Huawei’nin yükselişi devam ediyor: Huawei P9 serisi
Huawei, Mate 8 ile başlayan amiral gemisi akıllı telefon pazarında başlattığı iddialı çıkışını P9 serisiyle devam ettirdi. Bugün alışkın olduğumuz, üst ve alt seviye modelleri de ilk defa P9 ile karşımıza çıktı. Ancak o dönemde üst seviye modelde Pro yerine Plus takısı kullanılıyordu.
Şık metal kasası ile, Android akıllı telefon kullanıcılarını kendine çeken Huawei, kısa sürede trend haline gelecek çift kamera kurulumu ile karşımıza çıktı. Ancak bu kameralar Leica gibi fotoğraf makineleri ve lensler konusunda sektörün uzmanı bir firmaya teslim edilmişti.
Huawei, bu kararın ne kadar yerinde olduğunu kısa sürede görecekti. Çok kısa bir süre içinde Huawei, Leica destekli kameraları sayesinde kamera savaşlarında ön plana çıktı. O dönemde karşımıza çıkan çift kamera kurulumu, aynı özelliklere sahip 12 Megapiksel çözünürlükte iki kamera ile karşımıza çıktı.
Ancak bu kameralardan biri RGB, diğeri ise Siyah Beyaz tonlara sahipti. Telefon Leica’nın desteği oluşturulan bu siyah beyaz kamera yardımı ile çok daha doğru tonları yakalamayı başarıyordu. Telefonun ayrıca parmak izi sensörü de bulunuyordu. Bugün tüm alt ve orta segmentlerde arka tarafta yer alan bu sensör, o dönem amiral gemisi telefonlarda aynı yerde bulunuyordu.
Huawei P9 tasarım anlamında ise ince çerçeveleriyle ön plana çıktı. O dönemde halen birçok Android akıllı telefon kalın çerçevelerle karşımıza çıkıyordu. Huawei ise çok daha şık bir görüntü için özellikle yan kenarlarda neredeyse sıfıra yakın bir çerçeve ile piyasaya çıktı.
Yine aynı serinin Plus modeli ise çok daha geniş bir ekran ile karşımıza çıktı. P9 modelinde 5,2 inç boyutunda IPS NEO LCD kullanılırken, Plus modelinde ise 5,5 inç büyüklüğünde Super AMOLED ekran kullanılmıştı.
Ancak iki ekranda 1920 x 1080 yani Full HD çözünürlüğe sahipti. O dönemde P9 serisinin aşık attığı modeller ise QHD çözünürlüğe geçmişti. Huawei P9 ve P9 Pro modelinde karşımıza çıkan Kirin 955, 16 nm fabrikasyon süreci ile üretilmişti.
Bugün mobil işlemci pazarında sınırları zorlayan firma, o dönemde ise ancak kağıt üstünde rakiplerini geçebiliyordu. Sekiz çekirdekli yapıya sahip olan işlemci 4 adet 2.5 GHz Cortex-A72 ve 4 adet 1.8 GHz Cortex-A53 çekirdekle karşımıza çıktı.
Ancak iddialı bu işlemci, hem Exynos 8890 hem de Snapdragon 821 işlemcisi karşısında sınıfta kalıyordu. Tüm bunlara karşın Kirin işlemci günlük kullanımda ve performans açısından kullanıcısını çok da üzmeyen bir yapıya sahipti.
Yok Apple geriden gelip trendi belirlemiş yok 7 den sonra gözle görülür değişimler oluyormuş vs. Lütfen bu kadar saçmalamayın artık adamlar hâla 2 kamerada ısrar ediyor ve 4 senedir aynı telefon modelinin sadece işlemcisini değişitirip kakalıyor…
Merhaba, öncelikle yorum için teşekkürler. Tabii ki bu anlattığımız dönem çift kamera dönemi. İlk olarak Android modeller ortaya çıkmıştı. Ama Apple sonrası çift kameralı modeller trend haline geldi. Özellikle bokeh efekti önemli bir artı. Ama tabii ki iPhone x sonrası dönemde yeniden bir kendini tekrarlama ile karşı karşıyayız gibi görünüyor. En azından asıl iPhone modeli için durum eleştirdiğiniz gibi. Dosyanın ileri bölümlerinde bu konuya değineceğim, tekrar teşekkürler.
Güzel seri devamı gelsin, Mİ6 yı işlemeyi unutmayın bir sonraki makale de👋🏻
Mi 5 kullandığım en zevkli telefondur.