Bazı filmler vardır, etkisinden uzun süre kurtulamazsınız. Arkadaşlarınızla tartışırsınız, bir çıkış yolu ararsınız. Çünkü beyniniz yanmaya başlamıştır. Yatağınıza yatarsınız, düşünmekten uykunuz kaçar. Yolda, evde her yerde etkisinden kurutlana kadar düşünürsünüz. Bu etki üzerine bir kaç film izledikten sonra geçecektir ama o film aklınıza geldiğinde “Ne filmdi be” diye yüzünüzde ufak bir tebessüm, her zaman baki kalacaktır.
Gelin şimdi yazımızın beşinci bölümünde beyin hücrelerimizin ölümünü hızlandıran bu filmleri incelemeye devam edelim. Hepsini arka arkaya izlemenizi tavsiye etmeyiz. Zira ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz.
Back To The Future – Geleceğe Dönüş Serisi (1985, 1989, 1990)
Zaman yolculuğu denilince hemen hemen herkesin aklına Geleceğe Dönüş Serisi mutlaka gelir. Özellikle 80 ve 90 jenerasyonu için, ilk beyin yanma tecrübesini yaşatan filmlerdir, diyebiliriz. Marty ve Doctor Brown’ın Delorean marka bir arabadan bozma zaman makinesiyle yaşadıkları yolculuklar ve bu yolculukların neden olduğu paradoksları anlatan müthiş seri, bu sene 30. yılını kutluyor! Üzerinden 100 sene bile geçse, halen keyifle izlenebilecek bir seri.
{pagebreak::2}
Project Almanac – Sonsuzluk Projesi (2014)
David, bir gün tavan arasında babasına ait bir kamera bulur. Babasının evi tekrettiği güne ait ve kendisinin de doğumgünü görüntüleri olan, geçmişe ait bir videodur. Videodaki bir detay dikkatini çeker; görüntüde şu anki hali vardır. Nasıl 10 sene önceki videoda bulunmaktadır? Bunun üzerine yaptıkları ufak bir araştırmayla, babasının bir zaman makinesi icat ettiğini farkeder. Başta oldukça eğlenseler de, bu makine ne yaparsa yapsın bazı şeylerin asla değişmeyeceğini, David ve arkadaşlarına öğretecektir. İzlerken “aslında daha iyi olabilirmiş” diyebileceğiniz ama yine de izlemesi oldukça keyifli.
{pagebreak::3}
Contact – Mesaj (1997)
Eleanor, genç yaşta babasını kaybetmiş bir yıldız gözlemcisidir. Günün birinde uzayın derinliklerinden gelen bir mesaj keşfeder. Bu mesaj başta anlamsız bir gürültü gibi gelse de, çok karmaşık bir detay içermektedir. İzlerken gözünüzü bir an bile ayıramayacağınız, finaliyle kafanızı oldukça karıştırabilecek, tam bir bilim-kurgu başyapıtı.
{pagebreak::4}
Minority Report – Azınlık Raporu (2002)
Gelecekte suçlar daha işlenmeden, kahinlerin bağlı oldukları bir sistem tarafından öngörülüp, durdurulmaktadır. Bu organizasyonun gözde memurlarından olan kahramınımız, daha işlemediği bir suç yüzünden göz altına alınmak istenir ama onu yakalamak öyle kolay olmayacaktır. Bilim-kurgu denilince akla ilk gelen isimlerden Philip K. Dick’in kısa bir hikayesinden uyarlanan filmi Steven Spielberg yönetiyor ve Tom Cruise da başrolde. Bunlar bile izlemek için yeterli.
{pagebreak::5}
The Adjustment Bureau – Kader Ajanları (2011)
David, oldukça başarılı genç bir politikacıdır. Hayatında bazı şeyler ters gider ama bu hayatının aşkını bulmasına engel olmaz. Bütün bu olaylar olurken, görmemesi gereken bazı şeylere tanık olur. Kader ajanları peşindedir ve bütün hayatını yönetene kadar da durmayacaklardır. Herşeyi göze alıp, hayatının aşkını mı seçecektir yoksa kader ajanlarının istediği gibi mi yaşayacaktır? İki ucu…
{pagebreak::6}
Abre Los Ojos – Gözlerini Aç (1997)
César, herkesin kıskandığı hem yakışıklı hem de oldukça zengin bir gençtir. Hayatta pek bir amacı olmadan yaşar. Günün birinde bir kıza aşık olur. Ama bu aşk, sevgilisinin pek hoşuna gitmeyecektir. Korkunç bir kazada en değerli şeyini kaybeder; yakışıklılığını. Geçirdiği ameliyatlara rağmen, yüzünde bir maskeyle, gerçekle rüyayı karıştıran bir hayat onu beklemektedir. Vanilla Sky adında bir de uyarlaması bulunan, oldukça sürprizli finaliyle çok etkileyici bir film.
{pagebreak::7}
Gone Girl – Kayıp Kız (2014)
Nick’in karısı gizemli bir şekilde kaybolmuştur. Arkasında bıraktığı izler ve notlar, Nick’I işaret etmektedir ve başına olmadık işler açacaktır. Özellikle yarısından sonra çok farklı yönlere giden, izlerken hayretler içinde kalabileceğiniz bir film.
{pagebreak::8}
Revolver – Tabanca (2005)
Revolver için, özellikle suç filmleriyle ünlü Guy Ritchie’nin, değeri nedense pek bilinmeyen filmi, diyebiliriz. Başlangıçta oldukça standart bir suç filmi gibi gözükse de, ilerledikçe oldukça karmaşık bir psikolojik gerilime dönüşen filmi, kaçırmamanızı öneririz.
{pagebreak::9}
Total Recall – Gerçeğe Çağrı (1990)
Gelecekte geçen hikayede kahramanımız Douglas, hayatından pek memnun olmayan bir işçidir. Günün birinde Mars gezegenine sanal bir yolculuk programına katılmaya karar verir. Yaptığı bu yolculuk, kahramanımızın çok farklı yönlerini açığa çıkartacaktır. Arnold Schwarzenegger’in başrolde olduğu, bir döneme damga vurmuş bu bilimkurgu filmi, özellikle hayalle gerçeğin birbirine geçtiği, izlerken kafanızı oldukça karıştırabilecek bir hikayeye sahip. 2013 yılındaki tekrar çevriminden de uzak durmanızı öneririz.
:: Bu filmlerden hangilerini izlediniz?
neredeyse hepsini izlemis biri olarak pekte hucrelerimin oldugunu dusunmuyorum.. filmlerden sonra hic vay be nasil filmdi falan da demiyorum
contact cok saglam bir filmdir keza interstellar ve suan gosterimde ki martian(marsli) filmine de gitmeyi dort gozle bekliyorum.
Total Recall filminin 2012 uyarlamasi da gercekten iyiydi. Aksiyon dolu, efektleri, oyunculuklari vs iyiydi. En azindan ben sevdim
Evet total recalli bende izlemistim hic fena degildi.Ben en cok efektlerini begenmistim guzeldi yani.
Mr.Nobody nerde? 🙂
Basit ve anlaşılır filmler yahu sizin beyin iphone işlemcisi seviyesinde falan mıdır nedir
Marsli nin kitabini okumus biri olarak filmide kitabi da muthisti kesinlikle yildizlararasindan sonraki favori filmim budur arkadas
inception intersteller vs bunlarıda eklerseniz bazı listede haketmeyen filmler var
Bu nasıl bi başlıktır abi…
Battlship ve transformens
gözlerini aç flimin ismi degil sanki vanilla sky degil mi
Total Recall filminin 2012 uyarlamasi uzak durulacak kadar kötü değil ancak orjinalini tutmaz
Yeter da hücre kalmadı 😀
interstellar yeri ayrıdır marsli da guzeldir ikisi ayrı konudur kıyaslama yapamayız
Beyin yanması mi istiyorsunuz predestination – paralel evren izleyin
the prisoner 2009 unutulmuş
Devam ettirilsin bu seri