Windows Mobile 7’e Saatler Kaldı

Yıllardan beri merakla takip edilen ve 55.000 kişiden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan Mobile World Congress, bu sene Barcelona’da düzenlenecek. Bu seneki Mobile World Congress’in bombası belli: Windows Mobile 7.

 

Photon kod adlı Mobile 7, 2009 sonbaharından beri testerlar tarafından deneniyordu. Sızan bilgiler, grafiksel arabirimin Zune arayüzü ile benzerlik gösterdiği yönünde. Windows Mobile 7’nın piyasaya çıkışı, şu an itibariyle açık ara pazar lideri olan Nokia Symbian’ın canını sıkabilir. Bekleyip göreceğiz.

::Windows Mobile 7, Symbian ve Android gibi rakiplerini geride bırakabilir mi?

Deus Ex Geri Dönüyor

2000 yılının Haziran ayında piyasaya çıkan Deus Ex, zamanının ötesindeki grafikleri, karakterleri ve hikaye örgüsüyle bilim kurgu ile aksiyon severlerin hayranlığını kazanmıştı. Daha sonra Deus Ex 2 ortaya çıktı. İlk oyunun gölgesinde kalsa da çok beğenildi.

 

2010 yılının Eylül’ünde ise serinin son halkası Deus Ex 3 piyasaya çıkacak. Maddi açıdan biraz sıkıntılı olan Eidos, yapımdan çok şey bekliyor. Deus Ex 3, öncelikle PS3 ve Xbox 360 platformları için hazırlanacak.

::Deus Ex’in ilk yapımlarını oynamaya fırsat buldunuz mu?

 

Sagemcom Spiga İnceleme

Intel’in taşınabilir internet cihazları (MID) sınıfına giren Spiga, cep telefonlarının mobil fonksiyonlarını ve minik dizüstü sistemlerinin performansını en başarılı bir şekilde birleştiren bir ürün. Sıra dışı bir tasarıma sahip olan bu el bilgisayarı, kullanıcıya herhangi bir kısıtlama sunmaması ile ilgi çekiyor (Netbook’lar Ölünce Ne Olacak?).

Ürünün üzerinde bulunan Intel Atom 1.1 GHz’lik işlemci, müzikten Divx’e, web den gezinmeye Office uygulamalarına kadar bir çok özelliği destekliyor. Dokunmatik 4.8 inç büyüklüğündeki ekran oldukça rahat bir kullanım sunuyor. Buna ek olarak Bluetooth, Wi-Fi ve 3G desteğinin de olması ürüne farklı bir güç katıyor.

 

#video_5087#

 

Spiga ilk olarak oldukça çekici tasarımı ile ilgi çekiyor. Windows Xp işletim sistemin eistediğiniz uygulamaları yüklemek mümkün. Bu ürünün bizi kısıtlamaması ve tıpkı bir pc sistemi gibi çalışması hoşumuza gitti. Buna karşın 512 MByte’lık belleğin daha fazla olmasını isterdik.

Kapasite üzerinde bulunan MicroSD kart ile arttırılabiliyor. Fakat ürünün pil modunda kesintisiz 5 saat çalışmasını oldukça az bulduk. Böyle bir üründe çok daha fazla bir pil kullanım ömrü beklerdik (Bu Yıl Hangi Teknolojiler Yükselecek?).

Spiga’nın en büyük dezavantajı oldukça yüksek bir fiyata sahip olması. Fiyatının yüksek dememizin nedeni, bu ürünü akıllı telefonlarla veya Netbook sistemleri ile kıyaslamamız. Ülkemizde MID cihazlarının yaygın olmaması aynı aileye ait bir fiyat kıyası yapamadığımızı söylemeliyiz.

 

Spiga’nın Teknik Özellikleri:

İşlemci: Intel ATOM 1,1Ghz
İşletim sistemi: Windows XP
Ekran: 4,8″, 1024×768 çözünürlük, dokunmatik LED ekran ve kalem
Kamera: 1,3 MP kamera
Bağlantı: Bluetooth 2.0 / Wi-Fi / 3G+ uyumlu SIM kart yuvası
Sabit hafıza: 512 MB DDR2
Kapasite: 8 GB hafıza (16 GB kadar artırma olanağı, MicroSD okuyucusuyla)
Pil: 5 saatlik çıkarılabilir Lityum-iyon pil
Klavye: 56 tuş Q klavye
Boyut: 158 x 94.1 x 18.6 mm
Ağırlık: 315 gram
Diğer: USB adaptör, 1,5 W Hoparlör, Kulaklık

:: Cebinizde böyle bir ürünü taşır mıydınız?

Windows Mobile’dan Yeni Sürüm

Microsoft, pazartesi günü Mobile World Congress 2010‘da (MWC) mobil işletim sistemi Windows Mobile‘ın yeni bir sürümünü dünyaya duyuracak gibi gözüküyor. Windows Mobile Starter Edition adını alacağı düşünülen yeni sürüm, tıpkı masaüstü PC‘ler için hazırlanan Windows’un, Starter Edition gibi olacak ve aynı amaca hizmet edecek.

Bu yeni Starter Edition, akıllı telefon üzerinde Windows Mobile işletim sistemini kullanmaya yeni başlayan, daha çok günlük kullanım için Windows Mobile’ı tercih eden kullanıcıları hedef alacak.

Office Mobile ile birlikte veya Office Mobile’sız olarak gelecek olan WinMo Starter Edition, 2G, 2,5G ve 3G desteklerini de içerecek.

:: Sizce Windows Mobile Starter Edition, piyasada kendine iyi bir yer edinebilir mi?

Bilgisayarınızı Uzaktan Yönetin

TeamViewer, kurulu olduğu bilgisayarlar arasında sanal iletişim sağlayan bir program. Bu sayede, uzaktan başka bilgisayarları kullanabiliyorsunuz.

Daha önceleri, teknik sorunları çözmek için kullanılan bu yazılım yeni sürümüyle birlikte daha fazla sosyal içeriğe sahip oldu. Artık karşınızdakiyle, görüntülü konuşup sohbet de edebileceksiniz.

İşte 8 adımla TeamViewer 5iı kullanmanın yolu.

{pagebreak::Kurulum}

Kurulum

Kurulum ekranı, profesyonel kullanıcılar ve amatörler için ikiye ayrılmış. Eğer programı daha önce kullandıysanız, TeamViewer‘ın ince ayarlarını kendiniz de yapabilirsiniz. Ama ilk kez bu programla karşılaşıyorsanız, sistem sizi yönlendirecek.

Program normalde ücretsiz ancak bazı özelliklerinden daha fazla faydalanmak için belirli bir para ödemeniz gerekiyor. Kurulum sırasında karşınıza gelen ekrandan, ihtiyacınıza göre ev kullanıcısı (çoğunlukla ücretsiz) ya da iş hizmetleri için (teknik özellikler ücretli) bölümlerinden birini seçmelisiniz.

Ancak her iki özellikte aktif olsun seçeneğine tıklamanızı tavsiye ederiz. Diğer ekranda ise, TeamViewer VPN özelliğini seçerseniz, programa sahip diğer kişiler arasında network de oluşturabiliyorsunuz.

{pagebreak::Ana Menü }

Ana Menü

TeamViewer 5‘in ana sayfasında, bağlantı menüsü, kişi listesi ve ayarlar kısmı bulunuyor. Program size otomatik olarak, ID adresi ve bir şifre veriyor.

Bunu başka bir TeamViewer kullanıcısına verdiğiniz zaman, karşınızdaki kişi sizin bilgisayarınıza uzaktan bağlantı yapıyor. Bu işlemi siz gerçekleştirmek istiyorsanız, ana sayfadaki bağlantı kur seçeneğini kullanacaksınız.

{pagebreak::Bağlantı nasıl yapılır?}

Bağlantı nasıl yapılır?

Programda istediğiniz kişiye elektronik posta yolluyla uzaktan bağlantı isteği yollayabiliyorsunuz. Bunun dışında, ana ekranda çıkan bağlantı kur ekranına, bir başka kullanıcının ID numarasını girmeniz yeterli.

Bağlantı yaparken, amacınızın ne olduğunu seçmeniz gerekiyor. Uzaktan teknik destek, sunum yapma, dosya yollama VPN sayesinde network kurma.

Bağlantının kurulması için, karşı tarafın ekranında çıkan şifreyi de girmeniz gerekiyor. Bu şifreyi güvenlik için kullanıcılar istedikleri gibi de değiştirebilir.

{pagebreak::Uzaktan bağlantı ekranı }

Uzaktan bağlantı ekranı

Uzaktan bağlantı ekranı devreye girdiği zaman, diğer kişinin bilgisayarını özel bir pencereden görebiliyorsunuz. Karşınızdaki kullanıcının güvenlik ayarlarına göre, o bilgisayar üzerinde işlem yapma yetkisine sahip oluyorsunuz.

Bu ekranda, dosya silme, sürücü kurma, bir programın nasıl çalıştığını gösterme gibi işlemleri yapabilirsiniz. Karşınızdaki kişi sadece, kımıldayan fareyi ve yaptığınız işlemleri görüyor. Bağlantınızın hızıyla bu ekrandaki hızınız doğru orantılı.

{pagebreak::Daha hızlı bağlantı için }

Daha hızlı bağlantı için

İnternet bağlantınızın hızı ve makinenizin gücü, programın performansını fazlasıyla etkiliyor. Eğer uzaktan bağlantı ekranı slide show gibi çalışıyorsa, ana sayfadaki Ekstralar menüsüne tıklayın buradan ise Seçenekler menüsüne ulaşın.

Karşınıza çıkan ekranda ise Uzaktan Bakım sekmesine gelmeniz gerekiyor. Burada, programın görüntü kalitesini düşürebilir, duvar kağıdınızın görünmesini engelleyebilir ve uzaktan bağlantı işlemlerinizin video olarak kaydedilmesini sağlayabilirsiniz.

{pagebreak::Seçenekler ekranı}

Seçenekler ekranı

Buraya, Ekstralar menüsünden ulaşıyorsunuz. Seçenekler ekranında, genel, güvenlik, uzaktan bakım, sunum ve kişisel davetiye gibi ayarlarınızı yapabiliyorsunuz.

Buradan genel ayarlar kısmına geldiğimiz zaman, konuşmalarda ve bağlantılarda kullanacağınız özel adı seçebiliyorsunuz.

Ayrıca TeamViewer’ı Windows‘la birlikte otomatik olarak başlatmak için bu menüden ayar yapabiliyorsunuz. Güvenlik ayarlarında, kendinize yeni bir şifre belirleyebilirisiniz.

{pagebreak::Programı daha güvenli kullanma}

Programı daha güvenli kullanma

Seçenekler kısmında bulunan Güvenlik ayarlar sayesinde TeamViewer‘ı daha güvenli kullanabilirsiniz. Eğer, programı kişisel amaçlarınız için kullanmıyorsanız, buradan bilgisayarınıza bağlanacak olan kişilerin işlem yetkilerini kısıtlamanızı tavsiye ederiz.

Ayrıca, yazılımı daha rahat kullanmak için kendinize yine bu menüden özel şifreler oluşturabilirsiniz. Daha önce kötü deneyimler yaşadığınız kişilerin size bağlanmasını engellemek için ise kara lise sekmesini kullanabilirsiniz.

Sisteminiz üzerinde tam yetki sahibi olmasını istediğiniz kişiler için bir ak listede oluşturma şansınız var.

Karşı taraftaki kullanıcılara güvenmiyorsanız bu menüden, erişim ayarlarına tıklayarak onların işlem yapma yetkisini bloke edebilirsiniz. Ayrıca, karşı tarafın işlem yapabilmesi için sizden onay almasını da sağlayabilirisiniz.

{pagebreak::Arkadaş listesi oluşturma }

Arkadaş listesi oluşturma

Bu TeamViewer 5‘in getirdiği sosyalleşme özelliklerinden biri. Sürekli görüştüğünüz kişiler için bir arkadaş listesi oluşturabiliyorsunuz. Bu sayede, onlarla hem sohbet edebilirsiniz hem de sadece kullanıcı adlarına tıklayarak bilgisayarlarına uzaktan erişebilirsiniz.

Bunun için, ana ekranın altında bulunan kişi listesi sekmesine tıklayın. Karşınıza çıkan ekranda login olmanız gerekiyor. Eğer TeamViever kullanıcı adınız yoksa yine bu ekrandan kendinizi kayıt ettirebilirsiniz.

Ancak bu ekranın sunduğu bazı özellikler için programın paralı versiyonunu satın almanız gerekiyor.

:: TeamViewer 5’i hiç denediniz mi? Uzaktan bağlantıya ihtiyacınız oluyor mu?

Evden Cebi Arama Kampanyası

Cepten cebi aramaktan bile daha ucuza görüşme imkanı sağlayan kampanya kapsamında akşam 19.00 sabah 07.00 saatleri arasında GSM yönüne yapılacak olan aramaların dakikası sadece 6.5 kuruş olarak ücretlendiriyor (İki Haftalık Bedava Konuşma Kampanyası).

Böylece herhangi bir paket ücret bedeli veya kontör yükleme şartı olmadan tek arama bazında evden cebi aramak cepten cebi aramaktan daha ucuza geliyor. Kampanya, 1 Mart 2010 tarihine kadar geçerli olacak.  

 

 

Bu kampanyada herhangi bir paket ücret bedeli veya kontör yükleme şartı yok.

 

Bu kampanya ile toplam iletişim harcamalarında önemli bir tasarruf imkanı sunuluyor. GSM operatörlerinin paket bedellerini ödemek zorunda kalmadan, tüm aile bireyleri ev telefonundan cep telefonlarını ucuza arayabilecekler (160’tan Fazla Ülkede Ücretsiz Konuşma).

Tüm bireysel müşterilerin faydalanabilecekleri ve iki hafta boyunca devam edecek olan kampanya için herhangi bir başvuru ya da taahhüt gerekmiyor.

:: Cep telefonlarını aramak için en ucuz yol hangisi?

Natal’in Prototipi Ortaya Çıktı

Microsoft‘un iddialı kontrol sistemi Natal‘ın bu yıl içerisinde piyasaya sürüleceği geçtiğimiz haftalarda kesinleşmişti. Firma yöneticileri yaptıkları açıklamalarda, Natal‘ın ses getirecek oyunlarla birlikte geleceğini de belirtmişlerdi.


Gerçek Natal’in nasıl olacağı hakkında bir fikir sahibi oluyoruz

Natal’li oyunlar bu cihaza göre hazırlanıyor

Microsoft yapımcıların, Natal‘e uygun oyunlar hazırlayabilmesi ve için cihazın prototipini ilgili şirketlere yollamaya başladı.

Bu oyun yapımcılarından birisi de, merakla beklenilen Natal’ın fotoğrafını internette sızdırdı. Her ne kadar iri ve kaba olsa da prototip esas ürünün, tasarımı konusunda teknoloji meraklılarına fikir veriyor.

::Natal sizce teknoloji dünyasında bir devrim yaratacak mı?

Darksiders – İnceleme

0

Yeni nesil konsollar için 2010 yılı oldukça hızlı başladı. BioShock 2, Mass Effect 2 gibi devam oyunlarının yanı sıra, umut vadeden yeni seriler de oyuncuların önüne sunuldu. Darksiders da bunlardan biri. Warhammer serileriyle tanıdığımız THQ‘ya ait Vigil Games tarafından geliştirilen Darksiders, hem Xbox 360 hem de PS3 sahiplerinin edinebileceği bir aksiyon-macera oyunu.


Darksiders’da her boyda, het bütçeye uygun düşman mevcut.

Aylardır yayınlanan videolar ve çıkan haberlerle artık aşina olduğumuz konu; vakitsiz bir şekilde “uyandırılan” Mahşerin Dört Atlısı’nın ilki olan Savaş‘ın, İngilizce ismiyle War‘un macerasını konu alıyor. Peki Darksiders konusuyla, grafikleriyle ve oynanışıyla rekabetin en yoğun olduğu aksiyon-macera türüne yeni bir soluk getirebiliyor mu?


War, kılıcıyla poz vermeye bayılıyor.

{pagebreak::Yıkım Başladı!}

Burası Dünya Buradan Çıkış Yok!

Başladığı andan itibaren oyuncuyu kaos ortamının içine çeken Darksiders, etkileyici bir giriş yaparak ilk artı puanı kapıyor. İyi ve kötünün mücadelesinde 3. taraf olmak, ekranda görünen herkesle düşman olmak demek. Özellikle ilk bölümde yer alan çatışmalarda önündekiyle işi bitenin War‘a saldırması, ana karakterin yalnız olduğu gerçeğini yüzümüze vuruyor.


“Bi’ durum mu vardı canım?

Darksiders’ın “her ne kadar sakat mecralara temas etse de” oldukça etkileyici bir hikayesi var. Hiçbir bölümde konudan kopma yaşanmıyor ve en boş alanlarda turlarken bile sürekli bir sonraki adımda ne olacağı hatırda kalıyor.


Atı Ruin ile ortalığın tozunu alan War.

Karakter Mahşerin Atlısı olunca, hatırı sayılır bir yıkım gücü de kaçınılmaz oluyor. Etraftaki her şeyi yıkıp dökmek, zigon sehpadan oturma grubuna, sarı taksilerden büyük otobüslere kadar her türlü aracı birilerinin canını yakmak için kullanmak mümkün. Üstelik bunu yaptıkça, oyunun para birimi olan mavi ruhları toplayıp, her zamanki gibi silahları veya karakteri güçlendirmede kullanabiliyorsunuz.

{pagebreak::Yeni Bir Dante Doğuyor}

İyi – Kötü Farketmez; War Biçer Affetmez

Her aksiyon severin rüyasını süsleyebilecek bir karakter olan War, bir esasoğlan olarak çok başarılı. Warhammer‘ın karakter modellemesini Darksiders’ta hemen tanıyabilirsiniz. Karizmatik görüntüsü, devasa silahları ve etkileyici ses tonuyla Tier 10 zırh setini çekmiş, raid delisi bir World of Warcraft karakterini anımsatan War’un kişiliği de oldukça iyi yansıtılıyor.


War’un zırh seti, kılıcı ve modellemesi muhteşem.

Başta esas oğlan olmak üzere oyundaki tüm karakterlerin seslendirmeleri ustalıkla yapılmış. War da dahil herkesin kişiliğini ses tonundan anlayabilirsiniz. Öte yandan War’un içinde bulunduğu durum yüzünden iyice artan öfkesi, buna rağmen yaşadığı çaresizlik ve yalnızlık gayet sorunsuz aktarılıyor. Senaryoda önemli etkisi bulunan kişilerle yapılan boss savaşları da fazlasıyla akılda kalıcı.


“LPG ile çalışıyor galiba arkadaş, çok yakar yoksa.”

{pagebreak::Şiddette Sınır Yok}

Mesele Öldürmek Değil Yeğen

Savaşlar “ekstrem aksiyon” olarak tanımlanan Devil May Cry serilerini anımsatıyor. Görkemli kılıçlar ve oyunun başlarında edineceğimiz diğer silahlar ile iyi-kötü ayırt etmeden War‘a saldırma cüretinde bulunan her türlü canlının kellesini gövdesinden ayırabiliyoruz. Dış mekanlardaki dövüşler, birden daha kapalı ortamlara geçerek, hareket imkanını değiştiriyor ve bu geçişler sürekli bir tazelik kazandırıyor.


War’da her ortama uygun bir “emanet” mevcut.

Darksiders’ın fazlasıyla şiddet içerdiğini de bu noktada belirtmekte fayda var. Kesilen kafalar, uçuşan kollar, dökülen kıllar(!) görmekten hazzetmeyen oyunculara, bilgi ekranında dökülen iblis kanını galon galon hesaplayan bir oyunu tavsiye etmek pek de doğru olmaz.


Oyunda dökülen kanın haddi hesabı yok.

{pagebreak::2010 Kanlı Geçecek}

Yıkımda Yerinizi Alın

Sürükleyici senaryosu, oyun dünyasının yeni Dante‘si olmaya aday ana karakteri, hızlı çatışmaları ve göz alıcı grafikleriyle adından söz ettiren ve hatırı sayılır bir satış başarısına ulaşan Darksiders, sadece bazı anlarda yaşanan yavaşlamalar(Xbox 360 sürümünde) ile fire veriyor.


Batarken güneş ardında tepelerin…

Eğer aradığınız hızlı ve eğlenceli, konu olarak da doyurucu bir aksiyon oyunu ise, gerek Xbox 360‘ta gerekse PlayStation 3’te Darksiders ile heyecanlı bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Üstelik ilk oyunun başarısı üzerine THQ‘nun 2. yapım için çalışmalara başladığını, bir de Hollywood projesinin senaryo aşamasında olduğunu yazıyı bitirmeden ekleyelim.


Arkadaki karakter, Polat’ın Memati’si gibi değil, tam bir hain.

:: Oyunla ilgili görüşlerinizi forumda paylaşın.

Bilgi İçin : {harici|www.darksiders.com|Darksiders}

YÖK Artık Twitter’da!

Üniversite sınavına girecek öğrencileri yakından ilgilendiren gelişmelere her gün bir yenisi ekleniyor. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), haber ve bilgi kirliliğini önlemek için en hızlı iletişim metodu olan interneti tercih etti ve Twitter’da hesap açtı.

Twitter.com/YuksekogretimK adresinden YÖK‘ün son duyurularına en hızlı şekilde erişmek mümkün.

Twitter hakkında merak ettikleriniz varsa, bu kılavuza göz atarak siz de Twitter hesabı açabilir ve sosyal ağa katılabilirsiniz.

YÖK‘ün attığı bu adımın, devletin diğer kurumlarına da örnek olup olmayacağı da merakla bekleniyor.

:: YÖK’ün Twitter sayfası açmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Forumda tartışıyoruz.

Samsung, Chrome Dedi

Samsung, yeni Intel tabanlı dizüstü serilerini çıkaracağını açıkladıktan sonra yeni bir açıklamada daha bulundu. Google‘ın işletim sistemi olan Chrome tabanlı netbook üreteceğini söyleyen firmanın bu yeni üyesinin N210 modeline benzeyeceği söyleniyor. 2 GB Ram, 64 GB sabit disk, 10.1 inç LED ekran ve 12 saat pil ömrüne sahip olacak bu yeni modelin kullanacağı işlemci ve sahip olacağı fiyatı henüz kesin olarak bilinmiyor.


Chrome işletim sistemi giderek yaygınlaşıyor.


:: Chrome işletim sistemini kullanacak mısınız?

Ocak Ayında Yine Lider Değişmedi

Nielsen Araştırma Şirketi‘nin yaptığı ocak ayı arama motorları sıralamasına göre geçen aylara oranla bazı düşüş ve çıkışlar meydana geldi. 2009 yılının Aralık ayına göre Google biraz düşüşe geçse de sahip olduğu açık ara liderliği kimseye kaptıracağa benzemiyor. Yahoo çizgisini korurken; Microsoft’un arama motoru Bing, Aralık ayında yaşadığı düşüşe dur diyerek istatistiklerini Kasım ayındaki rakamların bile üzerine çıkardı.


Ocak 2010’a ait arama motorları sıralaması

 

:: Siz hangi arama motoru taraftarısınız?

Geleceğin Bellek Teknolojisi

Japonya’da bulunan Keio Üniversitesi ile Toshiba, beraber giriştiği projede posta pulu büyüklüğünde ve 1 TB kapasitede SSD’ler üretilmesini sağlayacak bir teknoloji geliştirmeyi başardıklarını açıkladılar.

Araştırmacılar 128 adet NAND flash yongası ve bir adet kontrolcüyü bu boyuta sığdırmayı başardılar. Yapılan açıklamaya göre, geliştirilen bu bellek ile 250 MB/sn’lik veri transfer hızına ulaşılmış.

Geliştirilen teknoloji ile SSD boyutları %90 oranında azaltılabilecek

Tokyo Üniversitesi’nin geliştirdiği bükülebilir bellek

Biraz daha beklemeliyiz

Bu hız, günümüzde kullanılan SSD’ler ile neredeyse aynı. Araştırmacılar, standart modellerde %90 daha küçük ve %70 daha az güç harcayan bu belleklerin üretim maliyetinin de çok düşük olduğu söyleniyor.

Bu kadar avantajı olan bu teknolojinin önündeki engel ise, bunun kullanılacağı bir endüstri standardının olmaması. Yani bu teknolojiyi kullanacak bir ürün henüz seri üretimde değil.

Toshiba ve Keio Üniversitesi yetkilileri, bu teknolojinin 2012 yılında seri üretime geçebileceğini belirttiler.

:: Bu teknoloji sizce seri üretime geçebilir mi?