkisi büyüktü. Ancak şimdi hiç beklenmedik bir nedenden ötürü bir fiyat artışı daha bizleri bekliyor.
iPhone fiyatlarına neden zam gelecek?
Bugün ortaya çıkan haberlere göre Tayvan hükümeti, elektrik fiyatlarına yüzde 15 civarında bir zam yaptı. Bu da direkt olarak fabrikaları ve üretim hattını etkileyecek. En çok etkilenenler arasında ise Apple bulunuyor.
Zira Apple’ın 2 ana tedarikçisi olan TSMC ile Foxconn’un tesisleri Tayvan’da. Konuyla ilgili yapılan açıklamalara göre TSMC, elektrik üretiminin önemli bir kısmını yukarıdaki görselde yer alan güneş paneli tarlasından ve fabrikasının üstüne kurduğu panellerden alıyor.
Apple, 5G modem üretiminde şimdilik başarısız oldu. Peki şirket, kendi yongalarını ne zaman kullanmaya başlayacak.
Bu nedenle TSMC’nin işlemci fiyatlarına yüzde 6’nın üzerinde bir zam yapacağı söyleniyor. Buna ek olarak, Foxconn tarafından henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da bu tedarikçinin de yüzde 10’un üzerinde bir zam yapması bekleniyor.
Bunun ülkemizdeki iPhone fiyatlarına olan etkisi ise vergiler ve dolar kuru yüzünden devasa olacak. Örneğin, iyimser bir yaklaşımla iPhone’lara yüzde 5 oranında bir zam yapılacağını varsayarsak, şu anda 33 bin TL’ye satılan iPhone 13 Pro Max modelinin fiyatına 2 bin TL civarında bir yansıması olacak. Fakat belirttiğimiz miktarın üstünde bir meblağ bekleniyor.
Tabii her ne kadar bu durumdan en çok etkilenen Apple olsa da yalnızca o değil, TSMC’nin çip ürettiği tüm üreticiler bu durumdan etkilenecek. Ayrıca Tayvan’da üretim yapan bazı teknoloji şirketleri de bulunuyor. Dolayısıyla küresel çapta ufak da olsa bir etkisi olabilir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
WhatsApp, kullanıcılar arasındaki iletişimi geliştirmek için yeni araçlar kazanmaya devam ediyor. Ortaya çıkan iddialara göre, WhatsApp’a gelecek bir sonraki özellik fotoğraf düzenlemeyi ele alacak. Artık uygulama üzerinden görüntü bulanıklaştırma mümkün olacak.
WhatsApp fotoğraf bulanıklaştırma nasıl yapılır?
WABetaInfo tarafından sızdırılan yeni görsel, medya düzenleyicisi bölümünde “bulanıklaştırma” seçeneğinin eklendiğini ortaya koydu. Bu yenilik sayesinde WhatsApp’tan paylaştığınız fotoğrafları, üçüncü taraf uygulamadan geçirmek zorunda kalmayacaksınız.
WhatsApp içerisinde yer alacak görüntü bulanıklaştırma özelliğinin detayları ise şimdilik belirsiz. Ancak fotoğraf düzenleme uygulamalarına benzer şekilde çalışacağını düşünüyoruz. Yani bulanıklaştırma oranını ve büyüklüğünü ayarlayarak bölgesel çizimler yapılabilecek.
WhatsApp uygulamasında profil fotoğrafı, son görülme ve hakkında bilgisini sadece belirli kişilere gizlemek artık mümkün.
Daha önce iOS için WhatsApp betada bulunan fotoğraf bulanıklaştırma yeteneği, nihayet Android’deki beta kullanıcılarına da geliyor. WABetaInfo’nun paylaştığı görsel, medya düzenleme kısmında bir bulanıklaştırma sekmesine yer verildiğini açıklıyor.
Android için WhatsAppbetada yer alan bu seçeneğin ne kadar kapsamlı olduğu bilinmiyor. Yeni bulanıklaştırma özelliğinin resmi bir çıkış tarihi de şimdilik yok. Ancak yakın zamanda WhatsApp masaüstü uygulamasına gelecek çizim araçlarıyla birlikte sunulacağı düşünülüyor.
WhatsApp, yeni fotoğraf düzenlemenin de gösterdiği üzere kullanıcılarını kulak verdi. Daha önce ortaya çıkan bilgilerde gruplara birtakım özellikler eklendiğini gördük. WhatsApp, gruplarda görüntülü ve sesli görüşmeye katılım gösterecek kişi sayısını 32’ye çıkardı.
Kullanıcılar, yeni güncelleme sayesinde WhatsApp grup aramalarında istedikleri kişileri sessize alabilecek. Ayrıca artık son görülme, profil fotoğrafı ve hakkında bilgilerinizi kişiye özel olarak gizleyebileceksiniz.
Siz WhatsApp için fotoğraf bulanıklaştırma hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
NVIDIA‘nın ekran kartı teknolojileri her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Özellikle RTX serisi ile oldukça performanslı ürünler ortaya koyan şirket, her modelde bunun üstüne çıkmayı da başarıyor. Ancak, söz konusu modern teknolojiler olduğunda, yazılım da donanım kadar öne çıkıyor.
Neyse ki NVIDIA, bu konuda da kullanıcılarını mağdur etmiyor. Ekran kartı sürücüleri konusunda daima yoğun mesai harcayan şirket, son olarak oyun performansını artıran bir güncelleme yayınladı. İşte NVIDIA sürücü güncellemesi ve getirdikleri…
NVIDIA ekran kartlarına, F1 22 için, özel sürücü ve RTX adaptasyonu geliyor
F1 22 için yeni hizmete alınan GeForce Game Ready Driver (Oyuna Özel Sürücü) sayesinde, GeForce oyuncuları, Codemasters tarafından geliştirilen, çok beğenilen F1 Serisinin en son sürümüne bugün erken erişimle kavuşuyorlar. F1 22, birçok ray-traced efekti ve 2 kattan fazla performans yükseltmesi sağlayan NVIDIA DLSS’i de destekliyor.
DLSS etkinken performansı ikiye katlayan GeForce RTX 3060 Ti ve üzeri GPU’ya sahip oyuncular, F1 22’de etkinleştirilen her ray-tracing efekti ve maksimum ayarlarla, 4K’da 60 FPS veya daha yüksek kare hızlarına ulaşabiliyorlar.
Yeni Driver ayrıca DLSS ve ray-tracing yansımalarla 13 Temmuz’da piyasaya sürülecek Loopmancer’ı da destekleyecek. Buna ek olarak Driver, beş oyun için GeForce Experience Optimal Oyun ayarlarına uyumlu çalışıyor, Monster Hunter Rise ve Monster Hunter Rise: Sunbreak’te en iyi oyun deneyimini sunuyor ve yeni GeForce GTX 1630 GPU’yu da destekliyor.
Böylece, Jurassic World, Resident Evil ve Warhammmer gibi sevilen oyun serilerinin RTX teknolojilerine sahip oyunlar listesine katıldığı güzel bir ay kapanışı oluyor.
NVIDIA, sürücü güncellemesi ile F1 22’de performansı İki katına çıkarıyor
F1 22’ye gelen yenilikler arasında ray-tracing opak yansımalar, ray-tracing şeffaf yansımalar, ray-tracing ortam oklüsyonu ve oyunun görsel sürükleyiciliğine katkıda bulunmak için ray-tracing gölgelendirmeler yer alıyor. Ray-tracing aydınlatma ile oyuncular, doğru yansımalara sahip mükemmel şekilde parlatılmış Formula 1 yarış arabalarına sahip oluyorlar ve F1 pistinde yarışırken her şeyi benzersiz ayrıntılarla gölgelendirilmiş şekilde görebiliyorlar.
NVIDIA DLSS tarafından sağlanan performansla GeForce RTX oyuncuları, görüntü kalitesinden ödün vermeden F1 22’nin sürükleyici ray-tracing efektlerini etkinleştirmek için yeterli kapasiteye de sahip oluyor.
Oyuna NVIDIA DLSS ve ray-tracing desteği, GeForce RTX tabanlı grafik kartı, masaüstü bilgisayar veya dizüstü bilgisayarın en üst düzeyde performansıyla, en akıcı oyun ve en yüksek kalitede grafiklerle en üst düzey F1 22 deneyiminin sunulacağı anlamına geliyor.
DLSS ve Ray-Tracing yansımalarla Loopmancer duyuruluyor
Yeni Driver aynı zamanda oyunculara 13 Temmuz 2022’de lansmanı yapılacak, merakla beklenen roguelite platform, aksiyon oyunu Loopmancer için oyun zenginleştirme desteği sağlıyor. Oyun NVIDIA DLSS ve ray-tracing yansımalar desteğiyle başlayacak ve GeForce RTX oyuncularına mümkün olan en iyi oyun deneyimini sunacak.
RTX hızlandırması her zamankinden daha güçlü
Haziran ayında, DLSS performans yükseltmeleri, Reflex gecikme azaltması ve sürükleyici ray-traced aydınlatma efektlerinden yararlanan heyecan verici oyunlar listesine yenileri katıldı:
• Warhammer 40,000: Darktide, birçok yeni nesil oyun teknolojisinin desteğiyle piyasaya sürülecek. Listede NVIDIA DLSS, NVIDIA Reflex ve ray-tracing bulunuyor.
o Eski bir sistem için kolay bir yükseltme arayanlar için yeni GeForce GTX 1630, ASUS, Colorful, EVGA, Galaxy, GIGABYTE, Inno, MSI, Palit, PNY ve Zotac ortaklıklarıyla dünya çapında piyasaya çıkıyor.
• Oyunculara Monster Hunter Rise ve Monster Hunter Rise: Sunbreak genişletme paketleri için 30 Haziran’da ‘Game Ready’ hizmeti sunuluyor.
RTX: Açık
250’den fazla oyun ve uygulama halihazırda RTX teknolojilerini destekliyor ve RTX’in benimsenmesi her zamankinden daha hızlı ilerliyor. GeForce RTX tarafından desteklenen ve en yeni Game Ready Driver ile optimize edilmiş sistemlere sahip oyunculara en hızlı performans, en akıcı oyun ve en yüksek doğrulukta ray-tracing efektler sunuluyor.
Ray-tracing, ışığın fiziksel davranışını simüle eden bir grafik işleme yöntemidir. Gerçeklikten uzak olduğu düşünülen NVIDIA, ilk gerçek zamanlı ray-tracing GPU’su olan NVIDIA RTX ile gerçek zamanlı ray-tracing’i mümkün kıldı ve o zamandan beri bu teknolojiye öncülük etmeye devam ediyor.
NVIDIA DLSS, süper çözünürlük standardını da belirlemeye devam ediyor. DLSS, NVIDIA’nın görüntü kalitesinden ödün vermeden performansı artıran, otoritelerce beğenilen AI (Yapay Zekâ) destekli teknolojisidir. NVIDIA DLSS, performansı 3 kata kadar hızlandırdığı 180’den fazla oyunda kullanılıyor.
NVIDIA Reflex, oyuncuların rekabet gücünü artırmak için sistem gecikmesini azaltır, hedefleri daha hızlı elde etmelerine, daha hızlı tepki vermelerine ve nişan alma hassasiyetini artırmalarına olanak tanır. Tüm bu imkanlara oyun ayarlarından NVIDIA Reflex’i etkinleştirerek erişilebilir. Reflex de yeni bir NVIDIA teknolojisidir, ancak en büyük oyun serilerinde ve özel oyunlarında halihazırda mevcut olan entegrasyonlarla, benimsenmesi en hızlı olanlardan biridir.
Yerli otomobil için artık son adımların atıldığı bir döneme girdik. Şu anda Gemlik tesisinde 208 robot ile parçalı denemeler yapılıyor. Önümüzdeki Temmuz ayından itibaren de üretim denemeleri başlayacak. Araç ise Avrupa’da Euro NCAP performans ve çarpışma testlerine giriyor. Fakat herkesin aklında aynı soru var. Togg kaç para olacak?
Togg C-SUV kaç para olacak ve ne zaman çıkacak?
Togg fabrikasında boya ve gövde tesislerinin yüzde 99, montaj hattının ise yüzde 98 oranında tamamlandığı açıklandı. Ayrıca robotların kullanım senaryoları üzerinde de farklı denemeler yapılıyor. Önümüzdeki aydan itibaren de deneme üretimleri yapılacak. Yani seri üretimin kıyısına kadar gelindi.
Bu nedenle şirketin geçtiğimiz CES 2022 etkinliğinde paylaştığı 1 yıllık planlar gecikme olmadan devam ediyor. Dolayısıyla bu yıl sonu seri üretime başlanacağını ve 2023’ün Mart ayına kadar (ilk çeyrek içerisinde) C-SUV modelinin satışa sunulacağını söyleyebiliriz. Peki Togg, kaç para olacak?
Togg tarafından üretilecek ilk modelin ve Türkiye'de faaliyet gösteren diğer otomotiv üreticilerinin yerlilik oranı belli oldu.
Geçtiğimiz dönemde başta şirketin CEO’su Gürcan Karakaş olmak üzere Togg yetkililerinin yaptığı paylaşımlara göre, fiyat tarafında elektrikli rakiplerinin çok daha altında olacak. Hatta C-SUV sınıfındaki içten yanmalı modellerle bile rekabet edebilecek.
Fakat yapılan tahminlerin yalnızca bugün için geçerli olacağını unutmamak gerekiyor. Örneğin, geçtiğimiz sene Türkiye pazarına giren MG’nin tamamen elektrikli ZS EV modeli, 400 bin TL’lik fiyatı ve özellikleri ile Togg’a rakip gösteriliyordu. Fakat yalnızca 1 yıl içerisinde bu aracın fiyatı 1 milyon TL seviyesine kadar yükseldi.
Dolayısıyla 9 ay sonra piyasaya sürülecek olan Togg için değil, bugünün koşullarında kaç para olurdu sorusuna yönelik bir tahmin yapıyoruz. Temel konuları aktardıysak şimdi geçelim fiyat tahminimize ve rakiplerin fiyatlarına.
İçten yanmalı benzinli ve dizel motorlu C-SUV otomobillere baktığımızda fiyatların 600 bin TL seviyesinden başlayıp 1 milyon TL’nin üzerine kadar çıktığını görüyoruz. Elektriklli C-SUV’lar ise hibritleri de dahil edecek olursak, 1 milyon TL seviyesinden başlayarak 2 milyon TL’ye kadar gidiyor.
Örneğin Mercedes GLB fiyatı 1.3 milyon TL’den başlarken GLC’ler 1.9 milyon TL’den başlıyor ve 2.3 milyon TL’ye kadar gidiyor. Fakat asıl rakipleri bu modeller değil. Zira şirketin elektrikli C-SUV otomobillerine baktığımızda karşımıza EQB ve EQA çıkıyor. Her iki aracın da başlangıç fiyatı 1.7 milyon TL civarında.
Bu noktada piyasadaki elektrikli ve içten yanmalı motorlu araçların fiyatlarını ve devlet tarafından Togg’a yapılacak desteği göz önünde bulundurursak, koşulların bugün ile aynı kalması durumunda önümüzdeki yıl piyasaya sürülecek ilk modelin fiyatının 1.1 milyon TL‘nin üzerinde olmasını bekliyoruz.
Togg, 2030’a kadar 5 model üretecek!
Model
Araç tipi
Tanıtım tarihi
Beklenen çıkış tarihi
Motoru
Togg SUV
C-segment SUV
27 Aralık 2019
2023 ilk çeyrek
Elektrikli
Togg Sedan
C-segment Sedan
27 Aralık 2019
2024 3 ile 4. çeyrekte
Elektrikli
Togg Hatchback
–
Bekleniyor
2030’a kadar
Elektrikli
Togg Kompakt SUV
B-segment SUV
Bekleniyor
2030’a kadar
Elektrikli
Togg MPV
–
Bekleniyor
2030’a kadar
Elektrikli
Gemlik tesislerini gezdiğimiz videoyu izlemek için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.
Togg’un satışa çıkmaya en yakın halini incelediğimiz videoyu izlemek için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
AMD, hacker grubu RansomHouse tarafından bir veri hırsızlığı saldırısına uğramış olabilir. Grup tarafından yapılan son açıklamada, binlerce kullanıcının verisinin çalındığı iddia edildi. Çip üreticisi ise durumun farkında olduğunu ve olası sızıntıyı araştırdığını belirtti.
AMD hack girişimi ile çalkalanıyor: 450 GB veri çalındı
Hacker grubu RansomHouse’ın yayınladığı bildiride son kurbanın AMD olduğu iddia edildi. Grup sözcüsü, AMD’den450 GB veri çalmayı başardıklarını söyledi. Ayrıca AMD yöneticilerinin oldukça zayıf parolalar seçtiğini iddia eden grup, bunun AMD güvenlik departmanı için daha büyük bir utanç olduğunu aktardı.
AMD güvenlik çalışanlarının basit şifreler seçtiğini iddia eden grup, bu şifrelerden bazılarını da paylaştı. Grubun paylaşımı, AMD çalışanlarının “parola”, “123456” ve “Hoş Geldiniz1” gibi oldukça basit şifreler kullandığı ortaya çıkardı.
Bu yıl tanıtılacağı belli olan AMD RDNA 3 mimarili ekran kartları, elektrik faturalarını korkunç boyutlara getirebilir.
Grup, AMD’den çaldığı 450 GB’lık verinin bir kısmını kanıt olması için darknet’e sızdırdı. İhlal kapsamında ağ dosyalarını, sistem bilgilerini ve AMD şifrelerini içeren veri örneğini paylaştı. Bilgisayar korsanları tarafından yapılan açıklamada AMD ile şu şekilde dalga geçildi:
Üst düzey teknoloji, ilerleme ve üst düzey güvenlik çağı… Bu sözlerde kalabalıklar için çok şey var. Ancak, AMD gibi teknoloji devleri bile ağlarını izinsiz girişlerden korumak için basit parolalar kullandıklarında bunlar hala güzel sözler gibi görünüyor.
Darknet üzerindeki verilerin “alıcı olan” müşterilere satacaklarını duyuran RansomHouse, çalınan verilerin araştırma ve finansal sırlara sahip olduğunu söyledi. Bilgisayar korsanları, verilerin kesin değerini belirlemek için müşteriler ile pazarlık yapabileceklerini belirtti ve bazı örnek bilgileri paylaştı.
AMD ise şimdiye kadar henüz bir fidye talebi almadığını ve olası bir ihlal iddiasını araştırdığını söyledi. Bilgileri darknet üzerinde satmaya çalışan RansomHouse’un amacı ise şimdilik belirsiz.
Siz AMD hack girişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Rolls-Royce, hibrit-elektrikli uygulamalar için tasarlanmış yeni bir turbo jeneratör teknolojisi geliştirdiğini duyurdu. Küçük bir motoru içerisinde barındıran bu sistem, ölçeklenebilir bir güç kaynağına da sahip olacak. Sürdürülebilir havacılık yakıtlarından (SAF) elde edilecek hidrojen yanması sonucunda daha uzun menzile olanak tanıyacak olan bu sistem, Rolls-Royce Electrical’in tahrik portföyünde yer alacak.
Mevcut batarya teknolojisi ve tamamen elektrikli tahrik sistemi, eVTOL ve sabit kanatlı kısa mesafe uçakların da yardımıyla şehir içi, şehirler arası ve adalar arası kısa uçuşlara olanak sağlayacak. Rolls-Royce tarafından geliştirilen ve 500 kW ile 1200 kW arasında bir güç aralığına sahip olan turbo jeneratör teknolojisiyle, elektrikli bataryayla çalışan uçaklarla daha uzun rotalar oluşturulabilecek.
Teknofest Azerbaycan’da hem statik alanda sergilenecek hem de uçuş gösterileri yapacak olan Akıncı, üç ülkeyi geçerek Bakü'ye ulaştı.
Gelişmiş hava hareketliliğine öncülük edecek
Almanya, Norveç ve Macaristan’da bulunan Rolls-Royce mühendisleri, turbo jeneratörün tasarımı ile sistem entegrasyonu için çalışmalar yürütüyor ve uçuş sırasında akıllı bir güç dağıtımı elde etme konusuna yoğunlaşıyor.
Turbo jeneratör, kalkıştan sonra bataryaları şarj ederek veya pervanelere doğrudan güç vererek, uçağın uçuş sırasında güç kaynakları arasında geçiş yapmasını sağlıyor. Bu teknolojinin araştırma ve geliştirme çalışmalarının bir kısmı ise Almanya Ekonomik İlişkiler ve İklim Eylem Bakanlığı tarafından finanse ediliyor.
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Rolls-Royce Electrical Başkanı Rob Watson şunları söyledi;
“Rolls-Royce, Gelişmiş Hava Hareketliliğine yönelik tamamen elektrikli ve hibrit-elektrikli güç ve tahrik sistemlerinin lider sağlayıcısı olacak ve bu teknolojiyi zaman içinde daha büyük platformlara doğru genişletecek. Alman hükûmetine bu konudaki desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Stratejimiz kapsamında müşterilerimize, tamamen sürdürülebilir bir çözüm sunmayı hedefliyoruz.
Bu da turbo jeneratör teknolojimizle daha uzun süreli elektrikli uçuşlar yapılabileceği anlamına geliyor. Böylece hibrit-elektrikli uçuşlar geliştirilirken, düşük yolcu kapasiteli veya net sıfır karbon emisyonlu uçaklarda daha fazla seyahat imkânı olacak.
Rolls-Royce olarak ayrıca elektrikli sistemlere yönelik bakım hizmetleri sunmak üzere mevcut ağımızı da geliştiriyoruz. Buna ilaveten Rolls-Royce Power Systems, elektrikli uçakların hızlı şarj edilmesini desteklemek ve vertiportlara güvenilir, uygun maliyetli, iklim dostu ve sürdürülebilir güç sağlamak için mtu mikro şebeke çözümleri sunmaya devam ediyor.”
Rolls-Royce geçen yıl, net sıfır karbon emisyonu için yol haritasını belirledi ve geliştirdiği elektrikli teknolojilerin, küresel ekonominin kritik alanlarını karbondan arındırmaya yardımcı olacağını açıkladı. Rolls-Royce; yeni ürünlerini 2030 yılına kadar, hizmette olan tüm ürünlerini ise 2050 yılına kadar net sıfır karbonla uyumlu hâle getireceği taahhüdünde de bulunmuştu.
Bugün milletvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan 15 maddelik yasa teklifi ile birlikte e-Ticaret yasası üzerinde düzenlemeye gidilmesi planlanıyor. Hedef ise ticaret alanında tekelleşmenin ve haksız rekabetin önüne geçebilmek.
Düzenlenen e-Ticaret yasası, haksız rekabetin ve tekelleşmenin önüne geçecek!
e-Ticaret yasası üzerinde yapılacak yeni düzenlemeler ile birlikte satıcılar değil, Hepsiburada ve Trendyol gibi pazar yerlerinin işleyişine müdahale edilecek. Asıl hedef ise çevrimiçi ortamda haksız rekabet ve tekelleşmenin önüne geçmek.
Bu sayede pazara yeni satıcıların girişi kolaylaşacak ve daha dengeli bir hale bürünecek. Ayrıca sektördeki büyümenin de tek çatı altında değil, homojene yakın bir dağılımla gerçekleştirilmesi planlanıyor. Ayrıca kimlerin dahil olup olamayacağı da paylaşıldı.
Bu akşam saatlerinde Sosyal Medya Yasası, komisyondan resmen geçti. Peki bundan sonra ne olacak? Ne zaman Genel Kurula sunulacak?
15 maddelik teklife göre, bireysel emeklilik, bankacılık, sigortacılık, seyahat acenteliği, sivil havacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasası ve ödeme hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren işletmeler, e-Ticaret aracı hizmet sağlayıcı veya e-Ticaret hizmet sağlayıcı olarak kabul edilmeyecek.
Bu doğrultuda bugün sunulan elektronik ticaret kanun teklifinin komisyonda kabul edilerek oylamaya taşınacağı belirtiliyor. Bu tekliften ise 500 bine yakın işletmenin etkileneceği belirtiliyor. Fakat geçtiğimiz yıl açıklanan 234 milyar TL’lik e-Ticaret hacmi daha eşit dağıtılacak.
Diğer maddelere baktığımızda ise firmaların rakiplerine kıyasla çok daha fazla reklam bütçeleri ayırarak kat be kat üstünde bir meblağı bu alana ayırması da engellenecek. Tabii yine birileri diğerlerinden daha fazla reklam yapacaktır. Ancak bu giderler kontrol altında tutulacak.
Ayrıca büyük pazar yerlerinde artık tedarikçilerin mağdur edilmesinin de önüne geçilecek. Örneğin servis sağlayıcı olan şirket, tedarikçi firmaya 5 gün içerisinde parasını ödemek zorunda olacak. Tabii buna ikili anlaşmalar dahil olmayacaktır.
Konuyla ilgili bilgiler geldikçe haberimiz güncellenecektir.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
POCO’nun geçtiğimiz hafta tanıttığı POCO F4 5G, kısa süre önce Hindistan’da satışa çıktı. Model, teknik özellikleri ve tasarımıyla orta segmentte yer alırken, fiyat konusunda ise kullanıcılar üzmeyecek bir maliyete sahip. Son olarak e-ticaret şirketi Flipkart, akıllı telefonun önemli bir satış rekoruna imza attığını duyurdu.
POCO F4 5G, en çok satan ‘amiral gemisi’ oldu
Flipkart, POCO F4 5G’nin Hindistan’da satışa çıkmasının ardından ilginç bir paylaşım yaptı. Şirket, akıllı telefonun ilk satışında tüm zamanların en çok satan amiral gemisi olduğunu açıkladı. Buradaki önemli detaylardan birisi de modelin üst segmente değil, orta sınıfa hitap etmesi.
POCO F4 5G
Flipkart’ın paylaşımında ”İlk satışında en çok satan amiral gemisi” ifadeleri kullanılırken, akıllı telefonun satış rakamlarıyla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi. Ancak yine de kullanıcılar tarafından benimsendiğini söylemek mümkün.
Xiaomi'nin alt markası POCO, yeni modellerini tanıttı. İşte karşınızda POCO F4 5G özellikleri ve fiyatı...
Tabii cihazın ilgili rekora imza atmasındaki önemli etkenlerden birisi de indirimler ve kampanyalar. Henüz Türkiye’ye gelmeyen modelin ülkemizde nasıl bir satış performansı göstereceği ise şimdilik merak konusu.
POCO F4 5G’nin fiyat etiketleri ise şöyle;
6 GB RAM ve 128 GB depolama seçeneğine sahip model: 399 Euro
8 GB RAM ve 256 GB depolama seçeneğine sahip model: 449 Euro
Ev tipi robot süpürge kategorisini 20 yıl önce ortaya çıkaran, bu alanda kalitenin ve ilklerin öncüsü olan iRobot’un akıllı robot süpürgeleri artık iRobot Genius sayesinde daha da akıllı. iRobot Genius ile Roomba j Serisi Robot Süpürgeler mükemmel temizlik perfomansı ve size özel temizlik önerileri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda engelleri algılayarak evinize gerçek zamanlı uyum sağlıyor.
Roomba j7 ve j7+, PrecisionVision ile engelleri tanıyor
Roomba j7 / j7+ Akıllı Robot Süpürge, PrecisionVision yön bulma özelliği sayesinde gereken yere gidiyor, gerekmeyen yerden uzak duruyor. Örneğin evcil hayvan kakası, çorap ve kablo gibi engelleri algılıyor ve onlardan kaçınıyor. Hatta çocuklu evlerde Lego Duplo oyuncakları yerde bırakılsa bile, Roomba j serisi onları algılayarak etraflarını temizliyor.
iRobot Genius teknolojisi sayesinde, algıladığı engelleri Türkçe dil destekli iRobot Home uygulaması aracılığıyla size iletiyor ve bu engelle bir sonraki karşılaşmasında ne yapması gerektiğini soruyor. Böylece Roomba j7 / j7+ Akıllı Robot Süpürge, devamlı öğrenerek evinize uyum sağlıyor.
Imprint akıllı haritalama ile kontrol sizde
Roomba j serisi akıllı robot süpürge, 10 kata kadar harita kaydetme özelliğine sahip. Akıllı navigasyon sistemi, robotun ne zaman ve nereleri temizlemesi gerektiği konusunda mutlak kontrolü kullanıcıya veriyor.
iRobot Home uygulaması temizlenecek oda / alanların ve uzak durulacak bölgelerin seçimine olanak sağlıyor. Hatta zaman içinde Roomba j7 / j7+ robot süpürge evinizdeki objeleri tanıyarak “yemek masasının altını süpür” gibi bir komutla yönlendirilebiliyor.
2002 yılında çıkardığı Roomba modeli ile akıllı süpürgelerin öncüsü olan iRobot markasının Roomba i3 modelini inceledik.
Kir saptama teknolojisi ve çift kauçuk fırça ile üstün performans
Roomba robot süpürgeler, Kir Saptama Teknolojisi (Dirt Detect™) ile evin yoğun trafikli bölgelerindeki kiri tespit ederek, bu alanlarda ekstra performans gösteriyor.
Roomba j serisi akıllı robot süpürge 600 Serisi ile karşılaştırıldığında 10 kat daha fazla emiş gücüne sahip. AeroForce Üç Aşamalı Temizleme Sistemi, hava akışını dönen fırçalar arasındaki dar alana yoğunlaştırıp daha güçlü bir vakum etkisi yaratırken, birbirine zıt yönde dönen çift kauçuk fırça sistemi ile Roomba j7 / j7+ akıllı robot süpürge, halı liflerinin arasında biriken küçük parçacıklardan saç ve evcil hayvan tüylerine kadar her şeyi mükemmel bir şekilde süpürebiliyor. Ayrıca çift kauçuk fırça, saç ve tüylere dolaşmadığından, kıl fırçaların aksine çok daha kolay temizlenebiliyor.
iRobot Genius ile size özel temizlik önerileri
Roomba j7 / j7+ akıllı robot süpürge, iRobot Genius tarafından desteklenen kişiselleştirilmiş temizlik programları ile kullanım alışkanlıklarına uyum sağlayarak, kişiye özel temizlik önerileri sunuyor. Örneğin geçmiş temizlik tercihlerine, evcil hayvan tüylerinin dökülme durumuna veya alerji mevsimine göre faydalı temizlik önerileri sunuyor.
Oluşturduğunuz haftalık temizlik programına göre çalışabiliyor veya sürekli değişen programınıza ayak uydurarak (tercihiniz bu yöndeyse konumuzu algılayarak) siz evden çıkınca temizlik yapabiliyor.
TÜV Sertifikası ile verileriniz güvende
Verileri yalnızca kullanıcılara daha iyi bir deneyim sağlamak ve robotun en iyi performansını sergilemesine yardımcı olmak üzere kullanan iRobot, güvenilir TÜV Sertifikasyonu alan ilk şirket ünvanına sahip.
Temizliğin rüya takımı: Roomba ve Braava
Roomba j7 / j7+ akılllı robot süpürge, Braava jet m6 robot paspas ile koordineli çalışabiliyor. Robot süpürge süpürme işlemini tamamladığında, Braava robot paspasa otomatik olarak bir talimat gönderiyor ve böylece silme işlemi başlıyor.
Roomba j7+ önce evinizi, sonra kendini temizliyor
Roomba j7+ akıllı robot süpürge, önce evinizi, sonra da kendi toz haznesini temizliyor. Clean Base Otomatik Kir Boşaltma İstasyonu sayesinde kir, toz ve kalıntılar, polen ve küfün yüzde 99’unu yakalamak için alerjen engelleme malzemesi kullanan AllergenLock torbalarına otomatik olarak geçiyor. 30 toz haznesi kapasitesine sahip Clean Base Otomatik Kir Boşaltma İstasyonu ile 60 gün boyunca toza ve kire dokunulmadan temizlik yapılabiliyor.
Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler her ne kadar doğal yaşama zarar veriyor olsa da bazı ilginç gelişmeler de olmuyor değil. Bilim insanları, güneşin doğa üzerindeki vazgeçilemez etkisi üzerinde yoğunlaşarak yeni bir çalışma ortaya koydu. Buluş, gıda krizini bitirebilir.
Güneş ışığından bağımsız, yapay fotosentez yöntemi bulundu
UC Riverside ve Delaware Üniversitesi’ndeki bilim adamları, tüm dünyayı bekleyen gıda krizine yönelik çok önemli bir buluşa imza attılar. Araştırmacılar biyolojik fotosentez ihtiyacını tamamen ortadan kaldırmanın yöntemini buldu.
Kuantum internet yakın gelecekte mümkün olabilir mi? Bilim insanları birbirine bağlı olmayan sistemlere "kuantum veri" ışınladı.
Güneş ışığından bağımsız olarak bitkilerde fotosentez yapabilmenin önünü açan sistem, bitkilerin tamamen karanlıkta büyümesine izin veriyor. Bu gelişme, beklenen gıda krizi için de büyük bir gelişme olarak görülüyor. Araştırma, Nature Food’da yayınlandı. UC Riverside’da kimya ve çevre mühendisliği yardımcı doçenti olan yazar Robert Jinkerson, konuya ilişkin olarak şu ifadelere yer verdi.
Yaklaşımımızla, normalde biyolojik fotosentezin dayattığı sınırları aşabilecek yeni bir gıda üretme yolu bulmaya çalıştık. Laboratuvarımızda geliştirilen son teknoloji iki aşamalı tandem CO2 elektroliz kurulumunu kullanarak, asetata karşı geleneksel CO2 elektroliz yollarıyla erişilemeyen yüksek bir seçicilik elde edebildik.
Öte yandan yapay fotosentez gelişmesi, sadece öngörülen gıda krizini engellemekle kalmayacak. NASA ve uzay şirketleri son yıllarda uzayda kalıcı olarak sürdürülebilecek projeler üzerinde çalışıyor. Bu gelişmenin uzay madenciliği, Ay’da yerleşik hayat gibi uzun soluklu projelerde astronotların yiyecek ihtiyacını da karşılaması bekleniyor.