Dünyanın en büyük kripto para birimi Bitcoin’in değerinde bir süredir dalgalanma görüyoruz. Ancak Bitcoin değeri yeniden yukarı yönlü ivme kazandı. Geçtiğimiz günler içerisinde 38 bin dolar seviyelerinde değere sahip olan kripto para, 40 bin dolar barajını aşmayı başardı.
Yıllara göre Bitcoin'in değeri nasıl değişti? Bu soruyu merak ediyorsanız, sizler için 10 yıllık BTC değişimini içeren bir haber hazırladık.
Bitcoin değeri 40 bin doları geçti
Kripto para Bitcoin’in değeri hafta sonunda 42 bin dolar seviyesine çıkmıştı. Fakat kripto para, değerini o seviyelerde koruyamadı. Hafta içerisinde Bitcoin’in 37 bin dolar bandına kadar düştüğünü gördük. Son 24 saatte ise Bitcoin yüzde 7’den fazla değer kazandı.
Son 24 saatte yüzde 7’den fazla yükselen Bitcoin değeri, 40 bin dolar bandını yeniden aştı. Kripto paranın mevcut değeri ise 40.965 dolar oldu. Ancak kripto para piyasasında değişimlerin çok kısa sürede gerçekleştiğini ve bu Bitcoin değerinin haberi yazdığımız dakikalara ait olduğunu belirtmeliyiz.
Bitcoin’in değerindeki bu hızlı dalgalanmaların ardından haftalık değişimine baktığımızda, yüzde 6 civarında bir artış görüyoruz. Son bir haftada değer artışı sağlayan Bitcoin’in piyasa hacmi ise 37 milyar doları aştı. Diğer yandan Ethereum değeri de artış gösterdi. Ethereum, son bir haftada yüzde 20 seviyesinde yükseldi ve güncel değeri 2.770 doları geçti.
iPhone’un en büyük tedarikçilerinden Foxconn, elektrikli araç bileşenleri üretimine geçişine yardımcı olmasına destek olmak amacıyla bir başka Apple tedarikçisinin işlemci tesisini satın aldı.
Foxconn, elektrikli araç piyasasında varlığını genişletmek amacıyla 90 milyon dolara yeni bir işlemci tesisi satın aldı. iPhone’un ana montajcısı Foxconn, yaptığı atılımla Apple Car üretiminde ortak olabilme ihtimaline de sahip.
Foxconn'dan geri adım. Apple'ın Tayvanlı tedarikçisi Foxconn, 10 milyar dolarlık Wisconsin fabrikası için planlarını büyük ölçüde geriye çekiyor.
Foxconn yeni fabrikasıyla TSMC’ye komşu olacak
Nikkei Asia’nın haberine göre tesis, daha önce Apple’a RAM tedarik eden uzman bir bellek firması olan Macronix International tarafından satıldı. Söz konusu tesis, TSMC‘nin ayrı olarak yeni tesis inşa edeceği Tayvan’ın Hsinchu şehrinde bulunuyor.
Ancak Foxconn, tesisi RAM üretimi için kullanmayı düşünmüyor. Bunun yerine SiC çiplerini geliştirmek için tesisleri ve ekipmanları elinde tutuyor. Ancak bildirildiğine göre mevcut personel sayısı yeterli değil.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Young Liu gazetecilere yapmış olduğu açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
“Bu, 6 inçlik yonga fabrikasını bir araştırma ve geliştirmenin yanı sıra SiC yongaları için bir üretim üssüne dönüştürmek için harika bir fırsat.”
Yeni tesis atılımı, 2023 yılına kadar elektrikli bir araba üretmek için Fisker ile kurduğu ortaklık da dahil olmak üzere elektrikli araç çabalarını sürdürdüğü sırada geliyor. Şirket ayrıca elektrikli araç üretmek için Çinli start-up firması Byton ile çalışmalarını sürdürüyor.
Apple, çocukların güvenliğini artırmak için geliştirdiği yeni özelliklerini tanıttı. Mesajlarda iletişim güvenliği ve çocuk istismarını otomatik algılamanın yanı sıra Siri filtrelemesi gibi yenilikler, bu yıl piyasaya sürülecek iOS 15, iPadOS 15, watchOS 8 ve macOS Monterey işletim sistemleriyle birlikte kullanıma sunulacak.
Konuyla alakalı şirket tarafından yapılan açıklamada, “Amacımız insanları güçlendiren, hayatlarını zenginleştiren ve aynı zamanda onların güvende olmalarına yardımcı olan teknolojiler yaratmaktır. Çocukları istismar etmek için iletişim araçlarını kullanan zorbalardan korumak adına Çocukların Cinsel İstismarı Nitelikli Materyallerin (CSAM) yaygınlaşmasını sınırlandırmak istiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Apple, iOS 15 Beta sürümünde önemli bir sorunu giderdi. Artık kamera merceğinden kaynaklı parlamalar karşınıza çıkmayacak.
Mesajlarda iletişim güvenliği
İlk olarak, Mesajlar uygulamasına müstehcen fotoğraflar konusunda çocukları ve ebeveynlerini uyarmak için yeni araçlar eklenecek. Bunlar iOS 15, iPadOS 15 ve macOS Monterey için iCloud’da aile hesabı kullananları kapsayacak ve bu yıl kullanıma sunulacak.
Bir iPhone kullanıcısının Mesajlar uygulamasıyla gönderdiği/aldığı fotoğraf otomatik olarak bulanıklaştırılacak ve çocuk uyarılacak. Korunmasına yardımcı olacak ek kaynaklar karşısına çıkarılacak ve dilerse fotoğrafı görmeme seçeneğine sahip olacak. Ayrıca müstehcen fotoğrafın açılması durumunda otomatik olarak ebeveynine haber verilecek ve çocuğa da uyarı yapılacak.
Mesajlar uygulaması, bir fotoğrafı analiz etmek ve müstehcen olup olmadığını tespit etmek için makine öğreniminden faydalanacak. Apple’ın açıklamasına göre, şirket kullanıcıların özel mesajlarına hiçbir şekilde erişemeyecek.
Çocukların Cinsel İstismarı Nitelikli Materyalleri algılama
Çocuk istismarı içeren görüntülerin yayılmasıyla mücadele etmek amacıyla geliştirdiği yenilikten bahseden Apple, iOS ve iPadOS kullanıcılarının hizmetine bu yıl açılacağını belirtti. Söz konusu özellik, iCloud Fotoğraflar’da depolanan görüntüleri analiz edecek. Çocuk istismarı içeren bir görüntü tespit ettiğinde, ABD’deki kolluk kuvvetleriyle ortaklaşa hareket eden kâr amacı gütmeyen Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi’ne (NCMEC) otomatik olarak bildirecek.
Apple sistemin çalışma mantığıyla alakalı yaptığı açıklamada, NCMEC ve diğer çocuk güvenliği kuruluşlarının veritabanından elde edilen görüntüler ile cihazdaki görüntüler arasında bir eşleştirme yapılacağını söyledi. Yani özellik, buluttaki fotoğrafların tamamını taramayacak ve böylelikle kullanıcının gizliliği ihlal edilmemiş olacak. Ayrıca Apple cihaza aktardığı veritabanlarının hiç kimsenin erişemeyeceği şekilde özel bir algoritmayla saklanacağının altını çizdi.
Siri ve Arama, güvenlik konusunda rehberlik edecek
Çocukların ve ebeveynlerin çevrimiçi ortamda güvende kalmalarına ve güvende hissetmedikleri zaman yardım almalarına yardımcı olmak amacıyla, Siri ve Arama’ya yeni özellikler eklendi. iOS 15 ve iPadOS 15 ile hayata geçecek yenilikler sayesinde bir kullanıcı Siri’ye çocuk istismarını nereye ve nasıl bildirmesi gerektiğini soran kullanıcılar, bu noktada ilgili kaynaklara yönlendirilecekler.
Bununla birlikte Siri ve Arama, çocuk istismarı içerikli sorgular gerçekleştiren kullanıcıları uyaracak ve isteğini yerine getirmeyecek. Bu tarz konularla ilgilenmenin zararlı olduğu konusunda bilgi verilecek ve yardım alabileceği kaynaklara yönlendirilecek.
Google, Haritalar uygulamasına değişiklikler getirerek sürücüleri büyük şehirlerdeki trafiğin yoğun olduğu bölgelerden uzak tutmayı hedefliyor. Uygulama ayrıca, emisyon konusuna da el atıyor.
Google Haritalar artık Londra, Amsterdam, Barcelona, Berlin ve Paris‘in başını çektiği büyük şehirlerdeki sürücüleri ücret, para cezası ya da düşük emisyonlu bir bölgeye girerken uyaracak.
Google Haritalar uzun süredir beklenen özelliğe nihayet kavuşuyor. Artık rotalar, kullanıcı güvenliğini sağlayacak şekilde oluşturulacak.
Google Haritalar yeni alternatifler de sunacak
İlk etapta bu tür bölgelerin nerede başlayıp nerede bittiği belirsiz. Google, yeni sistemle ilgili yaptığı açıklamada düşük emisyonlu bir bölgeden geçen bir seyahat planlandığında veya hedef bölgeye yaklaşıldığında uyarıların geleceğini belirtti. Şirket ayrıca, “Bu bilgilere dayanarak, etkilenen kullanıcılar alternatif bir ulaşım rotası belirleyebilir ya da başka bir taşıma aracı kullanabilir” ifadelerini kullandı.
Google’ın çevreye karşı yapmış olduğu bu olumlu girişimin Haritalar bazında yine de geç kaldığı şüphesiz. Zira şirkete ait olan Waze adlı bir uygulama, bazı şehirlerde kısıtlı bölgelerden kaçınmak için belirli özellikleri bünyesinde barındırıyor.
Dünyanın en yaygın kullanılan navigasyon uygulaması olan Google Haritalar, çoğu yerleşim bölgesinde trafik kirliliğini azaltma çabalarını desteklediğini belirtti. Pazar payının yüzde 70 ile 80‘ini elinde bulunduran uygulama, Mart ayında çevre dostu seçeneği varsayılan rota yapmak da dahil olmak üzere planlanan diğer değişikliklerinin duyurusunu yapmıştı.
Hava kirliliğine sebep olabilecek araçların girilmesine izin verilmeyen düşük emisyon bölgesi, Avrupa’da popülerliğini artırıyor. Hibrit taşıtların bu bölgeye girişi serbestken, en çok kısıtlanan yakıt türünü ise dizel oluşturuyor.
Google’ın kuantum hesaplama bölümündeki araştırmacılar “Zaman Kristalleri” yarattığını iddia eden yeni bir çalışma yayınladı. Buna göre ekip Sycamore kuantum bilgisayarını kullanarak fiziğe meydan okuduklarını duyurdu.
Google’ın yaptığını iddia ettiği şey bir kontrol noktası olarak belirtiliyor. Bu durumda kübitler, yukarı ve aşağı dönüşlerinde çok fazla çıkmaza girmeden ve herhangi bir enerji harcamadan mükemmel şekilde yer değiştiriyor.
Toshiba, geçtiğimiz günlerde 600 km uzaklıktaki cihazlar arasında kuantum iletişimi gerçekleştirerek rekor kırdığını açıkladı.
Google’ın buluşu heyecan verici olarak değerlendiriliyor
Normal şartlarda termodinamiğin ikinci yasası, bunun basitçe olamayacağını belirtse de zaman kristalleri entropi (fizikte bir sistemin mekanik işe çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eden termodinamik terimidir) hakkında olumlu bir sonuç ortaya koyuyor. Google, yaptığı buluşu yalnızca eylem olarak görmekle kalmayıp, onun ürettiği sürecin ölçeklenebilir olduğunu belirtiyor.
Bu buluşun etkilerinin çok büyük olacağı düşünülüyor. Ayrıca Google’ın kuantum bilgisayarı ile başarmış olduğu şeyin gerçek bir dünya kullanımında da görülebileceği ifade ediliyor. Entropiye meydan okuyan bir sistemden ne olacağını söylemenin zor olduğu belirtiliyor.
Bu sonuçların geçerli olduğu varsayıldığında ise onunla neler yapılabileceğini tahmin etmenin zor ama heyecan verici bir gizem olduğu ifade ediliyor.
Bir süredir saf Android deneyimini Pixel serisi sayesinde kullanıcılarla buluşturan Google, geleneği bu yıl da bozmuyor. Özellikle Samsung ortaklığında geliştirilen Tensor işlemciye güvenen şirket, hiç olmadığı kadar iddialı modellerle karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Ancak yüksek performansın bir bedeli de var.
Son ortaya çıkan sızıntılar, Pixel 6 ve 6 Pro‘nun fiyatını ortaya çıkarmıştı. Buna göre telefonlar, 899 dolardan başlayıp 1099 dolara kadar çıkıyordu. Bu durum, kullanıcılarda bir hayal kırıklığı hissi doğurdu. Ancak ABD’li teknoloji devinin bir çözümü var, Pixel 5a. Kamera yetenekleriyle ön plana çıkması beklenen uygun fiyatlı telefonun çıkış tarihi ve fiyatı ortaya çıktı.
Google WiFi, App Store ve Play Store'dan kaldırıldı. Haziran ayında, uygulamanın kaldırılarak işlevlerinin Home'a devredileceği açıklanmıştı.
Pixel 5a, Ağustos ayında geliyor!
Google, son birkaç yıldır Pixel serisine uygun fiyatlı telefonlar da ekliyor. Pixel 3a modeliyle başlayan bu durum, kısıtlı bütçeye sahip kullanıcıları, üstün kamera performansıyla buluşturuyor. Gelen bilgilere Google bu sene de benzer bir şey hazırlıyor. FPT‘den Jon Prosser‘a göre, uygun fiyatlı Pixel 5a, 24 Ağustos’ta geliyor. Prosser, adını Pixel 6 serisinin tasarımını ilk kez ortaya çıkaran kişi olmasıyla duyurmuştu.
İlk olarak ABD ve Japonya‘da piyasaya çıkması beklenen telefon, sadece Google mağazalarında satılacak. Ancak isteyen kullanıcılar dijital olarak satın alabilecekler. Ayrıca şirketin bu sene Hindistan gibi pazarlara da açılması bekleniyor. Henüz hakkında çok fazla detay bulunmayan telefon, 6.4 inç boyutunda 90Hz bir ekran ile gelecek. Önceki modellerden farklı olan Pixel 5a, tek yerine ikili kamera dizilimiyle karşımıza çıkacak. Fiyatının ise 450 dolar olması bekleniyor.
En çok merak edilen konu ise işlemci. Apple, Samsung ve Huawei‘in izinden giden Google, bu sene kendi işlemcilerini geliştiriyor. Ancak bu özel durum maliyetleri yukarı çekiyor. Ancak Pixel 5a uygu fiyatlı bir telefon. Bu nedenle söz konusu modelde Tensor işlemcinin kullanılmama ihtimali yer alıyor. Yine de ABD‘li teknoloji devinin bir sürpriz yapma ihtimali de bulunuyor.
Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Pixel 5a ülkemizde satışa çıkacak olsa almayı düşünür müydünüz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında yeni tedbirler almaya başlayan şirketlerden, kurum/kuruluşlara varana kadar toplu bir şekilde aşı seferberliği başladı. Pek çok Avrupa Birliği ülkesi aşı pasaportu uygulamasını tartışmaya başlamışken, öte yandan halka açık alanların aşısızlara kapatılması gündemdeki yerini koruyor.
Google, Netflix, Facebook gibi büyük teknoloji şirketleri çalışanlarının ofise dönmeden evvel aşılanmalarını zorunlu kıldı. Benzer bir karar şimdi de özel araç çağırma hizmeti Uber’den geldi. CEO Dara Khosrowshahi, CNBC’ye verdiği bir röportajda COVID-19’a karşı geliştirilen aşıların şirket içinde zorunlu olacağını belirtti. Ancak Uber, çalışanlarına çifte standart uygulayacak.
Google ve Facebook gibi küresel teknoloji şirketleri çalışanlarına aşı zorunluluğu getirmeye başladı. İşte, şirketlerin aşı politikaları...
Aşı Uber sürücülerine değil, ofiste çalışanlara zorunlu
Uber CEO’su Dara Khosrowshahi, Perşembe günü yaptığı açıklamada, 1 milyonu ABD’de olmak üzere dünya çapında yaklaşık 4 milyon sürücüsüne COVID-19 aşısını zorunlu kılmayacaklarını açıkladı. Gerekçe olarak ise, bu tarz bir baskının özel şirketlerin değil devletlerin sorumluluğu altında olduğunu belirtti. Dara Khosrowshahi, yolcuların da sağlığını korumak adına sürücülere maske takmaları ve pencereleri açık bırakmalarını söylediklerini hatırlattı.
Zorunlu aşı politikasını şirket içinde yalnızca ofis çalışanlarına uygulayacaklarının altını çizen Dara Khosrowshahi, günde 8-10 saat birlikte aynı ortamda vakit geçirdiklerini göz önünde bulundurarak bu kararı aldıklarını belirtti. Şu anda Uber sürücülerini ve fiziksel çalışanlarını birbirinden ayıran temel noktalar arasında maaş ve yasal haklar bulunuyor. Söz konusu karar hayata geçtiğinde, bunlar arasına bir fark daha eklenmiş olacak.
“Sürücüler ve yolculara aşı gerekliliği makul”
Uber CEO’su yaptığı açıklamada sürücülere ve yolculara da aşı zorunluluğu getirmekle ilgili “makul” değerlendirmesi yaptı. Ancak böyle bir karar almayacaklarını belirtti.
COVID-19 aşısı olacaklara bedava yolculuk hizmeti
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de devam eden aşılama çalışmalarına Uber, yolculara bedava hizmet vererek destek oluyor. Bu bağlamda geçtiğimiz ay hayata geçen bir uygulamaya göre, UBER uygulamasında cüzdan kısmına girip promosyanlar’a “UBERAŞI” yazan kullanıcılara 40 TL’ye kadarlık mesafe ücretsiz hale geldi.
Bir süredir amiral gemisi segmentinde sessizliğini koruyan Huawei, 29 Temmuz’da çevrimiçi ortamda gerçekleştirdiği etkinlikte P50 ve P50 Pro modellerini tanıttı. Snapdragon 888 ve Kirin 9000 olmak üzere iki farklı sürümü bulunan akıllı telefon serisi çok önemli bir eksikliği beraberinde getirdi: 5G teknolojisi.
Huawei P50 ve Pro’nun 5G’ye sahip olmaması, çiçeği burnunda bu cihazlar için handikap niteliği taşıyor. Zira 5G desteğini bünyesinde barındıran Mate 30 ve Mate 40 gibi eski akıllı telefonların, özellikle teknolojinin yaygınlaşmaya başladığı yerlerde daha çok tercih edilme ihtimali söz konusu. Bu da, P50 serisinin satış rakamlarına büyük bir tehdit olarak nitelendiriliyor.
Son dönemde gündemden düşmeyen telefonlardan birisi olan Huawei P50 Pro ile çekilen ilk fotoğraf, marka tarafından Weibo'da paylaşıldı.
Huawei, 5G sorununu önümüzdeki yıl çözecek
5G’de iki tip dalga teknolojisi mevcut: Yüzey Akustik Dalgaları (SAW) ve Toplu Akustik Dalgaları (BAW). Performans ve verimlilik gibi çeşitli nedenlerden dolayı günümüzdeki akıllı telefonların çoğunda BAW tercih ediliyor. Verilere göre, Toplu Akustik Dalgaları (BAW) pazarının yüzde 87’sine ABD menşeili Broadcom ev sahipliği yapıyor. Yüzde 8’i ise bir başka ABD’li yarı iletken firması Qorvo’ya ait. Yani küresel anlamda BAW’ın yüzde 95’lik kısmı Amerikan şirketlerinin tekelinde.
Öte yandan Yüzey Akustik Dalgaları (SAW) pazarında da durumlar farklı değil. Japonya merkezli Murata Manufacturing ve TDK, küresel olarak SAW’ın yüzde 70’ini kontrol altında tutuyor. Elbette ki Amerikan şirketler de işin içindeler. Bütün bunlar, 5G teknolojisi için üretilen bileşenlerin çok büyük bir miktarının ABD’nin tekelinde olduğu anlamına geliyor. Huawei’nin önünü kesen durumun altında yatan sebep bu.
Huawei Mate 50 ile 5G sorunu bitecek
ABD Ticaret Bakanlığı’nın ilgili kararına göre Amerikan menşeili şirketlerden bileşen satın alamayan Huawei, mecburen P50 serisini 5G desteği olmadan piyasaya sürmek zorunda kaldı. Fakat Çin merkezli MyDrivers’ın raporuna göre bu durum 2022’de değişecek. Tedarik zincirinden edinilen bilgilere göre, Huawei önümüzdeki yılın ikinci çeyreğine kadar 5G sorununu çözecek ve hatta Mate 50 serisi Qualcomm Snapdragon 898 işlemciyle satışa çıkacak.
Peki siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Sırf 5G desteği yok diye Huawei P50’yi almamazlık eder misiniz?
Tablet pazarındaki varlığını en son Mi Pad 4 modeliyle gösteren Xiaomi’nin geri döneceği uzun süredir konuşuluyor. Aylardır gündemdeki yerini koruyan ve Mi Pad 5 ismiyle satışa sunulması beklenen yeni cihaza ait eskiz tekniğiyle yapılan çizimler geçtiğimiz günlerde internet ortamına düşmüştü. Şimdi ise bu tabletle beraber çıkacak Xiaomi Smart Pen karşımızda.
Apple Pencil ve Samsung S Pen ile doğrudan rekabet edecek Xiaomi Smart Pen, Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı Federal İletişim Kurulu (FCC) tarafından onay aldı. FCC listelerinde prototip halindeki çizimi meydana çıkan kalemin gövdesinde bir adet düğme yer alacağı gözüktü.
Xiaomi'nin Ağustos ayında piyasaya süreceği Mi Pad 5 , resmi kılıf görselleriyle sızdırıldı. İşte tabletin tasarımı ve detayları.
Xiaomi Smart Pen, Bluetooth ile bağlanacak
Geçen ay Stylus Pen ve Mi Pad 5 Keyboard isimli iki ürünü de Çin Ulusal Fikri Mülkiyet İdaresi (CNIPA) listelerinde görmüştük. Bu hafta ortaya çıkan FCC sertifikasındaki detaylardan, Xiaomi Smart Pen’in M2107K81PC model numarasına sahip olduğu anlaşılıyor. “Mühendislik örneği” olarak nitelendirilen kalemin sertifika aşamasının tamamlandığına bakılırsa, tanıtım tarihine fazla kalmadı.
FCC, Xiaomi Smart Pen ile alakalı tasarım dışında başka bir detaya maalesef yer vermiyor. Ama en azından ortada bir buton yer aldığı göz önünde bulundurulduğunda, uzaktan fotoğraf çekme vb. aksiyonları gerçekleştirebileceği ihtimalleri güçleniyor.
Xiaomi Mi Pad 5 nasıl olacak?
Enuma (model K81), Elish (K81A) ve Nabul (K82) olmak üzere üç versiyonla gelmesi beklenen ürün, iddiaya göre doğrudan Samsung Galaxy Tab serisi ve Apple iPad’in rakibi olmaya aday. Snapdragon 860 yonga setini bünyesinde barındıran ve ailenin en güçlü varyantı olacağı bilinen K82’nin 2K çözünürlüklü ve yüksek tazeleme hızına sahip bir ekranla geleceği iddialar arasında.
Prototip çizimleri sızdırılan Nabul (K82) bir diğer adıyla Xiaomi Mi Pad 5 modelinin gövdesi ve arka tasarımı ortaya çıktı. Çizimlere bakıldığında, ekrandan başlayarak üst ve alt çerçeve boyutlarının selefine kıyasla küçüldüğünü anlamak mümkün. Ek olarak genişliklerin ekranın tüm köşelerinde eşit şekilde yapıldığı gözlerden kaçmadı. Ayrıca öne bakan kameranın ve ışık sensörünün üst tarafa konumlandırıldığı anlaşıldı.
Çok ağır koşullardan geçen ürünlerin alabildiği Amerikan MIL-STD 810H askeri standardına sahip Nokia XR20, bir YouTuber tarafından söküldü. IP68 sertifikası sayesinde 1,5 metreye kadar suya dayanıklılık gösteren akıllı telefonun içindeki modüler parçaların bir miktar uğraştırsa da sökülebilir olması, parçalarının değiştirilebilirliğine önemli bir avantaj sağlıyor.
Cihazın ısı verilerek çıkarılan plastik arka kapağının ardında, 15W Qi kablosuz şarj destekleyen 4,630 mAh büyüklüğündeki bataryası karşılıyor. Çok sayıda vidası ve LEGO tarzı kablo konnektörleri olduğu da gözlerden kaçmıyor. Orta çerçevesi sağlam alüminyumdan yapılan telefonun içinde, suyu sızdırmaması için bol miktarda kauçuk yer alıyor.
Şimdi ise iPhone 12 parçalarına ayrılıyor. Telefonun iç kısmındaki detayların ortaya çıkmasını sağlayan bu video binlerce kişiye ulaştı.
Nokia XR20 bileşenlerine ulaşmak zor oldu
YouTuber PBKreviews, akıllı telefonun bileşenlerine ulaşmak için birden fazla parçayı sökmek zorunda kaldı. Örneğin ekranı değiştirmek için arka kapağı, siyah koruyucu plakaları çıkarması gerektiğini söyledi. Pili ve ekran kablosunu çıkarmak için de yapışkan tırnakların sökülmesinin icap ettiğini vurguladı. Üstelik tüm bunları başarmanız da yetmiyor. Hassaslığıyla dikkat çeken ekranı orta çerçeveden dikkatlice ayırmanız gerekiyor.
PBKreviews telefonun parça değişimi yapılmaya müsait olup olmadığıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, 10 üzerinden 6,5 puan verdiğini açıkladı. Cihaz Android ekosistemindeki rakiplerine kıyasla tamir edilmeye oldukça elverişli gözüküyor, sadece bazı parçalarının zor ulaşılması YouTuberın puan kırmasında büyük rol oynadı.
Günümüzde çoğu akıllı telefonda donanımsal bir sorun meydana geldiğinde üreticiler tamir etmek yerine direkt değişim yapmayı tercih ediyorlar. Özellikle suya, toza ve darbelere dayanıklı malzemeler barındıran cihazlar satın alan kullanıcısını ilk etapta memnun ediyor olsalar da, basit düşmede dahi tabiri caizse tuzla buz olabiliyorlar. Bu anlamda modüler yapıya sahip akıllı telefonların önemi daha iyi anlaşılmaya başlandı.
iPhone, Apple Watch ve AirPods’ları aynı anda kablosuz şarj etme yeteneği olan AirPower, Apple tarafından ürünün hayata geçirilmesi ve standart haline getirilmesindeki zorluklar gerekçe gösterilerek iptal edildi. Bu kablosuz şarj cihazının o tarihten beri çeşitli videolarına ve görsellerine rastlamıştık. Bir şekilde elde edenler ürünün içini açtığı anları videoya kaydetmişlerdi.
İtalyan asıllı Giulio Zompetti, Çin’deki elektronik atık kaynaklarından satın aldığı bir AirPower prototipini sosyal medya hesabından paylaştı. Cihazın ağır paslanmaz çelik şasisine ait fotoğrafları da ekledi.
Uzun zamandır beklenen Apple AirPower kablosuz şarj istasyonu yeni bir fotoğrafla daha ortaya çıktı. Bu kez Apple Watch şarj ediyor.
AirPower bir iPhone’u nasıl şarj ediyor?
Giulio Zompetti tarafından paylaşılan fotoğraflarda, AirPower’ın ön tarafında 22 bobin ve arkada da 22 kontrol devresi yer aldığı gözüküyor. Cihaz tam haliyle hazır olmadığından, yalnızca prototip aşamasındaki bir iPhone’la çalışabiliyor ve bobinleri devreye giriyor. Zompetti, elindeki cihazın üretimi tamamlanmış bir telefonu şarj etmediğini açıkladı.
AirPower eğer hayata geçseydi, telefonu belirli bir noktaya oturtma derdini ortadan kaldıracak ve birden fazla bobini sayesinde cihazı pedin herhangi bir noktasında şarj edecekti. Ancak geliştirme sürecinde aşırı ısınma sorunları yaşayan Apple’ın bunları çözmekte zorlandığı öne sürülmüştü. Zompetti bu konuyla ilgili olarak, “Sorunu ben yaşamadım ama yine de var olmadığını söyleyemem” ifadelerini kullandı.
Her şeye rağmen Apple’ın AirPower şarj cihazını unutmadığına dair çeşitli sızıntılar da gündeme gelmiyor değil. En son sızıntı geçen sene Ocak ayında Apple analisti Ming-Chi Kuo tarafından yapılmıştı. Apple’ın küçük bir kablosuz şarj matı üzerinde çalıştığını iddia eden Kuo cihaz hakkında detaylı bir yorum yapmamıştı. Nitekim bunları hiçbiri doğru çıkmadı.
Google Wifi uygulaması hakkında bugün dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Bu yılın başlarında teknoloji şirketi, eski Wifi yardımcı uygulamasını Home uygulaması ile değiştireceğini açıkladı. Peki, bu ne demek oluyor? Şöyle ki çoğu kontrolün kapatılmasını ve uygulamanın mağazalardan kaldırılmasını içeriyor. Ardından da Home uygulamasına bir geçiş söz konusu.
Unjected yani Aşısızlar anlamındaki bir sosyal platform büyük tepki çekti. Aşı karşıtı gönderileri yayan uygulamaya Apple'dan engel geldi.
Google WiFi uygulaması mağazalardan kaldırıldı
Teknoloji şirketi, yönlendiricileri yönetmek üzere WiFi uygulamasını kapattı. Böylece, kullanıcılar bütün bağlı cihazları tek bir yerden kontrol edecek. Yani Google Home uygulaması ile. Şirket daha önce Nest Wifi yönlendiricilerini başlatmıştı. Ama Google’ın önünde büyük bir engel vardı. Çünkü Home, WiFi uygulamasının sunduğu birçok işleve sahip değildi. Bu yüzden şirket yavaşça WiFi’deki işlevleri Home’a aktardı.
Son olarak, söz konusu uygulama Google Play ile App Store‘dan kaldırıldı. Haziran ayında zaten tüm süreç plana alınmıştı. Nihayetinde bu gelişmeyi şirket duyurdu. 2015’teki lansmanın ardından piyasaya sürülen uygulama, iOS‘ta dün ve Play Store‘da bugün kaldırıldı.
Play Store’da uygulama 5 milyonun üzerinde indirmeye sahipti. Artık indirme hakkı yeni kullanıcılar için mevcut değil. Uygulamayı daha önce yüklediyseniz ise uygulamayı arayarak listeyi göremeyeceksiniz. Ancak yine de “Uygulamaları ve cihazı yönet” listesinde bulabilirsiniz.
Belirtmek gerekir ki bugünden itibaren artık Google Wifi’da kontrol edebileceğiniz pek bir şey yok. Artık bir ağ kuramaz, ek bir Wi-Fi noktası ekleyemez veya ağ ayarlarınızı değiştiremezsiniz. Eski görselleştirmeleri ve düzeni tercih edenler için bağlantı istatistiklerini ve diğer bilgileri görüntülemek işe yarıyor. Bu muhtemelen altyapı değişiklikleri olana kadar çalışmaya devam edecek.
Ayrıca bütün işlevler Google Home‘daki “Wi-Fi” sayfasına taşındı. Böylece, Google Home yeniden tasarlanan Wi-Fi ‘Cihazlar’ sekmesini edindi. Home 2.37, Nest Wifi bildirimlerini yükseltti. Ayarların yeniden kullanımıyla daha hızlı cihaz kurulumu sağlıyor. Ayrıca Home 2.34, gerçek zamanlı Nest Wifi kullanımı ve ağ geçmişi grafikleri ekliyor. Son olarak Home, Google Wifi uygulamasından “gelişmiş ağ” ayarlarını destekliyor.
